17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AFALIK 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TTB Başkanı Sayek, tedavinin kabul edilmemesi durumunda yapılacak bir şeyin olmadığını söyledi Doktoılaıtlaıı suçlamaya tepldANKARA/tSTANBUL (Cumhuri- yet) -Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Füsun Sayek, cezaevlerindeki ölüm oruçlanna yapılan müdahale sonrasın- da hekimlerin suçlanmasına tepki gös- terdi. Müdahale sonrasında yaralanan- lann devlet hastanelerine kaldınldıkla- nna dıkkat çeken Sayek, sorumluluğun Sağlık Bakanlığı'nda olduğunu söyle- di. Sayek, bakanlık tarafindan yayımla- nan ve hastanelere gönderilen genelge- de de "Hastalar istemese de tedavi edi- lecektir. hekim tedaviyi kesintkk yap- makla yükümludür" gıbı zorunlulukla- nn olmadığına dıkkat çekti. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi eski Hema- toloji Bilim Dalı Başkanı ve CHP Mer- kez Yönetım Kurulu üyesı Prof. Dr. Ha- hık Koç ıse ölümün, pazarlık aracı ola- rak kullanılamayacağını belirterek "ÖL mek ûzere olan bir hastanın durumuna kayıtsız kalmak, hekimlik onuruyla da ilkielerivk de bağdaşmaz" dedi. 'Savcıhğa ihbar edeceğim' F tipi cezaevlenni protesto etmek için ölüm orucu yapan tutuklu ve hüküm- lülere müdahale edilmesinin ardından "tibbi müdahak yapıhp yapdmamasT • TTB Başkanı Dr. Füsun Sayek, cezaevlerindeki ölüm oruçlanna yapılan müdahale sonrasında hekimlerin suçlanmasına tepkı gösterdi. Müdahale sırasında yaralananlann devlet hastanelerine kaldınldıklanna dikkat çeken Sayek, sorumluluğun Sağlık Bakanlığı'nda olduğunu söyledi. Prof. Dr. Haluk Koç ise ölümün pazarlık aracı olarak kullanılamayacağını belirterek "Olmek üzere olan bir hastanın durumuna kayıtsız kalmak, hekimlik onuruyla da hekimlik ilkeleriyle de bağdaşmaz" dedi. konusunda hekimlere yapılan baskı tepki gördü. TTB Başkanı Sayek, he- kimJikle ilgili konulardaki hiçbir eleş- tiriyi kabul etmediklerini söyledi. Sa- yek, hastanelerdeki dunım hakkında bilgileri olmadığını, grevcilerle iletışim halinde olan hekimlerin göreve çağnl- madıklannı da söyledi. Ölüm oruçlan- nın kimse zarar görmeden sonlandınl- ması için çok uğraştıklannı da vurgu- layan Sayek, buna karşın kendilerine yapılan eleştirilen şöyle değerlendirdi: "Böyk bir ortamda bütün konu, bilin- d kapanan bir insanın beslenip beslen- memesi mi? tnsan yaşamından bahse- diliyor. Bir annenin üstüne ambulans süren mi insan yaşaımnı düşünüyor? Bir gün önce Ftipicezaevlerine kbnse- nin götürülmeyeceğini söyleyip sonra herkesi oraya koyan mı etik? Bazı gaze- teierde, biz ölümlerden sorumlu tutul- duk. Açhkgrevini ben mi başlatüm. son- landınnayan ben miyün? Yaşam bk/im için kntsaldır. Ama biri tedaviyi kabul etmiyorsa yapacak bir şeyim yok. Bun- lan savcıhga ihbar edeceğfan." Istanbul Tabip Odası ise yaptığı açıklamada, ölürnleri önlemek için he- kimlerin çabasımn süreceğini belirtti. Hem kamuoyunun hem de ilgililerin hekimler üzerinde baskı oluşturacak şekilde davranmaması istenen yazıda, "Hekünler üstkrine düşen görevi, he- kimlik mesleğinin temei ilkekrine uy- gun olarakyerinegetirecektir" denildi. Hekimler bölûndû Bu arada, ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlülere "nzalan olmadan" tıbbi müdahalede bulunulup bulunul- mayacağı yönündeki tarbşma, helrim- leri de böldü. Prof. Dr. Haluk Koç, in- san ölmesini kimsenin alkışlayamaya- cağını söyledi. Kişinin nzası olmadan müdahale edilemeyeceğine yönelik görüşün a MaJtaBikürgesi"ne dayandı- nldığım anımsatan Koç, "Bu bildirge- nin, anayasanın90. maddesineıryupuy- madığına bakütnaüdır" dedi. Haluk Koç, hekimliğin çıkış noktasının "in- san yaşamı" olduğuna dikkat çekerken ölmek üzere olan bir hastaya kayıtsız kalmanın hekimlik onuruyla da hekim- lik ilkelenyle de bağdaşmayacağmı söyledi. Koç, "Düşünün bir kere_ Bi- yolojik olarak yaşıyor hasta ama bilinç yitimi var. Burada müdahak edilme- mesi hekimlikle bağdaşır mı" diyerek bilinç kaybmdan sonra müdahalenin kaçmılmaz olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Suat Çağlayan da koşullar insan yaşamını tehdıt eder boyutlara u- laştığı zaman hekimin ve tıbbın mut- lak müdahale hakkı olduğunu söyledi. Bu durumun kişinin bilinç düzeyi ile de yakından ilişkili olduğunu anlatan Çağlayan, "Bir süresonra Idşinin büin- cinin deetkileneceğı düşünülürse biKn- cin etkflendiği saptandığı zaman ldşiis- temese bile tıbbın müdahale şansı var- dır" dedi. Hukukçu görûşû Istemedıklen halde mahkûmlara tıb- bi müdahale uygulanması konusunun doktorlann sorumluluğunda olduğunu söyleyen Istanbul Barosu Başkanı Yü- celSayman ıse "Bu konudasorumlulu- ğu olanlar konuşman. Bu işin hukuksal yaklaşunıoknazİBöylebirfolkloriktar- toşmaya girmek istemiyorum" dedi. Kamu Hukuku Profesörü Semih Ge- malma/ da açlık grevine müdahale ile cezaevine düzenlenen operasyon son- rasında gerçekleşen yaralanmadan ötü- rü müdahalenin birbirinden farklı ol- duğunu vurguladı. Prof. Gemalmaz, hekimlerin üst örgütleri tarafindan be- lirlenen uluslararası standartlara göre açlık grevlennde ilgilinin açık nzası bulunmadığı sürece hekimin müdaha- le edemeyeceğini, hastanın nzası ol- madan müdahale eden hekim hakkın- da meslek örgütünce işlem yapılacağı- nı belirtti. Bakam Osman Durmuş'un "Öiüm orucuyak" açıldamas tepki çekti. Hekimler Durmuş 9 u yalanltyor ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Sağlık BakamOsmanDurmuş'un, cezaevinden hastaneye ulaştınlan eylemcilerin arasmda ölüm orucunda olan kimsenin bulunmadığı açıklaması hekimlerce yalanlandı. Durmuş, mahkûm ve tutuklulann ölüm orucunun kaçıncı gününde olduklan yönündeki soruya, "Ölüm orucu yoksa, kaçıncı günûn tespiti söz konusu olamaz" yarutını verdi. Ankara Tabıp Odası Başkanı Ümit Erkol ise Numune Hastanesı'ne getırilen tutuklu ve hükümlülerde açlık grevindeki bir kişide görülmesi gereken bütün bulgulan gözlemledıklerini kaydetti. Yüksek Sağlık Şûrası'nın dünkü toplantısımn ardından sorulan yanıtlayan Durmuş, vakalann genel durumlannın iyi olduğunu bildırdi. Numune Hastanesi'ni gezen ATO heyeti ise Durmuş'u yalanladı. Ankara Tabip Odası Başkanı Ümit Erkol, genel sekreter Tufan Kaan ve Nöroloji Uzmaru Dr. Çağn Temuçin, dün hastanedeki tutuklu ve hükumlüleri ziyaretlerinin ardından açıklama yaptılar. Ziyaret ettikleri tutuklu ve hükümlülerin eylemlerine devam ettiklerini ve tedaviyi kabul etmedikleriru söyleyen Dr. Temuçin, ölüm orucundaki kişilerde beklenen yakınmalann ortaya çıktığmı gördüklerini söyledi. Hastanede 9 ölûm Sağlık Bakanlığı Kriz Merkezi'ne dün akşam saatlen itibanyla ulaşan bilgilere göre, operasyonlardan sonra hastanelere 397 vaka ulaştı, bunlardan 2%'sı yaOnldı. Hastanelerde ölen tutuklu ve hûkümlü sayısı ise 9 olarak belirlendi. Kriz merkezinin verilerine göre, iller itibanyla tutuklu ve hükümlüler ile güvenlik güçlerinin sayüan ve sağlık durumlan şöyle: fstanbu! Bavrampaşa: 81 vakadan 66'sı yaralı. Sağmalcılar Devlet Hastanesi'nde 3, Bayrampaşa Cezaevi'nde 5 ölü. Istanbul Ümraoiye: 4 vaka. GATA'da bir uzman çavuş şehit. 1 ölü. Ankara Ulucanlar: 29 vaka. 1 ölü. 14 taburcu. 14'ü tedaviyi kabul etmiyor. 2'sinin durumu kritik. tzmir Buca: 6 vaka. Durumlan iyi. Bursa: 33 vaka. 4 asker yaralı. 26 kişi tedaviyi kabul etmiyor. Aydın: 8 vaka. 6'sı ölüm orucunda, tedaviyi kabul etmiyor. Aydm (TNazHK): 10 vaka. Hastanede yatan yok. Nigde: 14 vaka. 14'ü de taburcu. Çanakkale: Müdahale devam ettiği için hastanelere getirilen olmadı, 1 şehit verildi. Uşak: 6 vaka. Tümü taburcu. Adana (Ceyhan): 70 vaka. Kahramanmaraş (Elbistan): 3 vaka. 2 taburcu. Çankm; 29 vaka 3'ü ağır 11 vaka. Ankara Numune Hastanesı'ne sevk. 9 mahkûm tedaviyi kabul etmiyor. 5 güvenlik görevlisi hastanede yanyor. Maiatya: 33 vaka. Durumlan iyi. Bartm: 38 vaka. 9 mahkûm ve güvenlik görevlilerinin tümü taburcu. 16 tutuklu ve hükümlü tedaviyi reddediyor. Kocaeü (Gebze): 13 vaka. Hastanede yatanlann genel durumu iyi. 3 kişi tedaviyi kabul etmiyor. 3 kişi Kartal Araşnrma Hastanesı'ne sevk edildi. 3 kadın, 4 erkek ölüm orucunda. Kırşebin 12 vaka. Hastanede tedaviyi reddettikleri için taburcu. Genel durumlan iyi. Nevşehin 8 vaka. Nevşehir Devlet Hastanesi'nde gözlem altında. Karaman (Ermenek): Hastanede yatan yok. F tipi cezaevlerine sevk edilen tutuklu ve hükümlülerin, eylemlerine devam ettikleri öne sürüldü Ölüm oruçlan hastanede sürüyorİstanbul Haber Servisi - 2'si asker 19 kişinin yaşamı- nı yitirmesiyle sonuçlanan "Hayata Dönüş" operasyo- nu, ölüm orucu eylemlerini bitiremedi. Eylemci tutuklu ve hükümlülerin büyuk bö- lümü, kaldınldığı Sağmalcı- lar Devlet Hastanesi'nde ey- lemlerini sürdürürken TA- YAD'lı aileler adına yapılan açıklamada, F tipi cezaevle- rine sevk edilen tutuklu ve hükümlülerin de eylemleri- ni hücrelerde sürdürdüklen öne sürüldü. Açhk grevindeki bir kişi tedaviyi kabul etti Bayrampaşa Cezaevi'nde ölüm orucu ve açlık grevine başlayan eylemciler. müda- hale olasılığına karşı günler- ce önceden hazırlanan istan- bul Tıp Fakültesi yerine Bayrampaşa Cezaevi içeri- sindeki Sağmalcılar Devlet Hastanesi'ne kaldınldılar. Buradakı tutuklu ve hüküm- lülerin tedaviyi kabul etme- Ümraniye Cezaevi'nde dün de devam eden 'Hayata Dönûş' operasyonu kapsannnda eylemciler hastuıeye götürfildü. yerek eylemlerini sürdürdükleri belirtildi. Haseki Hastanesi yetki- lileri ise kendilerine getirilen 5 ya- ralı arasında bulunan açlık grevi eylemcisi Dinçer Otiuçimen'in te- daviyi kabul ettiğım bıldirdi. Yet- kililer, ateşli silah yaralanmasma bağlı olarak hastaneye getirilen di- ğer yaralılardan Okan Banş Ekin- d'nin durumunun ağır olduğunu ve yoğun bakımda tutulduğunu, Cuma Sat, Songül tnce ve AIi Ek- ber Dûzova'mn ise yaşamsal tehli- kesinin bulunmadığım kaydettiler. 4 tutuklu cezaevine gönderildi Haseki Hastanesi'ndeki 5 yaralı tutukludan durumu ağır olan Banş Ekinci dışmdakiler daha sonra ce- zaevine geri götürüldüler. Yanık ve kurşun yarası bulunan bazı tutuklular da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tedavi görüyor. Bu- radaki yaralılann isimleri ve sağ- lık durumlan şöyle: Hacer Ankan, 33 yaşında, yüz- de 37 alev yanığı. Birsen Kars, 27 yaşmda, yüzde 28 alev yamğı ve kafa travması. Erol Ankan, 38 ya- şmda, ateşli silah yaralanması, na- bız alınamıyor. Ebru Dinçer, 24 yaşmda, yüzde 22 alev yamğı. Gû- lizar Kesici, 27 yaşmda, yüzde 14 alev yamğı. Zeytinburnu Ülkü Ocaklan Şu- besi'ne önceki gün yapılan silahlı saldında yaralanan 15 yaşmdaki K . G, 13 yaşındaki H. S ve 17 yaşm- daki L B'nın tedavısı de Cerrahpa- şa Tıp Fakültesi'nde sürüyor. Du- rumu ciddiyetini koruyan K. G. yo- ğun bakımda tutulurken H. S. ve 1. B.'nin sağlık durumunun iyi oldu- ğu belirtildi. ADALET BAKANLIĞI, 3 AYRI YASA TASLAĞINI tLGtLİ KURUMLARIN GÖRÜŞÜNE SUNDU F tipiııe yasal altyapı lıazu'hğı AYŞESAYBS ANKARA - Adalet Bakanlığı, cezaevlerinde önceki gün başlatı- lan operasyonlann ardından "fî- ilen" uygulamaya başlanan F tipi cezaevlerine dönük "yasal altyapı" için de hazırlıklarmı hızlandırdı. Bakanlık tarafindan hazırlanan 3 yasa taslağı, ilgili kurum ve ku- ruluşlar düzeyinde tartışmaya açıl- dı. Bakanlığm, TBMM tnsan Hak- lanm Inceleme Komisyonu'na da gönderdiği yasa taslaklan, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerin- den oluşacak "cezaevi izleme kuru- lu" kuruhnası, cezaevlerindeki so- runlar ve şikâyetleri incelemek, ka- rara bağlama görevıni üstlenecek "infaz hâkimliği" ve terör suçlula- nmn ortak yaşam alanlarmın kul- lanımına ilişkin düzenlemeleri ön- görüyor. Adalet Bakanhğı'nın hazrrladı- ğı tnfaz Hâkimhği, Ceza İnfaz Ku- rumlan ve Tutukevleri İzleme Ku- rullan yasa taslaklan ve Terörle Mücadele Yasası'nın 16. madde- sinin değişikliği ile öngörülen dü- zenlemeler özetle şöyle: - Ceza ve infaz kurumlan ve tutu- kevlerinde bulunan hükümlü ve tu- tuklular hakkında uygulanan infaz ve tutukluluk iştemleri ile ilgili şikâ- yetieri incelemek, karara bağlamak ve yasalarla verilen diğer görevleri yerine getirmek amacryla infaz hâ- kimngi kurumu ohışturulacak. An- cak askeri cezaevleri bu yasa hükmü dışuıda tutulacak. - İnfaz hâkunleri, ağu" ceza mah- • Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan 3 yasa taslağı ile yeniden yapılanma öngörülüyor. Buna göre, sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden oluşan 'cezaevi izleme kurulu' oluşturulması, cezaevlerindeki işlem ve şikâyetleri incelemek üzere 'infaz hâkimliği' sisteminin başlatılması ve terör suçlulannın da ortak yaşam alanlanndan yararlanmalan öngörülüyor. kemesi bulunan yerlerde kurulacak. Her infaz hâkimliğinin yetki alam, kurulduğu yer ağu- ceza mahkeme- sinin yargı çevresi ile sırurb olacak ve ağır ceza hâkimlerinin yetkileri- ne sahip olacak. Gereksinime göre aynı yerde birden fazla infaz hâkim- liği kunüabilecek. - tnfaz hâkimleri, hükümlü vetu- tuktularm cezavetutuke\1erine ka- bul edUmeleri, yerieştirilmeleri, ba- rmdmlmalan,iaşeteri,temizlikleri- nin sağlanması, muayene ve tedavi- lerinin yaptinhnası vs. işlem ve fa- aüyetiere ilişkin şikâyetleri incele- me ve karara bağlamakla yetkih' olacak. Hükümlülerin cezahrmm infazL, müşahade altma atanmalan, açık cezaevlerine aynlmalan, izin, sevk, nakil ve tahliyeleri gibi konu- lan da yine infaz hâkimleri karara bağlayacak. - Getirihnesi öngörülen bir başka düzenlemeyle de ceza ve tutukevle- rinin, "sivil toplumun denetimine" açıhnası hedefleniyor. Bu çerçeve- de, cezaevleri ve tutukevlerinin yö- netim, işleyiş ve uygulamalannı ye- rinde görmek, incelemek, bilgi al- mak ve tespitlerini rapor halinde il- gili mercilere sunmakla görevli "ce- za ve tutukevi izleme kurulu" oluş- Polis otosuna saldırı: 2yaralı İstanbul Haber Servisi - E-5 Otoyolu ûzerinden Mecidiyeköy yönüne gitmekte olan Çevre Yollan Trafik Ekipler Müdürlüğü'ne bağlı "34 A 5666" plakalı trafik ekip otosuna dün saat 17.30 sıralannda, Okmeydanı mevkiinde uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Açılan ateş sonucu araçta görevli olan polis memurlan Çetin Şahinoğlu ve Cdalettin Bakı yaralandılar. Hastaneye kaldınlan polis memurlarımn hayati tehlikelerinm bulunmadığı bildirildi. Yaralı polis memurİarından Balcı'yı tedavi gördüğü Vakıf Gureba Hastanesi'nde ziyaret eden istanbul Emniyet Müdürü Kaznn Abanoz, trafik ekibine yapılan saidınnın, tahrike yönelik olduğunu söyleyerek "İkiçapukubir araya getiyor, bir oraya, bir buraya saknnyt>riar. Sonunda düşecekkri yer, yine bizim enmiz" dedi. turulması öngörülüyor. - İzleme kurulunda görev alacak üyelerde,üp,eczacıhk, hukuk, kamu yönetimi, psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmerJer ve eğram biümleri alanın- da 4 yılhk yükseköğrenim kurumla- nndan mezun ohnalan, kamu ya da özel sektörde en az 10 yıl çabşmala- n, "kişisel nıteükleri ile çcvrelerin- de dürüst, güveniür ve ahJaklı okna- lan ve siyasi partilere üye ohnama- lan" koşulu aranacak. Bulunduğu yargı çevresinde görev yapacak ku- rullar en az 5, en fazla 7 üyeden olu- şacak ve kurul üyelerinin görev sü- resi 4 yıl olacak. - Adli Yargı Adalet Komisyo- nu'nca seçilecek kurul üyeleri, "namus ve şerefleri'' üzerine ant içerek göreve başlayacaklar. Ku- rul, cezaevlerindeki incelemeleriy- le ilgili en az 3 ayda bir hazırlaya- caklan raporlannı infaz hâkimli- ği, cumhunyet başsavcılığı ve TB- MM İnsan Haklannı Inceleme Ko- misyonu'na gönderecek. - Terörle Mücadele Yasası'nm 16. maddesinde değişiklikle. terör suç- hılannm ortakyaşam alanlanndan yararlanmalan öngörülüyor.Buna göre hükümlüler iyileştirme ve eği- tim programlanna uygun olarak, cezaevlerindeki ortak yaşam alan- lanndaeğrrim. spor, rehabüıtas- yon ve iş yurdu çahşmalan ile diğer sosyal ve kültürel faaüyetlere kab- labilecek. Bakanlık bu düzenle- meyle F tipi cezaevkriıün en büyük sakmcası olarak ifade edilen "tec- rit ve kişiliksizleştirme" eleştirile- rinin önüne geçmeyi bedefliyor. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Tüpkiyeyi Yok Saymak Yaşarnın her aşamasında, öyle bazı tekliflerle kar- şılaşabiliriz ki; tek başına böyle bir teklifin yapılabil- mesi bile, düpedüz "istiskal"6\r, düpedüz hakaret- tir. Bu türden tekliflerin, farklı amaçlan olabilir. Örne- ğin; böyle bir teklif yapan, yaptığı teklifin "samimi- yetine" gerçekten inanabilir. Karşısındakini "adam yerine" koymadığından, böyle bir teklifin "kıncı" olabileceğini, karşısındakinin bunu bir hakaret ola- rak değerlendirebileceğini hiç aklına getirmez. Bir başka amaç, karşısındakini iyice siniriendir- mek ve soğukkanlılığını yitirtmek olabilir. Ya da ipe sapa gelmez kimi tekliflerle ortaya çı- karak "pazarlıkgücünüzü" arttırabilirsiniz ya da art- tırabileceğinizi zannedebilirsiniz. Nihayet son bir amaç, görüşmeleri çıkmaza sok- mak ve sona erdirmek olabilir. Görüşmelerin sona ermesinin sorumluluğunu taşımamak isteyen bir "taraf, karşı tarafı böyle sıkıştırarak, görüşmelerin sona erdirilmesinin günahını karşı tarafa yıkabilir ya da yıkabileceğini zannedebilir. • * • Bireysel düzeyde "anlaşılabilir" olan bu türden bir tutum, uluslararası düzeyde ve devletlerin ikili yada farklı ilişkilerinde ortaya çıktığı zaman, (bence) "an- laşılmaz" oluyor. Zira, insan bireysel olarak gururu- nun kınlması pahasına, bir şeyler elde etmeye ça- balayabilir. Bu o kişinin kendi karandır ve böyle bir durumda, kendisi ve yakın çevresi dışında, kimse- ye karşı "hesap verme" durumunda değildir. Fakat masa başına oturan ve bir ulusu temsil e- den bir siyasetçi, bu türden "gurur kıncı" teklifler karşısında, kendi başına karar veremez. Kendı "ruh yapısrve "beklentilen" çerçevesinde hareket ede- mez. (Eğer gerçekten bir devleti ve o devlet çerçe- vesinde bir ulusu temsil ediyorsa.) • • • Türkiye bu anlamda çok itilip kakılıyor. Ve epey uzun bir zamandır itilip kakılıyor. Bu çerçevedeki yazilanmı 5 - 6 yıl önce, "Ne Oldu Bize?" başlığıy- la kitaplaştırmıştım ve Çınar Yayınlan'ndan çıkan bu kitap inanılmaz derecede satmıştı. (Elbette "kor- san "ı da yapılmıştı ve özellikle Anadolu'da, bu "kor- sanlardan" çok imzalamıştım.) Türkiye'ye böyle bir politikayı layık görenler aca- ba ne düşünüyor ve neye güveniyorlar? Galiba bu konudaki en sağlıklı saptamayı Prusyalı devlet ada- mı Bismarck söylemiş: "Türklerin en büyük hata- lan" diyor Bismarck, "Dostlannın dostlannı dost, dostlannın düşmanlannı düşman saymalan; tam aksine, düşmanlannın dostlannı düşman, düşman- lannın düşmanlannı dost sanmasıdır"... Çok doğru bir saptama. Ve aradan bunca yüzyıl geçtikten sonra, bu "zaafımız", bireysel ilişkilenmiz- de bile etkisini sürdürür. Fakat konu uluslararası iliş- kiler olduğu zaman, karşımıza çok ağır faturalar çı- kabilmekte. ••• Avrupa Birtiği ile ilişkilerimizde, Birlik üyesi ülke- lerin bize karşı tutumlan, gerçekten "tadını kaçırdı". Ya da bir başka deyişle, "kabak tadı verdi". Hele ül- ke içinde kimi "süperzekâlılann" yazdıkları ve ko- nuştuklan, "kara mizah" sınıriarının da dışına çıktı ve "komedi" nrteliğine döndü. Ortaya atılan laf şu: "Avrupa Birliği'ne ginnemizi istemeyenler var." Neden varmış? Türkiye'de bas- kıcı yöntemleri terk etmek istemeyenler ve demok- rasinin gelişmesinden endişe duyanlar, AB'ye giril- mesine karşı çıkıyor ve bu süreci baltalıyorlarmış. Bu "muhteremlerin" görüşlerinin bir "kıymet-i harbiyesi"n\n olabilmesi için, AB'nin Türi<iye'yi üye olarak almak istemesi gerek. Adamlar seni istemi- yor ki "girelim mi - ginveyelim mi" tartışması yapı- yorsun. Burada ilginç bir görüş sergiliyorlar: "Efendim" di- yorlar, "siz bir kulûbe üye olmak ıstiyorsunuz. O za- man o kulübün kurallanna uyacaksınız ve o kulü- bün standartlannda yaşayacaksınız". Elhak, doğru. Buna kimse itiraz edemez. Ama o kulüp, başka ülkelere aynı koşullan ilerı sürmüyor. Mesela eski Doğu Bloku üyelerinin eksiklıkleri, Tür- kiye'den çok daha fazla. Ama onlara, "aday" sta- tüsü veriyor ve "kendinizi düzeltin" diyor. Ama ko- nu Türkiye olunca, adây statüsünü vermiyor. "Ön- ce kendinizi düzeltin, sizi sonra aday yapalım" di- yoriar. Olacak iş mi bu? GüneyKıbnsRum Hükümeti'ne, "Seni adayyap- tık" diyorlar. Ama konu Türkiye olunca, "Kıbns me- seleni halletmeden adaylık falan olmaz" diyorlar. Bunun adına, "çifte standart" denir ve bunu yapan- lar Türkiye'yi yok sayıyorlar. Şimdi de Türkiye'yi, Avrupa Güvenlik ve Savun- ma Kimliği çerçevesinde sıkıştırmak istiyoriar. NA- TO ile işbirliği yapalım, ama karar sürecine sen ka- tılma diyorlar. Ayıp yahu... Gerçekten birileri Türkiye'yi yok sayıyor. Ama Tür- kiye burada... Gün gelecek, bunu hepsi öğrenecek. Tüm Yargı-Sen Genel Başkanı 'Nakillerle infaz koruma memurlan sürgün edildi' İstanbul Haber Servi- toplumsal mutabakat si-Tüm Yargı-Sen Genel sağlanana dek F tipi ce- BaşkanıTeldnYıldız,ce- zaevlenne geçışın süre- zaevlerinde operasyon- siz ertelendığı açıklama- larla birlikte gerçekleş- sının operasyonlarla çe- tirilen nakillerle, infaz liştiğini ifade etti. Edirne koruma memurlannın F Tipi Cezaevi'ne Tekir- da sürgüne tabi tutuldu- dağ'daki üyelerinin, Sin- ğunu belirtti. Yıldız, canF Tipi Cezaevi'nede "Devtetin, cezaevlerinde- Ankara ve Bartın ceza- ki saldırgan tutumunu evlerindeki, üyelerinin personelimize karşı sür- gönderildiğini anlatan dürmesini asla kabul Yıldız. "Üyelerimizade- edemeyiz" dedi. ta sürgün edildi" diye Cezaevlennde yürütü- konuştu. len operasyonlan değer- F tipi cezaevlerini in- lendiren Tekin Yıldız, celediklerinı belirten bugüne dek devletin ya Yıldız şunlan söyledi: da Adalet Bakanlığı'mn "F tipi, infaz koruma cezaevleri sorunlan kar- memurlarımn da tecridi- şısında uzlaşma yolunu ni içeriyor. Üyelerimiz, seçmediğini, 'müdaha- tek sandalye üzerinde ve le' ile 'ölüm' yolunu ter- doğal olmayan bir ışıkal- cih ettiğini öne sürdü. tmda nöbet tutmak zo- Cezaevlerinde can gü- rundalar. Şu an F tipin- venliği devlete teslim de görevlendirilen infaz edilen insanların öldü- koruma memurtanndan rülmesinin kabul edile- hiçbirinzasıyla görev al- mez olduğunu vurgula- mamıştır.Ftipininçirkin yan Yıldız, Adalet Baka- yüzü, çahşanlarunıza da nıHikmetSamiTürk'ün davatıldı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle