03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 1997 PAZAFTTESİ 4 HABERLER Bekip Yıhbz DGAirde • ANKARA (ANKA) - Şeriat çagnsı yapılan Sincan'daki olaylı Kudüs Gecesi'nden sonra tutuklanan \e hakkında "halkı din \e mezhep farkı gözeterek kın ve düşmanlığa tahrik etmek ve yasadışı Hizbullah örgûtüne propaganda yaparak yardımcı olmak" suçlamalanyla 6 yıldan 12 yıla kadar hapıs cezası istemiyle dava açilan Sincan'ın RP'li eski Belediye Başkanı Bekir Yildız bu hafta yargıç karşısına çıkacak. 11 sanıklı davanın görüşülmesine 10 Nisan Perşembe günü 2 No'lu DGM'de başlanacak. Sanıklardan Selam gazetesi yazan Nurettin Şirin'e. halkı din ve mezhep farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmek ve Hizbullah örgütü üyesi olmak suçlarından 19.5 yıldan 31.5 yıla kadar ağır hapis cezası \erilmesi istenıyor. Diğer sanıklar hakkında ise yasadışı öıgüt üyelerine yardım ve yataklık suçlamasıyla 4.5 yıldan 7.5 yıla kadar hapıs cezası öngörüldü. Danıştay savcısı öki bulundu • ANKARA (ANKA) Danıştay 12. Dairesi savcılanndan Fatma Nursel Tamer (42) Kızılay'daki evinde ölü bulundu. Olay, kendisinden bir süredır haber alamadığı ıçin evine giden kardeşinin, zili çalmasına rağmen içeriden yanıt alamaması sonucu ortaya çıktı. Tamer'in öliim nedeninin belirlenmesi için çok yönlü soruşturma başlatıldı. Ankara"da bir süre önce de bir DGM savcısı evinde ölü bulunmuşru. DGM Savcısı Kemal Ayhan"ın ölüm nedenı kalp knzi olarak açıklanmış ve bu konuda soruşturma açılmasına gerek görülmemışti. Savcı Ayhan ölmeden önce gazetemiz yazan Uğur Muıncu suikastıyla ilgili soruşturmayı yürütüyordu. Koalisyomm durumu • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-DYPGenel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan. dün dûzenlediği basın toplantısında alternatifi olmadığını ileri sürdüğü hükümetin devamı için koalisyon ortaklannın tavırlanna dikkat etmeleri gerektiğıni söyledi. Türkiye'nin işsizlik sorununu çözmek için yatınma gereksinımi olduğunu, sermayenin ise "kriz" tartışmalanndan ürktüğünü vurgulayan Gölhan. "Türkıye'ye bedbin (karamsar) olarak değil. nikbin (iyimser) olarak bakalım" dedi. Yeni bir memur sendikası • ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Memur sendikalanndakı yelpaze giderek genişliyor. 4 konfederasyona bağlı olarak çalışan 60 memur sendikasına Demokrat Belediyeciler Sendikası (DEBES)daeklendi. DEBES Genel Başkanı Kenan Seven. "Ülke gerçekliğiyle memur gerçekliğini, ülke gerçekleriyle memur sendikacılan gerçeğini, ülke gerçekleriyle sendikal görev \e sorumluluklar gerçeğini sentezleyip bağdaştırarak, yeni bir sendikal anlayış ortaya koyduk" dedi. 3. AIDS Kongpesi • ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. dün sonaeren 3. AIDS Kongresi'nde bir konuşma yaptı. Demirel, AIDS'in toplumlan tehdıt eden bir afet olduğunu belirterek. bu hastalığın önüne geçmek için "sağlık bilincinin" oluşturulması gerektiğıni söyledi. AIDS'le mücadele kapsarrunda bir kampanya oluşturulması gerektiğini belirten Demirel, bu kampanyaya her kesimin destek vermesini istedı. Demirel, basının halkın haklanna sahip çıkma görevi olduğunu belirterek, "Basın açıklığın, şeffaflığın da göstergesidır" dedi. 4 Yiiksel görev kurbanı'ANAP lideri Mesut Yılmaz'a göre eski Emniyet Genel Müdürü, Türkbank'taki 20 milyon dolarlık rüşvet olaymda Adil Önger'i soruşturduğu için görevden alındı DÜRDANE KOCAOĞLL ANKARA - Bazı usulsüz işlemlere sah- ne olduğu iddia edilen Türk Ticaret Ban- kası'nın sermayesimn 20 trilyon lira arttı- nlarak satılmak istenmesiyle ilgili kavga büyüdü. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in yakınındaki isimlerden Adil Önger'in 20 milyon dolar karşılığı Türkbank'ın ihalesinde aracılık yaptığı iddia edilirken peş peşe silahlar pat- lamaya başladı. Çiller'in 25 milyar lırava villa sattığını TBMM'ye bildirdiği Ön- ger'ın saldınya uğramasından sonra, ko- nuya ilışkin haber programı hazırlayan Ka- dir Çelikde otomobıline açılan ateşle uya- nldı. ANAP, emniyettekı atamaskandalın- da da bu gelişmelerin etkili olduğunu açık- ladı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, İçışleri Bakanı Mera) Aksener'in. Ala- addin Yüksel'i. sabaha karşı dûzenlediği baskınla Emniyet Genel Müdürlüğü koltu- ğundan kaldırmasının ardında. Türk Tica- ret Bankası'nın sermayesimn "20 trilyon • Çiller ailesinin yakınındaki isimlerden Adil Önger'in 20 milyon dolar karşılığı Türkbank'ın ihalesinde aracılık yaptığı ileri sürüldü. Adil Önger'den sonra konuya ilişkin haber programı hazırlayan Kadir Çelik de silahlı saldınyla tehdit edildi. • ANAP, Emniyet Genel Müdürü'nün, Adil Önger'in uğradığı silahlı saldınyla ilgili olarak başlattığı soruşturma nedeniyle görevden uzaklaştınldığını ileri sürdü. lira arttınlıp ardından birilerine peşkeş çe- kilmek istenmesiyle" ilgili olduğunu ima etti. Yılmaz, önceki gün İskenderun'daki mitingde yaptığı konuşmada, Yüksel'e kar- şı düzenlenen skandal operasyonun ardın- dakı nedenin açıklanmasını ıstedi. Yılmaz. "Türk Ticaret Bankası'na devletin harine- sinden 20trilyon Hra\ı kim pompalamakis- tiyor? Kimlerle gizîi anlaşmalar yapüdı? Bıınlan,siz yazamazsınız,ama ben caiüı bir \a\ındaanlaünm" dedi. Yılmaz, Yüksel'in görevinde bir saat daha kalmasının DYP'yi fevkalade rahatsız ettiğinı savunarak gece yansı operasyonunun Susurluk'la mı, Türk Ticaret Bankası ile mi ilgili olup olmadığı- nın araştınlması gerektiğıni söyledi. Alaaddin Yüksel ile Meral Aksener'in arasının iki-üç hafta öncesıne kadar ıyi ol- duğu belırtilirken iplerin Çiller ailesineya- kınlığıyla bilinen Adil Önger hakkındaki saldın soruşturmasından sonra tamamen koptuğu ileri sürüldü. 'Alaattin Çakıcı devrede' ANAP Trabzon Millervekıli Eyüp Asık da bazı bankalann satışı ile ilgili büyük rüşvet iddialannın gündemde olduğunu söyledi. Bu iddialara göre, Tansu Çiller ve eşi Özer L'çuran Çiller ile Alaattin Çakı- cı'nın da devrede olduğunu kaydeden Aşık, milyarlık rüşvetlerin döndüğü bu olaylar nedeniyle daha çok silah patlayacağı yolun- Açıklama ıstedi Yılmaz, önceki gün Iskendenın'daki ANAP mitinginde yapüğı konuşmada. "Tiirk Ticaret Bankası'na devletin hazinesinden 20 trilyon lirayı kim pompalamak istiyor? Kimlerle gizli anlaşmalar yapıldı? Bunlan, siz yazama/sınız, ama ben canlı bir yayında anlaünm" dedi. da duyumlar aldıklannı söyledi. Aşık'ın dıle getirdiği iddialara göre, ser- mayesi 20 trilyon lira arttınlmak istenen Türkbank "Erol Evcil" adında Bursalı bir işadamına satılacak; Kanal 6'nın el değiş- tirmesi karşılığında da bu televizyonun sa- hıbi Malunut Kurt"a bir banka verilecek- ti. Aşık, Çiller'in bu pazarlıklann odağın- da olduğu savlannı dile getirirken Tansu Çiller'in, TBMM Mal Varlığı Soruşturma K.omisyonu'na, Öngör'e Istanbul'da 25 milyar liraya villa sattığını açıklamasına da dikkat çekti. Eyüp Aşık iddialan şöyle anlattı: "Adil Önger, Türkbank aracdığı için 20 mityon dolar rüşvet istedi. Ancak bu rüşvet verilmeyince, Türkbank'ın Bursalı işadanu Erol Evcil adlı kişiye verilmesinden vazge- çilerek Ali Balkaner adlı işadamına veril- mesi kararlaşûnldı. Bu arada, ülkücü maf- ya lideri Alaattin Çakıcı devTeye girdi ve 11 mart günü Islanbul Esentepe'de Adil Ön- ger'e silahlı bir saldın gerçekleşti. Saldın- da. Önger yara almadan kurtulurken koru- malanndan biri olduğu belirtilen Hüseyın Yolcu adlı kişi yaralandı. Olaydan sonrayapılan araş- tırmada, devlette hicbir res- mi görevi oimayan Önger'in üzerinden Başbakanlık Mü- şaviri olduğuna ilişkin bir kimlik ile yeşil pasaport çık- ü. Önger'in M1T taranndan da korunduğu ve 6 koruma verildiğiortayaçıktL Saldın- nın ardından Alaattin Çakı- cı'nın çok sayıda adamı gö- zalbna alındu bunlardan 6'sı tutuklaiKÜ." Halen nerede olduğu bi- linmeyen Alaattin Çakı- cı'nın birtelevizyon progra- mındabütün bildiklerini an- latmak istediği belirtilirken Tansu Çiller ile yaptığı rö- portajda konuya ilişkin so- rular soran, ancak bu bölüm- leri yayımlaması engellenen televizyon programcısı Ka- dir Çelik'in arabasına da si- lahlı bir saldın oldu. Avcı'nın ifadesi Genel Sekreter Adnan Keskin, 'Gerekirse iktidara çuvaldız da batırırızMedi CHP'den 6 iğne batırma' kampanyası ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - GHP Genel Sekreten Adnan Keskin, yanlış politikalar nedeniy- le kamu malıyesinin iflas ettiğini. hükümetin uygulamalanyla da Türkiye'nin yasa devletinden uzaklaştığını belirttı. Partisınin "İktidara iğne baOrma" kampan- yasını başlatan Keskin, DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ile Başbakan Necmet- tin Erbakan'ın ortaklığını. "Kösem Sultan-Bektaş Ağa" birl ıkteliğine benzet- ti. Keskin. dün CHPAItm- dağ llçe Başkanlığı'nda hükümeti uyarmak ama- cıyla düzenlenen "Siyasal iktidaraiğne baürma kam- panyasrnı başlattı. 24 O- cak"l980'de "'kurtuluş re- çetesi" dıye sunulan karar- lann varolan sorunlan da- ha da antırdığını kaydeden Keskin, Türk kamu mali- yesinin Düyun-u Umumi- ye gibi iflas bayrağını çek- tiğini söyledi. "En geri ülkelerde bile görülmeyen bir gelir çar- pıklığı ile nüfusumuz ic içe yaşıyor" diyen Keskin, izlenen po- litikalar sonucu devletin içinde çe- teler oluştuğunu, Türkiye'nin bir yasa devleti olmaktan uzaklaştığı- nı söyledi. tktidarlann çeteleri koruyabil- me, kayırabilmenın yollannı ara- dığını söyleyen Keskin, "Namus bekâretine arsayı; laiklik bekâreti- ne de mürteciliğitercih eden bir an- layış oluştu. Cumhuriyetin kurul- masından 75yıl sonraOsmanlı'nın Kösem Sultan'ı ile Bektaş Ağa'sı yan yana gelmişler, hırsızlık yapa- bihnenin yoüaruıı anyorlar" dedi. Keskin. "ışıksöndünneeylemiv- le yapılan uyanvi almavan hükü- mete bir toplu iğne baürüması ge- rektiğine*' inandıklannı belirterek şöyle dedi: "Bundan da gerekli uyamı al- mazlarsa daha sonra çuvaldız ba- 'Rapor çete örtme belgesi' tBRAHİMTIĞ DEVREK-GHP Genel Sekreten Adnan Keskin. Susurluk Raporu'nun, devletin iç içe yasadığı eşkıya ve çetelerin üstünün kapatılmasımn belgesi olduğunu savundu. GHP Gökçebey llçe Örgütü tarafından düzenlenen 'Dayanışma ve Tüm Sosyal Denıokratların Tabanda Bütünleşmesi Gecesi' önceki gün gerçekleştirildi. Geceye CHP Genel Sekreten Adnan Keskin'in yanı sıra CHP Arrvin Milletvekili Metin Arif Ağaoğtu. MYK üyesi Hasan AkyoL CHP Kadın Kollan Genel Başkanı Güldal Okutucu, Zonguldak tl Başkanı Harun Akın katıldı. Vatandaşlann yoğun ilgi gösterdiği gecede konuşan Keskin. DSP'yi kastederek "Kendisini demokratik veya sosyal demokrat olarak niteleyen partinin artık Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu örgürJü mücadeleyi götüremeyeceği son günlerde ortaya çıkmısür" dedi. Keskin, Susurluk Raporu konusunda ise "Susurhık raporu diye bir şey yok" değerlendirmesini yaptı. Keskin sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bu rapor, Necmettin Erbakan ile Tansu Çiller'in ayakta kalabilmelerinin, devletin iç içe yaşadjğı eşkıya \v çetenin üzeriıtin kapaülmasınm belgesidir." tırmaya başlayacağız. Hükümeti dogru yola sevk etmek için gerekli mücadeleyi sürdüreceğiz. Bektaş Ağa. iktidann imkânlanndan ya- rarianıp mücahitliği de>am ettir- mek için uyutma yoluna gidiyor. Susurlukfezlekesini 2 aydır Başba- kanhk'tatutuyor. Hırstan, vurgun- cunun ahlakı yoktur. Yeri cennete bedava anahtar dağıtmak degüdir, olsa olsa cehennemde kapı bekçili- ğidir. Önce kenditerini bun- dan kurtarsın, ondan sonra anahtar dağıtsın. Erba- kan'a kalmadı anahtar da- ğıtmak. Kösem Sultan- Bektaş Ağa ortaklığı siya- seti tıkadı. Kamu yönetimi tıkandı. Devletimi/çalışnıı- yor.r Ancak birleşmeyle so- runlann çözülebileceğinı vurgulayan Keskin. DSP Genel Başkanı Bülent Ece- vifi kastederek "Kendisi grip olduğu zaman siyasi partisi bronşit olan bir an- layışla siyaset yürürüle- mez" dedi. Keskin daha sonra, baş- laOlan kampanya doğrultu- sunda, CHP'lilerin yakala- nna iğne taktı. Emniyet Genel Müdürlü- ğü lstihbarat Dairesi Başkan Yardımcısı Hanefı Avcı da bir süre önce Susurluk Ko- misyonu'na verdiği ıfadede, konuya ilişkin bazı açjkla- malarda bulunmuştu. ,, Avcı, ifadesinde. Tansu Çiller'in eşi Özer Uçuran Çiller'in, bazı işadamlan adına "iş takipçiliği*' yaptığı- nı söyledi. Avcı, Özer Çil- ler'in, "Erol" adlı Bursalı bir işadamının banka açma- sı ile ilgili aracı olduğunu. bu işle ilgili olarak Alaattin Çakıcı'nın da devreye girdi- ğini açıkladı. Avcı, "Bursa- lı bir işadamı olan Erol Evcil banka açmak istivor, ancak ona mani olan insanlar var devlette. Alaattin Çakıcı ile 2 milyon dolara anlaştıklannı büiyorum" dedi. Medis'e getiyor CHP'nin ardından ANAP da, Alaaddin Yüksel'in "ge- ceyansıbaskınrvla" Emniyet Genel Müdürlüğü'nden u- zaklaştınlmasıyla ilgili skandalı TBMM gündemi- ne getiriyor. ANAP Genel Sekreten Yaşar Okuyan. Yüksel olayının peşini bı- rakmayacaklannı bıldirir- ken. İçişleri Bakanı Meral Akşener hakkında Meclis soruşturma önergesi vere- ceklerini söyledi. Okuyan, Yüksel'i görev- den alma girişiminde izle- nen yolun, hukuk devleti il- kelerini zedelediğini vurgu- ladı. SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Alparslan Türkeş'in 80 yıllık yaşamöyküsü, bir anlamda Tür- kiye'nin sağalaşmasının da özeti sayılabilir. Türkeş, Susur- luk olayının hemen ardından bir TV kanalına o sıralar çok dikkat çekmeyen bir değerlendirme yapmıştı. Açıklamasında kendi deneyini anlatıyor, bu deneyden yola çıkarak Susurtuk'u yorum- luyordu. Türkeş, Türkiye'nin NATO'ya girmesinden sonra, birçok kur- may subayın ABD'de eğitildiği- ni anlatıyordu. Kendisi de bu eğitimı alan subaylardandı. MHP Genel Başkanı, bu döne- mi anlatırken ABD'nin dış poli- tikalarına dikkat çekmişti. ABD'ye giden Türk subayları komünizm tehlikesine karşı eği- tilmişlerdi. Gerillaya karşı kontr- gerilla eğitimi görmüşlerdi. Türkeş, bu eğitimi aldıkian sonra Türkiye'ye döndü. Ceza- evinde yaptığımız sohbetler sı- rasında, o yıllann darbe örgüt- lenmelerini anlatmıştı. Türkeş, DP'ye karşı hazırianan cuntala- nn birçogunun içinde yer aldı. 27 Mayıs 1960 askeri müdaha- Türkeş'in Tarihsel Misyonu lesinin önde gelen isimlerinden- di. ama kısa süre sonra bu mü- dahaleyi birlikte gerçekleştirdi- ği arkadaşlarından koptu. O, parlamenter rejime dönülmesi- ne karşıydı. Askeri yönetimin bir dönem daha devam etmesini istiyordu. Parlamenter rejime dönmek isteyen askerier ağırlıklannı ko- yunca Türkeş ve 13 arkadaşı tasfiye edildiler. Türkeş, daha sonra Talat Aydemir'in giriştiği askeri darbe nedeniyle de suç- lanacak. ancak beraat edecek- ti. 1960'ların ortasında da sür- günden dönen Türkeş, Osman BÖIükbaşı'nın CKMP'sine gire- cektı. Türkeş'in CKMP'ye dönüşü, siyasi yaşamındayeni bir döne- me işaret ediyordu. CKMP. Tür- keş ve arkadaşları tarafından kı- sa sürede ele geçirildi ve Tür- keş, bu partinin genel başkanı oldu. Bir süre sonra partinin adı da degiştirildi ve uluslararası Nazi hareketinin kullandığı Mil- liyetçi Hareket'e dönüştürüldü. Bu dönem, MHP içindeki es- ki askerierin komando kampla- nnı kurduğu dönemdi. Koman- do kamplannda gençler, askeri eğitim aldılar. Ülkücü gençlerin dövüş ve savaş tekniklerini öğ- rendiği yıllarTürkiye'de solun da yükselişe geçtiği yıllardı. Sos- yalist gençler, neredeyse bütün üniversitelerde fikri ve örgütsel bir hâkimiyet kurmuşlardı. Tür- kiye'nin dört bir yanı, antiem- peryalist eylemlerle çalkalanı- yordu. Kamplarda eğitilen koman- dolar tam bu sırada sahneye çıktılar. Amerikan aleyhtan gös- terileri bastılar, okullarda şiddet içeren saldınlara giriştiler. Dev- letin ve polisin korumasındaki ülkücü komandolar, sayıca az olmalanna rağmen arkalannda- ki destek nedeniyle pervasız ve korkusuz eylemlere giriştiler. Çok sayıda solcu genç öldürül- dü veya yaralandı. Bu saldınlara solcu gençler de karşılık verince, Türkiye yay- gın deyimle "sağ-sol çatışması" ortamına sürüklendi. Bütün bu eylemlerde komandolar, polisin sürekli desteğini gördüler. 12 Mart 1971 askeri darbesi sağ- sol çatışmasını bahane ederek gerçekleştirildi. Ülkücüler, bu askeri darbede solculann yar- gılandığı duruşmalann tanıklan oldular. Cezaevleri yalnızcasol- cularla dolduruldu. 12 Eylül 1980 askeri darbesi de benzer koşullarda gerçek- leştirildi. Yine büyük suikastlann arkasında ülkücüler vardı. Su- surluk sonrası ortaya çıkan tab- lodan ve devlet yetkililerinin açıklamalanndan anlaşıldığı gi- bi bu ülkücü militanlan kullanan devletti. Yanı 12 Eylül askeri darbesi bilinçli bir iç çatışma zorlamasıyla hazırlanmıştı. Bu hazırlığı da devlet içindeki bazı güçler, ülkücüleri kullanarak gerçekleştinmişlerdı. Türkeş'in hemen Susurluk'un ardından söylediği sözlere geri dönersek, ABD, Türkiye'de an- tikomünist biryönetim kurmaya ve solun ezilmesine özel bir ça- ba göstermiş, özel örgütlenme- ler kurmuştu. Avrupa'da ortaya çıkan Gladio benzeri örgütlen- me Türkiye içinde de kurulmuş- tu. Özel Harp Dairesi bu açıdan hâlâ tam anlamıyla araştınhp or- taya çıkanlabilmiş değildi. An- cak her iki askeri darbede de ül- kücüler kullanılmış ve solcu ha- reket ezilmeye çalışılmıştı. Bu, ABD'nin bu dönemde Sovyetler Birliği ile yürüttüğü hegemonya kavgasının ve 'soğuk savaş'ın temel yönelimini belirliyordu. ABD, Türkiye'yi Sovyetler'e sınırolan önemli bir NATO ülke- si olarak sürekli antikomünizmin kalesi olarak tutmaya gayret et- ti. Bu amaçla gerektiğinde solu ezebilmek amacıyla askeri dar- beler tezgâhlamaktan da geri durmadı. Türkeş, NATO'da eği- tilmiş bir subaydı. Antikomüniz- min ve aşın milliyetçiliğin en uç- taki temsilcisiydi. Son 40 yıllık yaşamı bu çerçeve içinde bir anlam kazanıyordu. BİZBİZE • ; ; \ ERDAL ATABEK Hollanda'yıNasılYendik?.. Ulusal futbol takımımız heyecan verici bir oyun- dan sonra Hollanda ulusal futbol takımını 1 -0 yen- di. Böylece grup finallerinde önemli bir başarı ka- zandık. Takımımızı da, teknik direktörümüz Mus- tafa Denizli'yı de, Bursa seyircisini de yürekten kutluyoruz. Bu maçın kazanılması öyle bir zamana denk düş- tü ki sevincimiz bir futbol maçını kazanmanın çok ötesine geçti. Türkiye çok sıkıntılı bir dönemeçteri geçiyor. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim mi olsun, beş artı bir mi olsun? Laik cumhuriyete mi sahip çıka- lım, bırakaltm şeriat düzeni mi gelsin? Susurluk olayı böylece kapansın mı, yoksa olan bitenler or- taya çıksın mı? Bir noktada buluşulsun mu yoksa çatışılsın mı? Böyle kanşık, karmaşık. çözümü güç görünen sorunlann içinde hiç tartışmasız sevinç yaratan bir ulusal başarı topluma ilaç gibi gek*. • Sevincimizin önemli bir nedeni de Hollanda ulu- sal futbol takımının dünya çapında taşıdığı güç olj du. Böyle güçlü bir takımı da yenebilmemiz büyük bir moral kaynağı oldu ve buna gereksinmemiz var- dı. Bir de her zaman bizi sevindiren bir konu olar> "Avrupa takımını yenmek" duygusunu da göz ar- dı etmeyelim. Avrupa Birliği'ne girişimizin tartışıl? dığı sırada bir Avrupa takımını yenmek de içimizf ferahlattı. "'' f Türkiye 1 - Hollanda 0. ' ' • J Bu sonuç, milyonlarca insanımızın uzak belleği- ne çıkmamak üzere kaydedildi. ' Ama, bu arada, Hollandalı Erasmus'u pektanı- dığımızı söyleyen kimse çıkmadı. Sahi, kimdi bı/ Erasmus? Hollanda takımının ilk onbirinde yer al- mamıştı, yedekler arasında da yoktu. Acaba Eras- mus, takımda yerini alsaydı sonuç değişir miydi? ••• Rotterdamlı Erasmus, 1469-1536 yılları arasın- da yaşamış, Rönesans'ın ve hümanizmanın en bü-- yük temsilcilerinden birisi. Belki de hayatında fut- bol oynamamış, ama uygariığın gelişimine çok bü- yük katkılardabulunmuştur. Başyapıtı sayılan "De1 liliğe Övgü" adını taşıyan kitabı Nusret Hızır çevi- risiyle Türkçeye de kazandınlmıştır. Çağının bütün bağnazlıklanyla, çıkar düşkünlüklenyle, ün sevda- larıyla, yetki madrabazlıklanyla alay eden, eleştiren bu kitap günümüzde de önemini korumaktadjr. ^ Acaba Erasmus'u ve "Deliliğe Övgü" krtabırN ül-« kemizde kaç kişi duymuş, kaç kişi okumuştur?Bur«J nu düşünmemiz gerekmiyor mu? Hollanda'da ilk üniversite 1575 yılında Leiden'd^ kurulmuştur. Sonra Groningen'de (1614), Ut-' recht'te (1636), Amsterdam'da (1632) kurulan üni- versiteler birbirini izlemiştir. Delf'te kurulan teknik üniversitenin tarihi 1842'dir. Aynı tarihlerde bizim ne yaptığımızı merak edenimizin sayısı kaç acaba? Hollanda'da sekiz yıllık eğitim 1900 yılından baş- layarak zorunlu olmuştur. Bugün zorunlu eğitim 10 yildır. Bu eğitimden geçmiş Hollandalı oranı yuzde 100'dür. Bunu bilenimiz var mı? Hollanda'nın nüfusu 15 mityon (1992). Doğart her insanın yaşama umudu erkeklerde 75, kadın-; larda 81 yıl. Bebek ölüm hızı binde 7. Hollanda tarihinde din çatışmaları da var. Gü* neydeki Katolik kilisesiyle çatışmalar sonaçta Pro^ testanlığin yaygınlaşmasını yaratıyor. Bu kuzey Av- rupa ülkesi bugün de hoşgörünün, insan haklanna sahip çıkmanın temsılcileri arasında. Oysa Hollanda geçmişte büyük sömürgeci ülke- ler arasında. Hollanda tüccarlanyla gemicilen dün- yanın çok uzak yerlerine kadar gidiyor, sömürge- ler kuruyor ve oralardan büyük servetler getiriyor- lar. Ama bugün övündükleri şeyler bunlar değil. Av- rupa'nın da, dünyanın da geleceğinde var olmanın yollannı anyorlar. Her gelişme alanında çalışarak. güçlerini ortaya koyuyorlar. .' » • • • •-, | Hollanda futbol takımını yenmeye çok önerft ve-^ riyoruz, ama işin geri yanına hiç önem vermryonjz.* Bizim sorunumuz burada. UNESCO tarafından yapılan araştırmaya göre bugün dünyadaki en iyi matematik eğitiminin Hol- landa'da yapıldığını bilmek de pek azımızın ilgisini çekmektedir. (En iyi bilim eğitimi Japonya'da, en' iyi sanat eğitimi ABD'de, en iyi yetişkin eğitimi Is-' veç'te yapılmaktadır.) Biz bunlarla ilgılenmiyoruz. ' Hatta, Hollanda futbol takımının dünya ülkeleri içinde neden büyük başarılar kazandığını da me- rak etmiyoruz. Biz günlük başarılarla sevıniyor, günlük başan-' sızlıklaria üzülüyoruz. Öncesi de sonrası da merak' alanımızın dışında. Biz hâlâ sekiz yıllık eğitim olsun mu olmasjri rm konusunu tartışıyoruz. '- Biz, ilkokul çocuklanna Arapça öğretmenin tar- tışmasını yapıyoruz. Türkiye, Hollanda'yı bir kere yeniyor; ama ken- disini her gün yeniyor. Bunu gören var mı? • t. Yargıtay kararı w Korucu ruhsatsız sflah taşıyabilirV ; • Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Van'ın Erciş ilçesinde ' "darp ve yaralama" olayına adı kanşan ve daha .. sonra evinde yapılan aramada bir adet ruhsatsız ^ Kalaşnikof marka silah bulunan Mehmet Cevat Yüzücü adlı köy korucusuna yerel mahkemece f. verilen 4 yıl 2 ay hapis ve 1 milyon 625 bin lira para, cezasını bozdu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay, darp ve yaralama olayına kanşan köy korucusunun ruhsatsız silahtaşıyabileceği karanna vardı. Yargıtay 8. Geza Dairesi, Van'ın Erciş ilçesinde "darp veyaralama" olayına adı ka- nşan ve daha sonra evinde yapılan aramada bir adet Kalaşnikof marka ruhsatsız silah bulunan Mehmet Ce- vat Yüzücü adlı köy korucu- suna yerel mahkemece ven- len 4 yıl 2 ay hapis ve 1 mil- yon 625 bin lira para cezası- nı bozdu. Ceza dairesı gerekçeli ka- rannda, "Olayın oluşu, böl- genin içinde bulunduğu ko- şullara. savunma ve savun- mayı doğrulayan bilgive bel- gelere göre, sanıkta suç kas- tnın bulunmadığıtespitedil-'. miştir" görüşüne yer verdi.-^ Alınan bilgiye göre, sanıkr Mehmet Cevat Yüzücü, 1 ?h Aralık 1995 günü Erciş il- çesinde bir darp ve yaralam* olayı nedeniyle jandarmacS; gözaltına alındı. Bu arada yapılan ıhbar üzerine Yüzü-ı cü'nün evinde yapılan ara-. mada bir adet K.alaşnikof. marka uzun namlulu otoma-ı tik silah ve 100 adet mermi» ele geçirildi. ] Yüzücü hakkında kamu; davası açıldı. Erciş Asliye' Ceza Mahkemesi'nde yapı-, lan yargılamada Yüzücü, 4, yıl 2 ay hapis, 1 milyon 625; bin lira da ağır para cezası- na mahkûm edildi. Samk: avukatının temyizi üzerine, da\a dosyası Yargıtay'aj gönderildı. o
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle