Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 OCAK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
İktisat
Bankası'ndan
açıMama
ı tipi yatınm fonlannın
portfö ylerindeki repo ve
Hazine bonolannın
ödemeleri nedeniyle ortaya
çıkan vergi alacaklannın
devlet tarafindan ödenip
ödenmeyeceği konusu uzun
süre belirsiz kalmış, ancak
Maliye Bakanlığı'nın 18
Haziran 1999 tarihli yazısı
ile açıklığa kavuşmuştur. Bu
açıklamadan sonra İktisat
Bankası, kendi yatının
fonları ile ilgili olarak
herhangi bir denetim ve
inceleme yapılmasını bile
beklemeden 24 Ağustos
1999günüSPK'ye
başvurmuş ve söz konusu
tutarlan yaünm fonlanna
nakden ve defaten ödemeye
hazır olduğunu açıklamıştır.
SPK'nin ağustos ayındaki
bu başvurumuz üzerine
aldığı ve dûn (önceki gün)
basında yer alan kararı,
iktisat Bankasrnın yaptığı
başvuru sonrastnda verilmiş
bir karardır. iktisat Bankası,
SPK karanna uygun olarak,
pay sahiplerinin zararlan ile
ilgıli tutarlan derhal
yatınıncılann hesaplanna
aktaracaktu".
Deprem
çadırlaraıda
yangın
• İstanbul Haber Servisi -
Şirinevler Meydanı'nda
bulunan Şeyh Şamil Parkı
içinde deprem korkusuyla
yurttaslar taraftndan
kurulan çadırlardan birinde,
yemek yapmak için
kullanılan piknik tüpûnûn
alev alması sonucu yangın
çıktı. Çevresindeki 5 çadıra
daha sıçrayarak çadırlann
kısmen yanmasına neden
olan yangında ölen ya da
yaralanan olmadı.
Posta işletmesi
AB'yehanr
• ANKARA (AA) - Posta
İşletmesi Genel Müdürû
Dursun Dağaşan,
Türkiye'nin, posta
bizmetleri konusunda
mevzuat ve uygulama
açısmdan birçok Avrupa
ülkesinden ikride olduğunu
söyledı. Posta sistemimizin
AB içia yeniden
düzenlenmesine gerek
olmadığını kaydeden
Dağaşan, "Mevzuat ve
uygulama açısmdan birçok
Avrupa ülkesinden
ilerideyi
2
- Havale
işlemlerinde bilgisayarlar
aracılığıyla son teknolojik
gelışmeleri uyguluyoruz.
Avrupa ülkesi olduğu halde,
uygun sıstemi olmadığı için
teknolojiyi kullanamayan
birçok ülke var" dedi.
Eczaneye bombah
saldm
• İstanbul Haber Servisi -
Gazıosmapaşa General
Aldoğan Caddesi
üzerindeki Kenan
Eczanesi'nin önûne dün
sabah saatlerinde bomba
konuldu. "Boru tipi"
olduğu belirlenen bombanın
patlaması sonucu eczanede
küçük çapta maddi
hasar meydana geldi.
Saldınnın ardından olay
yerinde araşnrma yapan
bomba uzmanlan eczanenin
kepenkleri arasma
sıkışünlmış bir bomba daha
buldu. Incelemede "sigara
ateşlemeli boru tipi" olduğu
anlaşılan bombanın,
sigaranın erken sönmesi
nedeniyle patlamadığı
belirlendi.
Soğuk ve yağışlı
hava geliyor
• ANKARA (AA)-
Türkiye'yi, yüın ilk
günlerinde soğuk ve yağışlı
bır hava bekliyor. Yağışlı
havakütlesi bugûnden
itibaren yurdun büyûk
bölûmünde etkili olacak.
' Yağışlı havanın Doğu
bölgelerinde de 2-3 gün
etkili olması bekleniyor.
Maraıara'nm doğusu, iç
Ege. Iç Anadolu'nun kuzeyi
ve karadenız'in iç
kesnnlerinde görülmeye
başlanacak olan kar
yağışının, ilerleyen günlerde
yuriın Doğu kesimlerinde
de ekili olacağı bildirildi.
W uçagmdanTHYUÇ2
zopunlu• İstanbul Haber Servisi-
THY'nin İstanbul-Cape
Taım seferini yapan Airbus
340tipi yolcu uçağı, kalkışı
sıreında martı sürüsüne
gErek motorunun
analanması üzerine
Attürk Havalünanı'na
zonnlu iniş yaptı. 2 motoru
«ndar kapağı hasar gören
tça, THY Teknik Bakım
Mekezi'nde bakıma alındı.
Demirel, Öcalan'ın cezası konusunda AİHM'nin kararının beklenmesi gerektiğini söyledi
'AIHM'ye
6
sana ne' diyemeyiz'
Cumhurfoaşkam DemireL
ANKARA (Cumhurryet Bflro-
su) - Cumhurbaşkanı Sfileyman
DemireL Türkiye'nin ölüm ceza-
sının kaldınlmasına ilişkin pro-
tokolü imzalamadığmı, ancak
Avrupa tnsan Haklan Mahkeme-
si'nin (AİHM) kararlannı kabul
ettiğini vurgulayarak Abdullah
Öcalan'ın ıdamı konusunda "so-
ğukkanlı ve akühca" karar veril-
mesi, AİHM'nin kararının bekle-
nilmesi gerektiğini söyledi. De-
mirel, "AÎHM'ye 'sana ne olu-
yor' dryemeyiz. Dediginiz nokta-
da Avrupa'dan koparsınız.
AİHM'nin getirdiği kayda uy-
mazsak daha başlangıçtaki gül-
memiz yanm kahr" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
NTV'de yayımlanan "Ankara
Kutisi" programında iç ve dış ge-
lişmelerle ilgili değerlendirmeler
yaptı Demirel, -Abdullah Öca-
lan'ınidamınakarşımıçıkıyorsu-
nuz" sorusu üzerine, Türkiye'de-
ki mahkemelerin hukuk içinde
karar verdiğini, Öcalan olayuıda
karann verildiğini söyledi. Idam
karannm TBMM'nin onaylama-
sıyla infaz edilebileceğini kayde-
den Demirel, ülkede 15 yıldır
• "AÎHM'yi dinlemezsek Avrupa'dan kopanz."
• "Devlet hizmetleri soğukkanlılık ister."
• "Ülkenin yüksek menfaatlan dikkate alınmahdır."
idamlann uygulanmadığına dik-
kat çekti. Demirel, şu görüşleri
dile getirdi:
"Yalnız bu hadisenin bir fark-
hhğı var. Bir tarafuıdan AB aday-
hğına, Avrupa ile entegre olacagt-
nuz için seviniyonız, öbür taraf-
tan da Avrupa'nın şartianna kar-
şı çıkıyoruz. Tüıidye, idam ceza-
smın kaldınlmasına ilişkin ek 6.
protokolü İm7alamamıştır1 ama
AtHM'nin kararlanna kanlmavı
kabul etmiştir. Türkiye AİHM
sana ne oluyor' diyemez, dediği-
niz noktada Avrupa'dan koparsı-
nız. Devlet hizmetleri soğukkanb-
hk ister. Husumeti, Idni ve hidde-
ti kakürmaz. Karar akılla verfle-
cektir. Vatandaş olarak bana so-
rarsaıuz terör 5 bin gencecik as-
kerimin, polisimin hayatma mal
obnuş. 25 bin tane bu ülkenin ço-
cuklan olan gencecik insanlar
yanhş yola sevk edilmiş. Türki-
ye'de bu hadisenin önemti izleri
var. Bu izj daha çok derinleştir-
me, daha çok bölünmeye götürme
ya da bütünleştirme,verüecek ka-
rarda fevkalade önem taşır. Çok
düşüne taşına karar verilmesi la-
zundır.''
Demirel, verilecek kararlarm
bazen insanlann içine sinmeye-
bileceğini belirterek "Ama evve-
la hangj karar verilecek? Bunu
pariamento verecek. Ona bir şey
demryorum. Yahuz sorunun mu-
hatabı ben olduğuma göre, ben
şunu diyorum; bu karar çok dik-
katk verilmeti. İldncisi, karann
bir başka tarafi. AİHM'nin getir-
diği kayda -ki o ana karan değiş-
tirmez, onun başka bir prosedü-
rü var- uymazsak, daha başlan-
gıçta sevincimiz içimizde kahr,
gühnemiz yanm kahr" dedi.
"AİHM niye kanşıyor" diye
sorulabileceğüu belirten Demi-
rel, AİHM'nin yalnrz bu olaya
değil, başka konulara da kanşabi-
leceğine dikkat çekti. Her devle-
tin hem ulus devlet hem de hü-
kümranlık haklanndan belli bir
oranda fedakârlık yapacağmı, bu-
nun birilerinin emrine güme ola-
yı ohnadığmı savunan Demirel,
"Bu dayanışma, bu bir modern
kavram'7
dedi. Demirel, "Açık-
hkla söylüyorum. AtHM'nin bu
konuda karannı beklemek lazun.
İnfaz mı yapmak istiyorsunuz? Ne
zaman isterseniz yaparsııuz. Ama
ne getirip ne götüreceğuıi, benim
yüreği yarah şehit anam hesapla-
mak mecburiyetinde değiL Dev-
leti yönetenler hesaplamak mec-
buriyetinde. Kolay karaıian kim
olsa verir. Zor kanuian vermek-
tir deviet yönetküeri için önemli
olan. Velhasıl 21. yüzyıla girerken
Türkiye'yi incitecek. iç bünyesin-
de sıkuıO çıkaracak bir şeye gir-
meyeüm"' dıye konuştu.
Demirel, bir başka soru üzeri-
ne, terörün alt sıralara düştüğü-
nü, ancak henüz tamamıyla bit-
mediğini söyledi. Demirel,
"Cumhurbaşkanhğı seçimi için
anayasa değisikliği yapılacaksa
şu anda yapılmah mı? Mayısta
bir sorun çıkar mı" sorulan üze-
rine de bu konuda kulis yapma-
sı ya da siyasi bir faaliyette bu-
lunmasının mümkün olmadığını
bildirdi.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART
HEVVOOO.. 2000BL
Burdur DSP'de atama skandalı
îl yönetimine DYP, ANAP
ve MHP'liler getirildi
BURDUR (Cumhuri-
yet) - DSP Genel Başkan
Yardımcısı Rahşan Ecevit
tarafindan görevden alınan
Burdur DSP il ve merkez
ilçe yönetimine yeni ata-
nan üyeler arasında DYP,
ANAP ve MHP'lilerinyer
ahnalan parti içi muhale-
fetin tepkısıni çekti. Yöne-
time getirilenler rasında
MHP'lilerle kadınlara sar-
kuıtılık ettikleri gerekçe-
siyle işlerinden uzaklaştı-
nlanlann olduğuda bildi-
rildi. Burdur'da Ömer Çe-
fikerbaşkanhğındaki il yö-
netimi ile merkez ilçe yö-
neticilerini görevden alan
DSP Genel Merkezi, Va-
kıflar Bankası'ndan emek-
li olan ve parti ile bir bağı
bulunmayan Mevlüt Çi-
çek' i il başkanlığına getir-
di. Merkez ilçe yönetimine
atananlar arasında adı bu-
lunan Uğur Hekimogiu.
DYP'h olduğu gerekçesiy-
le görevi kabul etmedi. Ay-
nı listede adı geçen Bûtent
Suna da ANAP'lı olduğu
için istifa etti.
DYP Işçi Kollan Yöne-
tim Kurulu üyesi ve parti
delegesi olduğunu belirten
Hekimoğlu, faksmesajm-
da şunlan belirtti:
" Yeni yapılan atamada
ilçe yönetim kuruhı üyeh-
ğinde görev venniş bulun-
maktasuuz. Ancak ben
Uğur Hekimoğlu, DYP Iş-
ci Koflan Yönetim Kuruhı
üyesi ve detegesiyim. DSP
Ue hiçbir bağım yoktur.
Hatta üye bile değflİm. Ba-
na sormadan yapılan bu il-
çe yönetim kurulu üveliği-
ni kabul etmiyorum. Istifa-
mm kabuhinü arzederim."
PKKy
nm bombacısına
ölüm cezası istendi
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Börosu) -
PKK'nin Romanya
sorumlusu Ömer
Ağaoğhı hakkında
DiyarbakırDGM'de
idam istemiyle açılan
davanm
ıddianamesınde, örgüte
Bulgarlar, Yunanlılar ve
Kürdistan Demokratik
Partisi'nin (KDP)
destek verdiği belirtildi.
Iddianamede,
Yunanülardan TNT
eğrtımıalan
Ağaoğlu'nun, Sofyalı
general ve profesörlerle
de SAM-7 füzesi alımı
ve kullanımı konusunda
görüşmeler yaptığına
dikkat çekıldi.
Diyarbakır DGM'ce
hazırlanan
iddianamede, Ömer
Ağaoğlu'nun 1992-99
yıllan arasmda
PKK'nin siyasi kanadı
ERNK makbuzlanyla
otobüs fırmalanndan ve
bazı işyerlerinden
sürekli olarak para
topladığı, paralan da
Yunanıstan'da örgüte ait
Kürt Kızılay'ı
sorumlusuna gönderdiği
kaydedildi. Örgütün
Yunanistan kamplannda
siyasi ve askeri eğttim
aldığı belirtilen
Ağaoğlu'nun PKK'ye
TNT patlayıcısı bulrnak
ve eğitimini almak
amacıyla Bulganstan'a
gönderildıği,
Hakkâri'de güvenlik
güçlerine teslım olan
AB Sapan'dan da eylem
taUmatı aldığı
vurgulandı.
Valiye suikast samkları
EHyarbakır'da 8 kişiye
yatakhk suçlaması
MAHMUTORAL
Dİ\ARBAKIR - Eski
Bingöl Valisi Sükyman
Kamçı'ya yönelik olarak
düzenlenen bombah in-
tihar saldınsım gerçek-
leştiren PKK'lileri barm-
dırdıklan iddiasıyla ara-
lannda HADEP Bingöl
Merkez ilçe Başkanı
Hamza Omak'ın da bu-
lunduğu 8 kişiye Diyar-
bakır DGM'de dava açıl-
dı.
Diyarbaku- DGM Sav-
cılığı tarafindan Hamza
Omak ve 7 kişiyle ilgili
hazırlanan iddianamede,
sanıklann Bingöl merke-
zi ile ilçelerinde askeri
birliklerin faaliyetleri
hakkında topladıklan
bilgileri lursaldaki P-
KK'lüere ilettUderi vur-
gulandı.
Sanıklann aynca P-
KK'lilere erzak ve mü-
himmat sağladıklan be-
lirtilen iddianamede şöy-
le denıldı:
"Samklar, Bingöl lar-
sahndaki Karacehennem
Ormanlan'nda güvenlik
güçlerine pusu kuran P-
KK'likre kılavıızhık ya-
parak güvenlik güçleri-
nin faaüy eüerive operas-
yonlannın tarihleri hak-
kında bilgi vermişlerdir.
Şanhurfa ilinden temin
ettikleri silah ve mermile-
ri buğday çuvaDan içeri-
sinde gizleyerek, Karace-
hennem Ormanlan'nda
kendilerini bekleyen ör-
güt mensuplanna odun
kesme bahanesiyle atla-
ra yükleyerek ulaşörmış-
lardir.''
aengin(5 doruk.nettr
llkin, gereği varsa da yoksa da, yeni
bir başlangıcın simgesi olsun diye, bir
yerlere günün tarihini yazalım: 2 Oca/c
2000. Elimizi kâğıttan kaldınp yazdığı-
mıza keyifle bakalım. Bundan böyle "bin
dokuz yüz doksan bilmem kaç" diye
yazmayacağımızı, artık 2000'li yıllann
başladığını düşünüp, hiçbir anlamı ol-
madığını bile bile keyiflenelim. 2000 gi-
bi "yepyeni b/rsay/'nın, bir "s/7 baştan"
karariılığı çağnştıfdığını duyumsayalım.
Ve başlayalım tutamayacağımız söz-
leri art arda sıralamaya:
Bir kere şu 9O'lı yıllar boyunca, içimiz-
de derin bir suçluluk duygusu ile sürdür-
düğümüz, her hafta "Bu pazartesiden
itibaren kesinlikle..." diye başladığımız,
olmayınca, her ay sonunda, "Evet, evet,
bu ay başından itibaren..." diye yinele-
diğimiz; bunda da çuvallayınca, 9O'lı yıl-
lann herhangi birinin sonu göründüğün-
de, 'Yeniyıllabiriikteyepy&ni, sağlıklıbir
yaşam" diye başlayıp, "bolekmek, ağır
kızartmalar, kaymaklı ekmek kadayıfı, i-
ki duble rakı, koca bir tas kahve ve üç
parmak konyak"\a donanmış yemek
alışkanlığımızı terk edeceğimize ilişkin
verdiğimiz ve asla tutamadığımız bütün
sözleri, sonuçlannı, sözünü tutamama-
nın yılgınlıklannı, ıtiraf editmeyen yenil-
gi duygusunu, her şeyi, hepsini toptan
silelim; keyifle unutalım.
Boru mu, yeni bir yıl değil, yeni bir
Haydi, Tutamayacağımız
SözlerVerelimL
yüzyıl da değil, yeni bir binyıl başladı.
Yepyeni bir başlangıç için işte mükem-
mel bir dönüm noktası.
Bundan böyle bol ve yagsız salata, in-
ceciiiiiiiik bir dilim ekmek, yanm kibrit
kutusu tam yagsız beyaz peynir, şeker-
siz çay, günde en çok yanm bardak be-
yaz şarap...
Yalnız bunu uygulamam için, benim
Mete Tapan, Gencay Gürsoy, Etem
Kiper'le filan hemen arayı bozmam, bır
daha yüzlerini bile görmeyecek şiddet-
te kavga çıkarmam şart. flk iş birazdan
Mete Tapan'a telefon edeyim, akşam
bir meyhanede buluşalım ve yemeğin
sonuna doğru bir yolunu bulup kavga
çıkarayım ve birbirimize küselim. Yann
Gencay Gürsoy'u yemeğe çağınr, ye-
meğin sonunda onunla da hır çıkannm.
Bu arada siz de kendi listenizi yapın
ve "kötü arkadaşlannızı" ayıklamanın bir
yolunu bulun.
Söz mü? Söz!
• • •
Aynca 9O'lı yıllar boyunca gerçekleş-
tirilemeyen "artık ciddi, derinliği olan,
saygınlık yaratan, sululuk yapmayan"
yazılar yazma karannı da hayata geçir-
menin "binyılı" geldi işte.
Bundan böyle ağır, oturaklı, "Bırak
yav, gene sululuk yapıyor işte" dedirt-
meyen T/rm/fr'laryazılacak.
Siz de yazı yazanlardansanız beni iz-
leyin. Yok bu ilişkinin "okuyucu" kesi-
minde görevliyseniz, yeni binyılın ba-
şında silkinip, kendine ve yazdıklanna
çekidüzen vermeyi başarmış gazete-
cilerin yazılanndan başkasını sakın
okumayın.
Söz mü? Söz!
•••
Hazır yaşam biçiminde "ö/ny;/"temiz-
liği yapmak için kollan sıvamışken, yıl-
lardır yemin billah söz verip tutulamayan
şu "panel" sorununu da, yeni bir binyı-
la yaraşır kesin bir çözüme kavuştur-
malı. Sahneye sıralanmış dört panelist
ve sözü birinden ötekine aktanrken pa-
nelistlerden daha çok konuşan panel
yönetmeni ve sıralan dolduran (çoğu
kez dörtte birini bile dolduramayan) din-
leyicilerin, "bitse de gitsek" diyen göz-
leri...
Hayır hayır... Yeni binyıldan itibaren
hiçbir panel daveti kabul edilmeyecek,
hiçbir panele dinleyici olarak da, konuş-
macı olarak da, panel yönetmeni olarak
da gidilmeyecek.
Söz mü? Söz!
Haftanın bazı günleri, "Yüzümü din-
lendirmem lazım" yalanını kıvınp tıraş
olmamak; gözünün önünde duran diş
fırçasını bulamamış ayaklanna yatıp diş-
leri her gün fırçalamamak, pipo doldur-
mak şimdi uzun sürer mazeretine sığı-
nıp, pipoya sigarayı. sigaraya pipoyu
ekleyip baca misali tütmek, çalışma ma-
sasının üstünü it dolaşmış yonca tarla-
sı gibi bırakmak alışkanlıklannı terk et-
mek zaten artık farz oldu.
Gördüğünüz gibi yeni binyıla hızlı,
kesin, karartı, köklü ve tertemiz bir gi-
nş yapıyorum.
Söz mü? Söz!
Kendimi annmış, güçlü, suçluluk
duygulanndan kurtulmuş, yepyeni bir
insan olmanın eşiğinde görüyorum.
Şimdi masanın üstûndeki şu kâğıt
yığınını elimle biraz kenara itip yer aça-
yım. Koca bir tas kahvenin yanına iki
parmak konyak koyup, bir pipo yaka-
yım ve yeni binyılımı düşleyeyim.
Zaten akşam olmak üzere. Artık diş-
lerimi yann sabah işe giderken, tıraş ol-
madan önce fırçalanm. Bugün zaten
yüzümü dinlendirmek için tıraş olma-
yacağım...
POLİTtKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Zamanın Tıtreyişi
Beyaz bulutlar evlerin üzerine doğru yürüyor gi-
bi...
Soğuktan çatlamış birtutku ıımağı uykunun için-
de sanki gezintiye çıkmış... t
Geridekalanbiryıl!..
Artık 2000'li yıllardayız...
Galiba biraz da yorgunuz!..
Düşsel bir zenginlik içinde gezinmeye ne dersi-
niz?
Bir bıldırcın sürüsü havalandığında san bozkır
yalnızlığını düşlemek bilirim biraz masalımsı gelir
insana...
Orta Anadolu'da bir istasyon şefinin kansı ve ço-
cuklanyla yeni yıla girişini, yani elli yıi öncesini düş-
lemek, 2000'e girerken televizyonlann canlı yayın-
lannda Prag Meydanı'ndan Tokyo'ya gitmek ça-
ğın o büyük zaferinin habercisidir...
50 yıl önce 50 yıl sonra...
Kendi çocukluğumuzdan bir tutam sevinci en
güneşli gölgelere taşıdığımızda yürek kıpırtısının
da sesini duyar, o bozkır yalnızlığını yaşarsınız...
Bir tren sesi soluksuzdur, dağ taş yankılanır...
O anda masallar anlatıhr size, dört ayaklı man-
galda çızilmiş kestaneler patlar.. portakal kabuk-
lan, yanıp parlayan kömürierin üzerine atılır... .
Bir yalnızlık büyür ansızın...
Bir sevgi çoğalır o bozkır gecesinde.. tutar sizi
lyonya'ya taşır, Ida Dağı eteklerinden indirip Fo-
ça'ya götürür...
Karaburun, büyülü ışıklanyla denizin az ötesin-
de gibidir...
Oralarda genç kızlar yanm kalmış umutlann giz-
li nakışında oldukça alaycıdır...
Bu mevsim Karaburun'da karanfiller uyanır...
Çok uzaklardan gelir acının soluğu suskunlu-
ğun yıldızsız akşamlanna...
Benim çocukluğum ve gençliğim, kapatılmış ka-
pılardan giren düşlerin penceresıni hep açık tut-
muştur...
Salondaki 'Aga' marka radyo bir eski şarkıyla
uyuturbeni... Babaannemin masmavi gözlerinde-
ki düşler savaş yıllannın başladığı tarihe götürür
beni...
•••
Biraz hüzün, biraz da umutf...
Binlerce yılın ötesinden çıkıp gelse Andromak-
he, Troya Sarayı'nın Kadınlar Dairesi'ne, siz şaşı-
nr mısınız bilmem ama.. ben çok şaşınnm...
Bir çığlık atar, mekik dokuyan tüm kızlar..
Bir işkence belirir düşlerinde..
Bir korku dalar gecenin sessizliğine...
Televizyon ekranlannda Avustralyalı yerlilerin
danslannı izleri<en o bozkır akşamlannın yalnızlı-
ğını, Afyon yönünden gelen posta trenini karşıla-
yan istasyon şefini düşündüm dün gece...
Yeni bir yıl...
Taptaze umutlar!..
Sonra eski bir albüme baktım...
Çok eski zamanlardan kalan acılar sardı beni...
Sahi.. acılar simsiyah bulutlann asık suratlı göl-
gesinde mi büyürdü?
Bir ölgün ışık çepeçevre kuşattığında kentleri, siz
o saatlerde ne yapardınız?
Beyazın maviyle buluşruğu bir sabah...
Hani fener bekçileri vardır. 'sessiz sevdalan'
devşiririer geceler boyu. Hani bir tuhaf dokunuşu
tadar kadınlar denize açık pencerelerden. Hani
çocuklar kapatılır kapılar ardına, çığlık çığlığa ge-
çen gemilerin güvertelerini gömnemeleri için...
Akşam olur.. hüzün çöker...
Bozkır yine kendi yalnızlığına döner...
Radyoda 'memleket haberleri' ardından
'memleket türküleri' gelir...
istasyon şefi son posta trenini uğuriamıştır...
Mevsim kıştır...
Kar fırtınası dinmiştir...
Ayışığı bozkıra süzülür, beyazın üzerinde san
halkalar çizmektedir...
•••
Siz de benim gibi bu sabah birtaşra kasabasın-
da geçen çocukluk düşlerinizi yaşadınız mı? Ka-
pılanndan, pencerelerinden sarkan kış çiçeklerini,
fesleğen kokulannı anımsadınız mı?..
O ıhlamur ağacı..
Yanı başında nar ağacı..
Taş avluda ahşap ev..
Fırtınalı aşklann yaşandığı türkülü geceler...
Turuncu bir şafakta yalnız kentin sokak lamba-
lan sönerdi...
İlk tren saatinden ben istasyon şeft ayaktaydı...
Nerde o çocukluk düşleri?
Şarkılardan kopup gelen çığlık, bir başağnsı, tu-
haf bir ürperti...
Bu.. zamanın bitmeyen öyküsüdür...
hikmetcetinkaya@cumhuriyetcom.tr
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
GOZLERİN POYRAZ
Cumhuriyet
k t t a p I a r ı
Gazeteci-Yazar Hikmet Çetinkaya'nın içindeki fırtınalı
evrende geliştirdiği, duygu denizinde damıttığı yazılan.
Bir solukta okunacak, kimi zaman bır nisan yagmuru
altında, bazan poyraz yetinin soğuk savurganlığında ya da
karanlık bir gecenin yahuzlıgında yeniden okunacak, yer
yer okunacak bir kitap bu kitap
• y Cumhuriret Çağ Pazartama A.Ş. Tiırkocağı Cad. No:39/41
J * ^ kitap kulübû (34334)Cağa)oğlu-!stanbul Tel: (212)514 01 96