25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ARALIK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Belediye — gorevde Kadıköy'de Kantarcı Rıza Sokak'ta oturan vatandaş, evinin penceresinden bakıyor; Bingöl Apartmanı'nın arkasındaki eski köşkün bahçesinde ağaçlann kesildiğini görüyor... Hemen telefona sanlıp Kadıköy Belediyesi'ni anyor; durumu anlatyor... Telefona çıkan kişi, zabıta ekiplerinin önemli bir görevde olduğunu, ekip gönderemeyeceklerini söylüyor... Önemli görevin ne olduğunu soruyor; Kadıköy Belediye Başkanı'nın Kalamış'ta park açılışı yaptığını öğreniyor... Telefonu kapatıyor, pencereden bakıyor; apartmana otopark veya apartmandaki çocuklara oyun alanı açmak için ya da başka bir nedenle ağaç kesimi olanca hızıyla devam ediyor... Vatandaş pencerenin önünde boşuna bekliyor... Küçük bir koruyu andıran köşkün bahçesinde kala kala altı tane ağaç kalıyor... Ağaçlar şimdi birer kütük halinde bahçede yatıyor; belediyenin park açılışı brttiyse "cenazeler" kaldınlmayı bekliyor! Etektronik posta: denizsofrr9cumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Özel emeklilik şirketleri kurulacakmış... "Eti benim. emekliliöi senin!" nayasasında hukuk devleti olduğu açık ve seçik bir şekilde yazan ve memlekette ne yapılıyorsa demokrasi için yapıldığı söyle- nen Türkiye Cumhuriyeti'nde, 21. yüzyılın eşiğine gelindiğinde yaşanmış bir öykü... Öykünün iki kahramanı var: Amca ve yeğen... "Baba" kılığı- na girmiş amcalardan ve onlann meşhur yeğenle- rinden değil... Amca öğretmen... 12 Eylül askeri yönetimi sırasında yasadışı bir sol örgüte üye olduğu iddiasıyla amca hakkında sıkıyö- netim mahkemesinde dava açılıyor... Mahkeme sü- rerken, 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'na dayanıla- rak, amca öğretmenlikten atılıyor... Yargılama biti- yor ve amca aklanıyor... Amca, tekrar öğretmenliğe dönüyor ve 1992 yılında emekli oluyor; memleketi- ne yerleşiyor... Âradan sekiz yıl geçiyor... Emekli öğretmen am- ca bir gün jandarma tarafından karakola çağnlıyor ve iki adet vesikalık fotoğraf vermesi isteniyor. Ne- Amca île yeğendenini sorduğunda devletin kayıtlanndaki "fiş"ine fo- toğraf yapıştırılacağını öğreniyor; amca, vesikalık fotoğraf yerine sıkıyönetim mahkemesinin beraat vesikasını veriyor... öykünün ikinci bölümü... öykünün ikinci kahra- manı yeğen de amcası gibi öğretmen... Ne ki yeğen mesleğini değiştirmek, polis olmak istiyor... Yeğen, polis adaylarında aranan tüm koşullan taşıdığı için istenen belgeleri hazırlayıp, başvurusunu yapıyor... Bir süre sonra yanıt geliyor, yeğenin adaylık başvu- rusu kabul edilmiyor... Yeğen, bir haksızlığa uğradı- ğını düşünerek idare mahkemesinde dava açıyor. Mahkeme, polis olmak isteyen öğretmen yeğenin davasını reddediyor: "Davacı, hakkında polis olmasına engel bir duru- mun olup olmadığının belirlenmesi için yapılan in- celeme ve araştırma sonucunda, günümüze kadar siyasi ve ideolojik faaliyetinin tespit edilememesine rağmen zaman ve zemin bulması halinde ideolojik faaliyette görev alabilecek bir yapıya sahip olduğu- nun anlaşılması.... Adayın, yasadışı örgüt mensubu olan amcasının fikirlerine sempati duyduğunun an- laşılması üzerine davanın reddine..." Mahkeme, mahkemenin karannı tanımıyor, yıllar ön- ce aklanmayla sonuçlanmış bir davadan amca, ömür boyu "yasadışı örgüt mensubu" sayılıyor; amca "es- ki bir hükümlü" bile olsa, bireysel olması gereken suçtan, yeğen hüküm giyiyor; Polis Okullan Yönet- meliği yeğenin anne, baba, eş ve kardeşlerinde "te- miz kâgıdı" ararken yürütme ve yargı "amca" diyor... Çünkü amcasının fikirlerine sempati duyduğu an- laşılan yeğenin, zaman ve zemin bulduğu anda ya- sadışı örgütsel faaliyette görev almaya hazır bir ya- pıya sahip olduğu saptanmış bulunuyor. SESSİZ SEDASIZ (!) NURİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı erdincırtkuıa yahoo .com Medya yardımıyla beyin yıkayıp temiz toplum olunamıyor beyler! F tipi cezaevlerini kim açtı? Açılmamış F tipi cezaevlerinin kapatılması için cezaevlerinde açlık grevleri başlatılsın dendi; başlatıldı... Cezaevlerinde ölüm oruçlanna yatılsın dendi; yatıldı... Tedavi reddedilsin dendi; reddedildi... Cezaevlerindeki eylemcilere destek için dışandaki yakınlan da açlık grevlerine ve ölüm oruçlanna başlasın dendi; başlandı... Başka destekler verilsin dendi; verildi.. Sokaklara çıkılsın dendi; çıkıldı... Her buyruk yerine getirildi... Arabulucular devreye girdi... Pazarlıklaryapıldı... Açılmamış F tipi cezaevlerine nakiller süresiz ertelendi; hücre adı verilen tek ve iki kişilik odalann sekiz- on kişinin kalabileceği , mekânlara dönüştürülmesi, ortak yaşam alanlarının açılması benimsendi... Hayır kabul etmiyoruz denilsin dendi; devletin verdiği ödünler kabul edilmedi... Arabulucular devreden çıktı, güvenlik kuvvetleri cezaevlerine girdi... Yetmedi... Yeni buyruklar verildi; her birimden bir direnişçi kendini yaksın dendi; insanlar kendini yaktı... İnsanlar öldü. Sonra ne oldu? Koğuşlardan sağ çıkanlar "hücre"lere nakledildi. Yoksa bütün bunlar, F tipi cezaevlerinin bir an önce açılması için mi yapıldı? Dante Aracılığı île Yanıt MERİÇ VELİDEDEOĞLU Aralık ayının ilk haftasında Papa II. Jean Paul, "Ateist- ler de cennete gidebiM" de- yince, Diyanet Işleri Başkanı, Papa'ya, tanınmış Italyan ya- zan Dante'yi okumasını salık verdi. Kuşkusuz Dante'den okumasını istediği, yazarın adıyla özdeşleşmiş olan "İla- hi Komedya" adlı yapıtıydı. Bilindiği gibi bu ünlü yapı- tında Dante, Cehennem, Araf ve Cennet'e yaptığını varsay- dığı bir yolculuğu anlatır. 14. yüzyılın bu yazınsal yapıtının, insanlığın o dönemde yaşa- dığı karmakarışık durumu, bu ortama nasıl gelindiğini ve bundan kurtulmak için tutula- cak yolu simgesel bir anlatım- la ortaya koyduğunu söyleye- biliriz. Ayrıca Dante, ilahi Komed- ya'yı dönemin geçerii dili olan Latince değil de ıtalyan halk diliyle yazmış, böylece ulusal yazının (edebiyatın) ilkörnek- lerinden birini vermiştir. Üç bölümün en uzun anla- tılanı cehennemdir; İlahi Ko- medya'da cehennem kuzey yanmküresinde başlar, dokuz kat olarak dünyanın merkezi- ne doğru iner. Cehennemin başlangıcında, tek Tann'ya inanmadıkları için eskil (antik) çağın tüm düşünürleri ve bir Hıristiyan dogmasına ters düş- tükleri için de Ibni Sina, Ibni Rüşt gibi Islam düşünürleri ile karşılaşır Dante. Burada henüz bircezalandırmayoktur, umut- suz, mutsuz bir yaşam sür- mektedir. Kat kat aşağıya indikçe ce- zalar ağırlaşarak uygulanır. Tann'ya karşı gelenlere, tanı- mayanlara, sapkınlara yedin- ci kat ayrılmıştır; bunlar, bu bölümde amansız cezalara çarptırılmaktadırlar. Işte Diya- net Işleri Başkanı'nın olumla- dığı ve bir bakıma ders alma- sı için, Papa'ya, Dante'yi öner- mesine neden olan bölüm bu- dur. Ne var ki Dante, sekizinci kata inildiğinde Müslüman okuru çok şaşıracağı birsürp- rizle karşı karşıya getiriverir: Islamın önderi ile Halife Ali buradadırve Dante, peygam- berle konuşmaktadır... Yazarın bu görüşünün, bu tutumunun Islam dünyasınca yüzyıllar boyu eleştirildiğine kuşku yok. Bu konuda Dan- te'ye verilen yanıtlardan biri hakkında Deniz Som köşesi Vaziyet'te bilgi verdi; ayrıca Diyanet Işleri Başkanı'nın böy- le bir açmaza saplanmasının nedeninin, Papa'ya önerdiği İlahi Komedya'yı kendisinin okumadığından kaynaklandı- ğını belirtti. Bu değerlendirmeden yola çıkarak yapılacak bir araştır- ma, Diyanet Işleri'nde görev- lilerin, genel kültür bağlamın- daki düzeylerini yansıtan hay- li ilginç sonuçlar verebilir... Ote yandan, ortaya konan bir görüş ve buna verilen ya- nıtın yarattığı bu ortamda be- liren bir anlayışın da vurgu- lanması gerekir kanısındayız: Papa, tanrıtanımazların da Tann'nın cennetine gidebile- ceklerini söylemekle temsil et- tiği dinin, ceza yerine af et- meyi, hoşgörüyü öne çıkardı- ğını, böylece -ne olursa ol- sun- insanı, insanlığı kucakla- dığını dünya kamuoyuna ilet- miş, dahası 21. yüzyılda din kurumunun da kendisini yeni- lemesi gerektiği mesajını ver- miş ve -bir bakıma- Hıristiyan- lığın propagandasını da yapı- vermiştir. Oysa, Diyanet Işleri Başka- nı bu görüşe karşı yaptığı öne- riyle dinde cezanın, cezalan- dırmanın temel olduğunu, böy- lece korkunun hâlâ dinin vaz- geçilemez öğesi olduğunu or- taya koymuştur... HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ P igulgecuı yahoo.com KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak(q turk.net ÇÎZGÎLİK KÂMtL MASARACI Antonina '{Turizm HAFTA SONU KÜLTÜR GEZİLERİ Dt\ A.VV OLl M)AN AKSARAV \, Saıııl Tarilıçisi Selçuk Seçkuı, 23 Anhk SOK Ak SOKAK BE^ OĞLL. Dr. Flraon Huçcr, 24 Aralık \KS\R.\> DAN > EDtKtLE'M. Dr. Elmon Htırçer. 30 Ar«hk FENER. BALAT. AYVA>SARAY, Dr. Elmon H««çer, 31 Aralık KARİYFDEN SMUÇHANE'YE, Dr. Feridon Özgûmiş, 06 Ooık İSTANBl L'DA BİZA>S ESERLERl Dr. Feriduc Özgûmûj. (P Ocık YURTDIŞI GEZtLERİ 2-6Mart Kahire Sanat Tarihçisi ATtLLA TUNA eşliğinde Kahire'nin sokak aralarında gızem dolu yürüyüşler * Camilen. kılıselen. çarşılan, sınagoglan. mûzeien, pıranuüen ile dolu dolu beş gün Kahire... Rezervasyon: 0 212 292 28 74-75 r - r o TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 21 Aralık ASLAN YÛRBKLIR/SAR YAKALANDIL 1132'DE BUGÛAJ, IN6İLTERE KJİAL1 ASİA/V YÜREK- Lİ KİfAR (fi?ICH4*PZ,CO£UK oe UON~), AVUS- TUR)t* DÜtUJ LEOPOLO TJQKAFtA/&AAJ, If/yAMA YAKtNLA&NDA ELE GEÇi&LAAfŞr7. M. HAÇU S£- FERİNE KAT/İ.AM fAIG'LTERB /aeALt, DÖfiJÜŞ YO_ LMH&4 SeMlSl SATT7ĞI /ÇlfJ ^5 MİÇTİ. ANCAK-, AI/USTZJ&y/* PâtOJ yOt-t/NU ti£- v ~ O/VW TZJTUKLAMfF, GOA//&4 DA KUTSAL MİŞTİ. ACOAJU 7-RUSAOaiS^i)/eA YEKIİ ÇiiRuEHİ .. iç.iN iusirjç Bitt MALZE**e otojÇTzjieMa-P, •fS BİN AAA.RKLIK PiDYG CİO^fJA^eoe'^J1 ASCA/</ özsüeuJeûA/e /ı&u/ofAAAAMçn. TCIRKKALPVAKFI "Çocuk Kardiyolojisi" Türk Kalp Vakfı kalitesi ve titizliğiyle hizmetinizde 19 Mayıs Cd. No: 8 Şışlı/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) Faks: (0212) 212 68 35 KABILE MOTEL ASSOS - SÜTLÜCE KOYU TAM PANSİYON 23 Aralık / 28 Aralık 5 çayı dahll Kaloriferii, deniz ve dağ manzaralı odalar 1 kişi T.R 15.000.000 TL Tel: 0 532 663 34 95 www.Assos.de/Kabile KİRALIK tŞYERİ Cağaloğlu Türkocağı Caddesi'ndeki Basın Sarayı'nın üçüncü katı kiralıktır. Basın, yayın ve haber ajanslan tercih edilecektir. Müracaat: Iş günleri ve iş saatleri Tel: 513 83 00 DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELt Utanç Verici Olan!... Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, uzun çalışmalar sonucu yeni asgari ücreti açıkladı: - Brüt 139 milyon 950 bin, net 102 milyon 369 bin lira... Komisyon Başkanı, Çalışma Genel Müdürü Ömer Benokan, asgari ücret belirlenirken ekonomik ve sosyal koşulların dikkate alındığını söyledü. Ülke- nin yüksek enflasyondan kurtulma savaşı içinde bulunduğu bir ortamda, aslında bu bile fazlaydı ama önemli olan çalışanın hakkıydı ve dikkat edi- lirse tüm yıl için "kümülatif" artış tam yüzde 23.7'ye geliyordu (ne demekse?!..). Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu da açıklanan asgari ücreti fevkalade olumlu buldu. TISK Başkanı Refik Baydur, "Hem hükümetin prog- ramı aksamamış oluyor, hem de asgari ücretliye ufak da olsa bir destek geliyor" dedi!.. Bu gibi durumlarda ortaya çıkıp veryansın eden, ardından ortadan yok olan anlı şanlı sendikacıları- mız ise bu kez de geçen sefer yaptıklan gibi zehir zemberek açıklamalarda bulundular. Zammın ka- bul edilemez olduğunu, bunun emekçiye ekonomik tokat anlamına geldiğini, çalışanlarla alay edildiği- ni, meydanlara davetiye çıktığını söylediler. Böyle- ce önümüzdeki günlerde büyük illerimizden birin- de bir gösteri yapılacağı, hükümetin bol bol protes- to edileceği anlaşılmış oldu!. Sonra? - Ne zaman sonrası oldu ki?!. • • • Asgari ücret neyin sının?. Önceki hafta "Ütanmanın Sının" başlıklı yazım- da, yapılan araştırmalara göre yoksulluk sınırının 4 kişilik bir aile için tam 520 milyon lira oiduğunu, bu paranın dayalnızca temel gereksinimleri karşılaya- bildiğini anlatmıştım. 102 milyon lira ise açlık sınırının bile altında!. Türk-lş'in geçen ay yaptığı araştırmaya göre 4 ki- şilik bir ailenin yalnız mutfak harcaması için 171 mil- yon lira gerekiyor!. Diğer bir deyişle; bırakın kira, ulaşım, giyecek, ısın- ma, okul gibi yaşamsal, vazgeçilmez temel gerek- sinimleri, 102 milyon Türk Lirası aç kalmamak için gerekli olan mutfak masrafının bile 69 milyon lira altında kalıyor!.. Yetkililerin, bir yılbaşı gecesinde kişi başına har- canan paradan bile az olan bu ücret, böylesine yü- rek parçalayan bir tablo karşısındaki mantıkları ne olabilir? O koca koca yöneticiler ve onlara akıl fikir veren danışmanlar bence şöyle düşünüyorlar: - Bizim Türk ailelerizaten dörtkişiden fazladır. Ai- lede birden fazla insan çalışır. Çocuklar da ya okul- dan sonra çalışır, ya da biryere çırak olur. Hepsibir evde oturduğu için yalnız bir kira verilir. Köyünden kışlıkyiyecek desteği de vardır. Gazete, kitap, sine- ma zaten bu insanların neyine. Televizyonda eğlen- ce de var, film de!.. Devamını biriikte getirebiliriz; canından bezmiş, okumayan, düşünmeyen, eleştirmeyen birtoplumu yönetmesi de gayet kolay olur!.. Böyle bir toplum istenildiği gibi güdülebilir!. Giderek gericileştiği, ilkelleştiği için hertürden kir- ii, yalan habere açıktır. Böylesine yaşamdan kopmuş bir halka her türtu yalanı milliyetçi, liberal söylemlerle sunabilirsiniz!^ Orneğin IMF ve Dünya Bankası'na tam teslimiyeti Batı'nın bize teveccühü, ekonomik politikalanmıza duyulan güven olarak yutturabilirsiniz!. Bu ülkenin tüm değerlerini "özelleştirme" adı altında yabancı- lara peşkeş çeker, bunu da "liberal ekonominin ol- mazsa olmaz gereği" olarak gösterebilirsiniz!. Bütçenizi daha tasarı halindeyken IMF'ye sunar, beşinci sınıf bir uzmanın önünde iki büklüm olur, iş- çi-memur ücretlerini bile onun direktifleriyle belir- lersiniz, sonra da ne zaman verileceği bile belli ol- mayan 10 milyar dolarlık borcu başarı diye anlata- bilirsiniz!.. "Avrupa Bihiği'ne üye oluyoruz" diye bu ülkenin köleleşmesi operasyonunun altına imza atar ve bu- nu Batı ile bütünleşme, Atatürk'ün hedeflediği çağ- daşlaşma olarak ilan edebilirsiniz!.. Ustelik bütün bunları vatan, millet adına yaptığı- nızı söyler, alkışlanır ve şu sloganla taltif edilirsiniz: - Türkiye seninle gurur duyuyor!.. Işte bu noktadan sonra insanın, toplumun, ülke- nin, yurtseverliğin hiç mi hiç önemi yoktur. Bir ulus- lararası rating kuruluşundan, IMF'den, ABD Baş- kanı'ndan ya da Avrupa'nın herhangi bir ülkesin- den alınan "aferin" yeter de artar bile... Utanç verici olan budur!.. Eposta: uzileli ' ixir.com Faks:(0212)287 42 41 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/ Şeyhi'mn, özenti içinde- kibireşeğiko- 2 nu alan ünlü 3 mesnevisi. 2/ Telefonsözü... Fert.3/Atahp 5 satanyadaye- g tiştiren kim- se... Tavlada ' "üç" sayısı. 4/ 8 Şarkı, türkü... g El ya da yüz hareketleriyle göster- me. 5/ Spor yanşma- 1 larında seyircileri coş- 2 turankımse...Hayvan- 3 lara vurulan damga. 4 6/Eski dilde yüz, çeh- 5 re... Alınmış bir şeyi g geri verme. II Güney 7 Anadolu'daki konar- göçerTürkmenlerara- smda göç kervanını 9 yöneten genç kıza verilen ad. 8/" — Naşit": Oyun- cumuz... Adlan sıfat yapan bir yapırn eki. 9/ Tarım- da kullanılan azotlu gübre... Avustralya'da yaşayan bir cins devekuşu. YUK.4RIDAN AŞAĞIYA: 1/ Büyük kentlerde gereksiz ve yersiz çok para har- cayan taşralı zengin. II Tehlike işareti... Bir çoğul eki. 3/ Sert bir içki... Bir şeyi yapıp yapmamaya ka- rar verme gücü. 4/ Kadınlann saçlannı kıvırmak için kullandıklan boru biçiminde küçük araç. 5/ "Alt, aşağı" anlamında kullanılan denizcilik terimi... ts- panyollann sevinç ünlemi. 6/ Kumarda ortaya sü- rülen para... Cennet. II Rütbesiz asker... Brezil- ya'nın para birimi. 8/ "Memduh Şevket —": Öy- kücümüz. 9/ Kuran'ın her tümcesi... Bir ay adı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle