17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2000 PERŞEMBE 8 HABERLER Usulsüz tahsisle orman alanına konut yapan Ankara Gezgin Konut Yapı Kooperatifi'ne dava açmıyor Arsa Ofisi talana duyarsızFATMAKOŞAR Değişik partilerden mılletvekillen ve üst düzey bürokratlann üye oldu- ğu Ankara Gezgin Konut Yapı Ko- operatifi'nin bir dızı "sahte içerikli evrak", usulsüz tahsıs kaldırma işle- mi ile sembolik ihale sonucunda sa- tın aldığı saptanan orman alanı için "ta- puiptaldavasT açılması gerekirken Ar- sa Ofısı Genel Müdürlüğü talana se- yirci kalıyor. Orman Bakanlığı'nın, Ankara Çayyolu'ndaki ağaçlandınlmış araziye konut yaptırmak ısteyen An- kara Gezgin Konut Yapı Kooperatifi'ne açtığı dava Yargıtay'da sûrerken üye- lerden Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansrzlar, koopera- tiften aynlmayacağmı söyledi. Eski Emlak Genel Müdürü. SPK Başkanı Cansızlar, kooperatıfle "üye- lik dışında bir iüşkisi olmadığun" be- •Ankara Gezgin Konut Yapı Kooperatifî'nin bir dizi 'sahte içerikli evrak', usulsüz tahsis kaldırma işlemi ile sembolik ihale sonucunda satın aldığı saptanan orman alanında yapılan kooperatife milletvekilleri ve bürokratlar da üye. lirterek nasıl bir arsanın satın alındı- ğından haberi bile olmadığını öne sür- dü. Kooperatifin yönetiminde hiç yer almadığını dile getiren Cansızlar, Ma- liye Teftiş Kurulu'nun raporuyla or- taya çıkan gerçekler karşısında ne ya- pacağının sorulmasnizerine ise "Ora- ya para yanrdım. Üyeöğim sürecek. Türkiye bir hukuk devletL Orman Ba- kanlığı ile kooperatif arasında dava sü- rüyor. Kooperatif kazanırsa neden çe- küeyim?" dedi. Tahsısın kendi döne- minde kaldınlmadığı savunmasını ya- pan SPK Başkanı Cansızlar, aslında maliye müfettişlerinin kurduğu An- kara Gezgin Yapı Konut KooperanTı 'ne sonradan kimlerin katıldığını bilme- diğini de söyledi. Bu arada, Ankara Gezgin Konut Ya- pı Kooperatifî'nin 27 Aralık 1996 ta- rihi itibanyla ortak durumunu göste- ren listede adı geçen Cumhurbaşkan- lığı damşmanlanndan Metin Yahnan, üye olduktan 2-3 ay sonra kooperatif- ten aynldığnıı söyledi. Dava açümıyor Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu'nun 30 Mart 2000 tarihli raporunda, ara- lannda Yûksel Yatova, Mehmet Sevi- gen, Refaiddin Şahin, Oktay Vund, Mustafa Baş, SaKh Kapusuz. Rrza Ak- çah, Vıklınm Akruna, RıfatSerdaroğ- lu. ÖmerBarutçu, KöksalToptan, Ay- vazGökdemir. Ersin Taranoğlu, Mu- rat Başesgioğlu ve LütfuJlah Kaya- lar'm da bulunduğu milletvekilleri, eski ve yeni bakanların üye olduğu iki ayn kooperatifin, Ankara "Yeşil Ku- şakProjesi" kapsamında ağaçlandın- lan 90 bın metrekarelık alana konut yaptırmak istediği belirlendi. Usulsüz bir biçimde Arsa Ofisi'ne devredilen yeşil alan, henüz devir ger- cekleşmeden, Yüksel Inşaat'la kat kar- şılığı inşaat sözleşmesi olan Ankara Gezgin Yapı Kooperatifi tarafından sembolik bir ihalenin sonucunda sa- tın alındı. Ankara-19 Konut Yapı Ko- operatifi'nin ilk teklifi verdiği halde aîamadığı yeşil alanın Orman Bakan- lığı'na tahsısi, Mılli Emlak Genel Mü- dürü ŞafakKaynak döneminde, ama- cına uygun olarak kullanıldığı halde ve imar planı değişikliği yapılmadan "sahte içerikli bir bdgeyk" kaldınldı. Tahsisin kaldınlması ve alanın ko- operatife saüşının yasalara aykın ya- pıldığının Maliye Teftiş Kurulu'nca belirlenmesinin ardından harekete geç- mesi beklenen Arsa Ofisi Genel Mü- dürlüğü. "Orman Bakanlığı'nın Yar- gıtay'daki davasmın sonuçlanmasının beklendiği'' gerekçesiyle yargıya baş- vurmuyor. Ancak yetkililer ofısin bir an önce dava açması gerektiğini belirterek Yar- gıtay'daki davanın beklenmesinın doğ- ru olmadığını belirtiyorlar. Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü'nün "beklemesinin". "talanaduyarsızkal- makla eşanlamb" olduğunu belırten yetkililer, tapu ıptal davası açılması- nın kooperatifin orman alanına konut yapmasını engeUeyebileceğine dik- kat çektiler. Gerici ayaklanmada öldürülmüştü Şehit Kubilay törenle anılıyor • 23 Aralık 1930'da gerici ayaklanma sonucu Menemen'de öldürülen öğretmen Asteğmen Kubilay'ın şehit edilişinin 70. yılında Menemen'de törenler düzenlenecek. MENEMEN(AA)-La- ik cumhunyete karşı 23 Aralık 1930 tanhınde baş- latılan gerici kalkışma sı- rasında öldürülen ögret- men Asteğmen Mustafa FebmiKubüay. bekçı Ha- san ve bekçı Şevld, şehit edilişlennin 70. yılında, Menemen'de düzenlenen törenlerle anılacak. Me- nemen Kaymakamhğı, Menemen Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Der- neği (ADD) tzmır Mer- kez Şubesi işbirliğiyle dü- zenlenecek anma etkin- liklerine CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal da ka- tılacak. 23 Aralık Cumartesi gü- nü ADD Izmir Merkez Şu- besi ve Menemen Beledi- yesi işbirliğiyle, Alsancak Gan'ndan "Kubilay Tre- ni" kalkacak. Trene bi- nenler, Menemen'e gide- rek Şehit Kubilay Anı- ü'nın önünde düzenlenen törene katılacaklar. Me- nemen'de Kubilay olayı ile ilgili bir panel düzen- lenecek. Atatürk'ün sözleri Kubilay'm gericiler ta- rafından şehit edilişi, tüm yurtta büyük üzüntü ile karşılanmıştı. Cumhurbaşkanı Ata- tûrk ve Başbakan tsmet tnönü. sıkıyönetim ilan ederek büyük isyan hazır- lığını kısa sürede bastınr- ken kurulan sıkıyönetim mahkemesıne de sık sık direktifverdiler. Atatürk, Şehit Kubilay ile ilgili şu açıklamayı yap- mıştı: "Büyükordunun kahra- man vegenç zabiti ve Cum- huriyet'in mefkûreci mu- allim heyetinin kıymetli uzvu Kubilay Bey "in temiz kanı, Cumhuriyet'in ha- yatiyetini tazetemiş ve kuv- verJendirmiş olacaknr." "100 Gonullu, 100 Tesıs" projesı p samında, işadanu Alaattin Bayraktar'ın Pendik'te yaporacağı spor tesisinin protokolü imzalandı. Törende konuşan Istanbul V'alia Erol Çakır, gençkre sahip çıkmanın geleceğe sahip çıkmak olduğunu belirterek projenin 19. protokolüne imza atmaktan mutluluk duyduğunu söyJedi. Is- tanbul Gençnk ve Spor İl Müdürü Vedat Bavram ise 2008 Olimpiyatlan'na talip olan İstanbul'un tesis yönünden sıkınnlar yaşunğını vurgula- yarak "100 Gönüllü, 100 Tesis" projesi ile süanblan gjdermeye cabşüklannı söyledL Törende, Kale Şirketler Grubu kurucusu İbrahim Bodur'a, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Sfikyman'ın türbekrini restore etmesi nedeniyie teşekkür belgesi sunuldu. (Fotoğraf: ZEYCAN GÜL) Kamu kurum ve kuruluşlannda teşkilat analizi ile başlayacak çalışmalar üç yılda bitirilecek Norm kadroda esaslar belirlendi• Teşkilatlardaki her birim için gerekli kadro- pozisyon iş analizi ve iş ölçümü yapılacak. Buna göre de bazı birimler kaldırılabilecek, birleştirilebilecek veya yeniden kurulabilecek. ANKARA (AA) - Bakanlar Kurulu, kamu kurum ve kurüluşlanndaki norm kadro çahşmalanna, amaca en etkın ve verimli ulaşılmasını sağlayacak şekilde teşkilat analizi ile başlanacağmı bildirdi. Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Yapılacak Norm Kadro Çalışmalannda Uyulacak Usul ve Esaslara Üişkin Bakanlar Kurulu Karan, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Konuyla ilgili 11 temel ılkeye yer veren karar gereğince norm kadro çalışmalannda şu usul ve esaslar geçerli olacak: -Norm kadro çahşmalanna, öncelikle kamu kurum ve kuruluşlannrn amaçlan doğrultusunda, bu amaçlara en etkin ve verimli ulaşılmasını sağlayacak şekilde, teşkilat analizi yapılmak suretiyle başlanacak. Çahşmalar deneüenecek Teşkilatlardaki her birim için gerekli kadro-pozisyon iş analizi ve iş ölçümü yapılacak. Buna ihale yoluyla gördürülen hızmetler de dahıl edilecek. İş analizi ve ölçümlerine göre de her bir kadro ve pozisyonun görev tanımlan ile buralarda İş güvencesi yasa tasarısı tartışması Menat OlıunhınoktayagektikANKARA (AA) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın ön- ceki akşam Başbakan Yardımcısı Mesut Yıhnaz, bazı bakanlar ile 9 sivil toplum örgütü temsilcilerine verdiği iftar ye- meğinde, iş güvencesi yasası konusun- da ilgili sosyal taraflar arasında olumlu bir noktaya gelinmesi için yoğun çaba sarf edildiği öğrenildi. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Me- nü, yemekte ağırhklı olarak iş güvence- si yasasma üişkin ilgili sosyal tarafla- nn kendi düşüncelerini aktardıklannı belirterek iş güvencesi yasasının çıka- nlmasının zorunluluğunu Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yılmaz'a söylediklerini kaydetti. Başbakan Yardımcısı Ydmaz'a yasal hakkını kullanarak sendikaya üye olan işçiierin işten atümasının doğru ol- madığını ılertiklenni vurgulayan Me- ral. "Sayui Başbakan Yardımcnmza, iş- yerine zarar veren, işini aksatan. iireti- mi durduran işçiierin işten aülmasına karşı ohnadığuııızı, ancak yasal ve ana- yasal hakkını kullanarak sendikaya üye olan işçflerin işten atdmasınm doğru ot- madığını büdirdik, gerekçeterimizi an- latük Bu konuda saym Başbakan Yar- dBnasıYümaziknaoİdu.ls güvencesi fc»- ttusundaohımln birnoktaya gekük" de- di. Bayram MeraL, bazı işverenlerin iş güvencesi yasasının çıkmasından çok, kıdem ve İıbar tazminatlarının kaldı- nlmasını hedeflediklerini belirterek ye- mekte bunun bir kez daha ortaya çıkü- ğını söyledi. 'Yeniden değerfendirilmeB' TİSK Başkanı Reföi Baydur ise Ça- hşma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'nin hazırladığı iş güvencesi yasa tasansı- nın yanlışlıklarla dolu olduğunu, böyle bir yasa tasansının dünyanm hiçbir ül- kesinde göriilmediğini söyledi. Bu ya- sa tasansının ilgili sosyal taraflann ka- hlımı ile 158 sayılı ILO sözleşmesi doğ- rultusunda yeniden değerlendirilmesini isteyen Baydur, "tş güvencesi yasa tasa- n s kıdem ve ihbar tazminatianyla bir- Bktedeğertendirihneiidir. Bu görüşürnü- züdün(önceki) akşam daaçıkladık.Tür- kiye'de sırfsendikalan desteklemekiçin böyle bir yasaya ihtiyaç yok" dedi. Baydur, Bakanlığm davet etmesi üze- rine iş güvencesi yasası konusunda tek- rarbir araya gelebileceklerini belirterek "Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanhğı benimbakankğun.Davetohırsa nîyegit- meyeyim ki" diye konuştu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ın iftar yemeğine, Dev- let Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Me- sut Yılmaz, devlet bakanlan Rüştü Ka- zon YOcelen, Yüksel Yatova'nm yanı sı- ra Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral, Hak-lş Genel Başkanı Sahm Udu, DİSK Genel Başkanı Sükyman Çdebi, TİSK Başkanı Refik Baydur, TOBB Başkanı FuatMiras. TZOB Başkanı Fa- nık Yûcel, TÜSİAD Başkanı Erkut Yü- caoğju, Türkiye Işçi Emeklileri Cemi- yeti Genel Başkanı İnci Koyuncu ile TESK Genel Başkanvekili AH Paşa Ak- su katıldılar. çalıştınlacaklarda aranacak niteükler ile bu birimler için gerekli norm kadrolar belirlenecek. -Teşkilat analizi, kurum veya kuruluşun mevcut amaç görevleri esas aluıarak ve birimlerin amaca uygun olmayan görevlerinin ayıklanması, herhangi bir birimin kaldınhnası, birleştinhnesi, değiştirilmesi veya yeniden kurulması şeİdinde yapılacak. - İş analizi çalışmalannda anket tekniğinden mutlaka yararlanılacak. - Kurum ve kuruluşlar teşkilat, iş analizi ve iş . ölçümü çalışmalannda Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nca hazırlanan Norm Kadro El Kitabı'ndan yararlanacak ve Başkanlık'tan danışmanlık hizmeti alabilecek. - Norm kadro çalışmalan, üniversitelerin bu alanda uzmanlaşmış ögretim üyelerine, Türkiye ve Orta Doğu Amme Idaresi Enstitüsü Genel Müdürlüğü'ne, Milli Prodüktivite Merkezi'ne yaptınlabilecek veya bunlann gözetim ve denetiminde kurumun kendisi tarafından gerçekleştirilebilecek. Bu çalışmalar Devlet Personel Başkanhğı ve Maliye Bakanlığı'nca yeterliliği onaylanan özel hukuk hükümlerine tabi kuruluşlar eliyle de yürütülebilecek. Tüm birimleri ] -Bu çalışmalar, her kurum ve kuruluşun merkez, taşra ve diğer teşkilatlanndaki tüm birimleri kapsayacak şekilde yapılacak. -Norm kadro çalışmalannı, mahalli idarelerden büyükşehir belediyeleri kendileri, diğer belediyeler Devlet Personel Başkanlığı'nca belirlenecek takvime göre Içişleri Bakanlığı'nca ortaklaşa yürütecek. Üç yılda tamamlanacak - Bu çalışmalar, Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığı'nca kurumlar itibanyla beürlenen takvime göre, 2001-2003 yıllan arasmda tamamlanacak. - Kurum ve kuruluşlarca kadrolara üişkin hazırlanan görev tanımlan ile norm kadro sayılanna ait bilgi ve belgeler, her bir unvan için doldurulmuş anket formunun birer örneği, norm kadro çahşmalannın aşamalannda uygulanmış bulunan teknikleri gösteren bilgi ve belgeler ile diğer bügiler dahil ohnak üzere onaylanmış olarak Devlet Personel ve Maliye Bakanlığı'na gönderilecek. - Her iki kurum ile ilgili kurum temsilcilerinden oluşan komisyon, konuyu inceleyerek norm kadro çalışmalannı sonuçlandıracak. Buna göre tespit edilen kadro ve pozisyonlann nitelikleri gözönüne almarak, mevcut personel, gerektiğinde eğitime tabi tutularak yeni durumla ilişkilendirilecek. - Norm kadro çalışmalan sonuçlandınlmadıkça veya kanunla, milletlerarası anlaşmalarla veya Bakanlar Kurulu'nca öngörülmedikçe kurum ve kuruluşlar, kadro ihdası ve serbest bu-akma talebinde bulunamayacak. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Zavallı İnsan! ^ Adalet Bakanı'nın "Hayst kurtarma operasyo- nu" karan şimdilik 19 ölüme yol açtı. Cezaevleri yıllardır ne hukukun ne yasalann ne de can gü- venliğinin olduğu, orman yasalannın kol gezdiği yerierdi. Gardiyanıyla, müdürüyle, savcısıyla ve siyasisiyle bütüne yakın yöneticilerin hepsi, biz- zat yarattıkları bu cangıldan nasipleniyorlardı. Hem de ne biçim! Neresine el atsanız elinizde kalan bir ülkede cezaevleri gibi, kısıtlılığın, sınııiılığın olduğu bir yer başka türlü olabilir miydi? Dışanyla haberleşmeden tutun, eroin ve silaha kadar her şeyin fiyatının olduğu bu düzenin aylık cirosu Türkiye genelinde ne kadardır acaba? Bu müthiş büyüklükteki ekonomik pazan ya- ratan ve bugüne kadar sürdüren Adalet bakan- lıklan ve siyasal iktidarlardır. Kuşkunuz mu var? Cezaevleri sorunu ne zaman çıktı? Terör ve terör yasalanndan hüküm giyenler çoğaldığı ve onlar da cezaevlerinde kendi egemenliklerini kurduklan zaman. Nuriş'lerin, Çakıcı'ların egemenliklerine, bu devletin önemli bir kesiminin boynu kıldan ince- dir. Çünkü iki kesimin arasında büyük benzerlik- ler, işbirlikleri vardır. Birbirierinin hallerinden an- larlar. Birbirlerine görev verirler, yakın akrabalık- lan bazen üst düzeylere kadar çıkar. Aynca, Nu- riş'ler vb cezaevinde katma değer yaratan var- lıklardır. Bu "siyasiler" olmasa, kimsenin kuşkusu ol- masın, cezaevi düzeni tıkır tıkır gidecekti, ne E tipi gündeme gelecekti ne de F tipi... Cezaevlerindeki operasyonun bir yüzü bu- dur... • • • Operasyonun ikinci vahşi sonucu da, cezaev- lerinin dışında, ülkemizin yüzüyle ilgilidir. Bu, hem devlet ve sıyaset katında hem de toplum katında egemen olan "Inanç" karakteri- dir. Biz "inançlı" bir büyük kitleyiz. "Inanç kalesi* gibidir Türkiye. Din taciri, bu inançla hareket eder, gerektiğin- de cihat açar, ölür ve öldürür. Irk tacirinin gözü de kendinden başka kimseyi görmez. Bütün bunlar devlete, o müthiş, o muazzam güce taparlar. Çünkü, bütün bu "ideolojilerin", "Inançlann" ayakta kalabilmesi için bu muaz- zam güce gereksinımleri vardır. Ele geçirdiler mi, derhal onu, ebedi iktidar ve çıkar aracı olarak kullanacaklardır. Bu dinci ve ırkçılığın yanı sıra, diğer kesimler- de de "Devlete olan inanç" her şeyi mubah gö- rür. Devlet, halka hizmet ve ülkenin varoluş aracı değil, iktidar, nasiplenme ve diğerlerini ezme aracıdır öncelikle... Bazı tescilli kutsal devletlü köşe yazarların- dan, gazete manşetlerine ve sokaktaki sıradan insana ve tabii ki Meclis'teki partilere ve hükü- mete kadar... Herkes devletin gücünü görmek ve göstermek ister. Bu bir "devlet inancı"d\r. Bu inancın bazen hiçbir ideolojisi de olması gerekmez. "Devlet ideolojisi'"dir bu. Şair Ecevit ne diyor: "Devletle oyun olmaz!" Bu müthiş kaba güç ne günlere besleniyor ki! Böyle zamanda bu güç gösterilmeyecek de ne zaman gösterilecek!? Avrupa Birliği'nin kapısında niye bekletildikle- rini asla anlamayacak olan az gelişmiş ülkenin az gelişmişlikle koşullanmış siyasi tefalan, enin- de sonunda devlet şiddetini devreye sokmanın ötesinde bir çözüm üretmede yeteneksizliklerini kanıtlamakta, bence geç bile kaldılar! Ben bu kadar süre bile dayanmalarına doğru- su şaştım! Toplumda, belki daha yumuşak ve başka bir çözüm bulunur, umudu yarattılar. Fakat balonlannı kendileri söndürdüler. • • • "İnançlı" toplumun uç noktadaki "so/cu"ları da alabildiğine inançlıdır. En az, "Din, ırk ve kutsal devlet" tacirieri ka- dar. Hepsi inançları için, ölür, öldürür, yakar ve yı- karlar. "Şey" her şeydir! Sistem" her şeydir! "Din" her şeydir! "Görüş", "Ideoloji", "inanç" her şeydir. Bazı doktorlar için de "Etik" ve kararlar her şeydir! Peki, insan nedir? O zavallı insan? O yaşamak, iyi yaşamak, güzel yaşamak; gö- rüşleriyle, inancıyla ve toplumuyla banşık yaşa- mak isteyen insan? Üretmek, yaratmak, kendisi ve toplum için da- ha iyi bir dünya arzulayan insan.. Sahi, nedir o? Sadece basit bir alet?! Inançiarın kendini yak deyince yakacağı, öl deyince öleceği veya öldürüleceği??? • • • Şiddetçi, şiddetle, bir şeyi çözdüğünü sanır. Ama kısa zamanda çözemediğini görür. Şiddet, karşı şiddeti doğurur. Eninde sonunda doğuracaktır. Devleti yönetenler, en büyük güce sahip ola- rak, şiddet kullanmadan bir çözüm üretebilme- liydi.. Belki de bu çözüm arayışlan, karşısındakinin yıllardır bilenmiş- bilendirilmiş, büyümüş- büyü- tülmüş, katmerlenmiş- katmeriendirilmiş inanç duvanndan öteye geçemeyecekti. Kim bilir? öncelikle devlet ve siyasi erk sahipleri ve her- kes, şiddeti toplumsal sorunlann çözümü veya gerçekleşmesi için bir araç olarak asla akıllanna getirmeyecekleri birzamanı bekleyeceğiz... Yaşama umudu için... Ey akıl, ne zaman görüneceksin bu ülkede!? obursali(a bilimmerkezi.org.tr Yaşam, kalbin iki vuruşu arasındaki zamandır. Kalbinizi koruyutu TÜRKKALPVAKFI 19 Mayıs Cd. No. 8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0212)212 6835
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle