Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALJK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Özdemir:
Vicdanni pahat
• Istanbul Haber Servisi -
Ardahan Valısı Hasan
Özdemır, Mısır
Çarşısı'ndakı olayla ilgili
olarak vicdanınm rahat
olduğunu söyledi. tstanbul
Errunıyet Müdürlüğü
görevindeyken meydana
gelen Mısır Çarşısı'ndaki
patlamanm ardından eylemi
yapanın "Leyla" kod adlı
terör örgûtü PKK militanı
olduğunu ve kendisini
yakaladıklannı açıkladığını
ammsatan Özdemır, "Elde
edılen bulgular sonucu
parmak ızıne rastlandı.
Bunun içın o açıklamayı
yaptık" dedi.
ve
danpois
yüriiyüşüne tepM
• Istanbul Hjber Servisi •
Levent'tekı Şehit Tarkan
Biber Motosıkletlı Polis
Merkezı'ne bayram
zıyaretınde bulunan
tstanbul Valisı Erol Çakır,
Istanbul Emnıyet Müdürû
Kazım Abanoz'la bır araya
geldi. Çakır, bazı polıslerin
izinsiz yürüyüşlerinın
mesleğı yaraladığını belirtti.
Abanoz ise "2 şehit
verdiler. Tepkı göstermeleri
normaldir. Ancak cenazeye
katılım içın yapılan bu
yürüyüşü tahnkçıler
saptırmışlardır" dedi.
Dpenasyonda
insan hakları
Hal edümedT
• MANİSA (AA) - TBMM
tnsan Haklan Komısyonu
Başkanı ve MHP Manisa
Milletvekılı Hüseyin
Akgûl, cezaevlenndekı
"Hayata Dönûş"
operasyonlannda ınsan
haklan ihlali ohnadığını ve
kendilerine de şu ana kadar
bir şikâyet ıktılmedığini
söyledi. Akgûl, yaptığı
açıklamada, "Mahkûm
sevkıyatı yapıldığında
herhangi bir ınsan haklan
ıhlalı olup olmadığı
konusunu da bayramdan
sonra ele alacağız" dedi.
savctfsrn poşMe
• ANKARA(ANKA)-
TBMM Insan Haklannı
înceleme Komisyonu üyesi
ve ANAP Istanbul
Milletvekili Emre
Kocaoğlu, insan haklan
ıhlalkrinin savcılann
görevlerini yapmamasmdan
kaynaklandığûıı belirtti.
Kocaoğlu bu konuda
savcılann rolûnün ortaya
çıkanlması ıçin alt
komısyon kunılmasını
önerecek.
AtatirlCün
Ankara'ya gefişi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bârosa) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer,
Başbakan Bülent Ecevit,
TBMM Başkanı Ömer tzgi,
Atatûrk'ün Ankara'ya
gelişinin 81. yıldönümü
dolayısıyla mesaj
yayımladı. Ankara Vaüsı
Yahya Gür başkanlığındaki
heyet ise Anıtkabir'i ziyaret
etti. Cumhurbaşkanı Sezer
ve Başbakan Ecevit
mesajlannda, Atatûrk'ün 81
yıl önce Ankara'ya
gelişinin, ulusal bağımsızlık
mücadelesinin önemli bir
aşaması olduğunu
vurguladılar.
•Gazetemizin dünkü
sayısuıda yer alan "Yakma
talımatını oğlum vermedi"
başlıklı haberde adı geçen
tutuklu yakınlanndan Servet
Güvendık, "Görüşmemız
sırasında doktor oğlum ılk
kezbana 'anne' dedi, çok
muduyum.." sözlennin
kendıne ait ohnadığını
söjledı. Oğlunun
kotuşmaya başladığuıdan
bu yana kendısine
"ame" dediğinı belirten
Gövendik, diğer bütûn
sözJennın arkasında
oldığunu ifade etti.
'HayataDönüş' operasyonundaölenlerin sayısı2'si asker 3l'eyükseldi
Oliim orucuna 29. kurbanNECATİAYGEN
SAVAŞKÜRKLÜ
JZMtR/ADANA-Ölümoruç-
lanntn 61. günü olan 19 Aralık
tarihinde düzenlenen 'Hayata
Dönüş' operasyonu sırasında
Ceyhan özel Tip Cezaevi'nde
kendisini yakan ve DHKP-
C'nın liderler kadrosundan ol-
duğu belirtılen Halil Önder ad-
lı hükümlü de dün tedavi gördü-
ğü Balcalı Hastanesi'nde öldü.
Böylece, "Hayata Dönüş" adı
verilen operasyon kapsamında
ölenlerin sayısı iki asker dahil
3l'e yükseldi. Cezaevlerindeki
• Ceyhan Özel Tip Cezaevi'ndeki operasyon sırasında Rendini yakan hükümlü
Halil Önder, tedavi gördüğü hastanede öldü. îzmir Barosu Cezaevi Izleme
Heyeti'nin açıklaması: Tutuklu ve hükümlülerin sağhk durumlan kötü.
"operasyonu veFtipicezaevleri-
niprotesto" amaçlı ölüm orucu
ve süresiz açhk grevı eylemleri
ise sürüyor. Halkın Hukuk Bü-
rosu'ndan yapılan açıklamada,
"Ölüm orucu sürüyor. Bugün
(dün) 69. gün. Adalet Bakanhğı
imha etme manöğrvla değil, ta-
lepleri kabul etnte mantığıyla
yaklaşmadığı sürece de devam
edecek Arnk idtksel ölümlerka-
pıdadır" denildi.
Müdahale sırasında, kendıni
yakan ve daha sonra Çukurova
Üniversitesi Tip Fakültesi Bal-
calı Hastanesı YanıkÜnitesı'nde
tedavi alünaalınanÖnderkurta-
nlamadı. Ceyhan Özel Tip Ce-
zaevi'ne operasyon sırasında
kendinı yakan Halil Önder'le
birlikte toplam 62 mahkûm
Adana Numune, Devlet ve Bal-
calı hastanelerine kaldınlmıştı.
Aynca bir subay, bir astsubay,
bir uzman jandarma çavuş ile
beş erbaş ve er de hafif şekilde
yaralanmıştı.
Buca Kapalı Ceza ve Tutuke-
vi ile Manisa E Tipi Ceza-
evi'nde, Îzmir Barosu Cezaevi
Izleme Heyeti'nden Bahattin
• Özdemir, Gül Kireçkaya, Dev-
rim Cengiz, Aysun Koç ve AB
Hıdır Uhıdağ, Buca Kapalı Ce-
za ve Tutukevi ile Manisa E Ti-
pi Cezaevi'ne giderek eylemde-
Kadın örgütleri, kadınlara giysi veşekergötürdü
kı tutuklu ve hükümlü temsilci-
leriyle görüştü.
Buca Kapalı Ceza ve Tutuke-
vi'nde ölümorucuve süresiz aç-
hkgrevleri sürüyor. Hükümlüve
tutuklularla görüşen avukatlar
adına açıklama yapan Gül Ki-
reçkaya, operasyondan sonra
hücrelere konulan tutuklu ve hü-
kümlülerin sağhk durumlannın
iyi olmadığını söyledi. Kireçka-
ya, tutuklu ve hükümlülerin,
operasyonda yaşadıklannı, ha-
zırladıklan dılekçelerde anlatnk-
lannı, ancak dilekçelere cezaevi
yönetımince el konulduğunu bil-
dirdi. Avukat Kireçkaya, görüş-
melerle ilgili olarak heyet
adına şunlan söyledi:
"Buca Cezaevi'nde
ölüm orucunu sürdüren-
lerden Esat Uçkan, Ercan
Yıldız, Faik öder ve süre-
siz açhk grevinin 15. gü-
nünde olan Turan Ustabaş
ve Emrah Dertlı ile görüş-
rük. Hâlâ hücrelerdetutul-
duklamu, ısınma sorunu-
nun çözûlmediğini, insani
ihtiyaçlannın karşüanma-
dığuu söyledüer. Ailelerin
getirdiğişeker vetuzunida-
re taranndan ahnmadıgı-
ru, hem aileler hem de tu-
tuklu ve hükümlülersöyle-
di Heyetolarak,tutuklu ve
hükümlüJerden operas-
vonlarda yaşadıklannı di-
lekçeilebizevermekrini »-
tedik. Ancak bize verflmek
üzereyazdıklan 18adetdi-
lekçeye idare el koydu. Bu
olay. avukaua tutuklu ara-
sındaki vazışmalann gizb-
Çeşhü kadın örgütlerine üyeyaldaşık20 kişi-
Kk bir gnıp. Şeker BavTamı'nın Uk gününde,
"Hayata Dönüş" operasyonu sonucu Bay-
rampaşa Cezaevi'nden Bakırköy Kadın ve
Çocuk Tütukevi'ne sevk edilen 20 kadın tu-
tukhı ya da hükümlüye "giysi, şeker ve ped"
verdiler. Pazartesi dergisi, Feminist Kadın
Çevresi, Dkte Kadın Kültür Merkezi, tstan-
bul Feminist tnisiyarifı, tnsan Haklan Derne-
ği, Üniversiteh' Feminist Grup, HADEP ts-
tanbul Kadın Kollan üyesi kadınlarla üyatro
ovuncusu Jülide Kural'ın da araiannda bu-
lunduğu grubun, mahkûmlaria görüşmesine
izmverümedi. Bunun üzerineziyaretçikadın-
lar yanlannda gedrdikleri giysi, şeker ve hij-
yenik bağlan tutukevi yetkflflerine verdiler.
Kadın hükümlülerin kryafederinin ohnadı-
ğını belirten Jülide Kural, "Onceki görüşme-
lerine çarşaflara sanh bir şekilde çıkmişlar.
Bizdeen azından yalnız olmadıkiannı hisset-
tinnek için giysi, şeker getirdik" dedi
Tutuklu ve hükümlü ailelerinden Adalet Bakanı Türk'e çağrı
4
Ftipmibasma şimdi açm'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ölüm orucunu sürdüren
tutuklu ve hükümlülerin aılele-
ri, çocuklanna sevk edıldıkleri F
tipi cezaevlerinde ışkence yapıl-
dığım ıleri sürdüler. Bayram ne-
deniyle izın verilen kapâh görüş-
ten yararlanan aileler, F tipi ce-
zaevinın tam anlamıyla tecrit or-
tamı olduğunu belırterek "Ço-
cuklanmızm ölüm orucuna gir-
mesini hiç istemedik. Ancak ce-
zaevlerinde gördüklerimiz, ço-
cuklarnmzm eylem yapmaktaki
hakhhğmı ortaya koydu" görü-
şünü aktardılar. Aileler, F tipi ce-
zaevlerini boşken basına açan
Adalet Bakanı Hikmet Saini
Türk'e, "Cesareti varsa basma
şimdi açsın" diye çağnda bulun-
dular. Ölüm orucunda 70. güne
giren Özgür Soner'ın babası Ab-
duDah Soner,Pınar Sekk'ın du-
rumunu anımsatarak "Çocukla-
rmnzmyüzde 98'i bu durumda"
diye konuştu.
ölüm orucundakritik döneme
giren eylemcilerin aılelen, bay-
ramın Uk gününde tnsan Hakla-
n Demeğı (tHD) Genel Merke-
zi'nde bir araya gelerek, ölümle-
ri önlemek konusunda neler ya-
pılabileceğı konusunda görüş
alışverişinde bulundular. Muha-
tap bulamamaktan yakınan aile-
ler, Adalet Bakanı Türk ve Içış-
leri Bakanı Sadettin Tantan'a
sert tepki gösterdiler. Açlık gre-
vindeyken Smcan F Tipi Ceza-
evi'ne sevk edilen ve ölüm oru-
cunu burada sürdüren Mahmut
Soner'ın babası Ühami Soner.
kapalı görüş suasmda yaşadıkla-
ruıı anlattı. Türk'ûn kaloriferle-
rin yandığı yönündeki açıklama-
smı yalanlayan Soner. "Çocuk-
larperişanlar.Tamanlamrjlabir
Nazi kampı" diye konuştu.
Ölüm orucunda 70. güne gi-
ren Cihan Şeker'in babası Maz-
hım Şeker, hapishaneye oğluy-
la görûşebilmek için gittiğini,
ancak durumunun çok ağır ol-
ması nedenıyle oğlunun görüşe
gelemediğini söyledi. Sincan'da
bulunan Tuncer Karakaya'mn
babası Torun Karakaya da,
ölüm orucunu sürdürenlere su,
şeker ve tuz verihnedığıni anlat-
tı. Abdullah Soner de operas-
yondan sonra "Devlet haptsha-
neyi tesüm akfa" diye yorumlar
yapıldığını ammsatn.
Edinıe F Tipi'nde bayram görüşmeleri geniş güvenük önlemleri ahmda yapıhyor. (Fotoğraf: AA)
ligineüişkin savunma hak-
kının ihlalidir."
Cezaevi yönetiminin
olumsuz tavn
Heyetten Manisa E Ti-
pi Cezaevi'ne gıden Ba-
hattin Özdemir de Çanak-
kale E Tıpı Cezaevi'nden
getirilen kadm tutuklu ve
hûkümlülerle görüsme is-
teminde bulunduğunu,
ancak cezaevi yönetimin-
den olumlu yanıt alama-
dığım belirtti. Izmir Ba-
rosu'nun devreye gırmesi
ile tutuklu ve hükümlüler-
den Gönül Özdemir'le
görüştüğünü söyledi. Ba-
hattin Özdemir şunlan
söyledi:
"Îzmir Barosu'nun
devreye girmesiyle yanm
saaüe suuriandırdarak
görüş izni verfldL Gönül
özdemir bana, kendini
yakarak yaşamma sonve-
ren Fıdan Kalşen dışuKİa-
ki tüm tutuklu ve hüküm-
lülerin vurularak veyala-
larak öldürüldügünü söy-
ledi. Operasyonda koğuş-
lardan ahnan tutukhı ve
hükümlülerin eDeri lastik
bağbuia bağlanarak 12
saat çıplak olarak dışar-
da bekletildiklerimbeBrt-
ti. Manisa Cezaevi'ne ge-
Bnceyedekellerininbağh
olduğunu,aramada asker
vegardivanlar taranndan
soyulduklanm, dizçöktü-
rühnekiçin dövüldükleri-
ni, Manisa Emniyeti
TMŞ görevlileri tarafin-
dan dövüldüklerini, ceza-
evi birind müdürü tara-
nndan tehdh edildikkri-
nisöyledL"
IRMIKIAYDIN ENGtN aenginŞ doruk.nettr
Bitmedi. Yeni başlıyor.
Pınar Selek dosyasının bir tahliye
karan ile kapandığını sananlar fena ya-
nılıyor. Dava bitse, Pınar Selek bir de
beraat etse 'o' uğursuz dosya yine ka-
panmayacak. Önceki gün verilen tah-
liye karan olsa olsa bir utanç dosyası-
nın kapağının kaldınlmasıdır. O dosya
bu ülkedeki yüzlerce (yoksa binlerce
mi) 'Pandora kutusu'ndan biridir. Ora-
da bu ülkenin düşünen beyinlerine yö-
nelik 'resmi terör'ün suç belgeleri yatı-
yor.
Kimse tutup "Selek ailesine bayram
armağam" diye cıvık başlıklarla içimizi
serinletrheye kalkmasın.
Kimse, (hele Pınar Selek'e karşı bir
resmi komplonun tezgâhlandığı gün-
terde tek satır bile yazmaya yanaşma-
yan kalemler) bugün tutup "Peki, Pınar
Selek'in gasp edilen iki buçuk yılının
hesabını kim verecek" gibisinden so-
rulaıia oyalanmasın, oyalamasın.
Selek ailesi çok 'iki buçuk yıllannın'
gasp edilmesine alışkındırve yaşamla-
nnı bu gaspı göze alarak sürdürmüşler-
dir.
Dede Cemal Hakkı Selek'in
1950'lerde Banşseverler Cemiyeti Da-
vası'nda üç yılı gasp edildi. Türkiye sos-
yalizminin anıt adamlarından Cemal
Hakkı Selek'in 'gık'\ bile çıkmadı. Ban-
şı ve hukuku ve sosyalizmi savunma-
Dede5
Baba, Torun: Selekler...
ya duraksamadan devam etti. 1961 'de
Türkiye Işçi Partisi kurulduğunda "es-
kiama eskimemiş tûfek" Cemal Hakkı
Selek, bizcileyin yeniyetme sosyalistler
için hem ağabey, hem öğretmendi.
Aynı yıllarda baba Alp Selek, TİP Is-
tanbul II Başkanlığı'nı üstlenmiştı. Bir
başka deyişle 'dede'den bayrağı dev-
ralacağı günlere hazırlanıyordu.
Selek ailesinde 'bayrağı devralmak',
yaşamdan birkaç yılın 'devlet terörist-
leri'nce gasp edilmesini de göze almak
anlamına gelir.
'Baba' Alp Selek demirparmaklıklar
ardındayken 'torun' Pınar Selek 'gö-
rüş günleri'nde itilip kakılarak birkaç
dakikalığına da olsa babacığını gör-
mek için sabırla bekleyerek açık ya
da kapalı görüşlerde zamanın çok
dikkatli kullanılması, mahpushanede-
ki adama çiçek yerine kitap, kravat
yerine yün fanila ve uzun don getiril-
mesi gerektiğini öğrenerek yaşama
hazırlanıyordu.
Büyüdü, kocaman bir genç kız oldu.
Dedesinin ve babasının yolundan yürü-
dü ve dedesi gibı, babası gıbi, yıllannı
gasp edecek 'resmi terörie' tanıştı.
O yüzden kimse kalkıp "Pınar Se-
lek'in iki buçuk yılının hesabını kim ve-
recek" gibisinden sorular sormasın.
Selekler'in yaşamında gasp edilen i-
•ki buçuk yıllar, seçilen yolun doğal dö-
nemeçlerinden biridir. Soracaklan he-
sap da "N'oldu benim iki buçukyılım"
mızmızlığında ve yalınkatlığında değil;
"Su ülkede kimden gelirse gelsin terör
nasıl kazınır ve hukukun üstünlüğü na-
sıl kalıcı bir kazanım olarak perçinle-
nir" sorusuna yanıt aramak ve bu yol-
daki engellerie durup duraksamaksızın
savaşmaktan ibarettir.
Yani?
Yani, geçiniz PınarSelek'in gasp edil-
miş iki buçuk yılının hesabını...
Ve geliniz 'Pınar Selek Dosyas/'na...
• • •
Sanınm 'Pınar Selek Dosyası'r» iyi
bilen birkaç gazeteciden birryim. O yüz-
den iddia ile, altını kalın çizerek söyle-
yebilirim:
Pınar Selek Dosyası'nda, 'Kürtsoru-
nuna' bilimsel ve banşçıl yanıtlar bul-
mak gerektiğine inananlara karşı tez-
gâhlanmış bir komplo bütün iğrençliği
ile sırrtıyor.
Orada zorla alınmış ifadeler, tahrif
edilmiş kanıtlar, bazen acemice, bazen
hinoğlu hince bir araya getirilmiş olgu-
lardan örülmüş bir 'yalan' var.
O ifadelerin altında, o 'yalan 'lann al-
tında, o tahrif edilmiş kanıt tutanaklan-
nın altında ımzalarvar. Onlan somut, et-
li kanlı ınsanlar düzenledi. Onlar me-
mur. O memurlann amirleri var. O amir-
lerin de amirieri var.
Sonunda ortada, olmayan, olmadığı
için de patlamamış bir bombayı yerleş-
tirmeye katıldığı için 'idamı istenen' bir
sosyolog genç kadın var.
O sosyolog, PKK'nin terörü siyasal
mücadele yöntemi bellemiş çizgisinin
ardındayatan nedenleri, PKK'nin yığın-
sallaşabilmesine yol açan toplumsal te-
melleri irdelemek; Kürt sorunu ile PKK
sorununun kesiştiği, örtüştüğü, aynştı-
ğı noktalan bilimsel bir süzgeçten ge-
çirerek saptamak için kollan srvamıştı.
Bu bilimsel çaba önce tehlikeli sayıl-
dı; sonra da suç.
Bir komplo tezgâhlandı ve Mısır Çar-
şısı'ndaki patlama ekseninde bu komp-
lo adım adım örüldü.
Şimdi 'Pınar Selek Dosyası'nm açıl-
mış kapağının altındaki yapraklar tek
tek elden geçirilmeli.
Bilimsel çabayı suç sayan kafanın iş-
lediği suç bütün kanıtlan ile ortaya dö-
külmeli.
Bu becerilirse demokrasi ve bilim ka-
zanacak.
O yüzden "Pınar Selek Dosyası yeni
açılıyor" dedik... Bitmedi yeni başlıyor...
POLİTIKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Doğu Ekspresi
Vapuriar geçip gidiyor...
Kent sessiz ve sakin!..
Üsküdar Iskelesi'nde çocuklar, satıcılar...
Haydarpaşa Gan ise alışılagelmişliğin dışında...
Doğu Ekspresi saat kaçta kalkıyor acaba?
Havaaçmış...
Gökyüzü maviyle kuşatılmış... •
Güneş ısrtmryor!..
O anda kendi çocukluğumdan bir tutam sevinç
yakaladım, bir bozkıryalnızlığı düşünüp yürek kı-
pırtısının sesini duydum...
Kapatılmış kapılardan ıçeriye girip biraz soluklân-
mak, rüzgânn sesiyte avunmak, spnra denizi taş-
lamak istedim...
Bozkır hüznünü yaşayanlar, Anadolu'nun küçük
kasabalannda bayram coşkusuyla uyananlar, beyaz
kış örtüsünün o durağanlığındadırtar hep!..
Canım binlerce maviyi bir arada görmek, Cahit
Irgat'ın avuçlan deniz kokan çocuklanyla oynamak
istiyor...
Aldatıcı ve erdemli düşleri meşe yapraklı koyak-
larda kurarken içimizde sevinç esintileri beliriyor...
Üsküdar Iskelesi'nden karşıya bakıyorum...
Sonra kendi kendime soruyorum:
"Yaşam, kendi çizgisinde birköruçuşu mudur?'
Boğazın mavı sulan benı bır kıyı kasabasına taşı-
yor, oradan bir Anadolu kasabasında ınsanlaria bu-
luşturuyor...
Yaşam, onlann iç evrenlerinde anlahlması güç
duygulan peşine takmış...
Kimi anlar umut yüklü yolculuklara benziyor...
Peki eksilmiş ve delip geçen dipsiz avuntulara ne
dersiniz?
Yaşanmış sevinçlerin bir an için altüst olduğuna
inanır mısınız?
Beiki de tam sırasıdır sevgiyi zincirterte çeke-
rek çoğalrmanın...
Solgun bir gülün romantizminde, geçip giden ge-
milere el sallarken oturup uzun uzun düşünmenin...
•••
Belki Doğu Ekspresi şu anda Erzincan'ı geçmiş-
tir. Dağlann yamaçlanndaki evler, biryalnızlıktürkü-
süyle yankılanıyordur...
Sabahın en körpe çiçekleri, bulanık ırmak kıyı-
lannda uyanmıştır...
Haydarpaşa Gan'ndayım...
Üç kadın, bir erkek, üçüncü mevki vagondan e)
sallryor...
Sabah saat 08.30 ve Doğu Ekspresi kalkıyor...
Neredeyim ben şimdi?
Yoksa Erzurum'da mryım?
Dışanda inceden yağan kar. Tek tük geçen oto-
mobiller...
Erzurum'da akşam yıldızı kıpırtıyla dogmaz!..
Palandöken'de çok uzaklardan gelır acının solu-
ğu. Erzurum'dan Van'a inerken gecenin keskin aya-
zı vurur yüzünüze...
Nereden nereye gekJim!..
Hakkâri'de bir bayram sabahında çöplükten ek-
mek toplayan çocuklar mı var yoksa?
Dıyarbakır çarşısındayım...
Taş tannlannın kumlara gömüldüğü çölleri düşü-
nürken Urfa'ya geçiyorum...
Konya Ovası'nda kar artındayken llgın'da bozkır
yalnızlığı içindeyim...
Bir vapur yanaştı Üsküdar Iskelesi'ne...
Insanlara bakryorum...
Büyük bir kentte Anadolu'yu yaşryorum...
Kız Kulesi, Dolmabahçe Sarayı...
Deniz bembeyaz bir uykudayken nasıl buluşur
karayla?
Andromakhe, Troya Sarayı'nın kadınlar dairesi-
ne binlerce yılın ötesinden çıkıp gelse ne yapardık?
Birkaç yıl önce bu düşü Behramkale'de kurmuş-
tum...
Doğu Ekspresi yol alıyor...
Tam zamanında kalktı, saat 08./ 30'da...
Bozkır güneşi attında beyaz örtünün üzerinde
bir menekşe sevinci yeşeriyor...
* • •
Zamandan kaçmak ve her şeye yeniden başla-
mak...
Bilir misiniz her dakikanın, her saniyenin bekle-
mekle geçtiği, akreple yelkovanın gözlerinizden
kayıp gittiği zamarvaşımında bir aydınlık betirir!..
O aydınlık umuttur, sevgidir!..
Aldatıcı ve erdemli düşler iyidiıi.
Eğer içimizdeki güzel şeyleri yitirmediysek, sev-
giyi yüreğimizde çoğaltabiliyorsak, insanızdııt.
Haydarpaşa Gan'ndan Kadıköy'e doğru yönel-
dim...
Hava açmış!..
Gökyüzü maviyle kuşatılmış...
Güneş ise ısrtmıyori...
Alaycı çığlıklardan ötede bir günün içindeyken
Edip Cansever'i düşünüyorum:
"Ben gidince hüzünle bırakınm I Bu senin ya-
şadığındır I Bir ev sıkılır kadınlardakı I Bir adam
sıkılır kadınlardakı I Seni sevmek bu kadar mı I
O benim yaşadığımdır."
hikmetcetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Cumhurryel
k i t a p 1 a r ı
Hikmet Çetinkaya
ALACA BIR ÖFKE
Ey benim aydınlık günlen bekleyen Türkıyem!..
Ey beiıinı ölûme alkış tutan halkım'
Ey benim şafağın yolunu açan suskun akşamlann hûznûnü
yaşam biçımi sanan ınsamm!.
Ey benim özgürlükJen Erbakan Hoca'nın takkesınde arayan
romantık aydınım1
p"Cumhurir»< ÇağPazartamaAŞ TürkocağıCad No39/41
K kitap taılObO (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel (212)514 0196