Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1A AĞUSTOS 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
15
Cephe
Doğru Yol Partisi
Genel Başkanı Tansu
Çiller ile Fazilet
Partisi nin başındaki
Recai Kutan ve saire
partilerin başkanları
kendi tanımlarına göre
"laik cumhuriyetçi"
cepheye karşı
"demokrasi
cephesi"ni kurmuş.
Ancak bu isim pek
tutmadı. Boğaz'a nazır
Otağtepe'de meşhur
gazeteci Mehmet
Barlas'ın villasında
buluşan Bacı ile
Hoca'nın has
adamının cephesine
başka isimler
takılmaya başlandı.
Bunların başında
"irtica cephesi",
"maskeli cephe",
"intikam cephesi",
"şeriatçı cephe",
"antilaik cephe" gibi
isimler geliyor.
Birkaç öneri de
bizden: Buluştukları
yere bakarsak
"Manzaralı Süper Lüks
Villa Cephesi",
organizasyonu yapana
bakarsak "Komisyon
Cephesi", yediklerine
bakarsak, "AN Nazik
Cephesi", içtiklerine
bakarsak "Şerbet ve
Şarap Cephesi".
BektronNt posta: som@posta.cumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- Bankalann batık kredileri
200 trilyonu aşmış...
"Batık Bank kurulsun!"
umhurbaşkanı Süleyman Demirel'in te-
melini attığı kaçak inşaatlardan biri de işa-
damı ve milletvekili yaptığı yakın dostu Ca-
vit Çağlar'ın Bursa'daki "Yeşilşehir"iydi.
Bursa 2. Idare Mahkesi, binlerce konutun yapılaca-
ğı (ki yapıldı ve yapılmakta) arazideki "imar durumu
oyununu" yasaya aykırı bulmuş, mahkeme karan Da-
nıştay'a temyize giderken Demirel de Bursa'ya gi-
dip temel atmıştı.
Danıştay 6. Daire'den karargeçenlerdeçıktı; "Ye-
şilşehir"in yasadışılığı tescil edildi. N'olacak şim-
di? Türkiye, hukuk devleti olsa çok şey olacak ama
ne yazık ki devletin başının başını çektiği yasadışı-
lık "Yeşilşehir"de yeşermeye devam edecek!
Mimarlar Odası Genel Merkezi'nce yayımlanan
Mimarlık dergisinin bu ay yayımlanacak sayısında
"Cumhurbaşkanı'na Açık Mektup" var... Konu ay-
nı: "Sayın Cumhurbaşkanı,
Neredeyse her hafta bir ya da iki, bazen günde
N'olacak şimdi!birkaç kez yeni bir tesisin temelini atma ya da açı-
lış törenine katılıyor, temele harç koyuyor, kurdele
kesiyorsunuz. 'Taş taş üstüne' koyanlan kutluyor-
sunuz. Oysa o taşların büyük çoğunluğu yanlış za-
manlarda yanlış yerlere koyuluyor. Bazen de üstüs-
te konmaması gereken taşlar üstüste getiriliyor. Ye-
şil alanların üzerine okullar, su havzalarına sanayi si-
teleri, birinci derecede tarım alanlannafabrikalar, or-
man içine üniversiteler kurulabiliyor. Üstelik bazıla-
n inşaat ruhsatı alma zahmetine bile girmiyor. Bu dav-
ranışınızın ulusal kalkınma hamlemizi yüreklendirme-
de büyük önem taşıdığının bilincindeyiz. Ancak bu
kalkınmanın bilimsel veri ve araştırmalann dışında
her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirilmek is-
tenmesi bizde mesleğimizle, dolayısıyla ülkemiz ve
halkımızla ilgili endişeler uyandınyor.
Cumhurbaşkanımız ve aynı zamanda bilimsel ve-
rilerin üstünlüğüne inanan bir teknik adam ve 1992
tarihli Rio bildirgesine Türkiye adına imza koymuş
kişi olarak sizden bir dileğimiz var.
Temelini attığınız ya da açılışını yaptığınız her te-
sisin, fay hattı üzerinde, sel ve heyelan bölgesinde
olup olmadığını, projesine Çevre Etki Değerlendir-
me raporlannda çekince konup konmadığını, kent
planlanna uygun olup olmadığını, imar durumunun
bulunup bulunmadığını, projesinin imar durumuna
uygun olup olmadığını, korunması gereken bölge-
lerde ilgili koruma kurulundan onay alınıp alınmadı-
ğını, tesis tamamlanmış ise projesine uygun olarak
yapılıp yapılmadığını ve iskân izni alınıp alınmadığı-
nı araştırmadan bu gibi törenlere katılmamanızı is-
tirham ediyoruz."
Demirel'den bir kez de "Kurallara uydumsa ben
uydum" lafını duyabilecek miyiz acaba?
«w^w»
Ö M Ü R I L I K
Başbakanın Rizeli
oiduğu ülkede
enfLAZyon tabii ki
yüksek çıkar.
Ömür E. Kurum
SESSÎZSEDASIZ(!) NURtKURTCEBE
- «s-
Yüksek Yerilim Hattı
Erdinç UTKU
Kararsızsanız Kubilay Uygun gibi bir adayı seçin,
oyunuz bütün partileri dolaşsın!
Göreme'de olanlar göpülmüyor mu?
ANAP'lı Mustafa Mızrak'ın
belediye başkanlığı yaptığı Gö-
reme'de ilginç olaylar oluyor-
muş... Birkaç yıl önce belediye
binasında çıkan yangında bazı dos-
yalar kül olurken geçen cuma bele-
diyenin kasası soyulmuş. Kasadan 2
milyar 140 milyon lirayla biıiikte bir kı-
sım evrak çalınmış. Soygunun ilginç
yanı, kasanın zorlanmadan anahtar-
la açılmış olmasıymış.
Göreme'de açık hava müzesinde-
ki dükkânlara bakıldığında, buraları
kiralayanlann neredeyse hepsinin so-
yadı Mızrak'mış... Doğal ve tarihi SİT
alanı Göreme'de Başkan Mızrak, imar
izni olmayan bir alanda 6 dükkânlı bir
binayapıyormuş. Mahkeme karan ile
bu kaçak inşaat mühürlendiği halde,
mühürler kırılıp inşaata devam edili-
yormuş. Göreme turistik yer, dükkân-
lann yıllık kirası 1 milyar lirayı buluyor-
muş. Bir de belediyenin su borusu işi
mi ne varmış. Borular, gecenin bir
vakti otellerden birinde mi ne çıkmış.
Belediye Başkanı seçildikten sonra
Nevşehir'de dört daire mi ne almış...
Teftişler, müfettişler... Raporlar, tu-
tanaklar... Mahkeme kararları... Yan-
gın ve kasa soygunu... Göreme'de
birşeyler oluyor ama ne savcılıktan
ne vilayerten gören yok galiba?
PALAS PANDIRAS Milli Görüşçüler bölündüğüne göre Erbakancılara
"A Milli Görüşçüler", Erdoğancılara "Ümit Milli Görüşçüler" diyebiliriz.
ÎMÛfHBozaa
Cepheleşme DYP'yi
• Baştarafı 1. Sayfada
rin önünü kesmek için de kısa
bir yazıli açıklama yapıldı.
DYP Grup Başkanvekili Saf-
fet Ankan Bedük imzasıyla gön-
derilen yazıda, "DYP 18 Nisan
1999'da tek başına seçime gi-
recek ve tek başına iktidara ge-
lecektir. Yapılan kamuoyu araş-
tırmalarında tek başına aday
tek parti oiduğu anlaşılmıştır.
Gerektiğinde getıel başkan ko-
nuyla ilgili açıklamalar yapa-
caktır" denildi.
DYP üenel Başkan Yardımcı-
sı Hayri Kozakçıoğlu da dün
Kocaeli"de bazı milletvekillerı
ve il vönetimi ile birtoplantı ya-
parak "herhangi bir parti ile
ittifakın söz konusu olmadığı"
bilgisini verdi. DYP'nin önde
gelen isımlennden Şanlıurfa Mil-
letvekili. GİK üyesi Necmettin
Cevheri ise "cephe" girişimle-
rini doğru bulmadığını söyledi.
Cevheri. "Cephe tabiri yanlış-
tır. Ben geçmişte de söyledim,
Millivetçi Cephe'yi de cephe
olarak isimlendirmeyelim de-
dim. Çiinkü cephe olursa, bu-
nun karşı cephesi de olur, bu da
filkeyi yanlış sonuçlara götii-
rür" diye konuştu. DYP Elazığ
Milletvekili Mehmet Ağar da
"Bizim anlayışımıza göre par-
timizin dar kapsamlı bir eep-
hecilik içinde olması mümkün
değil" dedi.DYP'limuhalifler-
den Uşak Milletvekili Hasan Ka-
rakaya. FP ile seçim ittifakı ya
da cephe oluşturma girişiminin
yanlış olduğunu belirterek "Bu-
na örgütler de milletvekilleri
de karşı çıkar. Eğer ittifak ya-
pılacaksa, işbirliği yapılacaksa
bu MHP'yle, ANAP'la olmalı"
diye konuştu. Konuştuğu bazı
millet\ekilleri ve il başkanlarının
bu girişime büyük tepki göster-
diğini aktaran Karakaya. yeni-
den toparlanmaya başlayan ör-
gütlerin ve partinin böyle bir gi-
rişim durumunda yara alacağını
ifade etti. FP ile işbirliğinin ta-
banda kabul görmeyeceğini be-
lirten K.arakaya, parti yetkili or-
ganlannda konunun görüşülme-
den Çiller'in kendi başına hare-
ket etmesinin yanlış olduğunu
vurguladı.
Erbakan memnun
FP ve DYP'nin oluşturmayı
plınladığı demokrasi platformu
grişimi, kapatılan RP'nin Ge-
ml Başkanı Necmettin Erba-
kın'ı memnun etti. Erbakan, plat-
tcrma BBP Genel Başkanı Muh-
sh Yazıcıoğlu'nun da mutlaka
alnmasını istedi.
Gazeteci Mehmet Barlas'ın
e-inde bir araya gelen FP Genel
Bışkanı Recai Kutan, DYP Ge-
wl Başkanı Tansu Çiller, DP Ge-
«1 Başkanı Korkut Özal, YDP
(snel Başkanı Hasan Celal Gii-
zi ve LP Genel Başkanı Besim
Tbuk'un katıldıklan toplantıda
upılan konuşmalann notlan Er-
İıkana iletildi.
Erbakan, yakın çevresine yap-
tığı değerlendirmede, yaklaşık 2
ay önce FP'nin yaptığı ittifak
çağnsına DYP'nin de olumlu
yaklaşmasmdan memnun oldu-
ğunu söyledi. Platformun zaman
geçirilmeden gerçekleştirilmesi
görüşünde olan Erbakan, yakın
çevresine 28 Şubat sürecinden
ülkenin 18 Nisan seçimleri ile
kurtulabileceğini değerlendirme-
sini yaptı. Erbakan, "Türki-
ye
r
nin acit ^ffzülmesi gereken
demokratik, ekonomik ve sos-
yal sorunları var. İttifak, se-
çim lerden büyük bir başarı ile
çıkar. En az yüzde 60-65 oy
alır" diye konuştu.
Toplantıda ele alınan seçim it-
tifakı ile ilgili konuşmalann olum-
lu yönde olmasından memnun
olan Erbakan, BBP Genel Baş-
kanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun çağ-
nlmamasını eksiklik olarak de-
ğerlendirdi. Yazıcıoğlu'nun RE-
FAHYOL döneminde büyük bir
özveri göstererek hükümete des-
tek verdiğini söyleyen Erbakan,
"Demokrasi Platformu'nda
Muhsin bey de yer almalı. Ken-
disine haksızhk edilmesin" dedi.
FP. MKYK üyesı Nazlı Ilı-
cak'ın ısrarlı vurgusuna karşın
"cephe" söylemine soğuk bakı-
yor. Geçmişteki "Millivetçi Cep-
he" oluşumlannı anımsattığı için
FP'liler "cephe" söylemini yu-
muşatmaya başladı. FP Genel
Başkan Yardımcısı İsmail Alp-
tekin. Genel Başkan yardımcı-
lanndan Nevzat Yalçıntaş'ın,
"koalisyon ve ittifak konusun-
da işbirliği yapılacağı" yönün-
dekı açıklamalannın tersine zir-
venin "diyalog'* arayışından iba-
ret olduğunu söyledi.
FP Ankara Milletvekili Er-
sönmez Yarbay ise lstanbul zir-
vesini "fikir cimnastiği" ola-
rak nitelendirdi. "Cephe" nite-
lendirmesinin yanlış olduğunu
belirten Yarbay, "Cephe derse-
niz, karşınızda başka bir cep-
he oluşur. Oysa ülkenin cep-
helere değil, uzlaşmaya ihtiya-
cı var" diye konuştu.
Liberal Demokrat Parti (LDP)
Genel Başkanı Besim Tibuk,
Barlas'ın evindeki toplantıya se-
çim ittifakı için değil, partisinin
demokrasi ve insan haklanmn
geliştirilmesi konusundaki gö-
rüşlerini ifade etmek için katıl-
dığını belirtti.
Gerici şer ittifakı
ANAP Meclis Grup Başkan-
vekili Uğur Aksöz, bir araya ge-
len 5 parti liderinin. Türk halkı-
nın "En büyük parti hangisi"
sorusuna cevap verdiklerini sa-
vunarak "Parti liderleri istikrar
ve bizim tek başına iktidarımı-
za hizmet ediyorlar" dedi. HA-
DEP Genel Başkan Yardımcısı
Osman Özçelik ise toplantıyı
"demokrasi güçlerinin ittifakı
değil, demokrasi karşıtı gerici
şer ittifakıdır" diye değerlendir-
di.
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicakcı turk.net
IJ.,'1) , . _ - . . ' . . ; . .
ÇtZGİLİK KÂMtL MASARACl
BULUT BEBEK NURAYçtFTçi
ır
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 14 Ağustos
SAMATYA 'DA 7REN KAZÂSÜ
8OSÜN, ISTBHgOL
İ Ç
KACHK, SAAA*rYA
l
Yf SSÇTİĞİ
B f i ' e GtBMffTİ. KAZANİN A/£o£WW AgAf-
TtRAN V&TlOLrL£(î,t&IYLABaAN gr&MiAJ VİOA-
Artfif OU3USUA1U S/Vs
T7^MtÇTr.S'ÖZ KOMUSU KAY,
LOKOMOTİPtU A&l/eu&YLA YaiCAGt OOSfZU KW-
RILMIŞ VF HIZtA 4*&ia4A/ SBL£AJ \MGONLAKtU
fÇİAtE &VCAHMIŞ77. KA2AOA İKİ YOL&J ft£UBM
ÖLMÛÇ SİRÇDĞU o# mtzAcAAJtAtşn eNoeeşn. eNoe
BASTlAKAH SU meU tCAZASl, ÎSTTAMSUL '
UBYECAN YARATMlÇTt.
Türkiye Gazetecıler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ılışkın raporlanyla, araştırmalarıyla, köşe yazılanyla,
tarafsız haberleriyle sıvıl toplumların gazetesi.
Duzenlı okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
IĞDIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Sayı: 1992/330 •>.-*
Davacısı: Belediye Başkanlığı - Iğdır
Vekili: Av. Serdar Arat, BelediyeTşhanı - Iğdır
Davalılan: Niyazi Akşar mirasçılan
Dava: Tescil
Yukanda dosya numarası yazılı bulunan davalı Niyazi Akşar mirasçılan Nimet Akşar, Hamiyet Akşar ve Arzu Akşar'ın yapı-
lan tüm araştırmalara rağmen tebligata yarar açık adresleri temin edilemediğinden kendilerine dava dilekçesi ile teşmil dilekçesi
tebliğ edilememiş olup dava dilekçesi, teşmil dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olduğundan davalılar Nimet Akşar, Ha-
miyet Akşar ve Arzu Akşar'ın duruşmanın atılı bulunduğu 30.9.1998 günü saat 9.40'da duruşma da hazır bulunmalan veya bir ve-
kille kendilerini temsil ettirmeleri, bunlan yapmadıklan takdirde yargılamaya yokluklannda devam edilip karar verileceği ilanen
tebliğ olunur. Basın: 58098
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Gökkuşağı Türü
Sıcaklar yakıyor, haberler üşütüyor. Trafik cana-
varı kaç can alıyor her gün. Yollar kana bulanıyor.
Ekranda da son model arabalar, özendirici reklam-
lar, ufukta fabrikalar! Sel baskını da kaç kişiyi ev-
siz, damsız bırakıyor. Ülkemizi yönetenler tüm ya-
ralann sarılacağını söylüyor ama devletin elini kaç
kişi hissedebiliyor!
• • •
Karamsarlığı sanat olaylanyla aşarım her zaman.
Bu kez de öyle. Bilkent tepesinde birkaç saat gü-
zel bir soluk verdi bana.
Öncesini de yaşadım ama gerçeği düşü aştı.
Anadolu Festivali'nin tanrtım konserinde tüm gü-
zellikler inanılmaz boyutlara vardı. Tüm güzellikler
sevgiden kaynaklanıyor, coşkuyla boyutlanıyor
bence.
Bahçenin ortasında koca bir sahne, sanınm Al-
manya'dan geldi, Anadolu Festivali nedeniyle. Ay-
nntı değil önemli bir özellik bu. Salonu olmayan il-
ler de çağdaş teknoloji olanaklanyla izliyor konser-
leri.
Basso çalgıcıları Italya'dan yeni döndü, ama yor-
gun görünmüyor hiç. Başarının sevinciyle parlıyor
gözleri. Tereciye tere satarak alkışlanmanın, daha-
sı gelecek yıl için üç konser önerisi almanın mut-
luluğu ile gülümsüyorlar.
Orkestrayı Gürer Aykal yönetiyor. Onun değne-
ği de gülümsüyor her zamanki gibi. Sonra şarkılar
başlıyor, Hakan Aysev, Mesut Iktu, Pekin Kırgız,
insan sesinin gücünü, rengini duyuruyor; yüceliği-
ni. Halktürküleri, opera aryaları birbirine sarılır, ay-
n dünyalan birleştirir gibi müziğin evrensel dilini, Bas-
so'nun dostluk ve banş çağrısını duyuruyor. »,,
Gökte dolunay var o akşam, mehtap iri güller gi-
bi Bilkent tepesinde, ay da gülümsüyor, bu gece
Bilkent tepesinde sonra başka tepelerde. Nasıl gü-.
lümseyecek, neler seyredecek kim bilir. Güzellik-'
ler sürüyor, koca sahnenin yanında Nuri lyerti'tfi
kadınlan var, rüzgârla dalgalanıyor, Basso'nun'e^-',
liğinde şarkı söylüyor, dans ediyorlar. Anadolu FÎşS-.
tivali başka bir boyuta, özüne, gerçeğine ulaşiyfar
okadınlarla. 1(,*v
Yeniden altını çiziyorum. Güzellikler sevgiyle dbş-
kuyla oluşuyor her zaman. Bir kıvılcım varsa aleyj|
güzel yanıyor, başka yürekleri de sarıyor. Anadoju
Festivali de bir sevgi ürünü hiç kuşkusuz. Amacaı
giden yolda güzel biriikteliği sergiliyor, müzik deV-'
rimine yeni boyutlar katmaya çaba gösteriyor. 75/
yıla olumlu bir katkıyı amaçlıyor. ' ""^
• • • "•'"'•••'
Hayli uzun, yorucu bir konser gezisi bu, güh^şi'
her sabah başka bir yerde selamlıyor Basso; dün'
Şırnak'taydı, bugün Şanlıurfa'da. Yalnız Adana-'ya?
gidemiyor; yaşanan acı olaylar nedeniyle.
Adanalıların sesi, yakanşı yüreklerde başka sızV
ve tınıyla çınlıyor değil mi? Depremden bu yana hiç-i,
bir yardım almadığını söylüyor Adanalılar!
Işteyaşam...
Güzel bir olayı da sonuna kadar yaşayamıyor, dep-
rem türü sallanarak sevinçten hüzne dönüyor in-
san. Sonra umut yeşeriyor yeniden. Festivalin özü-
nü yaşamayi, rriüzik diliyle dostluk ve banş çağn-
sına K^tıfmaytözlüyor. ""-v ••• *<••••> •••
Bu özlemi soldurmayan san^tÇılan teşekkürle
selamlıyorum ben. Bombalar patlarken barış şar-
kısı söylüyor, cephelere karşın dostluğa çağınyor
bizi.
Bu uyanya duyarsız kalabilir miyiz? Kalanlar da
var ama ne zamana kadar.
•••
Okurlarımızdan esinleniyor bu sözlerim. Mek-
tupları, telefonlan hoyrathğa, sevgisizliğe meydan
okur gibi. İlginç gözlemler getiriyor gündeme. Ör-
neğin Kozak Yaylası'ndaki fıstık çamlannın yok ola-
cağını söylüyor biri. Peribacaları kadar görkemli ka-
yalar kırılıyor, çamlar kesiliyor, ekolojik denge bo-
zuluyor, diyor. O güzel yaylayı seven bir yazar ola-
rak tepki göstermememi eleştiriyor. Kayalar kınlı-
yor, taşı yollara döşeniyor sonra. Köylüler, kentli-
ler de fıstık çamlannın mezarlığında yürüyor ner-
deyse!
Giderek çıkmaz bir sokağa saplanıyor düşünce-
lerim!
Duyarlılığını belirten okurumuzu da umut ve say-
gıyla selamlıyorum elbet. Siyasal partiler eski şar-
kılan söyleyedursun, yeni şarkılar; yeni partiler, ye-
nilenen kadrolar, sivil toplum örgütleriyle söylene-
cek ülkemizde. Doğamız da, insanımız da daha güç-
lü seslenecek o örgütlerte. Çoksesli, çok renkli şar-
kılar oluşacak. Basso'nun Anadolu Festivali türü çok-
sesli, çok renkli şarkılarla sesleneceğiz birbirimize.
Barış ve dostluğu daha güzel hissedeceğiz. Gök-
kuşağı türü kucaklayacağız birbirimizi.
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1
\
2
1
3 4 5 6 7 8
1 11 U
-u-hn--ffl+LflFFF11 n ı111 n ı
9
E
1 2 3 4 7 8 : »
SOLDAN SA-
ĞA:
1/ Eti için avla-
nan göçebe bir
kuş. 2/ Ekono-
mik alanda ken-
di kendine ye-
terliolmayayö-
nelen bir ülke-
nin rejimi... Es-
ki Mısır'da Gü-
neş tannsı. 3/
Giysilenn kol,
yaka. etek
kenarlarına di-
kilenşerityada
kaytan... Halı ya da ki-
lim dokunan tezgâh. 4/ 1
Kadınlann takındıklan 2
süs iğnesi... Erkek keçi. 3
5/Oda içinde yıkanmak .
için aynlmış küçük yer.
6/Bin metrenin kısa ya- 5
zılışı...'"—^tutmuşsöy- 6
lemez olmuş/ Ağızda 7
dilleri gördüm" (Yunus g
Emre)... Aktinyum ele- g
mentinin simgesi. 7/ Ti-
can değer taşıyan yaprak tütünlerin düşük kalıteli oia-
nı... "Nadir ": Ünlü gazeteci ve yazanmız. 8/flfl"
geminin başka bir gemiden ya da kıyıdan açılması...
Hayvanın bir yanındaki yük. 9/ Bir fakülteden lısans di^-
loması almış kimse. ''-^
YUKARIDAN AŞAĞIYA: ' ?
1/ Ardıçkuşunun bir türü. 2/ Güzel koku... "O —
lü bir devdi/ Minnacık bir kadın sevdi" (Nâzım
met). 3/ Ege ve Akdeniz'de yaşayan eti lezzetli bir'b*L
lık... Midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde olü-
şan beyaz tabaka. 4/ Bir akademik unvanın kısa yaz^ıtK
şı... Eskiden kullanılmış. tepesı yuvarlak ve dilimli çu-
ha başlık. 5/ Hararet... Bir nota... Tarla sının 61 Kooperaftif-
lerde masraflar çıktıktan ve ihtiyatlar aynldıktan sbn&ı
ortaklara ödenen fazlalık. II Hile, Düzen... Gelecek-.'ft'
Asya'da bir ülke... Namzet. 9/ Turunçgiller.
K
0
Z
M
0
G
O
N
T
A
L
•A
V
A
N
0
S
R
A
H
•A
R
A
|
T
A
S
E
S
|
E
T
K
T
B
1
z
B
1
z
1A
R
i
•A
•R
•E
M
T
B
E
R
K
|
T
R
U
TJ
i
D
E
O
L
G
|
Y-
K
A"
J
A
E
i
X