19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 1999 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER D ünya yazınının önde ge- lenlennden ve Alman ya- zınının devi, Alman kül- tûr ve kimliği için taşıdı- ğı önem ancak Shakes- peare'in Ingiliz kültür ve kimliği için taşıdığı önemle karşılaştınla- bilen, çok boyutlu büyük şair. yazar, dü- şünür ve bilim adamı Goethe 28 Ağustos 1749 gûnü Frartkfurt'ta, bugün bir müze olan evde diinyaya gözlerini açti. Aydın bir ailenin. aydın bır ortamda yaşayan çocu- ğu bir yaşam boyu iki esin perisi peşınde koştu. Bir yanda degişik kültürler ve dost- lar.öteyandaaşklaryineaşklar.. Belkıaşk genlen vardı. başka tiıriü bir ınsan bu ka- dar çok âşık olamazdı. Burada kısaca de- ğındiğimiz bu aşklar onun yaratıcılığını beslemiş, en güzel ürünJer vermesini sağ- lamıştır. O yakışıklı ve büyüleyıci bir sım- yacıydı, aşkı linzme dönüştürmeyi bili- yordu ve bu alanda onu kımse geçemedı. Fakat, aydınlanma yüzyılının bu büyük dehasımn bir yaşam boyu aradıgı, peşin- den gıttıği, evrenini aydinlatan ışıktı.. ya- ni kültürdü. Amacı evrensel kültürü yay- mak ve insanlan aydınlatmaktı. Oğlunu aydınlanma döneminin ideal- lerine göre evde yetiştırmeyi yeğleyen hu- kukçu baba ona eski kültürdillerinden La- tince, Yunanca ve tbraniceyi, yaşayan kül- tür dillerinden Fransızca. tngıhzce ve ltal- yancayı öğrettı. Aisopos, Homeros ve Ver- gSius'u okutarak, eskil (antik) kültürle ta- raştırdı. Goethe. on yaşında iken Frankfurt'u işgal eden Fransızlar, evlerini ıki buçuk yıl kadar karargâh olarak kullandılar. Bu sa- yede çocuk Goethe güzel sanatlara me- raklı Fransız komutanın sanatçı konukla- nyla tanışma ve Fransız tiyatro temsille- rini ızlerne olanağını buldu. Fransız kül- tür ve tıyatrosunun ikı evrensel doruğu Radne (1639-1699) ve Moliere'ın (1622- 1673) klasik yapıtlannı tanıdı. Genç Goethe 1765'te baba mesleği hu- kuk öğrenimi için o zaman "küçük Paris" denen Leıpzıg'e gıttı. Burada Rokoko kül- türü egemendi ve sanat çevrelennde ya- şam eğlenceli bir oyun gibi algılanıyordu. Yenı dostları Oeser ve sanat tanhi kuram- cısı VVmckebnann onu eskil kültüre yönelt- ti. Leipzig yılJannda Goethe, Rokoko bi- çeminde şiirler ve iki oyun yazdı. Buna- lımsız yaratıcılık olmaz, "denider dalga- Işığı Arayan Adam: Goethe... Prof. Dr. Y. Müh. İlhaıni ÇETİN lanmadan durulmaz" kuralı onun için de geçerliydı. Kaldtğı pansiyon evin âşık ol- dufu kızına (K. Schönkopf) duyduğu ger- çek duygulan her şeyın hafıfe alındığı Ro- koko dünyası ıle bağdaştıramayan genç, uzun bir bunalıma girdı ve Leıpzig'i ter- kederek Frankfurt'a döndü. Hukuk ögrenımını tamamlamakamacıy- la Goethe 1770 yılında Strasburg'a gitti ve orada geçırdigı bır buçuk yıida yazın ki- şilığını buldu. Bu gelışmede en etkili ki- şiler, orada dostluk kurduğu yazar ve dü- şünür Herder ile yine orada âşık olduğu ve bir papazın kızı olan güzel Fr. Brion'du. Herder onu halk şıirine yöneltti. Tarihi, kültürü ve sanatı süreklı birdevinim ve dur- mayan birgelişme ıçinde algılamasını sağ- ladı. Yörenin kendisinı çok etkıleyen do- ğa güzelliğı Bnon'a duydugu aşk ile bir- leşince. Goethe linzım dolu bazı ünlü şi- irlerinı yazdı. Strasburg katedrahnden esin- lenerek "Alman ViimarisT başlıklı bır de- neme hazırladı. Shakespeare'i keşfettı, ona hayran kaldı ve onun etkısiyle özgüriük ide- alini işleyen bir oyun yayımladı. 1772 yazında hukuk stajı yapmak üze- re gittiği NVetzlar'da Goethe bu kez bir ar- kadaşının nışanlısına (Chariotte Buff)âşık oldu. Kız Goethe'yi yeğlemedi Bu umut- suz aşkın ve baska bir arkadaşı olan Jeru- salem'in bıraşk uğruna yaşamma son ver- mesının etkısiyle "Genç Werther'in Ao- lan" adlı romanını mektup bıçımınde ve sevgilisinı romanın kahramanı Lotte yapa- rak yazdı. Alman yazınında yenı bir çığır açan ve modern Alman romancılığının başlangıcı sayılan bu yapıt kısa sürede bir- çok Avrupa diline çevrildı, olağanüstü ve sınırlar ötesi bir başan elde etti. (Türkçe- sı Cumhunyet'ın Kültür Hizmeti yayınla- n arasında çıkmıştır). Werther'in etkısiy- le birçok kimse ıntıhar etti ya da intihara kalkıştı. Bireysel özgürleşmenin ve aydın- lanmanın romanı olan \Verther, henüzyir- mı beş yaşındakı Goethe'ye dünya çapın- da ün kazandırdı. Goethe'nin 83 yıllık ya- şamında 1775, bır dönüm noktası oldu. O yıl, 18 yaşındakı Dük Karl Aııgust onu kü- çük kenti Weimar'a davet etti ve özel da- nışmanı yaptı. Artık ayaklannın yere bas- ması, gerçekçı ve nesnel davranması, so- rumluluk alması gereken bir olgunluk dö- nemi başladı. Yaşadığı köklü değışım so- nucunda yenı bırdünya görüşü kazanan Go- etheyeni yapıtlarüretti. Bunlann bazı kah- ramanlan için NVeımar'da tanıdığı ve bü- yük bır platonik sevgı duyduğu Bayan von Stein'dân esinlendı. Goethe'nin kendisi ile banşık. uyumlu ve dengeli bır kişilik kazanmasında çok emeği geçen bu hanım, Goethe'den daha yaşh, evli ve birkaç ço- cuk annesiydı. Weimar'da yaşadığı on yıldan sonra Go- ethe toplum kurallanmn baskısından sıkıl- dı ve 1786'da Roma'ya gitti. Orada geçir- diği ve Bayan von Stein'a adanan Itah/age- zisinde anlattıgı iki mutlu yıl onun üzerin- de denn etkiler bıraktı ve çok verimli ol- du. Mimarlılc resım ve beykelcilikte bil- gisıni dennleştirdi. Bitkilerüzerinde çalış- tı ve Bıtkılenn Başkalaşması adlı yapıtın- da ınsanlann da bitkiler gibi süreklı bir değişım geçırdiğıni ıleri sürdü. Weimar'a döndügü 1788 yılında Goethe kendisinden onaltı yaş küçük, eğitimsız bır kıza (Ch. Vıdpius)âşıkoldu ve onunla evlendi (1806). Doğan beş çocuktan yalnız bir ogulun ya- şadığı bu evlılik eşinin ölümüne kadar sür- dü. Roına Ağrttan adlı şıirinde Goethe, eşınden aldığı yaşam sevirjcmı dile getir- mıştir. En büyük Alman şain Weımar'da malıye bakanlığı dahıl birçok resmi görev- de bulunmakla ve Weımar Tiyatrosu'nu yö- netmekle kalmadı; Schıller, Herder gıbı ünlüleri getirterek bu küçük taşra kentinı Almanya'nm bir kültür merkezi, Avrupa kültürünün başkentlerinden bıri ve Avru- palı edebıyatçılann bır uğrakyen yapü. Ça- lışma odasının da korunduğu Goethe evi, Schıller evi, Liszt evi, Alman Ulusal Ti- yatrosu, müzeler,heykeIlerileWeimargü- nümüzde hem küçük bir kent, hem büyük bir dünyadır. 1919 Alman Anayasası bu kentte hazırlandığından, adını aynca We- imar Cumhuriyetı'ne vermiştir. Fransız devrimı gibi büyük tarihsel olay- lara tanıklık eden Goethe, Prusya ordusu- nu da yenen NapoTeon ile Weimar yakı- nında Erfurt'ta buluşmuş ve Werther'i ye- di kez okumuş olan Napol eon'dan Fran- sızlann onurnişanmı almıştır. Yaşlıhk dö- nemmde de hem yapıt üretmeyi hem de âşık olmayı sürdüren Goethe'nin 74 yaşında son aşkı 19 yaşındaki Levetztm oldu. Ev- renselliğmı daha genışletmek ıçın büyük şaır, ilerlemış yaşında, Farsça öğrendı ve Iranlı şair Haûz'ı örnek alarak Drvann Şar- Wyi yayımladı. Buradaki Suleika (Züley- ha) scvgılilennden Marianne von WQIe- mer'dir. Bu yapıtta Goethe Batı Kültürü- nün Doğu'ya açılmasını savundu ve buna öncülük etti. Üzennde bir ömür çalışarak yazdığı ve çocukluğunda duyduğu bir soy- lenceden kaynaklanan Faust, tüm yaşamı- nın simgesi olup, onun yıllar ıçinde geçır- dıği değişımlen yansıtır. Avrupa yazınının en önde gelen birkaç yapıtından bıridır Son yıllannda evrensel yazar da gıderek kahramanı Faust'abenzer,onun gibi bıryal- nızlık ıçıne diişer. Kansı 18f6'da, Bayan von Stein 1827'de. alkolik olan tek çocu- ğu 1828'deölür. Sevdiği Weımar'da 1832'de yaşama gözlerini kaparken, son sözlen "Dahafadatşık'' olur. Mezan Weimar'da ve Schıller'ınkı ıle yan yanadır Bu engın ve evrensel yaratıcının yapıt- lannı sonra gelen tüm Alman kuşaklan evlennde bulundurmayı ve okumayı bır gereksınım. kımlıklennın bır kaynağı ve eğitimlerinin bir parçası saymıştır. Goet- he, Alman ulusu için hâiâ doğal bır okul oluyor, bu yoldan Alman ıdealleri, Aydın- lanma düşûnce ve duygulan kafalara yer- leşiyor, ulusça paylaşılıyor. On beş bin sö- zünü içeren birkitap, güzel yazmak ve ko- nuşmak isteyenlerin elinden düşmüyor. Atatürk'ün Aydınlanma Devrimi'nin de bu tür yaratıcı insanlara ne büyük gerek- sinimi var; zira devrimlen ancak büyük dev- rimciler yapabilir; onlann ulusla bütün- leşmesinı ve ulus kimliğinin birparçası ol- masmı ıse düşün, yazın ve sanat adamla- n sağlayabilir. Büyük bir insanm yaşamm- dan, yapıtlanndan daima pek çok ders alı- nabilirve yıldönümü kutlamalan bunun için en güzel vesılelerdir. Bu yıl 250. doğum yıldönümü kutlanan Goethe'den de pek çok şey öğrenebiliriz. Önce görüyoruz kı, Goethe zengin kültürlü AJman toplumun- da doğduğu halde, onunla asla yetinmiyor ve başka kültürlerin ufuklanna açıhyor. Antik ve yeni kültürü özümsedikten son- ra, Batı ve Doğu kültürlerinın sentezını amaçlıyor. Bir yaşam boyu kültür anyor, zira kültür onun için ışıktır, aydınlanma- dır. Bu aydınlanma onun yapıtlannın özü, okurlara gösterdiği kutup yıldızıdır. Bı- zim de kültür kaynağı Goethe'den bol bol yararlanmamız, onun açtığı yollarda yü- rümemiz ufuklanmızı genişletecek ve ay- dınlanma dünyasına daha fazla girmemi- zi olanaklaştıracaktır. Şimdi burada bir özeleştiri yapmalıyız, zira özeleştiri iyileşmenin ve ılerlemenın yolunu açar. Bizbirçok ınsanımızın küçük. aymaz polirikacılar ıle cüce dın bezırgân- lannın peşınden gitmesine \e cemaatleş- mesıne şaşıyoruz, ama onlara tam yurttaş- lığa ve bireyliğe geçişı sağiayacak bir ay- dınlanma kültürü vermiyoruz. Gençlerimı- zin aydınlık bir kültür ortamı içinde yetiş- melerini; çağdaş, değışime ve yaratıcılığa açık bır kültür kazanmalannı sağlamıyo- ruz. Kültür dillerini kültüre yönelik öğre- temiyoruz. Onlan birey yapamıyoruz. Oy- sa aydınlanmanın özü akıicıhktır. Akılcı- lık ise kulluk ile değil. yalnız özgürleşme ve birey olmakla olanaklıdır. Osmanlı devleti, Batı kültürünün beşı- ğinde altı yüzyıl yaşamış, fakat üzerinde yaşadığı hazıneyı değerlendııme bilinci- ne bıle ulaşamadan tarih sahnesınden sı- lınmiştır. Şimdi de kültür simgesi Goet- he'nin 250. doğum yıldönümünde, Goet- he yılı ilan edilen 1999 yılında ve yeni bir binyılın eşiğınde aklın üstünlüğünü kabul etmeyen akılsızlar, doranuş, kısır ve Os- manlı devletini yıkan gerici ümmet kültü- rünü yaymaya çalışan zavallılar ya da ay- mazlar var. Onlar, Türklerin ışığı arayan adamı Atatürk'ün açtığı çağdaş yolda de- ğil, kuklası olduklan yabancılann peşın- de koşmaktadır. Oysa Atatürk'ün aydın- lanma devrimınin ışığmdan uzaklaşmak ve karanlığa yönelmek, geleceğimızı yok et- mek demektir. Karanlığı değil, ışığı ara- yanlar Türkıye Curnhuriyetı'ni sonsuza dek yaşatabilir. Artık iyice görülüyor Türkiye kendi "ulusal" aklryla, kendi "ulusal" çıkarlanna göre yönetilen bir ülke olma dirimini yitirdi. Gitgide çözülüyor. "Egemen" uluslann kendi çıkarlan doğruttusun- da verdikleri akılla. yaptıklan önermelerle yöne- tilen bir ülke oldu. Mustafa Kemal'ın Türkıyesi olmaktan adım adım uzaklaştı. Ne bağımsızlık an- layışı ne özgüvenı ne de yannlan kaldı geriye. Partilenn siyasal kimliklen artık adlannda, prog- ramlannda değil. Hem partilenn hem kışilerin sağda ya da solda olmalannın tumusol kâğıdı, bu gidiş karşısında takındıklan tutuma, göster- dikJeri tepkiye göre açığa çıkıyor. Dunün kimi sol- culan bugün sağda. Partilerinin adlan ne menem sol daoteasağda YürekJeri, beyrıleri, "rahataacık- mışlıklan" solda olmayı taşıyamıyor artık. Bu açı- dan bakıldığında bugünkü Mecliste tek bir sâğ parti var. Kimi konularda kendi ıçinde aynşan, te- ARADABİR Y E T K Î N ARÖZ ÇYDD Sarıyer Şube Başkanı Çözülme melde uzlaşan tek bir parti. Olup bitene sağdu- yu ile bakacak halleri yok. Solda olduğunu söy- leyenlerin bir bölümü ise davranışlanna, taşıya- mazlıklanna, dönekliklerine ille de bir "devrimd" kulp takmaya çalışıyorlar. Bülent Ecevit şkndi "75 yaşında dönüşümü göze alan esaslı bir devrim- ci" oldu! "Ikitelli" medyası böyle diyor koro ha- linde. Ya milletvekilleri... Bile bile, göz göre göre boyun eğiyorlarbu duruma. Ya milliyetçi, mukad- desatçı parti olduklannı saviayanlar? Parti adla- nnın önüne bugünlerde bir de "Tahkimci" söz- cüğünü eklemeleri gerekiyor! Kişisel dostluklan ya da konumlan nedenıyle bır turtü gerçekleri ya- zamayan "fcöşe"yazarfanmız .. Bınlennın "tetik- çi" olduğunu söyteyemeyenlerimiz acaba kendi- leriyle hesaplaşmayı ne zaman göze alabilecek- ler? Özeleştirilenni yapma onurunu gösterebıle- cekler mi? Belki de hiç! Türkiye çözülüyor. Ata- türk Turkiyesi'nin, onun yolunu izleyenierin ge- tirdiği ilkeler, ulus kavramı, özgüriük, bağımsızlık "çağdaş uygariıkdüzeyine" ulaşma hedefi, onun ekonomık, toplumsal-kültürel çizgisi açıkça yok ediliyor. Bir küçük azınlık uluslarüstü sermayenın sarrnalında memleketini sömürtmekten pay ala- cak kısacası. Kendi şişinmelerini Türkiye'nin kal- kınması olarak gösterecek. Ve gelir bölüşümü daha da bozulan, ulusal kimliği, gelecek umudu ve güveni iyice yok olan bir ülkede yaşamanın getir- diği yıkım ile bu yılomdan kurtulmanın kavgası yıne emekçılerin, gerçek aydınların, yurtseverlerin omuzlannda kalacak. Ünlü sözdür: Karanlığın en yoğun olduğu saatler sabahın en yakın olduğu saaöerdir. Bizim kuşaklar hiç umutsuz olmadı. hİer koşulda aklın gereğinı yenne getırmeyı, ınsanı in- san eden bu kavgadan geri adım atmamayı bir yaşam biçimi olarak özümsedi Atatürk'ün "Gtenç- liğe sesleniş"te soylediklennin anlamı ve degeri daha iyi anlaşılıyor şimdilerde. PENCERE Açalım Gödepimizi... - Sen akıllanmayacaksın.. - Neden?. - Umutlanıyorsun.. - Hangi konuda?. - Depremden sonra her şeyin değişeceğini sanı- yorsun; ama boşuna.. - Yalnız ben mi?.. Felâket herkese büyük ders ver- di, uyanışı sağladı, boyumuzun ölçüsünü aldık, dep- rem test iştevi gördü; toplumdaki iyilik, yardımsever- lik, birlik ve dayanışma eğilimlerini ortaya çıkardı; gençlerimizseferberoldular, hiçbirçıkargözetmeden koşturdular... - Eee.. sonra?.. - Halk sorumlulardan hesap sorulmasını, suçlula- nn cezalandınlmasını istiyor; artık hiçbir şey deprem- den önceki gibi olmayacak... - Güldürme beni!.. Toplumda iyiler her zaman var- dı, ülkeyi iyiler sırtlanndataşıyoriar. Ancak zorzaman- larda bunlar ileri atılıriar, sonra dışlanıriar, adamdan sayılmazlar, sesleri soluklan kesilir; hep böyle olma- dı mı?.. - Karamsarsın!.. - Karamsar değilim, gerçekçiyim. Hükümetin ha- line bak!.. Yoksullar hep okkanın altına gider. Dep- rem kimleri vurdu?.. Varsıl kışi çadırda yatıp da ek- mek dağıtılmasını bekler mi?.. - Pekı, ne olacak?.. - Senaryo hazır.. -Hazırmı?.. - Bu hükümetin zaten eli mahkûmdu, IMF'den ge- çecekti. Nasıl olur bu geçiş?.. Popülizm yapmaya- caksın!.. Türkçesi emekçi halka yüklenip imtiyazlıla- n gözeteceksin!.. Dış egemenın ıstediği koşullan bir bir yenne getirdin mı IMF yeşil ışığını yakar... - Evet.. - Medyanın çok satışlı gazeteleri zaten manşetle- rini bile atmışlardı... - "Dolariar GeliyorL ' - Evet, tam bu sırada deprem patladı; şiftidiki kı- yak daha değişik.. - Ne kryağı?.. - Clinton işareti verdi, IMF'nin yeşil ışığının yarnn- da Türkıye'ye deprem fe/âketinı aşması için yardım- lar da akacak!.. Yıkılan yapılann sayısı şimdilik tam bilinmiyon elli bin mi, yüz bin mi?.. Inşaat furyası başlayacak, şimdiden ellerini uğuşturanlar paranın ko- kusunu aldılar... - Senaryo bumu?.. - Elbette!.. ölen öldüğüyle kalacak!.. Yoksul nân- nayansın!.. Depremin ölülerine rahmet, ama, ne so- rumlu bulunacak, ne suçlu cezalandınlacak?.. - Olur mu canım, halk uyandı artık.. -Osenin varsayımın!.. Siyasi partilerortada!.. Mec- lis meydanda!.. Deprem, çıkarcılara yarayacak!.. - Kötüsün sen!.. - Ben senin gibi safdeğilim, aç gözterini, burası Tür- kiye!.. • Evet, açalım gözlerimizL Hiç olmazsa bu kez haramzadelere göz açtırma- yalım.. ARASOTEL (**•*) Urla-Çeşme yolu uzermde, Mordoğan'da. Tum odalan korfeze bakıyor. Tumunde klıma, mınıbar. telefon ve tv var. Fıtness center, sauna, çocuk oyun salonu; tenıs, basketbol, voleybol ve futbol alanlan. Te/: (0 232) 737 52 00 ART MARMARİS (****) Marmans'ın merkezınde, tam konforlu bır otel. Dılersemz havuzunda, dilersemz havuzun hemen onunde, denizde yuzun guneşlenin. Mimarı yapısı ve ozelhlde ahşap ışlcn ılginç. Tel: (0 2S2) 413 22 74 KARABURUN CLUB & OTEL Alanya, Karaburun yoresınde. Tum odalarda klıma, TV, mınıbar. Ozel plai. iki yuzme havuzu. Bılardo salonundan masa tenısı saionuna dek çeşirli spor olanaldan. Tel: (0 242) 527 41 11 HOTEL PRINCESS Bodrum, Guvercmhk'te. Havuz. Süreklı sıcak su. Açık bufe. Canlı muzık. Ve denız neredeyse kapınızın onunde. Sessız ve huzurlu bır ortam ısteyenler için. Tel: (0 252) 374 52 43 RESORT HOTEL Fethıye Öludenız'de. Tum odalarda klima, uydu yayınlı TV, muzık, mınıbar, 2 km uzunluğunda hanka bır pla|, açık ve kapaiı yuzme havuzları, çocuk havuzu, voleybol, basketbol ve tenıs alanlan. Dalaman havaalanına 1 saat, Fethiye kent merkezıne 14 km uzaklıkta. ' Tel: (0 252) 617 00 20 AQUAPARK (••**! Benzersız bır guzeüığı olan Kaş'ta. Kekova ve Batık Kent'ın hemen yanındaki bu tarıhı ve doğal mekanda su oynnlarmın en heyecanlısı yapılıyor. Tüm odalarda klıma, mınıbar, tv, telefon ve duş var. Sabah ve akşam açık bufesiyle hızmetınızde. Tel: (0 242) 836 19 02 OTELCRANDÖZÇELIK [ j Kuşadası'na 10 dakıka uzaklıkta, Yavansu mevkıınde. Butun odalar balkonlu, deniz göruyor. Butun odalarda klıma, dırckt telefon, uydu yayınlı tv, banyo. Ozel pla], açık ve kapalı yuzme havuzları, Turk hamamı ve sauna, 2 restaurant, balo salonu, gece klubu. Tel: (0156) 614 46 01 ALAADPIN HOTEL ('*") Turkıye'nın en yeşil yorelerınden, denız mevsımının 8 ay surduğu Alanya'nın Aysallar mevkıınde. Incekum'da. Huzurlu bır ortamda spor ve eğlence olanakları. Tum odalarda klıma, telefon, muzık kanallı \c uydu yayınlı t\ var. Açık ve kapalı barlar, kondısyon salonu, dısco, 2 yuzme havuzu, ozel pla), su sporlan merkezi, tenıs kortu. Gece muzığı eslığınde zengin çeşıtiı açık bufe. Tel: (0 242) 517 28 24-25 ECE EVLERİ Bodrum Gokçebel'de. Yuzme havuzlu, klımalı bağımsız apartlar. Koy yaşamını. yaylaiarı, dağ yuruyuşlerinı sevenler için... Tel: (0 252J 386 36 08 (0.532 668 03 68) C u m h u r i y e t o k u r l a r ı n a ç a ğ r ı . . . DOSTLARLA BİRLİKTE, KEYİFLİ BİRTATİL! (P CLUB ALDATATİL KÖYÜ ("•»*) OTEL YÜCELEN (••*) Kemer'de, gorkemlı çam ağaçlan arasında. Goz alabıldığıne uzanan ozel plaj. 2 yuzme havuzu, çocuk havuzu, aqua oyunlan, hamam, annoyatro, fitness center, oyun salonu, bar, Turk kahvesı, dısco, 8 tenıs kortu. dalgıç okulu, ok arma alanı var. Bütün odalarda mınıbar, tuvalet/duş, aıle odalannda TV. Sabah 7'den gece 24'e kadar açık bufe, nefis bır mutfak. 1998 Dünya Çevre Ödüllü tatil koyu! Tel: (0 242) 824 81 51 Gokova Korfezı'nde, denızle iç içe... Naii Çakırhan'ın Ağahan Mimarlık Ödulu'nu aldığı Akyaka yoresınde... Tıirk munarısıyle Avrupa konforunun tıtız bır bıleşımı... Klımalı, sıcak sulu, banyolu, televızyonlu ve mınıbarlı 57 oda, 6 suıt, 8 bağımsız ve bahçelı bungalov. Yuzme havuzu, çocuk bahçesı, restorant, 80 lcişJik toplantı salonu, barlar. Tel: (0 252) 243 51 08 - 243 58 79 ' umhuriyet okurlannın bir özlemi daha gerçekleşiyor! Artık yaz tatillerinizi, uygar bir ortamda, dünya görüşleri, yaşama biçimleri, alışkanlıkları, zevkleri "size yakın" insanlarla birlikte geçirebileceksiniz. Bu isteğinizi yerine getirmek için gezdik, gördük, ince eleyip sık dokuyarak sizler için en uygun dinlence yerlerini belirledik. Seçin içlerinden birini...Hem ailenizle, dostlarınızla - ve orada tanıyacağınız pek çok yeni dostla - birlikte keyifli bir tatil yapın; hem de Cumhuriyet okurlarına özel indirimden yararlanın. Cumhuriyet CLUB ORIENT TATİL KOYU Edremıt Körfezı'nde, oksijen zengını Kaz Dağlan'nın eteğinde, dev bir botanık bahçesmın ıçinde. Ören'e yuruyerek 15 dakıka uzaklıkta. DuşAvc ve telefonlu 62 villa daıresı. Incecık kumlu bır kumsal, yuzme havuzu, açık ve kapalı restorantla^ çcşitli spor olanakları, çocuklara ozel hızmetler, açık hava dans pıstı, geceyarısı sıneması, klasik muzık konserlen... Veıeteryanlar, diyaberıkler, özürlûler ve engellıler ıçın de sorunsuz bır tatil... Tel: (0 266) 416 34 45 HOTEL TUROUOISE ( " " * ) Nehır kaynaklanna jeep satanler, efsane Köprüçay'da rahıng. Sorgun Ormanlan'nda bırucılık kurslan, treklang ve joggıng ıçın doğal parkurlar, belkı de bir kısmını sızın keşledecegıruz dokunulmamış antik medernyetler. Hepsının ortasında Akderuz'ın tam kıyısında Çocuklanruza Aqua Park ve Mını-Club: Akdenız lezzeden ve dûzeyh sems. Hotel Turquoıse, Avrupa'run en bü>öik tur operatörü TUI'run, tüm dünyadab 10.000 anlaşmalı oceü arasında en ıyı servıs veren 100 otel arasına gırmışür. Tel (0 242) 756 93 30 A y r ı n t ı l ı b i l g i v e y e r a y ı r t m a i ç i n : î s t a n b u l : 5 2 0 2 1 9 1 - 9 2 I 5 1 2 0 5 0 5 A n k a r a : 4 1 9 5 0 2 0 İ z m i r : 4 4 1 1 2 2 0 Ç A Ğ P A Z A R L A M A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle