Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2000 PAZARTESİ
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edıme
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızlı
=>B
PB
PB
PB
A
A
A
A
28
31
29
28
32
34
34
35
Sinop B 27 Adana A 33
Samsun A 30 Mersın
Trabzon PB 25 Djyarbakır A
Giresun
Ankara
PB 27 Şanlıurfa
A 29 Mardın
Eskişehır A 28 Siirt
Konya A 29 Hakkâri PB 28
Sıvas PB 27 Van PB 27
Zonguldak B 26 Antalya A 34 Kars PB 23
Yurdun kuzeybaü
kesimteri parçalı
bulutlu, ötekiyerier
az bulutlu ve açik
geçecek. Hava sı-
caklığındabirdeği-
şiklik olrnayacâk.
Rüzgâr güney ve
batyönlefdenhafif
ara sıra orta kuv-
vette esecek.
DIS MERKEZLER
Osio
Helsinki
Stockholm
Londra
Amstefdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
B
18
19
20
17
19
18
20
18
Beriın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
Y
B
Y
Y
Y
Y
A
19
25
28
20
23
24
25
30
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
A
Y
Y
Y
Y
A
23
32
23
33
26
32
26
34
Münih B 20 Zürih Y 18 Şam A 36
0Açık f ^ \ Parçalı buiutlu Bulutlu t
Çok bulutiu . Yağmuriu Kartı »Gok gurutöu
CUMHURİYETTEN
OKURLARA
ORHANERÎNÇ
• Baştarafı 2. Sayfada
Kımı, tam avantayı cebe atacakken tekerine
çomak sokulduğu için kızar.
Kimi, "Ben aynldım ama hâlâ daha batmadı" di-
ye kızar.
Kimi, "Cumhuriyet'e altematif gazete çıkardık.
Dinozoriann yapmadığını yaptık. Biribattı, diğer-
leri de Cumhuriyet'ten az satıyor" diye kızar.
Velhasıl kızar oğlu kızar...
Ama her öfkeyle kalkan gibi zararia otururlar.
Zararları yalnız kendilerine olsa amennâ. Suret-i
haktan görünüp "Cumhuriyet'in bağımsızlığı" sa-
kızını çiğnerken bankalı, sanayi ve ticaret şirket-
leri bulunan bir holdinge bağlı kendi yayın organ-
lannın bağımsız olmadığını ıtıraf ettikleri akıllarına
gelmez.
Belki de Cumhuriyet'in yeni yapılanması çerçe-
vesinde bağımsızlığını koruma başansını da gös-
tererek kendilerine bir kez daha kötü örnek olma-
sından korkarlar.
Cumhuriyet'in, okurlarının ve çalışanlannın
maddi özverileri ile katlandığı bir ekonomik sıkın-
tı yaşadığını sağtr sultan biie duymuştur.
Bundan haberdar olan işadamlan ile de görüş-
meler yıllar önce başlamış, kimi Cumhuriyet'in
yüzde 51 'ini alarak egemen olmayı, kimi ortak
olarak yazıişlerini yönlendirmeyi düşündüğü için
"Cumhuriyet bir vakıfgazetesidir. O nedenle sa-
tılamaz. Kamu malı sayılır. Aynca Cumhuriyet'in
yazıişleri de bağımsızdır" yanıtını alınca bir daha
görünmemişlerdir.
Çeşitli köşelerimizde yinelendiği gibi, Cumhu-
riyet Holding'in modelini benimseyen sermaye
çevrelerine açık olan ilk aşama kapsamında gö-
rüşmeler sürmektedir. Ama henüz bir sonuca ula-
şılmamıştır. Gizli kapaklı bir yanı da bulunmadığı
için sonuçlandığında öncelikle okurlarımıza duyu-
rulacaktır. Ikınci aşama ise yine bilindiği gibi okur-
lara açılma olacaktır.
Türkiye'de Cumhuriyet'in, yayın politikasını de-
ğiştirdiğinde batacağını ve o nedenle de boşuna
para yatırmış olacağını bılen akıllı sermaye çev-
relerını yok saymak akılsızlık olur. Korkarım ki
meslektaşlanmızın bir bölümü bu aynntıyı henüz
keşfedememişler.
Etmiş olsalardı, bir yandan Cumhuriyet'in bat-
ması için çaba gösterirken bir yandan da bağım-
sızlığına sahıp çıkma garipliğine tumturaklı bir ge-
rekçe döşenebılirlerdi.
•••
Bir katkı: Ombudsman'a Türkçe karşılık aranı-
yormuş. Bence "KamuRaconcusu" denmeli. Bir
babanın gönlünü yaparken devletle içli dışlı tüm
babalann da hatırları kınlmamış olur.
Bir Soru; Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe
Komısyonu'nu ve ne iş yaptığını bilen sanal gün-
demci var mı?
•
Önümüzdeki pazartesiye kadargönlünüzce bir
hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla.
Meclis KHK mezarhğıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- 12 Eylül öncesi de dahil ol-
mak üzere 12 hükümet dönemin-
de yetki yasalanna dayanılarak
çıkanlan KHK sayısı 501. Bu ka-
rarnamelerin 240'ı ya yasa hali-
ne getirildi ya da zamanaşırru ne-
deniyle yürürlükten kalktı. Hâlâ
TBMM'de bekleyen KHK sayısı
da261.
Hûkûmet TBMM'nın tatile
girmesinden hemen önce çıkar-
dığı yetki yasasına dayanarak Va-
kıfbank'ın özelleştirilmesi ve
memurlarla ilgili KHK başta ol-
mak üzere art arda kararnameler
çıkanrken yerel yönetimler ve
sosyal güvenlikle ilgili KHK'le-
rin hazırlıklan da tüm hızıyla sü-
rüyor. Anayasanın 91. maddesi
uyannca "amacı, kapsann, ilkete-
ri ve kuflanma sürderi" belirlen-
miş olmak koşuluyla TBMM'den
KHK çıkarma yetkisi alan hükü-
metlerin çoğu kez bu yetkiyi
amacını aşan şekilde kullanmala-
n, siyasette bunalımlara ve tartış-
malara neden oldu.
12 Eylül öncesi 34 KHK çıka-
nlırken 12 Eylül'ün ardından Bü-
lend Ulusu hükümeti döneminde
artmaya başlayan bu sayı, Tur-
gut Özal hükümetleri döneminde
rekor düzeye ulaştı.
TBMM Kanunlar ve Kararlar
Müdürlüğü'nün saptamalanna
göre, 12 Eylül öncesi de dahıl ol-
mak üzere 12 hükümet dönemin-
de 29 yetki yasası çıkanldı. Bu
yasalara dayanılarak çıkanlan
501 KHK'den 240'ı yasa haline
getirildi ya da zamanaşımıyla yü-
rürlükten kalktı. 2'si genel kurul
gündeminde, 259'u ise komis-
yonda olmak üzere halen 261 ka-
rarname Meclis'te bekliyor.
En çok KHK, Turgut Özal hü-
kümetleri döneminde çıkanldı.
Özal hükümetleri döneminde
186 KHK çıkanhrken ÇiDer dö-
neminde çıkanlan karamame sa-
yısı 75 olarak saptandı. 19. dö-
nemde 89, 20. dönemde 6, 21.
dönemde de 30 KHK yasalaş-
mak üzere TBMM'ye geldi. Bu
dönem çıkanlan kararnamelerin
büyük bölümünün deprem ve do-
ğal afetlerle ilgili olması dikkat
çektı. TBMM'de bekleyen en es-
ki KHK, 27 yılhk. Ferit Meten
hükümeti döneminde 1973'te çı-
kanlan bir KHK hâlâ TBMM'de
yasalaşmayı bekliyor. Meclis'te
bekleyen KHK'ler arasında, Bü-
lend Ulusu hükümeti döneminde
bankerlerin denetimi için çıkan-
lan kararname de bulunuyor.
Özal döneminde 1983'te çıkan-
lan Maliye ve Gümrük Bakanlı-
ğı'nın teşkilat ve görevlerine iliş-
kin KHK de bekleyen kararna-
meler arasında. "Ozürlüler İda-
resi BaşkanhğT kurulması; Kara-
bük, Kilis ve Yalova'nın ıl olması
ile ilgili KHK'ler de TBMM'de
bekliyor.
'Sabit ücret alınması şart'H Baştarafı 1. Sayfada
AŞ'ın 3'e bölünmesiyle
ilgili karann, KİT'lerin
anonim şirket olarak ya-
pılanmasına izin verme-
yen kanun hükmünde ka-
rarnamenin değıştirilme-
sinin ardından yeniden
gönderileceğini bildiren
Yiğitgüden, onay bekle-
yen 80 proje olduğunu
söyledi.
Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanlığı Müste-
şan Yiğitgüden, DPT'nin
7 Ağustos tarihlı projele-
rin YPK onayına gönde-
rilmesi ve bundan sonra-
ki projelere ilişkin eska-
lasyondan alım garantisi-
ne kadar uzanan konular-
da uyanlann yer aldığı
yazısına, "yanıt gönder-
me durumlannın" olma-
dığını söyledi. Yiğitgü-
den, "Biz YPK'ye gön-
derdik, diyor. Uygulama-
nın nasıl yapılacağı Baş-
bakanhk'ta beliriendi. Bu
onu değiştiren bir husus.
Orada muhatabımız Baş-
bakanlık'br. Başbakan
da ne kadar verirse onu
uygulanz" dedı.
Yiğitgüden, ışletme
hakkı devirlennde fon
anlaşmasının tamamlan-
dığını, elektrik satış an-
laşmalanna ilişkin görüş-
melerin sürdüğünü bil-
dirdı. Bakanlar Kurulu
karan çıkanlann dışında
özel hukuk isteyenleri de
peyderpey Bakanlar Ku-
rulu'na gönderdiklerini
açıklayan Yiğitgüden.
"Çoğıinluğu istihsal edil-
di yahut imza aşamasın-
da" dedı.
Yiğitgüden, şırketlerin,
"çıkacak elektrik piyasa-
sı kanununun getireceği
yeni yüklerin fondan kar-
şılanması istemlerüün"
kabul edilip edılmediği
konusunda bilgisi olma-
dığını söyledi.
'80 proje var'
Müsteşar Yiğitgüden,
Başbakan' ın açıkladığı
29 projeye ilişkin YPK
karannın imza için dolaş-
tığını belirtırken "Ancak
söylendiği gibi hemen do-
laşmaya başlanıamıs. Sa-
h günü (geçen hafta) yal-
nızca bir bakan imzala-
mış" dedi. Bu projelerin
dışında DPT'de Mart
1998'den beri onay bek-
leyen 80 proje olduğunu
savunan Yiğitgüden, TE-
AŞ'ın 3'e bölünmesiyle
ilgili şu bilgilen verdi:
"Şekli itiraz vardı; 233
sayüı KHK'de AŞ olarak
teşkilatlanma için banka-
lara müsaade edildiği, di-
ğer kuruluşlara müsaade
20 YIL SONRA
TÜRKİYE YOL AYRIMINDA
YA 12 EYLÜL
YA HUKUK
DEVLETİ
• Semih Gemalmaz, Mehmet
Dülger ve Etyen Mahcupyan'ın
kaleminden 12 Eylül'ün Türk siyasi
hayatındaki ağırlığı...
• BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu
12 Eylül ve Mamak günlerini
anlattı: Tecrit hücresi,
üç Dev-Genç'li, bir de ben...
• Edvvard Said'in kaleminden
Filistin-lsrail barış görüşmeleri..
• istikrar programı kendi hedefleri
doğrultusunda bata çıka ılerliyor.
Peki enflasyon canavarı azarsa
ne olur? Hayri Kozanoğlu yazdı...
• Trabzonsporlu Sergen medyayla
barışacak mı?
0yi!soitt«
12 EYLÜL
'A HUKUK
141
HERKESE BEDAVA
"HATIRUYORUM"
BELGESELİ
I
/ l.BOLUM
IETNAM
edilmediği yönfindeydL
TEAŞ ve TEDAŞ da AŞ
olarak teşkilatlanmış kaç
sene evveL Halbuki onlar-
da hiçbir sorun çıkma-
nuştı. Böyle bir şekli iti-
razı da Danıştay kabul et-
ti. Dolayısıyla 233 sayüı
KHK'nin 3. maddesinde-
Id bankalar ifadesi çıka-
cak. Bu KHK değişikligi
de duyduğumuz kadany-
la imza aşamasında. On-
dan sonra biz tekrar TE-
AŞ'm yeniden yaptlanma
kararnamesini göndere-
ceğiz, değişiklikten sonra
tekrar istihsal edilecek."
Yiğitgüden, mesken-
lerde 500 bin lira olarak
planlanan güç bedeliyle
ilgili değerlendirmelerin
devam ettiğini belirtirken
şöyle konuştu:
"Dünya Bankası'nın
da test ertiği rakamlar
var; fiyatlann nerede ol-
ması gerektiği konusun-
da. Herkes kendi başuıa
fıyat tayin etmiyor. Girdi
fiyatlan, bûtûn dünyada
enerji fiyatlan çok artti.
Onu karşüamak için öne-
rihniş bazı yöntemler var.
DahaönceDünya Banka-
sı'yla yapılan mutabakat-
ta aylık yüzde 5 zamlar
vardı. Bu kapsamda gûç
bedeü denilen husus da
çıkö ortaya. O da değer-
lendiriliyor. Ama bu geli-
re ihtiyaç var. Başka tür-
lü çarkı döndürmemiz
mümkün değil. Bir yer-
den para gjrişi oiacak. Ne-
reden olacağına karar
vermek lazım. Ya tarifekr
artünlacak ya da _ "
Yiğitgüden, yap-işlet-
devret projesi kapsamm-
daki şirketlerin işletme
sürelerinin kısaltılmasuıı
ve otoprodüktör santral
statüsüne geçmek iste-
melerini şöyle yorumla-
dı:
"Otoprodüktör, birazı-
nı tüketir, birazını sata-
nm demek. Herkes diyor
ya, fiyatiar çok yüksek di-
ye. Öyle değÛ. Türki-
ye'nin büyük problemi
sermaye girişinde. Ser-
maye pahah geliyor Tür-
kiye'ye. O jıizden ilk yıl
maliyederi arbyor. Kredi
geri ödendikten sonra -ki
bu genelde 7-8. yıl- tarife-
ler düşüyor. Tarifeler düş-
müşken adam, piyasada
sente elektrik saö-
hrken kendisi 3 sentten,
2^ sentten devlete satış
yapma taahhüdü varsa
tabii ki bundan kaçmak
isteyecektir. Devlet hep
kazık yemiyor, bazen de
bazı yerlerde kazanıyor.
Keşke Avmpa, ABD'de
olduğu gibi 15 yıllık kre-
di kuUanabUse, Lt-
BOR'un üzerine yüzde
yanmla, yüzde l'le, 0.75
faizle kredi kullansalar,
görün o zaman tarifeleri
O zaman neredeyse TE-
AŞ'uı yan fnatına satar-
lar. Türkiye'nin reytin-
gjnden, risk faktöründen
kavTiaklamyor. Devlet de
özel sektörden daha ryi fi-
yatla borçlanmıyor ki"
Başbakan 'ın genelgesiyle
her kurumun hızla borçla-
nnı ödeyip alacaklannı
tahsil etmesi gerektiğini,
kurumlar arası mahsup-
laşmanın söz konusu ol-
madığını bildiren Yiğitgü-
den, "Türkiye'de 10 sene-
de bir yapıbr. O mahsup-
laşma lafi duyulduğu za-
man herkes borç ödemevi
durdurur. Şapkayı havaya
kaldınr" dedi.
Sıvas Kongresi etkinlikleri
• Baştarafı 1. Sayfada
devam ediyor. Sıvas Valiliği, Belediye
Başkanlığı, Ticaret ve Sanayi Odası ile
Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği'nin
ortaklaşa düzenlediği ve bugün sona
erecek kutlamalar kapsamında konser-
ler, yanşmalar, sirk gösterileri ve sergi-
ler yer aldı. Valilik ve TRT'nin işbirli-
ğiyle Cumhuriyet Meydanı'nda düzen-
lenen halk konserine, TRT radyo sanat-
çılanndan Türk halk müziği dalında
Gülşen Kutlu, Mehmet Seske ve Ömer
Şan, Türk sanat müziği dalında ise Ke-
mal Caner ve ElifGüreşçi katıldı. Yurt-
taşlann büyük ilgı gösterdiği konser ha-
vai fışek gösterileriyle sona erdi.
Özel gtin zarflan haarlandı
PTT Genel Müdürlüğü de "Srvas
Kongresi'nin 81. Yıldönümü" ibareli,
özel tarih damgah, özel gün zarflan ha-
zu-ladı. Yetkililer, söz konusu zarflann
satışmm 3 ay süreceğini bildirdiler.
Sıvas Valisi Lütfullah Bilgin, 4 Ey-
lül'ün Sıvas ve Sıvaslılar için onur gü-
nü ve cumhuriyetin temellerinin atıldı-
ğı gün olduğunu belirterek şöyle konuş-
tu:
"Mustafa Kemal Atatürk, Srvas'ıtesa-
düfen seçmemiştir. Sıvas, tesadüfen be-
lirienmiş bir yer değildir. Sıvas, gerek
coğrafyası, gerek insanlan açısındanözel
bir yerdir. Atatürk ve arkadaşlannın gü-
vendiği insanlann yaşadığı bir yöredir.
O dönemlerde kongre için Srvas'a gelen
konuklara çok ryi ev sahipliği yapmışlar-
dır.
Srvashlar, o günden bugüne cumhuri-
yete her zaman sadık kalnuşlardu* ve
cumhuriyetin güçlenmesi için üzerlerine
düşen görevleri her zaman yapnnşjardır.
Şimdi biz 4 EyiüTü bu amaçla kuüuyo-
ruz. 4 EylüL Sıvashlann, cumhuriyete
olan bağülığının ifadesini çeşitli etkinlik-
lerle gösterdikleri bir gündür. Bunun
ötesinde Sıvasımızı Türk kamuoyuna çe-
şitli yönleriyle, imkânlamla tamtmak
için özel bir gündür"
Türkiye - Yunanistan ilişkileri
Papandreu: Türkiye baza
sorumlulukları üstleıımeli
EVIAN (AA) - Türkiye ve Yunanistan
arasındaki güven arttıncı önlemler, New
York'ta yapılacak BM görüşmeleri sıra-
sında masaya yatınlacak.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Pa-
pandreu, Atina ve Ankara arasındaki gü-
ven arttıncı önlemleri, New York'ta Dışiş-
leri Bakanı Ismail Cem ile yapacağı ikili
görüşmede ele alacaklannı söyledi. Pa-
pandreu, basma verdiği demeçte, iki ülke
arasındaki güven arttıncı önlemlere bü-
yük önem verdiklerini belirterek bu konu-
da son bir yıl içinde önemli adımlar atıl-
dığını söyledi. Papandreu, son bir yılda
özelıkle turizm alanında iki ülke arasında
yaşanan olumlu gelişmelere atıfta buluna-
rak güven arttıncı önlemlerin her alanda
gelişmesini beklediklerini kaydetti.
Türkiye'nin özellikle Ege'de askeri
alanda güven arttıncı önlemlerle ilgili
sunduğu somut öneri paketi ile ilgili ola-
rak aynntıh bir yanıt vermekten kaçınan
Papandreu, "Bukonunundetaylannagir-
mek istemiyonım, güven arttıncı önlem-
leri bir bütün haünde görüyoruz" diye
konuştu. Papandreu, Kıbns ve Ege so-
runlannın, Türkiye ve AB arasında hazır-
lanan katılım ortaklığı belgesinde yer ala-
cağını söyledi.
Papandreu, Türkiye'nin Helsinki'de a-
day ülke ilan edilmesinin önemli bir ka-
rar olduğunu belirtti, ancak bununla bir-
likte diğer aday ülkeler gibi, Türkiye'nin
de bazı sonımluluklan üstlenmesi gerek-
tiğini ifade etti. Yunanistan Dışişleri Ba-
kanı, yol haritası ve katılım ortaklığı bel-
gesinde Türkiye'nin sorumluluklannı
açıkça gösterdiğirü ileri sürdü. Papand-
reu, Kıbns ve Ege sorunu ile ilgili so-
rumluluklann Helsinki belgesinde ve ka-
tılun ortaklığı belgesinde yer aldığını
söyledi.
Dışişleri Bakanı tsmail Cem, hafta so-
nu AB Dışişleri bakanlanna göndepdiği
bir mektupta, Kıbns ve Ege sonınlannın
Türkiye ve AB arasında imzalanan or-
taklık belgesinde yer alamayacağuu söy-
lemişti.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
şisel karizma elbette önemli unsurlardan biridir, a-
ma sonuç, ülke gücüne denk düşer. Bu pencere-
den bakınca, Sezer'in ABD gezisinin ağırlığının
daha önceki cumhurbaşkanlanndan farkı yok. Tür-
kiye'nin gücü ve etkinliği neyse o kadar.
2- Sezer, ilk 3.5 ayda iç konularla uğraşmaktan
dışa fazla zaman ayıramadı. Arada bir dışandan
gelen üst düzey ziyaretçilerle protokol zemininde
görüştü, omurgayı Başbakanlık ve Dışişleri Ba-
kanlığı'na bıraktı. BM zirvesinde yapacağı konuş-
mayı, ABD Başkanı Clinton'la görüşmesini ken-
di adına başkasına devredemeyeceğine göre, or-
taya şu çıkıyon
Sezer'in o koltuğu doldurması için dış polrtika-
dan siyasete her konuya ilgisinin olması ve bun-
laria ilgili, deyim yerindeyse sağlam bir "iç kabi-
nesinin" bulunması gerekiyor.
3- Sezer, 22 ülkenin devlet başkanıyla görüşe-
cek. Clinton'ın yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı
Chirac, Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya
Başbakanı Schröder de resmi görüşme listesin-
de.
Türkiye ne dünyaya yön veren bir konumda ne
de "olsa da olur, olmasa da" denebilecek pasif-
likte... NATO'nun "her an ciddi bir kriz patlayabi-
lir" dediği 16 bölge var. Bunlardan 13'ü Türkiye'nin
çevresinde. Sezer'in dünya liderleriyle ilk görüş-
mesinde çizeceği görüntü, konulara bakışı, bun-
dan sonraki görüşmeleri için de veri oluşturacak.
4- Clinton'ın 5 ya da 6 devlet başkanıyla baş ba-
şa görüşmesi bekleniyor. Bunlardan biri Sezer.
Görüşmenin gündemi hayli kabank:
- Türk-Yunan ilişkileri, Ege ve Kıbns.
- Bakû-Ceyhan boru hattı.
- Balkanlar'daki yeni yapılanma süreci.
- Irak'a ambargonun Türkiye'ye etkisi, Kuzey
Irak'taki oluşumlar.
- Ermenilerin ABD'de Türkiye aleyhine artan gl-
rişimleri.
- Uzun süre tartışma konusu olan saldın helikop-
teri ihalesini alan ABD'nin, lisans iznini bir an ön-
ce vermesi...
Clinton yıl sonunda koltuğu bırakacağı için ve-
receği sözler bağlayıcı olmayacaktır, ama yöne-
timde devamlılık dikkate alındığında görüşmenin
içeriği önem taşryor. Bakalım, görüşme öncesi poz
verirken Clinton nereye oturacak? Kottuk sırtına
mı, masaya mı!
5- Zirveye Orta Asya devlet başkanlan da katı-
lıyor. Sezer'in gönüşme programında onlar da var,
biri hariç; özbekistan.
Orta Asya'nın en kalabalık ülkesiyle geldiğimiz
noktaya bakın ki; Sezer, Mogolistan, Macaristan,
Polonya, Hırvatistan, Lrtvanya devlet başkanlany-
la görüşecek, Özbekistan'la görüşemeyecek. Zir-
vede 35 ülkeden meslektaşıyla görüşecek olan
Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in ay sonunda bu ül-
keye gıtmesi bekleniyor. Dıleyelim, BM zirvesi so-
ğukluklann giderilmesine yardımcı olsun.
Dünyayı kont-rol!
Son bölümü, BM zirvesinin içeriğine ayıralım.
Moda deyim bu zirvenin başına da kondu ve "mi-
lenyum" dendi. Zirvenin dört temel konusu var:
- BM'nin 21. yüzyılda üstleneceği rol.
- Yoksulluk ve yoksul ülkelerin durumu.
- Banş, güvenlik, silahsızlanma.
- Insan haklan.
Son üç konu her yere çekmeye uygun. Birinci
madde ise 21. yüzyılın şekillenmesinde kullanıla-
cak tuğlalan oluşturuyor.
BM Güvenlik Konseyı'nin yapısı tartışılıyor. Ha-
len 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin ABD, Fransa,
Çin, Ingiltere ve Rusya'dan oluşan 5 daimi üyesi-
ne yenileri eklenecek mi?
Zirve boyunca yanıtı aranacak sorulardan biri
bu. Almanya ve Japonya, daimi üyelikten pay is-
tiyor.
20. yüzyıldaki dünya savaşlannın kaybedenteri,
21. yüzyılda belirleyici olarak yine sahnede...
İlk beşle birlikte yeni rol istiyorian
Ekonomiden siyasete dünyayı kont-rol!
balbay@cumhuriyetcom.tr
Ânkara'nın
şarbKıbrıs
• Baştarafı 1. Sayfada
lan belirtiliyor.
AB Genel Sekreterli-
ği'nden sorumlu Başba-
kan Yardımcısı Mesut
Yıhnaz'ın, 8 Eylül günü
tüm devlet kurumlannın
temsilcileriyle geniş ka-
tılmılı toplantı düzenle-
yerek AB mevzuatına
uyum konusunda koordi-
nasyon işlerini başlataca-
ğı belirtiliyor. Diploma-
tik kaynaklar, Dışişleri
Bakanlığı'nın ilgili daire-
lerinin AB mevzuatını ta-
rama işleminin büyük bö-
lümünü yerine getirdıği-
ni ve gerekli uyumun
sağlanması için gerekli
talcvimin belirlendiğini
kaydettiler.
Kaynaklar, AB ile asıl
sorunun Kopenhag kri-
terleri olarak bilinen si-
yasal koşullann yerine
getirümesi olacağını bil-
diriyorlar.
Hükümetin siyasal re-
formlar konusunda daha
somut adımlar atmasının
gerekli olduğunu belir-
ten kaynaklar, ınsan hak-
lan, demokratikleşme,
ölüm cezasınm kaldınl-
ması ve Kürt sorunu gi-
bi konulann Türkiye'ye
karşı baskı aracı olarak
kullanılabileceğine işa-
ret ediyorlar.
Kirienen Dünyamızı
Fidan Dikerek Antalım
ORMAN BAKANUĞI
AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