25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2000 SALI HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN SonununÖzü . Biliyorum siz de bıktınız, şu KHK bunalımın- dan ve de olayların gelişmesi ile yorumlanma- sından. llk bakışta, son derecede girift görünen bir so- run ile karşı karşıyayız. Birbınne tam zıt biçim- de yorumlanması mümkün mahkeme kararla- n ve bilimsel yansızlıklan, yetkinlikleri, saygın- lıklan tartışma götürmez hukukçulann birbirine karşıt görüşleri, kolayca bir tarafın haklı oldu- ğunu söyleyebilmeyi de olanaksız kılıyor. Son olarak Taha Akyol, Anayasa Mahkeme- si'nin 27.4.1993 tarih ve 1993/18 sayılı karann- dan yola çıkarak, Cumhurbaşkanrnın haklılığı- nı vurguluyor ve Sezer'in ikinci kez önüne ge- tirilecek KHK'yi imzalamamayayetkisi olduğu- nu söylüyordu. Sayın Ahmet Necdet Sezer, Hüsamettin Öz- kan ile yaptığı konuşmada da, en salim yolun kanun çıkarmak olduğunu belirtmiş ve Başba- kan Yardımcısı'na "Meclis'teyeteriiçoğunluğu- nuz var" demiş. ., Politik deneyimi de olan anayasa hukukçu- su, Prof. Dr. Mümtaz Soysal'ın görüşü de doğ- ru çözümün bu olduğu. llk bakışta sorunun bu yolla çözülmesinin en mantıklı, üstelik de en kolay yol olduğu söyle- nebilir. '' Bu durumda, Bülent Ecevit'in Cumhurbaş- .kanı'nı illa imzaya zorlamak üzere, KHK'yi oJ- 'duğu gibi göndermesini anlamak güçleşiyor. ;Î • • • Bunca yıllık politika deneyimi olan, geçmişte yapay gerilimlerin acısını yaşayarak çekmiş bu- lunan Bülent Bey'in, "benim seçtirdiğim kişi bana nasıl kafa tutar" psikozu içinde hareket edip ipleri germesinin anlamsızlığını düşünme- mek elde değil. Ama olaya biraz daha yakından bakıp soru- nun özünü görünce, işlerin pek öyle olmadığı çıkıyor ortaya. Sorunun özü, KHK ile yapılmak istenen, irti- ca ile mücadele konusunda pariamentoda si- yasi bir iradenin bulunmamasıdır. Böyle bir iradeyi FP'den yapısı gereği bekJe- mek abes olur. Aynı şekilde, siyasi oportünizmin doruğunda- ki Tansu Hanım ve kuruluşunun da, bu yönde bir istenç belirtmesi olanaksızdır. Zaten sorun da orada değil. Çünkü, koalisyon partileri bir araya geldikle- rinde, gerekli yasayı parlamentodan geçirecek çoğunluğa sahipler. Cumhurbaşkanı'nın üzerindedurduğu husus dabu. Ama işte tam bu noktada işler çatallaşıyor. Çünkü, aslında koalisyonu oluşturan partile- rin tabanında da, irtica ile mücadele konusun- da siyasi bir kararlılık göremiyoruz. ••• ANAP'ın da Mesut Yılmâz'ın da tavn belli. Birzamanlar "Şeriata karşı yûrüyüş yapılmaz" diyen, anayasanın laikliğin tanımını veren 24. maddesini değiştirmeyi şiar edinen Mesut Bey'in kendisi değil miydi? Erbakan ın saflannda yer alması gerekenle- ri, Meclis'e taşımış olan yine aynı Mesut Bey de- ğil midir? MHP'nin dünya görüşü de, bu konuda ciddi bir mücadeleyi sürdürebilecek yapıdan uzak. Nitekim daha KHK, hükümet içinde görüşü- lürken bile MHP ve ANAP'lı üyelerin suskunlu- ğu dikkat çekici değil miydi? Partisini bir devlet kuruluşu haline getirmeye Özen gösteren Devlet Bey'in de söz konusu KHK konusunda kimi kaygılan olduğunu bilmi- yor mu kamuoyu? Fethullah Gülen konusundaki tavnnı herke- sin bildiği Bülent Bey'in ve partisinin bu konu- da en rahat parti olduğunu söylersek, vann ge- risini siz düşünün! Evet sorunun özü hukuki değil; hukuki sorun aşılabilir. Ama aslında, siyasi bir sorun var. O da, irtica ile mücadelede pariamentoda muhalefet ka- nadında olduğu gibi, iktidar cenahında da siya- si bir iradenin mevcut olmamasıdır. NevzatHelvacı oğlunu evlendirdi Türkiye İnsan Haklan Kurumu (TtHAK) Başkanı ve eski İnsan Haklan Derneği Başkanı Nevzat Helvacı'nın oğlu Bülent Hetvacı ile 1998 Türkiye gûzeli Zeynep Tokuş, önceki gece Esma Sultan Yahsı'nda evlendi. Genç çiftin nikâh şahitliklerini Koç Gnıbu Genel Koordinatörü Can Kıraç ve Hacettepe Üniversitesi öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Atay yapü. Törene TtHAK Denetieme Kurulu Başkanı Osman Tabak ve TtHAK üjeleri de kankh. Davetliler, Esma Sultan Yalısı'nın büyülü havasında, Latin müziği eşliğinde gecenin geç saatlerine kadar eğkndfler. (Fotoğraf: ALPERIZBUL) 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Haşmet Atahan'dan Başbakan Ecevit'e Gülen için çağn 'Tek sorusturıılsııiî • "Fethullah Gülen ve gerisindeki güçlerin etkisinde değilseniz yapmanız gereken iş bellidir. Hizbullah'ta olduğu gibi Bakanlar Kurulu karanyla yetki ve sorumluluğu tek merkezde toplayın." : ^ tstanbul Haber Servisi - Sivil Toplum Kuruluşlan Birliği (STKB) Dönem Sekreteri ve 68'liler Birliği Vakfı Başkanı Haşmet Atahan. Başbakan Bülent Ecevit'e, Içişleri Bakanı Sadettin Tantan a ve Bakanlar Kurulu üyelerine çağn yaparak Fethullah Gülen ve gerisindeki örgütle ilgili araşhrmanın yapılması için yetki ve sorumluluğun tek bir merkezde toplatılmasını istedi. Fethullah Gülen'in Amerikan gizli servislerinin uyansı sonucu yurtdışına kactığını belirten Atahan sözlerini şöyle sûrdürdü: "Gülen, yurtdışına kaçarak gerek kendini, gerekse 'gizli örgütü'nü kurtarmış görünüyor. ABD'ye sığuımakla bu ülkeye ne kadar bağh olduğunu ortaya koymuştur. Başbakan Ecevit, kişisel olarak Gükn'in aklanmasmı isteyerek yargılamayı etkilemek yerine, Başbakan olarak, ülkemizin geleceğinin karartmak isteyen Amerikancı-gerici örgütlenmenin açığa çıkanlması için görevini yapmahdır." Atahan, Fethullah Gülen için kaygılanmak yerine, Gülen'in "devlet içindeki kadrolaşmalannın, ekonomik, sosyal, kültürel alanlardaki tiim örgüHenmelerinin, devteti ele geçirme planlannın, uluslararası bağlannlannın, okul ve kurumlanndaki gizli servis etemanlannuT açığa çıkanlması ve trilyonlarca liralık malvarlığının araştınlması gerektiğini vurguladı. DGM Savcılığı'nın bütün bu sorulann "s kalkamayacağı''nı öne süren Atahan, "STKB'nin kamuoyuna yansıtüğı Fethullah Gülen gizli kasetkri oimasaydı, bu dava dahi açüamazdı'' görüşünü savundu. ''' Başbakan Ecevit'i, Içişleri Bakanı Tantan'ı ve Bakanlar Kurulu üyelerini görev ve sorumluluğa davet eden Atahan şunları dedi: "Gülen ve gerisindeki güçlerin etkisinde değilseniz yapmanız gereken flk iş bellidir. HizbuUah örgütünde uyguladığuuz gibi, Bakanlar Kurulu karan ile Gülen ve gerisindeki örgütün araşünlması için Türkiye içinde ve dışında yapılması gerekh" tüm gjrişimlerin ve işlemlerin yapüması ve yürütühnesi için en son teknik donanımlarla. teknik kadrolaria bir yapüandırma sağlayın. Yetki ve sorumluluğu tek bir merkezde toplayın. Gerçekten var ise yurtsevetüğmizL çağdaşüğınızı. miltiyetçinğnıizi görmek istiyor ve bekliyoruz." Hacıbektaş'ta yann başlayacak törenlere Cumhurbaşkanı Sezer katılmayacak Hacı Bektaş-ı Velî andıyorNEVŞEHtR- 37. Geleneksel, 11. Uluslararası Hacı Bektaş-ı Veli anma törenleri yann Nevşe- hir'in Hacıbektaş ilçesinde baş- lıyor. Son 6 yıldır cumhurbaşka- nı düzeyinde katıhmın gerçek- leştiğı etkınlığe Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu yıl katıl- mıyor. Hacıbektaş Belediye Baş- kanı Mustafa Özcivan, 3 gün 3 gece sürecek etkinliklerde "sev- gi, dostiuk, banş, kardeşlik" me- sajlannın verileceğinı söyledi. Bu yıl 300 bin kişinın katılımı- run beklendığı Hacı Bektaş-ı Ve- li anma etkinlıkleri 16-18 Ağus- tos tarihleri arasında gerçekleş- tirilecek. Törenlere, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yılmaz, Kültür Bakanı İstemihan Talay, Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Millı Eğıtım Bakanı Metin Bostancı- oğJu, Ulaştırma Bakanı EnisÖk- süz, Devlet Bakanı Ramazan Mırzaoğtu, CHP Genel Başkanı Ahan Oymen'ın de aralannda bulunduğu bırçok yönetici, siya- setçi ve bürokrat katılacak. Kül- tür - sanat ağırhkh anma etkın- likleri kapsamında "Alevi Bek- taşfliği Besleyen Kültür ve lnanç KaynaklarT, "Türkrje'de Şeri- ata Karşı Kadın Harekederi", "Radikal tslamın Yükseliş Ne- denleri" konulu paneller, "Küre- seUeşme" ve "Tbprak ve Eroz- yon" konulu söyleşıler düzenle- necek. Prof. Dr. Irene Melikoff, Prof. Dr. tlhan Başgöz, Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Prof. Dr. Anıl Çeçen, Prof. Dr. Yakup Kepe- Haabektaş Belediye Başkanı Özcivan, en büyük sıkınnlannm "anyapr ve "konaklama" olduğunu söyledi Ozellestirilecek tesislerin zarar ettirildigi öne süruldü Dalaman 'daSEKAgergbnUğji ÖZCANÖZGÜR MUĞLA-SEKA Dalaman Tesisleri'nin MOPAK'a verilmesine karşı çıkan Dalaman'ın ANAP'lı Beledi- ye Başkanı Şevket Durmuş, özelleştırmeden sorum- lu Devlet Bakanı Yüksei Yalova'nuı MOPAK'ta ısra- nna anlam veremediğini belirtti. Durmuş, "Hiç knn- se malmı kötüleyerek satmaz, Sayın Yalo- va devletin mabnı zarar ediyor diye kötü- leyekötüleyesaup MOPAKtekeö varanyor. BizözeDeştinneden sermayenin tabana ya- yılmasnu anhyoruz.hükümetvepartiın Ya- lova'oın görüşünü paylaşıyorsa ANAP'tan ve betediyeden istifa ederim" dedi. SEKA Dalaman Tesisleri'nin zarar eden bir kuruluş olmadığrnı, Devlet Bakanı Yüksei Yalova'nın tek yanlı ve gerçekleri çarpıtan açıklamalan ile kamuoyunu ya- nılttığmı belirterek, kendisini SEKA Dalaman'ın kâr- sız bir kuruluş olduğunu ispata çağıran Durmuş, şun- lan söyledi: "Dalaman Kâğıt Fabrikasızararetmrvor. Zarar ettirflivor. SEKA Genel Müdürlüğü 1 trüyon kredi ahnış, bunun borcunu Dakman'a Ödeayorlar. Bütün kâğrtfabrikalannın selülozu Dalaman'dan kar- • Dalaman'ın ANAP'b Belediye Başkanı Durmuş, Bakan Yalova'yı SEKA'oın kârsız bir kuruluş olduğunu ispata çağırdı. şılanıyor. Her \ıl 24 bin 414 kg selüloz, Dalaman'dan diger tesislere bedavaya veriliyor. Tesis sadece bu kar- şınksız selüktzdan 4^ trüyon zararediyor.Afyon tesis- leri kalitesiz selüloz üretiyor ve bu üretim Dalaman'da değerlendirürvor. Bunlan \ alova da bür>orolmah. Tek yanh açıklamayapacağına gelsin, kamuo>u ve basnun önünde gerçekleri bûiikte taruşalım. Biz iddia ediyo- ruz, Yalova'nm kendisinin de bildiği gibi SEKA Dalaman Türkrve'nin en kirh ku- ruluşlanndan birktir." Yalova'nın özelleştırmeden sorumlu ol- duğu için, KÎT'leri bakanlığından bir an önce elden çıkarma çabası içinde olduğu- na dikkat çeken Durmuş, "Biz Yalova'nın kaygüannı anhyoruz, Ozelleştinneyi bir an önce tamamlamak istryor. Bu anlamda kendisini takdir edhvruz ama MOPAKts- rannı da anlajamrvoruz'' dıyerek sözleri- ni şöyle sürdürdu: "Bizim sabıkah kâğrt işlemleriyle bir ilgimiz yok. Ama Yalova'nın MOPAK ile ne itişld- si var, onu da merak edhoruz. Aynca kendisini, sabı- kah dediği işlemleri açıklamaya davet ediyoruz. Hiç kimse mahnı satarken kötûlemez ama Yalova devletin mahnı kötüleye kötüleye MOPAK tekeK yaranyor." nek, Prof. Dr. Nurhan Karadağ, gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balba> ve TEMA Baş- kanı Hayrettin Karaca'nın ko- nuşmacı olarak katılacağı tören- lerde, Ankara Sanat Tiyatrosu , Güneş Tiyatrosu, Pir Sultan Ab- dal Ankara Şubesi Tıyatro Top- luluğu ve Ankara Deneme Sah- nesi oyunculan çeşitli oyunlar sergıleyecek. Fotoğraf ve resim sergilerinin de gerçekleştirileceği etkinlikle- re Arif Sag, Aşık Mahzuni Şcrif, Grup Kızıhnnak, Ferhat Tünç, Canan Başkaya, Grup Yorum, Zafer Gündoğdu. Kubilay Dök- metaş. Hasan Yükseür, Yavuz Bjngöi, Grup Çığ ezgılenyle ka- tılacak. Bu yıl yedincisi düzenlenen Hacı Bektaş-ı Veli Dostluk ve Banş ödülü Prof. Dr. tlhan Baş- göz'e verilecek. Başgöz ödülünü geçen yılki ödülün sahibi Prof. Dr. Irene Melikoff'tan alacak. Hacıbektaş ilçesini gelecek zi- yaretçileri ağırlamaya hazır du- ruma getirdiklerini belirten Be- lediye Başkanı Mustafa Özcivan, en büyük stkıntılannın her yıl ol- duğu gibi bu yıl da "abyapi" ve "konaklama" olduğunu bildirdi. Ilçenın normal günlerde nüfu- sunun 6 bin olduğunu, törenler döneminde ise yüzbinlerce kişı- nin ilçeye akın ettiğini belirten Özcivan, altyapı ve konaklama sıkıntılannın maddi olanaksız- lıklardan kaynaklandığma dikkat çekti. Özcivan, "Nasddevlethao- ca gidenlere yardım ediyor, des- tek ohryorsa, bize de yardnn et- meti'' diye konuştu. Doğan: tstanbul'da tavır betirtenecek Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. tzzetön Doğan da yap- tığı yazılı açıklamada, gelenek- sel Hacı Bektaş etkinliklerine, vakıflannın yanı sıra Alevi- Bek- taşi-Mevlevi demeklerinin katı- lacağmı belirtti ve şöyle devam etti: "16 Ağustos tarihindeki etkin- üklere çok yüksek düzeyde kaö- hm sağianmasınuı nedeni Cem Vakfi'mn Anayasanuzın 10. mad- desi buyruklannm Aleviyurttas- lar için de hayata geçirihnesi is- teklerine her zaman açık ve ohunlu cevap veren, ancak gerek- leriniyerinegetirmeyen hüküme- tin son tavuiannı gözlemlemek- tir." Doğan, etkinlıklerin ardından Istanbul'da yapacaklan bir top- lantıda hükümetin tutum ve uy- gulamalan karşısmda alacaklan tavırlann kararlaştınlacağım vurguladı. Hayali ihracat soruşturması 6 Balina' sanıklan 1988'dedeaynı işi yapmış tZMtR/BURSA (Cumhuriyet)- tzmir Maü Şube ekiplerince "Balina Operasyonu" adı altında gerçekleştınlen tnlyonlûk hayalı ihracat olayı ile ilgili soruşturma derinleştiriliyor. Gözaltına alınan zanlılann 1988 yılı içinde gerçekleştirdikleri hayali ihracattan 700 milyar liranm üzerinde KDV iadesı aldıklan belirlendi. Bursa'da başlatılan "Kartal Operasyonu"nda gözaltına ahnanlann sayısı ise 19'a ulaştı. Izmir Maü Şube ekiplerince gerçekleştirilen "Balina Operasyonu'"nda gözaltına alınan zanlılann yaptıklan açıklamalar doğrultusunda, soruşturmanm genişletildiğini belirten DGM Savcılığı yetkılileri, hayali ihracat olayına adı karışan işadamlanmn şırketlenylc ilgili tüm' belgelere el konularak Maliye ve Gümrük Müfettişleri iie hesap uzmanlarmca incelemeye alındığını bıldırdıler. Hayali ihracat olayına yüzlerce şirketin kanştığını belirten yetkililer, "El konulan belgeler çok, uzmanlar tüm begeleri incelemeye aldı. HazDİanacak raporiar sonucûnda gerçekleştirilen havah' ihracatın miktan betirlenecek. Dosyada adı geçen zanlılann banka hesaplan da inceleme>e ahndL Şu asamada gercekleşen hayah' ihracat olayıyla flgfti kesin bir rakam vermek obuıaksz" dediler. Bu arada lstanbul Gümrük Müdürlûğü'nde görev yapan Şekip Akbaş'm emniyet, îzmir DGM Savcılığı ve DGM Yargıçhğı'nda verdiği ifadeler doğrultusunda operasyonlann lstanbul'a kaydmlacagı bildirildi. Soruşturmayı yürüten îzmir DGM Savcısı tsmet Um, dosya kapsammm çok geniş olrriası nedeniyle soruşturmanın birkaç ay sürebtleceğini bu nedenle davanın, soruşturmanın tamamlanmasından sonra ^ılacağını söyledi. DGM Yedek Yargıcı Ömer Fanık Kara, gözaltında kalp krizi geçirdiği için Îzmir Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi alına alman ve hakkında gıyabi tutuklama karan verilen İZOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ve Hakiki Koç Otobüs firmasının sahiplerinden Mehmet Niyazoğlu'nun ifadesini aldı. Niyazoğlu, sorgusundan sonra hakkındaki gıyabi tutuklama karan vicahiye çevrilerek tutuklandı. Mehmet Niyazoğlu, tedavisinin tamamlanmasından sonra Buca Cezaevı'ne gönderilecek.Bursa'da başlatılan "Kartal Operasyonu"nda gözaltına alınanlann sayısı ise 19'a çıktı. Operasyon kapsamında Bursa Defterdar Yardımcısı Sedat Bayrak, Yeşil Vergi Dairesi Müdürü Tahir Demirkol ile Osmangazi Vergi Dairesi Müdür Vekili Sabahartin Biçim de gözaltına alındı. 3 bürokrat dün Adlı Tıp Kurumu Bursa Grup Başkanhğı'nda sağlık kontrolünden geçirildiler. Polis sorgulamalar için başsavcılıktan 3 günlük ek süre aldı 1998 yılında 20 milyar sermaye ile kurulan Uludağ Tekstil ve Giyim Dış Ticaret AŞ'ntn (UTGS) 40 trilyona yaklaşan bir kara para aklama ve hayali ihracat işine kanstığının ihbar edihnesiyle başlatılan operasyonun ilk aşamasında UTGS bünyesindeki 12 şirketin defterierine el konulmuş, 16 kişi gözaltına alınmıştı. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Irfandalı ünlü yazar Oscar Wilde, 1900 yılında Paris'te bir kulak iltiha- bı nedeniyle yaşamını yitirdiğinde, henüz dünyada sosyalizm bir ütop- yadan ibaretti. Oscar Wilde, 19. yüzyıl Ingiliz edebiyatının en etkili eserlerini vermesinin yanı sıra kuru- lu düzene başkaldıran tavnyla da önemli bir yazardı. Eşcinsel olduğu ve ahlaksızlığı kışkırttığı gerekçesiy- le yargılandı ve yaşamının iki yıiını da hapiste geçirdi. Ingiliz muhafazakârlığından yılan Oscar Wilde, Londra'dan Paris'e kaçtı. Yıllar önce onun Paris'in ünlü Pere Lachaise Mezarlığı'ndaki sfenks biçimindeki mezannı gördü- ğümüzde çok etkilenmiştik. Meza- nyla bile aykın bir görünüş içindey- di. Oscar VVilde'ı bunca anmamın asıl nedeni, elimdeki bir kitap. Aykı- n ve sempatik müzik dergisi "Rolf'ü çıkaran ekip bir de yayınevi kurdu. "Roll Yayınevi" ilk olarak Oscar Wil- de'ın Sosyalizm ve İnsan Ruhu isim- li kitabıni yayımladı. Oscar Wilde ve Otoriter Sosyalizm VVİIde'ın sosyalizm üzerine söyle- dikleri ne ölçüde ilginç olabilirdi? llk sosyalist devrim, Sovyet devrimi o- nun ölümünden 17 yıl sonra gerçek- leşmişti. Yaşanmış hiçbir sosyalizm denemesi yoktu. Oscar VVilde yine de bir şeyler söylemiştir diyerek ki- tabın sayfalannı çevirmeye giriştim. Bazı fikirieri heyecan vericiydi. Cumhuriyet Kitapları arasında bugünlerde çıkan Sol Geleceği Tar- tışıyor başlıklı kitabımda bizim sol- culann söyledikleriyle onun söyle- dikleri arasında karşılaştırmalar ya- pıyorum. Oscar VVİIde'ın 1891 yılın- da, yani 109 yıl önce söyledikleri, bizim bazı sosyalistlerin bugün söy- ledikierinden bana daha anlamlı gel- di. VVilde, sosyalizm, birey ve eşitlik konusunda nelersöylüyor: "Sosya- lizm, Komünizm ya da adına ne der- seniz deyin, özel mülkiyeti kamusal zenginliğe dönüştürerek ve rekabe- tin yerine işbirtiğinikoyarak toplumu baştan aşağı sağlıklı bir organizma haline, olması gereken haline geti- recek ve toplumun her bir üyesinin maddi refahını sağlayacak. Daha açık bir deyişle, hayata esas teme- lini ve esas çevresini kavuşturacak." VVilde, bunlan söyleyerek eşitlikçi sosyalizm fikrinden yana olduğunu açıkça dile getiriyor. Ancak nasıl bir sosyalizmden yana olduğunu belirt- meyi de ihmal etmiyor "Fakatyaşa- mı kusursuzluğun en yüksekmerte- besine çıkarmak için daha fazlasına gerek vardır. Gerek duyulan şey Bi- reyselliktir." Bireysellik vurgusundan sonra ise otoriter sosyalizm konusundaki en- dişelerini ifade ediyor: "Sosyalizm eğer Otoriter karakterii olursa, hali- hazırdaki politik güçle silahlanmış hükümetler yerine, ekonomik güç- le silahlanmış hükümetler olacak olursa, tekkelimeyleEndûstriyelTi- ranhklar ortaya çıkarsa, o zaman in- sanlığın sonu başından da kötü ola- cak." Oscar VVilde sanki gelecekte olanlan görür gibi konuşuyor "O halde şurası açıktır ki, Otoriter bir Sosyalizm işimize yaramayacaktır. Çünkü halihazırdaki sistemde çok sayıda insan belli ölçüde özgûr, ifa- de özgüriüğüne sahip, mutlu hayat- lar yaşamaktayken endüstriyel toş- la sistemi ya da ekonomik zorixtlık sisteminde kimsenin böyle bir öz- güriüğü olamayacaktır." "Yaşadığımtz toplumun birkısmı- nın hemen hemen köle gibi yaşa- ması esef edilecek şeydir, fakatso- runu toplumun tümünü köleleştire- rek çözmeyi önermek çocukçadır. Ona hiçbir zorlama getirilmemeli- dir. Zohanacak olursa, işi kişiye uy- mayacak, kendi başına bir iş olma- yacak, kimsenin de işine yaramaya- caktır. İş deri<en her türiü etkinliği kastediyorum." Oscar VVilde bütün bu uyarılan yapma gereğini neden duyduğunu ise şöyle açıklıyor: "Fakat itirafede- yim ki karşılaştığım sosyalizan fikir- lerin çoğu, bence tam zoriama de- ğilse de otorite fikriyle lekelenmiş durumdalar. Elbette ki otorite ve zoriama söz konusu bile olmamah. Her türiü ortaklaşmalar isteyerek yapılmalıdır. İnsan, sade ve isteye- rek giriştiği işbirliklerinde kendini iyi hisseder." VVİIde'ın sosyalizm ve insan ruhu üzerine söylediği çok şey var. Bura- da kısa bir bölümünü aktarabildım. Bugün tartıştığımtz birçok konuda onun gerçekten parlak ve günümü- ze ışık tutacak fikirleri olduğunu söyleyebilirim. 100 yıl önce yitirdiği- miz bu Irlandalı asi yazann diğer söyledikleri gibi sosyalizm üzerine söyledikleri de ilgi çekici. Onun söyledikleri üzerinde yeni- den düşünmekte yarar var. Sol Ge- leceği Tartışıyor kitabını evirip çevı- rirken böyle bir duyguya kapıldım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle