25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17MART2000CUMA 4 HABERLER DIMYADA BUGUN ALt StRMEN Söyleyecek Söz Yok Öyle olaylar yaşıyonjz ki, kimi zaman bunlar karşısında söyleyecek söz kalmıyor. Yargıtay 8. Daire Başkanı Naci Ünver'in te- lefonunun, Içişleri Bakanlığı'na bağlı memur- larca dinlendiğini öğrenmesi üzerine, Ankara 10. Idare Mahkemesi'nde açtığı 25 milyar lira- lık manevi tazminat davasına Bakanlık savun- manlannın verdikleri iki savunma işte bu tür olaylardan. Âslında buna savunma demek de caiz değil, "tamşecaat arz ederken sirkatin söylemek" tü- ründen bir davranış. Aslında bir ülkede Içişleri Bakanlığı'nın o ül- kenin en yüksek yargı organlarından birinin en üst kademelerine ulaşmış biryargıcını dinleme- si bile yeterli bir devlet ayıbıdır. Ama ülkemizde bu tür olaylar umûru adiye- den sayılıyor artık. Bizde devletin erkini ellerinde tutanlar, "dev- let bu dinler de, döver de, söver de, cezalan- dınrda, ama şakinin karşısında eliböğründe de kalsa eleştirilemez" zihniyetiyle hareket ederek devletin manevi şahsiyetine saldırıda .bulun- makta beis görmüyor, sonra da, bu tavırlannı eleştirenlere dava açıyor ya da onlan dinliyor- lar. Oysa asıl dava açılması gerekenler onlar. ••• Ama artık bu olaylar da önemsizleşti. Şimdi gelelim Içişleri Bakanlığı'nın pek hü- nerli savunmanlarının savlarına: llk savunmada, telefonu dinlenen yargıcın "telefon dinleme eyleminin davacının kişiliğine, kimliğine, özel hayatına, özel hayatının doku- nulmazlığına, yargı bağımsızlığına ve hâkimlik teminatma yönelik bir saldın olduğu ve dava- cının bundan zarar gördüğü iddialarının çok soyut, belirsiz ve kanıtsız olduğu" yanıtı verili- yor. Kişiliğe, kimliğe, özel hayata, özel hayatın do- kunulmazlığına somut saldın olması için bir in- sanın telefonunun dinlenmesi yetmiyorda, aca- ba öldürülmesi mi gerekiyor? Bu nasıl bir kafa? Kimlerin sultası altında yaşıyoruz Tannm? Ikinci savunmada ise daha da ileri gidiliyor ve dinlenen konuşmanın önemsiz olduğu bildirili- yor. Yani yasalarda, çağdaş demokrasi ölçütle- rinde, "önemsiz konuşmalar dinlenebilir" diye bir kanıt mı var acaba? Aynca davacının malvariığının, dinlemeden zarar görmediği savunması da narikuladedir. Maddi tazminat ile manevi tazminatın farkını bi- le bilmeyen bu adamlara kim diploma vermiş dersinrz? Hele hele zarar görenin davacı değil de hu- kuk devleti olduğu savına ne demeli? Hukuk devletinin saldırıya uğramasından o devletin uyruğu zarar görmez ise kim görür ki? • • • Bakın şimdi şecaat arzederken nasıl sirkatin söyleniyor: "Kaldı ki, dinlenen telefon yalnızca davacının değil, davacı gibi, diğer önemli kurum ve kişi- lerin de resmi telefonlandır. Aksi halde tazmi- nat istekleri sonu gelmez hoş olmayan örnek olacaktır." Yani diyorlar ki, "herkesi dinledik, birine taz- minata hükmederseniz öbürlerine de vermek zorunda kalırız". Afferin be! İşte ben buna hukuki savunma de- rim. 25 milyariık, yani 45 bin dolarlık tazminat ta- lebinin yüksek bulunmasına gelince: O da ülkemizde insanın hayatına, özel haya- tırtın dokunulmazlığına, onuruna verilen değe- rin en güzel kanıtıdır. Herkesi kendi gibi bilenler, kendilerin* göre değer biçiyorlar.# Çok merak edfyorum. Acaba Içişleri Baka- nı'nın bu savunmalardan haberi var mı? Yoksa eğer bu haberler üzerine söz konusu dosyaya bakacak mı? Ve de bakarsa acaba ne yapacak? Imam-hatiplere yeni vizyon EBRUTOKTAR ANKARA - Din Öğre- timi Genel Müdürlüğü, Türkiye'deki geiişmelere ve dinsel tartışmalara pa- ralel olarak -İmam Hatip Liseleri Gelişim ModelT hazırladı. Şekilcilik ve sloganlan değil, ahlaki öğretilerin felsefesini öğ- retmeyi amaçlayan model kapsamında, imam hatip lisesi öğrencilerinin çev- redeki camiler yerine okulda açılacak uygulama mescitlerine katilımı sağ- lanacak. Din öğretiminde kavram karmaşasına son verilecek, dinin birleştiri- ci ve huzur verici gücü öne çıkanlacak, düşünen, sorgulayan, inancını ak- lıyla birleştiren öğrenciler yetiştirilecek. Okullarda, medya merkezi, dil labo- ratuvan, bilgisayar labo- ratuvan, sağlık odası oluş- turttlacak. Din Öğretimi Genel Müdürü Doç. Dr. Mualla Selçuk, ülke gereksinimi- ne uygun din adamının yetiştirilmesi, eğitimde verimin arttırılması, öğ- renci başarısının yüksel- tilmesi amacıyla gelişim modeli hazırladı. İmam harip liselerinin yeni mis- yon ve vizyonunu belirle- yen modelde, şu degişik- liklere gidihnesi istendi: - Sağhklı bir din anlayı- şının, Türkhe için gerekö ahnhet gelişmesinin ger- çekleşmesini sağtayacağı- na inaımonız. Bu neden- le düşünen. sorgulayan, inancını aklıyla bütünleş- tiren öğrencileryetiştirOe- cek. - Ezberci ve baskı altın- daki yaklaşımı değil, çö- zümleyici ve yorumlayıcı yaklaşımı benimseyece- ğiz. - Şekiküik ve sloganlan değil, ahlaki öğretilerin felsefesini önemseyeceğiz. Din öğretiminde kavram karmaşası otuşturmayız. • - Din öğretiminde, so- runlara aceleci çözümler- le yakJaşmayız. -(K •nendlerin,çevrede- ki üniversite ve sanayi ku- ruluşlaruıa gözlem prog- ranılan düzenlemeleri, toplumun çeşitli meslek gruplan ve sanatçdanyla konferanslar düzenleme- leri sağlanmalıdır. Akit gazetesi, kurban derilerini toplayan THK'ye TİKKO sızdı' yalanıyla halkı tahrik etti Şeıiatçılarnıhedefi THKİstanbul Haber Servisi - Kurban derisi, bağırsak, fıtre ve zekât toplama yetkisinin yalnızca Türk Hava Kurumu'nda (THK) olmasını hiçbir zaman içine sindiremeyen ve trilyonlarca lirayı bulan deri rantını şeriatçı örgütlere akıtmak isteyen şeriatçı basın, bu yıl da kışkırtma ve yalan haberlerle THK'ye saldırdı. Şeriatçı kesimin aydınlan, demokratlan, Atatürkçüleri hedef göstermesiyle bilinen en radikal yayın organı Akit gazetesi, "Deriler TİKKO'ya mı?" manşetinin altına "TtKKO başta olmak üzere çeşitli sol örgütlerin 'deri toplayıcısı' olarak THK'ya sızdıklan ileri sürülûyor" diye yazdı. Akit, kendilerini telefonla arayan vatandaşlann verdikleri istihbarata dayandırdığı haberinde, "Gazetemize telefon eden vatandaşlar, çevrelerinde vasadışı örgüt üyesi olarak tanınan ve pohsten köşe- bucak kaçan kişilerin, gerek araçlanyla deri toplamak. gerek gerçek deri toplayıcılanna yardımcı olmak kıhğında THK'ya sızdıklan ve deri toplama görevlisi olarak görev aldıklarmı bildirdiler" şeklinde yazdı. Akit, bu bilgilerin bazı emniyet yetkililerince de doğrulandığını ve emniyet yetkililerinin THK'ci kıhğındaki TÎKKO'culara dikkat edilmesini istediklerini savundu. • Dincilerin radikal yayın organı Akit gazetesi, "Deriler TlKKO'ya mı?" manşetinin altına "TİKKO başta olmak üzere çeşitli sol örgütlerin 'deri toplayıcısı' olarak THK'ya sızdıklan ileri sürülûyor" diye yazdı. Akit, haberini kendilerini telefonla arayan vatandaşlann verdikleri istihbarata dayandırdı. Nazlı Dıcak'tan Fehmi Koru'ya, Melunet Barlas'tan Kürşat Bumin'e deku çok renkli ve çok yönlü" bir yazar kadrosunu banndıran Yeni Şafak gazetesi de "Vali deri avuıda" başlığıyla kullandığı haberinde İstanbul Valisi Erol Çakır'ın para karşılığı kurban kesimi yapan süpeımarketleri bile tehdit ettiğini öne sürdü. Yeni Şafak, "Deri avına çıkan valflik, süpermarketleri bile deriierin THK'ye tesliminden sorumlu tutuyor. Deriierin THK dışında bir yere verihnesini yasaklayan Vali Çakır, biitün güvenlik güçlerini deri takibiyle göre\ lendiriyor. Çakır aynca, muhtarian da vatandaşın derilerini takip ve kontrol etme konusunda harekete geçiriyor" dive vazdı. P 3Abdürrahim Karako ebrik »> Or« î«*r- Aâota. ma MH3TÎ DerilerTlKKO'yamı?TİKKO başta dkpak üzere çeşitli sol örgütl ri toplayıcısın x)irak THK'ya^ızdık Polis telsizleri uyardı 'Kurban derileri dincilere gitmesin' • İstanbul Emniyet Müdürlüğü Haberleşme Merkezi'nden dün yapılan telsiz anonslannda, yardım toplama usul ve esaslan hakkındaki yönetmelik hükümleri gereği, kurban deri ve bağırsaklannı toplama yetkisinin sadece THK'ye ait olduğu vurgulandı. İstanbul Haber Servisi - tstanbul polısı, kurban derilerinin Türk Hava Kurumu'ndan (THK) başka kuruluşlarca toplanmasına engel olunması amacıyla uyanldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Haberleşme Merkezi'nden dün yapılan telsiz anonslannda, yardım toplama usul ve esaslan hakkındaki yönetmelik hükümleri gereği, kurban deri ve bağırsaklannı toplama yetkisinin yalnızca THK'ye ait olduğu vurgulandı. Vali Çakır genelge yayımladı Bu konuda valilikçe daha önce ilçe kaymakamlıklanna bildirimde bulunulduğu anımsatılan telsiz talimatmda, "kurban derilerinin, bölücu, yılacı, irticai kurunı ve kunıluşlann efine geçmesinin engeflenmesi" istendi. İstanbul Valisi Erol Çakır'ın ımzasıyla yayımlanan genelgede Türk Hava Kurumu (THK) dışmdakı dernek, vakıf ve benzeri kuruluşlar ile kişilerin kurban derisi toplamasına izin verilmeyeceği bildirilmişti. Genelgede, kurban derisi ve bağırsak topiama yetkisinin Türk Hava Kurumu'na verildiği anımsatılarak. kurban derisinin bölücü, yıkıcı ve irticai kuruluş, dernek ve benzeri kuruluşlar ile bu gibi kişilerin eline geçmesine fırsat verilmeyecek şekilde önlem alınmasının sağlanacağı vurgulanmıştı. Türkiye, Gülen yüzünden Taşkent Eğitim Müşavirliği 'ni kapattı O:bekistutu Fctludhıhghmn pesiıuleANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı ts- lam Kerünov'a yönelik su- ikast girişimiyle ilişkisi oldu- ğu gerekçesiyle gözalhna alı- nanlann yargılandığı Hizb-ut Tahrir davasında 3 Türk'ün, Fethuüah Gülen'in şeriat emelleri doğrultusunda faali- yetleri nedeniyle suçlu bulun- duğu, 9 Türk'ün de Nurculuk faaliyetleri nedeniyle mah- kûm olduğu Özbekistan'daki Türk Eğitim Müşavirliği ka- patıldı. Taşkent yönetimine muha- lefet eden SalihMemedov'un Türk topraklannda banndığı ve ülkesindeki şeriatçı akım- lan desteklediği iddiasıyla Türkiye ile arası açılan Özbe- kistan, Temmuz 1999'da ül- kesindeki Türk okullannı tek taraflı olarak kapatmıştı. Özbekistan'ın 7'si Türkiye Cumhuriyeti devleti, I8'i Fet- hullah Gülen tarafindan açı- lan okullar ile Türkçe Eğitim Öğretim Merkezi'ni kapat- ması üzerine Türkiye, bu ül- kedeki Taşkent Eğitim Müşa- virliği'ni kapatmakaranaldı. 1997 yılında 1298 öğrenci- sini, 1999'da da 397 öğrenci- sıni Türkiye'den çeken Özbe- kistan'ın şu anda Türkiye'de yalnızca 195 öğrencisi bulu- nuyor. Türkiye'de öğrenim gören 15 ön lisans, 131 lisans, 47 yüksek lisans ve 2 dokto- ra öğrencisi bulunan Özbe- kistan, ortaöğretim ve TÖ- MER'de bulunan tüm öğren- cilerini de geri çağırmıştı. Ülkesindeki lslami akımla- nn gelişmesinden endişe du- yan Özbekistan, Fethullah Gülen'in etkinliklerinden ra- hatsızlık duyuyor. Özbekis- tan Cumhurbaşkanı tslam Kerimov'a T6 Şiıbat 1999'da düzenlenen suikastı planla- dıklan iddia edilen Muham- metSalih ile Enver Ahayh'nın Fethullahçı olduklan kayde- dildi. Tacikistan ve şeriatçı Taleban yönerimindeki Afga- nistan ile sınırlan bulunan Özbekistan. Fethullah grubu- nun çalışmalannı yakından izliyor. Özbekistan yönetimi, Fet- hullah Gülen'e ait okullan "laiklik karşıtı eğitim verme- 18 okulu devlet kapattı Özbekistan'daki okullan şeriat yaydığı için kapablan Fethullah Gülen, okullann sahibi görünen Biriik Vakfl'mn 10. kuruluş yıldönümünde yasaklı lider Necmettin Erbakan'ı karşıbyor. leri şüphesiyle" daha önce de iki defa kapattırmış, ancak Cumhurbaşkanı Sfikyman Demirel'in doğrudan devreye girmesi üzerine okullar yenı- den açılmıştı. Türkiye 'nin Özbekistan Büyükelçisi Umur Apaydın 1999'da hazırladığı raporu hükümete sunmuş ve Türki- ye'de "28 Şubat süreci" ola- rak anılan dönemde yaşanan köktendincilik tartışmalan- nın Özbekistan'a yansıdıgını belirtmişti. Büyüİcelçi. "Öz- bekistan'ın Türkiye'deki bazı kesimleri hâlâ tehdit kaynağı olarak gördüğünü" vurgula- mıştı. Rejim muhalifi Muham- met Salih de geçen yıl gaze- temıze verdiği özel demecin- de, Fethullah Gülen'e ilişkin görüşlerini şöyle açıklamıştı: "Gülen'i hiç tanımam ama kendisine çok hürmet duya- nm. Çünkü bu insan devletin yapmadığı şeyleri yapıyor. Dümada birçok yerde Türk okuuan açıyor. Bunun şeriat- la bir ilişkisi olduğunu sanmn yorum. Lise evlerini de biliyo- rum. Sadece Türkiye'ye liiz- met eden bir insandır kendi- si. Adamlannı da tanımam. Sadece Özbekistan'dayken Zaman gazetesinin muhabir- lerini tanırdım. Kerimov okullan ve gazeteyi birkaç de- fa kapatürdı ama sadece dini olduklan için değil kendi tota- liter rejimi dışındaki fiküieri tehükeîi bulduğu için kapat- nrdı.'' Tarikatlar şirketleri ;^ sömürüyoK ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye'de 20'den fazla tarikat ve cemaatin kontro- lündeki şirketlerde çalıştınlan ışçılerin sigor- talannın yapılmadığı, ızınlerınin de "Cihada gidilirken izin yapümaz" gerekçesiyle kullan- dınlmadığı vurgulandı. Tarikat ve cemaatleri yakından izleyen is- tihbarat birimleri, yasadışı bu oluşumlann sa- hip olduğu şirket ve fabrikalarda sosyal güven- lik yasalannm hemen hemen hiç uygulanma- dığını belirledi. Hazırlanan birraporda, tarikat- lara ait firmalarda çalışanlann aynı zamanda cemaat üyesi olmak zorunda bırakıldığı belir- tilerek, bu kunıluşlara yönelik denetimlerin yeterli düzeyde olmadığı vurgulandı. Birçok tarikat lideri işverenin müritlerini "Allah nza- sı" adı altında sömürdüğüne dikkat çekılen ra- porda, "Tarikat ve cemaatier ülkemizde, fi- nans kuruluşu, holding, şirket, sigorta, okuL, dershane. radyo, televizyon, gazete, basımevi, yayın gibi çok çeşitli alanlarda faali\ et göster- mektedir. Buralarda çalışanlar genelde kendi tarikat \e cemaatlerine ait kuruluşlarda faali- yette bulunmaktadır" denıldı. Raporda. tarikatlara ait kuruluşlarda perso- nelin önemli bir kısmının sigortasız çalıştınl- dığı. maaşlannın her ay sabit bir kısmı tarika- tın diğer faaliyetlenne katkı adı altında kesıl- diği, bazen aylarca maaşlann ödenmediği ve personele işe başlarken vaat edilen ücretin ve- rilmediği vurgulandı. - Tarikat lideri tarafindan begenilen kızlar yada evli kadınlarkocalanndan boşanlarakbu kişiyle evlendirilmekte, bu kişinin 4 eşinin <>J- ması dunımunda biri boşanmakta vt evülik gerçekleştirilmekte, bu isleme karşı çıkanlar "Allah ile konuştuğuna" inanılan kişi>e karşı günah işlemiş kabul edilmektedir. - Bu konularda şıkâyetçi olanlar, tarikata, dolayısıyla Allah nzasına karşı gelmekJe it- ham edilmekte, işten çıkanlmakta, tarikattan uzaklaştmlmaktadır. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Bir bayram sabahı mahmurluğu içinde, elimi kütüphaneye uzattım. Rıfat llgaz'ın ilk kez yargılanıp tutuk- lanmasınanedenolan "Sınıf' başlık- lı şiir kitabına gözlerim takıldı. Geçmi- şin derinliklerine dalıp girtim. Rıfat llgaz'ın Çınar Yayınları'nca 1996'da 6. basımı yapılan "Sınıf" başlıklı şiir kitabının ilk basım tarihi 1944. Kitabın ilginç yargılanma se- rüveni, Türkiye'ye yön veren mantı- ğın 56 yıl önce de pek farklı olmadı- ğını gözlerönüneseriyor. Tabii, dev- let içindeki çeteleşmenin de nasıl beslenip büyüdüğünün tarihsel kök- lerini. Rıfat llgaz, kitaptaki şiirleri nede- niyle 24 Mayıs 1944'te tutuklandı. Tu- tuklandığında öğretmendi, zaten şi- irleri de ögrencileri, okulu, eğitimci olarak gözlemlerine dayanan duygu- laria yüklüydü. Yargılama, İstanbul 1. No'lu örfi Idare (Sıkıyönetim) mah- kemesinde görüldü. 10 Agustos 1944 yılında son erdi. Mahkemenin "esbabı mucibeli hükmü" (gerekçeli karan) özetle şöyleydi: "(Mahkeme- Ta Derinlerde Bir Yerlerde... miz)... Nişantaşı Ortaokuiöğretmen- lerinden Mustafa Fatma'dan doğ- ma 1327doğumlu Hüseyin oğlu Rı- fat llgaz.. hakkında aşağıdaki hükmü vermiştir ...Mahkemece bilirkişi olarak seçi- len bilirkişi rapohannda 'Sınıf adlı kitabın muhamrinin 'hasta ruhlu' ol- duğunu, komünizm propagandası mahiyetinde olmadığını ve kıymeti edebiyesi de bulunmadığını ifade ve beyan ettikleri görülmüş: Suç mev- zuu olan Sınıfadlı şiir kitabının tetki- kindeise... Bu kitabın 19 parçadan düzenle- nen muhtelif başlıklı yazılanfndan).. baştan üç parçası mektep çocukla- nna aynldığı, diğer 16parçanm mek- tep ve talebe ile bir alakası bulun- madığı, buparçalann hepsindemev- zu olan ya fakir veya zengin veyahut her ikisi bir arada bir veya müteaddit şahıslarele alınmış olduğu, halkara- sında zengin ve fakir iki sınıf veya zümre hakkında uzun uzadıya nitele- me ve tasvirierde bulunulmuş oldu- ğu.. bu kitabın neşrindeki hedef ve gayeyi de eserin sonundaki 'Tosya Zelzelesi' başlıklı yazının şu son do- kuz mısraı; 'Yaver yine pirinçlerini ta- şıyor/Kalfa oğullarının./O çoktan unutulmuştur, üç gündür/Beklediğin enkaz altında/Arasıra hatırlayacak- tır/Gündeliğini verenlerle/Aynı kazan- dan yediğiniVHerkes yine işinde gü- cünde/Herkes yine kendi yerindedir' açıkça gösterdiğinden ve kıyamet- ten numune bir tabiat hadisesi olan bu zelzelenin bütün fecaatlerini bir işçiye derhal unutturvp yalnız gün- deliğini verenlehe aynı kazandan ye- diğini hatırlatması ve 'herkes yine işinde gücünde, herkes yine kendi yerindedir' tarzında hayıflandırması, muharririn yegâne ümit ve temenni- sinin işçi ile patronun aynı vaziyete düşmesini görmekten ibaret oldu- ğu.. " diyerek, TCK'nin 142. madde- sinin o dönemde en ağır cezası olan 6 ay hapse hükmediyor. Karann altında, hukukla ilgili olma- yan iki askerle bir hukukçu askerin imzalan yer alıyor: Reis Tümgeneral Y. Ztya Yazgan, D. Hâkimi As. Ad. Hâkim Şahap Homriş, Aza Tğm. Osman Ebeköy. Karara hukukçu olan tek üye Şahap Homriş muhale- fet ediyor. Hukukla hiçbir ilgisi olma- yan iki asker ise mahkûmiyet istedik- leri için Rıfat llgaz mahkûm oluyor. Rıfat llgaz, bundan sonra birçok kez yargılanıyor. Ağır hastalıklar geçiriyor, ekonomik sıkıntılar içinde yaşamını sürdürüyor ve toplam 5 yıl 5 ay 25 gün hapis yatıyor. ••• llk yargılamanın üzerinden 56 yıl geçti. Ne Rıfat llgaz hayatta ne de sa- nıyorum bu karan veren askeri mah- kemenin üyeleri. Ama ülkeye yön ve- ren mantık değişmedi. Gazeteleri açı- yorum, Gazi Mahallesi'nde, Ümrani- ye'de 5 yıl önce polis kurşunlanyla ço- cuklannı yitiren yurttaşlar, hâlâ umut- suz şekilde adalet anyorlar. Bu ülke, hâlâ bu devlet sisteminin çetelerden hesap soracağı günü bekliyor. Rıfat llgaz'ı yargılayıp mahkûm e- den sistem ise işbaşında. Evet bugün onu mahkûm edenleri kimse hatırla- mıyor. Nâzım'dan Rıfat llgaz'a uza- nan bu ülkenin büyük sanatçıları ise yaşamaya devam ediyorlar. Acı olan, bu ülkeye hâkim olan yönetme biçi- minin hâlâ değişmemesi. Ümraniye'de dün fotoğraflarda ka- lıcılaşan yüzlereyeniden baktım. On- larca yılın birikmiş acılan yüzlerinden okunuyordu. Rıfat llgaz'lardan günü- müze... ••• Sevgili Mengü Ağabey'in ölüm haberini bir bayram sabahı öğren- menin acısı içindeyim. Onun kaybıy- la hepimiz çok şeyler yitirdik. Yeri doldurulmayacak o büyük insanın önünde saygıyla eğiliyorum. Güle güle, koca adam, heybetli büyük adam. Güle güle
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle