Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ARALIK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Belediye —
gorevde
Kadıköy'de Kantarcı
Rıza Sokak'ta oturan
vatandaş, evinin
penceresinden
bakıyor; Bingöl
Apartmanı'nın
arkasındaki eski
köşkün bahçesinde
ağaçlann kesildiğini
görüyor... Hemen
telefona sanlıp
Kadıköy Belediyesi'ni
anyor; durumu
anlatyor... Telefona
çıkan kişi, zabıta
ekiplerinin önemli bir
görevde olduğunu,
ekip
gönderemeyeceklerini
söylüyor... Önemli
görevin ne olduğunu
soruyor; Kadıköy
Belediye Başkanı'nın
Kalamış'ta park açılışı
yaptığını öğreniyor...
Telefonu kapatıyor,
pencereden bakıyor;
apartmana otopark
veya apartmandaki
çocuklara oyun alanı
açmak için ya da
başka bir nedenle
ağaç kesimi olanca
hızıyla devam ediyor...
Vatandaş pencerenin
önünde boşuna
bekliyor... Küçük bir
koruyu andıran
köşkün bahçesinde
kala kala altı tane
ağaç kalıyor... Ağaçlar
şimdi birer kütük
halinde bahçede
yatıyor; belediyenin
park açılışı brttiyse
"cenazeler"
kaldınlmayı bekliyor!
Etektronik posta: denizsofrr9cumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Özel emeklilik şirketleri
kurulacakmış...
"Eti benim.
emekliliöi senin!"
nayasasında hukuk devleti olduğu açık ve
seçik bir şekilde yazan ve memlekette ne
yapılıyorsa demokrasi için yapıldığı söyle-
nen Türkiye Cumhuriyeti'nde, 21. yüzyılın
eşiğine gelindiğinde yaşanmış bir öykü... Öykünün
iki kahramanı var: Amca ve yeğen... "Baba" kılığı-
na girmiş amcalardan ve onlann meşhur yeğenle-
rinden değil... Amca öğretmen...
12 Eylül askeri yönetimi sırasında yasadışı bir sol
örgüte üye olduğu iddiasıyla amca hakkında sıkıyö-
netim mahkemesinde dava açılıyor... Mahkeme sü-
rerken, 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'na dayanıla-
rak, amca öğretmenlikten atılıyor... Yargılama biti-
yor ve amca aklanıyor... Amca, tekrar öğretmenliğe
dönüyor ve 1992 yılında emekli oluyor; memleketi-
ne yerleşiyor...
Âradan sekiz yıl geçiyor... Emekli öğretmen am-
ca bir gün jandarma tarafından karakola çağnlıyor
ve iki adet vesikalık fotoğraf vermesi isteniyor. Ne-
Amca île yeğendenini sorduğunda devletin kayıtlanndaki "fiş"ine fo-
toğraf yapıştırılacağını öğreniyor; amca, vesikalık
fotoğraf yerine sıkıyönetim mahkemesinin beraat
vesikasını veriyor...
öykünün ikinci bölümü... öykünün ikinci kahra-
manı yeğen de amcası gibi öğretmen... Ne ki yeğen
mesleğini değiştirmek, polis olmak istiyor... Yeğen,
polis adaylarında aranan tüm koşullan taşıdığı için
istenen belgeleri hazırlayıp, başvurusunu yapıyor...
Bir süre sonra yanıt geliyor, yeğenin adaylık başvu-
rusu kabul edilmiyor... Yeğen, bir haksızlığa uğradı-
ğını düşünerek idare mahkemesinde dava açıyor.
Mahkeme, polis olmak isteyen öğretmen yeğenin
davasını reddediyor:
"Davacı, hakkında polis olmasına engel bir duru-
mun olup olmadığının belirlenmesi için yapılan in-
celeme ve araştırma sonucunda, günümüze kadar
siyasi ve ideolojik faaliyetinin tespit edilememesine
rağmen zaman ve zemin bulması halinde ideolojik
faaliyette görev alabilecek bir yapıya sahip olduğu-
nun anlaşılması.... Adayın, yasadışı örgüt mensubu
olan amcasının fikirlerine sempati duyduğunun an-
laşılması üzerine davanın reddine..."
Mahkeme, mahkemenin karannı tanımıyor, yıllar ön-
ce aklanmayla sonuçlanmış bir davadan amca, ömür
boyu "yasadışı örgüt mensubu" sayılıyor; amca "es-
ki bir hükümlü" bile olsa, bireysel olması gereken
suçtan, yeğen hüküm giyiyor; Polis Okullan Yönet-
meliği yeğenin anne, baba, eş ve kardeşlerinde "te-
miz kâgıdı" ararken yürütme ve yargı "amca" diyor...
Çünkü amcasının fikirlerine sempati duyduğu an-
laşılan yeğenin, zaman ve zemin bulduğu anda ya-
sadışı örgütsel faaliyette görev almaya hazır bir ya-
pıya sahip olduğu saptanmış bulunuyor.
SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE
Yüksek Yerilim Hattı
erdincırtkuıa yahoo .com
Medya yardımıyla beyin yıkayıp
temiz toplum olunamıyor beyler!
F tipi cezaevlerini kim açtı?
Açılmamış F tipi cezaevlerinin
kapatılması için cezaevlerinde açlık
grevleri başlatılsın dendi;
başlatıldı... Cezaevlerinde ölüm
oruçlanna yatılsın dendi; yatıldı...
Tedavi reddedilsin dendi;
reddedildi... Cezaevlerindeki
eylemcilere destek için dışandaki
yakınlan da açlık grevlerine ve ölüm
oruçlanna başlasın dendi;
başlandı... Başka destekler verilsin
dendi; verildi.. Sokaklara çıkılsın
dendi; çıkıldı...
Her buyruk yerine getirildi...
Arabulucular devreye girdi...
Pazarlıklaryapıldı...
Açılmamış F tipi cezaevlerine
nakiller süresiz ertelendi; hücre adı
verilen tek ve iki kişilik odalann
sekiz- on kişinin kalabileceği ,
mekânlara dönüştürülmesi,
ortak yaşam alanlarının açılması
benimsendi...
Hayır kabul etmiyoruz denilsin
dendi; devletin verdiği ödünler
kabul edilmedi...
Arabulucular devreden çıktı,
güvenlik kuvvetleri cezaevlerine
girdi... Yetmedi... Yeni buyruklar
verildi; her birimden bir direnişçi
kendini yaksın dendi; insanlar
kendini yaktı... İnsanlar öldü.
Sonra ne oldu?
Koğuşlardan sağ çıkanlar
"hücre"lere nakledildi.
Yoksa bütün bunlar, F tipi
cezaevlerinin bir an önce açılması
için mi yapıldı?
Dante Aracılığı île Yanıt
MERİÇ VELİDEDEOĞLU
Aralık ayının ilk haftasında
Papa II. Jean Paul, "Ateist-
ler de cennete gidebiM" de-
yince, Diyanet Işleri Başkanı,
Papa'ya, tanınmış Italyan ya-
zan Dante'yi okumasını salık
verdi. Kuşkusuz Dante'den
okumasını istediği, yazarın
adıyla özdeşleşmiş olan "İla-
hi Komedya" adlı yapıtıydı.
Bilindiği gibi bu ünlü yapı-
tında Dante, Cehennem, Araf
ve Cennet'e yaptığını varsay-
dığı bir yolculuğu anlatır. 14.
yüzyılın bu yazınsal yapıtının,
insanlığın o dönemde yaşa-
dığı karmakarışık durumu, bu
ortama nasıl gelindiğini ve
bundan kurtulmak için tutula-
cak yolu simgesel bir anlatım-
la ortaya koyduğunu söyleye-
biliriz.
Ayrıca Dante, ilahi Komed-
ya'yı dönemin geçerii dili olan
Latince değil de ıtalyan halk
diliyle yazmış, böylece ulusal
yazının (edebiyatın) ilkörnek-
lerinden birini vermiştir.
Üç bölümün en uzun anla-
tılanı cehennemdir; İlahi Ko-
medya'da cehennem kuzey
yanmküresinde başlar, dokuz
kat olarak dünyanın merkezi-
ne doğru iner. Cehennemin
başlangıcında, tek Tann'ya
inanmadıkları için eskil (antik)
çağın tüm düşünürleri ve bir
Hıristiyan dogmasına ters düş-
tükleri için de Ibni Sina, Ibni
Rüşt gibi Islam düşünürleri ile
karşılaşır Dante. Burada henüz
bircezalandırmayoktur, umut-
suz, mutsuz bir yaşam sür-
mektedir.
Kat kat aşağıya indikçe ce-
zalar ağırlaşarak uygulanır.
Tann'ya karşı gelenlere, tanı-
mayanlara, sapkınlara yedin-
ci kat ayrılmıştır; bunlar, bu
bölümde amansız cezalara
çarptırılmaktadırlar. Işte Diya-
net Işleri Başkanı'nın olumla-
dığı ve bir bakıma ders alma-
sı için, Papa'ya, Dante'yi öner-
mesine neden olan bölüm bu-
dur.
Ne var ki Dante, sekizinci
kata inildiğinde Müslüman
okuru çok şaşıracağı birsürp-
rizle karşı karşıya getiriverir:
Islamın önderi ile Halife Ali
buradadırve Dante, peygam-
berle konuşmaktadır...
Yazarın bu görüşünün, bu
tutumunun Islam dünyasınca
yüzyıllar boyu eleştirildiğine
kuşku yok. Bu konuda Dan-
te'ye verilen yanıtlardan biri
hakkında Deniz Som köşesi
Vaziyet'te bilgi verdi; ayrıca
Diyanet Işleri Başkanı'nın böy-
le bir açmaza saplanmasının
nedeninin, Papa'ya önerdiği
İlahi Komedya'yı kendisinin
okumadığından kaynaklandı-
ğını belirtti.
Bu değerlendirmeden yola
çıkarak yapılacak bir araştır-
ma, Diyanet Işleri'nde görev-
lilerin, genel kültür bağlamın-
daki düzeylerini yansıtan hay-
li ilginç sonuçlar verebilir...
Ote yandan, ortaya konan
bir görüş ve buna verilen ya-
nıtın yarattığı bu ortamda be-
liren bir anlayışın da vurgu-
lanması gerekir kanısındayız:
Papa, tanrıtanımazların da
Tann'nın cennetine gidebile-
ceklerini söylemekle temsil et-
tiği dinin, ceza yerine af et-
meyi, hoşgörüyü öne çıkardı-
ğını, böylece -ne olursa ol-
sun- insanı, insanlığı kucakla-
dığını dünya kamuoyuna ilet-
miş, dahası 21. yüzyılda din
kurumunun da kendisini yeni-
lemesi gerektiği mesajını ver-
miş ve -bir bakıma- Hıristiyan-
lığın propagandasını da yapı-
vermiştir.
Oysa, Diyanet Işleri Başka-
nı bu görüşe karşı yaptığı öne-
riyle dinde cezanın, cezalan-
dırmanın temel olduğunu, böy-
lece korkunun hâlâ dinin vaz-
geçilemez öğesi olduğunu or-
taya koymuştur...
HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ
P
igulgecuı yahoo.com
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(q turk.net
ÇÎZGÎLİK KÂMtL MASARACI
Antonina '{Turizm
HAFTA SONU KÜLTÜR GEZİLERİ
Dt\ A.VV OLl M)AN AKSARAV \, Saıııl Tarilıçisi Selçuk Seçkuı, 23 Anhk
SOK Ak SOKAK BE^ OĞLL. Dr. Flraon Huçcr, 24 Aralık
\KS\R.\> DAN > EDtKtLE'M. Dr. Elmon Htırçer. 30 Ar«hk
FENER. BALAT. AYVA>SARAY, Dr. Elmon H««çer, 31 Aralık
KARİYFDEN SMUÇHANE'YE, Dr. Feridon Özgûmiş, 06 Ooık
İSTANBl L'DA BİZA>S ESERLERl Dr. Feriduc Özgûmûj. (P Ocık
YURTDIŞI GEZtLERİ
2-6Mart
Kahire
Sanat Tarihçisi ATtLLA TUNA eşliğinde Kahire'nin sokak aralarında gızem dolu
yürüyüşler * Camilen. kılıselen. çarşılan, sınagoglan. mûzeien, pıranuüen ile dolu dolu beş
gün Kahire...
Rezervasyon:
0 212 292 28 74-75
r -
r o
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 21 Aralık
ASLAN YÛRBKLIR/SAR YAKALANDIL
1132'DE BUGÛAJ, IN6İLTERE KJİAL1 ASİA/V YÜREK-
Lİ KİfAR (fi?ICH4*PZ,CO£UK oe UON~), AVUS-
TUR)t* DÜtUJ LEOPOLO TJQKAFtA/&AAJ, If/yAMA
YAKtNLA&NDA ELE GEÇi&LAAfŞr7. M. HAÇU S£-
FERİNE KAT/İ.AM fAIG'LTERB /aeALt, DÖfiJÜŞ YO_
LMH&4 SeMlSl SATT7ĞI /ÇlfJ
^5 MİÇTİ. ANCAK-, AI/USTZJ&y/* PâtOJ yOt-t/NU ti£-
v
~ O/VW TZJTUKLAMfF, GOA//&4 DA KUTSAL
MİŞTİ. ACOAJU 7-RUSAOaiS^i)/eA YEKIİ ÇiiRuEHİ
.. iç.iN iusirjç Bitt MALZE**e otojÇTzjieMa-P,
•fS BİN AAA.RKLIK PiDYG CİO^fJA^eoe'^J1
ASCA/</
özsüeuJeûA/e /ı&u/ofAAAAMçn.
TCIRKKALPVAKFI
"Çocuk Kardiyolojisi"
Türk Kalp Vakfı
kalitesi ve titizliğiyle
hizmetinizde
19 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx)
Faks: (0212) 212 68 35
KABILE MOTEL
ASSOS - SÜTLÜCE KOYU
TAM PANSİYON
23 Aralık / 28 Aralık
5 çayı dahll
Kaloriferii, deniz ve dağ manzaralı odalar 1 kişi T.R 15.000.000
TL Tel: 0 532 663 34 95 www.Assos.de/Kabile
KİRALIK tŞYERİ
Cağaloğlu Türkocağı Caddesi'ndeki
Basın Sarayı'nın üçüncü katı kiralıktır.
Basın, yayın ve haber ajanslan tercih
edilecektir.
Müracaat:
Iş günleri ve iş saatleri
Tel: 513 83 00
DÜZ ÇİZGİ
ÜMİT ZİLELt
Utanç Verici Olan!...
Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, uzun çalışmalar
sonucu yeni asgari ücreti açıkladı:
- Brüt 139 milyon 950 bin, net 102 milyon 369
bin lira...
Komisyon Başkanı, Çalışma Genel Müdürü Ömer
Benokan, asgari ücret belirlenirken ekonomik ve
sosyal koşulların dikkate alındığını söyledü. Ülke-
nin yüksek enflasyondan kurtulma savaşı içinde
bulunduğu bir ortamda, aslında bu bile fazlaydı
ama önemli olan çalışanın hakkıydı ve dikkat edi-
lirse tüm yıl için "kümülatif" artış tam yüzde 23.7'ye
geliyordu (ne demekse?!..).
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu da
açıklanan asgari ücreti fevkalade olumlu buldu.
TISK Başkanı Refik Baydur, "Hem hükümetin prog-
ramı aksamamış oluyor, hem de asgari ücretliye
ufak da olsa bir destek geliyor" dedi!..
Bu gibi durumlarda ortaya çıkıp veryansın eden,
ardından ortadan yok olan anlı şanlı sendikacıları-
mız ise bu kez de geçen sefer yaptıklan gibi zehir
zemberek açıklamalarda bulundular. Zammın ka-
bul edilemez olduğunu, bunun emekçiye ekonomik
tokat anlamına geldiğini, çalışanlarla alay edildiği-
ni, meydanlara davetiye çıktığını söylediler. Böyle-
ce önümüzdeki günlerde büyük illerimizden birin-
de bir gösteri yapılacağı, hükümetin bol bol protes-
to edileceği anlaşılmış oldu!. Sonra?
- Ne zaman sonrası oldu ki?!.
• • •
Asgari ücret neyin sının?.
Önceki hafta "Ütanmanın Sının" başlıklı yazım-
da, yapılan araştırmalara göre yoksulluk sınırının 4
kişilik bir aile için tam 520 milyon lira oiduğunu, bu
paranın dayalnızca temel gereksinimleri karşılaya-
bildiğini anlatmıştım.
102 milyon lira ise açlık sınırının bile altında!.
Türk-lş'in geçen ay yaptığı araştırmaya göre 4 ki-
şilik bir ailenin yalnız mutfak harcaması için 171 mil-
yon lira gerekiyor!.
Diğer bir deyişle; bırakın kira, ulaşım, giyecek, ısın-
ma, okul gibi yaşamsal, vazgeçilmez temel gerek-
sinimleri, 102 milyon Türk Lirası aç kalmamak için
gerekli olan mutfak masrafının bile 69 milyon lira
altında kalıyor!..
Yetkililerin, bir yılbaşı gecesinde kişi başına har-
canan paradan bile az olan bu ücret, böylesine yü-
rek parçalayan bir tablo karşısındaki mantıkları ne
olabilir? O koca koca yöneticiler ve onlara akıl fikir
veren danışmanlar bence şöyle düşünüyorlar:
- Bizim Türk ailelerizaten dörtkişiden fazladır. Ai-
lede birden fazla insan çalışır. Çocuklar da ya okul-
dan sonra çalışır, ya da biryere çırak olur. Hepsibir
evde oturduğu için yalnız bir kira verilir. Köyünden
kışlıkyiyecek desteği de vardır. Gazete, kitap, sine-
ma zaten bu insanların neyine. Televizyonda eğlen-
ce de var, film de!..
Devamını biriikte getirebiliriz; canından bezmiş,
okumayan, düşünmeyen, eleştirmeyen birtoplumu
yönetmesi de gayet kolay olur!.. Böyle bir toplum
istenildiği gibi güdülebilir!.
Giderek gericileştiği, ilkelleştiği için hertürden kir-
ii, yalan habere açıktır.
Böylesine yaşamdan kopmuş bir halka her türtu
yalanı milliyetçi, liberal söylemlerle sunabilirsiniz!^
Orneğin IMF ve Dünya Bankası'na tam teslimiyeti
Batı'nın bize teveccühü, ekonomik politikalanmıza
duyulan güven olarak yutturabilirsiniz!. Bu ülkenin
tüm değerlerini "özelleştirme" adı altında yabancı-
lara peşkeş çeker, bunu da "liberal ekonominin ol-
mazsa olmaz gereği" olarak gösterebilirsiniz!.
Bütçenizi daha tasarı halindeyken IMF'ye sunar,
beşinci sınıf bir uzmanın önünde iki büklüm olur, iş-
çi-memur ücretlerini bile onun direktifleriyle belir-
lersiniz, sonra da ne zaman verileceği bile belli ol-
mayan 10 milyar dolarlık borcu başarı diye anlata-
bilirsiniz!..
"Avrupa Bihiği'ne üye oluyoruz" diye bu ülkenin
köleleşmesi operasyonunun altına imza atar ve bu-
nu Batı ile bütünleşme, Atatürk'ün hedeflediği çağ-
daşlaşma olarak ilan edebilirsiniz!..
Ustelik bütün bunları vatan, millet adına yaptığı-
nızı söyler, alkışlanır ve şu sloganla taltif edilirsiniz:
- Türkiye seninle gurur duyuyor!..
Işte bu noktadan sonra insanın, toplumun, ülke-
nin, yurtseverliğin hiç mi hiç önemi yoktur. Bir ulus-
lararası rating kuruluşundan, IMF'den, ABD Baş-
kanı'ndan ya da Avrupa'nın herhangi bir ülkesin-
den alınan "aferin" yeter de artar bile...
Utanç verici olan budur!..
Eposta: uzileli ' ixir.com
Faks:(0212)287 42 41
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA:
1/ Şeyhi'mn,
özenti içinde-
kibireşeğiko- 2
nu alan ünlü 3
mesnevisi. 2/
Telefonsözü...
Fert.3/Atahp 5
satanyadaye- g
tiştiren kim-
se... Tavlada '
"üç" sayısı. 4/ 8
Şarkı, türkü... g
El ya da yüz
hareketleriyle göster-
me. 5/ Spor yanşma- 1
larında seyircileri coş- 2
turankımse...Hayvan- 3
lara vurulan damga. 4
6/Eski dilde yüz, çeh- 5
re... Alınmış bir şeyi g
geri verme. II Güney 7
Anadolu'daki konar-
göçerTürkmenlerara-
smda göç kervanını 9
yöneten genç kıza verilen ad. 8/" — Naşit": Oyun-
cumuz... Adlan sıfat yapan bir yapırn eki. 9/ Tarım-
da kullanılan azotlu gübre... Avustralya'da yaşayan
bir cins devekuşu.
YUK.4RIDAN AŞAĞIYA:
1/ Büyük kentlerde gereksiz ve yersiz çok para har-
cayan taşralı zengin. II Tehlike işareti... Bir çoğul
eki. 3/ Sert bir içki... Bir şeyi yapıp yapmamaya ka-
rar verme gücü. 4/ Kadınlann saçlannı kıvırmak için
kullandıklan boru biçiminde küçük araç. 5/ "Alt,
aşağı" anlamında kullanılan denizcilik terimi... ts-
panyollann sevinç ünlemi. 6/ Kumarda ortaya sü-
rülen para... Cennet. II Rütbesiz asker... Brezil-
ya'nın para birimi. 8/ "Memduh Şevket —": Öy-
kücümüz. 9/ Kuran'ın her tümcesi... Bir ay adı.