27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 EYLÜL 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER FP, Milli Eğitim'deki şeriatçı kadrolara savaş açan bakanı düşürme peşinde Tİ - Vl 9 _ . _ : Bostancı una gensoraANKARA (CumhuriyetBûrosu) -Fazi- let Partisi Genel Başkanı Recai Kutan. Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğ- lu'nu bakanlıktan düşünnek için gensoru önergesi vereceklerini bildirdi. Kutan, partisi hakkındaki kapatma davasında Anayasa Mahkemesi'nin aleyhte karar vermeyeceğini savundu. Fazilet Partisi Genel Idare Kurulu (GİK) dün toplandı. Toplantı öncesinde gazetecilerin sorulannı yaıutlayan Kutan, komünist ülkelerde sosyalist uygulama- nın sona ermesinin ardından Batı ülkele- rinin yeni bir düşman yaratarak "tslamı" •tehlike olarak ortaya çıkarmaya çalıştığı- nı savundu. Kutan, "Tabii böyle bir görüş Türkiye'yi çok yakından flgilendinnekte- dir" dedi. Kutan, FP'nin kapatılma davasının GtK toplantısında ele alınıp ahnmayacağma ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: "Hayır. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuka göre karar verikcektir. Bizim sa- mimi kanaatimiz o ki, cumhuriyet başsav- CBI tarafından ortaya ablan iddialarm hiç- birisi geçerii değildir. Dolayısryla Anayasa Mahkemesi, FaziletPartisi'nin kapaüîma- sı istikametinde karar vermeyecektir." Kutan, Milli Eğitim Bakanı Metin Bos- tancıoğlu'nun, "Atatürkuah dpğüdir" ya- zılı pankartın açılarak protesto edilmesi- ni nasıl değerlendirdiklerine ilişkin soru- ya şuyanıtı verdi: "Müü Eğitim BakanTmn hangi eylemi protesto edihnez. Yurttaşlann bazı karar- lan protesto etme hakkı vardır. Sayın Ba- kan, 20 yıl önce yurtdışında dini eğitim ve- ren okullardan mezun olup göreve başla- yan öğretmenlerin diplomalannı şimdi ta- nımayacağıru söylüyor. Sen 20 yıl önce ka- bul et, şimdi bunları kabul etmhorum de; bunun neresi hakve hukukla UgÛktir. Mec- Ks'in açüması Ue Milli Eğitim Bakanı hak- kında gensoru vereceğiz.'' Kutan. Adalet Bakanı'nın, "bütünme- murlara irticacı gözüyle bakılmasmın dev- letezararvereceğT yönündeki açıklama- sının anımsatılması üzerine, "Çok hakh bir görüş" değerlendirmesinde bulundu. Son yıllarda Türkiye'nin tran'la eko- nomik ve siyasi ilişkilerinin bozuk oldu- ğunu belirten Kutan, bazı ülkelerin özel- likle Türkiye-lran ilişkilerini bozma çaba- sı içinde bulunduğunu ileri sürdü. Irak'a uygulanan ambargonun da kaldınlmasını isteyen Kutan, ambargo ile Saddam Hü- seyin'ın değil Türk ve Irak halklannın ce- zalandınldığını söyledi. Kutan, bir yandan komşu ülkelerle iliş- kilerin geliştirilmesini isterken diğer yan- dan hükûmeti Yunanistan'la iyi ilişkıleri nedeniyle hata yapmakla suçladı. Kutan, Yunanistan'ın uzlaşmaz tutumu nedeniy- le uzun yıllar Türk-Yunan ilişkilerinin olumsuz seyir izlediğini, Yunanistan'ın PKK terörünün güçlü olduğu dönemlerde terörkamplanna kucak açtığını söyleyerek "Ancak basit birdeprem yardımı nedeniy- le Türkrye, Yunanistan'ın bütûn olumsuz tutumlannı sildi süpûrdû. Oysa Yunanis- tan, AB'yi arkasma alarak Türkiye karşra çahşmalannı sürdûrüvor" dedi. DYP'li Ekincj 'Bir ara seçimlik canlan kaldı' ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkan Yardımcısı Ha- san Ekinci. hükümetin bir ara seçımhk canı kaldığı- nı belirterek, "Bir ara se- çim, ülkenin geleeeği ve millet için bir kurtuluş olacaktir" dedi. Hasan Ekinci. DYP Genel Merkezi'nde dü- zenlediği basın toplantı- sında, hükümetin ülkeyi yangm yerine çevirdiğini ve yangının üzerine kö- rükle gitmeye devam etti- ğini söyledi. Toplumun her kesimi- nin, yanardağ gibi için için yandığını kaydeden Ekinci, "Ama bu hükü- met milletin sorunlan karşısında bostan korku- luğudur" dedi. Milletin, hükûmeti "demokratik istikrann ve demokrasinin cezasT ola- rak gördüğünü savunan Ekinci, iktidann millet ile köprüleri tamamen attığı- nı söyledi. Hükümetin, kurulma aşamasında toplumun bü- tün kesımlerini arkasma aldığını anlatan Ekinci, "'Daha aydınlık Türkiye. konuşan Türkiye' stoganı Ue bu hükümetin peşine düşen beşli sivil toplum örgütü bugün nerede" di- ye sordu. Toplumun her kesiminin, hükümete olan güvenıni yitirdiğini ve desteğini çektiğini ile- ri süren Ekinci, hüküme- • tin kanatsız kuş gibi orta- da kaldığım söyledi. ' DYP Genel Başkan c Yardımcısı, hükümetin, ' "bir ara seçimlik ömrû" ; kaldığım; milletin, hükü- metin gitmesini 81 ilde davul ve zurna ile kutla- yacağını belirtti. jfffl Kars il örgütü görevden ahnırken Recai Kutan, 'Ayak uyduramayan gider' dedi FP'de yenilikçflere gözdağı • Partide içe dönük mücadeleyi köriikleyeceği uyanlan üzerine kapsamlı bir tasfıyeye girişmekten vazgeçen FP GÎK, operasyonu "şimdilik" 3 il, 8 ilçeyle sınırladı. 15'i aşkın il başkanı da önceki gün Ankara'da yapılan il başkanlan toplantısı öncesinde sözlü olarak uyanldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-FP'de yenilikçi il ve ilçe örgütlerini yakın takıbe alan parti yönetimi, Kars il örgütünü görevden alırken Şanlıurfa ve Diyarbakır ile 8 üçe örgütünün görevden almması için de GİK üyelerinden imza toplandı. FP Genel Başkanı Recai Kutan, "yeniHkçi, gelenekçi gibi bir aynm yapmadıklannT savunarak "Biz yoiumuza devam ediyoruz. Çahşma tempomuza ayak u\durama\anlar gider. Bu normaldir, bütün partilerde böyle karariar alınır" dedi. FP'de bir süreden beri gündemde olan yenilikçi örgütlere yönelik tasfıye operasyonu sınırlı rutuldu. Partide içe dönük mücadeleyi köriikleyeceği uyanlan üzerine kapsamlı bir tasfıyeye girişmekten vazgeçen FP Genel Idare Kurulu (GİK), operasyonu "şimduık'' 3 il, 8 Başbakan Yardımcısı vç ANAP Genel Başkam Mesut \ ılmaz, tstanbul'daki SSK sağhk kuruluşbmnın telefbnla randevu sistemine geçişi nedenrj le düzenknen törene katMİL (Fotoğraf: AA) 'Devletyeniden yapüanmah' tstanbul Haber Servisi - Devlet Bakanı ve Baş- bakan Yardımcısı MesutYılmaz, Türkiye'de bugün insanlann yaşadığı sıkmtılann çeşitü kurumlann değişen şartlara uyum göstermekteki üımallerin- den kaynaklandığmı belirterek, "Türkiye'de dev- letin yeniden yapdanması ihtiyaa var" dedi. SSK Göztepe Eğitim Hastanesi Merdivenköy Polikliniği'nde, Istanbul'daki SSK sağlık kuruluş- larının telefonla randevu sistemine geçişi nedeniy- le düzenlenen törene katüan Yılmaz, devletin atna- cımn vatandaşlara, insanlara daha iyi bizmet gö- türmek olduğunu vurguladı. Yılmaz, "Devleti ken- dine menkul bir varhk olmaktan çıkanp vatanda- şa hizmet eder hale getirmeliyiz. Avrupa Birliği'ne üyeKk sürecinde yapmamız gereken işler ashnda bu hedefe ulaşmamızı sağlavacakür" dedi. Yılmaz, Tûrkiye'de bır yandan bütün vatandaşlann ciddi fe- dakarlık yapmalannı gerektıren bir ekonomik is- tikrar projesi uyguladıklannı, bir yandan da çeşit- li alanlarda "refcnn" dedikleri yapüanmalar için- de olduklanru öne sürdü. Yılmaz, yılbaşmdan başlayarak 1,5 yıl içinde Tûrkiye'de herkesin Sosyal Güvenlik Karö olaca- ğuu savundu. Yılmaz, enflasyonla oranının da, bekledikleri kadar kadar dûşük olmadığını belir- terek, "Ama eyhllden sonra dûşecek. MaalesefTem- muz, Ağustos beklediğimiz kadar oramhı gitmedi" diye konuştu. ilçeyle sınırladı. Yenilikçi olarak bilinen Kars II Başkaru M. Esat Güven görevden alındı. Diyarbakır İl Başkanı Fehmi Uyamk ve Şanlıurfa İl Başkanı Servet lzol ile 8 ilçe başkanuun görevden aluıması için de GlK üyelerinden imza toplandı. FP İl Başkanlan toplantısında yenılikçilerin tasfiyeye ilişkin uyanlan üzerine Kars dışındaki görevden alma kararlannın yürürlüğe konulması daha sonraya bırakıldı. 15'i aşkm il başkanı da önceki gün Ankara'da yapılan il başkanlan toplantısı öncesinde sözlü olarak uyanldı. Alınan bilgiye göre FP GlK'in dün yapılan toplantısında Büknt Annç ve Abdullah Gül'ün il başkanlan toplantısında yaptıklan konuşmalara dikkat çeken bazı üyeler, "Daha önce pek katıunadıklan il başkanlan toplanüsına topluca kabhp konuştuktan sonra topluca aynlmalan bile nasıl bir organize hareket içinde olduklaruun göstergesL Birtik beraberükten söz edryotiar ama söyledikkr inandına değiL Orgütleri bize karşı kışkırtıyorlar" görüşünü savundular. Il başkanlan toplantısında Gül ve Annç'm konuşjnalannı tepkisizce dinleyen FP Genel Başkam Kutan, dün GtK toplantısında "Yenüikçi- gelenekçi gibi bir aynm yapmadıklanm" savundu. FP'nin başansı için çaba harcadıklannı belirten Kutan, "Biz yoiumuza devam ediyoruz. Çahşma tempomuza ayak uyduramayanlar gider. Bu normaldir, bütün partilerde böyle karariar alınır" dedi. FP yönetimi tarafından çahsmadıklan gerekçesiyle uyanlan 15'e yalon il başkanıyla ilgili izlemenin de devam edeceği bildirildi. IRMIKIAYDIN ENGİN aengin(« doruk.net.tr \ Çok değerli Tırmık yazanmız i Aydın Engin bugünkü yazısını bir sürü nedenden dolayı yaz- mamış ya da yazamamıştır. Duyurur, okurlanmızdan özür dileriz... • • • Çok değerli ve bir o kadar , kıymetli yazanmız Aydın Engin, günlerden beri sürmekte olan 1 "Hapishanede ve Hasta" baş- lıklı yazı dizisinin hazırlanması " sırasında elinden geçen yüz- lerce mektup, yüzlerce faks mesajı, yüzlerce elektronik ' mektuptan, onlarcatelefon gö- rüşmesinden ve günlük ortala- ma 12 dolayında tutuklu ya da " hükümlü annesi, babası, ya- vuklusu, kardeşi ziyaretinden aşın ölçüde etkilenmiş olup kendisinde "Hepatit-B'li dör- • düncü aşamada verem astımı- na ek olarak şiddetli denge, • işitme, yûrüme, düşünme, ko- nuşma, yazma bozukluklan" olduğu duygusu ve inancında- dır. Bu koşullarda ağzını açtığı, bilgisayarına yumulduğu an- dan itibaren Türk Ceza Yasa- sı'nın 159, 311, 312 ve hatta 146. maddelerini, ayncaTerör- le Mücadele Yasası'nın muh- telif maddelerini ihlal etmeme- si olanaksızdır. Kendisinin gü- , venliği ve gazetenin geleceği Çok Değerli Tırmık Yazanmız... açısından bu günkü Tırmık'\ yayımlamıyoruz. Duyurur, okurianmızdan özür dileriz. • • • Gazetemizin biricik ve çok müstesna yazan Aydın Engin, hapishaneterdeki hastalarla il- gili yazı dizisinin yanı sıra önce- ki gün Cumhuriyet Haber Mer- kezi'nde. ekrandan okuduğu, "Devlet Denetleme Kurulu Ya- sası'nın hükümetçe değiştiril- mek istendiği"ne ilişkin haberi "Çankaya Yargıcı'nın yetkisinin ve etkisinin silikleştirilmesi operasyonu" olarak yorumla- makta ısrar etmektedir. Aydın Engin'in bu konuyu ele alan ve yedek yazı olarak yol- ladığı Tırmık'm dayayımlanma- sına olanak görülmemiştir. Ya- zar, aklı sıra hukuku savunur- ken hükümetin manevi şahsi- yetini terzil, tezyif ve tahkir su- çunu defaten işlemekte olup yazının yayımlanması halinde kendisinin E tipi bir devlet mi- safirhanesinde, hatta inşaatı yetiştirilebilirse F tipi devlet ko- nukevlerinden birinde bir yıl- dan altı yıla kadar ağırlanması- nın kaçınılmaz olduğu, gazete- miz hukuk bürosunun kesin ra- poru ile saptanmış olup daha önce yayımlamama karan alı- nan "esas" Tırmık gibi, bu "ye- dek" Tırmık'm dayayımlanma- sına, öncelikle yazanmızın gü- venliği ve esenliği açısından olanak bulunamamıştır. Duyurur, okurianmızdan özür dileriz. • • • Eşi menendi bulunmaz ya- zanmız Aydın Engin'le aynı odayı bölüşen arkadaşlanndan alınan bilgilere göre, Aydın En- gin, BucaCezaevi'ndeyöneti- ci olarak görev yapan ve ken- disine "çocuklanmıza faşistçe işkence ediyorsunuz" diyen bir tutuklu annesine "Hooop, hop hanım, dilediğini söyle ama, faşizme laf dokundurma. Ben faşistim; faşizme laf söylet- mem tourada" diyen memurun. deıtıal görevinden alınıp kapı- nın önüne konmasına olanak sağlayacak bir kanun hükmün- de karamameyi çıkarmaya ya- naşmayan hükümete ve böyle bir karamameyi imzalamaya- cağı belli olan Çankaya'daki zata büyük öfke duymakta ve altüst olmuş sinirsel dengesi yüzünden bu konudaki fikiıie- rini yüksek sesle ifade etmek- te ve bunu gazetenin bütün katlannda ve koridoriannda sü- rekli yinelemektedir. Dile getirdiği fikirier yasalan- mıza göre suç oluşturmakta- dır. Bu yüzden Aydın Engin'in iki gün süreyle gazete binasına girmemesi için kapı güvenlik görevlilerine kesin talimat veril- miştir. Gazeteye gelemediği için yazısını da yazamayan Ay- dın Engin'in bugünkü Tırmık'ıru bu nedenle yayımlama olana- ğına sahip değiliz. Duyurur, okurlanmızdan özür dileriz. * • • Ne akla hizmet olduğunu kendimizin de anlamadığı ge- rekçelerle gazetemizde günde bir, haftada attı Tırmık yazdın- lan Aydın Engin adlı yazanmız, hazırladığı "Hapishanede ve Hasta" başlıklı yazı dizisinin dokuz günlük olarak planlan- masına karşı çıkmakta ve bu dizinin 867 gün yayımlanması- nın zorunlu olduğunu, elindeki malzemenin ancak o süre için- de tüketilebileceğini ısrarla ve inatla yinelemektedir. Bu konuda kendisine yapı- lan "aklını başına topla, saç- malama" uyanlan sonuçsuz kaldığı gibi, "Madem öyle ben de bugün Tırmıkyazmıyorum" diyerek kapıyı çarpmış ve ga- zeteden çıkıp gitmiştir. Bu ne- denle bugünkü Tırmık'ı yayım- layamıyoruz. Duyurur, okurlanmızdan özür dileriz. • • • Konu tüymek ve yurdun ya da yurtdtşının herhangi bir ye- rinde sürtmek söz konusu olunca dizgin tanımayan, zap- turapta gelmeyen Aydın Engin, doğduğu kent Ödemiş'in Kur- tuluş Yıldönümü şenliklerine katılmak üzere sabahın kör ka- ranlığında yola çıktığından bu- günkü yazısını yazamamıştır. Duyurur, okuyuculanmızdan özür dileriz. • • • Aydın Engin'in canı sabah kahvaltısında töngül pidesi, öğleyin Ödemiş kebabı yemek ve akşam Ödemiş göğünün al- tında rakı içmek istediğinden arabasının bumunu Ege'ye doğrultarakyolaçıkmıştır. Yaz- madığı Tırmık'\ doğal olarak yayımlayamayız. Duyurur, okurlanmızdan özür dileriz. ftd'A /. Yeniden merhaba... TBMM şu anda tatilde. Yeni yasama yılı 1 Ekim'de başlıyor. Ancak, başkent siyaseti arka arkaya gelen "kriz"\er\e, tartışmalarla, atışmalaria erken ısındı. Milletvekilleri yavaş yavaş seçim bölgelerinden, tatil yörelerinden Ankara'ya dönüyor. Meclis lokantasında. kulislerde daha çok politika konuşulur olmaya başladı. Biz de, yeni yasama yılının açılmasını beklemeden Parlamento Kulisi'ni başlatmaya karar verdik... Yeni yasama yılında, haberlerimizde TBMM'nin "daha çok demokrasi" ve "daha çağdaş bir Türkiye" için mücadelesini aktaımayı diliyoruz. "Demokrasinin mabedi" olarak anılan TBMM'de geçen "neşeli, eğlenceli, düşündürücü, ibretlik" olayları, öyküleri de yine bu köşemizde yansıtacağız... Demirel'in 'hakemliği' ya da Halime'nin hali... Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün, Avrupa ülkelerinde "ombudsman" olarak bilinen "Kamu Denetçiliği Kurumu'nun Tûrkiye'de de oluşturulmasına ilişkin hazırlıklan epeyce yankı uyandırdı. Ama işin ilginç yanı, tartışmalar, kurumun niteliği ve gerekliliğinden çok, kurumun başına geçecek "kimlik" üzerinde yoğunlaştı. Kimi basın organlan "9. Cumhurbaşkanlığı" sıfatıyla yetinmeyeceği anlaşılan Süleyman Demirel için bu işin "biçilmiş kaftan" olacağını dile getirdi. TBMM kulislerinde milletvekilleri, bu hazıriıklardan yola çıkarak ilginç öyküler anlattılar. Konuyla ilgili değeriendirmesini sorduğumuz MHP Bahkesir Milletvekili Hüseyin Kalkan da ilk önce, "8u tasan, Bakanlar Kurulu'na gelecekmiş, oradan Meclis'e gelecekmiş, sonra da başına biri gelecekmiş de miş miş" dedi ve babaannesinin anlattığı bir öyküyü aktardı: "Ercin ile Curcun adında iki kardeş varmış. Bunlaryolda giriyorlarmış ve gide gide bir kör kuyuya rastgelmişler. Ercin ile Curcun'un bir de kız kardeşleri varmış. Bunlar kör kuyunun başına gelince 'Eyvah' demişler, başlamışlar dövünmeye... 'Ya bizim kız kardeşimizin bir kızı olursa, onun da adı Halime olursa, Halime ya bir gün bu kuyuya düşürse, o zaman biz ne yapanz?' diye ağlamışlar." Kalkan, eski cumhurbaşkanı Demirel'in "kamu denetçiliği"ne getirilmesine dönük tartışmalara gönderme yaparak ekledi: "Şimdiden Halime'nin hali ne olacak diye ağlamaya gerek yok." Türk'ün F tipi propagandası 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle Genelkurmay Başkanlığfndaki kutlamalar sırasında, kabul için bekleyen bakanlar "özel" bir odaya alındılar. Ancak bakan sayısı çok, oda dar olunca, yaktnmalar başladı. Bakan arkadaşlannın, Keskin'in 'kör' talihi Eski CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin'in eski genel başkanı Deniz Baykal'la "şimdilik" yollan aynlmış görünse de "geçmişi" kolay peşini bırakmıyor. Işte örnek bir olay: Keskin, eski Ankara Milletvekili Beşer Baydar ile geçen günlerde Izmir'e gitmiş. İki politikacı, kordonboyunda bir "fayton" turuna çıkmışlar. İki kurt politikacı, "Halkım ne düşünüyor" diye nabız tutmak üzere faytoncuya sormuşlar: "Memleketin, partilerin durumunu nasıl görüyorsun kardeş?" Hiç arkasma bakmadan, atlan süren faytoncu, Meclis'teki partilere vermiş veriştirmiş; MHP'sinden DSP'sine kadar bir güzel "kalaylamış"... Bunun üzerine faytoncunun "kendilerine yakın" olduğunu düşünen iki politikacı, "Peki, CHP'nin durumunu nasıl görüyorsun" sorusunu yöneltme "gafletinde" bulunmuş. Faytoncu, bu kez sesini daha da yükselterek yanıt vermiş: "O Baykal'la Adnan Keskin partiyi bitirdiler. Barajın altında kaldık, milletin yüzüne bakamaz olduk..." odanın dariığı ve havasızlığından yakınmasını fırsat bilen Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, derhal "propagandaya" başladı: "Bir de bizim F tipi cezaevini eleştirirfer. F tipi buradan çok daha rahat ve ferah..." FP'li vekilin yayla gezisi Yaz tatili nedeniyle Ankara'yı terk eden milletvekilleri, danışmanlan aracılığıyla zaman zaman yazılı açıklamalar yaparak gündemde kalmaya çalıştılar. TBMM Basın Bürosu'na ulasan ilginç açıklamalardan birisi FP Osmaniye Milletvekili Şükrü Clnal'a ait. Gazeteciler TBMM'nin açık olduğu dönemde hiçbir çalışmasını anımsamadıklan Ünal'ın, Meclis tatilinde yaptığı yazılı açıklamasını merakla ele aldılar. Önemli bir konu herhalde diye ellerindeki metne hızla göz attıklannda, "FP Osmaniye Milletvekili Osman Ünal, Kadihi'nin Yaylalannda" başlığını gördüler. Şükrü Ünal yaptığı seçmen ziyaretlerini çok önemsemiş olmalı ki, hangi belde ve köyleri, yaylalan ziyaret ettiğini, "vatandaşlaria sohbet edip, dert dinlediğini" kamuoyuna da duyuımak istemiş. Ünal, açıklamasında, yaylalardaki yol ve su sorununa dikkat çekerken, bu sorunun çözümlenmesi için "takipçi olacağını" da ısrarla vurgulamış. Türey Köse, Ayşe Sayın, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan tbmm@cumhuriyetcom.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle