Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23-OCAK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kanuı-Sen'den ek
ücret açıklaması
• istanbulHaberServisi-
Tüsririye Kamu Çalışanlan
Seandikalan
Kc«ıfederasyonu (Kamu-
Sem) lstanbul Bölge
Ba-şkanı Yard. Doç. Dr. M.
Hanefı Bostan, döner
ser-mayeden sağlık
çal ışanlanna yapılan ek
ödemedekı adaletsızlığın,
t ü m sağlık çalışanlanna
yüzde yüz ek ödeme
yapılarak dûzeltilmesini
istedi. Bostan, ek ücret
ödeme yetkısinın hastane
başhekıralenrun
ınisiyatıfınden alınarak
yasal ve adaletli bır kuruma
verilmesi isteminde de
bulundu
Cezaevtepl
Kuruftayı
• Aa\NA(Cumhıırivet
Börosu)-HD'de 29-30
Ocak tanhlerinde yapılacak
"Cezaevleri KurultayTna
hazarhklar sürerkan, Adana
Ternsilcisi Mehmet
Dagdeviren ve Cezaevleri
tzleme Komisyonu adına
Lale Türüç, yapüklan
açtklamalarda
cezaevlerinde kötû
koşullann yaru sıra baskı
ve saldınlann sûrdûğünü
belirttiler. Dağdeviren ve
Türüç, "Biz, emek, toprak
ve alınteri ile
büyüttüğümüz
çocuklanmızı
cezaevlerinde öldürülsün
diye yetiştirmedik. Onlan
sonuna kadar korumak,
haklannı aramakbizim
görevirnizdir" dediler.
Usans süpelerl
uzattt
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu) - Radyo ve
Televızyon Üst Kunılu
(RTÜK), kablolu TV yaym
lisans süreleri dolacak olan
televizyonlann,
Başbakanlık'ın güvenlik
belgesı çalışmalan
tamamlanana kadar
yayınlanna devam
etmelerini kararlaşbrdı.
Başbakanlık'ın çalışması
bittikten sonra yayın
kuruluşlannın durumunun
yeniden değerlendirileceği
bildiriîdl. ;, .„.
Masonhıp
kendüerinl
tamttı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) -Hür ve Kabul
Edilmiş Masonlar Büyük
Loncası, yeni binyıhn ilk
etkinliğini Ankara'da
düzenledilderi sergide
kendilerini tanıtarak
gerçekleştirdi. Lonca
içerisinde 'Masonlann
Büyük Üstadı' olarak
nitelenen Sahir Talat Akev,
"Mason ideali
birleştıncıdır. Mason,
in.^Tilik ve bütün insanlar
için banş ve mutluluk
yuvası olacak bir ülkü
mabedinın peşindedir"
dedi. Sergiye, şeriatçı ve
muhafazakâr bastn yayın
kuruluşlannın büyük ilgi
göstenneleri dikkat çekti.
İP'den eteştlrf
• tstanbol Haber ServM -
Işçi Partisi (tP) Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
Curnhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in Gürcistan
Devlet Başkanı'nı 'özel
elçi' sıfatiyla ziyaret
etmesini eleştirdi.
Demirel'in bu ülkede
yapnğı Kafkas Pakü
önensıni ABD planının bir
parçası olarak
değerlendiren Perinçek, bu
plannı Rusya'nın
ginşımıyle çöktüğunü ifade
etti.
Ktt kıyafet
soruşturması
• ANKARA (AA)-
Sakarya Üniversitesi'nde
görev yapan bir
diyetisyene, ideolojik
amaçla, kılık-kıyafet
yönetmeliğine uymayarak
üniversitede huzur ve
sükûnu bozduğu iddiasıyla
kamu görevinden çıkarma
cezası verildi.
Yûkseköğretim Kıırulu
BaşkanlığVnın konuyla
ilgili ilanı, Resmi
Gazete'nin dünkü sayısmda
yayımlandı. Tebligata
elvenşli adresinin
bebrlenememesi nedeniyle
Fatma Aykul'a tebliğ
edilemeyen kararm, Resmi
Gazete'deki yayımından bir
hafta sonra ilgüiye tebliğ
edilmiş sayüacağı bildirilen
ilanda, Aykul'un karara
karşı 60 gün içinde dava
açabüeceği belirtildi.
Ecevit, Demirel için ikinci bir tur yaptıktan sonra anayasa değişikliği önerisini getirecek
DemireFîn geleceği MHP'deANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Başbakan Bülent Ecevit'ın,
Cumhurbaşkanı Sükyman Demi-
rel'in görev süresinin uzatılması
için liderler düzeyinde gerçekleş-
tirdiği turun ardından gözler
MHP'ye çevrildi. MHP lideri
DevletBahçeh"nin, yann toplaya-
cağı Başkanlık Divam'nda konu-
yu gündeme getirmesi beklenir-
ken, MHP'liler Demireri "enson
seçenek" olarak görüyor.
Başbakan Ecevit'in liderlerle
ikinci tur görüşmeler yapabilece-
ği ve bundan sonra ortaya çıkacak
eğilime göre anayasa değişikliği
önensinin gündeme getirileceği
bildirildi.
Cumhurbaşkanının halk tara-
findan seçilmesini içeren anaya-
sa değişikliği için yeterli imzayı
toplayamayan DYP, cumhurbaş-
kanınınu
5+5fonnülü"yle Meclis
tarafindan seçılmesuıe dönük
öneriyi dün diğer gruplann da im-
zasınaaçu.
Koalisyon ortağı MHP, Demi-
rel'e mesafeli yaklaşunı nedeniy-
le cumhurbaşkanhğı seçimi tar-
tışmalannda kilit partı konumuna
geldı.
Seçimlerin mayısta yapılacak
olması nedeniyle cumhurbaşkan-
hğı tartışmalannı "erken" bulan
Bahçeli'nin, Ecevit'in turunun ar-
dından yann yapılacak Başkan-
hk Divanı'nda konuyu gündeme
getirmesi bekleniyor.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal
Görnz'ün yeniden görev e atan-
ması ve AbduDah Öcalan la ilgi-
li açıklamalan nedeniyle Demi-
rel'e tepki gösteren MHP'de, Baş-
kanlık Divanı'ndan çıkacak kara-
nn önemine dikkat çeküdi.
Cumhurbaşkanının "5+5" ola-
rak iki dönem seçılebılmesine
ılışkın anayasa değişikliği öneri-
sine çok uzak olmayan MHP, za-
manı geldiğinde TBMM içinden
cumhurbaşkanının seçilmesini
savunuyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimini
"bunahm" haİine de getirmek ıs-
temeyen MHP'nın, son ana kadar
diğer partilerin ortaya koyacağı
eğilimi bekleyeceği, Demirel dı-
ştnda bir seçenek için uğraşacagı
belirtüirken, Demirel'i ise "en
son seçenek" olarak gördüğü be-
lirtiüyor.
DYP'den bir adun daha
Bazı MHP'li yöneticiler, "Bu
tarüşmalar ve anayasa değişikliği
önensinin getirihnesi için henfiz
çok erken. Daha seçimlere 3 ay
var. Bu çok uzun bir süre ve Ttr-
kive'de bir günde çok şey değişe-
bflir'' diyerek, Demirel üzerinde
uzlaşılsa bile son anda birtakun
yeni formüllerm gündeme gelebi-
leceğini belirtiyor.
DYP'nin, cumhurbaşkanının
halk tarafindan seçilmesini içe-
ren anayasa değişikliği önerisi,
FP dışındaki siyasi partilerden il-
gi görmeyince, DYP, cumhurbaş-
kamnuı Meclis taranndan 2 dö-
nem ve 5'er yılhğına seçilebüme-
sine ilişkın ikinci anayasa deği-
şıklığı önensıni dün diğer grup-
lann imzasına açb.
DYP bu amaçla, diğer grupla-
nn da imzalamalan için öneriyi
85 imzayla TBMM Başkanhğı'na
iletti. Önerinin başkanlıkta işlem
görebihnesi için toplam 184 im-
za gerekiyor.
DYP Grup Başkanveküi Tur-
han Göven, kendilerinin öneriyi
vermek için yeterli imzaya sahip
olmadığını, bu nedenle Meclis
Başkanlığı aracılığıyla diğer par-
tilerin de im7a<;ina açıldığım ifa-
de etti.
DSP'nin de aynı yönde deği-
şiklik önerisi hazırlaması duru-
munda, iki önerinin birieştirilebi-
leceğını behrten Güven, cumhur-
başkanının halk tarafindan seçil-
mesine üişkin değışıkük önerisi
için FP'den destek sözü aldıklan-
nı ifade etti.
FP'nin bu çerçevede, hem ben-
zeryöndeki önerisini imzaya aça-
cağı hem de DYP'nin önerisine
destek vereceği ifade edildi.
Ecevjt'ten ikinci tur
Liderler düzeyinde bir tur daha
yapacak olan Ecevit'in, bu turdan
edineceği izlenimlere göre ana-
yasa değişikliği önerisini getire-
ceği kaydedildi.
Ecevit, ANAP Genel Başkanı
MesntYdmaz'ın, Demirel'in gö-
rev süresinin uzatılmasına destek
vermeyeceği yönündeki haberler
üzerine bir yazılı açıklama yaptı.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
\
\
1h%Bİ B V»L «VHA VEPİKJ?
Yöneticiler; KlT'ler, banka ve finans kuruluşlannda görev alamayacak
CHP örgüt yapısını değiştiriyor
• Örgütlenmeler; yerleşim yerlerinin coğrafi
özellüderi, insanlann üretim, yaşam ve demografik
şartlanna göre gerçekleştirilecek. Örgütlenmeye esas
alınacak köy, mahalle, ilçe ve illerin azami nüfuslan
Merkez Yönetim Kurulu'nca belirlenecek.
MinTLUSERELt
ANKARA -Yeniden yapılanma
çalışmalannı sürdüren CHP, örgüt
yapısmı değiştiriyor. PM'de dün
ele alınan tüzük taslağmda, partı-
nin 1960'tan önceki örgütlenme-
sinde yer alan, ancak daha sonra
yasayla partilerin siyasal örgütlen-
mesinden çıkanlan
u
ocak siste-
mi"nin yeniden yaşama geçiril-
mesi öngörülüyor.
Metropol kentlerde farklı örgüt-
lenme modelleri geliştirilmesine
olanak sağlayan tüzük taslağmda,
"Parti genel merkezyöneticfleri, fl
başkanlan ve partfli betedhe baş-
kanlannın devlet, kamu iktisadi
teşebbüsleri beledrveler fle banka
ve finans kurumlannda yönetici
obunamalan" hükmü de yer alı-
yor.
Yeniden yapılanma projesi kap-
sanunda tüzük değişikliği çalış-
malanm sürdüren CHP MYK, tü-
zük taslağı hazırladı. Genel Sek-
reter Tarhan Erdem'in başkanlı-
ğında MYK üyeleri Algan Haca-
lopı, Orhan VeH Yıkunm, Metin
Arifağaoğhı ve Ibrahim İez'den
oluşan Tüzük Komisyonu'nun
sürdürdüğü çahşmalara MYK'nin
geçen salı günkü toplannsmda son
biçimi verildi.
MYK'nin onayladığı tüzük tas-
lağı PM'de dün ele alındı. Tüzük,
ancak 2000 yılı içinde gerçekleş-
tirilmesi planlanan tüzük kurulta-
ymdan sonra geçerlilik kazana-
cak. Genel merkez yönetimi tü-
zük kurultayı için 2000 yünun Ey-
lül ayuıı öngörüyor. Ancak bazı
MYK ve PM üyeleri, "geç ohca-
ğı" gerekçesiyle kurultaym nazi-
randa yapdmasmı istiyorlar.
Taslak, CHP'nin örgüt yapısı-
nm tamamen yenilenmesini öngö-
rüyor.
Tüzük taslağmda yer verilen il-
ke ve kurallardan bazılan şöyle:
• Üst birimler alt birimleri gö-
revden alamaz, görevlerini başka
bir kurula veremez.
• Üst binmler alt birimlerin
kongrelerini toplayarak başkan ve
yönetim kurulu üyelerinin görev-
den alınmasını ya da seçimlerin
yenilenmesini isteyebilirler.
Kongre bu ısteğı görüşür ve kara-
nnı verir.
• Orgüt; merkez organlan, il,
ilçe, belde birimleri, TBMM, il
genel meclisleri ve belediye mec-
üsleri gruplanyla birlikte yan ku-
ruluşlardan oluşur. (Ocak ve böl-
ge birimleriyle gençlik kollan, ka-
dm kollan vb. kurumşlar)
• Birimlerin örgütlenme mode-
ü bütün ülkede aynı olmayabüir.
• Birimler yerleşim yerleri,
coğrafi özelliklerine, insanlann
üretim, yaşam ve demografik şart-
lanna göre kurulur. Örgütlenme-
ye esas alınacak köy, mahalle, il-
çe ve illerin azami nüfuslan Mer-
kez Yönetim Kurulu'nca beürle-
rar.
• lstanbul, Ankara, Izmir, Ada-
na, lçel gıbı metropollerde farklı
örgütlenme modelleri gelişnrilir.
• Ünıversite ve fakülteler, sana-
yi kuruluşlan, organize sanayi
bölgeleri, yeni yerleşim alanlan,
yazlık yerleşim yerleri ve benzer-
lerinde parti binmlerine bağlı ya-
tay alt birimler kurulabilir. ilçe ve
Ulere yatay olarak bağlananbubi-
rimler ilçe, ocak veya muhtarbk
birimi gibi işlem görürler.
Çağdaş Sanatlar Merkezı'nde
gerçekleştırilen kaulım töreninin
ardmdan saat 13. 00'te toplanan
CHP Parti Meclisi (PM), dün yak-
laşık 5 buçuk saat süren birtoplan-
tı yapü. PM, Siyasi Partiler Yasa-
sı'nda yapılan ve partilerin kadın,
gençlik kollan ve yan kollar kura-
bihnesine izin veren düzenleme
doğrultusundaki tüzük değışıklik-
lerini onayladı.
Buna göre CHP, kadın ve genç-
lik kollannm yanı sıra yurtdışm-
da da temsUcilikler kurabilecek.
PM, bugün yeniden toplanarak
MYK'nin hazrrladığı tüzük tasla-
ğının aynnblannı görüşecek.
istifacılar
Eski FP'li,
ANAP'ta
yer anyor
AYŞESAYIN
ANKARA - ANAP'm
Güneydoğu'ya dönük yeni
söylemi FP'yi vurdu.
FP'nin AbduDah Öcalan
polıtıkası ve "idamın ko-
nmmaa" yönündeki söyle-
minden rahatsız olduklan
gerekçesiyle ıstifa eden 2
Güneydoğu mületvekilinin
transferi için temasa geçti-
ği belirtilen ANAP'ta milli-
yetçi kanadın direnişiyle
karşılaşıldığı ögrenildi.
FP'den istifa eden Diyarba-
kır Mületvekili Haşim Ha-
^mi'nin, Öcalan politikası
nedeniyle istifa ettiğine dik-
kat çeken ANAP'm milli-
yetçi kanadı. "öcalan savu-
nncnbırnını hamim ofauna-
yn" görüşünü dile getiriyor.
ANAP yönetiminin de bu
direnci kırabilmek için
transferlerin zamana yayıl-
ması karannı aldığı beluii-
liyor.
FP'den istifa eden Ağn
Mületvekili Cehl Ean, Di-
yarbaku" Mületvekili Ha-
şim Haşimi ve Merve Safa
Kavakçı krizi sonrasmda is-
tifa eden Evliya Parlak'm
ANAP'a geçeceğı kulisler-
de yayılrrken, bu konuda
henüz somut bir adun atıl-
madı. ANAP'm, başta ola-
ganüstü hal uygulamasuun
kaldınhnası olmak üzere,
bölgeye dönükyeni açüun-
lar içeren politıkasının,
FP'li istifacüar için bu par-
tiyi çekim merkezi haline
getirdiği ifade edüiyor. An-
cak ANAP içindeki müli-
yetçi kanat, geçmişte
HEP'le işbirliği nedeniyle
sonmlar yaşayan SHP'nin
hem batıda oy kaybettiğine
hem de bölge halkını mem-
nun edemediğine işaret edi-
yor.
Bu görüşleri parti yöneti-
mine de ileten bazı
ANAP'hlann, "Eğer bn
isimler partiye ahnır ve de-
vamı gelirse bu kez diğer
bölgelerde oy kaybederiz.
Haşinıi, Öcalan'ın idamına
karşı cıktığı için istifa etti.
BizÖcalan savunuculannm
hamisiobunayız'' görüşünü
dile getirdüderi ifade edildi.
IRMIKIAYDEV ENGİN aengin(Ş doruk.nettr
BERLİN - Gecekondu bahçelerinde,
kömürlüklennde ha bire çukur kazılıp, ce-
set çıkanlmasından içim dışıma çıktı; mt-
dem de, "ruhum" da berbat. Birfırsat ya-
rattım, iki üç günlüğüne Berlin'e tüydüm.
Yol boyu düşler kurdum. Avrupa'nın
en güzel başkentlerinden birinde (bana
göre birincisinde) üç günlük bir kaçama-
ğın sunduğu olanaklan sıraladım. Rosa
Lüxemburgn
un öJdürülüp cesedinin fır-
latıldtğı kanal kıyısında, küçücük anıta
bir kızıl karanfil koyarım diye düşündüm.
Sonra kanal boyu yürüyüp Kottbusser
Tor yakınlanndaki kryı kahveierinden bi-
rinde sütlü kahve ve konyak içerim diye
hesapladım. Bir gece yer bulursam Ber-
lin Filarmoni'de bir konser çekerim; bel-
ki oğlumu kandınr, okulu asmasını sağ-
layıp birlikte Treptovv'daki birbirine geç-
miş göllerden herhangi birinin kıyısında-
ki derme çatma kahvelerden herhangi
birinde, kızarmış sosis yiyip birkaç koca
bardak bira devirir, keyîfli bir tembelliğin
ve karta kaplı ormanda yürüyerek Orta
Avrupa kışının tadını sindire sindire çıka-
nnm diye düşledim.
Boşunaymış.
Burada da çukur kaziyorlar. Haftalar-
dır. Ha bire. Durup dinlenmeksizin çukur
kazryoriar. Çukur derinleştikçe, Alman
tutuculuğunun en büyük siyasi örgütü
Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) safla-
Almanya'da da Çukurlar Kazılıyor
nndan yükselen çürümüş ceset kokusu
tüm ülkeyi sarmakta. Cesedin adı: ''Si-
yasi ahlak."
Aynntılar bu yazının degil, haberterin
konusu. özeti ise şu:
1981'den 1997 sonuna kadar 16 yıl
süreyle Avrupa'nın en güçlü ekonomisi,
en gelişmiş ülkesi Almanya'yı yöneten
CDU ve onun iki Almanya'nın birieşme-
si sırasında neredeyse "ulusal kahra-
man" ilan edilecek kadar şişirilen lideri
Helmut Kohl, ihaleler vermek, kamu
mülkünü ucuza satmak, koruyup kolla-
mak gibi "koiaylıklar" karşıhğı anlı şanlı
ve çok büyük Alman şirketlerinden, işa-
damlanndan, emlakçilerden, inşaatçılar-
dan, sanayicilerden çuvallar dolusu pa-
ra toplamış. Kendilerinin "bağış" adını
taktıklan rüşvetler, partinin "kara para ka-
sası"nda toplanmış. Bu paralaria seçim
kampanyalan finanse edilmiş, partinin
tepelerindeki siyaset esnafı beslenmiş,
iktidarda kalabilmek için binbir türlü ka-
ranlık manevranın masraflan karşılanmış.
Hele hele iki Almanya'nın birieşmesi;
daha doğru bir deyimle "kapitalist" Al-
manya'nın, sosyalizm kuruculuğunu yü-
züne gözüne bulaştırmış "sosyalist" Al-
manya'yı yuttuğu sırada, kamu mülküne
dönüşmüş Doğu Almanya sanayi tesis-
lerinin, benzin istasyonlannın, havaalan-
lannın, demiryolu, havayolu, karayolu iş-
letmelerinin, çrftliklerinin, enerji kurumla-
nnm "özelleştirilmesi7
' sürecindeki vur-
gunlann boyutu, bizcileyin fanilerin de-
ğil, koskoca servetlere komuta eden şir-
ket yöneticilerinin, orta boy devletlerin
başkanlannın bile dudaklannı uçuklata-
cak ölçüde.
Almanya'da ha bire çukur kazılıyor ve
çukuriardan milyonlarca ve milyonlarca
marklık kara para fışkınyor. Bogulmuş,
ağır işkencelerden geçirilerek yok edil-
miş "siyasi ahlak", marklardan oiuşan
kefeninin içinde açığa çıkıyor.
Gelişmişliğin, bir refah toplumundan
sanayi ötesi birtopluma sıçramanın gu-
rurunu (ve bazen kibrini) yıllardır keyrfte
yaşayan Alman halkı şaşkın. Çürüme-
nin, pisliğin ulaştığı boyutlar, refah getir-
diği, ekonomiyi düze sonra da doruğa çı-
kardığı söylenen Alman gericiliğinin kir-
lenmişliği gerçekten de ürkütücü.
"Kopenhag ölçütleri"r\\n ateşli savu-
nucusu, Avrupa Birliği adaylanna ahlak
ve demokrasi dersi veren Almanya'nm
bugün başı önünde.
Sorunlann banşçıl çözümü vaazlan ve-
ren Avrupa Biriiği'nin lokomotifı Alman-
ya'da, el altından silah satışı ve bu satış-
lar karşıhğı Ortadoğu ve Asya ülkelerin-
den CDU tepelerine aktanlan rüşvetler,
Türkiye'deki cesetler kadar mkte bulan-
dıncı, utandıncı ve korkunç.
Yani üç günlük kaçamak düşlerim su-
ya düştü. Köktendinci vahşetin çukurla-
rmdan ktsa bir süre için de olsa kaçar-
ken bir başka iğrenç çukura düşmüş gi-
biyim.
Galiba sorgulanması gereken "Kim
kimden, ne karşıhğı, ne kadar avanta al-
dı" sorusunun dipsiz kuyusunda dolaş-
mak değil; serbest piyasa ekonomisi de-
nen modem vahşetin yol açtığı ahlaki
bozulma ve çürüme.
Şu üç günlük kaçamak sırasında Ber-
lin'de sürtmektense, en iyisi benim oğ-
lanın evine kapanıp, ağır ağır düşerek
çatılan ağır ağır örten karlan pencereden
seyretmekle yetinip, "kapıtalizmin doğa-
sındaki ahlaksızlığı, gericiliği ve haksız-
lığı" sergileyen ve kanrtlayan Marksizmin
temel metinlerini bir kez daha, yetmez-
se bir kez daha elden geçirmek...
Dolaplan kanştınp bir bakayim, oğla-
nın zulasında konyak var mı? Birtas kah-
ve, iki parmak konyak ye Marx...
Almanya'da ve Türkiye'de çukuriar-
dan fışkıran cesetlere karşı bugün en
doğru seçim, galiba bu.
POLİTİKA GÜINLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
Uyku Alanlan...
Sabah kar başlamıştı...
Beyaz bir örtü boğazın yamaçlannda soluk bir
aydınlığın içinden gülümsüyor gibiydi...
Lacivert bir derinliğın solumasını andıran deniz,
yaşamın tüm görüntülerinden uzaktaydı sanki...
Televizyon kanallanna takılıkalmıştım...
Konya Meram'da bir vıllanın bodrum katındaki
dehlizden çıkan, birbirine telle bağlanmış dört ce-
setten birisi kadındı ve bunun da Mersin'de kaçın-
lan Konca Kuriş olduğu saptanmıştı...
öğle saatlerinde güneş yüzünü gösterdi...
Kardinmişti...
Bir ilişkiler yumağı yırmı yıliık sürecin o bitmeyen
acısıyla buluştu, nice faili meçhul cinayetler karan-
lığın sisleri içinde ortaya çıkıyordu...
Kafamdakı sorular bilinen cinayet zincirinin hal-
kalarını oluşturuyordu...
Muammer Aksoy'dan Bahriye Üçok'a; Uğur
Mumcu'dan Çetin Emeç'e; Turan Dursun'dan
Musa Anter'e; Mehmet Sincar'dan Onat Kut-
lar'a; Nesim Malki'den Ahmet Taner Kışlalı'ya
dek bunca faili meçhul cinayet bugüne dek çözü-
lememişti...
Gazeteye geldim...
O engınlenn tıtreyen yüreciği, zaman zaman do-
ğan yüzleri Robert Desnos'un 'Uyku Alanlan'mn
içine koydum...
Acaba günler geçip gıderken trenler, vapuriar gü-
neşlik ülkelere de uğrayıp günbatımlannın son so-
luklannı. ilk ürperişlerini duyumsuyoriar mıydı?
Bir piyano ezgisi, bir ses çınlaması...
Çarpan kapının sesi... Bir duvar saatı... Bır tak-
vim yaprağı: 24 Ocak 1993.
Baktım, bizim Cumali Tuncay... Uğur Mum-
cu'nun, Onat Kutlar'ın, Ahmet Taner Kışlalı'nın fo-
toğraflannı camlara yapıştınyor...
Yann 24 Ocak 2000...
Uğur'u yitınleli yedi yıl olmuş...
Katillerortadayok...
• • •
1990-1994 yıllan Hizb-i Kontra'nın Güneydo-
ğu'da terör estirdiğı dönemdır...
Burada üç ayak bulunuyor...
1- Yüksekova ve Çermik'teki çeteler. 2- Batman,
Diyarbakır, Mardin, Bingöl, Şırnak, Hakkân'deki çe-
te, Hizb-i Kontr ve korucular. 3- Siyasal erk, devlet
erki ve Susurtuk çetesi
Üç ayak birbiriyle iç içeydı...
PKK, eli kanlı cinayetlen işlerken Hizb-i Kontra
devreye sokulmuş, devlet erki tarafindan korunup
kollanmıştı...
1990-1994 yıllan arasında 3 bin kişi faili meçhul
dnayete kurban gitti...
Uğur Mumcu'nun öldurülmesinden sonra Istan-
bul'da kaçınlarak öldürülen Behçet Cantürk, Sa-
vaş Buklan, Hacı Kıray vb., Ankara'da kaçınlarak
karledilen emekli Binbaşı Cem Ersever ve iki arka-
daşı, Batman'da güpegündüz vurulan milletvekili
Mehmet Sincar...
Eski MİT Müsteşan Teoman Koman'ın o tarih-
teki açıklamalanna bakın:
"Hangi Hizbullah? Iran'dakj mi? Güneydoğu'da.
PKK baskınlanna karşı kendini koruyan, dipi irfflfâo
lıkJşilervar..." , 9 n . t
Işin ilginç yanı, yine aynı tanhlerde yakalanan W--
mi Hizbullahçılann üzennden MİT kımiiğı çıkıyor-
du...
Hizbullah operasyonlannın 'devlet içindeki aya-
ğı' çökertilmediği sürece daha çok 'villa mezariar'
ortaya çıkar, ama Türkiye tünelin ucundaki aydınlı-
ğaulaşamaz...
Televizyon ekranlanndan toplu mezariann ortaya
çıkışını ızlerken, kamuoyu şaşınyor, olup bitenler
karşısında sankı küçük dilıni yutuyor...
Bu olup bitenler karşısında Fazilet Partililer her za-
man olduğu gibi 'aslan' kesilıyor, ipin ucunun Su-
surluk Çetesı'ne uzandığını açıklıyoriar...
Ne derler adama? Günaydın!..
Başbakanlık koltuğuna oturan Necmettin Erba-
kan, Susuriuk'la ilgili fezlekeleri masasında 65 gün
bekletirken, Hizb-ı Kontra Diyarbakır ve Bat-
man'da pantolon giyen kadınlann kulaklannı ke-
serken susuyordu...
'SürekliAydınlık İçin BirDakika Karanlık' eylemi-
ne katılanlaria dalga geçiyordu...
"Gulu gulu dansı yapıyoriar!..'
•••
Hizbullah'ın devlet erkıne sızmaları 1995-1997
yıllan arasındadır...
özellıkle geçici ışçi olarak bazı kamu kuruluşlan-
na giren Hizbullah militanlannın, daha sonraki yıl-
larda Başbakanlığa dek sızdıklan da önceki günkü
operasyonda ortaya çıktı...
Televizyonlar, gazeteler Hizbullah'ı anlatryor, ya-
zıyor...
Kar yağışı yine başladı...
Gökyüzünde kurşuni bir çizgi boğazın üzennden
mavinin derinliğine düşüyor...
Yann (pazartesi) saat 13.00'te Cumhuriyet'in
Cağaloğlu'ndakı merkez binasının bahçesınde Uğur
Mumcu'yu anacağız...
Gözlerimi yumuyorum ve kendi kendıme soruyo-
rum:
Dağlann inişlı çıkışlı yüzeyınde, güneşın son ışı-
ğını yansıttığı saatte yaşamın ve sonsuzluğun adı
nedir?
Toplum olarak 'Uyku Alanlan 'nı terk etmek zorun-
dayız...
Bakın gün ışımak üzere!..
hikmet.cetinkaya@ cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
DYP Genel Başkanı Çiller
'Hizbullah'ın üzerine
en şiddetli biz gittik'
tstanbulHaberServisi-
D\T Genel Başkanı Tan-
su Cüler, "HizbuUah bir
vahşet içinde. lnandmaz.
Bir korku filmi gibi. Bu-
nunşktdetiekuianmasuun
ötesinde. devlet bunun yok
edümesi için elindcn gekn
berşevi yapmabdu-*' dedi.
Çiller. lstanbul Esnaf ve
Sanatkârlar Odalan Bırli-
ği'ni ziyaret ederek birlik
yöneticüeriyle görüştü.
Hizbullah vahşetiyle ilgili
olarak gazetecilerin soru-
lanm yarutlayan Çiller,
'Anasoi hûkûnıeti'nın 3
yıldır iktidarda olduğunu,
ancak terör örgütünün 18
ay önce tslamcı feminist
y azar Konca Kuriş'i kaçır-
dı£ını anımsattı. Çiller,
-L ç yıkkr kbnse farkmda
de01 mi bunun? Biz Hiz-
bullah üzerine en şiddetli
0den ekibtz. Guneydo-
ğu'nun dışına. babsına ge-
çebibniş bir ola\ değfldi.
Güneydoğu'da şiddetle
üzerine gidiyorduk. Baş-
bakanhk'ta çahşanm kim
olduğunun bunca yıkfar
farkında ohnayacaksm,
sonra dheteksin ki 'Çiller
bunun başındaydı ve de
Refahyol döneminde bun-
lar oldu'. Bunu çocuklara
söyteseniz güler" dedi.