Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ARALIK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI / ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13
Özelleştirmeye
protesto
• Ekonomi Servisi -
Güney Kore her gün yeni
bir işçi gösterisine sahne
oluyor. Geniş çaplı bir
özelleştirme programını
ve çok sayıda işten
çıkarmayı da kapsayan
hükümetin ekonomik
reformlarını protesto
eden işçiler pek çok
sektörde grev yaparak
tepkilerini gösteriyorlar.
Devlete ait Kore
Telekom'un
özelleştirilmesini protesto
etmek isteyen bir işçi,
başındaki 'birleş ve
savaş' yazılı bantla
binanın dışında sabaha
kadar bekledi.
Bonoda derinlik
kayboldtı
• ANKARA (ANKA)-
Mali piyasalarda kasım
ayında başlayan kriz
nedeniyle allak bullak
olan ikinci el tahvil ve
bono piyasası, eski
derinliğine kavuşamadı.
Kriz öncesinde 4
katrilyon liranın üzerinde
bulunan tahvil-bono
piyasasındaki haftalık
ortalama işlem hacmi,
son haftalarda 280 trilyon
liraya kadar geriledi.
TekstHde 2001
yılı kotalam
• ANKARA (AA)-
Tekstil ve konfeksiyon
sektörûnde, çift taraflı
anlaşmalar veya tek
taraflı olarak kota
uygulanan ülkelere
yönelik2001 yıhkota."
seviyeleri belirlendi. Dış
Ticaret Müsteşarhğf nın,
Resmi Gazete'nin dünkü
sayısında yayımlanan
konuyla ilgili iki ayn
yönetmeliği ve GÂTT
Tekstil ve Konfeksiyon
anlaşması uyannca,
lO'dan fazla tekstil ve
konfeksiyon
kategorisinde, 1 Ocak
2001'den itibaren kota ve
gözetim
uygulanmayacak.
Kuzey Irak
mazotu
• DtYARBAKIR (AA) -
Irak yönetiminin Kuzey
Irak'a verdiği mazot
miktannı azaltması
nedeniyle, kamyoncular
tarafindan yurda getirilen
mazot miktannda azalma
meydana geldi. Türkiye
Uluslararası Petrol Şirketi
yetkililerinin
açıklamasına göre,
Irak'taki Saddam
yönetimi, Kuzey
Irak'taki, Irak Kürdistan
Partisi ve Irak Kürdistan
Yurtseverler Birliği
denetimindeki bölgelere
verdiği mazot miktannı
azalttı.
Döviz rezervi
20 milyar dolar
• ANKARA (ANKA)-
Mali piyasalardaki krize
bağh olarak hızla eriyen
ve IMF'yle
anlaşılmasının ardından
Merkez Bankası'nın
döviz alışlannm etkisiyle
yeniden artmaya başlayan
döviz rezervi,
20 milyar dolara yaklaştı.
Merkez Bankası
verilerine göre, döviz
rezervi geçen hafta
Banka'mn döviz
alımlannın sürmesi
nedeniyle 199 milyon
dolarlık artış gösterdi.
Kanada, borç
erteledi
• TORONTO(AA)-
Kanada Maliye Bakanı
Paul Martin, ağır borç
yûkü altında bulunan 11
ûlkenin anapara ve faiz
ödemelerine 1 Ocak 2001
tarihinden itibaren
rnoratoryum
uygulanacağını açıkladı.
Türk Telekom'u alacak şirketin kân garantiye alınırken abonelerin cepleri boşaltılıyor
Telefoııda glzli zaıııFATMAKOŞAR
IMF'nin istekleri doğrultu-
sunda yok pahasına özel sektö-
re devredilmek istenen Tûrk Te-
lekom'u alacak şirketin kân
şimdiden garanti altına alınıyor.
Özelleştirme sürecinde hizmet-
lerine art arda "gizti" zamlar ya-
pılan Türk Telekom'un "içidot-
durulurken" abonelerin cepleri
boşaltılıyor. Türk Telekom'un,
son olarak 24 bin lira olan kon-
tör ücretini dünden geçerli ol-
mak üzere 27 bin 500 liraya çı-
kardığı öğrenildi.
Kullarucılar 2-3 kat zamlı ola-
rak gelen faturalar karşısında
şaşkınlık yaşarken "şehiriçigö-
rüşmeier içiıı aynno dökümü"
vermeyen Türk Telekom'un
u
şehir içinde semte göre" ücret-
lendirme yapmaya başladığı da
belirtiliyor. Türk Telekom'un
son düzenlediği faturalar yakla-
şık önceki aylann 3 katına ula-
şıyor. Konuşma oranı değişme-
diği halde en az 2 kat daha faz-
Telekom döviz basıyor
Ekonomi Servisi - Stratejik hisselerin ya-
bancılara geçmesine olanak tanıyan ve değe-
ri çok düşük saptanan özelleştirme yasasıyip
tepkilere yol açanTürk Telekom'un, aynı za-
manda uluslararası görüşmelerden en çok ge-
lir elde eden telekom şirketi olduğu belirlen-
di. Türk Telekom'un, 4 milyonu aşkın "gur-
betçinin" yarattığı etkıyle uluslararası tele-
fon görüşmelerinden elde ettiği döviz geliri
açısından dünya telekom şirketleri arasmda
"Mder konumda" olduğu kaydedildi.
Türk Telekom'un yüzde 33.5'ini yönetim
hakkıyla birlikte satın alacak yabancı ortağın,
"parmağınıbBeaynarmadan''' satış işleminin
gerçekleşeceği yılın sonunda yurtdışı kay-
naklı aramalardan elde edilecek 110 milyon
dolarlık dövize ortak olacağına dikkat çeki-
liyor.
la fatura ödemek zorunda kalan
kullanıcılar isyan ederken Ha-
ber-Sen Genel Başkanı Kemal
Keleş, Türk Telekom'un kontör
süresini yüzde 50 azaltarak, üs-
telik aynı ile baglı ilçelere ve
mücavir alanlara değişik ücret
politikası uygulayarak "gizfi"
zamlar yapmayı sürdürdüğünü
söyledi. Keleş, özelleştirmeye
karşı çıkan Haber-Sen'in haklı-
lığının bir kez daha ortaya çık-
tığını ifade ederek "Alacak gru-
bun kazancı artnnldığı gibi, bi-
zim iş güvencemiz de 1475 say>
h kanunla etimizden ahnmak is-
tenryor" dedi.
Kontör sûresi düştü
Haber-Sen'in hesaplamalan-
na göre dünkü zamdan önce
Türk Telekom, Mart 2000 ile
Eylül 2000 tarihleri arasmda
kontör sürelerini yüzde 50 dü-
şürdü. Sendikanın yaptığı he-
saplamaya göre, Mart 2000 ön-
cesi 20 bin lira olan kontör üc-
reti, 20 Mart'ta 20 bin 600 lira-
ya, 19 Nisan'da 21 bin 200 lira-
ya, 27 Temmuz'da 22 bin 300 li-
raya ve 18 Eylül'de de 24 bin li-
raya çıkanldı. Buna göre, mart
ayından bu yana telefon görüş-
melerine yüzde 60'ın üzerinde
zam yapıldığını söyleyen Ha-
ber-Sen Başkanı Keleş, dün iti-
banyla da kontör ücretüıin 27
bin 500 liraya çıkanldığuıı be-
lirtti. Kullanıcılan ve Türk Te-
lekom çalışanlannı özelleştir-
meye karşı çıkmaya çağıran Ke-
leş, "Daha önce 15 saniyede bir
kontöratan U8aramalan lOsa-
niyede bir kontöre düşürülmüş
otup, yü sonuna kadar 6 saniye-
yeyeyani GSM ileaynı süreyein-
dirilmesi planlanryor*" dedi.
Zamh faturalar
Kullanıcılar son ay faturalan
ortalama 3 kat zamlı ödemek
zorunda bırakılıyor. Örneğin
daha önce 15 milyon lira fatura
ödeyen bir kullanıcı kasım ayı
için yaklaşık 40 milyon liralık
telefon ücretiyle karşı karşıya
kaldı.
Haber-Sen Başkanı Keleş,
"Yurtttaş. Gebze'yi araymca
farkhyaayor, Tuzla'yı araymca
farkfa ücredendinne söz konusu
oluyor. Aynı Oe bağh ilçeler ile
mücavir alanlar farkh ücretien-
dirfliyor'' diye konuştu.
İmza töreni tarihi acıklanmadı
GSM 1800'de
kuşkulu erteleme
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Ulaştırma Bakanlığı
ile Türk Telekom ara-
sında bugün gerçek-
leştirileceği duyuru-
lan GSM 1800 4. li-
sans devri imza töreni
ertelendi. İmza töre-
ninin neden ve hangi
tarihe ertelendiğine
ilişkin bir açıklama
yapılmazken ertele-
menin Telekom'un
gerçekleştirilmesine
karşm sonuçlan hâlâ
açıklanmayan altyapı
ihalesiyle ilgili olabi-
leceğine dikkat çekil-
dif
Ülaşrtfrna Bakanlı-
ğı'ndan dün bir yazılı
açıklama yapılarak
imza töreninin erte-
lendiği bildirildi. tha-
lenin hangi tarihe ve
hangi gerekçeyle erte-
lendiği açıklanmaz-
ken bu durum kuş-
kuyla karşılandı.
Telekom'un işletme
lisansını aldığı GSM
1800'ün altyapı ihale-
sinin tamamlanması-
na karşm uzun süredir
sonucu açıklanmıyor.
Hazine Müsteşarlı-
ğı'nm ihalenin sonuç-
lannın açıklmanması-
na izin vermediği
Ulaştrrma Bakanlığı
kulislerinde dile geti-
riliyor. Telekom'un
özelleştirme süreci ta-
mamlanıncaya kadar
altyapı ihalesinin biti-
rilmesine karşı oldu-
ğu belirtilen Hazine
Müsteşarlığı'nın, Te-
lekom'un yüzde
33.5'ini alacak strate-
jik yatınmcmın, GSM
1800'ün deortağıola-
cağına dikkat çekerek
GSM 1800 ile ilgili
karar alma sürecine
stratejik ortağın da
dahil edilmesi görü-
şünü taşıdığı belirtili-
yor.
tmza töreninin erte-
lenmesinin de bu alt-
yapı ihalesiyle ilgili
olabileceğine işaret
ediliyor. Türk Tele-
kom Genel Müdürü
tbrahim Hakkı Alp-
türk, kısa süre önce
Telekom'un GSM
işinde engellendiğini
belirterek "Birgüçve-
va güçler yumaği,
Türk Telekom GSM
işini yapmasm veya
çok gecyapsm diye sü-
rekti engeller çıkan-
yor" diye konuşmuş-
tu.
Mobilsektörûnde tekelleşmeyedoğru
Ingiliz devi Vodafone, Japon Telekom 'unyüzde 15 likhissesini aldı
Ekonomi Servisi - Dünyada teleko-
münikasyon sektörûnde yaşanan bir-
leşmelerle dev telekom şirketleri kuru-
lurken bu gelişmelerin tekelleşmeye
yol açmasından kaygı duyuluyor.
Son olarak da Ingiliz mobil telefon
şirketi Vodafone, Japon Telekom şir-
ketinin hisselerinin yüzde 15'ini 2.2
miryar dolar vererek aldı.
Japon Telekom'un Japonya'nın en
büyük üçüncü mobil telekom şirketi
olduğu belirtüirken, Vodafone'un Ja-
pon Telekom hisselerini satın alması-
nın pazarda önemli değişikliklere ne-
den olacağı ifade edildi.
Vodafone'un Japon Telekom hisse-
lerini almasıyla Japon telekom paza-
nndaki durumunu sağlamlaştırdığı
söylenirken Ingiliz şirketin BT ve
AT&T gibi Japon Telekom'daki hisse-
lerinin yüzde 15 olduğu vurgulanıyor.
ISO Başkanı Hüsamettin Kavi, ekonomideki kriz nedeniyle hükümete suçlamalarda bulundu
'MGK önerisi düşünülebilir'
• Kavi: Böylesine önemli bir süreçte ülkemizin
ekonomik durumunun, işsizlik ve üretimin
durmasının yaratabileceği sorunlar nedeniyle MGK
gündemine alınması önerisi düşünülebilir.
İSO Başkanı KavL
Ekonomi Servisi - tstanbul Sa-
nayi Odası (ISO) Yönetim Kuru-
lu Başkanı Hüsamettin Kavi, hiç
olmaması gereken bir mali kriz-
le ülkenin karşı karşıya kaldığı-
m belirterek hükümeti "ağır ib-
maTle suçladı. Kavi, "Böylesine
önemHbir sûreçteülkemizin eko-
nomik durumunun, işsizlik ve
üretimin durmasının yaratabile-
ceği güventik sorunlan nedeniy-
le MGK gündemine ahnması
önerisi düsünülebifir" dedi.
Kavi, yılın son ÎSO meclis top-
lantısmda yaptığı konuşmada, ül-
ke olarak çok zor günlerden ge-
çildiğini kaydederek şunlan söy-
ledi:
"Başta Türk sanayii olmak
üzere, tüm ekonomi çok ağır ko-
şullarda var olma mücadelesi,
onur mücadelesi veriyor. 1998
Ağustosu'ndan bu yana bu gerçe-
ği dile getiriyoruz, hem de mede-
ni bir üslupla, ancak Ankara'nın
knlaklanökah." Hükümetin gün-
deminde ekonominin öncelikli
Mehmet Yıldırım: Amacım ara rejim çağnsı yapmak değildi
İTO Başkanı Yıldırım çark etti
Ekonomi Servisi - İTO Başkanı Meb-
met Yıldınm, meclis toplantısı sırasmda-
ki sözlerinin yanlış anlaşıldığım ileri sü-
rerek, amacının asla ve asla bir ara rejim
çağnsı yapmak ohnadığım bildirdi.
Yıldınm, yaptığı yazılı açıklamada,
meclis toplantısında sarf ettiği sözlerin
yanlış yorumlandığını ve bu yanhş anla-
şılmaktan büyük üzüntü duyduğunu kay-
detti. Yılduım, amacının asla ve asla bir
ara rejim çağnsı yapmak olmadığını be-
lirtti. Yıldınm şöyle dedi:
"O günkü konuşmamda da bir eski â-
yaset ustasmm 'Demokrasilerde çare tü-
kenmez' şekündeki inancımı dile getir-
dim. Esas amacım kötüye giden ekonomi-
nin bir an önce düzlüğe çıkması ve yöne-
tim v-anhşlanna son veritanesidir.'' Yıldı-
nm, toplantıda kriz dönemlerinde daha
cesur davranabümek, sorumluluğu pay-
• İTO Başkanı Mehmet
Yıldırım, yaptığı yazılı
açıklamada, meclis toplantısında
sarf ettiği sözlerin yanlış
yorumlandığını ve bu yanlış
anlaşümaktan büyük üzüntü
duyduğunu kaydetti.
laşabilmek, acı reçetelerin getireceği re-
aksiyonu eşit olarak göğüsleyebilmek
için tüm partilerin kaülacaklan geniş ta-
banlı hükümetlerin daha başanlı olabile-
cekleri yönündeki düşüncesine dikkat
çekmek istedigini belirtti.
Bu tür uyanlann hükümetlerin önü-
müzdeki ekonomik tehlikeleri bugünden
görmesine yardımcı olacağını savunan
Yıldınm, somnlara alteraatif çözümler
üretilmediği dönemlerde hiç kimsenin ar-
zu etmediği ara rejimlerin geleceğini kay-
detti. Yıldınm, anayasa ve demokrasi dı-
şı bir görüş ve isteği olmadığını, TBM-
M'nin iradesi üzerinde bir gücün varhğı-
m düşünmek bile istemediğini sözlerine
ekledi.
Dosya savcılıkta
Bu arada tTO Başkanı Yıldınm hak-
kında inceleme başlatan Istanbul DGM
Cumhuriyet Başsavcıhğı, görevsizlik
karan vererek inceleme dosyasmı Istan-
bul Cumhuriyet Başsavcıhğı'na gönder-
di. Yıldınm'ın ÎTO'nun 2001 yılı bütçe
görüşmelerinin yapıldığı toplantısmdaki
konuşmasma ilişkin kaseti dinleyen baş-
savcılık, görevsizlik karan vererek in-
celeme dosyasım, ÎTO'nun bulunduğu
alandan sorumlu olan lstanbul Cum-
huriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
konu olmadığını savunan Kavi,
hükümetin ekonomik programı
uygulamaya koyarken, enflas-
yon, büyüme hedeflerini belirler-
ken çok önemli bir hususu unut-
tuğunu bildirdi.
Kavi, "lçinde olduğumuz bu
krizdehükümetimizin ağır ihma-
li vanhr" diyerek hükümete ağır
suçlamalarda bulundu. Kavi şun-
lan söyledi:
"Böylesine önemli bir süreçte
ülkemizin ekonomikdurumunun
işsizlik ve üretimin durmasının
yaratabileceği güvenlik sorunlan
nedeniyle MGK gündemine ahn-
masıönerisidüşünülebilir.Ancak
Sayın Yıkfanm, irticalen konuşur-
ken kuDandığı üslbun maksadmı
aştığının kendisi de farkmdadır."
Türkiye itfaalat cenneti
İSO Meclis Başkanı Ömer
Dinçkök de birçok konuda oldu-
ğu gibi ekonomi yönetiminde de
şeffaflığın eksik olduğunu savu-
narak "Yapısal tedbirler ve dev-
letin küçülmesi gündeme gekü-
ğjnde dudaklar kifitienryorve şef-
fafhk bitryor" dedi. Meclis baş-
kanlığı süresince ilk kez kürsüye
çıkarak bir konuşma yapan Dinç-
kök, Türkiye'nin piyasa ekono-
misi ve gürnrük birliği uğruna bir
ithalat cenneti olduğunu belirte-
rek "Ithalat ve ihracat arasmda-
ki dengesizlik ortadadır ve gittik-
çe fark açılmışnr. Diğer döviz gir-
dilerimize rağmen ciddi bir dış
ödemeler açığı mevcuttur" dedi.
Dinçkök, her AB ülkesinin ken-
di sanayilerini koruduğunu
anımsattı.
İŞÇİNİN EVRE3\tNDEN
ŞÜKRAN SONER
Hayata Dönüş(!)f
Çetelerin yakalanmasına yönelik, toplumsal temiz-
lik umudu veren operasyonların bile bizce adlan birga-
ripti. Ama insanlaha, toplumla alay eder gibi, bu kadar
inciticisi hiç olmamıştı. "Hayata Dönüş Operasyonu",
insanlan ölümden kurtarmak üzere yapılan operasyon
sonunda kaç kişinin öldüğünü henüz bilmiyoruz.
Aydın, çağdaş, demokrasiye inanmış Cumhuriyet
okurlan bile toplumsal kırtuplaşmadan paylanna dü-
şeni aldılar. Bu nedenle, bizeyansıyantepkilerinden bi-
lebildiğim kadan ile, bir bölümünün ölümlere içi yan-
mışken, bir bölümünün adam edilemeyecek suçlula-
nntemizlendiği düşüncesindeolmalan kaçınılmaz. Ço-
ğunluk ülkenin gidişatı adına kaygılı, çaresiz. Umutsuz-
luktan, karabasandan sıynlmak için televizyonlannı ka-
patanlar, gazete okumayanlar azımsanmayacak sayı-
larda.
İnsanlan ölümden kurtarmak adına yapılan operas-
yonda, insanlann ölmesinin sorumluluğunu devlet adı-
na taşıyan en yetkili ağızlar birbiri ardına açıklamalan-
nı yapıyorlar...
"Kendi kendilerini yaktılar. Işte kendinizi yakın em-
rini veren telefon bandı. Zaten devletin yıllardır gire-
mediği koğuşlar vardı. Makineli tüfeklehe görevlilere
ateş açtılar..."
Hepsi tamam. Hırsız olmasa ortada hırsızlık da ot-
maz. Ama devlet hırsızı yakalamak, yargılamak, ceza-
sını vermekle yükümlüdür. Hırsızın yaşam hakkından,
dahası onu ıslah edip topluma kazandırmaktan so-
rumludur.
Bu ölçüler içinde devlet telefonlan dinleyene kadar
kesmenin yolunu bulamaz mıydı? Hiç değilse "kendi-
niziyakın" emri bütün cezaevlerine ulaşmamış olurdu.
Aynca da yanarak ölenlerin kaçı kendi kendini yakmış
ki? Yanarak ölenler ağırlıklı olarak Bayrampaşa ve ka-
dınlar koğuşundan. Besbelli ki yangın çıkrnış, kapılar
kapalı olduğu için kaçamayanlar yanarak ölmüşler. Da-
ha ilk karmaşada birçok kurşunla ölümün de olduğu
ortada.
Içişleri Bakanı Sadetb'n Tarrtan, devletin kim bilir kaç
yıldır giremediği cezaevleri operasyonu için en az bir
yıldır hazıriıklann yapıldığını açıkladı. Ya bir de hazırlık
yapılmamış olsaydı? Korku filmlerinin yarışamayaca-
ğı gün-gece boyu süren operasyon görüntülerindeki
dehşet ve ilkellik sahneleri?.. Saatler sonra ortaya çı-
kan gereksinimlere bağlantıh getirilen duvaryıkma, de-
lik açma araçlan?.. Tavanlardan açılan delikler?.. Bil-
mem kaç yüz metre uzaktan olayı vermeye çalışan ga-
zetecilerin gözlerini yakan göz yaşartıcılar, bayıltıa gaz-
lar?.. Patlama sesleri, yangınlardan yükselen kara du-
manlar?.. Amerikalılann dünyaya izlettikleri Körfez Sa-
vaşı görüntüleri bu kadar yakın plan, etkileyici, ürkün-
tü verici değildi.
Cezaevlerinden çıkan her araç, hele de cankurtaran-
lann üzerine atlamaya çalışan, arabanın üzerinden yer-
lere yuvarianan analar... Dışarda protesto eylemi yap-
maya çalışanlarla polisin, kutuplaşmanın, öfkenin do-
ruğuna varmış, sağduyunun tümden yok olduğu ça-
tışmalan, büsbütün yürek burkuyor.
Her şeyden önce ölüm orucundakileri yaşatma ope-
rasyonu, henüz kesin sayısı bilinmeyen çok daha faz-
la sayıda mahkûmun ve iki jandarmanın ölmesi gibi bir
trajik son getirdi. Yaşatmak üzere hastaneye götürü-
len ölüm orucundaki mahkûmlardan durumu iyi görü-
lenlerin, Sağlık Bakanı talimatı ile hızla niye tekrar ce-
zaevlerine gönderilmek istendikleri, kamuoyunca hiç
anlaşılamadı.
Kamuoyunun gözü önünde, bütün bu trajik gelişme-
lere konu olan F tipi cezaevlerinin çağdaş, insan hak-
lanna uygun, Avrupa tipi cezaevi konumuna getirilme-
den, gereken yapısal ve asıl hukuksal, öncelikle de ce-
zaevi görevlileri açısından donanımı sağlanmadan açıl-
mayacaklan üzerinde söz üzerine söz verilmişti. Üste-
lik Bakan, hazır olmadıklarını bile söyleyip durmuştu.
Sonra nasıl olmuştu da operasyonda alınan bir kısım
mahkûmlar bu cezaevlerine taşınıvermişti?
Basın mensuplan sorulariasıkıştırdığındaAdalet Ba-
kanı, bunun geçici bir yerieştirme olduğunu sonradan
açıkladıysa da, size inandıncı geldi mi? Devlet adamın-
da olması gereken güven, herkesin gözü önünde bu
kadar kolay, sorumsuzca yıkılır mı?
Ya medyamızın, dünyada da var olan ve çözümle-
nememiş bulunan birtıp etiği tartışmasını, yaşanmak-
ta olan trajediyi küllemek istercesine öne çıkarmasına
ne demeli? "ölüm orucundakilere tıbbi müdahale
kendileri istemezlerse yapılabilir mi, yapılamaz mı?"
tartışması, deprem sonrası Istanbul'u tehdit eden fay
hattının bir defada mı, parçalanarak mı kınlacağı tar-
tışmasına çok benziyor.
7.4 şiddetindeki bir deprem başka ülkelerde, sınırlı
bina yıkımı ve insan ölümü, yaralamasına ancak yol
açarken, ülkemizde on binlerce bina yıkımı, insan öiü-
müne, yaralanmaya yol açmasının suçluluğunu tartış-
mak, nesaplaşmak, yüzleşmek işimize gelmiyor değil
mi? Sorgulamayı, devletin en yukanlanndan bize uza-
nan halkada, binavurgununa, kötü, çarpık kentleşme-
ye yönettirsek ödeyecek ağır bedelimiz olur.
Geçmiş açlık grevlerinde tedavi olmak istemeyen,
takılan serumu söküp atanlann trajik deneyimleri var.
Bilinç kaybı sonrası doktorlann ne yapması gerekriği
tartışmasını doktoriara bıraksak da, biz öncesirtdeki
ölümlerie, önlemlerie hele bir hesaplaşsak.
sukransoner@yahoo.com
Mevduat faizi ve repo gelirleri
Rant vergisinde
'cılız' artış
ANKARA (ANKA)-
Mevduat faizi ve repo
gelirlerinden alınan gelir
vergisi stopajı 3 puan art-
trnlarak yüzde 16'ya çı-
kanldı.
Bakanlar Kurulu'nun
Gelir Vergisi Kanu-
nu'nda yer alan gelir ver-
gisi stopaj oranlan ile dar
mükellefiyete tabi ku-
rumlann stopaja tabi ka-
zanç ve iratlanndan ya-
pılacak stopaj oranlanna
ilişkin kararlan Resmi
Gazete'de yayımlandı.
Kararla, mevduat he-
saplanna, döviz tevdiat
hesaplanna yürütülen fa-
izler ile özel finans ku-
rumlannca döviz katıl-
ma hesaplanna yürütü-
len kârpaylanndan yapı-
lan gelir vergisi stopajı
yüzde 13 'ten yüzde
16'ya yükseltildi.
Aynca. "menkul kry-
meüerin geri ahm veya
saüm taahhüdü ile yapı-
lan işlemler" olarak ta-
rumlanan repo gelirlerin-
den alınan stopaj da yine
aynı miktarda armnlarak
yüzde 16'ya yükseltildi.
Bakanlar Kurulu kara-
n uyannca, faizsiz ola-
rak kredi verenlere öde-
nen kâr paylanndan, kâr
ve zarar ortaklığı belge-
si karşılığı ödenen kâr
paylanndan ve özel fi-
nans kurumlan tarafin-
dan kâr ve zarara katıl-
ma karşılığı ödenen kâr
paylanndan da yine yüz-
de 16 oranında gelir ver-
gisi stopajı kesilecek. Ye-
ni stopaj oranlan, yıl ba-
şından itibaren açılacak
veya vadesi yenüenecek
mevduat, repo ve kâr ve
zarara katılma hesaplan
için ödenecek faizlere
uygulanacak.