Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15AĞUSTOS20O0SALJ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
LatinAmerika, gevşek tütün kontmlyasalan yüziinden sigara devlerinin serbest oyun alattı
Değişmeyen dumcmlı senaryo
3. Diinyadaki
Sigara Tuzağı
O E M I R U N
San Francisco Tütün Karşıtı
Koahsyonu çalışanlanndan Ross
Hammond'ın raporunda yer alan
bilgiler, ABD'nin arka bahçesinde
tütün şirketlennın cirit
attığını göstenyor.
Reklam yasağı olmayan ülkede,
Meksikahlann beyni, televizyonun
en çok izlendiği zaman dilimlerine
konan Amerikan sigarası
reklamlanyla yıkanıyor. Bu
saatlerde ekran karşısına geçen
Meksıkalılar, sigara ıçmeyi macera,
çekicilik, asilik, seks ve Amerikan
gönencı ile bağlantılandıran
reklamlarda 'Mariboro düuyasına
hoşgeldiniz' diyen sesı dınlemek
durumunda kahyor.
Arjantin'de hükümetin televızyon
reklamlanna yönelik sıkı önlemler
getirmesi, tütün sanayıinı daha
zekice yaklaşımlar üretmeye
zorladı. 1996 yıhnda Camel paketi
resımli paketler ülkeyi boydan boya
dolaştı. Arjantinlıler, poster, şort,
bardak ve Harley-Davıdson
motosıkletlen üzerinde reklamlarla
karşılaştılar. Joe Camel ve 'Hard
Pack' blues bandının reklamlannı
taşıyan otobüsler ülkenin her
yanındaydı.
RekJamlar işe yanyordu.
Meksika'da 1996 yılında yapılan
bir araştırma, televiz} on
izleyicilerinin en çok anımsadıklan
4. reklamın Mariboro olduğunu
ortaya koyuyordu. Arjantin'deki
kampanya süresince Camel satışlan
yüzde 50 oranında arttı.
Fakat bununla birlikte Dünya
Saglık Örgütü venlenne göre,
ABD
• Guatemala, ABD
dışında sigara
şirketlerine dava açılan
ilk ülke oldu. Davada,
şirketler kamuoyunu
sigaranın tehlikeleri
konusunda yanlış
bilgilendirmekle
suçlandı ve sigaranuı
yol açtığı hastalıklarm
tedavi masrafı olarak
hesaplanan 800 milyon
dolann yaklaşık üç katı
kadar tazminat istendi.
Guatemala, büyük bır yerli
nüfusa sahip olması
nedeniyle Orta Amerika'nın
en düşük sigara tiryakısı
oranına sahıp ülkesi. 15 yaş
ve üstü ıçın 1980-82
arasında yılda 640 olan kişi
başına sigara tüketımi 1990-
92 arasmda 340'a geriledi.
1992 'den beri de tüketım
oranı hemen hemen aynı
düzeyde seyrediyor. 1989'da
yapılan bir araştırmaya göre,
kent merkezlerinde sigara
ıçenlenn oram erkeklerde
yüzde 38. kadınlarda ıse yüzde 18. Pazann
yüzde 72'si Phılip Morris'in, yüzde 27'si de
BAT'ın kontrolü altında. Guatemala, sıgaraya
bağlı hastalıklara yol açtıklan için tütün
şirketlerine karşı dava açılan ilk ülke oldu.
Washington Bölge Mahkemesinde görülen
davada, şirketler kamuouyunu sigaranın
Tütün kontrol yasalannın
son derece gevşek
olduğu Latin Amerika
* ülkelerinde, ABD'li
sigara şirketleri rahatça
at oynatıyor. Hiçbir şekilde
tanıtım yasağının olmadığı
Meksika'da televizyonun en
çok izlendiği saatlerde yayına
giren yabancı sigara
reklamlan, tütün kullanımını
ABD gönenciyle
özdeşleştiriyor. Meksika'da
1970 ile 1990 arasında
akciğer kanserine bağlı
ölümlerin yüzde 220
oranında artması sadece
kötü raslantı değil.
Meksika'da 1970 ile 1990 arasında
akciger kanserine baglı ölümler
yüzde 220 oranında artmıştı. Latin
Amenka genelinde tütün
kullanımıyla ilgili hastahklar
artmış ve bu tür rahatsızlıklardan
her yıl 150 bın kışı kaybedihr hale
gelmiştı. Eğer artış hızı aynı kalırsa
30 yıl içınde bu rakamın 1 mılyonu
bulması bekleniyor. Ve sigara
tıryakileri yüzünden yoksul ülkeler,
sağlık harcamalan, venmlılik
kaybı, yangınlar gibi nedenlerle
milyarlarca dolar bedel ödemek
zorunda kalıyorlar.
