25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
IOCAK2000PAZAR CUMHURİYET SAYFA i l U l \ kultur@cunnhuriyetcom.tr 15 tstanbul Müzik Festivali'nin genç yönetmeni Ahmet Erenli, yeni projeleri anlattı New York üe Istanbul işbirliğı S. BAYANYİRMİBEŞ Ahmet Erenli, Istanbul Kültür ve Sanat V5akfi tarafindan bu yıl 28.'si düzenlenen Is- tadbui Müzık Festrvali'nin yenı yönetme- ni- Görevı, 25 yüdır festivale büyük emek veien Cevza Aktüze'den devralan Eren- li*nin yaşamının akışı, festivalde bır raslan- tı sonucu rehberlik yapmaya başlamasıyla tûmden değışnuş. v —Bunun öyküsünü anlaür mısımz? KRENIİ-1973'ten ben Istanbul Festiva- b'nin etkinliklenne ızleyıci olaıak kaülryor- dum. tş hayanna aüldıktan sonra bır aıka- daşımın aracılığıyla, yıllık iznımi kullana- rak tskoç Ulusal Orkestrasrnın rehberliği- ni yaptım. Ondan sonra korkunç bir bıçım- de sadece vakıfta çalışmayı düşünür oldum ve ginnek ıçın yollar aramaya başladnn. Ala- nım bügisayardı. îşımden aynldun. Vakfa ginnek içınl.5 yılışsizkaldım. 1989'dava- kıfta çahşan bir arkadaşım, Fırat Kasapoğ- hı sayesinde Cevza Hanım'ın yanında asıs- tan olarak çahşmaya başladnn. tlk girdiğim- de "Faksçekmekbüeyeterti, sadece bura- da çahşayun" dedım ama sonra yavaş ya- vaş insanın isteklen çoğahyor. - Nasd bir yöaetim devrakmuz? Planlanmzdan joz eder misiniz? ERENLt-CevzaHanun'ın25 yühkyönetimin- dcn sonra benim işim hayli zor esastnda. Kendi- siyle de ben çok rahat ve iyi koşullarda çalıştım, çok iyi bir çahşma gerçekleştirdik. Bundan sonra değişmeyecek şeylerin başmda elbette sunduğumuz programın ve sanatçılann kalitesı gelecektir. Bazı değışikhkler tabu ki olacak, Cevza Hanım'dan fark- b olan yönlerim var elbette. Festival programı, ge- nel müdüTÜmüz Metth Ferefi ve danışma kurulu- muzun değerlendirmesi sonucunda alınan ortak karariarla belirlenit, hiçbir zaman tek kişiye bağlı değildir ama benim gönlümde festivalde vokal mü- zige ve çağdaş muziğe ağırlüc verilmesi yaüyor. - Son yülarda Müzik Festivafi'ne Ogmin azakhğı t&jienebffirmi? ERENLİ - Hayır, yalnız Türkiye'de değil genel anlamda tûm dünyada klasik müziğe ilginin azal- ması söz konusu. Festivale ilginin azalması söz konusu değil, ancak resıtallerde böyle bir sorun ya- şadık Piyano resitali olsun, keman resitali olsun, öraeğın Itzhak Periman gelmedıği müddetçe kon- ser ilgi görmüyor. Dünyada konserlerine bilet bu- lunamayan bir sanatçıyı, Arcadi Votodos'u geçen yıl konuk ettiğimizde, AKM'de ancak 800 bilet satabıldik, ki bu beni ha>Tete düşürmüştü. Ülke- mizde yeni solistlerin pek tanınmaması bakımın- dan bir sorun var. Onun dışında orkestralar büyük ılgı görüyor ama bıraz da değişiklik, hareket gel- meli. tnsanlar daha değışık şeyler bekliyorlar ar- tık. Bu yükı fesnvalde PtaflipClâss, MkhadNyman ve Piano Circus adJı çok ügınç bır grup yer alıyor. Onun için biraz daha bu tip sanatçılara yer verme- yrdüşünûyoruz. -Festivalde bir getenek haüne gelen ülketerin bu- >u yılki festivalin teması 'Britanya- Türkiye 2000', alt tema olarak da Bach'ın 250. Ölüm Yüı. Önümüzdeki yıl için New York'taki Lincoln Center'la görüşmelerimiz sürûyor. Yakında New Yorklu ne seyredecekse îstanbul'da da bunlan izleyeceğiz. 2001, Giuseppe Verdi Yüı olacak. 2002 yıh festivalin 30. yıh olduğu için farklı şeyler yapacağız. luşması ve finlü besteci temalan sürecek mi? ERENLİ - Fransa ve Almanya buluşmalan çok ılgi görünce ülke temalanna devam etme karan al- dık. Bu yılki 'Britanya-Türkiye2000' temasına In- gılızlerden de büyük destek geldi. KraKyet FOar- moni Orkestraa ve Korosu, Ingiliz Kraliyet Aile- sı tarafindan Dame unvanı verilen ünlü soprano Ki- ri Te Kanavk-a. Mkhael Nyman, Piano Circus, The King's Consort, Orchestra of the Age of Enhgt- ment, (Nigel) Kennedy&Lynıı Harrel, fesavale da- ha önce de konuk olan vıyolonselıst Julian Uoyd Webber gibi IngilteTe'nin önde gelen sanatçüan bu yıl festivalde olacak. Bir alt tema olarak da Bach'ın 250. Ölüm Ydı. Bilindiği üzere müziğin akışını de- ğıştiren Bach, tüm dünyada anıhyor. Ingıliz sanat- çılar, Bach üzerine yoğunlaştı daha çok. örneğin EngKsh Concert Bach'ın St Matthaeus Passion'unu seslendırecek. Alman besteci için Almanya'nın en önde gelen orkestraîanndan Bach Orches- ter Gewandhaus Leipzig ve ünlü keman vir- tüözleri Schlomo Mintz ve Marim Vengerov, Bach'ın ikili keman konçertolannı çalacak- lar. - Bn yıl festivalin divas Kiri Te Kanawa_ ERENIİ-Kiri Te Kanavva, divalann so- nunculanndan bin. Aruk kahnadı biliyorsu- nuz, daha doğrusu var da, diva gibı davra- nıyorlar daha çok. Kanawa, iki resital vere- cek ama programlan henüz belli olmadı. Phuarmonia Orkestrası ve Korosu'nun Be- ethoven'ın 9. Senfonısı konsen, samnm bü- yük ilgi görecek. Klasik müzikseverler ilk defa keman virtüözü Kennedy'yi klasik bir repertuaria dinleme fırsatını bulacaklar, da- ha önce Jimmy Hendriı yorumlan çalmış- ü sanıyonım. Her yıl olduğu gibi bu yıl da programda bır bale topluluğu yer alıyor: Amerika'danParifkNofitnrcstBalletBuyıl ikincı bir bale topluluğunu daprograma da- hil etmemiz olası, sürpriz bir gelişme ola- bilir. KronosQuartet ve BurhanOcaL Ame- rika'da büiikte gerçekleştirdikleri ve çok il- gi gören çalışmayı festivalde yineleyecek- ler. -Bu ydld programda ortak yapmılara yer vermemişsiniz. Gelecekte yer verecek misiniz? ERENLİ - Müzık festıvalınde ortak yapım ça- hşmalanmız, opera ohnadığı sürece nadıı oluyor. önümüzdeki yıl için New York'taki Lincohı Cen- ter'la görüşmelerimiz sürüyor, bir besteciyi ele alan ama tek bir konser degıl, etkinlikler dizisi bi- çiminde gerçekleştirmeyi düşündüğumüz projele- ri değerlendinne aşamasındayız. Yakında New Yorklu ne seyredecekse Îstanbul'da da bunlan iz- leyeceğiz. 2001 çalışmalanmız bitmek üzere Ül- kenin adı belli değil ama olacak. 2001, Giuseppe Verdi Yıh olacak. Verdi operalan üzenne bir şey- ler yapmayı düşünüyoruz ama bunlar masraflı ve büyük yapımlar, belki onlann konseî versiyonlan yapılabilir. İKS V Maslak bınasına geçmeyi umdu- ğumuz 2002 yıh festivalin 30. yıh olduğu için fark- h bir şeyleryapmayı planhyoruz, ama programı he- nüz şekıllenmedi. Ünlü yazann sevgilisi Catherine Walston'ın oğlu çiftin mektuplannı yayımlamayı düşünüyor Grdhatn Greene'inyasak aşkısinemadaKnHfir Scrvisi - Romancı Graham Gneneile Amerikalı sevgilisi Cathe- rine Wabton'un tufkulu beraberlikleri- ni ele alan yeni bir kitapta, ikisi de baş- kalanyla evli olan çiftin bir kilisede ev- lendıği iddia ediliyor. îkinci Dünya Sa- vaşı sonrasuıda 1950'lerin sonuna dek süren bir aşk yaşayan Greene ve Wals- ton haVkıtvlaki şaşutıcı açıklama çiftin ailelenni şoke etti. Yazar ve dönemin çalışma bakanı Henry (Harry) Walston'un kansı, aşk- lannı gızlemeİc ıstemelerinekarşuı ihş- kileri yakın çevreleri tarafindan büini- yordu. Roma Katolik Kihsesi nazann- da iki eşlilik suçu işlediklerinden top- lum içinde birükte gözükmedıler. Gre- ene'in Catherine ve kendisi hakkında- ki romanı 'The End ofthe Affair'de (tliş- kinin Sonu) ilişkinin etkilerini araşnran Camerine'in oğlu Otiver VVateton, "Ev- NUk koBttsnndan hiç haberim obnadı, gerçekse bu çok heyecan verid" diyor. Greene'in 1927 'de evlendıği ve üişkisi- ne rağmen 1991'de ölümüne dek evli kaldığı dul eşi Vîvien, kocasunn boşan- maya karşı olduğunu beurtiyor. The Third Woman' (Üçüncü Kadnı) adh kıtabın yazan Wiffiam Cash, din- dar Katolik çiftin, rahip önünde verdik- leri evlilık anduun tanığı olduğunu id- nlüyazur, sevgilisi Catherine Halstonile birlikteliğini 'The EndofAffair'adh romanında yazmıştu Neü Jordan 'ın aynı adh füminde ise çijH Ralph Fiennes ve Julianne Moore canlandınyor. J dia ediyor. Greene'le 1980'lerin başm- da yazar Antibes'te yaşarken tanışan Cash'in elinde sevgililerin evliliğe do- layh yoldan değindiklen yayımlanma- mış mektuplan da var. Çiftı tanıyanlardan hıçbın tutkulu aşk- lanndan şüphe etmiyor. Greene'in ya- şamöyküsünü kaleme alan ve yazann sı- radışı yaşamı üzerine önümüzdeki ay- larda gösterime girecek fUmin senaryo yazan olan Norman Sherry, "Catheri- ne, Greene'in yaşamındaki en önemh' kadındı" diyor. Sherry, evlilik söylen- tısının senaryoda yer ahnayacağıru söy- lüyor: "Kitabım vayımlanana dek bek- lemeniz gerekecek ama Graham Gre- eneTeCatherineifişkflerininbaşHidan so- nuna dek ashnda hiç ayrümadüar." Beraberlik, 19Sl'deyazılanTheEnd of Affair'e esin kaynağı olmuştu ve on yıl içinde ılişkı gerçekten de sona erdi. NeflJordan'ın romanla aynı adlı fdmin- de çifti Ralph Fiennes ve Julianne Mo- ore, aldatılan kocayı ise Stephen Rea canlandınyor. Kitapta, yazar Maurice Bendijc, bürok- rat Henry Miles'ın güzel eşi Sarah'ya Şirin Pancaroğlu'nun yeni albümü 'Kuyrukluyıldız Altında' mayısta çıkacak w Klasik müzik diııleıııiyorııtn 9 YE^MAKYÜZ '17 Agustos'u Haüıiavahm' konserler dinsıne ko- nuk olan ŞirinPancaroğhı, arp aietıni tamtmayı amaç- lryor, erken dönem ve 2O.yüzyıl müzıklenni yorum- luyor. tlk çalışması 'A String of Longing' 1996'da Amerüca'da, 1998'de de ülkerruzde 'HasretBağı' adıy- la Kalan Müzik tarafindan yayımlanan sanatçının Ko- re asüh Fransız kemancı Ignace Jang ıle birükte ça- hştığı üancı albümü 'Knyrukhıyüdız Alunda' mayıs- ta PozitifTanıtım'uı Double-Moon adh şırketinden çı- kacak. -Çoğunhıkiahan^doneındenvapıa^seciyorsunaz? BirMkteçahşjnayıtemhettiğuıizr>estrakrknnler? ŞİRto PANCAROĞLU-içinde fazla müliyetçüik olan, çok büyük senfonik yapıtlan sevmiyorum. Ya- hn ve insanı anlatan müziklere daha yakınım. Erken dönem müzikleri ile seçme 20. yüzyıl yapıtlan hoşu- ma gidiyor. Romantik yapıtlann arasından tercih et- tiklerim de var. Ancak ben günlük yaşantımda heT tür- hı müziği dinlerim. Pop, caz, tüm dünya etnik müzik- leri... Klasik müziği ise dinlemem. Bir klasik müzik konserine gidebilmem için çalınan parçalan hiç bil- miyor olmam gerekiyor. Çünkü bir Beethoven konse- ri daha dnıleyecek sabnm kahnadı. Kulagım her de- tayı çok iyi biliyor ve bu beni bazen rahatsız ediyor. Bununyanındabeni bağlama çalanbir adam daha çok etkileyebılir. Çünkü benim için önemlı olan iş ahlakı, müzısyenın müziğe nasıl baktığıyla ılgılenıyorum. GeneldeGüney Amerikalı bestecüerle cahşıyorum. Korelibirkadmbesteci arkadaşım davar. Güney Ame- rika'nın ılham kaynaklannı çok iyi kullandıklannı dü- şünüyorum. Ortadoğu'dan da çok iyi besteciler var, ör- neğin Iran'da. 'A Strong of Longing" i 1996'da bana ıthafen besteleyen Arjantin asüh GerardoDirie'in ya- Pancaroğhıetektroakustikarpı da denemekistivor. nı sıra Jeeyoung Kim ile Rkardo Lorenz'ın benim için yazdıklan besteler bulunuyor. Arpı, besteciler çok iyi tanımıyor. Müzisyen olarak arpı onlara tanıt- manız gerekiyor. Ünlüyseniz iş değışıyor, sizin içinbes- te yapıyorlar. - Türkiye'de arp çok iyi tanmmıyor ve arpçı sayıa daçokde^. Avnıpa veAmerika'da arpagerekenönem verifiyormu? PANCAROĞLU- Amerika'da arpaügiçokbüyük. Kıhselerde, törenlerde brrçokyerde kullanıhyoT. Tıp- ta çok rağbet görüyor. Çünkü huzur veren bir sese sa- hip. Özellikle ilaçlann artık yanıt veremediğı ölüm- cül hastalıklarda ve psikolojik tedavide kullanıhyor. Üstelik, 300-400 kişilik bir 'Arpcüar Grnbu' da ku- ruldu. Avrupa'da arpın en çok tanındığı ve en fazla ar- pistin yetiştiği yer Fransa.. Ama 'bir arpçı dünyanm hangiülkesindeençoksevffiyor'diyesorarsaruz,Anıe- nka Jı\ ebılınm Orada bır arpçı için akan sular dura- bilir. Türkiye'de de gelışecek. Belki de 21 .yüzyüın en in' aleti hemangı bir ülkede arp olacak... -Arp çalmamnne tûr zorhıkbnyadaöstnnlüğüvar? PANCAROĞLU - Arpın en önemü güçlüklerinden biri, zemininin ohnayışı ve tellerin arasından dünya- yı görmeniz. Bır de fıziksel olarak, bedenuıızin her yeri çahşıyor. Hırçın çalamıyorsunuz, zarifçaunma- sı gereken bir alet. Dolayısıy la ıstediğıniz gibi uçamı- yorsunuz. Arpuı çok naif bir nnısı var. Doğaya yakın olduğu için yahn ama korkutncu bir özelhğe de sahip. - Amerika'dan kesin dönüş vaptmız. Türkiye'de ne- ler yapmayı planbyorsunuz? PANCAROĞLU- Bu konser salommdan diğerine koşan bır müzisyen olmak istemiyorum. Amerika'da ders veTdim, konser salonundan, kiliseye kadar birçok mekânda caldun Türkiye'de bazı alanlann önü açık. Şımdı Istanbul Teknik Üniversitesi'nde bir müzik master programının başında çahşıybrum.Ikinci albü- müm 'Knyrukhıyıldız Amnda' mayısta piyasaya çı- kacak. Bir toplulugun temellerini atmayı düşünüyo- rum. Ama daha henüz planlanm netleşmedi. Pozitif Tanıtun ile her yıl bir albüm çıkarmak üzere beş yıl- lık bir anlaşma yapacağız. Nisanda CRR'de 20. yüz- yd bestecderin retrospektifkonsenni vereceğim. Elekt- roakustik arpı da denemek istiyorum. âşık olur. Sarah, ölümüne kısa bir süre kala günlüğüne şunlan yazar: "Artık huzur bulamayacağun. Onun eski gün- lerimizdeki hafini istiyorum— Yorgunum ve daha fazla »a çekmek jstemiyorum. Maurke'i istiyorum. Istediğim yasak aşk.''Greene'mrornanı,yayımlandığın- dayamızca bir avuç insamn farkma var- dığı, Cathenne'ı simgeleyen 'C'ye ıthaf edilmişti. Çiftin ilişkisi daima dalgalı ve sar- sınnlı olmuştu. 95 yaşındaki Vivien Gre- ene, Cathenne'm üışkileri boyunca Gra- ham'a sadık kalmadığını söylüyor. BBC'de belgesel sunan Oliver Wals- ton, Greene ve annesi arasındaki aşktan emin: "Öte yandan annemle babam bir- birterineâşıktıiar,annem ötenedek Thrip- k»w çifUik evinde aynı yatağı paylaşn- lar." Greene, Catherine'le, sevgilısinin Bao trlandakıyısmdaki evinde yaşarken, en ünlü kitaplanndan 'The Third Man'i (Üçüncü Adam) yazdı. Cash, Greene'in Catherine'e yazdığı aşk mektuplannı da yayımlayacağını söyledi.Greene, Kapri'deyken özel ola- rak bastırdığı iki şiir kitabmdan biri ve annesininyaklaşık 300 mektubu Oliver VValston'da. tf Annemin,Greene*lebera- berken ttalya'dan ya da İrlanda'daki evinden babama yazdığı mektuphum çoğu Greene'le OgDL Graham'ın mutiu- hığuvıetşindeki başansı üzerine yazışmış- br.Tuhafkarşnanacağnn bfliyonun ama babam zaten üişküerini kabulknmiştL" Walston, annesinin beraberüklerini ve babasının Catherine'in ölümünden son- ra Greene'e yazdığı mektubu ıçerenbir kitap yazıyor. "Kitap, anneme büyük muthıluk veren Graham'm, pişmanlık duyması gerekmediğmi açıkça ortaya koyuyor." 18 Eylül 1978 tarihli mektu- bundâ Henry VValston, şöyle der: "Sev- gOi Graham, bu hayatımda yazdığun en zor mekhıp. Vkdan azabı çekmemehan. Elbetteki çok a a cektirdin fakat sevinç de yaşattm. Sen, Catherine'e benim çö- zemediğhn \e kimsenin veremediği bir şeyverdin, Bunun,karnmn umkbrmı en- gmleştirdigi kesin. Görüşetim, tngüte- re'ye bir dahaki gefişinde beni haberdar et Sevgileıf Catherine Walston'un, Gra- ham Greene'e cevap olarak yazdığı son mektup da şu sözlerle sona eriyor "Ha- yabmda senin gibi biri hiç olmadı." KUŞBAKIŞI MEMET BAYDUR Caz Süitleri Üstüne Geride bıraktığımızı zannettiğimizyirminci yüz- yıl müziğinde bir insanın müziğini oldum bittim sevmişimdir. Yirminci yüzyılın büyük bir bölü- münü yaşamış Rus besteci Dimrtri Şostako- viç'ten söz ediyorum. Üç beş ay önce Stanley Kubrick'in giderayak yapıp bize bıraktığı son ba- şeseri Gözler Faltaşı Kapalı'yı seyrederken filmin başında ve sonunda Şostakoviç'in müziğiyle karşılaşmak keyifliydi doğrusu. Aynı müzik anın- da, televizyondan kulağıma çalındı, gidip bak- tım, bir otomobil reklamı için kullanmışlar! Belki 'globalleşme, küreselleşme' dedikleri böyle bir nanedir, ne bileyim. Rus besteci müzik yapacak, Amerikalı kendinden sürgün büyük yönetmen bu müziği fılminde kullanacak, bir hafta sonray- sa aynı ezgi televizyonda otomobil reklamında! Sözünü ettiğim müzik Şostakoviç'in Caz Or- kestrası İçin İki Numaralı Süiti'nin vals bölümü- dür. Ama oraya geçmeden önce bestecinin ha- yatı üstünde duralım biraz. 1906 yılında Çarlık Rusyası'nın başkenti Saint Petersburg'da doğ- muş. Yaşamı boyunca tanıklık ettiği durumlara bakınız: Sovyet Devnmi, Lenin'in yükselişi, Sta- lin terörü, HrUer'in Rusya'yı işgali, Soğuk Savaş, Kruşçev'in önce yumuşak başlayıp sonra sert- leşen yönetimi, Brejnev yıllannın durgunluğu... Şostakoviç 1975 yılında öldüğünde ardında on beş senfoni ve on beş yayiı sazlar dörtlüsü için yaprt bıraktı. Bunlaryirminci yüzyıl müziğinin çok önemli yapıtlandır. Aynca bir opera, keman ve çello konçertolan, oda müzikleri de eklenebilir bu listeye. Caz müziği Rusya'ya 1922 yılında geli- yor. Biraz gecikmiş; çünkü Batı Avrupa, Birinci Dünya Savaşı biter bitmez çılgınca sevdalan- mış caz müziğine. 1925'lerde caz Rusya'da kök salmış artık. Bu tarih Şostakoviç'in Birinci Sen- foni'sini b'ıtirdiği yıl. Caz Amerikan çıkışlı olduğu için Sovyetler Biriiği yöneticileri tarafindan biraz şüpheli karşılanıyor, mesafeli duruluyor bu mü- ziğe. Oysaded'ığim gibi Rusya'da caza gönül ve- renler ve bu müziği çalanlar da giderek artıyor. Elbette bunun bildiğimiz anlamda caz olmadı- ğını, yani o yıllarda Amerika'da Louis Armstrong ya da Sidney Bechet gibi dâhilerin çaldığı mü- ziğe benzemediğini söyleyebiliriz. 1934 yılında Şostakoviç, Caz Orkestrası İçin Birinci Süit'ini besteliyor. Bu eserin ara başlıkla- n bileyapılan işin cazla pek ilgisi olmadığını gös- terir bize: Vals, Gavot, Dans, Ağrt, Vals, Galop. İki yıl sonra caz müziği (gerçek caz) ağır bir sal- dınya uğrayacaktır Sovyetler Biriıği'nde. Dışdüş- manlann ülkeyi zayıflatmak için sızdırdıklan bir zehirdir bu müzik kımi yöneticilere göre. Ülke- deki yabancı caz gruplannın hemen orayı terk et- meteri istenir. Ülkecazalardan temizlendikten son- ra devlet gerekeni düşünür ve emreder: Devtet Caz Orkestrası kuruluri Bu orkestranın çaldığı ca- zın da cazla ilgisi yoktur. Emniyet kemerini bağ- lamış, temiz, Batı'nın çürümüş etkilerinden te- mizlenmiş, septik bir müziktir çalınan. Işte bu or- kestra için Şostakoviç oturur ve Caz Orkestrası İçin Ikinci Süit'mi besteler. Onun da bölümleri şöy- ledir Marş, Dans, Küçük Polka, Lirik Vals, Birin- ci Vals, IkinciVals, Final. Müzik bildiğimizcaz mü- ziğinden çok Vıyana operetlerinin müziğini, ha- vasını anımsatır. Bence olağanüstü güzel bir mü- ziktir üstelik. Işte geçen yıl, önce Stanley Kub- rick'in Gözler Fattaşı Kapalı filminde, sonra da televizyondaki otomobil reklamında çalınan Şos- takoviç müziğinin öyküsü... Caz Orkestrası için süit denilince akla ilk ge- len isim Dimrtri Şostakoviç değildir elbette; asıl adı Edvvard Kennedy Ellington olan Duke El- lington'dur. 1899-1974 yılları arasında yaşamış bu dev sanatçı. Ellington müziğinin yirminci yüz- yıl içindeki yeri, önemi, değeri ve etkileri üstüne yazılacak bir yazının sının, gazete yazısı sınırla- nnı fazlasıyla aşar. Söz orkestra için süitlerden açıldığı için Duke'ün müziğine o pencereden ba- karsak son derece zengin bir iş toplamı görürüz. Bunlann ilki ünlü Black, Brovvn and Beige Sü- iti'dir. Aynı yıllardan kalma bir de Parfüm Süiti var- dır. Queen Süiti, Goutelas Süiti ve Uvvis Süiti de önemlidir. Fındıkkıran Süiti de enfestir, Uzakdo- ğu Süiti de. Johnny Hodges'in son solosunu da içeren New Orieans Sü'rti'ni çok severim. Latin Amerikan Süiti'ni de. Einngton müziğini en iyi Ellington orkestrası yap- mışttr hep. Cootie VVilliams, Ray Nance gibi trompetçiler; Lawrance Brovvn, Juan Tizol gi- bi tromboncular; Paul Gonsarves, Johnny Hod- ges, Harry Carney gibi saksofoncularla birtik- te çalındığı zaman bu müziğin, bu yazının sihiri, büyüsü ortaya tümuyle çıkar. Ellington'un yirmin- ci yüzyıldan otuzuncu yüzyıla kalacak bir avuç insan içinde olacağını söylernek bence fazla id- dialı olmaz. Yüzeysel olanla çok derin olanın, di- keysel olanın son derece ustaca bir sentezi ol- duğu için Duke Ellington'un müziği hep yaşaya- caktır. Bir de insanın yüreğini titrettiği için tabii. '17 Ağustos'u Hatnayahm' konsepterüıde kıan ErşaMn I Kültür Servisi - 1999'un ekim aymdan bu yana tKSV ve Pozitif tarafindan Babylon'da düzenlenen '17 Ağustos'u Hahrlayalun' konserleri çerçevesinde yann akşam saat 21.30'da tlhan Erşahin Quartet'in konseri izlenebilecek. Konserde llhan Erşahin (saksofon), John Davis (piyano), John Martin (bas) ve Mike Mazor (davul) yer alacak. Salı akşamı da caz piyanisti Nılüfer Verdi bir konser verecek. 1956 yılında îstanbul'da doğan Verdi, genç yaşta piyano çalmaya başladı. Lise yıllanndan sonra Amerika'ya giderek New School'da Jack Reily ile ve daha sonra da Berkeley School of Music'te Ray Santisi ile çalıştı. Yurtiçinde birçok yerli ve yabancı müzısyenle çalan sanatçı, 1997'de 'Mana' adlı bir albüm çıkardı. BUGÜN • NÂZIM KÜLTÜREVt'nde 15 OO'te Muammer Ketencioğhı'nun 'Balkan Müziği' başhklı konseri dinlenebilır. (245 04 81) • MEBA SANAT EVİ'nde 13.00'te Mine Ergen'in TVIodern Tiyatro' söyleşisi yer alıyor. (547 13 35) • BORUSAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde 18.30'da VastfKorrun'un 'Plastik Sanatlarda Gerceküstücülük' adlı söyleşisi dinlenebılir. (292 06 55)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle