Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 OCAK 2001 CUMABTESİ
8 HABERLEREN DEVAMI
GÜlVCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
meleri bir anda daha somut adımlar atmayayönelt-
ti.
Parti kapatılmazsa sorun yok. Yenilikçiler yöne-
timi ele alincaya kadar FP bünyesinde savaşımı
sürdürecekler.
Olası böyle bır savaşımda ya Yenilikçiler Nec-
mettin Recai Erbakan Kutan'ı alt edecek, ola ki
Abdullah Tayyip Gül Erdoğan genel merkezi ele
geçirecek...
Ya da? Anayasa Mahkemesi FP'nin kapatılma-
sına karar verirse iki destekle iktidarı elinde tutan
Ecevit'le FP'de kızılca kıyamet kopacak!
Ecevrt "tedbirii mi tedbirii". Eski günlerinden ya-
digâr önemli sorunlardaki irdelemeleri pek anım-
samıyor. Ne ki, FP'nin kapatılma olasılığı ortaya
geldiğinden beri eski bir sözünü durup durup yi-
neliyor.
Birtarihte söyleyip geçtiği "partilerin kapatılma-
sına karşı" olduğunu içeren söz bugün Ecevrt için
altın değerinde.
Bu söze dayanarak; -üstelik Yüksek Mahke-
me'nin kapatma davasını ele aldığı bugünlerde-
partileri kapatmayı zortaştırmak için anayasanın
69. maddesini süratle değiştirmeye girişmiş bulu-
nuyor.
Buna demokratik duyarlılık denilmez de neye
denilir?
Son günlerde özel TV'lerde Başbakan'ı rahatsız
etmemeye çaba gösteren muhabirlerin -önceden
danışılmış duygusu veren- sorulanna verdiği bir
yanrt her açıdan ilgi çekici.
Başbakan, hemen başka adlarta yenileri kurul-
duğu için partileri kapatmayı yararlı bulmuyor.
"Yargıya çok saygılıymış" ama.. "şu sırada bir
parti kapatmanın ülkeye yararlı olmayacağını dü-
şünüyormuş".
Ne çare, yargıya "çok" saygılı olan Başbakan;
bu irdelemeyle Anayasa Mahkemesi'ne "FP'yi ka-
patmayın" diye sesleniyor.
Hatta hatta, Yüksek Mahkeme'yi etkileyecek bir
vurgulamada da bulunuyon
"FP'nin kapatılma olasılığı gerçekleşirse Türki-
ye'yi nasıl bir tablo beklediği" sorusunu şöyle ya-
nıtlıyor
"Onu düşünmek 'bile' istemiyorum."
Devletin çarkına okumak
Ecevit'in yargıyı etkilememek örtüsü altında bal
gibi yargıyı etkileme içeriğindeki sözlerini bir ga-
zeteci yazsa, cesaret gösterip başka bir siyasetçi
söylese; yasaları çiğnediği, yargıyı etkiledigi dam-
gasını o saat yiyecektir.
Ne yazık ki, günümüzde hukukun üstünlüğü raf-
ta. Siyaset, hukukun üstünde.
Devleti siyasal yönergelerle yöneten bir hükümet
işbaşında.
Begenirsiniz beğenmezsiniz ayn bir konu, ne ki
kimliği Anayasa Mahkemesi Başkanvekili olan Ha-
şim Kılıç, Başbakan'ın sözlerini hukuksal açıdan
arkadaşımız llhan Taşçı'ya değerlendirdi.
Kılıç öncelikle "tavsiye nitelıkli telkinlerde" bu-
lunulmasına karşı çıkıyor ve adını vermeden Ece-
vit'in değindiğimiz davranışını (aslında eleştiriyor
ya) şöyle irdeliyor:
"Mahkemenin önündeki konularda -kim olursa
olsun- konuşulmaması mahkemeye olan saygının
bir ifadesidir.
Çünkü, anayasamızda mahkemelerde görûl-
mekte olan konular hakkında (Ecevit'in yaptığı gi-
bi) tavsiyelerde, telkinlerde<bulunulamaz açık hük-
mü var.
Buna rağmen maalesef bu türden açıklama ve
beyanlarda bulunuluyor."
Oysa durum şu:
Ecevit ve ortakları bir yandan Anayasa Mahke-
mesi'ni manevi baskı altına alan konuşmalaryapı-
yor.
öte yandan parti kapatmayı zoriaştıracak ana-
yasa değişikliğini "bir iki gün içinde" yani Yüksek
Mahkeme karannı vermeden TBMM'den geçirme-
ye uğraş veriyorlar.
Sağlam temeller üzerine oturtulmaya çalışılan
devletin bir kez daha çarkına okuyacak mekaniz-
malan yaratmak için...
Sezer Üe YOK
arasında 2. kriz
EBRUTOKTAR
ANKARA - Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet Se-
zer ile Yükseköğretim Ku-
rulu (YÖK) bir kez daha
karşı karşıya geldi. 4 Ara-
lık'ta yapılan Üniversite-
lerarası Kurul seçimınde
görev süreleri dolan YÖK
üyelerinin yerine, belirle-
nen eski Başkanvekili
Prof. Dr. Ismail Tosun ve
eski Gazi Ünıversitesi
Rektör Yardımcısı Prof.
Dr. Mustafa Kuru'nun
atamalan, Cumhurbaşka-
nı Sezer tarafından onay-
lanmadı. Eski üyelerin gö-
rev sürelerinin bugün dol-
ması nedeniyle Ünıversı-
telerarası Kurul'un 15 gün
içinde yenıden seçıme git-
mesi gerekiyor.
Dokuz Eylül Üniversi-
tesi'ndeki seçimde 1. ve 2.
olan rektör adaylannın
YÖK listesıne girmemesi
nedeniyle de Sezer, karar-
nameyi iade etmışti. Bu
tarihten sonra YÖK ik
Cumhurbaşkanı Sezer ara-
sında başlayan soğuk sa-
vaş, dün yaşanan gelişme-
lerle daha da kızıştı. Görev
süreleri bugün itibanyla
dolan YÖK üyelerinin ye-
rine ÜniveTsitelerarası Ku-
rul tarafından seçılen Prof.
Dr. Mustafa Kuru ve yeni-
den seçilen Prof. Dr. Isma-
ıl Tosun, Sezer'in vizesine
takıldı. Atamanın saat
17.00'ye kadar yapılma-
ması, YÖK'te soğuk duş
etkisi yarattı. Duruma tep-
kı gösteren YÖK üyeleri,
Çankaya'ya karşı tepkile-
rini "YÖK, Sezer ik ilkk-
rini yaşamaya devam ede-
cek. Yeniden seçim yapd-
masıgerekiyor'' sözleriyle
dile getirdiler.
YOK Başkanı Prof. Dr.
KemalGürüz, gerekli des-
teğuıi alamadığı gerekçe-
sıyle eski Başkanvekili
Prof. Dr. Uğur Büget'i
YÖK'ten uzaklaştırmak
için Üniversitelerarası Ku-
rul'a yenıden aday göster-
memişti. Daha önce Cum-
hurbaşkanlığı kontenja-
nından YÖK üyesi olan tv
mailAkmaltuğve Dunnuş
Yalçuı'ın yerine atama
yapması beklenen Se-
zer'in bu konuda sessiz
kalması, farklı yorumlara
yol açtı. Sezer'in pazarte-
si günükendi kontenjanm-
dan YÖK adaylannı ata-
yarak kurulda kendine
karşı oluşan muhalefeti
delmeye çalışacağı da id-
dialar arasında yer aldı.
Türk dplomatın aracı yakıldı
• ATİNA (AA) - Türkıye'nin Atina Ticari Ataşesi
Mehmet Karakaya'nın otomobilinin dün gece kimliği
belirsiz kişilerce yakıldığı, olayda ölen ya da
yaralanın olmadığı bildinldi. Yetkililer, saiduıyı
kimsenin üstlenmediğını bıldirdiler.
Kıbrıs'ta kısıııi entegrasyon
REŞATAKAR
LEFKOŞA-Türktara-
fının Kıbns sorununun çö-
zümünü amaçlayan dolay-
b görüşmelerden çekilme-
sinin ardından, Türkiye üe
Kuzey Kıbns Türk Cum-
huriyeti (KKTC) arasında
"kısmi entegrasyona" gi-.
dileceği u
en üst makam-
lar" tarafından da teyit
edildi.
KKTC yetkilileri tara-
findan yapılan açıklama-
lar, iki ülke arasında 10-12
Ocak tarihlerinde gerçek-
leşecek olan "Ortakhk
Konseyi" toplantısında
entegrasyon karanyla ilgi-
li tarihi metne son şeklinin
verileceğini ve 12 Ocak
günü Başbakan Bülent
Ecevit tarafından dünyaya
üan edileceğini ortaya ko-
yuyor. Türkıye'nin, 2001
yılı içindeki KKTC'ye ya-
pacağı 350 milyon dolarlık
mali yardnn protokolünün
de aynı gün Başbakan Bü-
lent Ecevit'le, KKTC Baş-
bakanı Derviş Eroğhı tara-
fından imzalanacağı belir-
tüirken entegrasyon kara-
n şimdiden sert tartışmala-
ra yol açtı. KKTC Cum-
hurbaşkanı RaufDenktaş,
Türkiye ik KKTC arasın-
daki entegrasyonun, Kıb-
ns sorununun çözümüne
yardımcı olacağını iddia
etti.
Türiciye'nin, belirli ko-
nularda KKTC üe bütün-
leşme karan almasının
başta Rum tarafı olmak
üzere çeşitli kesimleri ra-
hatsız ettiğine dikkat çe-
ken Denktaş, "Halbuki en-
tegrasyon,özeUikle Kıbns-
h Türİderin ekonomik so-
runlarının çözümüne kat-
kı yapaeaktır. Bunun o\-
maması haündc ise KK-
TC'nin ekonomik sıkınü-
lan daha da artacaktar"
dedi. Denktaş, iki ülke ara-
sındaki entegrasyon kara-
nru memnuniyetle karşıla-
dığuıı belirtirken muhale-
fetteki Cumhuriyetçi Türk
Partisi bu gelişmeye tepki
gösterdi.
Parti genel başkanı
MehmetAliTalat 12 Ocak
günü üan edilmesi bekle-
nen "kısmi entegrasyon"
karannı "KıbnsTürkü'nü
yok olma sürecinesürükle-
yecek tehlikeli yol" olarak
nitelendirdi.
Türkiye'deki iktidann
ülkeyi çok tehlikeli bir ma-
ceraya sürüklediğını savu-
nan Talat, bu gelişme son-
rasmda Türkiye'nin AB
perspektifınin de tehükeye
girebüeceği uyansında bu-
lundu.
Çelişkili görûşler
KKTC Başbakanı Der-
viş Eroğlu, entegrasyon
karanrun tam olarak neyi
içerdiğinden habersiz gö-
rünmekle birlikte Anka-
ra'nın alacağı kararlara
destekbelirtti. Eroğlu, Or-
taklık Konseyi çalışmala-
nnın 10 Ocak'ta başlaya-
cağını, kendisinin de 12 O-
cak'ta Ankara'ya giderek
hazırlanacak protokole
ımza koyacağını belirtir-
ken KKTC'nin geleceğiy-
le ilgüi olumlu kararlardan
memnuniyet duyduklannı
söyledi.
Hükümet ortağı Top-
lumcu Kurtuluş Partisi
Genel Başkanı, Devlet Ba-
kanı ve Başbakan Yardım-
cısı Mustafa Akıncı da
spekülatif haberlerden söz
ederek entegrasyon konu-
sunda net tavnnı ortaya
koymadı.
Ana muhalefetteki De-
mokrat Parti Genel Başka-
nı Salih Coşar ise yaptığı
açıklamada, entegrasyon
karannı heyecanla karşıla-
dıklannı söyledi. Coşar,
"Ekonomik ve mah" alan-
larda tam bütünleşme, gü-
venUk, savunma ve dış po-
litikadaisekısmibütünkş-
me KıbnsveTürk halkının
yülardıröztemini duvduğu
bir olaydT dedi.
Memur ücrederînde adaletsiz düzeıdeme
ANKARA (Cumhuriyet Bûro-
su)-Memur maaşlanndaki denge-
sizlikleri gidermek için yetki yasa-
sı çıkaran hükümet, yeterli kayna-
ğın olmaması nedeniyle sınırlı sa-
yıda çalışan için düzeltmeye gide-
cek. Kurumlann kendi personeli
için üettüden yoğun istekler, Baş-
bakanlüc'ta konu üzerinde çalışan
bürokratlan bunaltırken hüküme-
tin, isteklerin önünü kesmek için
çok suıırlı olarak yapacağı iyileş-
tirmeleri, yetki yasasının süresinin
dolmasına çok az bir süre kala yü-
rürlüğe koyacağı öğrenüdi.
Başbakan Bülent Ecevit'in "ûc-
ret dengesizliğinin adalet duygula-
nnı incitici durumda olduğunu"
söylemesine karşın çücanlacak
kararnamenin, IMF'ye verilen
sözler ve kamu harcamalannda
yapılacak tasarruf gerekçesiyle
kapsamb bir çahşma olmadığı bil-
dirildi. Düzenlemenin polis, Türk
Silahh Kuvvetkri (TSK)persone-
li ve bazı üst düzey çalışanlara
temsıl tazminatı getirilmesi yö-
nünde sınırlı tutulacağı savunul-
du. 2001 yılırun ük yansında uy-
gulanacak gösterge ve katsayüar
da dün açıklandı.
Hükümetin, TBMM'den kamu
calışanlannın maaşlanndaki den-
gesizliğin giderilmesi amacıyla
ikinci kez çıkardığı yetki yasası,
yine amacına ulaşmayacak. Çıka-
nlacak kararnamenin, REFAH-
YOL hükümeti döneminden bu
yana tazminat ve ek ödemelerde
yapılan iyileştirmekrle maaşlan
arttınlan asker, polis ve üst düzey
bürokratlann durumlannı düzelt-
meye yönelik olacağı beklentisi
tepkikri arttınyor. Hükümetın
bayram öncesinde ivedi olarak çı-
kardığı yetki yasası, kamuoyunda
maaş artışlanyla ılgıli yoğun bek-
lentilere neden
olurkenkararna-
meyle ilgüi ça-
lışmalann ya-
vaşlatıhnası dık-
kat çekiyor. Hü-
kümetin kamu
çalışanlannın
yeni düzenleme
istemlerine fır-
sat vermemek
için, hazırlana-
cakkararnameyi
yetki yasasının
süresinin dolmasına kısa bir süre
kala işleme koymayı planladığı
öğrenildi. Yürürlüğe girmesinin
üzerinden 15 gün geçmesine kar-
şuı 3 aylık süresi olan yetki yasa-
sıyla ilgili kararname hâlâ hazır-
lanmadı.
Başbakanlık Müsteşan Ahmet
Şağar'ın eşgüdümünde yürütülen
çahşmaya göre, yapılacak iyileş-
tirmenin polis, TSK personeli ve
Zam bekleyenler
daha önce temsıl tazminatından
faydalanamayan bazı üst düzey
çalışanlarla suıırlı tutulacağı öğre-
nildi. Anayasa Mahkemesi'nin
FP'nin başvurusu üzerine önceki
yetki yasasını iptal etmesiyle, po-
lis maaşlannda yapılan düzenle-
me de yürürlükten kalkmıştı. Çe-
vüc Kuvvet görevlilerinin Istanbul
merkezli eylemlerinin ardmdan
hükümet, bu iyüeştirmeyi yeni ka-
rarnameyle
-TürkŞlahhKuvveÖeri
Personeü. poiis memurian
- 543 bin 277 öğretmen,
öğretim üyeleri
- Doktor ve diğer sağlık
personeli
- Mûhendisler ve diğer teknik
personel
- Hâldm ve savcüar
- Vergi denetmenleri
düzenleyecek.
Hükümetin,
TSKpersoneli
için de benzer
bır düzenle-
meyi öngördü-
ğü belirtilir-
ken temsıl taz-
minatından
faydalanama-
yan genel mü-
dür yarduncı-
sı,daire başka-
nı gibi üst düzey çahşanlann da bu
haktan yararlanmasmı sağlamaya
yönelik çalışmalann sürdüğü bil-
dinldi. Yapılacak düzenleme kap-
samında Başbakanlık ve maliye
müfettişleri üe hesap uzmanlan-
nuı da 6 bin 400 ek göstergeyle
temsü tazminatından yararlandı-
nbnasının düşünüldüğü behrtıldi.
Genel müdür ve daha üst düzey
için temsıl tazminatı 30 bin çarpı
YağınurderelVmn amkatindan hinız
ALPERtZBUL
Avukat Kemai Keleşoglu'nun
"Eşber Yağmurdereli'nin cezası-
nm şartla sahverme yasası gereği
ertefenerek tahfije edibnesj" iste-
mi, savcının da aynı doğrultuda
görüş bildirmesine karşın tstan-
bul 2 No'lu DGM tarafından red-
dedildi. Yağmurdereli'nin avuka-
tı Keleşoğlu, karara itiraz etti.
Avukat Kemal Keleşoğlu Istan-
bul 2 No'lu DGM'ye verdiği di-
lekçesinde şartla sahverme yasa-
sının 2. maddesı nedeniyle Basın
ve Yayın Yoluyla lşlenen Suçlara
llişkin Dava ve Cezalann Ertelen-
mesıne Dair Yasa'nın 1. maddesi-
nin değiştiğini belirterek Yağmur-
dereli'nin cezasının ertelenmesini
ve tahliye edilmesini istemişti.
Keleşoğlu düekçesinde, 4616 sa-
yıh şarth sahverme yasasının 2.
maddesinin "23Nisan 1999tarihi-
ne kadar sorumlu müdür sıfanik
işfeDmiş suçjar dahiL, basın yotuy-
lâ veya sözlü veya görûntûlü yaym
araçknyia yahut miting, kongre,
konierans. seminer, sempozyum,
açık oturumvepand gibi ber tür-
nıtoplanQlarda>iapdankonuşm»-
laria işienmiş olan suçlan da kap-
sadtğmı" vurguladı.
Keleşoğlu düekçesinde, Yağ-
murdereli'nin Samsun 2. Ağır Ce-
za Mahkemesi'nce 1985 yılında
TCY'nin 146. maddesi uyannca
ömür boyu hapis cezasına çarptı-
nldığını, 1991 yılmda yürürlüğe
giren Terörle Mücadek Yasası ne-
deniyle şartla saiıverildiğını be-
lirtti. Aynı yıl yasal bir mitingde
yaptığı konuşma nedeniyle Yağ-
murdereli'nin "Devletin bölün-
mezliğiaieyhisepropagandayap-
ûğı" iddiasıyla Istanbul 2 No'lu
DGM tarafından 10 ay hapis ve
83 milyon lira ağır para cezasma
çarptınldığı için de Samsun 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin mü-
vekkilinın şartla salıverilme kara-
nnın kaldırdığtnı ifade etti. 21
Ekim 1997 günü Yağmurdere-
li'nin Çankın Cezaevi'ne konul-
duğunu belirten Keleşoğlu 2
No'lu DGM'ce verilen 10 ayiık
mahkûmiyetinin ertelenmesini ve
tahlıycsıni istedi.
Bu başvurusu üzerine DGM
Savcısı Mustafa Erol da Yağmur-
dereli'nin cezasınuı ertelenmesi
doğrultusunda görüş bildirdi.
Erol, Yağmurdereli'nin dosyası
hakkında şu görüşe yer verdi:
"Anay-asanm 38. maddesindeki
'kimse işlediği zaman yürürlükte
bulunan kanunun suç saymadığı
bir fıilden dolayı cezalandınla-
maz' şeknndcki hükümler ve Yar-
gıtaykanuian dikkate anndığında
cezast infaz edilmiş olsa bile yasa
değişikliğnıin hükümlü hakkında
geçmişe etkUiolacakşekflde uygu-
Unması gerekeceği, aynca çeşitfi
nedenlerie hfiküm kunılamaması
veya cezanın infaz edüememesi,
durumlanndan lehe olan yasade-
ğişikükkrinin sanıklar hakkında
uygulanması cezanın infan haün-
de ise uygulanamaması gibibir du-
rumun anayasanuı 10. maddesin-
de açüdanan eşttfik ükesiyle genel
hukuk kuraltarma aykm olacağı
dûşünühnektednrT
Ancak, tstanbul 2 No'lu DGM,
istemi reddetti. DGM'nin verdiği
ret karanrun gerekçesinde, 4616
sayılı şartla salıverme yasasuun 1.
maddesinin 6. bendinde "Daha
önce şartla sahverflme hükfimle-
rindcn >ararlandıgı halde yeniden
suç tşleyerek hüküm giyenler ik
daha önce çtkanimış bir aftan ya-
rarlananlar bu madde hükümle-
rinden yaralanamadar-" dcnıldı-
ğine dikkat çekıldi. Avukat Kele-
şoğlu, dün Istanbul DGM'ye bir
düekçe vererek bu karara itiraz et-
ti. Keleşoğlu düekçesinde şu gö-
rüşe yer verdi: "4616sayıhyasanın
1/6. maddesine göre yapılan dü-
zenleme sadece yasanın 1. madde-
sinden yararlanma koşuluna geti-
rilen bir istissadır. Yasa 'bu mad-
de hükümlerinden yararlanamaz'
derken sadece 1. maddeyi kastet-
mektedir. Oysa Eşber Yağmunk-
reü'nin mahkemenizden verilen 10
aylık hapis cezasının nedeni olan
eytemi, yapmış olduğu konuşma-
dır. YaniYağmurderelikonumuna
göre, 'daha önce şartla sahverme
hükümlerinden yararlanmış kişi'
değildir. Aksine başka bir mahke-
me tarafından' şartla salıverilme'
karan, mahkemenizden verihniş
olan 10ayhkhapiscezasının kesin-
leşmesi nedeniylegeri alınmışolan
Gazi Üniversitesrnde toplu istifa
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Rıza Ayhan'm yönetim üzerinde
oluşturduğu baskı nedeniyle görev-
lerini yapamaz hale geldikleri belir-
tilen Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Selçuk Bölükbaşı, dekan yardımcı-
lan, fakülte kurulu ve bölüm başkan-
lan görevlerinden topluca istifa etti.
Mühendıslik Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Esen Onat da istifasını sundu.
Üniversitede, diğer fakülte dekanlık-
lannın da istifaya yönelebileceği
kaydediliyor. Rektör Prof. Dr. Rıza
Ayhan ise hakkmdaki tüm iddialann
asüsız olduğunu öne sürdü. Dekan-
lıklann görüşünü ahnadan kadro üan
ettiği ve istediği dekan yardımcüan-
nın atanması için dekanlarabaskı uy-
guladığı ifade edilen Rıza Ayhan'm,
öğretim üyelerinin tepkisini çektiği
öğrenildi. Dün rektörle görüşen Tıp
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bölükba-
şı, kendisininkiyle birlikte dekan yar-
dımcüan, yönetim kurulu ve fakülte
yönetim kurulunun da istifa mektup-
lannı sundu. Daha önce istifa etme
karan alan bölüm başkanlan ise fi-
kir değiştirerek istifa etmedikr.
Dekan yardımcıhklanndan birinın
boş buakılarakrektörlüğeatama yet-
kisi tanmmasmı isteyen Ayhan, Prof.
Dr. Esen Onat'ın da istifasına neden
oldu.
Seçim büdirgesinde dekanlık ata-
malan için üniversitede seçim yapa-
cağı vaadinde bulunan Rıza Ayhan,
göreve başladıktan sonra verdiği
sözleri unuttu.
Suçlamalan reddeden rektör
Prof. Dr. Rıza Ayhan, görevden ay-
nlan dekanlann kendi istekleri Üe
istifa ettüderini, onlan görevkrinde
tutmak için de elinden geleni yap-
tığım söyledi.
katsayı olarak belirknirken genel
müdür yarduncısı ve daha alt dü-
zeydekikr için bu oranın ise 20
bin çarpı katsayı oranında plan-
landığı kaydedüdi.
Kamu kuruluşlan, kendi perso-
nelinin maaş farklannın gideril-
mesi amacıyla Başbakanlık'tan
yoğun istekte bulunuyorlar. Başta
543 bini aşkm kesimi oluşturan
öğretmenler, polisler, doktorlar ve
diğer sağlık personeli, mûhendis-
ler ve diğer teknik personel, hâkim
ve savcüar, öğretim üyeleri olmak
üzere diğer pek çokmeskk grubu
maaşlannındüzeltilmesini istiyor.
Yetkililer ise bu talepkrin tü-
ınünün karşüanmasınm mümkün
olmadığını belirterek "Işin için-
den bakalımnasılçıkacağız? Yapı-
lacak düzenleme konusunda, ilgi-
li bakanlar bir araya gelecek ve
bütçe imkânlan çerçevesinde bir
orta yol bulunacak" açüdamasın-
da bulunuyor.Vergi Denetmenleri
Derneği Genel Başkanı Coşkun
Aras da yaptığı açüdamada, vergi
denetmenlerinin toplam incelenen
mükellef sayısının yüzde 88'ini,
incelenen matrah tutannın yüzde
50'sini, bulunan matrah farkının
da yüzde 32'sini gerçekleştirdüde-
rine dückat çekerek vergi denetim-
leri açısmdan kadrolannın artünl-
ması ve maaşlanmn düzeltılmesi,.,,.
gerektiğinı bildirdi.
Yeni katsayılar
Kasun ayı sonunda enflas-
yonun memur maaş zammı-
nı aşması nedeniyle yapılan
yüzde 5.2'lik ek zam sonra-
sı, 2001 yılırun ilk yansında
uygulanacak maaş katsayüa-
n da belirlendi.
Bakanlar Kurulu'nda ba-
kanlann boş kararnameye
ımza attıklan ve bunun üze-
rinin daha sonra dolduruldu-
ğu öğrenildi. Katsayılara gö-
re, 657 sayılı yasaya tabi me-
murlann yılm ilk yansı için
esas aylık katsayısı 18 bin
240, taban ayhk katsayısı
117 bın 600, yan ödeme kat-
sayısı da 5 bin 820 olarak ye-
niden belirlendi.
Maliye Bakanı SümerO-
ral'ın tel emrinde, sözleş-
meli statüde çalıştuılan per-
sonelin 2001 Ocak. Şubat
ve Mart aylanna ilişkm üc-
retkri de yeni bir sözleşme
imzalanıncaya kadar geçen
yılın sözleşmelerine göre
ödenecek.
Tel emrine göre, ücretlile-
rin vergilendirilmesindeki
indirim tutan günde 730 bin
lira, ayda 21 milyon 900 bin
lira, yılda ise 262 milyon
800 bin lira olarak uygulana-
cak. Bu tutar Adıyaman,
Batman, Bingöl, Bitlis, Di-
yarbakır, Elazığ, Hakkâri,
Mardin, Muş, Siirt, Şırnak,
Tunceli ve Van illerinde
günde 1 milyon 20 bin lira,
ayda 30 milyon 600 bin li-
ra, yılda ise 367 milyon 200
bin lira olacak.
Işçüere ödenecek kıdem
tazminatlannda yıllık tavan
da 646 milyon 560 bin lira
olarak uygulanacak. Tel
emrine göre, maaşlann fark
ödemeleri ocak ayı maaşla-
nyla birlücte verilecek.
Buarada yüzde 5.2'lıkek
zam sonrası arahk ayı maaşı
907 milyon 370 bin liraya
yükselen bir genel müdür,
yüzde 10'luk zam üe ocak
ayında 998 milyon 110 bin
lira maaş alacak.
15' in 1'indeki bir hizmet-
linin maaşı da 148 milyon
430 bin liradan 163 milyon
275 bin liraya çıkacak. Yüz-
de 10'luk zam, işe yeni baş-
layan bir öğretmenin maaşı-
na 21 milyon 515 bin lira,
işe yeni başlayan bir polisin
maaşına ise 27 milyon 95
bin lira artış getirecek.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
- Buna tüm Türkiye karar verecek!
Iktidar yolunda kullanılacak araçla ilgili orta-uzun
vadeli bakış ise şöyle:
1 - Sandıktan gelmek.
2- Bürokrasiyi ele geçirmek.
Erbakan'ın başını çektiği partiler birinci yöntemle
oldukça uzun yol aldılar. Milli Nizam Paftisi'nden
Milli Selamet Partisi'ne, oradan Refah'a, ardından
Fazilet'e...
İkinci yöntemde öne çıkan Gülen hareketi oldu.
Arkadaş şimdi ülkesinde yeni dönemde nasıl yeni-
den öne çıkanm, sorusuna yanrt anyor.
Son dönemde ekonomik ayaklar da oluştu. Bu ke-
simin "blok" hareket edebıldiğini görenler, haar pa-
zan değeriendirmekte oldukça becerikli davrandı-
lar.
Konunun gündemdeki yani Fazilet Partisi'nin için-
de olup bitenler. Recep Tayyip Erdoğan'ın Anka-
ra seferi önceki bilgileri canlandırdı. Yenilikçi ekibin
doğal lideri Erdoğan'la vrtrinsel lideri Abdullah
Gül'ün etrafında 40-45 kadar milletvekilinin olduğu
görülüyor. Bunlardan 4-5'i Erbakan'ın, "orada ne
oluyorbir bakın"diye gönderdiği kişiler olsa, arta ka-
lanlar da fena rakam değil...
Yazının girişinde Erbakan'ın yöntemini vurgula-
mıştık, devamda da Erdoğan'a değinelim. Erdoğan
da her şeyi demokrasi kurallan içinde yapacaklan-
nı söyledikten sonra devam etmişti:
"Demokrasi bizim için bir tramvaydır. Ulaşmakis-
tediğimiz yere vardıktan sonra ineriz!"
Erbakan ekibiyle Erdoğan ekibinin getenekçi-ye-
nilikçi diye iki ayn hareketmiş gibi gösterilmesi, de-
mokrasiyi nasıl kul-lanacaklarını aktanş biçiminin
farklılığından olsa gerek...
Çarelerde demokrasi tükenmez
Erdoğan ve Gül'ün karşılıklı çıkışlan akla şu soru-
yu getiriyor:
- FP içindeki dalgalanma, Anayasa Mahkeme-
si'ndeki dava sonuçlanmadan yeni oluşumlan mı
doğuracak?
Bu sorunun bizce karşılığı şu:
FP içinde yeni oluşum büyük ölçüde tamamlan-
dı bile. Iş, oluşumun etrafına bir çerçeve geçirmeye
kalmış görünüyor.
Dün, vitrinsel başkan Recai Kutan'ın etrafında-
kiler, Gül'ün üzerine gülle değil gülleyle gidelim ha-
vasındaydılar. Belki de önümüzdeki günlerde disip-
lin organlan işletilecek ve budamalar olacak.
Kutan ve çevresinin izlemekte olduğu politika şu:
Nasılsa şu dönem iktidar ortağı olmak gibi bir se-
çeneğimiz yok. O zaman iktidarla iyi geçinelim. Er-
bakan'ın yasaklannın kaldınlması, partinin kapatıl-
maması için gerekli adımlann atılmasını sağlanz...
Bu politika, rayında gidiyor. Durumu gören Ece-
vit, Fazilet'in muhalefet edebileceği her yasanın içi-
ne bir de Erbakan'ın işine gelecek madde koyuyor.
Böylece, hem yasalar hükümetin istediği gibi geçi-
yor, hem FP muhalefet etmemiş oluyor, hem DSP'li
hükümet seçeneğinin karşısına başka bir seçenek
çıkanlamamış oluyor...
FP içinde yenilikçi kanat bu gidişe de bayrak aç-
mış durumda. FP, hükümete muhalefet etmeden is-
tediğini elde ederken kendi içindeki muhalefeti de
güçlendirmiş oluyor.
Gidişin bir ayağı da Melih Gökçek. Belediye Baş-
kanlığı dışında^Mnden her iş gelen Gökçek, parti içi
.dengelerin hem içinde hem dişında duruyor. Gök-
çek, yakın gelecekte her iki kanadın da partiyi ka-
natlandıramayacağını açıklayıp başka bir partiye ge-
çerse şaşmamak gerekir.
Bu partinin adını vermeyelim, amaGökçek'in "mil-
//yefç/Tıği tutabilir, böyle bir "narefcefin "partjsı'ni
seçebilir.
Sözün kısası, FP'lileryeni dönemde ne yapacak-
lanna karar verirken bugün için şu noktadalan
Parti içi demokrasi olsun mu olmasın mı?
FP'liler hangi yöntemi seçerse seçsin, bunu ken-
di tabanlanna anlatmakta zoriuk çekmezler. Burası
Türkiye, her yol demokrasinin tanımlanndan birine
girer.
Ne diyelim?
Çarelerde demokrasi tükenmez...
ankcum@ttnetnettr
Ahnonya'dan botahnacak
BERLİ1N (Cumhuriyet) - Türkiye'nin Almanya'dan
sahil muhafaza devriye botlan satın alacağı bildinldi.
Almanya'mn en yüksek tirajlı gazetesi "Bfld"de yer
alan bır haberde, Ahnan hükümetinin bu konuda yeşil
ışık yaktığı ve 500 milyon mark "Hermes" ihracat
kredisı açtığı belirlendi. Gazeteye göre. Ankara, yanm
mılyar marklık "Hermes" kredisiyk bir sahil muhafaza
botu ve aynca 3 bot için de donanım malzemesi saün
alacak. Bu malzeme, Türkiye'de monte edüecek.
Cehalet doğulu
kadını öldürüyor
H Baştarafı 1. Sayfada
Gebelikten korunma
yöntemkri:
- Rahime ebegümeci kö-
kü kaydınlır.
- Kadın örümcekağı ve-
ya yılankabuğu adlı bitki-
nin tütsüsüne oturtulur.
- Nalbantlann yonttuğu
katır tırnaklan kurutulup
dökülür, aç kamına bir çay
kaşığı yenir.
- Yumurta sansı ve çiriş
unundan hamur yapılıp fı-
tü halinde rahmin ağzma
konulur.
- llişkıden önce rahim
ağzına kirli koyun yünü, li-
mon tuzu üe kaynatümış
pamuk konulur.
- Çocuk istemeyen aile-
ler çocuklanna'Yeter, Ka-
fj, Sonsen,Nihayet,Songûl,
Netice' gibi ısimler koyar.
Düşükyapmayönteinle-
ri:
- Karranlı kayın kabuğu
ateş üzerine dökülerek tüt-
süsünde durulur.
- Gebe kadın ağır işler
görür, ağır yük taşır, yük-
sekten atlar.
- Gebenin karnı sıkıştın-
lu", rahim üzerine basılır.
- Gebe kadının rahmine
tavuk teleği daldınlır.
- Pamuğa limon sıkıla-
rak rahmin ağzına konulur.
- Kibrit başlan birbirine
bağlanarak rahmin ağzına
konulur.
- Bir miktar kma suda
eritüerek üç gün üst üste
gebeye içirilir.
Sabah gndNi şirkettertne nceteme
• ANKARA (AA) - Sermaye Piyasası Kurulu'nun
(SPK) bu haftaki "Özel Durumlar"ı içeren bülteninde,
Sabah grubuna ait bazı şirketlerin birbirkrinden
alacaklannın, bagımsız denetim fırmalannca
incelenmesi karanna vanldığı bildirildi.
GâzaKma ahnan 5 kişi serbest
• tstanbul Haber Servisi - Şişlı llçe Emniyet
Müdürlüğü'ne yönelüc bombalı saldınyla ilgili
sürdürülen soruşturma kapsamında, Bahçelievler'de
gözalhna ahnan 5 kişi serbest bırakıldı.