Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 ARALIK 2000 PERŞEMBE HABERLER Doğan: Düğmenin adresi İTO'dur • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP'li Grup Başkanvekıli Avni Doğan, Başbakan Bûlent Ecevit'in sağlığının bozuk olduğunu söyleyen ve Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) ekonomiye el koymasını isteyen Istanbul Ticaret Odası (tTO) Başkanı Mehmet Yıldınm'ı eleştırdi. Doğan, önüne gelenin ölçüyü ve haddini aşarak konuştuğunu kaydetti. Doğan, Yıldınm'm "ara rejim" tartışmalanna neden olduğunu belirterek "Düğmenin adresi iTO'dur" dedi. AmtkabiP eylemcilepinin cezasına onama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi, cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlamalanna gölge düşürmek amacıyla Anıtkabir'e uçakla intihar saldınsı dûzenlemeyi ve Fatih Camii'ni işgal etmeyi planladıklan gerekçesiyle 3 yıl 9 ay ile 18 yıl 9 ay arasında çeşitli ağır hapis cezasuıa çarptınlan yasadışı Anadolu Federe Islam Devleti (AFÎD) örgütü üyesi 14 kişi hakkındaki karan onadı. Sayısal Loto'ya zam • ANKARA (AA)- Sayısal Loto kolon ücretlerine, 1 Ocak 2001 'den geçerli olmak üzere yûzde 33.3 oranında zam yapıldı. Sayısal Loto kolon ücreti, yapılan zamla birlikte Eğitime Katkı Payı, Özel tşlem Vergisi ve KDV dahil olmak üzere 200 bin liraya yükseldi. Mahmut Baksi • STOCKHOLM (Cumhuriyet) - 28 yıldır îsveç'te yaşamakta olan gazetecı-yazar Mahmut Baksi, önceki gün Stockholm'deki Karolinska Hastanesi'nde öldü. Baksi, 1991 'de akciğer kanserine yakalanmıştı ve 1993'tenberide böbrek yetersizliği nedeniyle diyaliz yardımıyla yaşamaktaydı. 56 yaşında ölen Baksi, Batman'da anne- babasının yanına gömülmesini ve tabutuna Isveç bayrağı sanlmastru vasiyet etti. Atak istifa etti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANAP Ankara tl Başkanı Cengiz Atak, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın isteği üzerine dün görevinden istifa etti. "1970 yıhnda Dr. Necdet Güçlü'nün öldürülmesiyle" ilgili açıklamaları basına yansıyan Atak'ın istifasını, genel merkeze iletmek üzere Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen aldı. Atak, istifa dilekçesinde, "içinde bulunmadığı, bilgisinin olmadığı ve demeç vermedıği bir konuda partisinin zarar görmemesi" için istifa ettiğini bildirdi. Atak'ın haberle ilgili olarak yargıya başvuracağı öğrenıldi. Bir grup aydınla Bayrampaşa Cezaevi'nde eylemcilerle görüşen yazanmız Oral Çalışlar yaşadıklannı anlattı Cezaevinde sonsaaüer...ORAL ÇALIŞLAR Burada, heyecanlı bir görüşme- nin son dakikalannı anlatmak ve- ya yaşadıklanmı "gazetecûık yap- mak" için aktarmıyorum. Taruk ol- duğum son geceyi ve bu gece ya- şadığımız son dramatik dakikalan ve kafamdaki kuşkulan kamuoyu ile paylaşmak için yazıyorum. Şim- di birer harabeye döndüğü söyle- nen Bayrampaşa C-Blok'un ne me- nem bir yer olduğunun da şu anda bir önemi yok. Çarşamba (13 Aralık) gecesi sa- at 24.00 civannda evde, divanda uyuklarken telefon çaldı. Telefo- nun ucunda Mehmet Bekaroğlu vardı. Benim ve Yücel Sayman'ın da görüşmelere katılmamızı iste- diklerini bildirdi. Mahkûmlar ve kendi adına konuşuyordu. "Hemen aüaym gefin" dedi. Bu Bayrampa- şa'ya, görüşmeler için cumartesi(9 Aralık) gününden sonraki ikinci gi- dişim olacaktı. Aynı anda tutuklu- lann avukatı Behiç Aşçı ve tutuklu ve mahkûm ailelerini temsilen Na- ime Kara da içerdekilerin isteği üzerine gelip görüşmelere katıldı- lar. Bir gün önce Mehmet Bekaroğ- lu, Türk Tabipleri Birliği (TTB) tkincı Başkanı Metin Bakkakı ile gelip temsilcilerle görüşmüşler ve onlarla vanlabilecek mutabakatı Adalet Bakanı'na iletmişlerdi. Adalet Bakanı da bu mutabakata onay verince geri dönmüşlerdi. Salı gecesi Başbakan Yardımcı- sı Hüsamettin Ozkan, bu mutaba- katı bildirmek için beni aramış ve Adalet Bakanı 'yla birlikte oldukla- nnı, çözüm için adım attıklanm söylemişti. Bakan'dan 'evet' Bu görüşmenın ardından Adalet Bakanı, hükümetin de onayıyla 'makul sayıda tutuklu ve mahkû- mun bir arada yaşayacağı, tecrit ve izdasyonu ortadan kaldıran bir mi- mari yapıya' evet dıyeceğını bıldir- mıştı. Toplumsal mutabakat için daha önce adım verdiği sivil top- lum kuruluşlanmn temsilcilerinin de bu mutabakatı sağlamak ama- cıyla cezaevlerine gitmeleri talebi- ni kabul etmişti. Talepterini ele aldık Türkiye Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Genel Başkanı Kaya Güvenç, TTB ikinci Başkanı Metin Bakkalcı, îstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, Mehmet Bekaroğlu, tutuklu avuka- tı Behiç Aşçı, tutuklu yakını Naime Kara ve ben bütün gece tutuklu ve mahkûmlann taleplerini teker te- ker ele alıp Bakanlığın da kabul edebileceği bir formüle dökmeye çalıştık. Bu arada F tipi cezaevinin mima- risi üzerine de Kaya Güvenç'in ge- tirdiği taslaktan bazı sonuçlar üre- tilmeye çalışıldı. Örneğin tecnt du- vanyla aynlan ve 6 odadan oluşan bir birimin, kullanım açısından 18 kişinin birlikte kullanacağı ortak mekânlara dönüştürülebileceği ko- nusunda bir fikir oluştu. Kaya Gü- venç, "Böyle bir değişim, mimari olarak mümküııdür_juna_.r ' dedi. Amasuını nedeni Bakanlığın rakam açıklamamak konusundaki ısrany- dı. Tecrit duvan olarak görülen du- var için de aynı şey söylendi. Sabah olmuştu. Saat 8.30 civa- nnda cezaevini terk edip, bir süre dinlenip uyumaya ve görüşmeleri öğleden sonra saat 15.00'te sürdür- meye karar verdik. Ancak ıçerde- kiler bu arada 18 kişilik mekânlar ve tecrit duvan konusunda Ba- kan'dan daha somut bir açıklama beklediklerini ima ettiler. Değeriendirmeler yaptik Görüşmeleri yapıyor, ara veriyor, tutuklulann getirdiği çay, peynir, ekmeği yiyor, arada bir koğuşlar- dan çıkıp cezaevi müdürünün oda- sında kendi aramızda değerlendir- meler yapıyorduk. Bu arada koğuş- lardan her çıkışunızda cezaevi mü- dürü, Bakan'ın bizden telefon bek- lediğini söylüyor ve notlan Meh- met Bekaroğlu'na veriyordu. Perşembe (14 Aralık) sabahı 8.30'da görüşmeler, 18 kişilik me- kânlar konusundaki formülasyon- da ortaya çıkan tıkanma nedeniyle kesildi. Mehmet Bekaroğlu, Anka- ra'dan gelen Metin Bakkalcı ve Ka- ya Güvenç'i de yanına alarak Bal- mumcu'daki Meclis misafirhane- sine gitti. Yücel Sayman'la ben de evlerimize. Tutuklu avukatı ve an- ne Naime Kara da cezaevinden çık- tılar. Öğleye doğru Yaşar Kemal, Zülfü Livaneli. Orhan Pamuk ve Can Dündar'uı ve benim de içinde bulunduğumuz görüşmeye ilk gi- den ekip, bana telefon ederek gö- rüşmelerden çekildıklerini açıkla- mak istediklerini belirttiler. Sonun- da saat 17.00 gibi bir metin yazıl- dı ve duyuru yapıldı. Bekaroğlu aradı Saat 15.00'teki görüşmeye ben de gidecektim. Sabah öyle karar- laştırmıştık. Bu açıklama nedeniy- le ve sivil toplum örgütleri de dev- rede bulunduğu için ben artık git- memeye karar verdim. Yücel Say- man'a durumu bıldirip gelmeyece- ğimi söyledim. Ne olacağını merakla beklerken O p e r a s y o n l a r s o n u c u y a ş a m ı n ı y i t i r e n l e r i n s a y ı s ı 1 7 y e y ü k s e l d i F tipiııe sevlder sürüyorYurt Haberleri Servisi- Yurt gene- linde önceki gün 20 cezaevine ya- pılan ve 17 mahkûmla 2 askerin ölümü, 78 tutuklu ve 5 güvenlik görevlisinin yaralanmasıyla so- nuçlanan operasyonun ardından F tipi cezaevlerine sevkler sürüyor. DHKP-C Cezaevleri Merkez Ko- ordinatörü Ercan Kartal ve Ceza- evleri Temsilsicı Şadi Ozbolat'ın da aralannda bulunduğu bütün si- yasi tutuklular Ankara Sincan, Edirne ve Kocaeli F tipi cezaevle- rine sevk edildiler. Operasyonlar sırasında yaralanan tutuklu ve hü- kümlülerin büyük çoğunluğu da te- daviyı kabul etmediklen için ceza- evlerine geri gönderildıği. Bayram- paşa-Bartın arasında "üdteröristin telefon konuşmasT olarak basına dağıtılan ve bu konuşmada kulla- nılması gereken telefonun dün Bar- tın Cezaevi'nde ele geçirilen mal- zemeler arasında yer almaması dik- kat çekti. Ölü sayısı Çankın, Ceza- evi'nde kendisinı yakan trfan Or- takçı'nın dün yaşamını yitirmesiyle 17'ye yükseldi. Bursa Ozel Tip Ce- zaevi'ne yapılan müdahalede kendi- lerini yakarak yaşamlannı yitiren TÎKKO üyesi AH thsan Özkan ile DHKP-C üyesi Murat Özdemir'in cenazeleri ailelerine teslim edildi. tçişleri Bakanı Sadettin Tantan, dün TBMM kulisinde gazetecılerle bir süre sohbet etti. Birçok soruya yanıt vermekten kaçınan Tantan, "öhun orucundakilerin sağhk duru- munun rvi okhığu" yönündekı açık- lamalannın anımsatılması üzerine, "Ban iflerde verilen doktor raporla- nnda bir şey yok" dedi. Önceki gün basma dağıtılan ve "i- kiteröristin telefon konuşması" ola- rak sunulan kasenekı konuşmalann polislerce gerçekleştinldiği yönün- deki iddıalann sorulması üzerine de Tantan, "Bunu, o söylentüeri çıka- ranlara sorun" karşılığını vermekle yetindi. Yayın yasağına karşın, konuşma kasetlerinin neden medyaya dağıtıl- dığına ilişkin bir soruya da Tantan, "Sava bir sakmca görmedi" yanıtı- nı verdi. F tipi cezaevlerine sevtayat- lann süreceğini belirten Tantan, olaylarla ilgili gazetecilere brifıng venleceğini söyledi. Edirne Edirne F Tipi Cezaevi'ne önceki gün saat 16 30'dan itibaren 149 tu- tuklu ve hükümlü götürüldü. Bay- rampaşa Cezaevi'nde bulunan DHKP-C Cezaevleri Merkez Koor- dinatörü Ercan Kartal ve Cezaevle- ri Temsilsici Şadi Özbolat da Edirne F Tipi Cezaevi'nde özel hücrelere konuldular. Edirne Valisi Fahri Yü- cel, 15 Aralık Cuma gününden bu yana gerekli önlemlen almaya baş- ladıklannı belirtti. Edirne F Tipi Cezaevi'ne giden yollardajandarmatarafindan kontrol noktalan oluşturulurken cezaevine görevliler dışında kimsenin yaklaş- mastna ızm verilmiyor. KocaehVGebze Bayrampaşa Cezaevi ve Gebze Özel Tip Cezaevi'nden 153 tutuklu ve hükümlü de Kocaeli F Tipi Ceza- evi'ne nakledildı. Tutuklu ve hü- kümlüleri genren zırhlı araçlann kı- sa arahklarla giriş-çıkış yaptığı saat- lerde Kocaeli'nın Kandıra ilçesi ya- kınlanndaki cezaevi önünde büyük birharekethlikgözlendi.Gebze Özel Tip Cezaevi'nden çıkanlarak SSK Hastanesi'ne kaldınlan 13 tutuklu ve hükümlüden ölüm orucunda olan Yadigar Bayar, Nebahat Polat, Çetin Can, Ali Rıza Dermanh, Şaduman Mutiu ve Düzgün Zengin ile olüm orucuna destek vermek amacıyla aç- hk grevi yapan Rabia ŞengüL,Birsen Dermanl] ve Duygu Muthı doktor- lann tedavi önerilerini geri çevirdi. Yetkililer, "Hiçbirsorunlanyok.Ge- kcektalimatiaragöretaburcu edece- ğiz" dedi Müdahale sırasında yara- ardından yapılan aramalarda bir adet tabanca ile çok sayıda mermı ve ya- sak yayınlann ele geçırildiğini anla- tan yetkililer, cezaevindeki maddi hasann tespıt edilmeye çalışıldığını söylediler. Yetkililer, cezaevinde görevli 32 gardiyanın geçici görevle Edirne F Tipi Cezaevi'ne gönderildığinı, Bar- tın'nda tedavi altına alınan 16 mah- kûmun sağlık durumlannın da iyi ol- duğunu ıfade ettiler. Malatya * Malatya E Tipi Cezaevi'ndeki 36 tutuklu ve hükümlü Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledildi. Tedavileri ta- 100 kişi cenazeler çıkartılırken "Be- del ödedik, ödeteceğiz'', tf Katil dev- let", "Olüm orucu tutsaklan onuru- muzdur" sloganlan attılar. Alı thsan Özkan'ın cenazesı Çorum'a, Murat Özdemir'in cenazesi de Düzce'ye gönderildi. tzmir Buca Kapalı Ceza ve Tutuke- vi'nde 14'ü ölüm orucunda, toplam 34 tutukludan 6'sı önceki gün dü- zenlenen operasyon sonucu götürül- dükleri Atatürk Devlet Hastane- si'nde tutuluyor. Hastanedeki Ser- hat Karadumanh,AbduDahBozdağ, Celal Alpay, Mesut Ava, Banş Yddı- 4 koğuşta bulunan 184 tutuklu ve mahkûmun sevklerinın süreç içinde süreceği kaydedildi. Müdahale son- rasrnda Aydın Devlet Hastanesi'ne kaldınlan ve ölüm orucuna katılan DHKP-C'li mahkûmlardan Sinan Eren,Suat Karabulut, İlhan Gardaş, Banş Kaya, Murat Çoban ve Bur- han Demirelın sağlık durumlannın ciddıyetını koruduğu ve tedavileri- nin yapılmasına karşı olduklan bil- dirildi. Şehit erin cenazesi toprağa verildi Cezaevlerine yönefik önceki sabaha kar^ başlatılan operasyonlarda cezaevinden açılan ateş sonucu Çanakkale Cezaevi'nde şehit düşen jandarma komando er Mustafa Mutiu, memleketi olan Trabzon'da toprağa verikiL Şehit er Mutiu'nun aflesi ve yakmlan cenaze töreninde fenahk geçirdiler. Ümraniye Cezaevi'ndeki operasvon sırasında yaşamını vitiren uzman cavuş Nurettin Kurt da Malatja'nın Doğanşehir ilçesine bağh Polat beidesjnde toprağa verildi. (Fotoğraf: AA) lanan Kenan Toykara, Nurettin Pe- ker, Muammer Akyol ve ABşan Yü- maz'ın da tedav ılerı sürüyor. Ceyfaan Adana'nın Ceyhan ilçesindeki Özel Tip Cezaevi'ne müdahaleden sonra tutuklu ve hükümlülerden 30'u, Ankara'nın Sincan ilçesinde- ki F Tipi Cezaevi'ne gönderildi. Adana Devlet ve Numune hastane- lerine götürûlen 60 tutuklu ve hü- kümlünün ise tedavileri sürüyor. Yet- kililer, tedavilerinin tamamlanması- nın ardından 60 tutuklu ve hüküm- lünün de Sincan F Tıpı Cezaevi'ne gönderileceklerini bıldirdiler. Bartm Bartın Özel Tip Kapalı Ceza- evi'nde ölüm orucu ve açlık grevine katılan DHKP-C ve TÎKKO üyesi 49 mahkûm, Ankara Sincan F Tipi Cezaevi'ne sevk edildiler. Güvenlik güçlerinın cezaevine müdahalesının mamlanan 7'si kadın 9 tutuklu da ce- zaevine geri gönderildi. Bursa 27 kişinin ölüm orucunda olduğu Bursa Özel Tip Cezaevi'ne önceki gün yapılan müdahaleye kendilerini yakarak karşılık veren TÎKKO dava- sından 14 yıl 4 aya hükümlü Ali th- san Özkan ile DHKP-C davasından 30 yıla hükümlü Murat Özdemir'in cesetleri üzerinde dün sabah otopsi yapıldı. Sabah erken saatlerde Cevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne bağh ekiplenn geniş güvenlik önlemlen aldığı Adil Tip Kurumu önünde si- vil toplum kuruluşlan ve sıyası par- ti temsilcileri bir aya geldı. Burada cenaze ışlemlennın tarnamlanması- nı bekleyen Ali thsan Özkan'ın an- nesi Hayriye Ozkan, "Oğlumun ka- tiü devlettir. Diri diri vuktüar. Bu ya- pdanlar bizi yıidumayacakur" dedi. Adli Tip önünde toplanan yaklaşık nm ve Üntit Kanh'nın tedavi kabul etmedikleri öğrenildı. tzmır Tabip Odası Başkanı Fatih Sürenkök de, 6 kişinin avukatlanyla görüşmek iste- diklerini belirtti. Süresiz açlık grevıni ölüm orucu- na dönüştürenlerden, operasyon sonrası kaldıklan koğuşlan değişti- rilen Ulaş Göktas, Gökhan Ozocak, Gürsel Akmaz, Turan Taşçı, Yalçuı Haftçı, Tamer Çadırcı, Kenan Kor- kar Korkmaz, Mesut Taştemur'un ise eylemlenne devam edıp etme- diklen konusunda herhangi bir bilgi alınamıyor. Buca Cezaevi'nde 4 ki- şinin açlık grevine son verdiği bildi- nldi. Aydın Aydın E Tipi Cezaevi'nde bulu- nan 69 mahkûm operasyonlann ya- pıldığı gece sıkı güvenlik önlemleri altında 5 araca bındirilerek Sincan F Tipi Cezaevi'ne nakledildi. Aydın'da Uşak Cezaevi'ndeki operasyonun ardından hastaneye götürûlen Sevjp Erdoğan, Vkdan Şahin, Yeliz Kıhç, Zdiha Karapınar, Özkm Taşdemir ve Özgür Güknyüziü dün Uşak Ta- bip Odası Başkanı Dr. Erol Uysal ta- rafindan muayene edildikten sonra cezaevine ıade edildiler. Ölüm oru- cu eylemini sürdüren bu 6 kışının te- davi kabul etmediklen bıldınldi. Çankın Çankın Cumhuriyet Başsavcısı Ertem Türker, Çankın E Tipi Kapa- lı Cezaevi'ndeki operasyon sonra- sında bir tabanca, beş cep telefonu, şiş ve pala ele geçırildiğini bildirdi. Türker, "Sabah iki adli koğuşu- muzda sa>ım vermemek için mah- kûmlar direniş >apü, ancak direniş basbnlarak sayun ahndı'' dedi. Ce- zaevinde iki savcının çalışmalannı sürdürdüğüne işaret eden Türker, ha- sar tespıtı için personel istediklerini söyledi. Diyarbakır Diyarbakır'da cezaevlerine yapı- lan operasyonlara karşı eylem yapıl- ma ıhtımalini göz önüne alan polıs, özellikle HADEP ve İHD binalan- nın bulunduğu yerlerde geniş kap- samlı önlemler aldı. Uzun bir süre özellikle HA- DEP 'in Ofıs semtindeki bınasuun bulunduğu Kurtismail Paşa 1. So- kak hem yaya hem de araç trafığine kapatıldı. Ankara'da 22 gözaltı Bir grup dün akşam Yüksel Cad- desi'nde bulunan tnsan Haklan Anıtı önünde toplandı. Aralannda Tüm Yargı-Sen yöneticüerinın de bulunduğu eylemcder "Kahrolsun faşizm, yaşasm sosyalizm; tçeride dışanda hücreleri parçala; De\Tİm şehhteri ölümsüzdür" sloganlannı attılar. Yaptıklan açıklamanın ardmdan dağılmaya başlayan gruba Çevik Kuvvet polısi müdahale etti, 22 kişi gözalhna alındı. Taksinı'de 15 gözalü Taksim Meydam'nda dün ak- şam protesto gösterisi düzenleyen gruba müdahale eden güvenlik güçlen 15 kışiyi gözaltma alırken 1 polis memuru da yaralandı. Operasyorlar sonrasında yakınla- rmı bulmak için Adli Tip Kurmu önüne gelen yaklaşık 50 kişilik gruptan iki kişi gözaltma alındı. Çorum'da 3'ü kadın 13 kişi, Samsun'da 11 'i kadın 35 kişi, Kayseri'de de bildiri dağıtan 7 ki- şi gözaltma alındı. Bodrum'da ba- sın açıklaması yapmak isteyen IHD ve Pir Sultan Abdal Derne- ği'ne izin verihnedi. saat 18.00 civannda telefonum çal- dı, yine Bekaroğlu'ydu. "OralBey lütfen geL sorunu çözecek noktaya geByoruz" dedi. Ben de "Eğerbir çözüm umudu varsa gele>im" de- dim. "Gel, gel" diye ısrar edince, hemen bır arabaya atladmı gittim. Görüşmeler yeniden başladı Saat 19.30'da görüşmelere yeni- den başladık. Yücel Sayman, uz- laşma metnini kaleme ahîıaya giriş- ti. tçeridekilerin taleplerini üç bö- lüme ayurdı. Birincisi F tipi ile ilgi- li olanlardı. Diğeri cezaevlerinde- ki genel uygulamaya ilişkin bulu- nanlardı. Uçüncü bölüm ise genel demokratik taleplerdi.(Terörle Mü- cadele Yasası, cezaevleri saldınla- nnda görev alan sorumlulann yar- gılanması, işkencecilerin yargılan- ması, DGM'lerin kaldınhnası gi- bi). Bu üç farklı talebi üç kategori- de toplamanın nedeni, uzlaşma metninin kolaylaştuıhnasıydı. F ti- pi ve üçlü protokole ilişkin talep, ölüm oruçlannın sona erdirihnesi- nin koşullanydı. Hızlı hızh metni yazdık. Zaman dardı, o gece 24.00'e kadar metni bitirmeyi planlıyorduk. Görüşmeyi sürdürenler olarak bir uzlaşmaya vanlacağı konusunda umutluyduk. Bir uzlaşma doğacak umudunday- dık. Metnin yazılması kaba hatla- nyla bitirildi. Bu sırada tutuklulann temsilcileri Şadi Ozpolat, Aydın Hambayat ve Ercan Kartal, Adalet Bakanı ile yeniden görüşmemizi is- tediler. 