Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 AĞUSTOS 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
Klişeleri tersine çeviren feminist yönetmenden, açık saçıklığıyla göz alan, cüretli bir film
Sanat sinemasıyla porno kanşnııı
Geçen hafta deprem nedeniyle kapı-
sından döndüğümüz 'Romance-Ro-
mans". günümüzden, Pansli, genç bir çif-
ti konu ediniyor. Mane admdaki ilko-
kul öğretmeni kız (Caroline Ducey), be-
raber oldugu, oyunculuk yapan Paul ad-
lı oğlanı (Sagamore Stevenin) seviyor.
Ne var ki çevTesine hava basmayi seven.
kasıntı aktör oğlan kızı bir süredir yat-
mıyor. kendine özgü gerekçeler ileri sü-
rerek.
N'apsın arzudan kıvTanan Mane'cik?
Bir gece vakti, 'hayalannı sıcak tutma-
ya yarayan' donunu bile çıkarmadan,
honıl horul uyuyan, gıcık sevgilisinin ya-
tağından çıkıp, bir bardan, 4 aydır aba-
za kalmış, 'Ahm Aletli İtaryan' Paolo'yu
(Rocco Siffredi) kaldınyor
Derken ehnden on bin kadarkadın geç-
mış(!), 'zevk venne ustasu bastan çıka-
na ve tecavüzcü'. deneyımlı okul mü-
dürü Robert'le (François Berieand) dü-
şüp kalkıyor, bayat 'bağla beni' ve ma-
lum 'sado-mazo' numaralanyla kanşık.
Bu olgun, yere bakıp yürek yakan ero-
tızm guru'su müdürden fırsat buldukça,
merdiven aralıklannda, yıkamacı-yağ-
lamacı bir zorbanın. önden-arkadan ça-
lıştığı bir seks nesnesine bile dönüşüyor
Mane'cik. 'sado-mazo' türünden sapık-
lıklara manız kalarak.
'Allün Aletii ttalyan Aygın'
Ancak her tensel aşk serüvemnin so-
nunda, inanılmaz bir şekılde gebe ka-
lacağı Paul'ün yanına dönüyoryıne de.
(Hatta yeni mezun, sivilceli, genç jine-
kologlann deneme tahtası bile oluyor,
inanılmaz groteskliktekı bir muayene
sahnesınde.) Finaldeyse müdür Robert'in
hastaneye yetiştirdiği hamile Marie, bir
oğlan doğurup, sonunda havaya uçarak
cezasını bulan, bencil Paul'ün cenaze-
sinde boy gösteriyor bebeği kucağın-
da...
Kısa bir süre önce, biz tatile çıkarken
gösterime giren, 'Romans'dan öncekı fil-
mi 'Kusursuz Aşk'ını seyredemediği-
miz, 1947 doğumlu Fransız kadın se-
narist- yönetmen Catherine BreiUat.
vaktiyle görüp aklımızda kalmış '36 FB-
lette-Genç Kn' (1988) adlı 'otobiyog-
rafik'imsi, ilginç filmiyle mimledıği-
miz, kalemi kuvvetli, kamerası gelecek
Fransız sinemasının genç
oyunculanndan Carotine Ducey,
'Romans'ın ha>li açık saçık
sevişme sahnelerinde tutuk ve
donuk oynarken, Sagamore
Stevenin geleceği pariak bir
aktör iztenimi veriyor.
Romance /
Yönetmen, senaryo:
Catherine Breillat /
Kamera: Yorgos
Arvanitis / Müzik:
D.J. Valentin,
Raphael Tıdas /
Oyuncular:
Caroline Ducey,
Sagamore
Stevenin, François
Berieand, Rocco
Siffredi / Fransa
1998 (Özen Film)
vaad eden bir feministfı 1980'lerde. Za-
man içinde giderek eserleriyle, yaygın
erkek egemen ıdeolojinin iyice karşı-
sında yer alan Breillat, 199O'lı yıllann
başında Istanbul'a gelıp festıval jüri-
mizde de görev yapmıştı. Nerdeyse çey-
rek yüzyıllık sınemacılığmın yanısıra,
romanlar, senaryolarda yazan Catheri-
ne Breıllat'nın. yine yazıp yönettıği ve
bir kaç yıl önce intıhar eden oyuncu ar-
kadaşı Christine Pascal'ın anısına ada-
dığı bu son fılmı 'Romance'. Fransa'da
epeyce tartışmaldra yol açmıjjtı bıhndı-
ği gibi,baharaylanndailkgösterildiğin-
de. Şimdi de yeni bir deprem beklenti-
sinde, sinirleri bozulmuş lstanbul sine-
malannı şenlendiriyoryaz mevsimi mü-
nasebetiyle.
'Erkek için en değerii kadın henüz d-
de edemediğidir, erkekten biraz uzakla-
şınca (ya da aldatınca) kadırun değeri ar-
tar ve elde etmek için yine kadının kulu
kölesi oJurerkek.Aslında karşılıklı bir ik-
tidar sorunudur aşk, bir güç mesetesidir,
bir saçmahknr.' gibısınden kimi bildik
klişeleri dılıne pelesenk etmişe benze-
yen Breillat, 'Emmanuefle'lerden 'O'nun
Hıkâyesi'ne ve 'Betty Blue'lara uzanan
pornomsu erotik filrrüer kervanına ka-
tılıyor bu açık saçıklıkta pervasız 'Ro-
mans'ıyla.
Marie'nin yer yer gevezeleşip didak-
ü'kleşen iç ses'iyle aktardığı 'Romance',
pornoya yeşil ışık yakarak, cinsellik üs-
tüne geyık muhabbeti cinsinden, femi-
nist hikmetler yumurtlanarak döktürül-
müş, sıradan bir aşk hikayesinı anlatı-
yor özetle, feminist-kadm bakış açısın-
dan ve lafta kalan bir yoğun cinsel arzu
ve ihtirasla kanşık. Kimi güzel uzun
plan-sekanslar çekmiş Breillat ama ka-
dın eliyle ve uyanıkça çekilmiş bu cü-
retkar 'entelektûei porno' denemesinin
son tahlilde bir cinsel organ, tüy-kıl, po-
zisyon ve et teşhirinden öteye gideme-
yen, tatsız tuzsuz. dennliksiz bir film ol-
duğu gerçeğini değiştirmiyorbu sekans-
lar.
Soft değil Hardcore-.
Hayatında 'Hardcore' porno görme-
miş, püriten seyirciyi koltuğunda irkil-
ten (ya da özellikle kadın seyircinin göz-
lerini faltaşı gibi açtıran) sahnelerle be-
zeli 'Romans'da. sanat fılmiyle pomo
türünü harmanlayarak ses getireceğini
dûşûnmüş herhalde Breillat. Kuşkusuz
soft'tan çok hard'a yakın duran filmde,
hassas, kınlgan. tatminsiz ve mutsuz
Marie-Caroline Ducey'in nasıl saksa-
fon çaldığını. farklı 'iktidar sahibi' er-
keklerle giriştiği tensel ihşkilerini ve
sözüm ona sado-mazo düzüsme mace-
ralannı sıkıntı içinde ızliyoruz.
Çünkü cüretkarlığı, açık saçıklığıyla
ve porno endüstnsinin. 25 cm'lik ale-
tiyle en gözde 'vurucu'lanndan Rocco
Siffredi'li kadrosuyla ılgi çekmeyi he-
defleyen filmin. gerçekten 'duhulun vu-
ku bulduğu' ileri sürülen söz konusu
sevışme sahneleri, gayet ruhsuz, cansız
ve donuk, bir kere.
Tahrik etmek yerine çoğu kez güldü-
ren bir groteskliktekı açıksaçıklığı, *ka-
dmtecavüzedümekiçin yaraülmışür' gı-
bisinden zırva maço söylemleri ve gön-
dermeleri 'Romance'ı ıyı fılm yapma-
ya yetmiyor tabii ki. Senaryosundan
oyunculuğuna, çıplaklığı sansayon ya-
ratacak tarzda kullanan. uyanıkça anla-
tımından didaktik dıyaloglanna kadar,
cûretkar ama başansız bir fılm 'Roman-
ce' sonuçta. Kadm-erkek ilişkisine ge-
nelde karamsar bakan yazar-yönetmen
Breillat'nın, Fransa'da geniş seyirci yı-
ğmlanna ulaşıp tartışmalara yol açmış
bu popüler erotik-pornografik deneme-
si, oldukça geveze, donuk ve sıkıcı bir
film bizce. Yine de meraklısına çekicı
gelebilir.
1999-2000 sinema mevsiminin Amerikan filmleri: UlP'nin listesinde neler var?
macera veyenı çevınmıer.
'The Other Sister'da J. Lewis, D. Keaton.
Kültür Servisi - Bu yaz mevsiminin gişe şampi-
yonu olan 'Mumya'yı ğetırten UIP, 1999-2000 sine-
ma mevsimi boyunca, sinemaseverlere (şimdilik sa-
yısı) 30-35 kadar film izlettirecek. Halen UIP liste-
sindebelirlenen fılmler. gösterim tarihlerine göre şöy-
le sıralanıyor:
• 'Schindler'in Listesi'yle adını duyuran senarist
Steve Zaillianın ikınci yönetmenlik denemesi olup,
John Travoha'nın çevreyı zehırleyen büyük şirket-
lere karşı kahramanca mücadele eden bir avukatı can-
landırdığı, Robert DuvaU'le VVüiiam H. Macy'nin de
rol aldığı 'A Crvil Action-Dava'l 3 ya da 10 eylül).
• 'Özel Bir Kadın'ın yönetmeni Gary Marshall'ın,
yeniden setlere merhaba dıyerek. yıl lar sonra aile evi-
ne dönüp yaşammı yeniden kuran bir genç kızı can-
landıran Juliette Lewis ve yıllann Diane Keaton'uy-
la çev ırdiğı 'The Other Sister'( 10 ya da 17 eylül).
• Steve McQueen-Faye Dunavvay çiftinin unutul-
maz fılmlennden olup uzun yıllarönce sinemalan-
mızda 'Kibar Soyfiıncu' adıyla gösterilmiş filmin,
aksiyon uzmanı \ önetmen John McTiernan eliyle
ve Pierce Brosnan- Rene Russo ikılisiyle tezgahla-
nıp günümüze uydurularak 'action'laştınlmış yeni-
çevrimi 'Thomas Cnmn Affair'( 10 ya da 17 eylül).
• Lise çağındaki Amerikalı, öğrenci gençleri ko-
'lOThings I Hate About You' yeni birgençlikfDmL
nu alan. kalabalık kadrolu, '10 Things I Hate About
You' adlı yeni bir gençlik filmı.
• Sandra BuDock'le Ben AfBeck'in başrollerini pay-
laştığı 'Forces of Nature' adlı yeni bir romantik ko-
medi filmi.
• Son dönemın en çok admdan söz ertiren güzel
yıldızı Catherine Zeto-Jones'un oynadığı, geçmi-
şın hayaletleri üstüne 'The Haunting' adlı yeni bir
• • •
fantastik film.
• John Travoha'nın bu kez kızı öldürülen bir ge-
nerali canlandırdığı 'GeneraTs Daughter'.
• Bruce WilHs'in başrolünü üstlendiği, reenkar-
nasyon üstüne psikolojik bir deneme niteliğindeki
'TheSfcrthSense'.
• Yıllar önce BrianDe Pahna'nın yönetiminde gen-
cecik Sissy Spacek'le John Travolta'nın oynadığı, ül-
kemızde 'Günah Tohumu' adıyla gösterilmiş korku-
fantastik klasiği 'Carrie'nin devam filmı olan 'Car-
rie2'.
• Ünlü ajan 007'nin bu kez dünya nın petrol bo-
ru hatlannı kem gözlerden kurtarmaya çalıştığı ve
James Bond fılmlerinin şimdilik sonuncusu olan
'The VVorid is Not Enough'.
• 19701i yıllann ünlü televizyon dizisinden yıl-
lar sonra beyaz perdeye aktanlan 'Mission Imposib-
le-Görevüniz TehHke'nm devam fılminde başrolde
yine Tom Cruise var.
• UIP listesindeki 4 canlandırma fılminden biri
olan 'Tarzan', sömestir tatilinde gösterilecek.
• Yönetmen Biket tlhan ın geçen yıl çektiği, Yu-
nanh genç kızla Egeli balıkçı delikanlının aşkını an-
latan 'Kayıkçı' da, UlP'nin yeni mevsim listesinde
yer alan biricik Türk filmi.
9 9
U L K E M I Z İ N U G R A D I G I
Thomas Crown olayı
Kibar Soyguncu'nun yeni versiyonunda
McQueen'in rolünü Brosnan canlandırıyor
D
N
K L E R
A R 1 H E
S T İ R
T A R İ H L E R İ
I C A D U Y U R U L A C A K T I R .
Kültür Servisi - Güzel, zen-
gin ve ünlü insanlar.. Dünya on-
lann, her şey onlann. Adeta
tannlar tarafından özel olarak
korunuyor, kendılerini yalnız
hi ssetmenin ne demek olduğu-
nu hiç bilmiyorlar. Onlar iki sı-
radan ınsan ya da 'biz' değıller.
Ancak onlar da ağlıyorlar, hem
de en çok aşk için... Pierce Bros-
nan ve Rene Russo yeni film-
lerinde bizlere, ınsan ruhunun
ihtıyaç duyduğu cennetlerinpa-
rayla satın alınamayacağını an-
latıyorlar.
Yönetmenligini John McTiernan'ın yap-
hğı film, 1968 yılında Norman Jewison'ın
çektiği ve başrollerini Steve McQueen'le Fa-
ye Dunaway'ın üstlendiklen Kibar Soy-
guncu'nun (Thomas Crown Affair) yeni
versiyonu. Sinemanın son James Bond'u
olan Brosnan, bu filmde McQueen'le kar-
şılaştınlmaktan korkmadığını ve artık be-
yazperdede kendine tamamen güvendiği-
ni söylüyor.
Film, yaşamda her konudabaşanlı olmus,
bir adamin. Thomas Crovvn'ın (Brosnan)
öyküsünü anlatıyor. Ancak o da, artık ken-
disine kanıtlayacak hiçbir şey bulamama-
nın sıkıntısını yaşıyor.
Bu yüzden de bir karar veriyor Thomas
Crown. Sahibi olmadıgı tek hazineyi, Mo-
net'nın New York'taki büyük bir müzede
bulunan ünlü tablosu Soleil Couchant'ı
Pierce Brosnan, Rene Russo ile macera peşinde.
çalmayı kafasına koyuyor.
Kibar Soyguncu'nun ikinci versiyonunun
çekilmesine tepki gösterenlere, yeniden
yapımlann Lumiere kardeşlerden bu yana
var olduğunu belırterek yanıt veriyor Bros-
nan: "Klasikleri yeniden çekmek gereksiz
olabilir; ama öztediğimiz yıldızlann bclle-
ğimizde kalan ban fîlmlerini tekrarlayabi-
liriz. Örnegin ben gerçek bir Steve McQu-
een hayranıydım. Ayrıca başanh bir erkek-
le kadının aşkuiı anlatan bir film yapmayı
zaten düşünüyordum."
Errol Flynn ya da Clark Gabk gibi mit-
leşmiş oyuncular arasındaneden McQueen'i
yeğlediğini ise şöyle açıklıyor: "Sadece
Kibar Soyguncu'dan değiU Büyük Kaçış ve
diğer fUmlerinden de çok etkilenmiştim.
Bence McQueen tam anlanuyla sempatik
ve centilmen bir kovboydu."
KEDt GÖZÜ
VECDt SAYAR
Ceza
Bir haftadır neler çektiğimi az çok tahmin ede-
bilirsiniz. Kimle karşılaşsam, dikiyor gözlerini üs-
tüme, endişeli bir biçimde hareketlerimi gözleme-
ye başlıyor... Yok efendim, davranışlanmda gözle
görülür bir değişiklik, bir sıniriilik var mıymış, bı-
yiklanmı gerekli gereksiz oynatıp çevremi kuşku-
lu gözlerle süzüyor, aniden odanın bir köşesinden
fıriayıp öteki köşesine koşturuyor muymuşum?
Neymiş, kediler depremi önceden hissedebilir-
miş... Pekı öyleyse, o "meşum" kırk beş saniyeyi
neden hıssedemedim önceden? Yoksa, ben duy-
gusuz bir kedi miyim, diye dertlenip dururken, ger-
çeği anlar gibi oldum. Sakın, memur kedilerin al-
gılama yetenekleri azalıyor olmasın?
Birihtimal dahavar. "Duygusal sömürü "nün son
derece "makbul", "duyariı" olmanın "sakıncalı"
sayıldığı birtoplumda, kedilerin depremi hissetme
yeteneklerinde de bir u
kısıtlama"ya gidilmiş ola-
bilir pekala... Bu durumda, verilen cezayı kabul-
lenmek, "Vallahi hiçbir şey duymadım, görme-
dim, hissetmedim" demek en güzel çözümdür.
Bunu becerebilenlerin önü açılır, geleceği par-
lamaya başlar. Sağlık Bakanı, Ulaştırma Bakanı bi-
le olabilirler. Hele bir de her türlü eleştiriye daya-
nıklı bir zııtı geliştirebilir, eleştirileri "Marfcsistlerin
işi" diye göğüslemeyi öğrenebilirseniz, artık önü-
nüzde kimseler duramaz.
•••
Yaşadığımız o korkunç deprem, bize çok şey öğ-
retti. Orneğin, kırk beş saniyenin ne kadar uzun bir
süre olduğunu... öğrendiğimız bir başka gerçek
de "Türk'ün aklı ne zaman gelir?" sorusunun ya-
nıtı. Yanıtı kısmen biliyorduk, "...sonradan gelir".
Şimdi kesin olarak biliyoruz ki "ilküç günden son-
ra'' gelirmiş. Eh, bilgı bilgidır. Bir gün işe yaraya-
bilir.
Tabii, bir de bazı bilgtlerimizi tazelemek olana-
ğına kavuştuk. Sivil toplum örgütlerinin, "yaban-
c/"lann, hele hele Ermeni ve Yunanlılann ne denli
"tehlikeli" olduğu, onlardan yardım falan kabul
editemeyeceği gerçeği bir kez daha belleğimize ça-
kıldı.
"Binanın vezinanın çoğalması"r\ın depreme ne-
den olduğu gibi bilımsel gerçeklerden yola çıkan-
lardan da çok şey öğrendik. Üç hilalli bayraklaria
dolaşan yardım kamyonlan, sopalı milisler, felaket-
ten sağlanacak artı değer listesine yazılabilirdi pe-
kala. Resmi iş makınelerinin, ambulansların saat
hesabı ile kiraya verilmesine karşı çıkanlar düpe-
düz "bozgunculuk" yapıyordu.
Yabancı ekiplerle birlikte, olağanüstü bir çalış-
ma gösteren AKUT gönüllülerinin, "Aman, hasar
tespiti yapılmadan, delil toplanmadan enkaz kal-
dırma işlemleh tamamlanmasın" diye halkı uya-
ran, ücret almadan dava açmaya hazır olduklan-
nı belirten avukatlann, işyerlerini kapatıp deprem
bölgesine koşan doktorlann, "Kardeşim Mehmet,
metin ol!" diye mesaj gönderen Yunanlılann "art
niyetli bozguncular" olduklarını da öğrendik şu
geride bıraktığımız hafta içinde.
Bunlan iyi öğrenemeyenler ise cezayı çoktan
hak etmişti zaten. Örneğin, felaketin sorumluları-
nın yalnızca müteahhitler olmadığını anlatan, ger-
çek sorumlulann göz ardı edilmesini önlemeye ça-
lışan televizyon kanallan esaslı bir cezayı hak edi-
yordu.
"Netekim", Kanal 6, "DeWet kuruluşlanna karşı
güvensizlik ve öfke yaratıcı" nitelikte yayın yaptı-
ğı için bir hafta süre ile kapatıldı. Neden? Doğru-
yu, yanlışı ayırt etmeyi öğrensinler diye. Yani, son-
suz bir iyi niyetle. Bakm, gösteri kanalının "muh-
teşem" habercisine kanşan görüşen var mı? Ya da
çocuk büyük herkesin sinirlerinin bu denli gergin
olduğu bir ortamda her gece (hem de "prime ti-
me"da) şiddet ve gerilim filmleri göstererek pas-
tadan en büyük payı kapmaya çalışan kanallara?
Onlara, "bozguncu"dendiğini duydunuzmu hiç?
Bu depremden devletı yönetenler de bir şeyler
öğrenmışler mıdir acaba, diye soruyordu bir kar-
deşimiz. Bana kalırsa, zaten sahip olduklan bir bil-
giyi tazelemekle yetindiler. Kedilerin üstünden so-
payı eksik etmemek gerektiğini bir kez daha anım-
sadılar...
Ya, Allah korusun, halk da kedilere uyup, ayak-
lannın altındaki enkaza bakmak yerine, başını kal-
dırıp üstündeki enkaza bakmaya başlayıverirse...
Geceyarısı Bcspresi gündemde
• CHICAGO (AA) - Türkiye'de de temsilcisi
bulunan ve Türk sinemaseverlennden
milyonlarca dolar kazanan Time Wamer
firmasının yan kuruluşu olan ABD'nin ünlü
kablosuz televizyon kanalı HBO'nun,
"Midnight Express- Geceyansı Ekspresi" filmini
yeniden yayımlama karan aldığı bildırildi.
HBO kanalının, filmi yeniden oynatabileceğini
haber veren ABD'deki Türk kunıluşlan. Internet
kullanan Türkleri uyararak, kanalın Internet
aracılığıyla protesto edilmesini istediler.
Chıcago'daki Türk toplumu temsilcileri,
1999 yılında çeşitli defalar filmi yayımlayan
HBO kanalının, tam deprem gibi bir faciayla
Türkıye'nin gündemde olduğu bir sırada,
Türk aleyhtan filmi oynatmasını anlamlı
bulduklannı ve birtakım Türkiye aleyhtan
güçlerin, Time VVarner firmasını etkilemiş
olabileceklerini söylediler.
Nurten EPUS yaşıyor
• Kültür Servisi - Çarşamba günü müzik
yazanmız Evin llyasoğlu'nun 'Nurten Erus'a
sesleniyoruz' başlıklı yazısında, Adapazan'nın bir
kültür şehri haline getirilmesi için çaba gösteren
okurlanmızdan Nurten Erus'tan deprem
felaketinden sonra haber alınamadığı belirtiliyordu.
Erus, önceki gün Ilyasoğlu'nu arayarak, sağlık
durumunun iyi olduğunu, ailesiyle birlikte şu anda
Eskişehir'de akrabalannm yanında bulunduğunu ve
en kısa sürede Adapazan'na dönüp sanatsal
faaliyetlere devam edeceğini bildırdi.
Selçuk Efes Festivali iptal edildi
• SELÇUK (AA) - Selçuk Efes Kültür Turizm
Vakfı tarafından düzenlenen Selçuk Efes Kültür
Sanat ve Turizm Festivali, deprem nedeniyle
ıptal edildi. Selçuk Belediye Başkanı Vefa Olger
ve Kaymakam Yusuf Ziya Karacaev, 1990 yılına
kadar 28 kez uluslararası düzeyde gerçekleştirilen
festivalin, 9 yıllık aradan sonra bu yıl yeniden
yapılması için tüm hazırlıklann ve dış
bağlantılann kurulmasma rağmen, deprem faciası
nedeniyle iptal edildiğini bildirdi. Festival, Efes
Antik Tiyatro'da, 3-6 Eylül tarihleri arasında
yapılacaktı.