17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 OCAK 2001 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA D I Ş H A B E R L E R [email protected] 11 Bfair'den açıklama bekleniyop • LONDRA(AA)- îngiltere Başbakanı ve Işçi Partisi lideri Tony Blair, partisine 2 milyon sterlinlik bir rekor bağışta bulunan kişinin adını açıklamaya zorlanıyor. Ingiltere'de siyasi partilere bağışlarda uygulanacak daha sıkı kontrol getiren yeni yasanın çıkmasına sadece birkaç hafta kala Işçi Partisi'nin böyle bir bağışı kendi hesaplanna geçirip geçirmediği yolundaki tartışmalar, partinin bu yöndeki söylentileri doğrulamak ya da yalanlamaktan kaçınmasıyla daha da büyüyor. Muhafazakâr Parti, Işçi Partisi'nin seçime birkaç ay kala böyle esrarengiz bir bağış kabul etmiş olmasının bu partinin "temiz olduğu iddiasına indirilmiş büyük bir darbe olacağını" savunuyor. Yunanbakann oğiu olduruldu •MEXICO (AA) - Yunanistan Çalışma Bakanı Tassos Yiannitsis'in 27 yaşındaki oğlu Konstantinos Yiannitsis, Meksika'da tatildeyken bir grup gencin bıçaklı saldınsına uğrayarak hayatını kaybetti. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MTT) l " üniversitesinde lisansûstü öğrencisi olan K. Yiannitsis, etrafinı çeviren bir grup gençle kavgaya tutuştu. Yiannitsis'i soymaya kalkan gençlerden biri Yiannitsis'i göğsûnden bıçakladı. Yiannitsis, hastaneye yetiştirilirken yolda öldü. İran'da siyasi cinayetter •TAHRAN (AA) - Iran Istihbarat Bakanlığı'nın eskı ajanlanndan dördü, yazar ve rejim muhaliflerinin öldürülmesinde rol aldıklannı itiraf ettiler. Tahran Radyosu'nun haberine göre, 1998 yılında işlenen siyasi cinayetlerin 17 sanıklı davasında eskı ajan Ali Roşani, yazar Muhammed Muhtari ve Muhammed Cafer Puyande'yi, Mahmud Cafer Zadeh, Iran Millet Partisi lideri Daryüş Furuher'i, sanıklardan Ali Muhsini de Furuher'in eşi Pervane Iskenderi'yi öldürdüğünü itiraf ettiler. Sanık Hamid Raşuli de, Furuher ve eşinin öldürülmesi eylemine yardım ettiğini söyledi. Keçitfavasıkanb bittJ: 2 ölü • JOHANNESBURG (AA) - Güney Afrika'nın Kuzeybatı eyaletindeki Rustenl?urg kentinde, Xhosa ve Shangaan kabilelelerine mensup kişiler arasında bir Güney Afrika keçisi yüzûnden çıkan çatışmada 2 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı, 23 kulübenin de tahnp edildiği bildirildi. Kavganın, Shangaan kabilesine mensup bir kişinin Xhosa kabilesinden bir keçi çaldığının iddia edilmesi üzerine başladığı kaydedildi. Xhosa kabilesüıin 528 dolar (yaklaşık 380 milyon lira) tazminat istediği ve bunun verilmemesi üzerine de silahlı ve bıçaklı 60 kişinin, 2 kişiyi öldürdüğü, 2'sini yaraladığı, 23 kulübeyi de tahrip ettiği bildirildi. Yeni yönetimin, ABD müdahalesinin hesaba katılmasını gerektirebilecek 68 çatışmayla yüz yüze olduğu belirtildi Bush'u 'beldeyen' 68 çabşmaWASHEVGTON (Ajanslar) - ABD baş- kanhğına seçilen GeorgeW.Bush'un savun- ma ve dış politikalannı şekillendirecek da- nışmanlannın, dünyanın 68 yerinde düşük, orta ve yüksek yoğunluklu çatışmalan he- saba katmak durumunda kalacağı belirtildi. Ulusal Savunma Konseyi Vakfı (NDCF) adlı düşünce kuruluşunun konuyla ilgili raporunda, mutlaka askeri müdahale ge- rekmese büe Amerikan müdahalesinin he- saba katılacağı 68 çatışma noktasının söz konusu olduğunu bildirdi. NDCF rapo- runda, günümüzde çatışmalann pek çoğu- nun, top ve tanklann kullanıldığı orta yo- ğunluklu çatışmalardan çok düşük yoğun- luklu olduğu da belirtildi. 1978 'de kurulan • Düşünce kuruluşu NDCF, ABD güçlerinin artan şekilde büyüyen düşük yoğunluklu çatışma tehdidine karşı hazırlıksız oldugunu belirtti. NDCF raporuna göre Güney ve Orta Asya'daki çatışma sayısının artmasında, "bölgede bir kanser" etkisi gösteren Afganistan'daki iç savaş rol oynadı. NDCF'nin raporunda, "Düşük yoğunluk- lu çaüşmalar küçük süahlar, militan güçler veterorizmleyürütülürken, Amerikan güç- leri artan şekilde büyüyen bu tehdide kar- şı haarhksız" denildi. Bir önceki yıl 65 düşük.ve orta yoğun- luklu çatışma görüldüğü belirtilen raporda, 2000"de düşük. orta ve yüksek yoğunluk- lu 68 çatışma olduğu. ancak Güney ve Or- ta Asya'da 6 olan çaüşma noktalannın 2000 yılında 10'a yükseldiği kaydedildi. Bu böl- gedeki çatışmalann artmasında, "bölgede kanser" etkisi gösteren Afganistan'daki iç savaşınrol oynadığı, etrafındaki zayıfdev- letlere sıçradığı ve güçlü devletleri de is- tikrarsız hale getirdiği belirtildi. İstikrarsızlık 100 ûzerinden 99.1 Afganistan'daki istikrarsızlık oranının 100 üzennden 99.1 olduğu belırtilırken, Afganis- tan'daki Taleban milislerinin sponsorluğun- daki teröristlerin, Çin, Özbekistan, Tacikis- tan, Çeçenistan'a sızdıklan kaydedildi. Or- ta yoğunlukta çatışmalara sahne olan Afga- nistan'daki çatışmalann geçcn yıl daha da kö- tüleştiğine dikkat çeken NDCF, Taleban'ın, ülkenin kuzeyindeki Tacik ve Özbeklere kar- şı etnik temizlik kampanyası başlattığı, bu- nun da göçe neden oldugunu bildirdi. Rapor- da, "Aynea Afganistan'ın dünyanın bir nu- maralı afyon kaynağı olmasu bölgeye uyuş- turucu trafiğmi de ek bir sorun olarak getir- mistir" ifadeleri kullanıldı. Raporda, dünyadaki en yoğun, kanlı ça- tışmalann yaşandığı diğer ülkeler arasın- da Somali, Kongo Demokratik Cumhuri- yeti, Sierra Leone ve Irak sayıldı. Erme- nistan, Suriye ve Kenya'nın da aralannda bulunduğu 12 ülke 2000 yılındaki çatışma noktalan listesinden çıkanhrken. listeye 15 yeni ülke eklendi. Kazakistan, Kırgızis- tan ve Laos listeye eklenen ülkeler arasın- da bulunuyor. 'En aptal* çaüşma NDCF, Kamerun'daki çaüşmayı ise "2000 vüının en aptal çaüşmasr ilan etti. Batı Af- rika'daki Kamerun'da şiddet suçlanru en- gellemek için mılis gücü kurulmuştu Ra- porda, "Şimdi şiddet suçlannın oranı düş- tü, ancak miKskr, şiddet suçlannın yarata- bfleceğinin çok ötesinde kaos ve ölüme ne- den otöular" denildi. Israil Başbakanı, 20 Ocak'tan önce banş anlaşması imzalanma olasılığı görmüyor Cfinftoıı'm barışı görmesi zorDış Haberler Servisi- Israil Baş- bakanı Ehud Barak, ABD Başka- nı BiHOntoo'ın görevinin sona ere- ceği 20 Ocak'tan önce bir Israil-Fi- listin banş anlaşmasının miman olabileceğini zannetmediğini söy- ledi. Filistin Devlet Başkanı Ya- ser Arafat, sürpriz bir kararla git- tiği Washington'da dün Clinton'la bir araya gelirken Filistin toprak- lannda yine kan döküldü. Israil Başbakanı Barak, ordu rad- yosuna yaptığı açıklamada, gele- cek iki hafta ya da üç hafta içinde imzalanmaya hazır bir banş anlaş- ması sağlamanın mantıklı olacağı- na inanmadığını belirtti. Barak, "terorizme dur denilecekse ve Is- rafl-Fflistin güvenlik işbirliği yeni- den başjayacaksa" VVashmgton'a temsilciler göndenneyi düşünebi- leceğini belirtti. Arafat, Clinton ile Amerikan önerilerinı görüşmek üzere önceki gece Gazze'den Was- hington'a gitmişti. Dün Gazze Şeridi'ndeki iki Ya- hudi yerleşiminde meydana gelen patlamalardan sonra Israil askerle- ri, Filistinli bir çiftçiyi öldürdü. HaStanekaynakfen, 52 yaşındaki çiftçinin, ferlasında çalışu-ken ts- rail askerlerinin açtığı ateş sonu- cu vurularak öldüğünü bildirdi. Görgü tanıklan, Dugit yerleşim bi- riminde meydana gelen patlama- nın ardından Israil askerlerinin ya- kınlardakı tarlalara doğru ateş aç- tığını belirttiler. Neianya saldınsı Filistin Enformasyon Bakanı Ya- ser Abdrabbo, İsrail'de önceki ak- şam yapüan ve 40'tan fazla kişi- nin yaralanmasına yol açan bom- bah saldın ginşımıni kınadı. Fi- listinli bakan, Tel Aviv'in kuze- yindeki kıyı kenti Netanya'da gi- rişilen bombalı saldınnın ardın- dan basına yaptığı açıklamada. "Is- raflB ve Filistinli smllerin şiddetin kurfoanı olmalannı hiçbir zaman kabul etmeyiz" dedı. Abdrabbo, buna karşın saldınnın Israıl ordu- sunun Filistinlilere karşı uyguladı- ğı şiddetin bir sonucu oldugunu söyledi. Polis, saldında 42 kişinin yaralandığını duyurmuştu. Israil parlamentosu (Knesset), Filistınlilerle banş anlaşması im- zalanması halinde Filistinli mülte- tsrafl'in Netanya kentinde düzenlenen bombalı saldında 40'tan fazla kişi yaralanmıştL (Fotoğraf: AP) cilerin dönüşünü daha da zorlaştı- ran sağ muhalefetin yasa tasansı- nı onayladı. Sağ muhalefet Likud Partisi Milletvekili Yossi Katz ta- rafından sunulan ve 12 'ye karşı 56 oyla kabul edilen yasaya göre, ba- nş anlaşması ımzalanması halin- de, Filistinli mültecılerin dönüşü ıçin parlamentonun salt çoğunlu- ğu olan 120 milletvekilinden 61 'inin oyu gerekli olacak ve hü- kümet bu yasaya ters düşebilecek bir anlaşma imzalayamayacak. Yasa uyannca, sadece Savunma Bakanlığı, Filistinli mültecilerin dönüşüne "insani nedenlerden" ötürü izın verebılecek. Filistin yö- netimi, 3.7 milyon Filistinli mül- tecinın geri dönüşüne izin veril- mesini istiyor. BM'nin 194 sayılı karan uyannca da "banş içinde yaşamakisteyen" Filistinli müke- cilere Israil topraklanna dönüş hak- kı verilmesı ya da tazminat öden- mesini öngörülüyor. İsrail'de felaket senaryoları TEL AVtV (AA) - Aşın sağcı lider Benyamin Kahane ve eşinin pazar günü öldürülmesinden sonra ayaklanan Israil'dekı aşın sağ kesimin, misillleme olarak El Aksa Camisi'ni havaya uçurmasından korkuluyor. Israil istihbarat örgütü, aşın sağın misillemesinnı varabileceği boyutlar konusunda yaptığı uyanda muhtemel senaryolan şöyle sıraladı: • Son yıllarda aşın dincilerin banş sürecini sabote etmek ıçın El Aksa Camisi'ni havaya uçurma planlan yaptıklanna dair pek çok duyum vardı, ancak Kahane'nin öldürülmesınden sonra biraz daha ılımlı kabul edilen aşın sağcı gruplar da böyle bir gırişimde bulunabilirler. • El Halil'de namaz kılan Filistinlileri tarayarak 28 kişiyi öldüren Barach Goldstein'in düzenlediği saldınya benzer bir saldın gerçekleştırebilirler. • Ehud Barak'ın yanısıra Dışişleri Bakanı Şolomo Ben Ami ve Adalet Bakanı Yossi Beilin'e de suıkast düzenlenebileceğuıe dair duyumlar var. tçsavaş uyana Israil istihbarat örgütü, aşın sağcılann içsavaş çıkarabüeceği uyansında da bulundu. Böyle bir olasılığa karşı Israil güvenlik güçlerinin en üst derece alarma geçirildiği belirtiliyor. El Aksa Camisi'ni muhtemel bir saldınya karşı korumak için olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. CLİNTON ONAY VERMİŞTİ Cumhuriyetçiler ICC'ye karşı • "Bu mahkemenin kurulması, Amerikan ordusunun bağımsızlığına tecavüz anlamına gelecektir" diyen Senato Dış llişkiler Komitesi Başkanı Jesse Helms, anlaşmanın Kongre'den onay alamayacağını belirtti. WASfflNGTON (AA) - ABD yor. Geçen ay, Rumsfeld'in ya- Başkanı BfflClinton'ın, giderayak, BM destekli Uluslararası Ağır Ceza Mahkemesi'nin (ICC) ku- rulmasına üışkın anlaşmayı onay- laması farklı tepkilere yol açar- ken, Demokratlar ve Cumhuri- yetçiler arasında ikiye bölünen Kongre'den bu karann geçmesi- nin çok zor olduğu belirtiliyor. 20 Ocak'ta Beyaz Saray'daki görevini Cumhuriyetçi George W. Bush'a bırakacak olan Bill Clinton, bir son dakika hareke- tiyle Uluslararası Ağır Ceza Mahkemesi'nin kurulmasına ilişkin anlaşmanın ABD tara- findan imzalanacağını açıkla- mıştı. Clinton'ın açıklaması, in- san haklan gruplan ve tarihçı- ler tarafından alkışlanırken, Cumhuriyetçi Parti'nin bu kara- n desteklemesine imkân olma- dığı için, karann Kongre'den ge- çemeyeceğı belirtiliyor. The Washington Post gazete- sine konuşan Cumhuriyetçi Par- tili Senato Dış llişkiler Komite- si Başkanı Jesse Helms, "Bu mahkemenin kurulması. Ame- rikan ordusunun bağımsızhğı- na tecavüz anlamına gelecektir" değerlendirmesinde bulunurken, anlaşmanın Kongre'den onay alamayacağını belirtti. Helms, mahkemenin müda- hale alanı çok genış olursa, dış görevlerdeki Amerikan asker- lerine ilişkin davalann da gün- deme gelebileceği uyansında bulundu ve "Amerikan askerle- rini, bu uluslararası kanguru mabkemesinin kararlarından korumak için, Clinton'ın açıkla- dbğı karan tersine çevirmek için elimden geleni yapacağun. Yeni Kongredöneminde benim birin- ci önceükli konularundan biri bu" dedi. Bush'un Savunma Bakanı ola- rak atadığı DonakJ Rumsfeld'in de aynı görüşü taşıdığı bilini- nı sıra eskı dışişleri bakanlan Henry Kissinger, George ShuHz, Lawrence Eagleburger ve Ja- mes Baker gibi güçlü polıtika- cılann da arasında bulunduğu 11 siyasetçi, bir açıklama ya- yımlayarak bu anlaşmaya karşı çıktıklannı ifade etmişlerdi. Açıklamada, Amerikan anaya- sasıyla tutarsız bazı prosedür- ler altında hareket eden ulusla- rarası mahkemeye göre hareket edilemeyeceğı belırtılmıştı. BM oörevlllerl. kalkınmıs ülkelerln, yoksul ülkelere sllah Ihracatını düşûrmelerl oerektlğlnl vurguladılar Zengin ülkeler silah satıyor, yoksullar savaşıyor yetJdlileri, "1990'Iarda beş ^ a n savaş yüzünden yaşamını yitirdi ve dünya nüfusunun yansuun, yani yaklaşık üç milyar insanın günlük geliri iki dolann altında" diyor. Afganistan'da haJk yoksulluğun pençesinde yaşamını sürdürüken, çalüşmalarda her gün çok sayıda insan ölüyor. Dış Haberler Servisi - Birleşmış Milletler'e (BM) üye ülkelerin liderleri geçen eylül ayın- da gerçekleştirdikleri milenyum doruğunda, -insanlan de\ letler içinde ya da arasında olan savaş felaketinden kurtarmaya" ve küresel yoksulluğu 2015 yılına kadar yanya indirme- ye söz verdiler. Ancak eldeki veriler, birbirin- den bağımsız düşünülmesı mümkün ohnayan bu iki olgu ile bu kadar kısa sürede başa çık- mamn çok zor oldugunu gösteriyor. îkı BM Müsteşan, N. Desai ve J. Dhanapa- la, konuyla ilgili yorumlannı Herald Tribune gazetesine yazdılar. BM yetküileri gazetede ya- yımlanan yorum yazılannda, iki ıstatistikten yola çıkıyorlar: "1990'larda beş milyon insan savaş yüzûnden yaşamını yitirdi ve dünya nü- fusunun yansuun. yani yaklaşık üç milyar in- sanın günlük geliri iki dolann altmda." "YoksuUukveçadşmabirbirinidestekleyen ürîolgudur'' fıkrinı savunan Desai ve Dhana- pala, şunlan söylüyor "De*1etierin kendiiçin- de ve arasında, çatışmalann çıkmasmda en önemli etkenlerden biri yoksuOuk, Bununla büükte, çanşmalar da birçok insani v«ksullu- ğaitrvorve ülkenin uzunvadeli kalkınmaplan- laruu suya düşürüyor." 1990'larm ilk yansmda, ekonomik acıdan kal- kınmış ülkelerin askeri harcamalannda önem- li bir düşüş yaşanmıştı. Böylece Batılı ülkeler ekonomik refahın geurdiği banşı elde etmiş ol- dular. Ancak, Stockholm Uluslararası Banş Araştırma Enstitüsü'ne göre, dünya askeri har- camalan 1999'da, yüzde 2 oramnda artış gös- terdi ve 2000 yıhnda da bu oranın daha da art- tığı tahmin edilıyor. Şu anda, dünyada askeri harcama 800 milyar dolar civannda, bu da dünya mal ve hizmet üretiminin yaklaşık yüz- de 2.5'ine denk düşüyor. Yüksek askeri harcamalar, kalkınmakta olan ülkelerdeki çatışmalann birçoğunun hem ne- deni hem de sonucu. Kalkınmış ülkelerin dün- ya silah saüşındaki payı yüzde 90'dan fazla. Kal- kmmakta olan ülkeler askeri teçhizatlannın çoğunu ithal ettiklerinden, ekonominin büyü- mesi için kullanılabilecek sermaye ithali dü- şük seviyede kahyor. Dünya Bankası'nuı ve- rilerine göre, günlük birdolann altmdakazan- cı olanlann sayısı 1987'den 1998'e kadar art- tı. "Şu andaki verilere göre, 2015 yıhnda yok- suDuğuyan yanya indirmekimkânsız gözükü- yor" denilen yazıda, Desai ve Dhanapala mi- lenyum doruğunda belirlenen hedeflere ulaşı- labilmesi için şunlan öneriyorlar: 'Banş ulaşjbffir bir bedefür' "Askeri harcamalan yüksek olan gelişmek- te olan ülkeler, yoksulluğun önüne geçmek için verdikleri sözü, askeri harcamalarau kı- sıp sosyal harcamalannı artnrarak tutabilirler. Kalkınmış ülkeler de, artı gelirlerini kalkın- makta olan ülkelere aktararak verdikleri söze sadık kalabilirler. Silah ticaretinin baş aktör- leri olan kalkınmış ülkeler, yoksul ülkelere sa- vaş malzemesı ihracatlannı düşürmeliler. Ba- nşın herkes için olması sadece ahlaki, siyasi ve sosyal açıdan arzu edilen bir şey değil, ay- nı zamanda hükümetler kendilerini bu amaca verirlerse ulaşılabilecek bır hedeftir." Türkiye 6 Terör de kapsama alınsın9 İstanbul Haber Servisi- ABD Başkanı BfllClinton'ın yanısıra Israil ve Iranın da sürprız şekilde ımzaladığı "Uluslararası AğırCeza Mah- kemesi v nin kurulmasına iliş- kin sözleşmenin en önemli özelliği savaş suçlulannı so- ruşturacak ve yargılayacak sürekli bir mahkemenin ku- rulmasını öngörmesıdır Bos- na Hersek İnsan Haklan Mah- kemesi Uluslararası Yargıcı Prof. Dr. Rona Aj'bay, "Ulus- lararası Sürekli Ceza Mah- kemesi'nin Kurulmasına lüş- km Sözleşme*'nın. Birleşmış Milletler bünyesindc gerçek- leştinlen ve aylar süren kon- ferans sonrasında Roma'da 17 Temmuz 1998 tanhinde kabul edildiğini söyledi. Prof. Dr. Aybay, 148 ülkenin ka- tıldığı konferansta sözleşme- del20ülkenin"olumlu",21 ülkenin "çeknnser" yönde oy kullandığuu, ABD, Cezayır, Çin, Israil, Katar, Lıbya ve Yemen'in de "red" oyu ver- diğini belirtti. Sözleşmenin 27 ülke tarafindan onaylandı- ğını, yürürlüğe gırebılmesi için 33 ülke tarafından daha onaylanması gerektığmı vur- gulayan Aybay, "Bu mahke- menin Yugoslavya ile Ruwan- da'dakisa\TJS suçlulannm >ar- gdandığı mahkemelerden en önemli farkı, sürekli oluşu" dedı ABD'nın. dünyanın çe- şitli yerlenne 'banş gücü' gi- bi adlar altında gönderdiği askerlerinin, kanşnğı ola> lar nedeniyle yargılanmalann- dan çekindiğiiçin red ayu w - diğini anlatan Aybay, şunlan söyledi: "Sözteşmenin onaj- laoması için ABD Senato- su'ndangeçroesigerekir. Cün- ton, göre\inden a> nhnadan önce uluslararası bir izbırak- makiçin södeşmeyi imzaladı. Türkiye ise konferansta in- sanhğa karşı işlenen suçlar kapsamına terör suçlannın kanimasmı da önerdi ancak kabuledUmeyince çekimser' oykuflandV Mahkemenin sözleşmeyi onaylayan ülkelerden BM'ce seçilecek 18 yargıç ile 1 sav- cıdan oluşacağını anlatan Ay- bar, savcının dünyanın nere- sinde olursa olsun kendi iste- ğiyle dava açabıleceği gibi BM Güvenlik Konseyi'nın görevlendirmesı ya da her- hangi bir devletin başvuru- suyla da koğuş başlatabile- ceğini ifade ettı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle