Katalog

21 ARALIK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIZI Çakjtfnm cezası kesinleşti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alaattin Çakıcı'nın, Fransa'dan Türkiye'ye iadesine konu iki suçtan biri olan "cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve yönetmek" suçundan verilen 5 yıl ağır hapis cezasına ilişkin Istanbul 6 No'lu DGM'nin karan, temyiz etmediği için kesinleşti. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, diğer sanıklarla ilgilı hükmü gerekçeli onadı.Kararda, Çakıcı liderhğindeki çetenin gerçekleştirdiği eylemlere yer verilerek "cürüm işlemek için teşekkül oluşturduklan, bu amaçla ruhsatsız silah bulundurup taşıdıklan anlaşılmıp olup, sonuçta mahkemenin delilleri takdir ve suç vasfının tayini ile uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır" denıldi. Depremzedelepe yardimlar • ANKARA (AA)- Devlet Bakanı Hasan Gemici, Marmara, Düzce ve Çankın'da depremden zarar gören yurttaşlara, bu ay son kez ödenecek bannma yardtmı için 12 trilyon 240milyar400 milyon lira gönderildiğini bildirdi. Gemici, yardımm Şeker Bayramı öncesi ilgili vakıflar tarafmdan yurttaşlara ulaştınlacağını kaydettı. Devlet Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre. 17 Ağustos depremiyle ilgili olarak, 11 bin 516 kişiye 8 trilyon 637 milyar lira ölüm yardımı, 183 kişiye 73 milyar 100 milyon lira sakatlık yardımı, 11 bin 27 kişiye 4 trilyon 23 milyar 850 milyon lira işyeri yardımı yapıldı. Memup başvunuları • ANKARA (AA) - Kamu kuruluşlanna alınacak 14 bin 675 yeni memuriyet için başvunılar, yann mesai saati bitiminde sona eriyor. Devlet Personel Başkanlığı'ndan alman bilgiye göre, ÖSYM'nin gerçekleştırdiği memur alım srnavmda 70 ve üzerinde puan alıp da şu ana kadar kamuda işbaşı yapmayan adaylara yönelik yerleştirme ıçm cuma akşamına kadar il ve ilçelerde oluşturulan özel bürolara başvurulması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 5 bin memur alımı dışında, çok sayıda kamu kuruluşuna yönelik 3. merkezi yerleştirme olan bu yerleştirmede 883 ilköğretim, 6 bin 449 lise ve dengi okul, 3 bin 172 ön lisans, 4 bin 171 fakülte ve yüksekokul mezununa devlet kapılan açılacak. Araklı'daki yangın • TRABZON(AA)- Trabzon'un Araklı ilçesine bağlı Kayaiçı Köyü Toroslu Mahallesi'nde, 17 Aralık'ta 34 evin kül olduğu yangından zarar gören vatandaşlann yaralan sanlıyor. Bölgede hasar tespit çahşmalan devam ederken mağdur vatandaşlann bannma sorununu gidermek için ilk olarak Kızılay tarafmdan köye, 140 çadır, 140 yatak, 34'er adet ocak ve katalitik soba, 300 battaniye gönderildi. Sivil Savunma II Müdürlüğü'nce yurttaşlara daha önce de kış şartlanna uygun 34 adet çadır dağıtılmıştı. Düzeııbazlanıı standartlarıTürkiye'de mikrodalga emisyon limiti 900 birim olarak kabul ediliyor; yani '5 cm uzaklık insanları baz istasyonlanndan yayılan mikrodalgalara karşı korumaya yetiyor' deniliyor y.ngiltere'de devletin yaptırdığı / bir incelemede (Stewart Rapo- _Z ru), bu teknolojinın Ingıliz eko- nomisindeki önemli yerini hesaba katarak değerlendırme yaptıklan belirtiliyor ve bu ekonomik boyuta ilk bölümün tamamı aynlmış. (Ba- ğımsız Uzman Grup Raporu olarak geçen bu çahşma, ne kadar bağım- sız olduğunu itiraf ediyor. Bağımsız olmayan bu raporda bile gençlerin cep telefonu kullanmaya özendiril- memesi ve baz istasyonlan inşasının yöre halkının inisiyatifine bırakıl- ması öneriliyor.) Medyadan glzlenenler Bu alandaki geniş araştırmalany- la tamnan Stewart Fist Ingıltere'de- ki bir gelişmeyi haber veriyor: "Ti- caret ve Sanayi Bakanlığı (Depart- ment of Trade and Industrv) 1989'da, TDMA (Tune Divisiön Multiple Access) cep telefonlanyla ilgili yaşanaıı problemJer hakkında etrafta dolaşan haberierin engeUen- mesini içeren bir muhtıra dağıtn. TDMA'mn ciddi biçimde duyma ci- hazlannı, kalp pillerini, liastane ekipmanlanm, teypleri, araba rad- yolannı vs. etkilediğini bulmuşlardı. Ama bunu med\ adan gizli tutmak is- tiyoriardı. Bu muhtıra \t benzerleri- ni ETSI de (Avrupa Telekomünikas- yon Standartian Enstitûsü) dağrb- yor." ETSI ıse Ulaştırma Bakanlı- ğı'nın yönetmeliğinde ölçüm ekip- manı için referans gösterilen kurum. Amerika'da mağdur tüketicılerin ihmalkâr şirketlen sorumlu tutması- nı zorlaştıracak ve bazı durumlarda da imkânsızlaştıracak bir yasa tasa- nsı (S.353) Senato Adli Heyeti (Se- nate Judıciary Commıttee) tarafın- dan 29 Haziran 2000'de kabu! edil- di. Dünyada söz konusu sağlık etki- lerine ilişkin araştırmalann yüzde 80'den fazlasmı finanse eden en- düstri ve onun güdümündeki resmi birimler, araştırma sonuçlannı giz- lemek, bu sonuçlara ilişkin değer- lendırmeleri değiştirmek, bu sonuç- larda ortaya çıkan verileri yok et- mek, araştırma akabındeki basın bülteni ve basın konferansını kont- rol etmek gibi aşağıda okuyacağınız bazı kızılderilı hilelerine başvuru- yor. Kısacası, çok çok büyük para- lar ve dolaplar dönen böyle bir işte endüstrinin, endüstri/ politika ve bunlann güdümündeki bilimin gü- cüne bir de insanlann cehaleti ekle- nince durum, en azmdan çok yakın gelecek için çok parlak görünmü- yor dünyada. Kapalı alanda kullamm Durumu bu şekilde karanlık gö- ren bazı bilim adamlan da eğer ta- mamen kaldmlamıyorsa en azından mikrodalgalardan uzak durmak için baz istasyonlannın emisyon limit- lerinin çok düşük tutulması ve/ ve- ya yerleşim alanlanndan uzağa di- kilmesi gerektiğini, iletişim şirket- lerimn uzaktaki bır tek ve aynı ku- leyi kullanmalan gerektiğini öğütlü- yorlar. Aynı nedenle cep telefonla- nnın da kapalı alanlarda kullanımı yasaklanmalı. Çünkü, sigara örne- ğinde olduğu gibı, sadece kullanan- lan değil etraftakileri de mikrodal- ga bombardımanına tutuyor cep te- lefonlan, üstelik konuşulmadıgı za- man bile; yani kapalı olmaması ye- terli. Dolmuşta, yanınızdakı kişinin cebindeki, çantasmdaki cep telefo- nu kapalı değilse siz de mikrodalga bombardımanına maruzsunuz. Ne kadar çok yolcuda cep telefo- nu varsa o kadar yoğun bombardı- mana maruz kalıyorsunuz. Ama bü- tün bunlann kontrolü ve uygulama- sı çok zor. Demek ki bu teknoloji- nin tamamen bırakılması tek çözüm. Yine, çok düşük emisyon limitleriy- le yetinmek zonında kalan bağımsız bilim adamlanna dönelim... Mikrodalga yoğunluğu Yaydıklan mikrodalgalardan ko- runmak için ya emisyon değerleri- nin, yani yaydıklan mikrodalga yo- ğunluğunun çok düşük olması lazrm ya da baz istasyonlannın bizden (ya- ni yerleşim alanlanndan) uzakta ol- malan lazım; çünkü uzaklaştıkça havadaki mikrodalga yoğunluğu azahyor. Baz ıstasyonundan 5 cm uzakta durduğumuzda baz istasyo- nuyla aramızdakı alanda mikrodal- ga yoğunluğu 900 birimse, 500 m uzağındayken bu yoğunluk 0.1 'e düşüyor. Demek ki baz istasyonla- nmn yaydıklan mikrodalgalardan korunmak için uygulanacak yasalar ya onlann emisyonlannı çok düşük tutup o limitin üzerindeki yoğunluk- lara ızin vermeyecek veya o limite düşülene kadar baz istasyonlannı yerleşim yerlerinden uzağa dikme- yi mecbur edecek. Bazı bilim adamlan, tamamen kaldınlamıyorsa bile baz istasyonlannın emisyon limitlerinin düşük tutulması gerektiğini belirthoriar. C ep telefonlannın da kapalı alanlarda kullanımı yasaklanmalı. Çünkü, sigara örneğinde olduğu gibi, sadece kullananlan değil etraftakileri de mikrodalga bombardımanına tutuyor cep telefonlan. Dolmuşta, alışverişte yanınızdaki kişinin cebindeki, çantasmdaki cep telefonu kapalı değilse siz de mikrodalga bombardımanına maruz kalıyorsunuz. ünya Sağlık Örgütü'nün bir altkurumu olan ICNIRP'nin kurucusu Michael Repacholi'nin yaptığı bir araştırmada 900 birim emisyon limitinin çok altındaki dozlarda tehlike olduğu bulundu. Araştırmada, günde bir saat 18 ay boyunca darbeli (pulsed) cep telefonu radyasyonuna maruz bırakılan farelerde tümörlerin 2 kat arttığı belirlendi. Bu durum, yakın mesafede değil de uzak mesafede tespit edildiği için, pasif cep telefonu kullanıcılan bakımından önemli. Cep telefonlan ve onlann baz istasyonlannın yaydığı zarartı mikrodalgalar üzerine yapılan araşûnnalar kanser riskini göz önüne koyuyor. Avusturya'da 7-8 Haziran 2000'de bir konferans gerçekleşti: Uluslara- rası Salzburg Konferansı. Içlennde Türkiye'nin de yer aldığı 23 devlet- ten 293 katılımcıyı toplayan konfe- ransın vardığı sonuç, yanı standart (limit) 0.1. Buna göre, baz istasyon- lanndan yayılan mikrodalgalardan zarar görmemek için bulunduğu- muz ortamdaki mikrodalga yoğun- luğunun 0.1 'den büyük olmaması, yani ya baz istasyonuyla aramızda en az 500 m bulunması veya baz ıs- tasyonu emisyonunun 0.1 limiti üze- rine çıkmaması gerekıyor ki. onun menzili dışmda kalabilelım. Emisyon llmltl Daha doğru bır deyişle, bulundu- ğumuz ortamdaki ölümcül mikro- dalga yoğunluğu 0.1 'e düşene ka- dar baz istasyonunun bizden (yani yerleşim alanlanndan) uzaklaştınl- ması gerekiyor. Eğer 700 m sonra yoğunluk 0. l'e düşüyorsa baz istas- yonu bizden (yani yerleşim alanla- nndan) 700 m uzağa konulmah (yükseğe koymak da bir uzaklık ge- tirecektir). Hahhazırdaki limitlerin ve yasalann en temel anayasal hak- lar olan yaşamak ve sağlıklı yaşa- makhaklanm ihmal ettığinı belırten ve çok saygm bilim adamlannm ha- zırladığı Salzburg Konferansı rapo- runda, 0.1 birimlik emisyon limiti- nin GSM sisteminin randımanh ça- lışması için hiçbir teknık sakınca do- ğurmayacağına da dikkat çekiliyor. Ama endüstri ve onun güdümünde- ki hükümetler ıle bunlann güdü- mündeki bilim adamlan' kurumlan 900 birim emisyon lımitinde çok ıs- rarlılar. Baz ıstasyonlannın uzağa konmak yerine yakına konması, üc- ra köşelere elektrik ve yol götürmek masraflı olduğu için bakım-onanm masraflannı azaltıyor ve endüstri- nin mikrodalgalann 900 birim yo- ğunluğun çok altında da zararlı ol- duğunu itiraf edip yani 0.1 gibi çok çok düşük limitleri kabul edip emis- yonu düşürmesi çok masraflı olur; daha da önemlisi, o zaman cep tele- fonunun da ölümcül etkilerini ka- bullenmiş olur ki, bu onlann sonu demektir. Belki hepsınden önemlisi de tabii, şımdıye kadar, cep telefo- nu ve baz istasyonlannın çok yük- sek yoğunlukta radyasyona maruz bıraktığı insanlann açacaklan taz- minat davalannı şimdiden kaybet- miş olur endüstri. Pentagon'un endlsesl Bu hukuki ve malı korku Penta- gon'u da sanyor çünkü, yaygın sılah sistemleri elektromanyetik kirlilik- te önemli bir yer tutuyor; nitekim, bu alandaki yatınmlann, araştırmala- nn ve dalaverelerin çoğunda en baş- tan beri, endüstri ve güdümündeki bilim kurumlanna kız verme gele- neğiyle meşhur Amerikan Hava Kuvvetleri, Donanma ve Savunma Bakanlığı da önemli roller oynuyor. Endüstri yandaşlannın itirafetmele- rini engelleyen bır başka korkulan da, "teknikilerJeme" sloganıyla üze- rini örttükleri "para kazanmak için her şey mubahtir" tavn karşısında kamu sağlığı bilincinin önenüi bir raunt kazanması. Kamu sağlığı ve ülkeler İletişim endüstrisi ekonomilerin- de çok önemli bir yer tutmayan ve/veya ordu tesisatmın emisyon li- mitlerinin yüksek olmasına izin ve- rerek kamu sağhğıyla hukuki bir ça- tışmayı önceden engellemiş olan ba- zı ülkelerle kamu sağlığının öncelik kazandığı bazı ülkelerde bazlann emisyon limitlerinin yüksek olması- na izin verilmiyor: Avustralya, N- SW'de 0.001 (aynca, evvelden 500 m'den yakma konulmuş olan baz is- tasyonlan sökülüyor) Avusturya, Salzburg 0.1 isviçreİ-lOarası Italya 10 (0.1'e çekmeye çalışı- yor) Rusya2.4-10arası Bulgaristan 2-10 arası Macaristan 2-10 arası Çin 6.6-10 arası Türkıye 'de, bizim oylanmızla bu- lunduğu yere gelmiş olan, bizim vergilerimizle yaşayan ve bize hiz- met etmekle, bızi konımakla yü- kümlü olan Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün bizi bu melanetten koru- mak için kabul ettiği limit ise (bir- çok Batılı ülkede olduğu gibi kah- redici bir şekilde) 900 birim (450- 900 arası); yani 5 cm uzaklık bizi baz istasyonlanndan yayılan mikro- dalgalara karşı korumaya yetiyor- muş. Birinci derecede insan sağlıgını ilgilendiren böyle bir konuda Sağlık Bakanlığı'nın yetki ve sonımluluk alanını işgal etmesine nedense ve her nasılsa izm verilen Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ün 4 Ağustos 2000 tarihli Resmi Gazete'de ya- yımladığı yönetmelıkteki bu karara inanırsamz, baz istasyonlanna ken- dini bağlamamak tehlikeden konın- mak için yeterli; ama "Bağımsız Bi- limsei Araşürmalardan Sadece Ba- züan" başlıklı bölümde da yer alan ve almayan birçok araştırma bu lı- mitin ne kadar yetersız olduğunu gösteriyor. Demokraslyle yönetllmek Demokrasiyle yönetildiğinı ıddia eden bir ülkede nedense ve her na- sılsa halkın karanna, yerel yönetime hiç söz hakkı tanımayan Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz,"Yargı kararla- n dışında benden başka kimse bu konuya müdahale edemez" dediği ve 900 binm limiti esas aldığı bu yönetmelikle, halka değil endüstri- ye hizmet ediyor. İletişim şirketlen para kazanacak diye bizi ve çocuklanmızı bu ölüm makinelerine maruz bırakıyor. Bu durumda, Türkiye'deki baz ıstas- yonlanmn hepsi bu limitin altında kalacağından yerli yennde durup bi- zi bombardımana maruz bırakmayı sürdürecekler; sadece bu limiti bile aşan bir iki istisna için yaptınm uy- gulanabilecek (o da belki). Tabii, Ulaştırma Bakanlığı, bütün dünyada endüstnnın kullandığı bir i- ki cümleden birini kullanarak "Biz uluslararası limitleri esas aldık" dı- yecek. 'Madem plsmlyorsunuz' Doğru, Ulaştırma Bakanlığı yö- netmeliğinde bu kuruluşun adı ve- riliyor: ICNIRP (Uluslararası lyon- laştınnayan Radyasyondan Konın- ma Komisyonu). Pekı. neymış bu ICNIRP? ICNIRP de, Ulaştırma Bakanlığı gibi, burada sözü edilen veya edilmeyen birçok bağımsız bi- limsel araştırmayı, baz istasyonla- nyla cep telefonlan yüzünden sağ- lıklan bozulan ve bazen ölenlerin feryatlannı görmezden, duymazdan geliyor. Baz istasyonlannda olduğu gibi, düşük yoğunlukta uzun \ adeli elekt- romanyetik radyasvon maruziyetini ihmal ediyor; sadece çok çok yük- sek yoğunlukta kısa vadeli maruzi- yeti hesaba katıyor, yani "Madem- ki hemen pişmiyorsunuz. öyleyse bir şey olmaz" dıyor. Ölümcül etkller İletişim şirketlerinin finanse etti- ğı, bilimsel bağımsızlıktan uzak araştırmalara göre standartlannı be- lirliyor. Ölümcül etkıleri aramayan araştırmalar yaptınp bunlan mikro- dalgalann ölümcül etkilerinın obna- dığmı kanıtlayan araştırmalar ola- rak kullanıyor. Mikrodalgalann ölümcül etkile- ri, tehlikeleri olduğunu bulan araş- tırmalan da böyle etkılenn ohnadı- ğmı kanıtlayan araştırmalar olarak naklediyor. ICNIRP, Dünya Sağlık Örgütü'nün bir alt kunımu. Kurucu- su Prof. Michael Repacholi. Dünya Sağlık Örgütü'nde de görevli olan Repacholi, daıma endüstrinin söz- cülüğünü yapmış bin ve endüstri- nin toplantılanna, konferanslanna vs. sürekli çağnlıyor. ICNIRP gibi endüstrinin kontro- lü altında olan ve limitleri yüksek tu- tan başka bazı kurumlarla da bağ- lantılı 900 blrlm tehlikesi Yani kilit noktalardan biri. Ama, Ulaştırma Bakanlığı'nın kabul etti- ği ICNIRP'nin 900 birim limitinin altında hiçbir tehlike olmadığını de- vamlı söyleyen Repacholi, endüstri- nin finanse ettiği araştırmalardan bi- rine başkanlık etti \e bu araştır- manın 900'ün çok altındaki dozlar- da tehlike olduğunu buldu (Adela- ide Hospital araştırması, 1997). Araştırmada, günde bir saat 18 ay boyunca darbeli (pulsed) cep telefo- nu radyasyonuna maruz bırakılan farelerde tümörlerin 2 kat arttığı bu- lunmuştu. Bu durum, yakın mesafe- de değil de uzak mesafede tespit edildiği içın, baz istasyonlan ve pa- sif cep telefonu kullanıcılan bakı- mından ikincil bir öneme daha sa- hip. 10-15 yıl sonra kanser "Bana hâlâ bir şey olmadT dcme- yin; çünkü araştırmada özel olarak yetiştirümiş kansere meyilli fareler kullamldı; aksi takdırde, kanser olup olmayacağmı görebilmek için, fare- lerin 5-10-15 yıl yaşamalan ve araş- tırmanın da o İcadar sürmesi gerekir- di. Bu da zaten araştırma yapmayı gereksiz hale getinrdi. Bir başka deyişle, bu araştırma 2 yılda değil 10-15 yılda kanser çıka- cağını ortaya koyuyor. Repacholi bu araştırmarun sonuçlannı 2 yıl sumen altı etti. Hâlâ da, ICNIRP, endüstri ve Repacholi kendi araştırmalanmn sonuçlannı görmezden geliyorlar. Tabii Ulaştırma Bakanlığı da. Ve ta- bii TÜBİTAK da. Yani baz istasyonlanna onay ra- poru veren TÜBİTAK. Yani siya- nürle altın arama gırişimine onay veren TÜBİTAK. Yanı gıdalar üze- nnde genetik modıfikasyon çahş- malan yapan TÜBİTAK. Yani Tür- kiye'nin ICNIRP si. Sürecek