17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2001 CUMABTESİ 8 HABERLEREN DEVAMI GÜlVCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada meleri bir anda daha somut adımlar atmayayönelt- ti. Parti kapatılmazsa sorun yok. Yenilikçiler yöne- timi ele alincaya kadar FP bünyesinde savaşımı sürdürecekler. Olası böyle bır savaşımda ya Yenilikçiler Nec- mettin Recai Erbakan Kutan'ı alt edecek, ola ki Abdullah Tayyip Gül Erdoğan genel merkezi ele geçirecek... Ya da? Anayasa Mahkemesi FP'nin kapatılma- sına karar verirse iki destekle iktidarı elinde tutan Ecevit'le FP'de kızılca kıyamet kopacak! Ecevrt "tedbirii mi tedbirii". Eski günlerinden ya- digâr önemli sorunlardaki irdelemeleri pek anım- samıyor. Ne ki, FP'nin kapatılma olasılığı ortaya geldiğinden beri eski bir sözünü durup durup yi- neliyor. Birtarihte söyleyip geçtiği "partilerin kapatılma- sına karşı" olduğunu içeren söz bugün Ecevrt için altın değerinde. Bu söze dayanarak; -üstelik Yüksek Mahke- me'nin kapatma davasını ele aldığı bugünlerde- partileri kapatmayı zortaştırmak için anayasanın 69. maddesini süratle değiştirmeye girişmiş bulu- nuyor. Buna demokratik duyarlılık denilmez de neye denilir? Son günlerde özel TV'lerde Başbakan'ı rahatsız etmemeye çaba gösteren muhabirlerin -önceden danışılmış duygusu veren- sorulanna verdiği bir yanrt her açıdan ilgi çekici. Başbakan, hemen başka adlarta yenileri kurul- duğu için partileri kapatmayı yararlı bulmuyor. "Yargıya çok saygılıymış" ama.. "şu sırada bir parti kapatmanın ülkeye yararlı olmayacağını dü- şünüyormuş". Ne çare, yargıya "çok" saygılı olan Başbakan; bu irdelemeyle Anayasa Mahkemesi'ne "FP'yi ka- patmayın" diye sesleniyor. Hatta hatta, Yüksek Mahkeme'yi etkileyecek bir vurgulamada da bulunuyon "FP'nin kapatılma olasılığı gerçekleşirse Türki- ye'yi nasıl bir tablo beklediği" sorusunu şöyle ya- nıtlıyor "Onu düşünmek 'bile' istemiyorum." Devletin çarkına okumak Ecevit'in yargıyı etkilememek örtüsü altında bal gibi yargıyı etkileme içeriğindeki sözlerini bir ga- zeteci yazsa, cesaret gösterip başka bir siyasetçi söylese; yasaları çiğnediği, yargıyı etkiledigi dam- gasını o saat yiyecektir. Ne yazık ki, günümüzde hukukun üstünlüğü raf- ta. Siyaset, hukukun üstünde. Devleti siyasal yönergelerle yöneten bir hükümet işbaşında. Begenirsiniz beğenmezsiniz ayn bir konu, ne ki kimliği Anayasa Mahkemesi Başkanvekili olan Ha- şim Kılıç, Başbakan'ın sözlerini hukuksal açıdan arkadaşımız llhan Taşçı'ya değerlendirdi. Kılıç öncelikle "tavsiye nitelıkli telkinlerde" bu- lunulmasına karşı çıkıyor ve adını vermeden Ece- vit'in değindiğimiz davranışını (aslında eleştiriyor ya) şöyle irdeliyor: "Mahkemenin önündeki konularda -kim olursa olsun- konuşulmaması mahkemeye olan saygının bir ifadesidir. Çünkü, anayasamızda mahkemelerde görûl- mekte olan konular hakkında (Ecevit'in yaptığı gi- bi) tavsiyelerde, telkinlerde<bulunulamaz açık hük- mü var. Buna rağmen maalesef bu türden açıklama ve beyanlarda bulunuluyor." Oysa durum şu: Ecevit ve ortakları bir yandan Anayasa Mahke- mesi'ni manevi baskı altına alan konuşmalaryapı- yor. öte yandan parti kapatmayı zoriaştıracak ana- yasa değişikliğini "bir iki gün içinde" yani Yüksek Mahkeme karannı vermeden TBMM'den geçirme- ye uğraş veriyorlar. Sağlam temeller üzerine oturtulmaya çalışılan devletin bir kez daha çarkına okuyacak mekaniz- malan yaratmak için... Sezer Üe YOK arasında 2. kriz EBRUTOKTAR ANKARA - Cumhur- başkanı Ahmet Necdet Se- zer ile Yükseköğretim Ku- rulu (YÖK) bir kez daha karşı karşıya geldi. 4 Ara- lık'ta yapılan Üniversite- lerarası Kurul seçimınde görev süreleri dolan YÖK üyelerinin yerine, belirle- nen eski Başkanvekili Prof. Dr. Ismail Tosun ve eski Gazi Ünıversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Kuru'nun atamalan, Cumhurbaşka- nı Sezer tarafından onay- lanmadı. Eski üyelerin gö- rev sürelerinin bugün dol- ması nedeniyle Ünıversı- telerarası Kurul'un 15 gün içinde yenıden seçıme git- mesi gerekiyor. Dokuz Eylül Üniversi- tesi'ndeki seçimde 1. ve 2. olan rektör adaylannın YÖK listesıne girmemesi nedeniyle de Sezer, karar- nameyi iade etmışti. Bu tarihten sonra YÖK ik Cumhurbaşkanı Sezer ara- sında başlayan soğuk sa- vaş, dün yaşanan gelişme- lerle daha da kızıştı. Görev süreleri bugün itibanyla dolan YÖK üyelerinin ye- rine ÜniveTsitelerarası Ku- rul tarafından seçılen Prof. Dr. Mustafa Kuru ve yeni- den seçilen Prof. Dr. Isma- ıl Tosun, Sezer'in vizesine takıldı. Atamanın saat 17.00'ye kadar yapılma- ması, YÖK'te soğuk duş etkisi yarattı. Duruma tep- kı gösteren YÖK üyeleri, Çankaya'ya karşı tepkile- rini "YÖK, Sezer ik ilkk- rini yaşamaya devam ede- cek. Yeniden seçim yapd- masıgerekiyor'' sözleriyle dile getirdiler. YOK Başkanı Prof. Dr. KemalGürüz, gerekli des- teğuıi alamadığı gerekçe- sıyle eski Başkanvekili Prof. Dr. Uğur Büget'i YÖK'ten uzaklaştırmak için Üniversitelerarası Ku- rul'a yenıden aday göster- memişti. Daha önce Cum- hurbaşkanlığı kontenja- nından YÖK üyesi olan tv mailAkmaltuğve Dunnuş Yalçuı'ın yerine atama yapması beklenen Se- zer'in bu konuda sessiz kalması, farklı yorumlara yol açtı. Sezer'in pazarte- si günükendi kontenjanm- dan YÖK adaylannı ata- yarak kurulda kendine karşı oluşan muhalefeti delmeye çalışacağı da id- dialar arasında yer aldı. Türk dplomatın aracı yakıldı • ATİNA (AA) - Türkıye'nin Atina Ticari Ataşesi Mehmet Karakaya'nın otomobilinin dün gece kimliği belirsiz kişilerce yakıldığı, olayda ölen ya da yaralanın olmadığı bildinldi. Yetkililer, saiduıyı kimsenin üstlenmediğını bıldirdiler. Kıbrıs'ta kısıııi entegrasyon REŞATAKAR LEFKOŞA-Türktara- fının Kıbns sorununun çö- zümünü amaçlayan dolay- b görüşmelerden çekilme- sinin ardından, Türkiye üe Kuzey Kıbns Türk Cum- huriyeti (KKTC) arasında "kısmi entegrasyona" gi-. dileceği u en üst makam- lar" tarafından da teyit edildi. KKTC yetkilileri tara- findan yapılan açıklama- lar, iki ülke arasında 10-12 Ocak tarihlerinde gerçek- leşecek olan "Ortakhk Konseyi" toplantısında entegrasyon karanyla ilgi- li tarihi metne son şeklinin verileceğini ve 12 Ocak günü Başbakan Bülent Ecevit tarafından dünyaya üan edileceğini ortaya ko- yuyor. Türkıye'nin, 2001 yılı içindeki KKTC'ye ya- pacağı 350 milyon dolarlık mali yardnn protokolünün de aynı gün Başbakan Bü- lent Ecevit'le, KKTC Baş- bakanı Derviş Eroğhı tara- fından imzalanacağı belir- tüirken entegrasyon kara- n şimdiden sert tartışmala- ra yol açtı. KKTC Cum- hurbaşkanı RaufDenktaş, Türkiye ik KKTC arasın- daki entegrasyonun, Kıb- ns sorununun çözümüne yardımcı olacağını iddia etti. Türiciye'nin, belirli ko- nularda KKTC üe bütün- leşme karan almasının başta Rum tarafı olmak üzere çeşitli kesimleri ra- hatsız ettiğine dikkat çe- ken Denktaş, "Halbuki en- tegrasyon,özeUikle Kıbns- h Türİderin ekonomik so- runlarının çözümüne kat- kı yapaeaktır. Bunun o\- maması haündc ise KK- TC'nin ekonomik sıkınü- lan daha da artacaktar" dedi. Denktaş, iki ülke ara- sındaki entegrasyon kara- nru memnuniyetle karşıla- dığuıı belirtirken muhale- fetteki Cumhuriyetçi Türk Partisi bu gelişmeye tepki gösterdi. Parti genel başkanı MehmetAliTalat 12 Ocak günü üan edilmesi bekle- nen "kısmi entegrasyon" karannı "KıbnsTürkü'nü yok olma sürecinesürükle- yecek tehlikeli yol" olarak nitelendirdi. Türkiye'deki iktidann ülkeyi çok tehlikeli bir ma- ceraya sürüklediğını savu- nan Talat, bu gelişme son- rasmda Türkiye'nin AB perspektifınin de tehükeye girebüeceği uyansında bu- lundu. Çelişkili görûşler KKTC Başbakanı Der- viş Eroğlu, entegrasyon karanrun tam olarak neyi içerdiğinden habersiz gö- rünmekle birlikte Anka- ra'nın alacağı kararlara destekbelirtti. Eroğlu, Or- taklık Konseyi çalışmala- nnın 10 Ocak'ta başlaya- cağını, kendisinin de 12 O- cak'ta Ankara'ya giderek hazırlanacak protokole ımza koyacağını belirtir- ken KKTC'nin geleceğiy- le ilgüi olumlu kararlardan memnuniyet duyduklannı söyledi. Hükümet ortağı Top- lumcu Kurtuluş Partisi Genel Başkanı, Devlet Ba- kanı ve Başbakan Yardım- cısı Mustafa Akıncı da spekülatif haberlerden söz ederek entegrasyon konu- sunda net tavnnı ortaya koymadı. Ana muhalefetteki De- mokrat Parti Genel Başka- nı Salih Coşar ise yaptığı açıklamada, entegrasyon karannı heyecanla karşıla- dıklannı söyledi. Coşar, "Ekonomik ve mah" alan- larda tam bütünleşme, gü- venUk, savunma ve dış po- litikadaisekısmibütünkş- me KıbnsveTürk halkının yülardıröztemini duvduğu bir olaydT dedi. Memur ücrederînde adaletsiz düzeıdeme ANKARA (Cumhuriyet Bûro- su)-Memur maaşlanndaki denge- sizlikleri gidermek için yetki yasa- sı çıkaran hükümet, yeterli kayna- ğın olmaması nedeniyle sınırlı sa- yıda çalışan için düzeltmeye gide- cek. Kurumlann kendi personeli için üettüden yoğun istekler, Baş- bakanlüc'ta konu üzerinde çalışan bürokratlan bunaltırken hüküme- tin, isteklerin önünü kesmek için çok suıırlı olarak yapacağı iyileş- tirmeleri, yetki yasasının süresinin dolmasına çok az bir süre kala yü- rürlüğe koyacağı öğrenüdi. Başbakan Bülent Ecevit'in "ûc- ret dengesizliğinin adalet duygula- nnı incitici durumda olduğunu" söylemesine karşın çücanlacak kararnamenin, IMF'ye verilen sözler ve kamu harcamalannda yapılacak tasarruf gerekçesiyle kapsamb bir çahşma olmadığı bil- dirildi. Düzenlemenin polis, Türk Silahh Kuvvetkri (TSK)persone- li ve bazı üst düzey çalışanlara temsıl tazminatı getirilmesi yö- nünde sınırlı tutulacağı savunul- du. 2001 yılırun ük yansında uy- gulanacak gösterge ve katsayüar da dün açıklandı. Hükümetin, TBMM'den kamu calışanlannın maaşlanndaki den- gesizliğin giderilmesi amacıyla ikinci kez çıkardığı yetki yasası, yine amacına ulaşmayacak. Çıka- nlacak kararnamenin, REFAH- YOL hükümeti döneminden bu yana tazminat ve ek ödemelerde yapılan iyileştirmekrle maaşlan arttınlan asker, polis ve üst düzey bürokratlann durumlannı düzelt- meye yönelik olacağı beklentisi tepkikri arttınyor. Hükümetın bayram öncesinde ivedi olarak çı- kardığı yetki yasası, kamuoyunda maaş artışlanyla ılgıli yoğun bek- lentilere neden olurkenkararna- meyle ilgüi ça- lışmalann ya- vaşlatıhnası dık- kat çekiyor. Hü- kümetin kamu çalışanlannın yeni düzenleme istemlerine fır- sat vermemek için, hazırlana- cakkararnameyi yetki yasasının süresinin dolmasına kısa bir süre kala işleme koymayı planladığı öğrenildi. Yürürlüğe girmesinin üzerinden 15 gün geçmesine kar- şuı 3 aylık süresi olan yetki yasa- sıyla ilgili kararname hâlâ hazır- lanmadı. Başbakanlık Müsteşan Ahmet Şağar'ın eşgüdümünde yürütülen çahşmaya göre, yapılacak iyileş- tirmenin polis, TSK personeli ve Zam bekleyenler daha önce temsıl tazminatından faydalanamayan bazı üst düzey çalışanlarla suıırlı tutulacağı öğre- nildi. Anayasa Mahkemesi'nin FP'nin başvurusu üzerine önceki yetki yasasını iptal etmesiyle, po- lis maaşlannda yapılan düzenle- me de yürürlükten kalkmıştı. Çe- vüc Kuvvet görevlilerinin Istanbul merkezli eylemlerinin ardmdan hükümet, bu iyüeştirmeyi yeni ka- rarnameyle -TürkŞlahhKuvveÖeri Personeü. poiis memurian - 543 bin 277 öğretmen, öğretim üyeleri - Doktor ve diğer sağlık personeli - Mûhendisler ve diğer teknik personel - Hâldm ve savcüar - Vergi denetmenleri düzenleyecek. Hükümetin, TSKpersoneli için de benzer bır düzenle- meyi öngördü- ğü belirtilir- ken temsıl taz- minatından faydalanama- yan genel mü- dür yarduncı- sı,daire başka- nı gibi üst düzey çahşanlann da bu haktan yararlanmasmı sağlamaya yönelik çalışmalann sürdüğü bil- dinldi. Yapılacak düzenleme kap- samında Başbakanlık ve maliye müfettişleri üe hesap uzmanlan- nuı da 6 bin 400 ek göstergeyle temsü tazminatından yararlandı- nbnasının düşünüldüğü behrtıldi. Genel müdür ve daha üst düzey için temsıl tazminatı 30 bin çarpı YağınurderelVmn amkatindan hinız ALPERtZBUL Avukat Kemai Keleşoglu'nun "Eşber Yağmurdereli'nin cezası- nm şartla sahverme yasası gereği ertefenerek tahfije edibnesj" iste- mi, savcının da aynı doğrultuda görüş bildirmesine karşın tstan- bul 2 No'lu DGM tarafından red- dedildi. Yağmurdereli'nin avuka- tı Keleşoğlu, karara itiraz etti. Avukat Kemal Keleşoğlu Istan- bul 2 No'lu DGM'ye verdiği di- lekçesinde şartla sahverme yasa- sının 2. maddesı nedeniyle Basın ve Yayın Yoluyla lşlenen Suçlara llişkin Dava ve Cezalann Ertelen- mesıne Dair Yasa'nın 1. maddesi- nin değiştiğini belirterek Yağmur- dereli'nin cezasının ertelenmesini ve tahliye edilmesini istemişti. Keleşoğlu düekçesinde, 4616 sa- yıh şarth sahverme yasasının 2. maddesinin "23Nisan 1999tarihi- ne kadar sorumlu müdür sıfanik işfeDmiş suçjar dahiL, basın yotuy- lâ veya sözlü veya görûntûlü yaym araçknyia yahut miting, kongre, konierans. seminer, sempozyum, açık oturumvepand gibi ber tür- nıtoplanQlarda>iapdankonuşm»- laria işienmiş olan suçlan da kap- sadtğmı" vurguladı. Keleşoğlu düekçesinde, Yağ- murdereli'nin Samsun 2. Ağır Ce- za Mahkemesi'nce 1985 yılında TCY'nin 146. maddesi uyannca ömür boyu hapis cezasına çarptı- nldığını, 1991 yılmda yürürlüğe giren Terörle Mücadek Yasası ne- deniyle şartla saiıverildiğını be- lirtti. Aynı yıl yasal bir mitingde yaptığı konuşma nedeniyle Yağ- murdereli'nin "Devletin bölün- mezliğiaieyhisepropagandayap- ûğı" iddiasıyla Istanbul 2 No'lu DGM tarafından 10 ay hapis ve 83 milyon lira ağır para cezasma çarptınldığı için de Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mü- vekkilinın şartla salıverilme kara- nnın kaldırdığtnı ifade etti. 21 Ekim 1997 günü Yağmurdere- li'nin Çankın Cezaevi'ne konul- duğunu belirten Keleşoğlu 2 No'lu DGM'ce verilen 10 ayiık mahkûmiyetinin ertelenmesini ve tahlıycsıni istedi. Bu başvurusu üzerine DGM Savcısı Mustafa Erol da Yağmur- dereli'nin cezasınuı ertelenmesi doğrultusunda görüş bildirdi. Erol, Yağmurdereli'nin dosyası hakkında şu görüşe yer verdi: "Anay-asanm 38. maddesindeki 'kimse işlediği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fıilden dolayı cezalandınla- maz' şeknndcki hükümler ve Yar- gıtaykanuian dikkate anndığında cezast infaz edilmiş olsa bile yasa değişikliğnıin hükümlü hakkında geçmişe etkUiolacakşekflde uygu- Unması gerekeceği, aynca çeşitfi nedenlerie hfiküm kunılamaması veya cezanın infaz edüememesi, durumlanndan lehe olan yasade- ğişikükkrinin sanıklar hakkında uygulanması cezanın infan haün- de ise uygulanamaması gibibir du- rumun anayasanuı 10. maddesin- de açüdanan eşttfik ükesiyle genel hukuk kuraltarma aykm olacağı dûşünühnektednrT Ancak, tstanbul 2 No'lu DGM, istemi reddetti. DGM'nin verdiği ret karanrun gerekçesinde, 4616 sayılı şartla salıverme yasasuun 1. maddesinin 6. bendinde "Daha önce şartla sahverflme hükfimle- rindcn >ararlandıgı halde yeniden suç tşleyerek hüküm giyenler ik daha önce çtkanimış bir aftan ya- rarlananlar bu madde hükümle- rinden yaralanamadar-" dcnıldı- ğine dikkat çekıldi. Avukat Kele- şoğlu, dün Istanbul DGM'ye bir düekçe vererek bu karara itiraz et- ti. Keleşoğlu düekçesinde şu gö- rüşe yer verdi: "4616sayıhyasanın 1/6. maddesine göre yapılan dü- zenleme sadece yasanın 1. madde- sinden yararlanma koşuluna geti- rilen bir istissadır. Yasa 'bu mad- de hükümlerinden yararlanamaz' derken sadece 1. maddeyi kastet- mektedir. Oysa Eşber Yağmunk- reü'nin mahkemenizden verilen 10 aylık hapis cezasının nedeni olan eytemi, yapmış olduğu konuşma- dır. YaniYağmurderelikonumuna göre, 'daha önce şartla sahverme hükümlerinden yararlanmış kişi' değildir. Aksine başka bir mahke- me tarafından' şartla salıverilme' karan, mahkemenizden verihniş olan 10ayhkhapiscezasının kesin- leşmesi nedeniylegeri alınmışolan Gazi Üniversitesrnde toplu istifa ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan'm yönetim üzerinde oluşturduğu baskı nedeniyle görev- lerini yapamaz hale geldikleri belir- tilen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Bölükbaşı, dekan yardımcı- lan, fakülte kurulu ve bölüm başkan- lan görevlerinden topluca istifa etti. Mühendıslik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esen Onat da istifasını sundu. Üniversitede, diğer fakülte dekanlık- lannın da istifaya yönelebileceği kaydediliyor. Rektör Prof. Dr. Rıza Ayhan ise hakkmdaki tüm iddialann asüsız olduğunu öne sürdü. Dekan- lıklann görüşünü ahnadan kadro üan ettiği ve istediği dekan yardımcüan- nın atanması için dekanlarabaskı uy- guladığı ifade edilen Rıza Ayhan'm, öğretim üyelerinin tepkisini çektiği öğrenildi. Dün rektörle görüşen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bölükba- şı, kendisininkiyle birlikte dekan yar- dımcüan, yönetim kurulu ve fakülte yönetim kurulunun da istifa mektup- lannı sundu. Daha önce istifa etme karan alan bölüm başkanlan ise fi- kir değiştirerek istifa etmedikr. Dekan yardımcıhklanndan birinın boş buakılarakrektörlüğeatama yet- kisi tanmmasmı isteyen Ayhan, Prof. Dr. Esen Onat'ın da istifasına neden oldu. Seçim büdirgesinde dekanlık ata- malan için üniversitede seçim yapa- cağı vaadinde bulunan Rıza Ayhan, göreve başladıktan sonra verdiği sözleri unuttu. Suçlamalan reddeden rektör Prof. Dr. Rıza Ayhan, görevden ay- nlan dekanlann kendi istekleri Üe istifa ettüderini, onlan görevkrinde tutmak için de elinden geleni yap- tığım söyledi. katsayı olarak belirknirken genel müdür yarduncısı ve daha alt dü- zeydekikr için bu oranın ise 20 bin çarpı katsayı oranında plan- landığı kaydedüdi. Kamu kuruluşlan, kendi perso- nelinin maaş farklannın gideril- mesi amacıyla Başbakanlık'tan yoğun istekte bulunuyorlar. Başta 543 bini aşkm kesimi oluşturan öğretmenler, polisler, doktorlar ve diğer sağlık personeli, mûhendis- ler ve diğer teknik personel, hâkim ve savcüar, öğretim üyeleri olmak üzere diğer pek çokmeskk grubu maaşlannındüzeltilmesini istiyor. Yetkililer ise bu talepkrin tü- ınünün karşüanmasınm mümkün olmadığını belirterek "Işin için- den bakalımnasılçıkacağız? Yapı- lacak düzenleme konusunda, ilgi- li bakanlar bir araya gelecek ve bütçe imkânlan çerçevesinde bir orta yol bulunacak" açüdamasın- da bulunuyor.Vergi Denetmenleri Derneği Genel Başkanı Coşkun Aras da yaptığı açüdamada, vergi denetmenlerinin toplam incelenen mükellef sayısının yüzde 88'ini, incelenen matrah tutannın yüzde 50'sini, bulunan matrah farkının da yüzde 32'sini gerçekleştirdüde- rine dückat çekerek vergi denetim- leri açısmdan kadrolannın artünl- ması ve maaşlanmn düzeltılmesi,.,,. gerektiğinı bildirdi. Yeni katsayılar Kasun ayı sonunda enflas- yonun memur maaş zammı- nı aşması nedeniyle yapılan yüzde 5.2'lik ek zam sonra- sı, 2001 yılırun ilk yansında uygulanacak maaş katsayüa- n da belirlendi. Bakanlar Kurulu'nda ba- kanlann boş kararnameye ımza attıklan ve bunun üze- rinin daha sonra dolduruldu- ğu öğrenildi. Katsayılara gö- re, 657 sayılı yasaya tabi me- murlann yılm ilk yansı için esas aylık katsayısı 18 bin 240, taban ayhk katsayısı 117 bın 600, yan ödeme kat- sayısı da 5 bin 820 olarak ye- niden belirlendi. Maliye Bakanı SümerO- ral'ın tel emrinde, sözleş- meli statüde çalıştuılan per- sonelin 2001 Ocak. Şubat ve Mart aylanna ilişkm üc- retkri de yeni bir sözleşme imzalanıncaya kadar geçen yılın sözleşmelerine göre ödenecek. Tel emrine göre, ücretlile- rin vergilendirilmesindeki indirim tutan günde 730 bin lira, ayda 21 milyon 900 bin lira, yılda ise 262 milyon 800 bin lira olarak uygulana- cak. Bu tutar Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Di- yarbakır, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Tunceli ve Van illerinde günde 1 milyon 20 bin lira, ayda 30 milyon 600 bin li- ra, yılda ise 367 milyon 200 bin lira olacak. Işçüere ödenecek kıdem tazminatlannda yıllık tavan da 646 milyon 560 bin lira olarak uygulanacak. Tel emrine göre, maaşlann fark ödemeleri ocak ayı maaşla- nyla birlücte verilecek. Buarada yüzde 5.2'lıkek zam sonrası arahk ayı maaşı 907 milyon 370 bin liraya yükselen bir genel müdür, yüzde 10'luk zam üe ocak ayında 998 milyon 110 bin lira maaş alacak. 15' in 1'indeki bir hizmet- linin maaşı da 148 milyon 430 bin liradan 163 milyon 275 bin liraya çıkacak. Yüz- de 10'luk zam, işe yeni baş- layan bir öğretmenin maaşı- na 21 milyon 515 bin lira, işe yeni başlayan bir polisin maaşına ise 27 milyon 95 bin lira artış getirecek. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada - Buna tüm Türkiye karar verecek! Iktidar yolunda kullanılacak araçla ilgili orta-uzun vadeli bakış ise şöyle: 1 - Sandıktan gelmek. 2- Bürokrasiyi ele geçirmek. Erbakan'ın başını çektiği partiler birinci yöntemle oldukça uzun yol aldılar. Milli Nizam Paftisi'nden Milli Selamet Partisi'ne, oradan Refah'a, ardından Fazilet'e... İkinci yöntemde öne çıkan Gülen hareketi oldu. Arkadaş şimdi ülkesinde yeni dönemde nasıl yeni- den öne çıkanm, sorusuna yanrt anyor. Son dönemde ekonomik ayaklar da oluştu. Bu ke- simin "blok" hareket edebıldiğini görenler, haar pa- zan değeriendirmekte oldukça becerikli davrandı- lar. Konunun gündemdeki yani Fazilet Partisi'nin için- de olup bitenler. Recep Tayyip Erdoğan'ın Anka- ra seferi önceki bilgileri canlandırdı. Yenilikçi ekibin doğal lideri Erdoğan'la vrtrinsel lideri Abdullah Gül'ün etrafında 40-45 kadar milletvekilinin olduğu görülüyor. Bunlardan 4-5'i Erbakan'ın, "orada ne oluyorbir bakın"diye gönderdiği kişiler olsa, arta ka- lanlar da fena rakam değil... Yazının girişinde Erbakan'ın yöntemini vurgula- mıştık, devamda da Erdoğan'a değinelim. Erdoğan da her şeyi demokrasi kurallan içinde yapacaklan- nı söyledikten sonra devam etmişti: "Demokrasi bizim için bir tramvaydır. Ulaşmakis- tediğimiz yere vardıktan sonra ineriz!" Erbakan ekibiyle Erdoğan ekibinin getenekçi-ye- nilikçi diye iki ayn hareketmiş gibi gösterilmesi, de- mokrasiyi nasıl kul-lanacaklarını aktanş biçiminin farklılığından olsa gerek... Çarelerde demokrasi tükenmez Erdoğan ve Gül'ün karşılıklı çıkışlan akla şu soru- yu getiriyor: - FP içindeki dalgalanma, Anayasa Mahkeme- si'ndeki dava sonuçlanmadan yeni oluşumlan mı doğuracak? Bu sorunun bizce karşılığı şu: FP içinde yeni oluşum büyük ölçüde tamamlan- dı bile. Iş, oluşumun etrafına bir çerçeve geçirmeye kalmış görünüyor. Dün, vitrinsel başkan Recai Kutan'ın etrafında- kiler, Gül'ün üzerine gülle değil gülleyle gidelim ha- vasındaydılar. Belki de önümüzdeki günlerde disip- lin organlan işletilecek ve budamalar olacak. Kutan ve çevresinin izlemekte olduğu politika şu: Nasılsa şu dönem iktidar ortağı olmak gibi bir se- çeneğimiz yok. O zaman iktidarla iyi geçinelim. Er- bakan'ın yasaklannın kaldınlması, partinin kapatıl- maması için gerekli adımlann atılmasını sağlanz... Bu politika, rayında gidiyor. Durumu gören Ece- vit, Fazilet'in muhalefet edebileceği her yasanın içi- ne bir de Erbakan'ın işine gelecek madde koyuyor. Böylece, hem yasalar hükümetin istediği gibi geçi- yor, hem FP muhalefet etmemiş oluyor, hem DSP'li hükümet seçeneğinin karşısına başka bir seçenek çıkanlamamış oluyor... FP içinde yenilikçi kanat bu gidişe de bayrak aç- mış durumda. FP, hükümete muhalefet etmeden is- tediğini elde ederken kendi içindeki muhalefeti de güçlendirmiş oluyor. Gidişin bir ayağı da Melih Gökçek. Belediye Baş- kanlığı dışında^Mnden her iş gelen Gökçek, parti içi .dengelerin hem içinde hem dişında duruyor. Gök- çek, yakın gelecekte her iki kanadın da partiyi ka- natlandıramayacağını açıklayıp başka bir partiye ge- çerse şaşmamak gerekir. Bu partinin adını vermeyelim, amaGökçek'in "mil- //yefç/Tıği tutabilir, böyle bir "narefcefin "partjsı'ni seçebilir. Sözün kısası, FP'lileryeni dönemde ne yapacak- lanna karar verirken bugün için şu noktadalan Parti içi demokrasi olsun mu olmasın mı? FP'liler hangi yöntemi seçerse seçsin, bunu ken- di tabanlanna anlatmakta zoriuk çekmezler. Burası Türkiye, her yol demokrasinin tanımlanndan birine girer. Ne diyelim? Çarelerde demokrasi tükenmez... ankcum@ttnetnettr Ahnonya'dan botahnacak BERLİ1N (Cumhuriyet) - Türkiye'nin Almanya'dan sahil muhafaza devriye botlan satın alacağı bildinldi. Almanya'mn en yüksek tirajlı gazetesi "Bfld"de yer alan bır haberde, Ahnan hükümetinin bu konuda yeşil ışık yaktığı ve 500 milyon mark "Hermes" ihracat kredisı açtığı belirlendi. Gazeteye göre. Ankara, yanm mılyar marklık "Hermes" kredisiyk bir sahil muhafaza botu ve aynca 3 bot için de donanım malzemesi saün alacak. Bu malzeme, Türkiye'de monte edüecek. Cehalet doğulu kadını öldürüyor H Baştarafı 1. Sayfada Gebelikten korunma yöntemkri: - Rahime ebegümeci kö- kü kaydınlır. - Kadın örümcekağı ve- ya yılankabuğu adlı bitki- nin tütsüsüne oturtulur. - Nalbantlann yonttuğu katır tırnaklan kurutulup dökülür, aç kamına bir çay kaşığı yenir. - Yumurta sansı ve çiriş unundan hamur yapılıp fı- tü halinde rahmin ağzma konulur. - llişkıden önce rahim ağzına kirli koyun yünü, li- mon tuzu üe kaynatümış pamuk konulur. - Çocuk istemeyen aile- ler çocuklanna'Yeter, Ka- fj, Sonsen,Nihayet,Songûl, Netice' gibi ısimler koyar. Düşükyapmayönteinle- ri: - Karranlı kayın kabuğu ateş üzerine dökülerek tüt- süsünde durulur. - Gebe kadın ağır işler görür, ağır yük taşır, yük- sekten atlar. - Gebenin karnı sıkıştın- lu", rahim üzerine basılır. - Gebe kadının rahmine tavuk teleği daldınlır. - Pamuğa limon sıkıla- rak rahmin ağzına konulur. - Kibrit başlan birbirine bağlanarak rahmin ağzına konulur. - Bir miktar kma suda eritüerek üç gün üst üste gebeye içirilir. Sabah gndNi şirkettertne nceteme • ANKARA (AA) - Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) bu haftaki "Özel Durumlar"ı içeren bülteninde, Sabah grubuna ait bazı şirketlerin birbirkrinden alacaklannın, bagımsız denetim fırmalannca incelenmesi karanna vanldığı bildirildi. GâzaKma ahnan 5 kişi serbest • tstanbul Haber Servisi - Şişlı llçe Emniyet Müdürlüğü'ne yönelüc bombalı saldınyla ilgili sürdürülen soruşturma kapsamında, Bahçelievler'de gözalhna ahnan 5 kişi serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle