20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 AĞUSTOS 1999 CUMA 14 iJ. U r i . [email protected] Y A Y I N E V L E R İ N D E N Y E N İ K î T A P L A R ( 2 ) Thomas Bemhardla konıışmalarYAPI KREDİ YAYINLARI Kfiltür Servisi - Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncı- lık yenı yayın dönemi için zengın bir listeye sahip. Ferit Edgfi uzım bır aradan sonra öyküleriyle çıka- cak okurunun karşına.' tşte Maria, Deniz' adlı kıtap- ta kısa, hatta çok kısa ama çarpıcı öyküler yer alı- yor. Fanatik bir okur topluluğu bulunan Edgü'nün 'Kimse' ve 'O' adlı kitaplannın yeni basımlan da Ya- pı Kredi'den çıkacak. Avusturya Radyo ve Televizyon Kurumu'ndan Kurt Hoftnann, 'Thomas Bernhard'la Konıışmalar' adlı kitabında kendisıyle röportaj yapılmasına hemen hemen hıç izin vermemiş olan Bernhard'la 1981-88 yıllan arasında Ohlsdorf'daki çiflik evinde yaptığı konuşmalan bir araya getiriyor. Belgesel nıteliği ta- şıyan kitap Alman dilinin usta yazannın özyaşa- möyküsünü aktanyor bır anlamda. Thomas Bern- hard'm 'Bitik Adam' ve 'OdunKesmek' adlı yapıt- lan da Yapı Kredi Yayınlan 'ndan çıkacak kitaplar ara- sıda. Ülkemizin kültürel ilerleyişine büyük katkılan bulunan Vedat Nedim Tör'ün ış, düşün ve sanat ya- şantısmın bellı başlı aşamalannı ve olaylannı ıçeren anılan'Yfiar BöyleGeçti' adlı kıtapta toplanıyor. YKY Edebiyatdizısıninbırbaşkakitabı MarcelProust'un 'Mahpus'u kapalı bir evrene çekiyor okuru: Acı. alay, dramatik gerilim ve ölüm sezgisi...Ancak bü- tün bunlann ortasında, kahramanın dönüşümünü gerçekleştıren sanat var. Ceyda Akaş'ın hazırladığı Proust kitabı da önümüzdekı günlerde raflarda ye- nni alacak. Cemal Süreya'nın 'Toplu DenemelerT Türk şıirinın en önemli ısımlennden biri olan ve ömrûnü yazı'ya adamış Cemal Süreya'nm bütün ya- zılan YKY tarafindan derlenıyor. Önümüzdeki gün- lerde yaytmlanacak 'Toplu Denemeleri'nde Cemal Süreya'nın Papırüs'ten Aydınlık'a, Türkıye Yazı- lar'ından Yazko Somut'a kadar birçok dergıde kal- mış yazılan sağlığında yayımlanan kıtaplarla birlik- te okura sunuluyor. BehçetNecatigU'in 'Bütün Düz- yazılan', Tahsin Yücd'ın 'Yazınm Sırlan' adlı kıta- bı ve Nurullah Ataç'ın 'Günce'si de YKY aracıhğıy- la ulaşacak okura. Everest'e tırmanan ilk Türk ve ılk Müslüman un- vanını alan dağcımız Nasuh Mahruki 'Asya YoDan HimalavalarveOtesi'nde motorsıkletle çıktığı ve 20 bın kilometre kat ettıği Asya Yolları'ndan kesitler ak- tanyor. Yapı Kredi Yayınlan'nın Edebıyat Dızisinın Thomas Bernhard Turhan Selçuk apı Kredi Yayınlanyeni yayın döneminde Ferit Edgü 'nün uzun bir aradan sonra kaleme aldığıyeni öykülerinden, Kurt Hoftnann 'ın Thomas Bernhard'la yaptığı konuşmalara, Proust'un 'Mahpus' adlı romanından Turhan Selçuk'un 'Abdülcanbaz' albümlerine uzanan zengin bir listeye sahip. Marcd Proust GüvenTuran ötekı yapıtlannda ıse şu kitaplar yer alacak: Adalet Ağaoğju'nun 'Üç Beş Kişi', Nezihe Meriç'ın 'Kor- san Çıkmazı'. AnneTylor'ın 'YıllarMerdiveni', Çe- tin Altan'ın 'Kavak YeUeri' Şıır Dızisı'nın ılk kitabı ıse Ülkü Tamer'ın 'La- tin Amerika Şiiri Antolojisi'. Bınncı baskısı 1982 yı- lında yapılan antoloji uzun bır aradan sonra yenıden yayımlandı. 1867 doğumlu Ruben Dario ıle baslı- yor antoloji. Tamer, büyük bir kültürün, bağımsız- lık savaşlannın, asken darbelenn, suıkastlann, kül- tür emperyalızmının, yerlı yoksul halkın, devrimle- nn, toplumsal çalkantılann beşıği olan Latın Ame- rika'da yetişen dünyaca ünlü elli şairden yüzlerce şı- ır aktanyor okura. Birhan Kesldn'ın '20 LakTaMet'i, Güven Turan'ın 'Görülen Kentler'ı, Sina AkyoTun 'Belki Çiçek Dağına' başlığı altındaki toplu şıirleri ve Suphi Aytimur'un Şeçme Şiirler'i şiır dizisinde yer alan kitaplar. lletişım ve Ekonomi dizisinden çıkacak olan Alan A. Aarmer'in 'SenaryoYazmak' adlı kitabı iletişim. sinema-tv öğrencıleri içın önemli bır elkitabı niteli- ğini taşıyor. Yapıt senarist yetıştiren çok sayıda oku- lun bulunmasına karşm kaynak kitap sıkıntısının çe- kildıği ülkemizde senaryo yazmayı öğrenmek ıste- yenlerin başvuru kitabı olacak. Michael Rabiger'in 'Belgesel Yönetmek' başlıklı kitabı ise belgesel fil- min giderek önem kazandığı ve ekranlarda kendisi- ne daha fazla yer bulmaya başladığı birdönemde hem belgeselcıler hem de belgesel ızleyicileri için eğiü- ci bir özellikte olacak. Seyfeüin Gürsoyve \feysellilu- soy'un yazdığı 'Türkrye'de İstihdam >e İşsi/lik' ile Niyazi Berkes ın yazdığı 'Türkiye İküsat Tarihi' tle- tişim-Ekonomı dizisinden çıkacak ötekı yapıtlar. Jurgen Habermas'ın makaleleri Kâzım Taşkent Klasik Yapıtlar dizisinden Ludus Annaeus Seneca'nın 'Ruh Dinginliği Üzerine' ve Publius Ovidius Naso'nun 'Pontus'tan Vlektuplar' adlı kıtaplan çıkacak. Cogjto dızısmden çıkacak olan Jurgen Habermas'ın Ötekini Bünyeye Almak' adlı kitabı yazann siyaset kuramma ılışkin araştırmala- nnın yer aldığı bır makaleler derlemesı. YKY'nın Sanat Dızısı'nde Doğan Kubanın 'Div- riği Mucizesi', Engin Özendes in 'Sebah JoaiUer'. Pascal BonHzer'in, Izzet Yasartarafindan Türçeye çev- rilen 'Kör Alan' adlı kitaplan. Zevnep Avcı'nın ha- zırladığı 'Abidin Dino Ansiklopedisi', Fıkret Kut- luğ'un 'TürkMusikisi'ndeMakamlar' adlı çalışma- sı yer alıyor. Tanh-Kültür Tanhı Dizisinde Ekrem Işın'ın 'İstanbul'da Gündelik Hayat'. FrançoisGer- geon'un 'Kahvehaneler Kftabı', 'VVolfgang MüUer- Waner'in 'tstanbulTopograiyası' adlı çalışmalan su- nulacak okura. Doğan Kardeş ve Çizgi Roman dizileri Turhan Sel- çuk'un Abdülcanbaz tiplemesinın toplu basımı 5.6 ve 7. bölümlerle sürecek. Claude Baudez v e Sydney Pkasso'nun hazırladığı 'Mayalann Kayıp Şehri' üç yüz yıl boyunca yıkımlarla kıyımlarla boğuştuktan sonra 20. yüzyılda planlı araştırmalara konu olan or- ta Amenka'nın ormanlanna bir yolculuk niteliğinı taşıyor. Dizinın diğer yapıtlan ise Michel Kaplanın 'Bi- zans Amnı'. Gerard Bessiere'nın 'İsa, Beklenmedik Tann', Can Gürzap'ın ' Konuşan İnsan' v e Enki Bi- lal'ın ' Av Partisi' adlı yapıtlan YKY'den çıkan der- giler ıse Osmanlı Imparatorluğu'nun 700 yılı tema- sından yola çıkıyor CogHo'nun Osmanhlar özel sa- yısının ardından Sanat Dünyamız Yaratıcı Osman- hlar, Kftaphk da Çağdaş Türk Edebıyatında Osman- lı Izlen konulannı işleyecek SÜRECEK 23. Uluslararası Montreal Film Festivali bugün başlıyor Sinemayla ongünlük dünya tıını GÖNÜL DÖNMEZr COLtN MONTREAL - Fransız kül- türünün verdiği bir ayncalıkJa Kuzey Amerika kentleri ara- sında bambaşka bir yeri olan şirin, temiz ve her an fikır fıkır Montreal kenti, tiyatro festıva- linin, caz festivalinin, güldürü festivalinin ardından Dünya Film Festivah'ne hazırlanıyor görkemli bır programla. Dünya festıvalleri arasında hak ettiği A kategorisı konu- munu ilgınç ve güçlü bir prog- ramla her yıl koruyan Montre- al Film Festivali'nın üzerinde durulması gereken bir özelliği de halk festivali oluşu. Yedıden yetmişe film seven herkese açık demokratik bir anlayışın egemen olduğu atmosfeTde gerçekleşi- yor bu şenlik. Açık hava filmleri Bir kere her akşam kocaman perdeye yansıyan imgelerle ın- sanlara (bedava olarak) unutul- maz anlar yaşatan açık hava filmleri var. Bu yıl üç Oscarlı "Yaşam Gûzddir" ile başlaya- cak açık hava programlan Ro- berto Benigni'nin dramını. "Truman Show" (Peter Weir), "Tango" (Carlos Saura), "Co- okie's Fortune" (Robert Alt- man), "Mçhty Aphrodite- (Wo- ody Allen) ve bunlar gibı dün- yanın her yennde büyük ılgi gören fılmler izleyecek. Uluslararası jüriye "Perso- na"," Vahşi ÇUekler" gibi tng- mar Bergman filmlerinin unu- tulmaz oy uncusu Bibi Anders- son başkanlık edecek. Geri ka- lan üyeler de en azından Anders- son kadar, belki daha fazla ün- lü. Örneğin dünya sınemasın- daki yen Rossellini kadarönem- li Mario Monicelli "Bağdat Cafe" ıle bize kolay unutulmaz anlar yaşatan Percy Adlon. Gelelim bu saygın jüriyi on gün boyunca iyicesine zorlaya- cak fılmlere: Italya'dan usta yö- netmen Ettore Scola'nın "Ak- şam Yemeğr yapıtı çekiyoT hs- tenin başını şimdilik. Ufak bir lokantada her masa kendi öy- küsünü yaşıyor. Bır masada si- nir içinde bir genç kadın, anla- yışlı ağabeyi ve yüreği taştan ba- bayla işte "tipik" ama ne yazık ki artık yürümeyen Italyan ai- lesinden bir örnek. Öbür masa- da oğullan elektronik oyunca- ğına dalmış bir Japon turist çift sessiz sakin oturuyor. Arkanı- zı dönün, bır başka masada çap- kın profesörgenç öğrencisı sev- gilisine artık ilışkilerinin sona ermesi gerektiğıni söylüyor. Derken bir başka masada konu- şulanlar çalınıyor kulağımıza. Kılığı kıyafeti avaz avaz bir şen Peter VVeir'in'Truman ShoM'u açık hava filmlerinden. • Bir halk festivali olma özelliği taşıyan Montreal Film Festivali'nın 'Günümûzü Yansıtan Sinema' bölümüne Türkiye'den 'Güneşe Yolculuk' ve 'Propaganda'nın yanısıra, Canan Gerede'nin Türkiye - Izlanda ortak yapımı 'Parçalanma' adlı filmi de izlenecek. •Güneş'eYokuhık'festivaün'GünümûzüYansıtanSinema'böHimünde. dul kulaklanna ınanamayacak bir haber alıyor önünde süklüm püldüm oturan kızından. Genç kızm amacı rahibe olmak. (Ital- ya'dan bır başka film Giusep- pe Pıccioni'nin "Bu Dünyadan Değü" de bir rahibe ile ilgilı.) Depardieu da yanşıyor Yanşan ustalann listesi Sco- la ıle bitiyor. Ispanya'dan Car- los Saura "Goya BordeauA"da filminde 82 yaşına varmış Fran- cisoGoya'nın son sevgilisi Le- ocadia Zorllla de Weiss ile Bor- deaux'da geçirdiği sürgün gün- lerinde yaşamında önemli iz- ler bırakacak Alba Düşesi ıle karşılaşmasını, entrikaların bir- birini izlediği o karmaşık yılla- n Goya'nın kızı Rosario'ya an- latıyor. "Harikalar Kenti" filmi ile Mario Camus da gerilere dön- müş. Yıl 1888. Dünya Fuannı konuk eden Barcelona harika- lar kenti olmak yerine açlık, fa- kirlik, hastalıktan geçilmeyen kapkara bir kent. Bu manzara- nm ortasında biraz politika ve biraz da aşk. Onlü Fransız oyuncu Gerard Depardieu kameranın hem önünde hem arkasında yanşıyor 1960'larda geçen bır aşk öykü- sü, 'Köprû' filmı ile. lran sinemasından MakhmaJ- bafve Klarostami'nin ardından kendini gösteren Majid Maji- di'nin 'Tanrnun Rengi', Japon Yasuo Furuhata'nın 'Poppoya', Macar Andras Salamon'un 'Aş- ka Yakm' filmi en de yanşan- lar arasında. Istanbullu sinemaseverlerin bir iki yıl önce festival sırasın- da gösterilen ateşli lezbiyen öy- küsü 'Karanhk Bakarken' ıle ammsayacaklan Kanadalı Pa- tsrca RozemaT.m Jane Austen'in ünlüklasıği 'MansfieMPark'tan perdeye uyarladıgı aynı adlı film yalnız yanşmakla kalma- yıp 23. yıhna ulaşan festivali de açacak 27 Ağustos'ta. Türkiye'den ûç film Dünyanın En lyi Filmleri bö- lümünde 'İnsanhk' (Bruno Du- mont), 'Kirazhk'(Michael Ca- coyannis), 'Mektup' (Manoel de Oliveira), 'Öbürü' (Youssef Chahine), 'Her Şe> Bugün Baş- hyor' (Mertrand Tavernler), 'En Yakm Dostum' (Werner Her- zog) ve '1900 Söylencesi' (Glu- seppe Tornatorel gıbi filmler göze çarpıyor. "Günümûzü Yansıtan Sine- ma" bölümünde en azından üçfilm ile Montreal izleyicisine Türk sineması açısından bir şey- ler vermeye çalışacağız. Bun- lardan biri her gittiği yerde yü- zümüzü ağartan, Berlın ödüllü 'Güneşe Yolculuk.' Ikinci film, Sinan Çetin'in 'Propaganda'sı- nı henüz görmedığimden bır şey söylemek zor. Canan Gerede'nin Izlanda orta yapımı 'Parçalan- ma' filmi ve Thomas Arslan'ın 'Alman' filmi -Berlin'de ilgi top- layan- 'Dealer' da aynı bölüm- de izlenecek. (Uluslararası Eleş- tirmenler Jürisine de bir katkı- mız var. Türkiye'yi Necati Sön- mez temsil ediyor). Her zamanki Latin Amerika bölümünde kimi güçlü, kimi harita eksik kalmasın diye alın- mış, on bir ülkeden on altı film var. Her yıl bir ülkeyi odak nok- tası olanbölüm ise Irlanda'nm. Montreal Dünya Film Festi- vali, görkemli Place des Arts Konser Salonu'nda cuma ge- cesi perdelerini açmak üzere son hazırlıklan tamamlarken biz eleştirmenlere de on gün sürecek bu baş döndürücü dün- ya turuna başlamak üzere ke- merleri sıkıca bağlamak düşü- yor. GELECEĞE ESİNTİLER' DİZtSİ Zeynep Zeren Göktan'ui 'İşin Mutfağı' adh cahşmaa, 1998. Yaşamla ölümü sorgulayan sergi KüJtür Servisi - Sabancı Üni- versitesi'nın genç kuşak yara- Ucılan desteklemeyi amaçlayan 'Gelecege Esintikr' sergi dizi- si sonbahar aylannda da de- vam edecek. Dizi kapsamında üniversıtenin Karaköy lletişım Merkezi'nde yer alan Kasa Ga- leri'de bu kez Zeynep Zeren Göktan'ın 'Ekmek Adına,Top- rak Uğruna' başlıklı sergisı yer alacak. Sergi 15 eylül-6 ekim tarihleri arasında gerçek- leştinlecek. • Sabancı Üniversitesi'nin 'Gelecege Esintiler' sergi dizisi kapsamında Kasa Galeri'de Zeren Göktan'ın 'Ekmek Adına, Toprak Uğruna' başlıklı sergisi yer alacak. Sanatçı, çalışmasında yaşam mücadelesine göndermelerde bulunuyor. Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü'nde yüksek lisans eğıtimını tamamlayan Göktan, Kasa Galen'dekı ens- talasyonunu tümüyle bu mekâ- nı düşünerek hazırlamış. Ça- lışmasında yaşam mücadelesi- ne göndermelerde bulunan Göktan, izleyiciyi bir zaman- lar para ve değerli eşyalann saklanması için kullanılan ka- sa dairesıne yerleştirdiği bır tabutun içine girmeye davet ediyor. Sanatçı, toprak zeminin al- nnda kalan sergi mekanında, ta- butun içinde hayattan yola çı- karak ölümü ve yaşamı sorgu- luyor. Enstalasyonda insan ya- şamının temel gereksınimle- rinden ekmeğe de yer vererek. bu mekânın 'ekmek kapsı' ola- rak anlamına ışaret ediyor. 1996 yıhnda Maçka Sanat Galerisi'nde açtığı ılk kişisel sergisinin yanı sıra 1996 ve 1997'de Istanbul'da Genç Et- kinlik. I. Uluslararası Öğren- ci Trienalı, geçen yıl ltalya'da 'SOS, Ateş'. Bodrum'da Mi- safir Sergisi, 'Ankara'da Genç Sanat' gibi sergilere katılan Göktan, haziran ayında Ro- ma'da gerçekleştinlen 9. Avru- pa- Akdeniz Genç Sanatçılar Bienali'nde Türkıye'yi temsil eden Sabancı Üniversitesi'nin sergısinde de yer aldı. Sabancı Üniversitesi tara- findan aslına uygun olarak res- tore edilen ve geçen nisan ayın- da açılan Kasa Galeri, Gelece- ge Esintiler sergileri kapsa- mında bugüne dek Şeyda Ce- sur ve Eser Selen'in çalışma- lanna da e\ sahiplığı yaptı. Es- ki Miner\a Han'da yer alan ve üç bölümden oluşan galeride önümûzdeki aylarda Betül Merkan ve Gülay Semercioğ- lu'nun sergileri yer alacak. Gelecege Esintiler sergi di- zisinin sanatçılan. Kasa Gale- ri için hazırladıklan projele- rin incelenip değerlendirihne- si sonucunda seçilmişler. Se- çimler, sanat alanında Türki- ye'de ilk kez gerçekleştirilen hakemlık sıstemiyle yapıhnış. Sanat dünyamızın önde ge- len akademisyen, sanatçı ve yazarlanndan oluşan Hakem- ler Kurulu'nun Sabancı Üniver- sıtesı'ne gönderilen dosyalar arasından saptadığı 14 isim, daha sonra üniversitenin öğ- retim üyelerinden oluşan Edi- törler Kurulu tarafindan de- ğerlendirilip yapıtlan sergile- necek beş sanatçıya karar veril- miş. YAZI ODASI SELİM İLERİ Çamlıca Yosması (2) Namık Kemal, Intibah'ta 'erkekyazar' kimliğiy- le konuşur. O dönemle başlayarak, edebiyatımız- da 'kadın yazar' pek ender konuşabilecektir. Cin- siyetsiz kalmayı yeğleyen 'yazar", Halid Ziya'nın Mai ve Siyah'ma, daha da vurgulu olarak, 'Aşk-ı Memnu'una kadar varlık göstermez. Erkek yazann 'anlattığı' kadın, ilk çeyrek yüzyıl -ve daha sonralan-, hemen hep baştan çıkartıcı, günaha yöneltici, yıkımlar yaratıcıdır. Namık Kemal'in roman kahramanı Ali Bey, ilk ya- lanını Mehpeyker yüzünden söyler Eve geç geli- şinden kaygılanan annesine Çamlıca yosmasından söz açmaz, kalemdeki işlerinin yoğunluğunu ıleri sürer. Ali Bey geceyi ateşler içinde geçirir. Namık Kemal, Mehpeyker'i daha tanrtırken is- tihzalı seslenmektedir "Hanımefendi, kiismiMeh- peyker'dir (...)" Sonra, sebepsiz sonuçsuz, iyilerin ille iyi, kötü- lerin ille kötü olduğu, ille öyle kaldığı, kimsenin 'gri' olmadığı, siyah-beyaz anlatımla Mehpeyker"in geçmîşi üç beş tümceyle geçiştirilir. Mehpeyker, hernedense, "gayet namussuz, ga- yet alçakbirailede " yetişmiştir. Ergenlik çağına gel- diğinde rezillikte atalarını geçer. Az buçuk okuma yazma bilmekte, gelgelelim, zamanının çoğunu "meşhuraşiftelerin meclis-ü ülfetinde" geçirmek- tedir. Zekâsı hileyle donanmıştır. Bununla bırlikte, Ali Bey'ın tahrik edici yakışık- lılığı gibi, Mehpeyker de "peri güzelliğinde"d\r. Şu farkla: Ali Bey o kadar masumken, Mehpeyker "Haccaç dirayetinde bir iblis" yaradılışındadır. Okur önyargıyla donatılır, Mehpeyker konusunda: "Birgüzeliseverdi, fakatyılan birçiçeğinasılse- verse bu da öyle severdi; bir adamı nasıl sararsa bu da öyle sarmak isterdi!.. Mezar vücudu nasıl kucaklarsa bu da öyle kucaklamaya çalışırdı; na- sıl kucakladığına dünya yüzü göstermezse bu da öyle sahip olmak arzusunda bulunurdu." Mehpeyker yalnız yosma olmakla kalmaz, bir yan- dan da yılan ve mezar olup çıkar. Ben yandan, Mehpeyker, evlilıköneren Ali Bey'e örtükdille toplumsal konumunu söyleyecektir. Ro- man yazan Mehpeyker'in sözüyie trajediye bir an yaklaşır ve Intibah'ın en inandıncı konuşmalann- dan birini kaleme getirir: "(...) Sakın o ümit ile kendinizı yonvayınız. Be- nim önümde bir felaket uçurumu vardır ki onu ge- çip de hiçbir erkekle birleşmekliğım mümkün de- ğildir. Bir daha ağzınızdan öyle birsözışitirsem be- ni kıyamete kadar göremezsiniz." Namık Kemal, kendi yazdığından caymakta, Mehpeyker'in sözüne açıklamalar, yommlamalar getirmekte saniye duraksamaz: Mehpeyker, yos- malığını öğrenebilecek Ali Bey'in kaçıp gitmesin- den korkmakta, "şeytanatkârane" oyunlar çevir- mektedir. Bu soy yorumlamalar, roman yazannın romanın- daki kjşiye, Mehpeyker'e yönelik mahkûm edici tu- tumu için biranlatım olanağı sağlarnıştır. Nitekim, bir süre sonra, Ali Bey Mehpeker'in gerçek kimli- ğini öğrendiğinde, genç kadın handiyse Intibah'tan bağımsız olarak şunları anlatır: "Esranmı öğrendınız beyim, değil mi? (...) Kal- binize müracaat buyurun, o kadar nefret verecek, o kadar utanılacak bir sım kendi lisanıyla söyle- meye insan nasıl muktedir olabilir? (...) Daha ya- şım on üçe varmadan akrabam benim namusu- mu satarakzenginleşmeye kalkıştılar. (...)" Başlı başına bir roman sahnesi olabilecek son tümceye karşın, Namık Kemal, Mahpeyker'i ko- nuşturmadan önce görüşünü açıklamış, şu söz- lerin bile hesap kitap işi olduğunu, yosmanın "sa- dedillerden olmadığı için gayet lâübali, nihayet derecede sadakatnüma bir tarz ile" konuştuğunu hemen hatıriatmıştır. Kimdir Mehpeyker? Türk romanının ilk kadın ki- şisini, Ali Bey'in annesine yaşlı Mesut Efendi an- latıyor: "Beyefendinin başında bir şiddetli sevda var. Müptelâ olduğu mel'une ismi huzurunuzda zikro- lunabilecek mahlûkattan değildir (...)" Ya yosmadan kurtuluş çaresı? Yine Mesut Efen- di söylüyor: "(...) münasip ise devlethanenizde beyin tab 'ına mutabık düşecek bir güzel cariye bulundurmak- tır." Intibah'a cariye Dilâşup öyle kanşır. Mehpeyker'in öç duygusu, entrikalar, ölümler, öldürümler öyle ge- lişecektir. Erkeklerın oyuncağı olup, ahlâkını sat- tığı varsayılmış Mehpeyker, Ali Bey'e duyduğu ka- rasevdayı hayatıyla ödeyecek, ama Namık Kemal birtüriü Mehpeyker'de insanîöz saptayamayacak- tır. K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle