25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALJK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özdemir: Vicdanni pahat • Istanbul Haber Servisi - Ardahan Valısı Hasan Özdemır, Mısır Çarşısı'ndakı olayla ilgili olarak vicdanınm rahat olduğunu söyledi. tstanbul Errunıyet Müdürlüğü görevindeyken meydana gelen Mısır Çarşısı'ndaki patlamanm ardından eylemi yapanın "Leyla" kod adlı terör örgûtü PKK militanı olduğunu ve kendisini yakaladıklannı açıkladığını ammsatan Özdemır, "Elde edılen bulgular sonucu parmak ızıne rastlandı. Bunun içın o açıklamayı yaptık" dedi. ve danpois yüriiyüşüne tepM • Istanbul Hjber Servisi • Levent'tekı Şehit Tarkan Biber Motosıkletlı Polis Merkezı'ne bayram zıyaretınde bulunan tstanbul Valisı Erol Çakır, Istanbul Emnıyet Müdürû Kazım Abanoz'la bır araya geldi. Çakır, bazı polıslerin izinsiz yürüyüşlerinın mesleğı yaraladığını belirtti. Abanoz ise "2 şehit verdiler. Tepkı göstermeleri normaldir. Ancak cenazeye katılım içın yapılan bu yürüyüşü tahnkçıler saptırmışlardır" dedi. Dpenasyonda insan hakları Hal edümedT • MANİSA (AA) - TBMM tnsan Haklan Komısyonu Başkanı ve MHP Manisa Milletvekılı Hüseyin Akgûl, cezaevlenndekı "Hayata Dönûş" operasyonlannda ınsan haklan ihlali ohnadığını ve kendilerine de şu ana kadar bir şikâyet ıktılmedığini söyledi. Akgûl, yaptığı açıklamada, "Mahkûm sevkıyatı yapıldığında herhangi bir ınsan haklan ıhlalı olup olmadığı konusunu da bayramdan sonra ele alacağız" dedi. savctfsrn poşMe • ANKARA(ANKA)- TBMM Insan Haklannı înceleme Komisyonu üyesi ve ANAP Istanbul Milletvekili Emre Kocaoğlu, insan haklan ıhlalkrinin savcılann görevlerini yapmamasmdan kaynaklandığûıı belirtti. Kocaoğlu bu konuda savcılann rolûnün ortaya çıkanlması ıçin alt komısyon kunılmasını önerecek. AtatirlCün Ankara'ya gefişi • ANKARA (Cumhuriyet Bârosa) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit, TBMM Başkanı Ömer tzgi, Atatûrk'ün Ankara'ya gelişinin 81. yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Ankara Vaüsı Yahya Gür başkanlığındaki heyet ise Anıtkabir'i ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Ecevit mesajlannda, Atatûrk'ün 81 yıl önce Ankara'ya gelişinin, ulusal bağımsızlık mücadelesinin önemli bir aşaması olduğunu vurguladılar. •Gazetemizin dünkü sayısuıda yer alan "Yakma talımatını oğlum vermedi" başlıklı haberde adı geçen tutuklu yakınlanndan Servet Güvendık, "Görüşmemız sırasında doktor oğlum ılk kezbana 'anne' dedi, çok muduyum.." sözlennin kendıne ait ohnadığını söjledı. Oğlunun kotuşmaya başladığuıdan bu yana kendısine "ame" dediğinı belirten Gövendik, diğer bütûn sözJennın arkasında oldığunu ifade etti. 'HayataDönüş' operasyonundaölenlerin sayısı2'si asker 3l'eyükseldi Oliim orucuna 29. kurbanNECATİAYGEN SAVAŞKÜRKLÜ JZMtR/ADANA-Ölümoruç- lanntn 61. günü olan 19 Aralık tarihinde düzenlenen 'Hayata Dönüş' operasyonu sırasında Ceyhan özel Tip Cezaevi'nde kendisini yakan ve DHKP- C'nın liderler kadrosundan ol- duğu belirtılen Halil Önder ad- lı hükümlü de dün tedavi gördü- ğü Balcalı Hastanesi'nde öldü. Böylece, "Hayata Dönüş" adı verilen operasyon kapsamında ölenlerin sayısı iki asker dahil 3l'e yükseldi. Cezaevlerindeki • Ceyhan Özel Tip Cezaevi'ndeki operasyon sırasında Rendini yakan hükümlü Halil Önder, tedavi gördüğü hastanede öldü. îzmir Barosu Cezaevi Izleme Heyeti'nin açıklaması: Tutuklu ve hükümlülerin sağhk durumlan kötü. "operasyonu veFtipicezaevleri- niprotesto" amaçlı ölüm orucu ve süresiz açhk grevı eylemleri ise sürüyor. Halkın Hukuk Bü- rosu'ndan yapılan açıklamada, "Ölüm orucu sürüyor. Bugün (dün) 69. gün. Adalet Bakanhğı imha etme manöğrvla değil, ta- lepleri kabul etnte mantığıyla yaklaşmadığı sürece de devam edecek Arnk idtksel ölümlerka- pıdadır" denildi. Müdahale sırasında, kendıni yakan ve daha sonra Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Bal- calı Hastanesı YanıkÜnitesı'nde tedavi alünaalınanÖnderkurta- nlamadı. Ceyhan Özel Tip Ce- zaevi'ne operasyon sırasında kendinı yakan Halil Önder'le birlikte toplam 62 mahkûm Adana Numune, Devlet ve Bal- calı hastanelerine kaldınlmıştı. Aynca bir subay, bir astsubay, bir uzman jandarma çavuş ile beş erbaş ve er de hafif şekilde yaralanmıştı. Buca Kapalı Ceza ve Tutuke- vi ile Manisa E Tipi Ceza- evi'nde, Îzmir Barosu Cezaevi Izleme Heyeti'nden Bahattin • Özdemir, Gül Kireçkaya, Dev- rim Cengiz, Aysun Koç ve AB Hıdır Uhıdağ, Buca Kapalı Ce- za ve Tutukevi ile Manisa E Ti- pi Cezaevi'ne giderek eylemde- Kadın örgütleri, kadınlara giysi veşekergötürdü kı tutuklu ve hükümlü temsilci- leriyle görüştü. Buca Kapalı Ceza ve Tutuke- vi'nde ölümorucuve süresiz aç- hkgrevleri sürüyor. Hükümlüve tutuklularla görüşen avukatlar adına açıklama yapan Gül Ki- reçkaya, operasyondan sonra hücrelere konulan tutuklu ve hü- kümlülerin sağhk durumlannın iyi olmadığını söyledi. Kireçka- ya, tutuklu ve hükümlülerin, operasyonda yaşadıklannı, ha- zırladıklan dılekçelerde anlatnk- lannı, ancak dilekçelere cezaevi yönetımince el konulduğunu bil- dirdi. Avukat Kireçkaya, görüş- melerle ilgili olarak heyet adına şunlan söyledi: "Buca Cezaevi'nde ölüm orucunu sürdüren- lerden Esat Uçkan, Ercan Yıldız, Faik öder ve süre- siz açhk grevinin 15. gü- nünde olan Turan Ustabaş ve Emrah Dertlı ile görüş- rük. Hâlâ hücrelerdetutul- duklamu, ısınma sorunu- nun çözûlmediğini, insani ihtiyaçlannın karşüanma- dığuu söyledüer. Ailelerin getirdiğişeker vetuzunida- re taranndan ahnmadıgı- ru, hem aileler hem de tu- tuklu ve hükümlülersöyle- di Heyetolarak,tutuklu ve hükümlüJerden operas- vonlarda yaşadıklannı di- lekçeilebizevermekrini »- tedik. Ancak bize verflmek üzereyazdıklan 18adetdi- lekçeye idare el koydu. Bu olay. avukaua tutuklu ara- sındaki vazışmalann gizb- Çeşhü kadın örgütlerine üyeyaldaşık20 kişi- Kk bir gnıp. Şeker BavTamı'nın Uk gününde, "Hayata Dönüş" operasyonu sonucu Bay- rampaşa Cezaevi'nden Bakırköy Kadın ve Çocuk Tütukevi'ne sevk edilen 20 kadın tu- tukhı ya da hükümlüye "giysi, şeker ve ped" verdiler. Pazartesi dergisi, Feminist Kadın Çevresi, Dkte Kadın Kültür Merkezi, tstan- bul Feminist tnisiyarifı, tnsan Haklan Derne- ği, Üniversiteh' Feminist Grup, HADEP ts- tanbul Kadın Kollan üyesi kadınlarla üyatro ovuncusu Jülide Kural'ın da araiannda bu- lunduğu grubun, mahkûmlaria görüşmesine izmverümedi. Bunun üzerineziyaretçikadın- lar yanlannda gedrdikleri giysi, şeker ve hij- yenik bağlan tutukevi yetkflflerine verdiler. Kadın hükümlülerin kryafederinin ohnadı- ğını belirten Jülide Kural, "Onceki görüşme- lerine çarşaflara sanh bir şekilde çıkmişlar. Bizdeen azından yalnız olmadıkiannı hisset- tinnek için giysi, şeker getirdik" dedi Tutuklu ve hükümlü ailelerinden Adalet Bakanı Türk'e çağrı 4 Ftipmibasma şimdi açm' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ölüm orucunu sürdüren tutuklu ve hükümlülerin aılele- ri, çocuklanna sevk edıldıkleri F tipi cezaevlerinde ışkence yapıl- dığım ıleri sürdüler. Bayram ne- deniyle izın verilen kapâh görüş- ten yararlanan aileler, F tipi ce- zaevinın tam anlamıyla tecrit or- tamı olduğunu belırterek "Ço- cuklanmızm ölüm orucuna gir- mesini hiç istemedik. Ancak ce- zaevlerinde gördüklerimiz, ço- cuklarnmzm eylem yapmaktaki hakhhğmı ortaya koydu" görü- şünü aktardılar. Aileler, F tipi ce- zaevlerini boşken basına açan Adalet Bakanı Hikmet Saini Türk'e, "Cesareti varsa basma şimdi açsın" diye çağnda bulun- dular. Ölüm orucunda 70. güne giren Özgür Soner'ın babası Ab- duDah Soner,Pınar Sekk'ın du- rumunu anımsatarak "Çocukla- rmnzmyüzde 98'i bu durumda" diye konuştu. ölüm orucundakritik döneme giren eylemcilerin aılelen, bay- ramın Uk gününde tnsan Hakla- n Demeğı (tHD) Genel Merke- zi'nde bir araya gelerek, ölümle- ri önlemek konusunda neler ya- pılabileceğı konusunda görüş alışverişinde bulundular. Muha- tap bulamamaktan yakınan aile- ler, Adalet Bakanı Türk ve Içış- leri Bakanı Sadettin Tantan'a sert tepki gösterdiler. Açlık gre- vindeyken Smcan F Tipi Ceza- evi'ne sevk edilen ve ölüm oru- cunu burada sürdüren Mahmut Soner'ın babası Ühami Soner. kapalı görüş suasmda yaşadıkla- ruıı anlattı. Türk'ûn kaloriferle- rin yandığı yönündeki açıklama- smı yalanlayan Soner. "Çocuk- larperişanlar.Tamanlamrjlabir Nazi kampı" diye konuştu. Ölüm orucunda 70. güne gi- ren Cihan Şeker'in babası Maz- hım Şeker, hapishaneye oğluy- la görûşebilmek için gittiğini, ancak durumunun çok ağır ol- ması nedenıyle oğlunun görüşe gelemediğini söyledi. Sincan'da bulunan Tuncer Karakaya'mn babası Torun Karakaya da, ölüm orucunu sürdürenlere su, şeker ve tuz verihnedığıni anlat- tı. Abdullah Soner de operas- yondan sonra "Devlet haptsha- neyi tesüm akfa" diye yorumlar yapıldığını ammsatn. Edinıe F Tipi'nde bayram görüşmeleri geniş güvenük önlemleri ahmda yapıhyor. (Fotoğraf: AA) ligineüişkin savunma hak- kının ihlalidir." Cezaevi yönetiminin olumsuz tavn Heyetten Manisa E Ti- pi Cezaevi'ne gıden Ba- hattin Özdemir de Çanak- kale E Tıpı Cezaevi'nden getirilen kadm tutuklu ve hûkümlülerle görüsme is- teminde bulunduğunu, ancak cezaevi yönetimin- den olumlu yanıt alama- dığım belirtti. Izmir Ba- rosu'nun devreye gırmesi ile tutuklu ve hükümlüler- den Gönül Özdemir'le görüştüğünü söyledi. Ba- hattin Özdemir şunlan söyledi: "Îzmir Barosu'nun devreye girmesiyle yanm saaüe suuriandırdarak görüş izni verfldL Gönül özdemir bana, kendini yakarak yaşamma sonve- ren Fıdan Kalşen dışuKİa- ki tüm tutuklu ve hüküm- lülerin vurularak veyala- larak öldürüldügünü söy- ledi. Operasyonda koğuş- lardan ahnan tutukhı ve hükümlülerin eDeri lastik bağbuia bağlanarak 12 saat çıplak olarak dışar- da bekletildiklerimbeBrt- ti. Manisa Cezaevi'ne ge- Bnceyedekellerininbağh olduğunu,aramada asker vegardivanlar taranndan soyulduklanm, dizçöktü- rühnekiçin dövüldükleri- ni, Manisa Emniyeti TMŞ görevlileri tarafin- dan dövüldüklerini, ceza- evi birind müdürü tara- nndan tehdh edildikkri- nisöyledL" IRMIKIAYDIN ENGtN aenginŞ doruk.nettr Bitmedi. Yeni başlıyor. Pınar Selek dosyasının bir tahliye karan ile kapandığını sananlar fena ya- nılıyor. Dava bitse, Pınar Selek bir de beraat etse 'o' uğursuz dosya yine ka- panmayacak. Önceki gün verilen tah- liye karan olsa olsa bir utanç dosyası- nın kapağının kaldınlmasıdır. O dosya bu ülkedeki yüzlerce (yoksa binlerce mi) 'Pandora kutusu'ndan biridir. Ora- da bu ülkenin düşünen beyinlerine yö- nelik 'resmi terör'ün suç belgeleri yatı- yor. Kimse tutup "Selek ailesine bayram armağam" diye cıvık başlıklarla içimizi serinletrheye kalkmasın. Kimse, (hele Pınar Selek'e karşı bir resmi komplonun tezgâhlandığı gün- terde tek satır bile yazmaya yanaşma- yan kalemler) bugün tutup "Peki, Pınar Selek'in gasp edilen iki buçuk yılının hesabını kim verecek" gibisinden so- rulaıia oyalanmasın, oyalamasın. Selek ailesi çok 'iki buçuk yıllannın' gasp edilmesine alışkındırve yaşamla- nnı bu gaspı göze alarak sürdürmüşler- dir. Dede Cemal Hakkı Selek'in 1950'lerde Banşseverler Cemiyeti Da- vası'nda üç yılı gasp edildi. Türkiye sos- yalizminin anıt adamlarından Cemal Hakkı Selek'in 'gık'\ bile çıkmadı. Ban- şı ve hukuku ve sosyalizmi savunma- Dede5 Baba, Torun: Selekler... ya duraksamadan devam etti. 1961 'de Türkiye Işçi Partisi kurulduğunda "es- kiama eskimemiş tûfek" Cemal Hakkı Selek, bizcileyin yeniyetme sosyalistler için hem ağabey, hem öğretmendi. Aynı yıllarda baba Alp Selek, TİP Is- tanbul II Başkanlığı'nı üstlenmiştı. Bir başka deyişle 'dede'den bayrağı dev- ralacağı günlere hazırlanıyordu. Selek ailesinde 'bayrağı devralmak', yaşamdan birkaç yılın 'devlet terörist- leri'nce gasp edilmesini de göze almak anlamına gelir. 'Baba' Alp Selek demirparmaklıklar ardındayken 'torun' Pınar Selek 'gö- rüş günleri'nde itilip kakılarak birkaç dakikalığına da olsa babacığını gör- mek için sabırla bekleyerek açık ya da kapalı görüşlerde zamanın çok dikkatli kullanılması, mahpushanede- ki adama çiçek yerine kitap, kravat yerine yün fanila ve uzun don getiril- mesi gerektiğini öğrenerek yaşama hazırlanıyordu. Büyüdü, kocaman bir genç kız oldu. Dedesinin ve babasının yolundan yürü- dü ve dedesi gibı, babası gıbi, yıllannı gasp edecek 'resmi terörie' tanıştı. O yüzden kimse kalkıp "Pınar Se- lek'in iki buçuk yılının hesabını kim ve- recek" gibisinden sorular sormasın. Selekler'in yaşamında gasp edilen i- •ki buçuk yıllar, seçilen yolun doğal dö- nemeçlerinden biridir. Soracaklan he- sap da "N'oldu benim iki buçukyılım" mızmızlığında ve yalınkatlığında değil; "Su ülkede kimden gelirse gelsin terör nasıl kazınır ve hukukun üstünlüğü na- sıl kalıcı bir kazanım olarak perçinle- nir" sorusuna yanıt aramak ve bu yol- daki engellerie durup duraksamaksızın savaşmaktan ibarettir. Yani? Yani, geçiniz PınarSelek'in gasp edil- miş iki buçuk yılının hesabını... Ve geliniz 'Pınar Selek Dosyas/'na... • • • Sanınm 'Pınar Selek Dosyası'r» iyi bilen birkaç gazeteciden birryim. O yüz- den iddia ile, altını kalın çizerek söyle- yebilirim: Pınar Selek Dosyası'nda, 'Kürtsoru- nuna' bilimsel ve banşçıl yanıtlar bul- mak gerektiğine inananlara karşı tez- gâhlanmış bir komplo bütün iğrençliği ile sırrtıyor. Orada zorla alınmış ifadeler, tahrif edilmiş kanıtlar, bazen acemice, bazen hinoğlu hince bir araya getirilmiş olgu- lardan örülmüş bir 'yalan' var. O ifadelerin altında, o 'yalan 'lann al- tında, o tahrif edilmiş kanıt tutanaklan- nın altında ımzalarvar. Onlan somut, et- li kanlı ınsanlar düzenledi. Onlar me- mur. O memurlann amirleri var. O amir- lerin de amirieri var. Sonunda ortada, olmayan, olmadığı için de patlamamış bir bombayı yerleş- tirmeye katıldığı için 'idamı istenen' bir sosyolog genç kadın var. O sosyolog, PKK'nin terörü siyasal mücadele yöntemi bellemiş çizgisinin ardındayatan nedenleri, PKK'nin yığın- sallaşabilmesine yol açan toplumsal te- melleri irdelemek; Kürt sorunu ile PKK sorununun kesiştiği, örtüştüğü, aynştı- ğı noktalan bilimsel bir süzgeçten ge- çirerek saptamak için kollan srvamıştı. Bu bilimsel çaba önce tehlikeli sayıl- dı; sonra da suç. Bir komplo tezgâhlandı ve Mısır Çar- şısı'ndaki patlama ekseninde bu komp- lo adım adım örüldü. Şimdi 'Pınar Selek Dosyası'nm açıl- mış kapağının altındaki yapraklar tek tek elden geçirilmeli. Bilimsel çabayı suç sayan kafanın iş- lediği suç bütün kanıtlan ile ortaya dö- külmeli. Bu becerilirse demokrasi ve bilim ka- zanacak. O yüzden "Pınar Selek Dosyası yeni açılıyor" dedik... Bitmedi yeni başlıyor... POLİTIKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Doğu Ekspresi Vapuriar geçip gidiyor... Kent sessiz ve sakin!.. Üsküdar Iskelesi'nde çocuklar, satıcılar... Haydarpaşa Gan ise alışılagelmişliğin dışında... Doğu Ekspresi saat kaçta kalkıyor acaba? Havaaçmış... Gökyüzü maviyle kuşatılmış... • Güneş ısrtmryor!.. O anda kendi çocukluğumdan bir tutam sevinç yakaladım, bir bozkıryalnızlığı düşünüp yürek kı- pırtısının sesini duydum... Kapatılmış kapılardan ıçeriye girip biraz soluklân- mak, rüzgânn sesiyte avunmak, spnra denizi taş- lamak istedim... Bozkır hüznünü yaşayanlar, Anadolu'nun küçük kasabalannda bayram coşkusuyla uyananlar, beyaz kış örtüsünün o durağanlığındadırtar hep!.. Canım binlerce maviyi bir arada görmek, Cahit Irgat'ın avuçlan deniz kokan çocuklanyla oynamak istiyor... Aldatıcı ve erdemli düşleri meşe yapraklı koyak- larda kurarken içimizde sevinç esintileri beliriyor... Üsküdar Iskelesi'nden karşıya bakıyorum... Sonra kendi kendime soruyorum: "Yaşam, kendi çizgisinde birköruçuşu mudur?' Boğazın mavı sulan benı bır kıyı kasabasına taşı- yor, oradan bir Anadolu kasabasında ınsanlaria bu- luşturuyor... Yaşam, onlann iç evrenlerinde anlahlması güç duygulan peşine takmış... Kimi anlar umut yüklü yolculuklara benziyor... Peki eksilmiş ve delip geçen dipsiz avuntulara ne dersiniz? Yaşanmış sevinçlerin bir an için altüst olduğuna inanır mısınız? Beiki de tam sırasıdır sevgiyi zincirterte çeke- rek çoğalrmanın... Solgun bir gülün romantizminde, geçip giden ge- milere el sallarken oturup uzun uzun düşünmenin... ••• Belki Doğu Ekspresi şu anda Erzincan'ı geçmiş- tir. Dağlann yamaçlanndaki evler, biryalnızlıktürkü- süyle yankılanıyordur... Sabahın en körpe çiçekleri, bulanık ırmak kıyı- lannda uyanmıştır... Haydarpaşa Gan'ndayım... Üç kadın, bir erkek, üçüncü mevki vagondan e) sallryor... Sabah saat 08.30 ve Doğu Ekspresi kalkıyor... Neredeyim ben şimdi? Yoksa Erzurum'da mryım? Dışanda inceden yağan kar. Tek tük geçen oto- mobiller... Erzurum'da akşam yıldızı kıpırtıyla dogmaz!.. Palandöken'de çok uzaklardan gelır acının solu- ğu. Erzurum'dan Van'a inerken gecenin keskin aya- zı vurur yüzünüze... Nereden nereye gekJim!.. Hakkâri'de bir bayram sabahında çöplükten ek- mek toplayan çocuklar mı var yoksa? Dıyarbakır çarşısındayım... Taş tannlannın kumlara gömüldüğü çölleri düşü- nürken Urfa'ya geçiyorum... Konya Ovası'nda kar artındayken llgın'da bozkır yalnızlığı içindeyim... Bir vapur yanaştı Üsküdar Iskelesi'ne... Insanlara bakryorum... Büyük bir kentte Anadolu'yu yaşryorum... Kız Kulesi, Dolmabahçe Sarayı... Deniz bembeyaz bir uykudayken nasıl buluşur karayla? Andromakhe, Troya Sarayı'nın kadınlar dairesi- ne binlerce yılın ötesinden çıkıp gelse ne yapardık? Birkaç yıl önce bu düşü Behramkale'de kurmuş- tum... Doğu Ekspresi yol alıyor... Tam zamanında kalktı, saat 08./ 30'da... Bozkır güneşi attında beyaz örtünün üzerinde bir menekşe sevinci yeşeriyor... * • • Zamandan kaçmak ve her şeye yeniden başla- mak... Bilir misiniz her dakikanın, her saniyenin bekle- mekle geçtiği, akreple yelkovanın gözlerinizden kayıp gittiği zamarvaşımında bir aydınlık betirir!.. O aydınlık umuttur, sevgidir!.. Aldatıcı ve erdemli düşler iyidiıi. Eğer içimizdeki güzel şeyleri yitirmediysek, sev- giyi yüreğimizde çoğaltabiliyorsak, insanızdııt. Haydarpaşa Gan'ndan Kadıköy'e doğru yönel- dim... Hava açmış!.. Gökyüzü maviyle kuşatılmış... Güneş ise ısrtmıyori... Alaycı çığlıklardan ötede bir günün içindeyken Edip Cansever'i düşünüyorum: "Ben gidince hüzünle bırakınm I Bu senin ya- şadığındır I Bir ev sıkılır kadınlardakı I Bir adam sıkılır kadınlardakı I Seni sevmek bu kadar mı I O benim yaşadığımdır." hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Cumhurryel k i t a p 1 a r ı Hikmet Çetinkaya ALACA BIR ÖFKE Ey benim aydınlık günlen bekleyen Türkıyem!.. Ey beiıinı ölûme alkış tutan halkım' Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hûznûnü yaşam biçımi sanan ınsamm!. Ey benim özgürlükJen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan romantık aydınım1 p"Cumhurir»< ÇağPazartamaAŞ TürkocağıCad No39/41 K kitap taılObO (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle