16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4 EYLÜL 2000 PAZARTESİ 10 DIZI Mektup seçmeler C umhuriyet'in sıradan günler- deki olağan postasında ceza- evlerinden ya da tutuklu ve hü- kümlü yakınlanndan gelen mektuplar önemlı bir yer tutar. Gûnlerdir sürdürdüğümüz "Hapishanede v« HastaL" dizisi başUdığından itibaren bu mektuplar bir sağanaga dönüştü. Buna faks- fauia, ekktronik postaylafletflenleride ekle- yin. Tûmünü yayımlamak bir yana, okumak bik ckkü bir zaman işL Bugün sözünü ettiği- miz ve her biri laşisel bir tragedyanm ve top- hımsal bir utanan vansıdıgı aa pğhkfauiyb örfifanüş mektupbrdan kısa bir seçki sunu- yoruz. Bir başka deyişle, kocaman bir dağdan biricaç minik taş parçasmırifcriııbn»bmria- yoraz. Bir rapor ve sonucu Bakırköy Ruh ve Smir Hastalıklan Has- tanesı Baştabıpliği Adlı Sağlık Raporu'ndan: " _ Bur» 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yazı- a gereği Ergün Bürüner'in hastanemiz tutuklu servisinde yapdan muayenesi ve 4 ki- şük nöroteji, uöroşirurji kuruhınca yapdan değerieiKtirihnesi sonucu demans (buna- ma) tamsma vanlmıştır. Bu durumun geri dönüşümsüz oiduğunu, fiziksel sekeOerinin yanı sra züünsel kayıplan nedeniyle cezadan bekleDengayoimüdrikbuhınmâdığLaynca cezaevi koşuDanmn kişide hayati teİüikeye yol açacak komptikasyonlara neden olaca- ğmdan infazmın ertelenmesinin uv gun oidu- ğunu biJdirir, sağhk kuruhı raporu oybirliği fle verikti." Bu raporun altında dokuz uzman hekimın ünzası var. Raporun tanhı 18 Mart 1998. Bir gün bile cezaevinde tutulmaması gerektığı uzman hekimlerden oluşan Adlı Sağlık Kurulu raporu ile saptanan Ergün Bü- tüner, raporun üstûnden 29 ay (ıkı buçuk yıl) geçmesıne rağmen şu anda ve hâlâ Bursa Ce- zaevı'nde. 57 yaştn 17 yılı haplste "-1992 yıhndan beri turukhryum. Daha öncedel2Ey1ülyıUannda,l7>"aşnndatutuk- buıarak9 yü cezaevinde kaldnn. Bunun üç y> hnı hücrede geçirdim. Soouçta tüberkfikız te- davisi gördüm. Eklem romatizmasına vaka- Oystmz konusu obn bir insan ysşanu de- d A b i ? " Koğuşta biranne ve oğlu Eyüphan Başar 1996 yazındaki açlık grevinin ardından hastaneye kal- dınlarâk yaşama döndürüldü. Ancak geriye tıp dilinde *Wernicke-Kor- sakofT" denen hastalık kaldı. Yani uzun sûrelı açlık sonunda aşın ölçii- de B-l vitamini yoksunluğundan beyinciğin küçülmesi. Baş dönmesi, yûksek ses duyunca bayılma, halüsinasyonlar (kanlı yüzler görüyor). peltek konuşma, hatta konuşamama, kişileri tanımama. bulunulan mekânı kavrayamama ve özellikle ellerini kullanamama Eyüphan Başar'ın gönlük yaşamı. Görüşe giden kız kardeşi Gülmisal Başar. son görûş günü izlenimini anlatıyor: "_ Şn anda isedu- rumu ağır. Son görüşte onu çok kötü gördüm. Doğru düzgün komışamryor, birkaç keümeden sonra birkaç dakika dinfcniyor, sonra devam edebiüyor. Ayakta duranu- yor. Üzülmemem için bana hissertirmemeye çafaşarak bir yeriere tutunuyor ya da sûrekii otunıyordu™" Aile, Eyüphan Başar'ın bu koşullarda hapishanede tutulma- sının gereği kalmadığı kanısında. Hukukçular da sağlık durumu böylesine bir mahkûmun tahliye edilmesinin yasal temeli oiduğunu savunuyorlar. bndnn. Gttderim üeriderecedemiyopohnuş- nı. Doğuştan tek böbrekfiyim. Açhk grevleri- nin etidsryfe tek böbreğim de hastalandi- Burdur Cezaevi'ndeyken 5 Temmuz'daki çanşmada sol bacağnn dizalundan kmktı ve aiçıya ahndL O sakat hafimle Bergama Ceza- evi'ne nakledüdim. 18 gün sonra Bergama Cezaevi'nde tünel vüzündeıı çıkan çaoşma- da, koğuşa ablan simrgaa boaabalarnun ağır etkisi altında zehiriendim. O banmizk Buca Cezaevi'ne nakledildik. Buca'ya gefir geimez hoş geldin dayağı ile karşüaşök. Ardmdan sedyeyle taşuıma talebim reddedikliği için üç kat merdneni alçdı kmk bacakla çtktnn. Mal- tada dayanamayıp yere düştüm ve koğuşa sü- rünerek ubşabfldnn— Ayiu\pannaklanmdaınoranııa,sertfikve ödem mevcut Bacağun sûrekii ağnyor. Dos- yamda düzeni doktor kontrolünde bulun- mamlaflgiBsevkimoiduğu hakfe bugüne dek ne cezaevi doktonına çtkankhm ne de hasta- neye götürüldünı. Ayağmıda ciddi kangren tehfikesi var_" AIi Mitil (Buca Cezaevı) Tabll M ben lyl deölilm./ "Merhaba Aydın .\bi, Nasıkın? Sağügm, moralin. işlerin- Lma- run her acıdan iyÜir. Tabii ki ben iyi değilim. Zaten iyi nhnaAgım için sana >ua>T)nım. Şu anda eleründe karmcaianma ve uyuşmalar başiadı >ine. Ancak her şe>e rağmen mektu- bu tamamlay acağun. Şu anda doktoriann da befirttiği gibi ba- şucumdasüreki bir oksijen d tüpü buhuuna- a geretdyor. Aksi takdirde bir gece kriz anın- da öhıriîm. Koğuşa bir el tüpü (küçük, por- tatif) verflmesi için hapishane idaresine duek- çeyle >¥ söriü olarak basvurduk. Bu tüp ha- len verümiş değü. ve hasta/.. A Y D I N E N G I N M I H R I B A N C I C I - Erdem "Ben Memduh Kılıç'm annesrim- Ashnda cezaevlerinde buhınan bütün vlemdub'Iann annesiyim. Ama ateş düştüğu yeri yakar derler ya. işte o ateş şiın- di beni vakryor. Kimbiür daha kaç annenin yiireği M>r gcakhğmda yamyor- Oğhım son üç yıkhr yakalandıgı 'dırençlı tüberküloz' hB<^alıgnulaıı doiayi adeta can çekişmfktedir. Çanlan Cezaevi'nde başia- van. Çankın. Bursa ve Ulucanlar cezaevleri- Bin eJverişsiz ko^uflan, bir müddet yabnhp amefivat ediküği Ankara Sanatoryumu'ndâ- ki flgishlik ve cezaevi koşuUanndâ tedavi ya- pdamamasuıdan doiayı öhım snunna dayvn- dL Öncr bir akciğerin üçte ikisi ahndL Has- tahğm sjğ akciğere de y^yıkhğı anlaşümca bu akciğerin de yansı ahnmak istendi Ama bu durumds oğİunıun sohmum cihazuıa bağh yaşama<ı kaçunlmaz oMuğundan vazgeçildi ve Uaçia tedaviye karar verildL Hakn günde otuza yakın ilaç almaktadır__ tlaçla tedavi zorunhığu vücudun bağışıkfak sistemini al- tüst ettiginden-. Oğhım müebbed hapis cezasuu yükümhı ohıp2022 \ıhna kadar hapistekahnasıgerek- mektedir- Oğhun 28 yaşında. Sizkrden yardun \e katkı bekbyorum. Oğtum Memduh Kıbç ildnci bir Murat Dıl ohnak üzere. Desteğiniz oimazsa belki de Murat Dfl bile ohmayacak." SKİıka Kibç (Hasta-hükümlü Memduh Kı- lıç'ın annesı) 2031 yılında tahliye olacağım... "_Benim sağhk meseleme gelecek olursak. Dtşanda sıhhi teshatçıhk yapüğımdan ve iyi beslenebildiğinMİen basbayağı saghklıydım. 1995 yıhnda gözahma alındıktan sonra 14 gün işkencede kakhm ve tutuklannı Buca Ha- pishanesfne getirfldim. Beş a> sonra 22 Ey- hll 1999 günü koğuşumuza bir sakün düzen- lendL Özel tim. polis. gardiyanlar. gaz bom- balan, itfaiyenin tazyikü suyu \ e demir sopa- br. O otayda üç arkadaşun kafatasian parçalanarak öMüruldüler. Ben de ağır y ara- lananbr arasıııday dım. Altı gün komada kai- dım. Yoğunbakımdançıkarçıkmaz,jan- darma güvenlik alamıyorura gerekçesiyie ye- niden hapishaneye getirdL Sonrasında hasta- neye çıkmay a çok uğraştım ama her seferin- de engeflendL Durumum ciddiydi. Kafamın arka lasmı parçalanmışa. Vanm beyin kana- masıoMuğumu söylediler. Amefiyatta sol ku- lağnn kesiklL Ön dişlerim tümüyle döküldü. Yürürken denge sağlayamıyordum. Arka- da^annun yardnnı ile iyileşmeyeçaiqbma- ma hastahgmıın kaha etkilerinden kurnıb- mıyorum— Bu nedenle ben haftanm en az üç günü bo- yun. omuz, sırt ağnlan, kasıtma ve aşın baş dönmesi ile yaşamaya çahşıyBrum. Art arda gelen krizierin her biri öncekinden daha şid- detU ve acı vericL Yaklaşık 36 yıl ceza akhm. tnfazunı da yaknklan için 2031 yıimda çıka- cağmL Bu şekilde ne kadar idare edebifirim, sizsöy1e>in_ Sıvaş Kaya (Aydın Cezaevi) Çanakkale hapishanesinde bulunan hasta tutuklu ve hükümlülerUlaş Göçmen: Vücudunda kurşun var. Çanakkale Devlet Hastanesi'nde çektinlen tomografiden teşhıs konula- madı. llen tetkik için tstanbul Cerrah- paşa Tıp Fakültesı Hastanesi'ne sevk edildi. Üker Babacan: Nefes darüğı çeki- yor. Geceleri bu sorunu daha fazla ya- şıyor. KBB servısinden bir sonuç alı- namadı. Göğüs Hastalıklan Poliklini- ği'ne sevk edildi. Henüz götürüunedi. KBB uzmanının söylediğine göre bur- nundan amelıyat olması gerekiyor. Hüseyin Avşan Spastık kolon has- taJığı var. Sürekli ilaç kullanmak zo- runda kalıyor. Yusuf Kenan Dinçen '96 Öliim Orucu birinci ekibi'nden. Bu direnişin sonuçlanndan kaynakh sürekü kullan- dığı üaçlar var. Eskisı kadar olmasa- da unutkanlık sorunu var. Ruhi Uzunhasanoğlu: Mide ülseri var. Nedeninı bilmedığinuz refleks so- runu var. Hapishane doktorunun söy- lediği "reflekslerin sınrlanmış" biçi- mindedir. Murat Bahçdi: Tansiyon düşüklü- ğüvar. Sibel Horasan: Tutuklanmadan ön- ce nefrit tedavisi oluyor, hapishanede de sık sık idrar yollanndakı enfeksi- yon nedeniyle tedavi gördü. 25 Ekim I999'da üroloji polikliniğine gitiğinde kum döktüğü söylendi. 21 Nisan 20O0'de ultrasonografi çekildi, kum dökmedigi ancak overlerde (yumur- talıklannda) kıst oiduğu söylendi. He- nüz sonuç alınamadı. Bunun dışında bel ağnsı, bronşiyal astım gibi hasta- lıklan var. Bel ağnsı kuynık sokumu kemıği üzerindeki bir şişlığin artma- sından dolayı oluyor, doktor yağ kit- lesi olabileceğini söylemış, ancak he- nüz sonuç alınamadı. Kamüe Kaym Ölüm orucu direniş- çisi.Sık sık halsizlik, güçsüzlük, kas ağnsı, çok yorulduğunda denge prob- Iemleri oluyor. Kolesterol değerlen yüksek çıkıyor. Sevgi Saymaz: Ölüm orucu direniş- çisi. Çabuk yorulma, halsizlik, güç- süzlük gibi şıkâyetlen oluyor. Bunun dışında kalpte üfürüm oiduğu belirtıl- mişti. '97 yılında tüberküloz geçirdi, kontrolleh hâlâ devam ediyor, ilaç te- davisi bitti. Doktorlar ölüm orucu di- renişçilerinin şikâyetlen ile ilgili pek bir şey yapmıyorlar. Bunlara yapacak bir şey yok deniyor, kalıcı şikâyetler, beslenmeye dikkat edin deniyor sade- ce. Gühunser Tosun: Ölüm orucu dire- nışçısı. Halsizlik, çabuk yorulma, za- man zaman çarpıntı, baş ağnsı, eklem ağnlan vb. şikâyetleri var. Türkan Ozen: Tutuklanmadan ön- ce geçırdiği amelıyatta (guatr) paratı- roid bezleri de aluuyor. Ameliyattan sonra hipoparatiroıdi tanısıyla sürek- li kalsiyum kullanmaya başladı. 2000 Nisan'ında ROCALTROL aduıdakı ilacı kullanmaya başladı.Kalsiyum ek- sikliğıne bağlı şıkâyetlen devam edi- yor. Leyla Alp: Ocak 20O0'de zatürree geçirdi, tedavi oldu. Şu an idrar yolla- n şikâyeleri var. Doktor teşhisi, kum döküyor. Yasemin Karadağ: Kronik piyelo nefrit nedeniyle 1994'te sol böbrek alı- nıyor. Sağ böbrekte sık sık enfeksıyon tekrarhyor. 0nun için dekronik pıye- lonefrit teşhisi konulmuş durumda. Bol sıvı içmesi ve diyetine dikkat et- mesi dışında doktoriann önerdiği bir- şey yok. Üre, kreatin ve BUN yüksek çıkıyor, pek çok doktor böyle devam ederse diyalize bağlanacağı endişesi- nı tekrarhyor. Sürekli monopril (yük- sek tansiyon için) kullanıyor. Mıde şi- kâyetleri var. Bel ağnsı şikâyetleri var. Lumbalji denildi ve Sırdalud MR ile Naprosyn Fort tablet venldi. Mide ve böbrek şıkâyetlen nedeniyle ilaçlan kullanamadı. Varis, taban çökmesi yüksek tansiyon nedeniyle gözlerde- kı damarlarda daralma var, alerjık as- tım gibi hastalık ve şıkâyetlen de var. Anemi var ancak böbreklen nedeniy- le ilaç kullanamıyor. HaticeÖğüfc 6 Mart 2000'den itiba- ren tüberküoz tedavisi görüyor. Hâlâ Verem Savaş Dispanseri tarafından kontrol altında tutuluyor. Çiğdem Yiğifc Aynı koğuşta birlik- te kalan Hahce Öğüt'e tüberküloz teş- hisi konduktan sonra yapılan kontrol- lerde Verem Savaş Dıspansen tarafın- dan izlemeye alındı. Henüz teşhıs ko- nulmuş değil ancak tüberkülozlu bir hastamn bulunduğu ortamda kaldığı için Verem Savaş Dispanseri taraftn- dan gözetim altında tutuhnaya devam ediliyor. Emd Şahanoğhı: Aynı koğuşta bır- likte kalan Hatice Öğüt'e tüberküloz teşhisi konduktan sonra yapılan kont- rollerde Verem Savaş Dispanseri tara- findan izlemeye alındı. Henüz teşhis konulmuş değil ancak tüberkülozlu bir hastamn bulunduğu ortamda kaldığı için Verem Savaş Dispanseri tarafın- dan gözetim altında tutulmaya devam ediliyor. Fidan Kalşen: Aynı koğuşta birlik- te kalan Hatice Öğüt'e tüberküloz teş- hisi konduktan sonra yapılan kontrol- lerde Verem Savaş Dıspansen tarafın- dan izlemeye alındı. Henüz teşhis ko- nulmuş değil ancak tüberkülozlu bır hastamn bulunduğu ortamda kaldığı ıçın Verem Savaş Dispanseri tarafın- dan gözetim altında tutulmaya devam ediliyor. Gülnihal Ydmaz: Aynı koğuşta bir- likte kalan Hatice Öğüt'e tüberküloz teşhisi konduktan sonra yapılan kont- rollerde Verem Savaş Dispanseri tara- fından izlemeye alındı. Henüz teşhis konulmuş değU ancak tüberkülozlu bir hastamn bulunduğu ortamda kaldığı içın Verem Savaş Dispanseri tarafin- dan gözetim altında tutulmaya devam ediliyor. llkay Özçeük: Alerjik astım var. Hanım Hannan: Alerjik astım var. Ayşen Yaaa: Hipertansiyon var. Özgür Başkaya: Kronik bronşit var. Şikâyetleri hemen hemen hiç geçmi- yor. Süreldi ilaç kullanmak zorunda ahyor. Şu anda da şikâyetleri devam ediyor. Rahşan Eren: Diz kapağı kıkırda- ğında gehşım bozukluğu var. Hastane- nin ortodepi polikliniği tarafından ve- rilen ilaçlan kullandı Şikâyetleri de- vam ediyor. Taban çökmesi de oidu- ğu için zaman zaman şikâyetleri artı- yor. Hatice Demirer: Bel ağnsı nedeniy- le beyın cerrahı bölümüne sevk edil- di. Bel fitığı ve sıyank teşhisi konul- du. Ağn arttığı zamanlarda ilaç kulla- nıyor. Mıde ülseri nedeniyle gastro- entoloji bölümüne sevk edildi. Aysu Baykal: Kronik piyelo nefrit. Ocak 2000'de üremi teşhisiyle dahili- ye doktoru tarafindan diyet başlandı. Diyetı devam ediyor. Şikâyetlerinde düzelmeler olsa da enfeksiyon hâlâ devam ediyor. Ülker Karayel: Mide ülseri nede- niyle daha önce dört defa kanama ge- çirdi. Diyeti devam ediyor, şikâyetle- Ceza ve tutukevlerindesağlıkproblemlerinin temelleri YAVUZÖNEN* Türkiye Insan Haklan Vakfi'mn (TTHV) 10 ydhk göz- lemlerine göre, Türkiye'de tutuklu ve hükümlülerin sağlı- ğına ilişkin problemler, birkaç temel politika tercihinden kaynaklanıyor. Bu tercihlerin önemlı bir kısmı, Adalet Ba- kanlığı, îçişleri Bakanlığı ve Sağhk Bakanlığı arasmda o- cak ayında yapılan protokolde açıkça ortaya konmaktadır. 1. Işkence Türkiye'de halen sistematik bir uygulamadır ve işkence gören kişiler, tedavi ve rehabilitasyon hizmet- terine acilen gereksinimleri olmasına karşın, tutukevleri- ne ve cezaevlerine konmaktadır. Bu durum, gerek fiziksel sağlık sorunlannın ve gerekse travma sonrasındaki psişik problemlerin ağııiaşmasuıa yol açmaktadır. Sağlık hakkı bakımmdan, özellikle işkence gören kişimn yakm çevre- sindentecnt edılmesı aynca bir ihlaldir ve yaşamhakkı ba- kımından da işkencenin devamı olan bir uygulamadır. tşkence gören kişiler için tutukluluk karan ahnamama- sı ya da bu kişılerden hüküm gıyenlerin, gereklı tedavi ve rehabilitasyon süresince cezaevine konmaması için gerek- ü düzenlemeler yapılmalıdu:. 2. HekimJık uygulamalan ve insan haklan konusunda eğirimi olmayan ceza ve tutukevi yöneticileri ve hükümet yetküileri, tutuklu ve hükümlülerin sağlık hakkma ilişkin olarak takdir yetkısine sahıptır. Hekımler ve dığer sağhk görevlileri. cezaevi yöneticüerine bağımlıdır. Ceza ve tu- tukevleri hekımlen, sosyal hızmet uzmanian, dığer sağlık görevlileri ve eğıtim görevlilerinın idarî bakımdan cezaevi yönerjmlerine bağh olması. meslek ilkelerinin uygulama- lanna engel teşkıl edebildiğinden; söz konusu görevliler, ceza ve tutukevlerinın yönetımıyle ilgüi, bir yargıç yöne- timindeki yerel adlî kurumlara bağlı olarak çahşmalıdır. Avrupa insan haklan standartlannda eğilim, tutuklu ve hükümlülerin ulusal sağhk sisteminden yararlanmalan yö- nündedir. Aynca, Avrupa Konseyi normlan açısından, tu- tuklu ve hükümlüler için öngörüien sağlık hizmetlen, ulu- sal sağhk hizmetierine denk olmak durumundadır. 3. Cezae\'lennde tedavisi mümkün olmayan ya da ceza- evleri koşullannda ilerleyen hastalıklan ya da kalıcı sakat- lıklan olan hükümlülerin durumunda, CMUK'un 399. maddesi. bu laşılerin cezalannın infazuun ertelenmesi için savctlıklara yetki vermektedir. Gerekli standartlann oluş- turulması halinde bugünkü ciddi sağhk problemlerinin çö- zümünde kısmen yarar sağlayabilecek bu düzenleme, özel- likle Adli Tıp Kurumu'ndaki problemler nedeniyle sınırh yarar sağlamaktadır. Savcılıklar, 399. maddenin uygulan- ması bakurundan, Adlı Tıp Kurumu'nun görüşüne baş- vurmaktadır. Adli Tıp Kurumu ise siyasal suçlar söz ko- nusu olduğunda, ölümcül hastalığı olan kişılerin durunıun- da bile, cezanın ertelenmesine karşı çıkabihnektedir. Ad- li Tıp Kurumu, bu durumlarda tıbbî değil. ideolojik karar- lar vennektedir. 19% ölüm oruçlanndan sonra, kanlmıcüarda yaygın olarak Wernicke-Korsakoff (ilerleyici zihinsel ve fiziksel ışlev kaybı) hastalığı teşhıs edümiştir. Bu hastalığa yaka- lananlardan hükümlü olanlann cezalannın infazı, CMUK'un 399. maddesinin öngördüğü olanağa rağmen ertelenmemektedir. 1999 ve 2000 yıllannda CMUK'un 399. maddesinin bu hükümlülere uygulanmasuıda ilerle- me görühnekle birlikte, TÎHV'nin tahminlerine göre ha- len yaklaşık 30 tutuklu ve hükümlü bu durumdadır. 4. Tutuklu ve hükümlülerin sağhk kuruluşlarma sevkle- ri geciktirümekte, sevkler sırasuıda onlara refakat eden jandarmalann baskı yaptığı sıklıkla bildirilmektedu. İş- kence kapsammda değerlendirUmesi gereken budurum, tu- tuklu ve hükümlülerin sağhk sorunlannın çözümünün ge- cikmesine de yol açabümektedir. 5. Ceza ve tutukevlerindeki sağlık sorunlan ve uygula- malan konusunda, bu alanda yetkin olan meslek kuruluş- lan ve uzmanlık kuruluşlan ile işbirlığınden kaçmümak- ta; ceza ve tutukevleri yetennce denetlenmemektedir. Ce- za ve tutukevlerinde insan haklanna dayalı bir düzenın ku- rulması bakımmdan, her ildeki ceza ve tutukevlerinin, -bir yargıç tarafmdan yönetılen bir kuruma bağlanmalarmın yanı sıra- kuruhnası vakfonız tarafmdan uzun zamandır önerilen Işkenceyı Önleme Ulusal Komitesi'nin. mesleki ılgileri bakımmdan da başta baro ve tabip odalan ohnak üzere ilgili meslek örgütlerinin denetımıne açık olması için gereklı düzenlemeler yapümalıdff. Mevcut sağhk prob- lemlerinin ve çözüm yollannın sistematik olarak saptan- masj için, Türk Tabipleri Birhği, Adli Tıp Uzmanlan Der- neği ve TÎHV ile ışbırliğı yapıhnalıdır. "Türkive İnsan Haklan Vakfi (TÎHV) Yönetim Kurulu Baskam rinde azalma var ancak tam olarak iyı- leşmedi. Boyunda düzleşme oiduğu için şiddetli ağnlan oluyor. Mitral ka- pak prolapsusu nedeniyle çarpıntı olu- yor. Hastanede doktor tarafindan du- rumunun endişe venci olmadığı söy- lendi. Şu an çok ciddi şikâyetlen yok. Özellikle fiziksel yorgunluğun arttığı durumlarda şikâyetleri de arüyor. Ay- nca eklem romahzması var. Bervin Tuğan: Kronik sıstit var. Me- sane dar oiduğu için ıdrannı tutamı- yor. tki yıla yakın rainirin kullandı, uzun süre kullandığı için yan etkileri ortaya çıktı. Şımdi çok zorunlu ohna- dıkça mınırin kullanmıyor. Tedavıden sonuç alınamadı. Belde ve boyunda ağn var, tomografi sonuçlan normal çıkü. Sinüzit tedavisi gördü ancak ağ- nlan devam ediyor. Odem Obekk: Çarpıntı var. Anka- ra Numune Hastanesi'nde muayene oluyor, ancak taşikardinin nedenleri bulunamıyor. Dideral kullanıyor. Ayn- ca eklem romatizması ve bel fitığı var. Nurten HasçeBk: Kol kemiklerinde uzama nedeniyle şiddetli ağnsı olu- yor. Bunun içın sadece kas gevşetici ve ağn kesici veriliyor. Böbreklerde enfeksiyon var, kum döküyor. Halsiz- lik, güçsüzlük, çabuk yorulma nede- niyle doktor tarafından diyete başla- ması söylendi. HaticeYazgan: Tutuklanmadan ön- ce bacaklan hnlıyor. Uzunca bir sü- re platin ile kaldı, ameliyatla platmle- ri çıkanldı. Diz ve bilek ekleminde ağ- n oluyor. Her geçen gün ağnlan artı- yor, doktoriann bu konuda tedavıye yönelik bir müdahaleleri ohnadı. Yıkhz Bağuç: Orta kulak enfeksiyo- nu nedeniyle tedavi gördü. Ancak so- nuç alınamadığı için hastaneye sevk edildi. 24 Nisan 2000 tarihinde hasta- neye gitti ancak askerin keyfı uygula- malan nedeniyle muayene olamadı. Mehdi Tannkulu: Ges problemleri. Suhan San: Ges problemleri, Kr. Akc. problemlen. Ayşe Cabalak: Ges problemleri. Raife KOÇ: Ges problemleri. SafryeSEL: Bilgi almamadı. ABRnaÇeük: Astım Nuraj Gezka: Hepatit B endişesi. Vann: CEBZE, AYDIN, ANKARA Cezaevkri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle