Katalog

3 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erbakan'm işlemleri süpüyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'm, Şartla Salıverme ve Cezalann Ertelenmesi Yasası kapsammda olan 1 yıllık hapis cezasımn ertelenmesine ilişkin yazınm gönderilmesi için Diyarbakır DGM'ye faks mesajı geçti. Alınan bilgiye göre, Ankara Infaz Savcıhğı, dün Diyarbakır DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na faks mesajı geçerek Erbakan'm, Türk Ceza Yasası 'mn 312. maddesi uyannca Diyarbakır DGM tarafmdan çarptınldığı 1 yıllık hapis cezasmm ertelenmesine ilişkin yazının gönderilmesini istedi. Gençyılmaz davası • ANKARA (AA)- Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 2 No'lu DGM'nın, organıze suç örgütü elebaşı Kasım Gençyılmaz ile hasmı Hüseyin Melek'in de aralannda bulunduğu 18 sanığı, 3 ay 9 gün ile 27 yıl 10 ay arasında ağır hapis cezalanna mahkûm ettıği karan usulden bozdu. Ankara 2 No'lu DGM, dava dosyasının mahkemelerine ulaşmasınm ardmdan, yenıden duruşma günü verecek ve 18 sanığın ikinci kez yargılanmasuıa başlanacak. Anayasa Kurultayı • ANKARA (AA)- Türkiye Barolar Birliği'nce 9-13 Ocak tarihlen arasında "Uluslararası Anayasa Hukuku Kurultayı" düzenlenecek. Ankara'da gerçekleştinlecek kurultayın açılış konuşmalannı, Cumhurbaşkaru Ahmet Necdet Sezer, Adalet Bakanı Hıkmet Samı Türk ve Tûrkiye Barolar Birliği Başkanı Eralp Özgen'in yapması bekleniyor. MHP Başkanlık Divanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Başkanlık Divanı, dün yaptığı toplantıda çalışma takvimini . belirledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici toplantunn ardından yaptığı açıklamada. 6 Ocak'ta Merkez Yönetim Kurulu'nun, 7 Ocak'ta da il başkanlannın bır araya geleceğini bildirdi. Ttencide ediyop' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanı Ömer lzgi, dün Meclis'te basın bürolannı ziyaret ederek gazetecilerin yeni yılını kutladı. lzgi, sohbet toplantısında2001 gündemine değinerek "AB ve IMF ile ilgili konulann, Meclis altından kalkamayacak diye gündeme alınmaması olmaz. Ne kadar yoğun olursa olsun gündeme ahnacak. Şimdıye kadar AB, değışen koşullanndan kımı zaman bizleri de rencide eden direktifler vermiş oluyordu. Artık hükümet çok iyı bır karar aldı. Ulusal proje ile 'y apabileceklerimiz şunlardır' diyecek" dedi. Yasa için milletvekillerine baskı yapan MHP lideri Devlet Bahçeli, affi eleştirdi ' Adalete giiven zedelendTANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ortaklanyla birlikte, Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer' in iade ettıği af yasasının yeniden Çankaya'ya gönderil- mesi içm karar alan MHP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Devlet Bahçeli. normal koşullar altında sağlıklı bır hu- kuk devleti ile sürekli af uygu- lamasını bağdaştırmanın mümkün olmadığmı söyledi. Bahçeli, affın hem adalete olan güven duygusunu zedelediğini hem de cezalann caydıncıhk rolünü zayıflattığım belirtti. "MGK ekonomiye el koysun" diyen Istanbul Ticaret Odası Başkanı MehmetYıkünm'ada tepki gösteren Bahçeli, "Dün hükümete ve programa her türiü desteği verenlerin kısa bir süre sonra anlamsız arayışlann içine girmeieri düşündürücü ohnuştur. Ülkemiz artık panik- çi, jurnalci ve çıkarcı zihniyet- lerden kurtuhnahdır" dedi. MHP lıden Bahçeli. dün par- tisinın grup toplantısında, af ve cezaevi operasyonlanyla eko- nomi konusuna değındi. Sayısı 52'ye ulaşan kısmi ya da genel af yasalannın adalet sisteminin neredeyse aynlmaz bir parçası durumuna geldiğinı belirten Bahçeli, bu konudaki tartışma- larm mağdur olan ınsanlann haklı tepkismin oluşmasına yol açtığını söyledi. Normal koşullar altmda sağlıklı bir hu- kuk devleti ile sürekli af uygu- lamasmı bağdaştırmanın müm- kün olmadığmı vurgulayan • Partisinin grup toplantısında, af ve cezaevi operasyonlannı değerlendiren Devlet Bahçeli, affın hukuk devleti ile bağdaşmadığını söyledi. MHP lideri, cezaevlerindeki operasyonlarla kara lekenin temizlendiğini öne sürdü. Bahçeli, "Çünkü böyle bir uy- sanın af yöntemim değil, ceza Bahçeli, bunu sağlamanın bir gulama, hem adalete olan gü- ven duygusunun zedelenmesi- ne neden olabihnekte, hem de cezalann cayduıcıhkrolünü za- yıflatabilmektedir'' dedi. Bahçeli, 1998 yılının ikinci yansından itibaren çeşitli za- manlarda gündeme gelen ve aralık aymda yasalaşarak yü- rürlüğe giren düzenlemenin birçok açıdan gerekülik haline geldiğini söyledi. Bu yasanın Türkiye'de artık bu ve benzeri yasalara bir daha gereksinim duyulmaması için önem taşıdı- ğını savunan Bahçeli, çıkanya- indirimi ve şartlı salıverme yöntemini benimsediğini be- lirtti. Salıverilen mahkûmlann yeni bir suç işlememesi için dikkatli davranmasmın sağlan- dığını savunan Bahçeli, "Bölü- cü terör örgütü mensuplan ve onlann elebaşlan kesin olarak kanun kapsamı dışında bırakü- nnştır. Çeteler, banka soygun- culan, rüşvet ve yolsuzluğa ka- nşanlar ceza indiriminden ya- rarlandınJmamışlardır" dedi. Yargı, ceza ve infaz sistemi- nin ciddi biçimde gözden geçi- rilmesi gerektiğini vurgulayan yolunun da cezaevlerinin tepe- den tırnağa yeniden yapılandı- nlması olduğunu belirtti. F ti- pi cezaevlerinin bu açıdan çok önemli bir fırsat olduğunu sa- vunan Bahçeli, F tipine karşı çıkmanm mevcut koğuş siste- minin devam ettirilerek terör ve baskınm cezaevlerinde sür- dürülmek istenmesiyle aynı anlama geldiğini söyledi. Ge- rek kapasite fazlalığı gerekse mevcut sistemin boşluklan ve yıllardır devam eden ihmalle- rin cezaevlerinin yeni suç ve terör merkezlerine dönüşmesi- MHP Genel Başkanı BahçeK, dün partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Ulkemiz arnk, panikçi, jurnalci ve çıkarcı rihniyetierden kurtuhnahdır" dedi ne yol açtığma dikkat çeken Bahçeli, şu görüşlen dıle ge- tirdi: "Operasyonlann sonu- cunda tüm miDetimizce de da- ha iyi kavranan cezaevi rezale- ti uzun yıllann ağır ihmalinin ve vurdumduymazlığmın acı bir örneği ohnuştur. Türk dev- leti, on yıh aşan ihmalin ve biri- kimin yaratüğı olumsuz tablo- yu büyük bir kararhhkla orta- dan kaldırmaya başlamıştır. Çok zor bir operasyonu başa- n>ta tamamla>ıp kara lekeyite- mideyerek ilk önemli adumnı atmıştır." Bahçeli, Türk ekonomisımn sonbahar krizinden yara aldığı- nı, mali krizin tamamen soğu- tuhnası için bütün ekonomik aktörler ve kurumlann daya- ruşma içinde ohnası gerektiği- ni söyledi. Bahçeli, "Maü kri- zin tamamen soğutulması için belli başh bütün ekonomik ak- töıierin ve kurumlann dayanış- ma içinde ohnası zorunludur. Çünkü bunun anernatifî, fela- ket tellaDığı ve bölük pörçük hareketetmekolacaknr. Bu yo- lun, bugüne kadar kısa vadeli firsatçıhk ve panikpsikolojisini güçlendirmek dışında bir sonuç doğurmadıgı açıknr" dedi. Türk ekonomisinin sonbahar krizinden yara aldığını, bu ya- ranın bir daha kanamaması için sorunun bütün taraflanna çok büyük görev ve sorumluluklar düştüğünü anlatan Bahçeli, muhalefet partileri ile gereksiz değerlendirmeler yapan çevre- leri özeleştiri yapmaya çağırdı. TBMM Genel Kurulu'nda, Ilıcak'm önergesi sırasında tartışma yaşandı Dıcak: Hizbııllah devlet terörü • Meclis Genel Kurulu'nda Istanbul Milletvekili Nazlı Ilıcak'ın Hizbullah'ı "devlet terörü" olarak nitelemesi tartışmalara neden oldu. DSP îstanbul Milletvekili Erol ATın "Sözünü geri al, devlet terörüne demek" diye kürsüye yürümesi üzerine FP Milletvekili Nazlı Ilıcak, "Terbiyesiz" diye bağırdı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Istanbul Milletvekili Nazh Ihcak'ın. Hizbullah'ı "devlet terörü" olarak nitelemesi, TBMM Genel Kurulu'nda tartışmaya neden oldu. Nazlı Ilıcak, Hizbullah örgütüne dönük operasyon ve faili meçhul cinayetler D S P ' L İ R I D V A N B I S D A K ' T A N 8 A V 1 1 N M A 'Gayri meşru sayılabilecek hiçbir ilişkinin içinde olmadım' Rıdvan Budak, düzenlediği basm toplannsında Nayır'uı bir talebi ol- madığmı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Istanbul Milletvekili Rıdvan Budak, uyuşturucu kaçakçısı Urfi Çetinkaya nın sağ kolu olarak bili- nen Cemal Nayır'la bağlantısı oldu- ğu savlanna yamt verdi. Budak, Na- yır'ı 30 yıldir tanıdığım, ancak iliş- kileri ve bağlantılan konusunda bil- gi sahibi ohnadığmı söyledi. Budak, "Gayri meşru sayüabilecek hiçbir işin veUişkinin içindeohnadım. Böy- le bir Uiskiyi büip de söylemeyeni, or- taya koyup ispatiamayanlan da hay- siyet ceUathgryla itham etmeyi kendi- me hak görüyorum" dedi. Rıdvan Budak, Cemal Nayır'la ilışkisi konusundaki bazı haberlerle ilgili olarak TBMM'de birbasın top- lantısı düzenledi. Nayır'ı 30 yıldir tamdığmı ve sendikacı bir arkadaşı- nın amcasınm oğlu olduğunu belir- ten Budak, "Operasyondan aylarca önce Meclisteki odama gelerek bfl- gime başvuran potts müfettişkrme de bunlan hiç saîdamadan, gizJeme- den açıkladım, Bir suç işlemiş veya iş- lemekte olan bir kişi tanımak, onun- la aym suçu işlemek anlanuna gel- mez. Ben bir işçi önderiyim, siyaset- çryim, her Uiskim açıktır. Her gün yüzlerce kisrvle görüşürüm, ziyaret ederim. Bunlardan güvenlik soruş- turması belgesi istemeyi de hiç dü- şünmedim" diye konuştu. Gayn meşru sayılabilecek hiçbir işin ve ilişkinin içinde olmadığını kaydeden Budak, söz konusu haber- lerle ilgili hukuki yollara başvuraca- ğını söyledi. Haysiyet ceüatlan Rıdvan Budak, "Ben yaşamunda hiçbir gayri meşru ve ahlaklı oüna- yan ilişki içinde bulunmadım. Böyle bir ilişkryi bihp de söylemeyeni, orta- ya koyup ispaüamayanlan da haysi- yet ceUathğryla itham etmeyi kendi- me hak görüyorum" dedi. Budak, bir işadamı olarak tanıdığı Cemal Nayır'm şimdiye kadar kendisinden bir talepte bulunmadığını belirtti. Söz konusu haberlerin kasıtlı olarak sızdınldığını savunan Budak, "Böy- le devam edersebundan sonra bu ha- berleri sızdıranlaria uğraşacağun" diye konuştu. Kutan'dan Ecevit'in sozlerine yanıt 'Gideceği şartlar ortada yok' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - FP Genel Başkanı Recai Kutan. Başbakan Bülent Ece- vit'in, "•Hiçbir yere ghmi- yorum" sözlerinı değer- lendırirken "Birbaşbaka- nın hangi şardarda gide- ceği beüidir. O şartlar da ortada yoktur" dedi. Ku- tan, FP Genel Merke- zi'nden aynhrken gazete- cilerin Ecevit'in açıkla- malarını anımsatmalan üzerine, Türkiye'nin hu- kuk devleti olduğunu kay- detti. "Başbakanın hangi şarüarda gideceğinin belli olduğunu, o şartlann da ortada ohnadığmı" söyle- yen Kutan, ancak Mec- lis'in bu doğrultuda bir irade ortaya koyması ha- linde bunun gerçekleşebi- leceğıni belirtti. Kutan, "Meclis, hükümeti düşür- me yönünde bir oy kullan- madığı sürece başbakanın beyanlan hukuka uygun- dur" dedi. Kutan, FP tü- züğüyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de partı tüzü- ğünde değiştırihnesi gere- ken maddeler bulunduğu- na işaret ederek görevlen- dırdikleri bazı milletvekil- lerinin bu yönde çalıştık- lannı bildirdi. konusunda Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'a yönelttiğı soru önergesinin yanıtlanmaması nedeniyle dün genel kurulda konuştu. Ilıcak, "Hizbullah demek, devlet terörü demek. Hukukun sağlanmadığı ülkelerde Hizbuflah gibi. Hizbulkontra gibi devlet terörü de olur" görüşünü dile getirdı. Ilıcak'a tepki gösteren DSP îstanbul Milletvekili Erol Al'ın "Sözünü geri al, devlet terörü ne demek" diye kürsüye yürumesi üzerine FP Milletvekili Nazlı Ilıcak, Terbiyesiz" diye bağırdı. "Sen terbiyesizsin" diyen Erol Al. TBMM Başkanvekili AB Dıksoy'un uyanlanyla yerine döndü. Istanbul Milletvekili Nazlı Ilıcak konuşmasını, "Bu su-alarda oruran özeüikk Güneydoğu milletvekilleri, Hizbullah'ın arkasmda devletin eü olduğunu paylaşıyor. Ya engel olmadı, ya göz yumdu. Hizbullah, PKK örgütüne karşı kullanümış bir yapüanmadır. Bu. resmi belgelerde yer alan bir gerçektir" diye sürdürdü. Oturumu yöneten Ihksoy, "Bu 'devlet terörü' ifadesi tutanaklara yakışmryor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti terörist bir devlet değildir. Acaba kasunız o muydu?" diyerek Nazlı Ilıcak"tan düzeltme istedi. Ilıcak, "Hizbıülah'ın ardında devletten bazı künselerin hhnayesi olduğunu kastetmek istedim" sözleriyle açıklama getirirken hükümet adına kürsüye çıkan Devlet Bakanı Mehmet Keçecüer, FP milletvekiline tepki gösterdı. Keçeciler, "Hiçbü" devlet görevüsi böyle eli kanb bir terör örgütüyle birlikte olmaz, ohnamışnr, obnayacakar. Bu tür konuşmalar ancak şer güçlere yardım eder. Böyle konuşamazsınız, hakkmız yok. Belgeniz, bilgmiz varsa getirin, hükümet olarak üzerine gidenrrL Şiddetle reddederim" diye konuştu. POLİTtKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA 2001de Ekonomi... Almanya'nın önemli haftalık gazetelerinden 'Die Ze/r'te yayımlanan haberi arkadaşımız Os- man Çutsay verdi: "IMF Türkiye ekonomisini durgunluğa itebi- lir..." Habere göre Türkiye ekonomisinde kuşku ve- ren gelişmeler, Alman kredi kuruluşlannı ka- ramsarlığa itiyor... Münih'te bir araştırma enstitüsünce hazırlanan raporda ne deniliyor: "\MF'nin dayattığı koşullar Türkiye'de ekono- miyi boğabilir..." Banka skandallan, yolsuzluklar Alman kredi ku- ruluşlarını düşündürüyor... Acaba salt Alman kredi kuruluşlan mı Türki- ye'nin ekonomisine kuşkuyla bakanlar? Opel'in Torbalı'daki otomobil fabrikası üretimi durdurdu, işçi çıkanmına başladı... Opel yetkilileri, ithal otomobilin daha kârlı oldu- ğunu, bu nedenle üretimi durdurduklannı açıkla- dılar... Oldukça düşündürücü değil mi? Türkiye "yabancı yatınm" dedikçe yatınmcı- lar kaçıyor... Oysa Türkiye ucuz ekmek pazarı!.. Çünkü, işçi değerinin üretim içindeki payının en düşük olduğu ülkelerden birisiyiz!.. Yabancı yatınmcılar bu gerçeği bildikleri halde Türkiye'de üretimden neden vazgeçiliyor? Elbet Almanya, Fransa, Italya, Ingiltere ve ABD gibi ülkeler Türkiye'nin ekonomisine değişik açıdan bakıyorlar... Tüm gelişmiş ülkelerde rüşvetle ve kara paray- lamücadele var!.. Her yıl dünyada 1 trilyon dolar kara para do- laşıyor; Türkiye kara parayla yeterince mücade- le edemiyor... Peki, diğer ülkelerde bunun önüne geçilebiliyor mu? Bazı Avrupa ülkeleri mücadeleyi bir sonuca ulaştırmak için ceza yasalarını değiştirmeye ça- lışıyorlar... • • • Prof. Dr. Yakup Kepenek yazdı: "Özgüven sorunu!" Gerçekten toplum özgüvenini yitirme süreci- ni yaşıyor... Bayram öncesi haberieri anımsıyorum: "IMF'den bayram müjdesi!" Hükümetin IMF'yeverdiği 18 Aralık 2000 tarih- li 'niyet mektubu' ağır yaptırımlar içerirken, Tür- kiye ekonomisinin de elıni kolunu bağlıyordu... Bu noktada Almanya'dan gelen haberiere bak- tığımızda, dünyanın en büyük bankalanndan De- utsche Bank'a bağlı DWS yatınm fonundan ya- pılan açıklamaları değerlendırdiğimizde, şu so- ruyu aklımıza getirıyoruz: "IMF Türkiye'yı ekonomide boğarsa nelerya- şarız?" DWS yetkilisi Thomas Gerhardt diyor ki: "DWS yatınm fonu Türkiye'yle ilgili tüm hisse senetlerini elden çıkardı..." Soru: "Neden?" Gerhardt: "IMF'nin son koşullan Türkiye'yi ekonomik dur- gunluğa itecek." IMF Türkiye üzerinde etkinliğini sürdürüyor... Tarımdan bütçeye; vergilenmeden sosyal gü- venliğe dek bir dizı yeni düzenlemeler istiyor IMF... Tarıma şoyle bir göz atalım: İlk kez tütün için başfiyat belirlenmeyecek 2001 yılında... 2000'de 472 milyon dolar olan destekleme fi- yatı, 2001'de 200 milyon dolara indirilecek!.. 2000 yılında toplam 3 milyar 490 milyon dolar olan toplam tarım sübvansiyonu, bu yıl 2 milyar 18 milyon dolara düşürülecek... • • * Hükümet, vergilenmeden tanma; bütçeden sosyal güvenlığe dek bir dizi yeni düzenlemeler getirirken; demokratikleşmenin temel koşulu olan insan hakları yolunda nedense adım atmak istemiyor... Türkiye'nin ulusal bütçesini IMF ve Dünya Ban- kası yapacak; ülke ekonomisini yabancılaryön- lendirecek!.. Bu bir teslimıyet değil mıdir? 31 Aralık 2000 gecesi Taksim'de The Marma- ra Oteli'ni taşlayan topluluk "açız" diye bağınp ortalığı inletiyordu: "Ya Allah bismillah, AllahuekberT Onlara ister "lumpen" deyin, ister "sağcı" de- yin. Ne derseniz deyin, ama bir gerçeği görün!.. Bu, sosyal patlama öncesinin sinyalidir... Elbet sosyal bilımciler en iyi değerlendirmeyi yapacaklardır, ama bır toplumda gelir dengesiz- liğindeki adaletsızlik giderek artarsa, insanlar iş- siz ve aç kalırsa onlara 'ölüm' vız gelir.. Acaba Ecevit, Bahçeli, Yılmaz The Marmara Oteli önünde yaşananlan değeriendirebilirler mi? hikmet.cetinkaya(n cumhuriyetcom.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Yahnici'nin AB mektubu Ankara'yı kanştırdı 'Yoğun kutlamalar ahyorum^ ANKARA (CumhuriyetBürosu)-MHP Genel Baş- kan Yardımcısı Şevket Bülent Yahnici'nin Türkiye- Avrupa Birliği (AB) ilişkileri üzerine yazdığı mektup Ankara'yı kanştırdı. Mektubun ulaştığı büyükelçilik- ler mektup üzerindeki değerlendirmelerini sürdürür- lerken Yahnici, mektupla ilgili olumsuz bir yanıt al- madığını, u askerlerin,bürokrarlann veyargımensup- lannuı" kendisini kutladığını söyledi. MHP'nin önde gelen isimlerinden Yahnici'nin, Tür- kiye'nin AB rotası açısından önem taşıyan Ulusal Program'ın açıklanması öncesinde Türkiye'nin AB "ye üyelığı konusunda sert ifadeler içeren bir mek- tup yazarak Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSezer, TB- MM Başkanı Ömer tzgi, Genelkurmay Başkanı Or- general Hüse>in Krvnkoğlu ve büyükelçiliklere gön- dermesi Ankara'yı kanştırdı. Yahnici'nin "AB'ninis- temleri PKK'nin istemleridir" içeriklı mektubunu alan büyükelçiliklenn değerlendirmelerini sürdürdük- leri, MHP Genel Başkan Yardımcısf nın ifadelerinin kendi kişisel görüşleri mi, yoksa partisinin resmi gö- rüşü mü olduğunu anlamaya çalıştıkları kaydedildi. Büyükelçiler mektupla ilgili bu aşamada bir yorum yapmak istemezken genel olarak bu ifadelerin Türki- ye-AB ilişkilerinin geleceği açısından yararlı olma- yacağı mesajını verdiler. Dışişlen Bakanlığı yetkilileri ise Türkiye'de herke- sin her konuyla ilgili kendi görüşünü açıklama özgür- lüğü bulunduğunu, Yahnici'nin mektubunun da bu kapsamda düşünülmesi gerektiğini bildirdiler. Yahnici ise mektupta ifade ettiği görüşlerinin olum- lu karşılandığını söyledi. AB'nin Katıhm Ortaklığı Belgesi'ndeki (KOB) kültürel haklar ve Kürtçe TV is- temlerinin kabul edüemeyeceğini, AB'nin Kürt mil- leti oluşturma gayreti içinde olduğunu vurguladığı mektubuyla tartışmalara neden olan MHP Genel Baş- kan Yardımcısı Yahnici, yoğun kutlamalar aldığını kaydetti. Yahnici, MHP Başkanlık Divanı'mndün- kü toplantısının ardmdan bu konuda gazetecilenn sorulannı yanıtlarken "Bunun mektup olarak tak- dimi yanhşor. Bu, bir milletvekili çalışmasıdır" dedi. AB'ye karşı olmadıklannı belirten Yahnici, birlik üyeliğinin bir devlet politikası olduğunu söyledi. Cumhurjyet k ı t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BIR OFKE YENİ ÇIKTI Ey benım aydınlık günlen bekleyen Türkıyem!.. Ey benım ölüme alkış tutan halkım! . Ey benım şafağın yolunu açan suskun akşanüann hüznûnü yaşam bıçımı sanan ınsanmı!. Ey benim özgûrlükleri Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan romantd a>dınım!.. y Cumhuriyet Çağ Pazariama A Ş Turkocağı Cad. No:39/41 , kitap kulübü l 34334}Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96