Latin Amerika'da her yıl yanm
milyar dolar kâr getiren tütün
pıyasasının yüzde 60"ının hâkimi
Ingıliz fırması Bntısh Amerikan
Tobacco. Piyasanın geri kalanı da
ABD kökenlı Phılip Mornsın
kontrolünde. Üçüncü oyuncu yine
Japon Tobacco tarafından geçen ay
satın alınana kadar ABD kökenli
RJR Nabısco ıdi.
Son 20 yılda bu üç devin Latin
Amenka ve dünya çapında
özelleştirme vurgunlan, yurt aşın
ortaklıklar kurarak, yenı fabnkalar
ve dağıtım ağlan oluşturarak hızla
büyüdü. Her üç dev şırketin de 50
ülkede, kendılenne ait ya da
ortaklık paylan olan fabrikalan var.
Üstelik bu şirketler ABD'de uzun
süre önce yasaklanan pazarlama ve
reklamcılık teknikleri
kullanabılıyorlar. Şirketler 'serbest
ticarrt' maskesi altında, kamu
sağlığı ile ılgılı yasalan
değıştırmek ya da atlatabılmek ıçın
ekonomık ve politik baskı
uyguluyorlar Sigara karşıtı
eylemcılenn ıddıalanna göre,
hükümetlerin pazarda ağır
kısıtlamalar getırdığı dunımlarda,
çokuluslu şirketler kaçakçılık
yoluna da başvurabiliyorlar. Çünkü
yaprak tütün piyasasının hâkimi de
Amerikan firmalan ve Washıngton,
Latin Amerika pazannı kontrol
altına almak konusunda ısrarlı.
lük tazmjnat davası
MıEKSÎKA, REKLAM SERBESTÎSİÎLEDEVLEREATI$ALAN1SAĞLADI
UcıcisgiidUuunmaddeveptmr
Temmuz 1997'de, Philip Morris
ve British American Tobacco
(BAT) Meksika'nın iki sigara
şirketinin kontrolünü toplam 2.1
milyar dolar hisse bedel
ödeyerek satın aldılar.
Her iki fîrma, hükümet
1980'lerde bazı
sınırlamalarla onlan
dışan atıncaya kadar gayet
memnundular. Meksika'da
Phılip Morris
ve BAT, ucuz işgücü ve
tütün temin etmekten,
ABD şirketlerine
uygulanan imtiyazlar ve
dünyanın en büyük 15.
pazannda iş yapmaktan
hoşnuttular. Meksika'da
erkeklerin yüzde 39'u kadınlann
da yüzde 19'u yılda 60 milyar
I sigara tüketiyor. Meksika'nın
tütün kontrol yasalan oldukça
gevşek. Sigara paketlerinin
üzerindeki tek uyan, 'Bu ürün
sağbğmıza zarar verebBir' yazısı.
Küçüklere satış konusunda
hiçbir sınırlama yok ve
televizyon reklamlannın
en çok ızlenen
saatlerde
gösterilmesine
izin veriliyor.
1980'lerin
sonunda
şirketler
sigaradaki vergi
kesintilerini
indirme yönünde
başanlı bir baskı uyguladüar.
Amerikan tütün şirketleri
ABD'deki yasal sınırlamalan ve
kamuoyu tepkisini aşabilmek ve
ihracat hacimlenni gehştirmek
satış
yılda 300
mityar dolar
kâr
yılda 20
milyar dolar
için Meksikalı şirketlerle
birleşme yoluna da gidiyor.
YıneNAFFAsiIahı
Philip Morris and BAT'm yeni
hedef kitlesi ise Meksikalı
çocuklar.Kuzey Amerika
Serbest Ticaret Anlaşması'mn
(NAFTA) uygulanmaya
başlanmasıyla ABD'nin
tarifeleri düşürmesı
Meksika'dan ABD'ye yönelik
ihracatı da arttırdı. ABD'de
vergiler yükseltilirse
Meksika'dan
getirilen
sigaralann
derhal
karaborsaya
sürülmeye hazır
olduğuna dikkat
çekiliyor.
Dünya sigara pazarı
tehlikeleri konusunda yanlış bilgilendirmekle
suçlandı ve sigaranın yol açtığı hastalıklarm
tedavi masrafı olarak hesaplanan 800 milyon
dolann yaklaşık üç katı kadar tazminat
ıstendı. Buna karşın Guatemala hükümetı hiç
bir zaman sigaraya karşı propaganda
yürütmedi. Ülkede kapalı salonlarda ve kamu
bınalannda sigara
içılmesı. 18 yaşından
küçüklere sigara satılması
ve reklam serbest.
Paketler üzerindeki sağlık
uyansı yerli dılinde
yazılmıyor
00*
1997 yılı pazar paylan
0 Japon Tobacco
RJReynolds'ı satın
aldıktan sonra
British American Tobacco şlrketinln özel olaraK DNA bitki teknolojfsiyle gelistirdiği çılgın tütün' Brezllyada üretiliyor
Daha fazlıı nikotin, daha fazla para1975 ve 1997 arasında yaprak tütün
ihracatı ikiye katlanarak Brezilya'yı
dünyanın en büyük ihracatçısı konu-
muna getirdi. Ancak sektörde yaban-
cı tüccarlar ağırlıktaydı: Ülkedeki tü-
tün tüccarlanmn yaklaşık yansının
ABD kökenli iki büyük tütün tüccan
olan Universal ya da Dimon'la sözleş-
mesi var. Sözleşmelerin geri kalanının
çoğu da BAT'ın şubesi olan Souza
Cruz adlı şirketle.
Üretici olan çiftçi ailelerinin 1980'le-
rin sonunda yaptığı bır grevden son-
ra tüccarlar fıyaüan sabMeyerek ve ürü-
nünü başkalanna satan çiftçileri ceza-
landırdı. Çiftçilerden düşük fiyatlar-
la ürün alma olanağı ve hükümetin
uyguladığı teşvikler, tütün işıni çok kâr-
lı hale getırdiği için üretim günden
güne artıyor. Ülkede tütün üretimı için
her yıl binlerce hektar orman alanı ta-
H r>
(
• Güney Brezilya'daki çiftçiler, 10 yılı aşkın süredir daha hızlı büyüyen ve
daha fazla nikotin içeren ürünler elde etmek için tütün bitkisine genetik olarak
müdahale ediyorlar. BAT, Brovvn ve Wiliamson harmanı için bir süredir
Kaliforniya'da DNA Bitki Teknolojisi adlı bir firmayla genetik çalışmalar
yürütüyor. 'Çııg
ı n
tütün' adıyla bilinen geliştirilmiş tütün daha fazla
' ~f\ nikotin içeriyor ve çiftçilerde çeşitli hastalıklara yol açıyor.
lan edilıyor. Endüstride ABD'de kul-
lanımı yasak olan toksık pestisidler
kullanılıyor. Tütün çiftçilerinin yan-
ya yakını bu pestisıdin kullanımına
bağlı baş ağnsı, sinır knzı ve benzeri
hastalıklarla yaşıyor.
Genetik müdahale
Güney Brezilya'daki çiftçiler 10 yı-
lı aşkın süredir daha hızlı büyüyen ve
daha fazla nikotin içeren ürünler elde
etmek ıçın tütün bıtkısıne genetik ola-
rak müdahale edıyor. BAT Brovvn ve
Wilıamson harmanı için bir süredır
Kaliforniya'da DNA Bitki Teknoloji-
si adlı bir firmayla genetik çalışmalar
yürütüyor. 'Çılgm tütün' adıyla bilinen
geliştirilmiş tütün daha fazla nikotin
içenyor ve çıftçilenn başmın dönme-
sine yol açıyor. 1990-94 yıllan arasın-
da Souza Cruz ABD'ye bu türden ton-
larca tütün taşıdı ve Pall Mall, Lucky
Strike sigaralarında kullandı. Ameri-
kan Adalet Mahkemesi, Brown and
Williamson ve DNA hakkında yurda
yasadışı yollardan tohum getırdığı için
birsuçdosyasıhazırladı.Ocak 1998'de.
DNA hafıf kabahatlı bulundu ve Brovvn
and Wıllıamson'ın nikotin düzeyini
değiştirme yönündeki çalışmalan ko-
nusunda bir soruşturmaya yardımcı
olmayı kabul etti.
Üretimde patlama yaşandı
Yaprak tütün ıhracatındaki gelişme-
lerle, 1981 ile 1996 arasında sıgara ih-
racatı yüzde 1000 arttı ve Brezilya'yı
dünya sıralamasmda 10. sıraya taşıdı.
Brezilya'da yetışkınlerin yaklaşık yüz-
de 30'u sigara kullanıcısı. BAT'uı şu-
besı Souza Cruz yerel sigara pazannın
yüzde 84'ünü kontrol edıyor. Geri ka-
lanı da Philip Morris'in elinde.
Brezilya, Latin Amerika'nın diğer
ülkelerine oranla görece daha sıkı tü-
tün kontrol yasalanna sahip. 1996'da
çıkanlan bir yasa akşam 9.00'dan ön-
ce televizyonda sigara reklamlannı ve
bu reklamlarda sigara içmenın rahat-
lama. seks veya sporla bağlantılandı-
nlmasını yasakladı. Kapalı alanlarda
ve toplu taşıma araçlannda sigara iç-
mek yasak. Brezilya aynı zamanda si-
garanın 'promosyon' olarak dağıtımı-
nı ve çocuklara satılmasını da yasak-
hyor. Bütün reklamlarda, paketlerin
üzennde ve saöş yerlerinde sağlık uya-
nlannın bulunması şart
BİTTİ
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Komşunun Şahinleri...
Yunan Devlet Radyosu "ERA"n\n genel müdürü
Yannis Cannatekos, bir ay önce görevinden alın-
mış.
Komşumuzda da devlet radyo ve televizyon ku-
rumundaki atamalar ve görevden alınmalar, bizım
TRT'de olduğu gibi kuruluşun yönetim kurulu kara-
nnadayandınlıyor. ERA, Yunan Radyo Televizyon Ku-
rumu ERT'nın bir bölümü. Genel müdürlüğünü ya-
pan Yannis, deneyimli bır gazeteci ve görevine bağ-
lı bir kişi olarak biliniyor.
Görevinden alınışının üstünden geçen zaman di-
limi içinde kendisine açık bir suçlama da yöneltil-
meyen Yannis'in Türkiye ve Türklerle gerçekten ya-
kınlaşma yanlısı oluşunun ERT Yönetim Kurulu'nu
etkileyip etkilemediği de Atina'da sorgulanıyor.
Bundan bır yıl önce, körfez depremını ızleyen gün-
lerde Türk ve Yunan halklan arasında başlayan ya-
kınlaşma eylemlen içınde, Yannis'in etkın ve önem-
li bır rolü olduğunu bilenler, bu sorgulanmada, ERA'nin
eski genel müdürunun yanında oluyorlar. ;
Türkiye'de Basın Konseyi'nin girişımı ile başlayan
ve Yunanistan'da aralannda Yannis'in de yer aldığf
üçer kişilik bir gazeteci temas grubunun öncülüğün^
de gelişen ikili ilişkiler, tıpkı karşılıklı yerel yöneticı
ziyaretleri, öteki sivil toplum girişimleri ve konserler
gibi; buzlann eritilmesi, dahası iki ülke basın-yayın
organlannın birbirine güven aşılaması görüşlerinin
kök salmasını amaçlıyor.
O kök salışlann, elbette asıl sözün sahibi hükü-1
metlen de etkilemesı bekleniyor.
Ama Atina'dan edinilen iztenımter, sadece Yanrtis'ir)
somut bir suçlama gösterilmeden görevinden alını-!
şı ile de sınırlı değil. Bu ülkedeki aşın mıllıyetçi pc-i
litikacılann, Dışışleri Bakanı Papandreu'yu da gıde-
rek etkisız bir konuma getırerek ıstıfaya zorlamak ya
da hükümet içınde bır başka görevı ustlenmek ıçın
ellerinden gelenı yaptıkları anlaşılıyor. Danışmanla-
n dağıtılmış Dışışleri Bakanı'na "Hanı ne oldu Ege
ve Kıbns sorunlan" bıçimınde sorular yöneltılıyor ve
şahintenn organlannda Türkiye'ye yönelik hücum-
lar dozunu arttırıyor.
Öte yandan, Ege'dekı ada ve adacıklarda da hız-i
lı bir siiahlanmanın başladığını bildiren gözlemler
Ankara'da rahatsızlık yaratıyor. Bulamaç, Eşek, Ke^
çi, Kalolimnoz, Nergısçik ve Fomoz gıbı adacıklar-ı
da helikopter pistleri, nhtım, ıskele ve telekomüni-
kasyon tesıslen yapan "komşu"vnuz, Kıbns Rum
yönetimıne de aynı yöndekı gırişimler ıçın cesaret
aşılıyor.
Güney Kıbnslı herhangı bınsı, adadakı Türk kom-
şu ile barış içinde iki ayn toplum olarak yaşamaya
yanaşmak yerine, eskı hegemonyanın devam ede-
ceğıne inandınlıyor.
Belkı de o ınancın etkisıyle, mesela geçen nısan
ayının sonunda Kahıre'de toplanan Dunya Basın
Konseylen Bıriığfntn (WAPC) yürutme kuruluna üye-
lik için başvuran Kuzey Kıbns Turk Basın Konseyi
temsilcilerinın ısteklennın gen çevrilmesi için Kıbns
Rum Gazetecıter Cemıyeti adına yapılan gırişımle-
rin geri çevnlmesı, Kıbns Rum hükümetıni, tehdıt ve
şantaj yöntemine yönelmekten alıkoymuyor.
6-7-8 Eylül günlerinde Dünya Basın Konseyten Bir-
liği'nin Kuzey Kıbns'ta duzenledıği birtoplantı, Rum
Dışışleri Bakanlığı Musteşarı Michalis Artalides'in
WAPC Başkanı Hındıstanlı Savvant'a protesto mek-
tubu göndererek "Toprağı olmayan, devletı bulun-
mayan biryerde yapacağınız toplantı, yasadışı bir
eylem olur" diyen hezeyanlan ile akim bırakılmak is-
teniliyor!
Savvant bu tehditler karşısında bocalayınca, ör-
gütün genel sekreterı Gunnasingam devreye giri-
yor ve aynı zamanda WAPC Başkan Yardımcılığı gö-
revini de üstlenen Türk Basın Konseyi Başkanı Ok-
tay Ekşi'nın "Belırlenen tanhlerde toplantımız
KKTC'deyapılacaktır" göruşü, üye konseylere bil-
diriliyor.
Kıbnslı Türk gazetecilerin kendi meslek örgütle-
rini bile kurmasına "yasak" koymak isteyen zihni-
yet, iki toplumu kaynaştınr mı, aralanndaki çekişme-
yi kavga haline mi sokar?
Birkaç gün önce "Sabah" gazetesinde yayımla-
nan küçük bir haberde, Kıbrıs'taki Pile kasabasın-
da Türk asıllı bır balıkçıdan dukkânına balık aldığı
için Rum polislerin bır soydaşlanna ceza verdiği an-
latılıyordu. Sadece bu küçük haber bile, adadaki iki
toplumun iki topraklı ve devleth bir konfederasyon
çatısı altında yaşamasını isteyen Denktaş'ın tezini
haklı çıkardığını göstermelidir.
Zaten bana kalırsa, sadece son Cenevre görüş-
meleri değil, başka birçok gelişme de bu yönde iler-
liyor. Pile gibi öteden beri iki toplumun birarada ya-
şamaya çalıştığı küçük bir köydeki Türk'ün ekmek
parasına göz dıken zıhnryetın, adadaki narenciye drş-
satımına koyduğu ambargo, yıne geçen hafta Av-
rupa Mahkemesi'nın bır karan ile delindi.
Ama bizim kamuoyumuzun bundan yeterince bil-
gisi bile olmadı. Maraba Televoleci arkadaşlardan
rica etsem; Kıbns'ta oturduğu söylenen Banu AJ-
kan'ı ya da bir başka hanımı, o narenciye sandık*
lannın başına geçirip iri greyfurtlara ellerini uzattıra-
rak "azıcık ucundan versen" şarkısını söyledıklern-
ni konu yapan bır klip düzenlemezler mi?
Bu sayede. hiç değilse ktmı küçük ama olumlu geüş1
meterden bilgimiz olur.
Faks:0212-677 07 62
E-mail: obirgrtfo e-kolaynet
6 ay yurtdısında gezdi
ÖSS sanığmın
sorgusu sürüyor
tstanbul Haber Servi-
sİ-Marmara Ünıversite-
si (MÜ) llahıyat Fakül-
tesi'nde geçen yıl Öğ-
renci Seçme Sınavı
(ÖSS) soru kitapçıkla-
nnı çaldığı iddiasıyla gö-
zaltına alınan thsan
Örs'ün, Istanbul Asayış
Şubesi Hırsızlık Büro
Amirliği "nde sorgusu sü-
rüyor.
Ihsan Örs "e bugün olay
yerinde tatbikat yaptın-
lacağını belırten emnı-
yet yetkililen, soruştur-
manın tamamlanması
için knminal laboraru-
vardan gelecek raporla-
nn beklendığini söyle-
dıler.
thsan Örs'ün yaklaşık
6 ay Romanya'da kaldı-
ğı, oradan da Afganıs-
tan'a gitmek için Iran'a
geçtiği, ancak parasız
kalınca Türkiye'ye giriş
yaptığı sırada Doğubeya-
zıt sınır kapısında gözal-
tına alındığı belirtildı.
Örs 'ün, llahiyat Fakülte-
si öğrencisi iken "daha
iyi bir fakülteve girebil-
mekiçin" soru kitapçık-
lannı çaldığını söyledı-
ğı ifade edildı.