Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 AĞUSTOS 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TMMOB, Diyarbakır'da yaptığı bir araştırmayla 1072 ailenin sosyal durumunu inceledi
Göçerler can güvenKği istiyorMAHMITORAL
DtYARBAKIR - Türk Mimar ve Mühen-
dıs Odalan Birliği (TMMOB) tarafindan ya-
pılan biraraştırma, Diyarbakır'da yaşayan in-
sanlann yüzde 64.3' ünün sosyal güvenceden
yoksun oldugunu belirledi. Araştırmada, kent
halkının yüzde 21.05'i sürekli işsiz, yüzde
37.22'si ise geçicı ışçi olarak belirlendi.
TMMOB'run araştırması. köy boşaltmalan so-
nucu Diyarbakır'a zorunlu göç eden 337 ai-
lenin 231 'inin can güvenliği sağlanması ha-
linde geri dönebileceğini de ortaya koydu.
TMMOB tarafindan yapılan biraraştırma-
da, Diyarbakır'da oturan 1072 hane reisine iş
durumlan ve sosyal güvencelerinin olup ol-
madıgı soruldu. Ankete katılanlardan yüzde
64.3 'ü her türlü sosyal güvenceden yoksun ol-
dukJannı belirtti. Yineaym çalışmada, Diyar-
bakır nüfusunun yüzde 21.05'inin sürekli iş-
siz, yüzde 37.22 'sinin de geçici işçi olarak ça-
• Araştırmada, Diyarbakır'da yaşayan insanlann yüzde
64.3'ünün sosyal güvenceden yoksun olduğu, kent halkınm
yüzde 21.05'inin sürekli işsiz, yüzde 37.22'sinin ise geçici işçi
olarak çalıştığı belirlendi.
lışabildiği anlaşıldı. TMMOB anketınde or-
taya çıkan sonuçlarda, Dıyarbakır ıl merke-
zinde çalışanlann yüzde 57.94"ünün "ame-
leük. tablacılık, boyacıkk" gıbi günübirlık iş-
lerde çalıştığı belirtılirken günübirlık çalı-
şanlann yüzde 49.49'unun da zorunlu göç
sürecinde kente geldiğinm altı çızıldı. Araş-
tırmada, kent merkezindeki aktif nüfusun an-
cak yüzde 29.06'sının çalıştığı, geri kalan
yüzde 70.94'ünün ise işsiz konumda olduğu
kaydedildi.
TMMOB tarafindan 1990-96 yıllannda
köy boşaltmalan sonucu Diyarbakır'a göç
eden ve 'Zorunlu Göç Grubu' olarak adlan-
dınlan 337 hane üzennde yapılan anket araş-
tırmasında da, deneklere "Diyarbakır'a göç
De gelmişseniz, geldiğinizyeregeri dönmeyi dü-
şünürmüsünüz.hangjkoşunarda" sorusu yö-
neltıldı.
Denekler gen dönüş içın bırden fazla ko-
şul sıraladı. Araştırmaya göre 337 hanenin
231 "ı can güvenliği sağlanması halinde köy-
lenne geri dönebileceğini ifade ettı.
TMMOB araştırmasında, can \e mal gü-
venliğinın ardından gen dönüş için sıralanan
koşullar ıse yüzde 17.51 ile "toprak verilir-
sedönerim". yüzde 10.98 ile "ailevivesosyal
sorunlanm çözülürsedönerim", son olarak da
yüzde 0.89'îa "kentteki olanaklan bulursam
dönerim'' şeklinde sıralandı. Araştırmada hiç
koşul sürmeden köyüne geri döneceğini ifa-
de edenlerin oranı ise yüzde 2.67'de kaldı.
Aynı araştırmada 1072 hane üzerinde "Tfi-
yarbakır'dan başka yerlere göçeğUimleri" de
incelendi. Söz konusu ankette deneklere "Baş-
ka bir yere göç etmeyi düşünüyor musunuz"
sorusu yönelrildi. Bu soruyu yanıtlayan de-
neklerin yüzde 31.9'u gitmek istediğini, an-
cak maddi durumu ve çeşitli nedenlerle Di-
yarbakır'dan gidemediğini belirtti. Diyarba-
kır'dan asla aynlmak istemediğini bildiren
hane sayısı yüzde 40.49 olarak ortaya çıktı.
Araştırmada Diyarbakır'dan göç etmeyi
düşünenlerin asıl hedeflerinin "daha büyük
bir kent" olduğunun da altı çizilerek şu de-
ğerlendirmeyapıldı: "Aluıanvanıtlardanan-
laşddığı üzere Diyarbakır'ın yansuıdan faz-
lası öniimüzdeki sürecte, Divarbakır var olan
konumunu sürdürmeye devam ederse, göçii
hedeflemekte olup, bu da 400 bin dolayında
bir kitlenin göçü anJamuıa gelmektedir."
Incirlik'teanlaşma
umudu doğdu
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA - ABD üs ve
işyerlennde 23 Temmuz
günü başlayan ve 1800 iş-
çiyi kapsayan toplusöz-
leşme görüşmelerinde ilk
kez umut verici gelişme-
ler yaşanıyor.
Harb-lş 2. Başkanı Ne-
jatEren, idari maddelerin
bazılan üzerinde anlaş-
ma umudu doğduğunu
söyledi. Dün öğleden son-
ra başlayan görüşmelere
girmeden önce, bir önce-
ki görüşmede küçük de
olsa bir umut ışığının ya-
kıldığını belirten Nejat
Eren. aslında idari mad-
delerde işveren ve sendi-
kanın istedikleri arasın-
da büyük bir fark bulun-
madığını, bu yüzden işve-
renin katı tutumuna bir
anlam veremediklerini
söyledi. Eren sözlerini
şöyle sürdürdü: "Ancak
önceki günkü göriişme-
lerde taraflan anlatan 1.,
işjeri temsilcüerini belir-
ieyen 6. ve kaçak işçi ça-
hşünlmasıyla ilgiti 7. mad-
denin yanı sıra taşeron iş-
çi konusunu belirieyen 13.
madde ve idari konular-
daki 29, 30, 31, 35 ve 37.
maddelerde hemen he-
men beili noktalara gelin-
di. Daha sonra parasal ve
iş güvenliği ile ilgili mad-
ddere geçeceğiz ki. bunlar
bizim için çok önemli."
Son günlerde İncirlik
Üssü üzerine yapılan spe-
külasyonlara da değinen
Eren, üsteki ABD'Iilerle
grevciler arasında çıkan
birkaç tartışma ve kendi
açıklamaları dışındaki
tüm söylentilerin gerçek
dışı oldugunu kaydetti.
Bu arada Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyeti 'nde-
ki sendikalarda grevde
olan işçilere maddi v e ma-
nevi her türlü katkıyı yap-
maya hazır olduklannı
bildirdiler.
ABD Büyükelçiliği.
Harb-lş Sendikası'nın
"yasalara aykm" olarak
mteledıgı "personeün, ai-
le üyelerinin İncirlik üs-
sü'nün çeşitli bölümlerin-
de çalıştırdması" uygu-
lamasının yasal oldugunu
öne sürdü.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
llkesiz Birlik mi? llkeli Yalnızlık mı?
Vakıfbank'ın eğftim merke/i olarak kullandığı ve Ömer Seyfetn'n'in "Perili Koşk" adlı romanını vazdığı Yakaak'taki bina. sokak
çocuklanmn eğifjm göreceği \ akrfbank UmutÇocuklan tlköğretim Okulu'na dönüştiirüldü. Vakıfbank Gend Mâdürlüğu ve Is-
tanbul Valiliği Sosval Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu arasında im/alanan protokolle barınacak biryeri olrnayan. korunma-
ya muhtaç çocuklann bannma ve temel ihtiyaçlannm karşılanması ve 8 \ ıllık temel eğitinı hakkmdan yararianmalan amacıyta
kurulan Umut Çocuklan İlkögretim Okulu 14 EylüTde öğretime baslayacak.
Hemen herkes düşünüyor.. He-
men herkes aynı soruyu soruyor:
- Seçimlerden olumlu bir so-
nuç çıkabilmesi için ne yapılabi-
lir?
Oysa sorunun yanrtı çok açık:
- Ulke sorunlanna benzer pen-
cerelerden bakanlan aynı çatı al-
tında toplayın; sorun çözülür!
Fazilet üçüncü parti olur. Solun
ağıriığı çok artar. Siyasal istikrar
sağlanır.
Ama yanrt kolay da, uygulama-
sı kolay değil.
•••
Birleşme başkadır, güçbirliği
gene başka.
Birleşmede, tüm kimliğin baş-
ka bir kimlik içinde erimesi var.
Güçbirliğinde ise kimlikler koru-
nur; ama katılanlann çıkarları da
daha iyi korunmuş olur.
Türk siyasal yaşamında -bu-
gün için- birieşme gerçekçi bir
yaklaşım değil. Ne sağda, ne de
solda!.. Ama güçbirliği gerçekçi
bir yaklaşım olabilir.
Güçbirliği kavramı ise uç ayn se-
çenek sunar.
Salt seçim işbirliği... "Darprog-
ram" için güçbirliği... "Genişprog-
ram"için güçbirliği...
Salt seçim işbirliği bile, Türki-
ye'de siyasal dengeleri olumlu
yönde değiştirebilir. Oaha doğru-
su, toplumsal dengelerin siyasal
yaşama yansımasındaki büyük
çarpıklığı epeyce azaltabilir.
"Dar program" için güçbirliği,
amacı salt sandalye paylaşımı ol-
maktan çıkanr. Aralannda ideolo-
İikfarklarbulunanlann bile, "temel
konular"da anlaşmak kaydıyla,
bir araya gelmelerine olanak ta-
nır... özellikle bunalım dönemle-
rinin aşılmasını kolaylaştınr.
"Geniş program " için güçbirli-
ği, büyük ölçüde bir ideolojik be-
raberlik ister. Uzun soluklu ikti-
darların oluşumuna kapıyı ara-
lar... Temel sorunlann çözülmüş
olduğu, ciddi bunalımlann yaşan-
madığı dönemler -ya da ülkeler-
için geçerlidir.
•••
Fransa'da De Gaulle. istikrar-
sızlıktan yorgun düşmüş bir top-
lum için cankurtaran simidi idi.
Etkileri çok uzun sürdü. Solun
"ebedi muhalefet" gibi görüldü-
ğü bir dönem yaşandı.
Ta ki Mitterrand, solun tüm
güolerini bv "ortakprogram" et-
rafında toplayıncaya kadar...
Ve önce sol iktidar oldu.. Son-
ra da sağ-sol dengesiniruyerii ye-
rine oturduğu, istikrarlı bir yeni
dönem başladı. Ne "sonsuz ikti-
dar" kaldı, ne de "sonsuz muha-
lefet!"
Türkiye'de böyle bir "geniş
program" için işbirliği yolu şimdi-
lik tıkalı.
Tıkalı olmasının en büyük ne-
deni ise, partilerin demokratik ol-
mayan yapılan.
Sağdaki bir parti, "lider"in\ pa-
ra gücü ile ayakta tutma.. ve de
yargı önüne çıkarmama savaşımı-
nın dışında hiçbirşey düşünemez
durumda. Soldaki iki büyük par-
ti ise önderferinin tutsağı olmak-
tan kurtulamıyorlar.
Ama rejimi esenliğe çıkaracak
bir "dar program" etrafında bir
araya gelmek.. Türkiye için belki
de hiçbir zaman bu kadar gerek-
li olmamıştı!
Ecevit"dar program "lı bir güç-
birliğini ANAP'la arıyor.
Yanlış seçim!
Çünkü ANAP'ın içindeki güçlü
"Türk-lslam sentşzci" kanat, re-
jimi esenliğe çıkaracak bir çözüm
demetine izin vermez. ANAP'lı
bakanlar, adalette ve içişlerinde
ne yaptılar? DSP'Iİ Milli Eğitim
Bakanı'nın elini kolunu kim yada
kimler bağladı?
Türkiye'nin bugünkü çıkma2î-
nın en büyük sorumlularının ba-
şında geçmiş ANAP hükümetle-
ri var. Yerel yönetimlerde Refarj ye
Fazilet'le işbirliği yapanlann ba-
şında ANAP'ın "yerelgüçleri" var.
ANAP'ın, Özal'ın ürünü olap
çarpık yapısı değişti mi ki, tutû-
mu değişsin?
Rejim için "dar programh" bir
güçbirliğinin gerçek adresi sol ol-
malı. CHP ve DSP'nin başını çe-
kecegi demokratik kitle örgütle-
rinin ve küçük partilerin destek
verecekleri bir "ortak program"
Türkiye'de çok şeyi değiştirebilir.
Dengeleri yerli yerine oturtabi-
lir. Askerin de kışlasında huzur
içinde oturmasını sağlayabilir..
Ama, bunun çok ama çok zor
bir ön koşulu var: Ecevit ile Bay-
kal'ın kendi kendilerini aşmalan!
Ya da partilerinin onlan aşmalan!
llkesiz birlik mi? llkeli yalnızlık
mı?
Ikisi de kötü. En kötüise "ilkesiz
yalnızlık!" -T - • •
Karadenizde selin yol açtığı kayıplardan yerel yönetimler sorumlu tutuldu
Felaket
6
doğal' değil
6
yereP
tstanbul Haber Servisi-Trabzon' un
Köprübaşı ilçesine bağlı Beşköyde, ge-
çen hafla meydana gelen ve kaybolan-
lar nedeniyle ölü sayısmın henüz be-
lirlenemediği, maddi hasann da 100
trilyona ulaştığı sel felaketinin. yerel
yönetimlerin sorumsuzluklanndan
kaynaklandığı belirtildi.
Türk Mühendisleri Birliği Derneği
Genel Başkanı ŞevketÇorbacıoğlu ve
Karadeniz Çevrecileri sözcüsü Kenan
Kuıt Karadeniz'deki sel felaketiyle il-
gili yerinde gözlemler>aparak birra-
porhazırladılar. Raporagöre Karade-
niz'deki sel felaketi "Geliyoruın diye
diye" geldi.
Daha önce 47 kişinin ölümüyle so-
nuçlanan 1990 felaketinden sonra Ka-
radeniz Teknik Üniversitesi ve Dev-
let Su Işleri tarafindan yapılan araş-
ttrmalar doğrultusunda, "dere yatak
ve kenarlannda vapılaşmava izin ve-
rümemesi" gerektıği doğrultusunda
ilgililenn uyanldığı anımsatıldı.
Raporda, "Yerel yönetimler ve Ugi-
li kunıluşlar konu hakkında rapor-
larla uvBnbnış olmalanna karşın, baş-
ta dere yataklan olmak üzere taşkın
ve heyelan riskli bölgelerdeki yapılaş-
malara sorumsuzca göz yummuşlar-
du-" diye belirtildi.
Yüzde yüz taşkın bölgesi
Raporda. sel felaketinin yoğun ka-
yıplara neden olduğu Beşköy'ün taş-
kın riski yüzde yüz olan bir dere ya-
tağı üzerinde kurulu olduğu vurgu-
landı.
Buranın her an bir sel felaketi teh-
likesiyle karşı karşıya kalabileceği ko-
nusunda yerel basının sık sık uyanda
bulunduğu anımsatılan raporda u
su
st'\i>esinin bir buçuk metre altından
itibaren inşa edilmesi gereken istinad
duvarlannın (toprağın >a da yapınuı
kaymasını engeüemek üzereyapılan du-
var) suyun akış debisi (rejimi) göz ö-
nünde bulundurulmakstnndere yata-
ğını daraltarak hemzemin üzerinde
yapıldığı" hakkında suç duyurusunda
bulunuîduğu da kaydedildi.
"Hemşehricilik, adam kayırma,
adam ka/anma~ anlayışının, yöreyi bu-
günkü duruma getirdiği belirtilen ra-
porda. bölgenin bundan sonra da her
an felakete maruz kalabileceği vurgu-
landı. Raporda yapılması gerekenler
özet olarak şöyle sıralandı:
- Taşkın ve heyelan riskli alanlarda-
ki yapılaşmalara dur denilsin.
- Bölgedeki yapılaşmalar tahliye
edilsin.
- Heyelan ve sel tehdidi altındaki
bölgelerde sctleme-ağaçlandırma ça-
hşmalan yapdsın.
- Bölgede ormancılık özendirilsin.
DEÜ Hukuk Fakültesi görüsü
'Türban yasağı
hukuka uygun'
SistemŞirketiişçi
çıkarmayabaşladı
ANKARACCumhari-
yvt Bürosu) - Dokuz Ey-
lûl Üniversitesi Hukuk
Fakühesi Itelcanlığı tara-
findan Yargıtay Cumhu-
riyet Başsavcılıfj'na tür-
ban tarbşmalarının yargı
boyutu konusunda g&ı-
derilen görûşte, türban
yasağıoıa insan hakJan-
na, denK^rasiye vehuku-
ka aykjniık taştmadiğı
belirtikfi.
DEÜ Hukuk Fakülte-
si Dekaru Prof. Dr. Zafer
Gören imzasıy ia \argiiay
Cumhuriyet Başsavcısı
VnralSavâşa laiklık. dın
ve vicdan Özgürlüğü ile
türban konulannda gön-
derilen 14 sayfalık gö-
rüşte, afırlıklı olarak
Anayasa Mahkemesi,
Danıştay. Fransa-Danış-
tay Mahkemesi. tsviçre
Yöksek Mahkemesi,
AlHK'nin türbanh öğ-
rencilerle ilgili toplam 10
karanna göndeiTnelerya-
pdarakdeğerlendirmele-
re yer verildi. Görüşte
özetle şöyle denmekte-
dir
• tnançözgürKiğünün
mutiak olmasına karşı-
lık. bu özgürlükler bütün
hukuk düzenlerinde bir-
îakan sınırlar çerçeve-
sinde serbesttir.
• Üniversifölerde lüf-
ban sorununu. laiklik ü-
kesinm anaya&ai aniamı
ve güvenceleri, din ve
vicdanfaürriyetininnite-
liği kullanılma sımrlan
ve kamudüzeniaçılann-
dan değeriendirmek zo-
runluluğu v-ardır.
• Olaya hukuk açısın-
dan bakıidığında. zaten
çözülmüş olan bu soru-
na, bireysel ve toplumsal
aniamı ve önemi başka
bir deyişle olaym psiko-
îojik ve sosyolojik bo-
yutlanda gözönündebu-
lundurulmahdîr.
• Türban siyasal bir
sistemin sembolü haiine
getirihnektedir.
tstanbul Haber Servisi -
Istanbul Büyükşehir Beledı-
yesi'nin çöp toplama ihale-
sini tartışmalı yöntemlerle
alan Sistem Turizm Sanayi ve
Inşaat Limitet Şirketi işçi çı-
karmaya başladı
Işçiler. 60 kişinin işten çı-
kanldığını savunurken şir-
ket yetkilileri, bu rakamın
20 civannda oldugunu ifade
etti. Işten atılan işçiler, taz-
minatlannın ve ağustos ayı
maaşlannın düne kadaröden-
mediğini; fazla mesai ücre-
ti ödenmeden günde 10 saat
çalıştınldıklannı ve ortala-
rna 50-60 milyon net maaş al-
malanna karşın bordroda 24
milyon gösterildiğini öne sür-
düler.
Istanbul Büyükşehir Be-
ledıyesi'nden çok sayıda ıha-
le almakla dikkatleri çeken
Albayraklar şirketinin yan
kuruluşu olduğu belirtilen
Sistem Lımıtet Şirketi'nin,
ışten çıkardıgı işçilerden Ka-
zım Angın, şirketin belediye-
den aldığı paralarla tekstil,
basın ve turizm alanlanna
yatınm yaptığını savundu.
Vardiya amiri olarak görev
yaptığını ve işten atılan arka-
daşlannı temsilen konuştuğu-
nu ifade eden Angın. Sistem
Limitet'in. Albayraklar'ın
paravan kuruluşu oldugunu
ve Albayraklar'ın sahibinin
eniştesi olan Sistem Şirketi
sahibi Süleyman Çakır'ın
bir dönem muhasebe müdür-
lüğünü yaprığıru söyledi. Sis-
tem Limitet'in denetlenme-
diğini anlatan Angın iddi-
alannı şöyle sürdürdü:
"Transfer istasvonlan be-
lediyenin. araçlar belediye-
nin.Beledi>v şirketi tSTAÇ'ın
devreden çıkmasıyla kâr
oranlan daha da arttı. Buna
ragmen maddi sıkıntı içinde
olduklan gerekçesiyle işçi ÇH
karma\a başladılar."
tddialan yanıtlayan Sistem
Limitet Şirketı'nin Işletme
Müdürü emekli subay Ali
Hacı HaiiloğJu. Istanbul Bü-
yükşehir Belediyesi 'nin ode-
me yapmaması nedeniyle
tazminatlan ve işçi maaşla-
nnı ödeyemediklerini, an-
cak, belediyenin dün öğle-
den sonra ödeme yaptığını
ve işçi alacaklannı ödemeye
başladıklarını söyledi.
,pe§ır
fi/atına
taksıtle
Tüm vücudunuzun ipeksi yumuşaklığa
kavuşması için tek çözüm;
Satinelle Sensitive Body Total
Yeni Philips
Satinelle Sensitive
HP 6404 Satınelle Body
Total Elektnldı
HP 6424 Satinelle Sensrcıve
Body Total Elektriklı
HP 6427 Satinelle Sensitive
Body Total Şanlı
HP 6415 Satinelle Sensıove-
Ladyshave Kombı Set
peşin fiyaona 4 taksıt
peşinat/tatcsıt
î.620.000
5.SS0.0OO
6.500.000
6.80O.0O0
toplam tutar
14.480.000
22.200.000
26.000.000
27.200.000
1 peşin + 5 taksıt
peşınat/taksit
2.650.000
4.050.000
4.750.000
5.000 000
toplam tutar
15.900.000
24.300.000
28.500.000
30.000.000
Vücudunuzun farklı bölgelerindeki tüyler için degişik yöntemler uygulamak yerine
artık yeni Satinelle Sensitive Body Total'ın başlıklannı kullanın. Hassas bölgeler
için özel başltk... Aktif disk sayısuu azaltarak epilasyon bölgesini daraltmanıza
izin verir. Böylece koltukala ve bikini çizgisi gibi bölgelerde rahatça kullanabilirsiniz.
Bacaklar ve hassas bölgeler için iki ayrt rahatltıtıct basltk... Cilde masaj
etkisi yaparak rahatlatır. Vücudunuzun her bölgesinde o ipeksi yumusaklıga nere-
deyse hiç acı duymadan kavuşmaruzı saglar. Tüm vücudunuzun pürüzsüz, ipeksi
bir yumuşakliga kavuşması için sadece Hıilips Satinelle Sensitive Body Total yeter.
TOKETICI OAHIfHA
0 800 211 41 12-13
PHİLİPS
, hep daİML üjûje,.