16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2000 PAZARTESİ HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edıme Kocaelı Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denızlı =>B PB PB PB A A A A 28 31 29 28 32 34 34 35 Sinop B 27 Adana A 33 Samsun A 30 Mersın Trabzon PB 25 Djyarbakır A Giresun Ankara PB 27 Şanlıurfa A 29 Mardın Eskişehır A 28 Siirt Konya A 29 Hakkâri PB 28 Sıvas PB 27 Van PB 27 Zonguldak B 26 Antalya A 34 Kars PB 23 Yurdun kuzeybaü kesimteri parçalı bulutlu, ötekiyerier az bulutlu ve açik geçecek. Hava sı- caklığındabirdeği- şiklik olrnayacâk. Rüzgâr güney ve batyönlefdenhafif ara sıra orta kuv- vette esecek. DIS MERKEZLER Osio Helsinki Stockholm Londra Amstefdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB PB PB PB B 18 19 20 17 19 18 20 18 Beriın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B Y B Y Y Y Y A 19 25 28 20 23 24 25 30 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y B A Y Y Y Y A 23 32 23 33 26 32 26 34 Münih B 20 Zürih Y 18 Şam A 36 0Açık f ^ \ Parçalı buiutlu Bulutlu t Çok bulutiu . Yağmuriu Kartı »Gok gurutöu CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHANERÎNÇ • Baştarafı 2. Sayfada Kımı, tam avantayı cebe atacakken tekerine çomak sokulduğu için kızar. Kimi, "Ben aynldım ama hâlâ daha batmadı" di- ye kızar. Kimi, "Cumhuriyet'e altematif gazete çıkardık. Dinozoriann yapmadığını yaptık. Biribattı, diğer- leri de Cumhuriyet'ten az satıyor" diye kızar. Velhasıl kızar oğlu kızar... Ama her öfkeyle kalkan gibi zararia otururlar. Zararları yalnız kendilerine olsa amennâ. Suret-i haktan görünüp "Cumhuriyet'in bağımsızlığı" sa- kızını çiğnerken bankalı, sanayi ve ticaret şirket- leri bulunan bir holdinge bağlı kendi yayın organ- lannın bağımsız olmadığını ıtıraf ettikleri akıllarına gelmez. Belki de Cumhuriyet'in yeni yapılanması çerçe- vesinde bağımsızlığını koruma başansını da gös- tererek kendilerine bir kez daha kötü örnek olma- sından korkarlar. Cumhuriyet'in, okurlarının ve çalışanlannın maddi özverileri ile katlandığı bir ekonomik sıkın- tı yaşadığını sağtr sultan biie duymuştur. Bundan haberdar olan işadamlan ile de görüş- meler yıllar önce başlamış, kimi Cumhuriyet'in yüzde 51 'ini alarak egemen olmayı, kimi ortak olarak yazıişlerini yönlendirmeyi düşündüğü için "Cumhuriyet bir vakıfgazetesidir. O nedenle sa- tılamaz. Kamu malı sayılır. Aynca Cumhuriyet'in yazıişleri de bağımsızdır" yanıtını alınca bir daha görünmemişlerdir. Çeşitli köşelerimizde yinelendiği gibi, Cumhu- riyet Holding'in modelini benimseyen sermaye çevrelerine açık olan ilk aşama kapsamında gö- rüşmeler sürmektedir. Ama henüz bir sonuca ula- şılmamıştır. Gizli kapaklı bir yanı da bulunmadığı için sonuçlandığında öncelikle okurlarımıza duyu- rulacaktır. Ikınci aşama ise yine bilindiği gibi okur- lara açılma olacaktır. Türkiye'de Cumhuriyet'in, yayın politikasını de- ğiştirdiğinde batacağını ve o nedenle de boşuna para yatırmış olacağını bılen akıllı sermaye çev- relerını yok saymak akılsızlık olur. Korkarım ki meslektaşlanmızın bir bölümü bu aynntıyı henüz keşfedememişler. Etmiş olsalardı, bir yandan Cumhuriyet'in bat- ması için çaba gösterirken bir yandan da bağım- sızlığına sahıp çıkma garipliğine tumturaklı bir ge- rekçe döşenebılirlerdi. ••• Bir katkı: Ombudsman'a Türkçe karşılık aranı- yormuş. Bence "KamuRaconcusu" denmeli. Bir babanın gönlünü yaparken devletle içli dışlı tüm babalann da hatırları kınlmamış olur. Bir Soru; Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komısyonu'nu ve ne iş yaptığını bilen sanal gün- demci var mı? • Önümüzdeki pazartesiye kadargönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla. Meclis KHK mezarhğıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- 12 Eylül öncesi de dahil ol- mak üzere 12 hükümet dönemin- de yetki yasalanna dayanılarak çıkanlan KHK sayısı 501. Bu ka- rarnamelerin 240'ı ya yasa hali- ne getirildi ya da zamanaşırru ne- deniyle yürürlükten kalktı. Hâlâ TBMM'de bekleyen KHK sayısı da261. Hûkûmet TBMM'nın tatile girmesinden hemen önce çıkar- dığı yetki yasasına dayanarak Va- kıfbank'ın özelleştirilmesi ve memurlarla ilgili KHK başta ol- mak üzere art arda kararnameler çıkanrken yerel yönetimler ve sosyal güvenlikle ilgili KHK'le- rin hazırlıklan da tüm hızıyla sü- rüyor. Anayasanın 91. maddesi uyannca "amacı, kapsann, ilkete- ri ve kuflanma sürderi" belirlen- miş olmak koşuluyla TBMM'den KHK çıkarma yetkisi alan hükü- metlerin çoğu kez bu yetkiyi amacını aşan şekilde kullanmala- n, siyasette bunalımlara ve tartış- malara neden oldu. 12 Eylül öncesi 34 KHK çıka- nlırken 12 Eylül'ün ardından Bü- lend Ulusu hükümeti döneminde artmaya başlayan bu sayı, Tur- gut Özal hükümetleri döneminde rekor düzeye ulaştı. TBMM Kanunlar ve Kararlar Müdürlüğü'nün saptamalanna göre, 12 Eylül öncesi de dahıl ol- mak üzere 12 hükümet dönemin- de 29 yetki yasası çıkanldı. Bu yasalara dayanılarak çıkanlan 501 KHK'den 240'ı yasa haline getirildi ya da zamanaşımıyla yü- rürlükten kalktı. 2'si genel kurul gündeminde, 259'u ise komis- yonda olmak üzere halen 261 ka- rarname Meclis'te bekliyor. En çok KHK, Turgut Özal hü- kümetleri döneminde çıkanldı. Özal hükümetleri döneminde 186 KHK çıkanhrken ÇiDer dö- neminde çıkanlan karamame sa- yısı 75 olarak saptandı. 19. dö- nemde 89, 20. dönemde 6, 21. dönemde de 30 KHK yasalaş- mak üzere TBMM'ye geldi. Bu dönem çıkanlan kararnamelerin büyük bölümünün deprem ve do- ğal afetlerle ilgili olması dikkat çektı. TBMM'de bekleyen en es- ki KHK, 27 yılhk. Ferit Meten hükümeti döneminde 1973'te çı- kanlan bir KHK hâlâ TBMM'de yasalaşmayı bekliyor. Meclis'te bekleyen KHK'ler arasında, Bü- lend Ulusu hükümeti döneminde bankerlerin denetimi için çıkan- lan kararname de bulunuyor. Özal döneminde 1983'te çıkan- lan Maliye ve Gümrük Bakanlı- ğı'nın teşkilat ve görevlerine iliş- kin KHK de bekleyen kararna- meler arasında. "Ozürlüler İda- resi BaşkanhğT kurulması; Kara- bük, Kilis ve Yalova'nın ıl olması ile ilgili KHK'ler de TBMM'de bekliyor. 'Sabit ücret alınması şart'H Baştarafı 1. Sayfada AŞ'ın 3'e bölünmesiyle ilgili karann, KİT'lerin anonim şirket olarak ya- pılanmasına izin verme- yen kanun hükmünde ka- rarnamenin değıştirilme- sinin ardından yeniden gönderileceğini bildiren Yiğitgüden, onay bekle- yen 80 proje olduğunu söyledi. Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı Müste- şan Yiğitgüden, DPT'nin 7 Ağustos tarihlı projele- rin YPK onayına gönde- rilmesi ve bundan sonra- ki projelere ilişkin eska- lasyondan alım garantisi- ne kadar uzanan konular- da uyanlann yer aldığı yazısına, "yanıt gönder- me durumlannın" olma- dığını söyledi. Yiğitgü- den, "Biz YPK'ye gön- derdik, diyor. Uygulama- nın nasıl yapılacağı Baş- bakanhk'ta beliriendi. Bu onu değiştiren bir husus. Orada muhatabımız Baş- bakanlık'br. Başbakan da ne kadar verirse onu uygulanz" dedı. Yiğitgüden, ışletme hakkı devirlennde fon anlaşmasının tamamlan- dığını, elektrik satış an- laşmalanna ilişkin görüş- melerin sürdüğünü bil- dirdı. Bakanlar Kurulu karan çıkanlann dışında özel hukuk isteyenleri de peyderpey Bakanlar Ku- rulu'na gönderdiklerini açıklayan Yiğitgüden. "Çoğıinluğu istihsal edil- di yahut imza aşamasın- da" dedı. Yiğitgüden, şırketlerin, "çıkacak elektrik piyasa- sı kanununun getireceği yeni yüklerin fondan kar- şılanması istemlerüün" kabul edilip edılmediği konusunda bilgisi olma- dığını söyledi. '80 proje var' Müsteşar Yiğitgüden, Başbakan' ın açıkladığı 29 projeye ilişkin YPK karannın imza için dolaş- tığını belirtırken "Ancak söylendiği gibi hemen do- laşmaya başlanıamıs. Sa- h günü (geçen hafta) yal- nızca bir bakan imzala- mış" dedi. Bu projelerin dışında DPT'de Mart 1998'den beri onay bek- leyen 80 proje olduğunu savunan Yiğitgüden, TE- AŞ'ın 3'e bölünmesiyle ilgili şu bilgilen verdi: "Şekli itiraz vardı; 233 sayüı KHK'de AŞ olarak teşkilatlanma için banka- lara müsaade edildiği, di- ğer kuruluşlara müsaade 20 YIL SONRA TÜRKİYE YOL AYRIMINDA YA 12 EYLÜL YA HUKUK DEVLETİ • Semih Gemalmaz, Mehmet Dülger ve Etyen Mahcupyan'ın kaleminden 12 Eylül'ün Türk siyasi hayatındaki ağırlığı... • BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu 12 Eylül ve Mamak günlerini anlattı: Tecrit hücresi, üç Dev-Genç'li, bir de ben... • Edvvard Said'in kaleminden Filistin-lsrail barış görüşmeleri.. • istikrar programı kendi hedefleri doğrultusunda bata çıka ılerliyor. Peki enflasyon canavarı azarsa ne olur? Hayri Kozanoğlu yazdı... • Trabzonsporlu Sergen medyayla barışacak mı? 0yi!soitt« 12 EYLÜL 'A HUKUK 141 HERKESE BEDAVA "HATIRUYORUM" BELGESELİ I / l.BOLUM IETNAM edilmediği yönfindeydL TEAŞ ve TEDAŞ da AŞ olarak teşkilatlanmış kaç sene evveL Halbuki onlar- da hiçbir sorun çıkma- nuştı. Böyle bir şekli iti- razı da Danıştay kabul et- ti. Dolayısıyla 233 sayüı KHK'nin 3. maddesinde- Id bankalar ifadesi çıka- cak. Bu KHK değişikligi de duyduğumuz kadany- la imza aşamasında. On- dan sonra biz tekrar TE- AŞ'm yeniden yaptlanma kararnamesini göndere- ceğiz, değişiklikten sonra tekrar istihsal edilecek." Yiğitgüden, mesken- lerde 500 bin lira olarak planlanan güç bedeliyle ilgili değerlendirmelerin devam ettiğini belirtirken şöyle konuştu: "Dünya Bankası'nın da test ertiği rakamlar var; fiyatlann nerede ol- ması gerektiği konusun- da. Herkes kendi başuıa fıyat tayin etmiyor. Girdi fiyatlan, bûtûn dünyada enerji fiyatlan çok artti. Onu karşüamak için öne- rihniş bazı yöntemler var. DahaönceDünya Banka- sı'yla yapılan mutabakat- ta aylık yüzde 5 zamlar vardı. Bu kapsamda gûç bedeü denilen husus da çıkö ortaya. O da değer- lendiriliyor. Ama bu geli- re ihtiyaç var. Başka tür- lü çarkı döndürmemiz mümkün değil. Bir yer- den para gjrişi oiacak. Ne- reden olacağına karar vermek lazım. Ya tarifekr artünlacak ya da _ " Yiğitgüden, yap-işlet- devret projesi kapsamm- daki şirketlerin işletme sürelerinin kısaltılmasuıı ve otoprodüktör santral statüsüne geçmek iste- melerini şöyle yorumla- dı: "Otoprodüktör, birazı- nı tüketir, birazını sata- nm demek. Herkes diyor ya, fiyatiar çok yüksek di- ye. Öyle değÛ. Türki- ye'nin büyük problemi sermaye girişinde. Ser- maye pahah geliyor Tür- kiye'ye. O jıizden ilk yıl maliyederi arbyor. Kredi geri ödendikten sonra -ki bu genelde 7-8. yıl- tarife- ler düşüyor. Tarifeler düş- müşken adam, piyasada sente elektrik saö- hrken kendisi 3 sentten, 2^ sentten devlete satış yapma taahhüdü varsa tabii ki bundan kaçmak isteyecektir. Devlet hep kazık yemiyor, bazen de bazı yerlerde kazanıyor. Keşke Avmpa, ABD'de olduğu gibi 15 yıllık kre- di kuUanabUse, Lt- BOR'un üzerine yüzde yanmla, yüzde l'le, 0.75 faizle kredi kullansalar, görün o zaman tarifeleri O zaman neredeyse TE- AŞ'uı yan fnatına satar- lar. Türkiye'nin reytin- gjnden, risk faktöründen kavTiaklamyor. Devlet de özel sektörden daha ryi fi- yatla borçlanmıyor ki" Başbakan 'ın genelgesiyle her kurumun hızla borçla- nnı ödeyip alacaklannı tahsil etmesi gerektiğini, kurumlar arası mahsup- laşmanın söz konusu ol- madığını bildiren Yiğitgü- den, "Türkiye'de 10 sene- de bir yapıbr. O mahsup- laşma lafi duyulduğu za- man herkes borç ödemevi durdurur. Şapkayı havaya kaldınr" dedi. Sıvas Kongresi etkinlikleri • Baştarafı 1. Sayfada devam ediyor. Sıvas Valiliği, Belediye Başkanlığı, Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf ve Sanatkârlar Odalan Birliği'nin ortaklaşa düzenlediği ve bugün sona erecek kutlamalar kapsamında konser- ler, yanşmalar, sirk gösterileri ve sergi- ler yer aldı. Valilik ve TRT'nin işbirli- ğiyle Cumhuriyet Meydanı'nda düzen- lenen halk konserine, TRT radyo sanat- çılanndan Türk halk müziği dalında Gülşen Kutlu, Mehmet Seske ve Ömer Şan, Türk sanat müziği dalında ise Ke- mal Caner ve ElifGüreşçi katıldı. Yurt- taşlann büyük ilgı gösterdiği konser ha- vai fışek gösterileriyle sona erdi. Özel gtin zarflan haarlandı PTT Genel Müdürlüğü de "Srvas Kongresi'nin 81. Yıldönümü" ibareli, özel tarih damgah, özel gün zarflan ha- zu-ladı. Yetkililer, söz konusu zarflann satışmm 3 ay süreceğini bildirdiler. Sıvas Valisi Lütfullah Bilgin, 4 Ey- lül'ün Sıvas ve Sıvaslılar için onur gü- nü ve cumhuriyetin temellerinin atıldı- ğı gün olduğunu belirterek şöyle konuş- tu: "Mustafa Kemal Atatürk, Srvas'ıtesa- düfen seçmemiştir. Sıvas, tesadüfen be- lirienmiş bir yer değildir. Sıvas, gerek coğrafyası, gerek insanlan açısındanözel bir yerdir. Atatürk ve arkadaşlannın gü- vendiği insanlann yaşadığı bir yöredir. O dönemlerde kongre için Srvas'a gelen konuklara çok ryi ev sahipliği yapmışlar- dır. Srvashlar, o günden bugüne cumhuri- yete her zaman sadık kalnuşlardu* ve cumhuriyetin güçlenmesi için üzerlerine düşen görevleri her zaman yapnnşjardır. Şimdi biz 4 EyiüTü bu amaçla kuüuyo- ruz. 4 EylüL Sıvashlann, cumhuriyete olan bağülığının ifadesini çeşitli etkinlik- lerle gösterdikleri bir gündür. Bunun ötesinde Sıvasımızı Türk kamuoyuna çe- şitli yönleriyle, imkânlamla tamtmak için özel bir gündür" Türkiye - Yunanistan ilişkileri Papandreu: Türkiye baza sorumlulukları üstleıımeli EVIAN (AA) - Türkiye ve Yunanistan arasındaki güven arttıncı önlemler, New York'ta yapılacak BM görüşmeleri sıra- sında masaya yatınlacak. Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Pa- pandreu, Atina ve Ankara arasındaki gü- ven arttıncı önlemleri, New York'ta Dışiş- leri Bakanı Ismail Cem ile yapacağı ikili görüşmede ele alacaklannı söyledi. Pa- pandreu, basma verdiği demeçte, iki ülke arasındaki güven arttıncı önlemlere bü- yük önem verdiklerini belirterek bu konu- da son bir yıl içinde önemli adımlar atıl- dığını söyledi. Papandreu, son bir yılda özelıkle turizm alanında iki ülke arasında yaşanan olumlu gelişmelere atıfta buluna- rak güven arttıncı önlemlerin her alanda gelişmesini beklediklerini kaydetti. Türkiye'nin özellikle Ege'de askeri alanda güven arttıncı önlemlerle ilgili sunduğu somut öneri paketi ile ilgili ola- rak aynntıh bir yanıt vermekten kaçınan Papandreu, "Bukonunundetaylannagir- mek istemiyonım, güven arttıncı önlem- leri bir bütün haünde görüyoruz" diye konuştu. Papandreu, Kıbns ve Ege so- runlannın, Türkiye ve AB arasında hazır- lanan katılım ortaklığı belgesinde yer ala- cağını söyledi. Papandreu, Türkiye'nin Helsinki'de a- day ülke ilan edilmesinin önemli bir ka- rar olduğunu belirtti, ancak bununla bir- likte diğer aday ülkeler gibi, Türkiye'nin de bazı sonımluluklan üstlenmesi gerek- tiğini ifade etti. Yunanistan Dışişleri Ba- kanı, yol haritası ve katılım ortaklığı bel- gesinde Türkiye'nin sorumluluklannı açıkça gösterdiğirü ileri sürdü. Papand- reu, Kıbns ve Ege sorunu ile ilgili so- rumluluklann Helsinki belgesinde ve ka- tılun ortaklığı belgesinde yer aldığını söyledi. Dışişleri Bakanı tsmail Cem, hafta so- nu AB Dışişleri bakanlanna göndepdiği bir mektupta, Kıbns ve Ege sonınlannın Türkiye ve AB arasında imzalanan or- taklık belgesinde yer alamayacağuu söy- lemişti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY H Baştarafı 1. Sayfada şisel karizma elbette önemli unsurlardan biridir, a- ma sonuç, ülke gücüne denk düşer. Bu pencere- den bakınca, Sezer'in ABD gezisinin ağırlığının daha önceki cumhurbaşkanlanndan farkı yok. Tür- kiye'nin gücü ve etkinliği neyse o kadar. 2- Sezer, ilk 3.5 ayda iç konularla uğraşmaktan dışa fazla zaman ayıramadı. Arada bir dışandan gelen üst düzey ziyaretçilerle protokol zemininde görüştü, omurgayı Başbakanlık ve Dışişleri Ba- kanlığı'na bıraktı. BM zirvesinde yapacağı konuş- mayı, ABD Başkanı Clinton'la görüşmesini ken- di adına başkasına devredemeyeceğine göre, or- taya şu çıkıyon Sezer'in o koltuğu doldurması için dış polrtika- dan siyasete her konuya ilgisinin olması ve bun- laria ilgili, deyim yerindeyse sağlam bir "iç kabi- nesinin" bulunması gerekiyor. 3- Sezer, 22 ülkenin devlet başkanıyla görüşe- cek. Clinton'ın yanı sıra Fransa Cumhurbaşkanı Chirac, Rusya Devlet Başkanı Putin, Almanya Başbakanı Schröder de resmi görüşme listesin- de. Türkiye ne dünyaya yön veren bir konumda ne de "olsa da olur, olmasa da" denebilecek pasif- likte... NATO'nun "her an ciddi bir kriz patlayabi- lir" dediği 16 bölge var. Bunlardan 13'ü Türkiye'nin çevresinde. Sezer'in dünya liderleriyle ilk görüş- mesinde çizeceği görüntü, konulara bakışı, bun- dan sonraki görüşmeleri için de veri oluşturacak. 4- Clinton'ın 5 ya da 6 devlet başkanıyla baş ba- şa görüşmesi bekleniyor. Bunlardan biri Sezer. Görüşmenin gündemi hayli kabank: - Türk-Yunan ilişkileri, Ege ve Kıbns. - Bakû-Ceyhan boru hattı. - Balkanlar'daki yeni yapılanma süreci. - Irak'a ambargonun Türkiye'ye etkisi, Kuzey Irak'taki oluşumlar. - Ermenilerin ABD'de Türkiye aleyhine artan gl- rişimleri. - Uzun süre tartışma konusu olan saldın helikop- teri ihalesini alan ABD'nin, lisans iznini bir an ön- ce vermesi... Clinton yıl sonunda koltuğu bırakacağı için ve- receği sözler bağlayıcı olmayacaktır, ama yöne- timde devamlılık dikkate alındığında görüşmenin içeriği önem taşryor. Bakalım, görüşme öncesi poz verirken Clinton nereye oturacak? Kottuk sırtına mı, masaya mı! 5- Zirveye Orta Asya devlet başkanlan da katı- lıyor. Sezer'in gönüşme programında onlar da var, biri hariç; özbekistan. Orta Asya'nın en kalabalık ülkesiyle geldiğimiz noktaya bakın ki; Sezer, Mogolistan, Macaristan, Polonya, Hırvatistan, Lrtvanya devlet başkanlany- la görüşecek, Özbekistan'la görüşemeyecek. Zir- vede 35 ülkeden meslektaşıyla görüşecek olan Dışişleri Bakanı Ismail Cem'in ay sonunda bu ül- keye gıtmesi bekleniyor. Dıleyelim, BM zirvesi so- ğukluklann giderilmesine yardımcı olsun. Dünyayı kont-rol! Son bölümü, BM zirvesinin içeriğine ayıralım. Moda deyim bu zirvenin başına da kondu ve "mi- lenyum" dendi. Zirvenin dört temel konusu var: - BM'nin 21. yüzyılda üstleneceği rol. - Yoksulluk ve yoksul ülkelerin durumu. - Banş, güvenlik, silahsızlanma. - Insan haklan. Son üç konu her yere çekmeye uygun. Birinci madde ise 21. yüzyılın şekillenmesinde kullanıla- cak tuğlalan oluşturuyor. BM Güvenlik Konseyı'nin yapısı tartışılıyor. Ha- len 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin ABD, Fransa, Çin, Ingiltere ve Rusya'dan oluşan 5 daimi üyesi- ne yenileri eklenecek mi? Zirve boyunca yanıtı aranacak sorulardan biri bu. Almanya ve Japonya, daimi üyelikten pay is- tiyor. 20. yüzyıldaki dünya savaşlannın kaybedenteri, 21. yüzyılda belirleyici olarak yine sahnede... İlk beşle birlikte yeni rol istiyorian Ekonomiden siyasete dünyayı kont-rol! [email protected] Ânkara'nın şarbKıbrıs • Baştarafı 1. Sayfada lan belirtiliyor. AB Genel Sekreterli- ği'nden sorumlu Başba- kan Yardımcısı Mesut Yıhnaz'ın, 8 Eylül günü tüm devlet kurumlannın temsilcileriyle geniş ka- tılmılı toplantı düzenle- yerek AB mevzuatına uyum konusunda koordi- nasyon işlerini başlataca- ğı belirtiliyor. Diploma- tik kaynaklar, Dışişleri Bakanlığı'nın ilgili daire- lerinin AB mevzuatını ta- rama işleminin büyük bö- lümünü yerine getirdıği- ni ve gerekli uyumun sağlanması için gerekli talcvimin belirlendiğini kaydettiler. Kaynaklar, AB ile asıl sorunun Kopenhag kri- terleri olarak bilinen si- yasal koşullann yerine getirümesi olacağını bil- diriyorlar. Hükümetin siyasal re- formlar konusunda daha somut adımlar atmasının gerekli olduğunu belir- ten kaynaklar, ınsan hak- lan, demokratikleşme, ölüm cezasınm kaldınl- ması ve Kürt sorunu gi- bi konulann Türkiye'ye karşı baskı aracı olarak kullanılabileceğine işa- ret ediyorlar. Kirienen Dünyamızı Fidan Dikerek Antalım ORMAN BAKANUĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle