Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 NİSAN 1997 PAZAFTTESİ
4 HABERLER
Bekip Yıhbz
DGAirde
• ANKARA (ANKA) -
Şeriat çagnsı yapılan
Sincan'daki olaylı Kudüs
Gecesi'nden sonra
tutuklanan \e hakkında
"halkı din \e mezhep farkı
gözeterek kın ve
düşmanlığa tahrik etmek ve
yasadışı Hizbullah örgûtüne
propaganda yaparak
yardımcı olmak"
suçlamalanyla 6 yıldan 12
yıla kadar hapıs cezası
istemiyle dava açilan
Sincan'ın RP'li eski
Belediye Başkanı Bekir
Yildız bu hafta yargıç
karşısına çıkacak. 11
sanıklı davanın
görüşülmesine 10 Nisan
Perşembe günü 2 No'lu
DGM'de başlanacak.
Sanıklardan Selam gazetesi
yazan Nurettin Şirin'e.
halkı din ve mezhep farkı
gözeterek kin ve
düşmanlığa tahrik etmek ve
Hizbullah örgütü üyesi
olmak suçlarından 19.5
yıldan 31.5 yıla kadar ağır
hapis cezası \erilmesi
istenıyor. Diğer sanıklar
hakkında ise yasadışı öıgüt
üyelerine yardım ve
yataklık suçlamasıyla 4.5
yıldan 7.5 yıla kadar hapıs
cezası öngörüldü.
Danıştay savcısı
öki bulundu
• ANKARA (ANKA)
Danıştay 12. Dairesi
savcılanndan Fatma Nursel
Tamer (42) Kızılay'daki
evinde ölü bulundu. Olay,
kendisinden bir süredır
haber alamadığı ıçin evine
giden kardeşinin, zili
çalmasına rağmen içeriden
yanıt alamaması sonucu
ortaya çıktı. Tamer'in öliim
nedeninin belirlenmesi için
çok yönlü soruşturma
başlatıldı. Ankara"da bir
süre önce de bir DGM
savcısı evinde ölü
bulunmuşru. DGM Savcısı
Kemal Ayhan"ın ölüm
nedenı kalp knzi olarak
açıklanmış ve bu konuda
soruşturma açılmasına
gerek görülmemışti. Savcı
Ayhan ölmeden önce
gazetemiz yazan Uğur
Muıncu suikastıyla ilgili
soruşturmayı yürütüyordu.
Koalisyomm
durumu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)-DYPGenel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Gölhan. dün dûzenlediği
basın toplantısında
alternatifi olmadığını ileri
sürdüğü hükümetin devamı
için koalisyon ortaklannın
tavırlanna dikkat etmeleri
gerektiğıni söyledi.
Türkiye'nin işsizlik
sorununu çözmek için
yatınma gereksinımi
olduğunu, sermayenin ise
"kriz" tartışmalanndan
ürktüğünü vurgulayan
Gölhan. "Türkıye'ye
bedbin (karamsar) olarak
değil. nikbin (iyimser)
olarak bakalım" dedi.
Yeni bir memur
sendikası
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Memur
sendikalanndakı yelpaze
giderek genişliyor. 4
konfederasyona bağlı
olarak çalışan 60 memur
sendikasına Demokrat
Belediyeciler Sendikası
(DEBES)daeklendi.
DEBES Genel Başkanı
Kenan Seven. "Ülke
gerçekliğiyle memur
gerçekliğini, ülke
gerçekleriyle memur
sendikacılan gerçeğini,
ülke gerçekleriyle sendikal
görev \e sorumluluklar
gerçeğini sentezleyip
bağdaştırarak, yeni bir
sendikal anlayış ortaya
koyduk" dedi.
3. AIDS Kongpesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bfirosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. dün
sonaeren 3. AIDS
Kongresi'nde bir konuşma
yaptı. Demirel, AIDS'in
toplumlan tehdıt eden bir
afet olduğunu belirterek.
bu hastalığın önüne
geçmek için "sağlık
bilincinin" oluşturulması
gerektiğıni söyledi.
AIDS'le mücadele
kapsarrunda bir kampanya
oluşturulması gerektiğini
belirten Demirel, bu
kampanyaya her kesimin
destek vermesini istedı.
Demirel, basının halkın
haklanna sahip çıkma
görevi olduğunu belirterek,
"Basın açıklığın,
şeffaflığın da
göstergesidır" dedi.
4
Yiiksel görev kurbanı'ANAP lideri Mesut Yılmaz'a göre eski Emniyet Genel Müdürü, Türkbank'taki
20 milyon dolarlık rüşvet olaymda Adil Önger'i soruşturduğu için görevden alındı
DÜRDANE KOCAOĞLL
ANKARA - Bazı usulsüz işlemlere sah-
ne olduğu iddia edilen Türk Ticaret Ban-
kası'nın sermayesimn 20 trilyon lira arttı-
nlarak satılmak istenmesiyle ilgili kavga
büyüdü. DYP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'in yakınındaki
isimlerden Adil Önger'in 20 milyon dolar
karşılığı Türkbank'ın ihalesinde aracılık
yaptığı iddia edilirken peş peşe silahlar pat-
lamaya başladı. Çiller'in 25 milyar lırava
villa sattığını TBMM'ye bildirdiği Ön-
ger'ın saldınya uğramasından sonra, ko-
nuya ilışkin haber programı hazırlayan Ka-
dir Çelikde otomobıline açılan ateşle uya-
nldı. ANAP, emniyettekı atamaskandalın-
da da bu gelişmelerin etkili olduğunu açık-
ladı.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz,
İçışleri Bakanı Mera) Aksener'in. Ala-
addin Yüksel'i. sabaha karşı dûzenlediği
baskınla Emniyet Genel Müdürlüğü koltu-
ğundan kaldırmasının ardında. Türk Tica-
ret Bankası'nın sermayesimn "20 trilyon
• Çiller ailesinin yakınındaki isimlerden Adil Önger'in 20 milyon
dolar karşılığı Türkbank'ın ihalesinde aracılık yaptığı ileri sürüldü.
Adil Önger'den sonra konuya ilişkin haber programı hazırlayan
Kadir Çelik de silahlı saldınyla tehdit edildi.
• ANAP, Emniyet Genel Müdürü'nün, Adil Önger'in uğradığı
silahlı saldınyla ilgili olarak başlattığı soruşturma nedeniyle
görevden uzaklaştınldığını ileri sürdü.
lira arttınlıp ardından birilerine peşkeş çe-
kilmek istenmesiyle" ilgili olduğunu ima
etti. Yılmaz, önceki gün İskenderun'daki
mitingde yaptığı konuşmada, Yüksel'e kar-
şı düzenlenen skandal operasyonun ardın-
dakı nedenin açıklanmasını ıstedi. Yılmaz.
"Türk Ticaret Bankası'na devletin harine-
sinden 20trilyon Hra\ı kim pompalamakis-
tiyor? Kimlerle gizîi anlaşmalar yapüdı?
Bıınlan,siz yazamazsınız,ama ben caiüı bir
\a\ındaanlaünm" dedi. Yılmaz, Yüksel'in
görevinde bir saat daha kalmasının DYP'yi
fevkalade rahatsız ettiğinı savunarak gece
yansı operasyonunun Susurluk'la mı, Türk
Ticaret Bankası ile mi ilgili olup olmadığı-
nın araştınlması gerektiğıni söyledi.
Alaaddin Yüksel ile Meral Aksener'in
arasının iki-üç hafta öncesıne kadar ıyi ol-
duğu belırtilirken iplerin Çiller ailesineya-
kınlığıyla bilinen Adil Önger hakkındaki
saldın soruşturmasından sonra tamamen
koptuğu ileri sürüldü.
'Alaattin Çakıcı devrede'
ANAP Trabzon Millervekıli Eyüp Asık
da bazı bankalann satışı ile ilgili büyük
rüşvet iddialannın gündemde olduğunu
söyledi. Bu iddialara göre, Tansu Çiller ve
eşi Özer L'çuran Çiller ile Alaattin Çakı-
cı'nın da devrede olduğunu kaydeden Aşık,
milyarlık rüşvetlerin döndüğü bu olaylar
nedeniyle daha çok silah patlayacağı yolun-
Açıklama
ıstedi
Yılmaz, önceki
gün
Iskendenın'daki
ANAP
mitinginde
yapüğı
konuşmada.
"Tiirk Ticaret
Bankası'na
devletin
hazinesinden 20
trilyon lirayı kim
pompalamak
istiyor? Kimlerle
gizli anlaşmalar
yapıldı? Bunlan,
siz yazama/sınız,
ama ben canlı bir
yayında
anlaünm" dedi.
da duyumlar aldıklannı söyledi.
Aşık'ın dıle getirdiği iddialara göre, ser-
mayesi 20 trilyon lira arttınlmak istenen
Türkbank "Erol Evcil" adında Bursalı bir
işadamına satılacak; Kanal 6'nın el değiş-
tirmesi karşılığında da bu televizyonun sa-
hıbi Malunut Kurt"a bir banka verilecek-
ti. Aşık, Çiller'in bu pazarlıklann odağın-
da olduğu savlannı dile getirirken Tansu
Çiller'in, TBMM Mal Varlığı Soruşturma
K.omisyonu'na, Öngör'e Istanbul'da 25
milyar liraya villa sattığını açıklamasına da
dikkat çekti.
Eyüp Aşık iddialan şöyle anlattı:
"Adil Önger, Türkbank aracdığı için 20
mityon dolar rüşvet istedi. Ancak bu rüşvet
verilmeyince, Türkbank'ın Bursalı işadanu
Erol Evcil adlı kişiye verilmesinden vazge-
çilerek Ali Balkaner adlı işadamına veril-
mesi kararlaşûnldı. Bu arada, ülkücü maf-
ya lideri Alaattin Çakıcı devTeye girdi ve 11
mart günü Islanbul Esentepe'de Adil Ön-
ger'e silahlı bir saldın gerçekleşti. Saldın-
da. Önger yara almadan kurtulurken koru-
malanndan biri olduğu belirtilen Hüseyın
Yolcu adlı kişi yaralandı.
Olaydan sonrayapılan araş-
tırmada, devlette hicbir res-
mi görevi oimayan Önger'in
üzerinden Başbakanlık Mü-
şaviri olduğuna ilişkin bir
kimlik ile yeşil pasaport çık-
ü. Önger'in M1T taranndan
da korunduğu ve 6 koruma
verildiğiortayaçıktL Saldın-
nın ardından Alaattin Çakı-
cı'nın çok sayıda adamı gö-
zalbna alındu bunlardan 6'sı
tutuklaiKÜ."
Halen nerede olduğu bi-
linmeyen Alaattin Çakı-
cı'nın birtelevizyon progra-
mındabütün bildiklerini an-
latmak istediği belirtilirken
Tansu Çiller ile yaptığı rö-
portajda konuya ilişkin so-
rular soran, ancak bu bölüm-
leri yayımlaması engellenen
televizyon programcısı Ka-
dir Çelik'in arabasına da si-
lahlı bir saldın oldu.
Avcı'nın ifadesi
Genel Sekreter Adnan Keskin, 'Gerekirse iktidara çuvaldız da batırırızMedi
CHP'den
6
iğne batırma' kampanyası
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - GHP Genel Sekreten Adnan
Keskin, yanlış politikalar nedeniy-
le kamu malıyesinin iflas ettiğini.
hükümetin uygulamalanyla da
Türkiye'nin yasa devletinden
uzaklaştığını belirttı. Partisınin
"İktidara iğne baOrma" kampan-
yasını başlatan Keskin, DYP Genel
Başkanı, Başbakan Yardımcısı
Tansu Çiller ile Başbakan Necmet-
tin Erbakan'ın ortaklığını.
"Kösem Sultan-Bektaş
Ağa" birl ıkteliğine benzet-
ti.
Keskin. dün CHPAItm-
dağ llçe Başkanlığı'nda
hükümeti uyarmak ama-
cıyla düzenlenen "Siyasal
iktidaraiğne baürma kam-
panyasrnı başlattı. 24 O-
cak"l980'de "'kurtuluş re-
çetesi" dıye sunulan karar-
lann varolan sorunlan da-
ha da antırdığını kaydeden
Keskin, Türk kamu mali-
yesinin Düyun-u Umumi-
ye gibi iflas bayrağını çek-
tiğini söyledi.
"En geri ülkelerde bile
görülmeyen bir gelir çar-
pıklığı ile nüfusumuz ic içe
yaşıyor" diyen Keskin, izlenen po-
litikalar sonucu devletin içinde çe-
teler oluştuğunu, Türkiye'nin bir
yasa devleti olmaktan uzaklaştığı-
nı söyledi.
tktidarlann çeteleri koruyabil-
me, kayırabilmenın yollannı ara-
dığını söyleyen Keskin, "Namus
bekâretine arsayı; laiklik bekâreti-
ne de mürteciliğitercih eden bir an-
layış oluştu. Cumhuriyetin kurul-
masından 75yıl sonraOsmanlı'nın
Kösem Sultan'ı ile Bektaş Ağa'sı
yan yana gelmişler, hırsızlık yapa-
bihnenin yoüaruıı anyorlar" dedi.
Keskin. "ışıksöndünneeylemiv-
le yapılan uyanvi almavan hükü-
mete bir toplu iğne baürüması ge-
rektiğine*' inandıklannı belirterek
şöyle dedi:
"Bundan da gerekli uyamı al-
mazlarsa daha sonra çuvaldız ba-
'Rapor çete örtme belgesi'
tBRAHİMTIĞ
DEVREK-GHP Genel Sekreten Adnan
Keskin. Susurluk Raporu'nun, devletin
iç içe yasadığı eşkıya ve çetelerin
üstünün kapatılmasımn belgesi
olduğunu savundu.
GHP Gökçebey llçe Örgütü tarafından
düzenlenen 'Dayanışma ve Tüm Sosyal
Denıokratların Tabanda
Bütünleşmesi Gecesi' önceki gün
gerçekleştirildi. Geceye CHP Genel
Sekreten Adnan Keskin'in yanı sıra
CHP Arrvin Milletvekili Metin Arif
Ağaoğtu. MYK üyesi Hasan AkyoL
CHP Kadın Kollan Genel Başkanı
Güldal Okutucu, Zonguldak tl
Başkanı Harun Akın katıldı.
Vatandaşlann yoğun ilgi gösterdiği
gecede konuşan Keskin. DSP'yi
kastederek "Kendisini demokratik veya
sosyal demokrat olarak niteleyen
partinin artık Türkiye'nin ihtiyaç
duyduğu örgürJü mücadeleyi
götüremeyeceği son günlerde ortaya
çıkmısür" dedi.
Keskin, Susurluk Raporu konusunda
ise "Susurhık raporu diye bir şey yok"
değerlendirmesini yaptı. Keskin
sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu rapor, Necmettin Erbakan ile Tansu
Çiller'in ayakta kalabilmelerinin,
devletin iç içe yaşadjğı eşkıya \v çetenin
üzeriıtin kapaülmasınm belgesidir."
tırmaya başlayacağız. Hükümeti
dogru yola sevk etmek için gerekli
mücadeleyi sürdüreceğiz. Bektaş
Ağa. iktidann imkânlanndan ya-
rarianıp mücahitliği de>am ettir-
mek için uyutma yoluna gidiyor.
Susurlukfezlekesini 2 aydır Başba-
kanhk'tatutuyor. Hırstan, vurgun-
cunun ahlakı yoktur. Yeri cennete
bedava anahtar dağıtmak degüdir,
olsa olsa cehennemde kapı bekçili-
ğidir. Önce kenditerini bun-
dan kurtarsın, ondan sonra
anahtar dağıtsın. Erba-
kan'a kalmadı anahtar da-
ğıtmak. Kösem Sultan-
Bektaş Ağa ortaklığı siya-
seti tıkadı. Kamu yönetimi
tıkandı. Devletimi/çalışnıı-
yor.r
Ancak birleşmeyle so-
runlann çözülebileceğinı
vurgulayan Keskin. DSP
Genel Başkanı Bülent Ece-
vifi kastederek "Kendisi
grip olduğu zaman siyasi
partisi bronşit olan bir an-
layışla siyaset yürürüle-
mez" dedi.
Keskin daha sonra, baş-
laOlan kampanya doğrultu-
sunda, CHP'lilerin yakala-
nna iğne taktı.
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü lstihbarat Dairesi Başkan
Yardımcısı Hanefı Avcı da
bir süre önce Susurluk Ko-
misyonu'na verdiği ıfadede,
konuya ilişkin bazı açjkla-
malarda bulunmuştu. ,,
Avcı, ifadesinde. Tansu
Çiller'in eşi Özer Uçuran
Çiller'in, bazı işadamlan
adına "iş takipçiliği*' yaptığı-
nı söyledi. Avcı, Özer Çil-
ler'in, "Erol" adlı Bursalı
bir işadamının banka açma-
sı ile ilgili aracı olduğunu.
bu işle ilgili olarak Alaattin
Çakıcı'nın da devreye girdi-
ğini açıkladı. Avcı, "Bursa-
lı bir işadamı olan Erol Evcil
banka açmak istivor, ancak
ona mani olan insanlar var
devlette. Alaattin Çakıcı ile 2
milyon dolara anlaştıklannı
büiyorum" dedi.
Medis'e getiyor
CHP'nin ardından ANAP
da, Alaaddin Yüksel'in "ge-
ceyansıbaskınrvla" Emniyet
Genel Müdürlüğü'nden u-
zaklaştınlmasıyla ilgili
skandalı TBMM gündemi-
ne getiriyor. ANAP Genel
Sekreten Yaşar Okuyan.
Yüksel olayının peşini bı-
rakmayacaklannı bıldirir-
ken. İçişleri Bakanı Meral
Akşener hakkında Meclis
soruşturma önergesi vere-
ceklerini söyledi.
Okuyan, Yüksel'i görev-
den alma girişiminde izle-
nen yolun, hukuk devleti il-
kelerini zedelediğini vurgu-
ladı.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected]
Alparslan Türkeş'in 80 yıllık
yaşamöyküsü, bir anlamda Tür-
kiye'nin sağalaşmasının da
özeti sayılabilir. Türkeş, Susur-
luk olayının hemen ardından bir
TV kanalına o sıralar çok dikkat
çekmeyen bir değerlendirme
yapmıştı. Açıklamasında kendi
deneyini anlatıyor, bu deneyden
yola çıkarak Susurtuk'u yorum-
luyordu.
Türkeş, Türkiye'nin NATO'ya
girmesinden sonra, birçok kur-
may subayın ABD'de eğitildiği-
ni anlatıyordu. Kendisi de bu
eğitimı alan subaylardandı.
MHP Genel Başkanı, bu döne-
mi anlatırken ABD'nin dış poli-
tikalarına dikkat çekmişti.
ABD'ye giden Türk subayları
komünizm tehlikesine karşı eği-
tilmişlerdi. Gerillaya karşı kontr-
gerilla eğitimi görmüşlerdi.
Türkeş, bu eğitimi aldıkian
sonra Türkiye'ye döndü. Ceza-
evinde yaptığımız sohbetler sı-
rasında, o yıllann darbe örgüt-
lenmelerini anlatmıştı. Türkeş,
DP'ye karşı hazırianan cuntala-
nn birçogunun içinde yer aldı.
27 Mayıs 1960 askeri müdaha-
Türkeş'in Tarihsel Misyonu
lesinin önde gelen isimlerinden-
di. ama kısa süre sonra bu mü-
dahaleyi birlikte gerçekleştirdi-
ği arkadaşlarından koptu. O,
parlamenter rejime dönülmesi-
ne karşıydı. Askeri yönetimin bir
dönem daha devam etmesini
istiyordu.
Parlamenter rejime dönmek
isteyen askerier ağırlıklannı ko-
yunca Türkeş ve 13 arkadaşı
tasfiye edildiler. Türkeş, daha
sonra Talat Aydemir'in giriştiği
askeri darbe nedeniyle de suç-
lanacak. ancak beraat edecek-
ti. 1960'ların ortasında da sür-
günden dönen Türkeş, Osman
BÖIükbaşı'nın CKMP'sine gire-
cektı.
Türkeş'in CKMP'ye dönüşü,
siyasi yaşamındayeni bir döne-
me işaret ediyordu. CKMP. Tür-
keş ve arkadaşları tarafından kı-
sa sürede ele geçirildi ve Tür-
keş, bu partinin genel başkanı
oldu. Bir süre sonra partinin adı
da degiştirildi ve uluslararası
Nazi hareketinin kullandığı Mil-
liyetçi Hareket'e dönüştürüldü.
Bu dönem, MHP içindeki es-
ki askerierin komando kampla-
nnı kurduğu dönemdi. Koman-
do kamplannda gençler, askeri
eğitim aldılar. Ülkücü gençlerin
dövüş ve savaş tekniklerini öğ-
rendiği yıllarTürkiye'de solun da
yükselişe geçtiği yıllardı. Sos-
yalist gençler, neredeyse bütün
üniversitelerde fikri ve örgütsel
bir hâkimiyet kurmuşlardı. Tür-
kiye'nin dört bir yanı, antiem-
peryalist eylemlerle çalkalanı-
yordu.
Kamplarda eğitilen koman-
dolar tam bu sırada sahneye
çıktılar. Amerikan aleyhtan gös-
terileri bastılar, okullarda şiddet
içeren saldınlara giriştiler. Dev-
letin ve polisin korumasındaki
ülkücü komandolar, sayıca az
olmalanna rağmen arkalannda-
ki destek nedeniyle pervasız ve
korkusuz eylemlere giriştiler.
Çok sayıda solcu genç öldürül-
dü veya yaralandı.
Bu saldınlara solcu gençler
de karşılık verince, Türkiye yay-
gın deyimle "sağ-sol çatışması"
ortamına sürüklendi. Bütün bu
eylemlerde komandolar, polisin
sürekli desteğini gördüler. 12
Mart 1971 askeri darbesi sağ-
sol çatışmasını bahane ederek
gerçekleştirildi. Ülkücüler, bu
askeri darbede solculann yar-
gılandığı duruşmalann tanıklan
oldular. Cezaevleri yalnızcasol-
cularla dolduruldu.
12 Eylül 1980 askeri darbesi
de benzer koşullarda gerçek-
leştirildi. Yine büyük suikastlann
arkasında ülkücüler vardı. Su-
surluk sonrası ortaya çıkan tab-
lodan ve devlet yetkililerinin
açıklamalanndan anlaşıldığı gi-
bi bu ülkücü militanlan kullanan
devletti. Yanı 12 Eylül askeri
darbesi bilinçli bir iç çatışma
zorlamasıyla hazırlanmıştı. Bu
hazırlığı da devlet içindeki bazı
güçler, ülkücüleri kullanarak
gerçekleştinmişlerdı.
Türkeş'in hemen Susurluk'un
ardından söylediği sözlere geri
dönersek, ABD, Türkiye'de an-
tikomünist biryönetim kurmaya
ve solun ezilmesine özel bir ça-
ba göstermiş, özel örgütlenme-
ler kurmuştu. Avrupa'da ortaya
çıkan Gladio benzeri örgütlen-
me Türkiye içinde de kurulmuş-
tu.
Özel Harp Dairesi bu açıdan
hâlâ tam anlamıyla araştınhp or-
taya çıkanlabilmiş değildi. An-
cak her iki askeri darbede de ül-
kücüler kullanılmış ve solcu ha-
reket ezilmeye çalışılmıştı. Bu,
ABD'nin bu dönemde Sovyetler
Birliği ile yürüttüğü hegemonya
kavgasının ve 'soğuk savaş'ın
temel yönelimini belirliyordu.
ABD, Türkiye'yi Sovyetler'e
sınırolan önemli bir NATO ülke-
si olarak sürekli antikomünizmin
kalesi olarak tutmaya gayret et-
ti. Bu amaçla gerektiğinde solu
ezebilmek amacıyla askeri dar-
beler tezgâhlamaktan da geri
durmadı. Türkeş, NATO'da eği-
tilmiş bir subaydı. Antikomüniz-
min ve aşın milliyetçiliğin en uç-
taki temsilcisiydi. Son 40 yıllık
yaşamı bu çerçeve içinde bir
anlam kazanıyordu.
BİZBİZE •
;
; \
ERDAL ATABEK
Hollanda'yıNasılYendik?..
Ulusal futbol takımımız heyecan verici bir oyun-
dan sonra Hollanda ulusal futbol takımını 1 -0 yen-
di. Böylece grup finallerinde önemli bir başarı ka-
zandık. Takımımızı da, teknik direktörümüz Mus-
tafa Denizli'yı de, Bursa seyircisini de yürekten
kutluyoruz.
Bu maçın kazanılması öyle bir zamana denk düş-
tü ki sevincimiz bir futbol maçını kazanmanın çok
ötesine geçti. Türkiye çok sıkıntılı bir dönemeçteri
geçiyor. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim mi olsun, beş
artı bir mi olsun? Laik cumhuriyete mi sahip çıka-
lım, bırakaltm şeriat düzeni mi gelsin? Susurluk
olayı böylece kapansın mı, yoksa olan bitenler or-
taya çıksın mı? Bir noktada buluşulsun mu yoksa
çatışılsın mı? Böyle kanşık, karmaşık. çözümü güç
görünen sorunlann içinde hiç tartışmasız sevinç
yaratan bir ulusal başarı topluma ilaç gibi gek*. •
Sevincimizin önemli bir nedeni de Hollanda ulu-
sal futbol takımının dünya çapında taşıdığı güç olj
du. Böyle güçlü bir takımı da yenebilmemiz büyük
bir moral kaynağı oldu ve buna gereksinmemiz var-
dı. Bir de her zaman bizi sevindiren bir konu olar>
"Avrupa takımını yenmek" duygusunu da göz ar-
dı etmeyelim. Avrupa Birliği'ne girişimizin tartışıl?
dığı sırada bir Avrupa takımını yenmek de içimizf
ferahlattı. "'' f
Türkiye 1 - Hollanda 0. ' ' • J
Bu sonuç, milyonlarca insanımızın uzak belleği-
ne çıkmamak üzere kaydedildi. '
Ama, bu arada, Hollandalı Erasmus'u pektanı-
dığımızı söyleyen kimse çıkmadı. Sahi, kimdi bı/
Erasmus? Hollanda takımının ilk onbirinde yer al-
mamıştı, yedekler arasında da yoktu. Acaba Eras-
mus, takımda yerini alsaydı sonuç değişir miydi?
•••
Rotterdamlı Erasmus, 1469-1536 yılları arasın-
da yaşamış, Rönesans'ın ve hümanizmanın en bü--
yük temsilcilerinden birisi. Belki de hayatında fut-
bol oynamamış, ama uygariığın gelişimine çok bü-
yük katkılardabulunmuştur. Başyapıtı sayılan "De1
liliğe Övgü" adını taşıyan kitabı Nusret Hızır çevi-
risiyle Türkçeye de kazandınlmıştır. Çağının bütün
bağnazlıklanyla, çıkar düşkünlüklenyle, ün sevda-
larıyla, yetki madrabazlıklanyla alay eden, eleştiren
bu kitap günümüzde de önemini korumaktadjr. ^
Acaba Erasmus'u ve "Deliliğe Övgü" krtabırN ül-«
kemizde kaç kişi duymuş, kaç kişi okumuştur?Bur«J
nu düşünmemiz gerekmiyor mu?
Hollanda'da ilk üniversite 1575 yılında Leiden'd^
kurulmuştur. Sonra Groningen'de (1614), Ut-'
recht'te (1636), Amsterdam'da (1632) kurulan üni-
versiteler birbirini izlemiştir. Delf'te kurulan teknik
üniversitenin tarihi 1842'dir. Aynı tarihlerde bizim ne
yaptığımızı merak edenimizin sayısı kaç acaba?
Hollanda'da sekiz yıllık eğitim 1900 yılından baş-
layarak zorunlu olmuştur. Bugün zorunlu eğitim 10
yildır. Bu eğitimden geçmiş Hollandalı oranı yuzde
100'dür. Bunu bilenimiz var mı?
Hollanda'nın nüfusu 15 mityon (1992). Doğart
her insanın yaşama umudu erkeklerde 75, kadın-;
larda 81 yıl. Bebek ölüm hızı binde 7.
Hollanda tarihinde din çatışmaları da var. Gü*
neydeki Katolik kilisesiyle çatışmalar sonaçta Pro^
testanlığin yaygınlaşmasını yaratıyor. Bu kuzey Av-
rupa ülkesi bugün de hoşgörünün, insan haklanna
sahip çıkmanın temsılcileri arasında.
Oysa Hollanda geçmişte büyük sömürgeci ülke-
ler arasında. Hollanda tüccarlanyla gemicilen dün-
yanın çok uzak yerlerine kadar gidiyor, sömürge-
ler kuruyor ve oralardan büyük servetler getiriyor-
lar. Ama bugün övündükleri şeyler bunlar değil. Av-
rupa'nın da, dünyanın da geleceğinde var olmanın
yollannı anyorlar. Her gelişme alanında çalışarak.
güçlerini ortaya koyuyorlar. .' »
• • • •-, |
Hollanda futbol takımını yenmeye çok önerft ve-^
riyoruz, ama işin geri yanına hiç önem vermryonjz.*
Bizim sorunumuz burada.
UNESCO tarafından yapılan araştırmaya göre
bugün dünyadaki en iyi matematik eğitiminin Hol-
landa'da yapıldığını bilmek de pek azımızın ilgisini
çekmektedir. (En iyi bilim eğitimi Japonya'da, en'
iyi sanat eğitimi ABD'de, en iyi yetişkin eğitimi Is-'
veç'te yapılmaktadır.) Biz bunlarla ilgılenmiyoruz. '
Hatta, Hollanda futbol takımının dünya ülkeleri
içinde neden büyük başarılar kazandığını da me-
rak etmiyoruz.
Biz günlük başarılarla sevıniyor, günlük başan-'
sızlıklaria üzülüyoruz. Öncesi de sonrası da merak'
alanımızın dışında.
Biz hâlâ sekiz yıllık eğitim olsun mu olmasjri rm
konusunu tartışıyoruz. '-
Biz, ilkokul çocuklanna Arapça öğretmenin tar-
tışmasını yapıyoruz.
Türkiye, Hollanda'yı bir kere yeniyor; ama ken-
disini her gün yeniyor. Bunu gören var mı? • t.
Yargıtay kararı
w
Korucu ruhsatsız
sflah taşıyabilirV ;
• Yargıtay 8. Ceza Dairesi, Van'ın Erciş ilçesinde '
"darp ve yaralama" olayına adı kanşan ve daha ..
sonra evinde yapılan aramada bir adet ruhsatsız ^
Kalaşnikof marka silah bulunan Mehmet Cevat
Yüzücü adlı köy korucusuna yerel mahkemece f.
verilen 4 yıl 2 ay hapis ve 1 milyon 625 bin lira para,
cezasını bozdu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yargıtay, darp ve
yaralama olayına kanşan
köy korucusunun ruhsatsız
silahtaşıyabileceği karanna
vardı.
Yargıtay 8. Geza Dairesi,
Van'ın Erciş ilçesinde "darp
veyaralama" olayına adı ka-
nşan ve daha sonra evinde
yapılan aramada bir adet
Kalaşnikof marka ruhsatsız
silah bulunan Mehmet Ce-
vat Yüzücü adlı köy korucu-
suna yerel mahkemece ven-
len 4 yıl 2 ay hapis ve 1 mil-
yon 625 bin lira para cezası-
nı bozdu.
Ceza dairesı gerekçeli ka-
rannda, "Olayın oluşu, böl-
genin içinde bulunduğu ko-
şullara. savunma ve savun-
mayı doğrulayan bilgive bel-
gelere göre, sanıkta suç kas-
tnın bulunmadığıtespitedil-'.
miştir" görüşüne yer verdi.-^
Alınan bilgiye göre, sanıkr
Mehmet Cevat Yüzücü, 1 ?h
Aralık 1995 günü Erciş il-
çesinde bir darp ve yaralam*
olayı nedeniyle jandarmacS;
gözaltına alındı. Bu arada
yapılan ıhbar üzerine Yüzü-ı
cü'nün evinde yapılan ara-.
mada bir adet K.alaşnikof.
marka uzun namlulu otoma-ı
tik silah ve 100 adet mermi»
ele geçirildi. ]
Yüzücü hakkında kamu;
davası açıldı. Erciş Asliye'
Ceza Mahkemesi'nde yapı-,
lan yargılamada Yüzücü, 4,
yıl 2 ay hapis, 1 milyon 625;
bin lira da ağır para cezası-
na mahkûm edildi. Samk:
avukatının temyizi üzerine,
da\a dosyası Yargıtay'aj
gönderildı. o