18 kişilik koğuşlar ve tecrit duvan konusunda Bakan'ın bir te- minat vermesi gerektığini söylüyor- lardı. Umutlanmızı yitirdik Saat 21.00'de koğuşlardan ceza- evi müdürünün odasına dönmüştük. Mehmet Bekaroğlu Adalet Baka- m'm aradı. Bu arada Metin Bakkal- cı, Yücel Sayman ve ben artık umutlanmızı yitirmeye başhyor- duk. Bakan'ın ne diyeceğini bili- yorduk. Kendi aramızda cezaevi kondorunda volta atarak sinirimizi yatıştırmaya çalışıyorduk. 15 daki- ka sonra Bekaroğlu yeniden seslen- di. Bakan'la konuşmasmı aktardı. ' 'Bakan, 18 kişilik koğuşlariçin evet de demiyorum, hayır da demiyo- rum" demiştı. Çaresizlik içinde görüşmeye ye- niden döndük. Şimdi artık içeride- kileri ikna etmenin gerektiği düşün- cesindeydik. Bekaroğlu, Bakan'la görüşmeyi onlara aktardı. Ama gö- rüşme tıkanmıştı. Onlann Bakan'm bu konuda teminat vermesinde ıs- rarlıydılar. Saat 22.00'de yeniden görüşmek için çekildiler. Saat 23.10'da geri döndüler. Son kez bu konuda ısrarlı olduklannı belirtti- ler. Bunun üzerine Metin Bakkalcı, bundan sonra olabilecekler üzerine endişe ve korkulanm içeren bir ko- nuşma yaptı. Sonra Yücel Sayman konuştu. O da "18kişideısraretme- ye gerekyok" diye ikna edici bir ko- nuşma yaptı. tçeridekilerin güven- sizliğini aşmamız mümkün olma- dı. Saat 23.30'da umutsuz, yorgun ve çaresiz bir şekilde dışanya çık- tık. Sayman, yeniden içeridekileri ikna edecek bir yol ararken bazı fı- kirler öne sürdü. Ben, Yücel'i," Ye- niden içertyegitvebunlananlat" di- ye yüreklendırdim. Beraber Çiti- ci'nm odasına gittik. Sayman, Çiti- ci'den içeriye gitmek için izin iste- di. Çıtıci. "Bakanın emri var, saat 24.00'ten sonra gdrüşme olmaya- cak" cevabmı verdi. Bitmişti. Perşembe gecesi saat 24.00 ne- den suıır olarak belirlenmişti. o za- man üzerinde çok düşünmedim. Hükümetin cuma günü operasyon yapmayı planladığını şimdı bazı ga- zeteciler yazdı. Demek ki biz görü- şürken onlar operasyon planı yapı- yorlarmış. Bu arada Mehmet Beka- roğlu ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri pazar günü Bakan'la yeniden temas ettiler. Içeriden gö- riişme isteği gehnişti. Belki yeni bir fonnül bulma olanağı vardı. Bakan ısrarla yeni görüşme taleplerini red- detti. Artık operasyona karar ver- mişlerdi. Perşembe gecesi, saat 24.00'ün neden suur olduğu üzerinde daha çok düşünmemiz gerekiyor. Bu operasyonu çok önceden planladık- larını da açıkladılar. Perşembe ge- cesi 24.00. Siyasi tutuklu ve mah- kûmlann uzlaşmayacağından nasıl emin olmuşlardı? Neden hemen o gece operasyon karan almışlardı? Daha yazacak çok şey var ve ya- zacağım. En acıklı durum da orta- lığı yakıp yıkan, onlarca insanın ya- şamma ve yaralanmasma neden olan operasyonun adının 'Yaşam Kurtarma Operasyonu' olması. 'Ölüm Operasyonu' yapsalar acaba ne olacaktı?