Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2OCAK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Müzik endüstrisi, her türlü olumsuzluğa rağmen ortamı hareketli kılmak için çabaladı
'Gözünüz arkiula kahnasm'GÖRGÜN TANER / PELİN OPÇİN
1999 yılı hem ülke ekonomisinin pek
parlak bir çizgide seyretmemesi, hem de
art ardagelenfelaketleraçısındanolduk-
ça sevimsiz bir yıldı. Elbette bütün bu
olumsuzluklann müzik endüstrisinin ve
müzik organizasyon sektörünün ivmesi-
ni düşürmesi şaşırtıcı değildi. Sene başın-
da ekonomik koşullar nedeniyle beliren
kötümser eğilim sektördeki birçok orga-
nizatöriin temkinli adımlar atmasına yol
açtı. Bu da müzik piyasasında önceki yıla
değın var olan canlılığın sekteye uğraya-
cağı yolunda haklı tereddütlere yol açtı.
Hemen hemen her sene olduğu gibi ba-
haraylannda aJevlenen hareketlilik, dep-
rem felaketlennin ardından yaşanan do-
ğal duraklamayla canhkğını yitirdi. '99 yı-
lının son günlerinden ise yeniden kıpır-
danmalarbaşladı. Umanz 2000 yüında bu
kıpırdanmalar hareketlıliğe dönüşür.
Yılın tek stadyum konsenni Metallica
gerçekleştırdi. Heavy Metalin durulmuş
ikonlan bu sene seyirciyi 5 yıl önceki
konseıierinde olduğu kadar memnun ede-
medilerse de ve konser biraz erken bitse
de gitsek havasında geçtiyse de, Metalli-
ca Metallica'dır diyenler çogunluktaydı.
Yılın ilk çeyreğindeki durgunluk bel-
ki de en gözle görülür biçimde, Pozitif ta-
rafindan Fuji Film sponsorluğunda dü-
zenlenen Fuji Film World Music Days'e
yansıdı. World Music Days kapsamında
19 Mart'ta, 2019 Hangar'da Brezilyalı
Dandeve WorldMusic ve Latin House'm
iki deneyimli Dj'i Martin Morales ve
Dave Hucker'in performanslan gercekleş-
ti. Samba ntmleri ile ortalığı tıtreten dans-
lan ve performansı ile sahneyı müthiş bir
görsellikle dolduran Daude, Latin rüz-
gârian ile yıkılacak bir sezonu müjdeli-
yordu. Ancak, Chico Cesar konserinin
son anda iptal oluşu ve Istanbul'da panik
yaratan bombalama eylemlerine dayana-
rak kapalı yerlerde bulunmama parano-
yası geliştiren seyircinin ilgisizlıği nede-
niyle World Music Days geçen yıllara
oranla daha sönük geçti.
Caz festivalinin coşkusu
Nısan ayında, açıhşını John Lurie and
The Lounge lizards konseri ile gerçek-
leştiren Babylon, hem Istanbul'daki gece
kulüpleri arasında önemli bir yer edindi
hem de "perfbrmans merkea" kimliğine
yakışırbirbiçimde ev sahipliği yapnğı bır-
birinden kaliteli konserler ve gösteriler-
le Istanbul'un kültür ve sanat yaşantısı-
na renk kattı. Yıl boyunca sahnesinde
ağırladığı Musafir, Dewey Redman, Che-
ikh Lo, Ray Anderson, Nitin Shawney,
Ofcay Temiz, Burhan Oçal, Aydın Esen
gibi önemli müzisyenlenn yanısıra ken-
dine özgü partileri ile çok sesli yapısını
müdavıınleri ile paylaşü ve 1999'a dam-
gasını vurdu.
1998 yüındaki J&b Musik Festival'den
esinlenerek, Mayıs ayında düzenlenen
FarkOkan Tekchno and Rave Party, ilan
edilen gruplann sahne almaması ve seyir-
ci azlığı yüzünden tam bir fiyaskoyla so-
nuçlandı. Party'de sahne alanlar arasında
tek akılda kalan ısim Ultranatc'ydi.
Haziran aymı başında Yapı Kredi Sa-
nat Festivali çerçevesinde gerçekleşen
coşkulu Brookh/n Funk Essentials konse-
ri, yaz mevsiminin çoktan gelıdğini ve
hareketli "Açıkhava" gecelerinin başladı-
ğını hissettirdi hepünize. Girişte metre-
lerce kuyruklara katlanan, içeri girebümek
için güvenlik görevlilerine dil döken ve
konser sırasında bir saniye bile oturma-
dan danseden ateşli seyirci topluluğu,
sonraki günlerde gerçekleşecek konser-
lere gösterilecek ilginm hiç de tereddüt edil-
diği gibi az olmayacağının habercisiydi.
Temmuz başında iki büyük yıldızı ağır-
ladı tstanbul; James Brtma ve Bryan
Adams. Konserler biraz da yanlış mekân
seçimi nedeniyle seyirciden hakettiği il-
giyi göremedi.
Temmuz ayınııı ilk yansı ise en çok
merak edilen, en çok konuşulan ve artık
markalaşan Lluslararaa btanbulCaz Fes-
tivafi'nın coşkusu ile geçti. Bu yü, yaz ay-
lannda esen Latin firtınasma, Latin mü-
ziğinin "saF örneklerini dinleyiciye ulaş-
ürarakön ayak olan festivaL Daniela Mer-
cury, Arturo SandovaL La Banda Muni-
tipal De Santiago De Cuba ve olağanüs-
tü ikili ChucboValdes-Mknel Camilo"yu
dinleyici ile buluşturdu. Tom YVaitts ve
John Lurie ile yaptığı karanlık "side-
man"lik görevine tezat bir görünümle
Kübah müzisyen Arsenio Rodrignez'in
parçalannı Los Cobanos Postizos ile yo-
nımlarken, Marc Ribot, Açıkhava'daki
izleyiciyi büyüledi Valdes-Camilo ortak-
lığnın ateşli performanslann ardmdan gi-
derek azalan seyirci sayısına rağmen,
MarcRibot Y. LosCubanos Postizos kon-
seri kesinlikle festivalin en interaküf "dhl-
oufuydu.
Patti Smith ve Suzanne Vega
Festival, her yıl olduğu gibi rock, alter-
natif ve popüler müzik ve dünya müziği-
ni de programına dahil etmişti. PattiSmhh
konserinde 10 Temmuz akşarru altı üstü-
ne gelen Açıkhava, hemen erkesi akşam
Suzanne Vega'nın sadece bir gitar ve bas
eşliğindeki duru sesryle ahşılmadık bir din-
gjnliği banndmyordu. Her iki konserin
seyircisinin de muhteşem olduğunu sa-
natçılann tepkisinden anlamak mümkün-
dü Patti Smith'e, sahne listesinde dahil
olmayan istek parçalannı söyleten izleyi-
ci. Suzanne Vega'nm tam o güne tesadüf
eden doğum gününü hep bir ağızdan kut-
ladı ama grubun geri kalanının nerede
olduğunu sonnadan da edemedi. Blues-
rock'ın yıldızı Ben Haıper'i, The Inno-
ccnt Ciriminals ile birlikte ağırlayan fes-
• Yılbaşında ekonomik koşullar nedeniyle beliren kötümser eğilim, sektörde
temkinli adımlar atılmasına yol açtı. Bahar aylarında alevlenen hareketlilik, deprem
felaketlerinin ardından yaşanan doğal duraklamayla canlılığını yitirdi. '99 yılının son
günlerinde ise kıpırdanmalar başladı. Umanz bu kıpırdanmalar hareketlıliğe dönüşür.
1) Chucho YaJdes. 2) Patti Smith, 3) Haris Aleriou, 4) Sezen Aksu, 5) Pat Metheny, 6) Marc Ribot, 7) Massive Attack, 8) Garbage, 9) Daude,
10) MetaUka, 11) BrookJyn Funk Essentials, 12) Michd Camilo.
tival, kendine yaraşır bir çok renklilikle
Cezayir asıllı Rai sanatçısı Khaled ile ka-
panışını gerçekleştirdi. Patlamaya hazır
olanseyirci topluluğunun hevesleri, Kha-
led'in geç kalması ve konserdeki perfor-
mansının da pek iç açıcı olmaması yüzün-
den, kursaklannda kaldı ama yine de "Ak-
ha" ile biraz kıpırdanabildiler.
Istanbul "caz" festivali elbetteki çok
önemli ve seçkin caz etkinliklerine de ev
sahipliği yaptı. Özellikle üç saksofan de-
vi Branford Marsalis, Joshua Redman ve
GregOsby'yı aynı sahnede görmek seyir-
ci için eşsiz bir tecrübeydi.
Tecrübe yanlış yonımlandığı iddia edi-
len "gece onOdden sonra müziğin sesi ke-
sflecek" tamimimn kurbanı oldu. Bob Ja-
mes,John Scofield, Dave Hoüand,Al Fos-
ter, Joe Lovano, Charles Lyoyd, Henry
Threadgülgibı ustalan festival kapsamın-
da dinleme fırsatı bulan müzikseverler,
Kenny Garrett Brad Viehldau. Stefon
Harris, Charlie Hunter, Leon Parker gi-
bi son on yılda yıldızı parlamış önemli caz
müzisyenlerini de izlediler.
Caz'ı 9O'lı yıllann elektronik ve şehir
müziği (urban music) akımlan ile besle-
yen Courtney Pine Bu^e Wessehoft Nils
PetterMoJvaer, Booster, Sluts'n Strings ve
Erik Truffaz gıbı sanatçılarla caz müzi-
ğinin "dub" yüzü tecrübe edilmiş oldu.
Garbage ve Massive Attack
tstanbul Caz Festival'i Açıkhava Ti-
yatrosu, AKM ve Beyoğlu kulüplerinde
sürerken, Yapı Kredi Sanat Festivali de boş
durmuyordu. Caz Festivali'nin Açıkhava
konserlerinde verdiği birnefeslik arada da
müzikseverler Park Orman'a koştular.
Çünkü ünlü tngiliz topluluk Gargabe, Ya-
pı Kredi Sanat Festivali kapsamında Park
Orman'da sahne almaktaydı. Seyirci ilgi-
si açısından beklenen sayıya ulaşıldı mı
bilinmez ama gerçekten çok katıluncı ve
enerjik bir topluluk konseri izlemeye gel-
mişti. Garbage'ın seçtıği repertuar ve per-
formanslan oldukça iyiydi, ancak parça-
lan kolejli gruplar gibi art arda. müsame-
re düzeninde ve varyasyonlardan yoksun
yorumlamalan da gözden kaçmadı.
Istanbul Caz Festivali, Garbage konse-
ri... Tam o yoğun müzik bombardımanı-
nın ardmdan biraz daha sakin bir döne-
me girileceği düşünülürken 24 Temmuz'da
Levi's c6 the park hadısesi ile bir kez da-
ha sarsıldı tstanbul. Dj.MahmutMCCe-
za, Kurban. Megalo Manias gün ışığın-
da başlayan "rave" ortamını ısıtıp, sahne-
yi tngiliz alternatif rock grubu Reefe
devrettiler. Ardından pikaplann başına
geçen ünlü DJ/prodüktör HowieB., seyir-
ciyi yaklaşmakta olan MassiveAttack fır-
tınasınahazırladı. Massive Attack'ın per-
formansı ise iki yıl önceki tstanbul Caz
Festivali'nde verdiği konseri aratmaya-
cak düzeydeydi.
Hatta daha iyi olduklan bile söylene-
bilir. Ancak, 1997'de verdikleri konserde
henüz çıkmamış bir albümden, Türki-
ye'de ilk kez duyulacak olan ve dinleyi-
ciler tarafmdan sındınhnemiş parçalan
seslendirdıklen düşünülürse, asıl ilerleme-
nin Massive Attack'de değil, izleyicide
olduğu anlaşılabilir.
Gruptan aynlan Mushroom'un ve bu
turnede Massive'e eşlik eöneyen Sarah
J.'in yokluğu pek hissedihTiedi. Park Or-
man'ın atmosferinin, müziğinin ruhuna uy-
Yasam sevgivle güzeLkentinde kurulan Koope-
rative für Fotografie (KIF), Probil'in katlalanyta bir kata-
log hazuiadı. Henri Cartier-Bresson'a ithaf edilen katalog-
da. Sigrun Bösemann,Kathrin Doepner. Ruth Sanders, Sun
Won Suh. Betry Pabst Suse Kopp. Kcmal Cengizkan, Mic-
hael Bahlo. Juüa Baiser. İlker Maga. Fethi Sabunsoy ve Ha-
hık Çobanoğlu'nun fotoğrafları yer ahyor. KIF, fotoğrafçı-
lan 'profesyonel' ya da 'amatör' gibi kategorüere ayırmı-
yonkiminhangisıfatlankul-
landığınabakmaksızınonla-
n ürünJerindenhareketle de-
ğeriendiriyor. Bu nedenle KfF. kendisini "f'otoğrafV ciddhe
almışolanlar tarafindan oluşturulmuşbir fotoğraf grubu ola-
rak tanımuyor. Şimdrve dek üç sergigerçeldeştiren grup, çe-
şitiı yavınlar çıkardı. Basın kuruluşlan. jayınevleri, kolek-
siyoncular başta oLmak üzere çeşitli kuruluşlara fotoğraflar
satan KfF'nin Türkiye'de de bölümü bulunuyor. (Fotograf:
Sun Won Suh-von Bremen, Frankfurt, 1997)
gunluğu artı puandı. Konserin ardmdan,
Amsterdam-Roıy'nin resident dj'i Di-
mitri, Ateş Tezer ve DJ UJ.UJC tarafin-
dan tasarlanan Gazia ve DJ Murat Uncu-
oğhı ile coşan ateşli kalabalık, sabaha ka-
dar "partikdi".
Ve Açıkhava Sahnesini Yapı Kredi Sa-
nat Festivali tekrardevraldı. Pat Metheny
konseri iki kelimeyle "caza doyurdu".
17 Ağustos depreminin ardından bir
çok organizasyon ve planlanan konserler
doğal olarak iptal edildiği ya da ertelen-
di. Bunlardan en önemlileri depremin ol-
duğu saatlerde Türkiye'ye uçmakta olan
Tıicky'nin sahne alacağı Scholler Ama-
tör Müzik Gruplan Yanşması 9, Akbank,
Caz Festivali ve 3. tstanbul Müzik Şenli-
ği'ydi.
'17 Ağustos'u Hatirlayahm'
Deprem sonrasmda durulan müzik-or-
ganizasyon piyasası, depreme karşı olu-
şan bilinci ayakta tutmak ve depremden
etkilene bölgelere yardun elini uzatmak
için, düzenlenen yardım konserleri ile
tekrar hareketlendi. Bu konserlerden en
önemlisi kuşkıısuz Haris Aleriou ve Se-
zen Aksu'yu bir araya getiren "Dost Şar-
lalar" konseri idi.
Ekim ve kasım aylan boyunca Baby-
lon Performans Merkezi'nde süren "17
Ağustos'u Haurlayalım" konserleri de
benzer bir yaklaşımla Türkiye'nin en
ÖDemli cazmüzisyenlerini dinleyici ile bu-
luştunırken, tüm gelirini deprem bölge-
lerindeki çeşitli rehabUitasyon çalışmala-
nna aktardı. Bu projede Kerem Görsev
Trio, Free-Key Trio, Önder Focan Voka-
Kst Projesi, Tuna Otenel/tmer Demirer
/KürşatAnd/Ateş TezerDördüsû.Fatih Er-
koç Quartet, Selen Gülün/Oğuz Büyûk-
berier/Mike VVdkens Üçlüsü, Neşet Rn-
acanVŞe\ ket Akucı/Kamil Özier Üçlüsü
ve AyşeTütüncü PiyanoPerküasyon Gru-
bn gönüllü olarak sahne aldılar.
Ekim ayı sonunda başlayan ve Anka-
ra, tzmir, Samsun, Bursa, Gaziantep, Ada-
na, Mersin, Antalya, Bükreş ve Mosko-
va'da da düzenlenen Efes Pilsen Blues
Festivali bu yıl tstanbul'da Buckwhear
Zydeco,Bobb>Rush,ChrisThomasKing,
Eddie "The ChieP Oeanvater ı ağırla-
dı. Seyircinin yoğun ilgisi ile Festival bu
yıl da "Her zamanki gÜM"ydi..
New York tstanbul arasında caz köp-
rüsü kuran Kerem Görsev JazzBarve yı-
lın ikinci yansmda programlamada yap-
tığı atakla öne çıkan Gramofon İstan-
bul'un iki önemli caz kulübü olduklannı
bir kez daha kanıtladılar.
Müzik endüstrisinin, 1999 yılında ya-
şanan her türlü olumsuzluğa ragmen ha-
reketli kılmak için çabaladiğı ortam, 2000
yılı için düşünülen büyük projeler ve ye-
ni bir yılm getirdiği enerji ile önümüzde-
ki milenyumda hareketlenecek. Dileği-
miz, 2000 yılının her konuda oldudğu gi-
bi müzik endüstrisi için de olumlu geliş-
meleri beraberinde getirmesi.
KUSBAKIŞI
MEMET BAYDUR
"Tragedyalar
Kötümser midir?'
Robert Bresson, geçen yüzyılın son ayında, 18
Arahk'ta öldü. Gazetelerde, dergilerde ölumu üs-
tüne yazılanlan okurken aklırn çeyrek yüzyıl önce-
yegitti. Bresson sinernasıylatanıştığım yıllara. Elı-
me 1977 yılında geçen yetmiş iki sayfalık olağa-
nüstü kitabı "Sinerr&tografi Ustüne Notlart aç-
tım hemen. "Sanata dûşmanca davrananlar, yeni
olana düşmandııiar, önceden görülmeyene." Kı-
tabın sonlanna doğfu yazmış bunu.
Sonra aklıma gel*^'. François Truffaut'nun bir
kitabında Bresson ile ilgili iki yazı olacaktı. Kitap-
lıga daldım ve yanm saat sonra o kitabı da buldum.
Hayatımın Filmleri! Truffaut, yeryüzü sinemasının
bu aydın çocuğu 1954 ve 1956'da üç yazı yazmış
Bresson üstüne. İkinci yazının sonlanna doğru
bence çok ilginç bir saptama yapıyor Truffaut:
"Bresson, tersine çalışan bir simyacı gibi. Devi-
nimden (hareketten) yola çıkıyor, durağanlığa ulaş-
mak için. Altın'ı eleyip kum topluyor."
Inatçı birdehanın filmleri. Bresson filmleri, baş-
ka hiçbir yönetmenin hiçbir fılmine benzemediği
için, filmlerin olağanüstü güzelliğini kavramak için
üç beş kez görülmesi gerekebilır. Cezanne ya da
Velasquez resimleri gibi. Bir bakışta olmaz! İkin-
ci, üçüncü bakışta zihnimizin, algılama yetenegi-
mizin ve sanat keyfımizin kapılannı açan filmlerdir
bunlar. Müzik gibidir bu filmler, ama katışıksız,
muhteşem müzik.
"Geleneksel yönetmenlikle Bresson'un yönet-
menliği arasındaki fark, diyalogla iç-monolog ara-
sındaki farktır" öiyor Truffaut. 1956 yılında. Zaman,
bu büyük yan hakem, her zaman sanatçının tara-
fındadır. Seyirciyi tavlamaya yönelik, beğenilmek
isteyen, alkışlanmak isteyen bir tek saniye bile
yoktur Bresson'un filmlerinde.
Tarkovski, Bresson için şunu söylemiş: "Sine-
ma sanatını daha eski sanatlann düzeyine çıkart-
tı." Louis Malle ise aynı şeyi başka sözcüklerle
söylüyor: "Bresson hoşgörülü değildi, başka film-
ler ya da film yönetmenleri yokmuş gibi, hiç ol-
mamışlar gibi çalışırdı."
Bresson 1983 yılında son filmini yaptı. Para.
Tolstoy'un bir öyküsünden yola çıkarak yazıp çek-
tiği bu baş eser aynı yıl Cannes'da en iyi yönet-
men ödülünü getirdi 76 yaşındaki düşünüre. Tar-
kovski ile paylaştı ödülü ve Orson VVelles'in elin-
den aldı. 1983 yılı Cannes'da öyle bir yıldı! ödül
toreninde Bresson'u alkışlayanlar kadar yuhalayan-
lar da vardı. Kötümser bir ahlak dersi olduğu söy-
leniyordu bu filmin. Akıl aydınlığı ile kötümseriiği
birbirine kanştırmayın lütfen diyordu Bresson. "Yu-
nan trajedileri kötümser midir?" Dünya tehdit al-
tında. Bunu apaçık görmek için kötümser olmaya
gerekyok...
Degiştiniz mi diye soran gazeteciye, degişme-
dim, evrildim yalnızca diyordu. Seyircinizi neden
sıkıyorsunuz diye soran ebleh bir gazeteciye ise
"Hangi seyirciden söz ediyorsunuz efendim" di-
ye soruyordu olanca ciddiyetiyle... Bresson, ken-
dinden başka hiç kimseye benzemeyen bir sanat
insanıydı. Bağımstz, yalnız/tekbaşına, yalnızca dü-
şünsel ve katışıksız bir sinema yapmış bir filozof.
Resim, Yunanca, Latince ve felsefe çalışmış/oku-
muş bir aydın. Kamera kullanan bir düşün adamı.
ölümünden on altı yıl önce görüşmeyi kabul et-
tiği Hollandalı genç sinemacının sevimli sorusuna
verdiği yanıtı anımsıyorum. Hollandalı genç, bu
büyük ustaya "genç sinemacılara bir tavsiyesi
olup olmadığını" soruyordu. Bresson ise biraz si-
nirli, biraz sabırsız ama çok içten şu yanıtı veriyor-
du: "Stendhal'/n şu sözünü unutmamak gereki-
yor. Yazmayı öbür sanatlardan öğrendim."
Geriye birbirinden değerli, önemli on üç film ka-
lıyor.
Gerçekçiliğin gerçekle (realiteyle) ilgisi yoktur
diyen bir insanın yapıtlan. Resim, güzel görüntü-
ler için değil, gerekli görüntüler için yapılır diyen
bir insanın yapıtlan. Belgesel olandan uzak dura-
raktotal (bütüncül) birgerçekçiliğe ulaşabilmiş bir
sinema ustasının eşi benzeri olmayan yaprtlan. Bu
kadar çok kültür meraklısı kuruluşu olan ve bu ka-
dar kürtüre meraklı insanı banndıran bir ülkede, Bres-
son'un bütün fılmlerini gösterecek bir sinemanın
olmamasrysa ayn konu. Sinemateğimizi Kenan
Evren kapatmıştı, kim açacak merak ediyorum
doğrusu...
tzmir'de el sanatları kupslan
• İZMİR (AA) - Izmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür
ve Sanat Etkinlikleri AŞ (İZFAŞ) Sanat Galerisi
Kurs Merkezi'nin geleneksel el sanatlan için kurs
kayıtlan başlıyor. İZFAŞ Sanat Galerisi'nden
yapılan yazılı açıklarnada 4 daldakı kurslann ayhk
ücretleri 20-25 milyon lira olarak belirlendi.
Mavi Jeans'ten müzîkli destek
• İSTANBUL (AA) - Mavi Jeans, değişik ülke ve
şehirlerin popüler müziklerini bir araya getirerek
'şehirler ve müzikler' temalı 'Mavi Müzüc 01/00'
adlı bir CD çıkardı. tngiltere'den Mali'ye,
Almanya'dan Trinidad & Tobago'ya kadar pek çok
ülkenin yöresel motifleriyle süslü şarkılann yer aldığı
CD, Mavi Jeans mağazalan ile tüm müzik
marketlerde satışa sunuldu. CD'den elde edilecek
gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin eğitim
projelerine destek verilmesi amacıyla kullamlacak.
SINEMA-TARIH BULUŞMASI'NDA BU6ÜN
• ALKAZAR StNEMASI'nda saat 14.00'te ve
19.00'da "Gerçeguı Peşmde", saat 16.30 ve 21.30'da
"Harem Suare" gösteriliyor. (293 24 66)
• ALMAN KÜLTÜR MERKEZt'nde 15 OO'te
"KapahÜlke", 17.00'de "Uzman" izlenebilir
(249 20 09)
M ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZt'nde saat
10.00'da "HaremdeDörtKadnı", saat 12.00'de
"Aşkn Memnıı", saat 14.30'da "Sinemada ülusal
Kimlik" konulu panel, saat 19.00'da "Yavuz Suftan
SeHm Ağhyor" izlenebilir. (251 56 00)
• FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
14.00'te ve_19.00'da "Umut ve Zafer", saat 16.30 ve
21 30'da "Ulke ve Ozgüriük" yer alıyor. (244 44 95)
M LEVENT KÜLTIRMERKEZİ'nde saat 14 O'te
"Atomk Cafe", saat 17.00'de "Savaş A^tı", saat
19.00'da "AlmanyaSınrYıir gösteriliyor. (325 72 88)
• İSTANBUL BİLGİ ÜNtVTRStTESİnde saat
14.00'te "Vukovar", saat 19.00'da "Yüzbaşı Conan"
saat 16.30 ve21.30da "ElvedaCarryem"yeralıvor
(216 22 22) y