03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 NlS»An 1997 PAZARTCSİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrenci tüm yurtta ve Lefkoşa'da yapılan sınavla üniversitelere girebilmek için yanştı OSS tamamsıraOYS'de• Sınava katılan yaklaşık 1 milyon 400 bin öğrenci ikinci sınav hakkı için yanştı. ÖSS'de 120 ve üzerinde puan alamayan adaylar, ikinci basamak sınavı OYS'ye katılarrayacak. ÖSS'de başanlı olan adaylar, 22 Haziran 1997 Pazar günü, ikinci basarnak smavı olan ÖYS'ye katılacaklar. Denizli'de sınav heyecanına dayanamayan Ogün Kavasoğlu kalp krizi geçirerek öldü. Diyarbakır'da ise kardeşinin yerine smava giren bir üniversite öğrencisi yakalandı. Haber Merfcea-Yüz binlerce öğrencinin zorlu üni- versite youndakı ılk elemesi olan Öğrenci Seçme Sı- havı (ÖSS), dün Türkiye genelindeki 134 merkez ve Lefkoşa'dı yapıldı. Denizli'de kalbinin delık olduğu belirtilen Ogün Kavasoğlu, sınav heyacanına dayana- mayarak lalp knzı geçirdi. Kavasoglu, yapılan müda- halelere karşın kurtanlamadı. Diyarbakır'da ise kar- deşinin yenne sınava giren bir öğrenci yakalandı. Sa- bahın erken saatlerinden itibaren sınav yerlerine akın eden ada)lann. sınav salonlanna girişte üzerleri ara- narak kirriik konrolü yapıldı. Başkalannın yerine sı- nava giriş: önlemek için adaylann fotoğraflı sınav gi- riş kartı ile yanlannda getirdikleri fotoğraflar karşılaş- tınldı. Geçmiş yıllardakı kopya olaylannın tekrarlan- maması için, adaylann üzerlerinde hesap makinesi, cep telefonu, çağn cihazı ve FM bandlı radyo ile sınav sa- lonlanna girmelerine izin verilmedi. Saat 09.30'da başlayan sınava giren öğrencilerin velileri de okul bah- çesinde çocuklannın çıkışını bekledi. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı'nın (ÖSYS) 3 saat süren ilk basamağı olan sınava 1 milyon 398 bin 580 aday başvurdu. Öğrenciler. 5 bin 295 binada yer alan 72 bin 604 salonda sınava girdiler. Sınavın sağ- lıklı yapılabilmesi için, 5 bin 295 bina sorumlusu, 1059 sınav sorumlusu yardımcısı, 5 bin 295 bina yö- netıcisı, 72 bin 604 salon başkanı, 75 bin 216 gözet- men, 503 ÖSYM temsilcisi, 268 koruma kuryesi, 36 nakil kuryesi ve 203 ödeme kuryesi olmak üzere top- lam 160 bin 479 personel görevlendirildi. Bu yıl, ÖSS'de 120 ve üzerinde puan alamayan adaylar, ikinci basamak sınavı ÖYS'ye katılamayacak. 105-120 arasında puan alan adaylar ise isterlerse açı- köğretim ve meslek yüksekokullanna girebilecekler. Aynca bu yıl KKTC üniversiteleri, 105 ve üzerinde ÖSS puanı alan ögrencileri kabul edecek. ÖSS'de başanlı olan adaylar, 22 Haziran 1997 Pazar günü, ikinci ba- samak sınavı olan ÖYS'ye katılacaklar. ÖSYM Başkanı Dr. FethiToker. ÖSS'nm tüm yurt- ta olaysız olarak, planlandığı saatte sona erdiğini bil- direrek kendilerine sınava ijişkın önemli bir olay ile- tilmediğini söyledi. Toker, ÖSS'nin planlandığı şekil- de saat 12.30'da sona erdiğini belirtti. Dr. Fethi Toker, iklim şartlan veya terör yüzünden herhangi bir merkezde sınav iptaline gidilmediğini açıklayarak sınavlann daha önce ilan edilen merkez- lerde gerçekJeştirildığini büdırdi. Toker, kopya girişim- lerinin ise daha sonra bılgisayar ortamında belirlene- ceğinı anlatarak tutanakJarla tespıt edilen bu tür giri- şimlerin ise ÖSYM'de değerlendirileceğini ifade ettı. Aydın'ın Nazilli ilçesine bağlı Pamukören beldesin- de oturan ve sınav için Denizli'de öğretmen olan enış- tesinin evinde kalan Ogün Kavasoğlu, bakkaldan alış- veriş yaptığı sırada kalp krizi geçirdi. Hastaneye kal- dınlan Kavasoğlu kurtanlamadı. Ölen öğrencinin ba- bası Muammer Kavasoğlu. oğlunun 3 yaşındayken kal- binin delik olduğunu öğrendiklerini söyledi. Bu arada Diyarbakır Fen Lisesi'nde görevliler. gi- riş kartı kontrolünde lrfan Akçagün'ün yerine başka- sının sınava girdığinı tespit ettiler. Durumun güvenlik kuvvetlerine bildirilmesi üzerine sınava kardeşinin ye- rine girdiği belirlenen Ihsan Akçagün yakalandı. Yet- kililer, sınava kardeşinin yerine giren thsan Akça- gün'ün Cumhuriyet Universitesi'nde öğrenci olduğu- nu, 2 kardeşin de gözaltına alındığını bildirdiler. IUJ •„•'• . ıpılanOSSsuıavımnolaysızgeçtiği belirtilirken yoğun güvenlik önlemleri dikkat cekti. Öğrenci Seçme SınavTnda 120 ve üzerinde puan alan öğrenciler, Öğrenci Yerleştirme SmavTna ginneye hak kazanacak. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) Köksal Toptan'ın bakanlığı döneminde başlattığı pilot proje uygulamasına 3 yıldır geçilemedi B projesine soruşturmaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Mıl- li Eğitim Bakanlığı, Projeler Koordmas- yon Kurulu Başkanlığf nın hazırlattığı 8 yıllık zorunlu eğitimin altyapısının oluş- turulmasına ilışkın projenin, uygulama aşamasında davet usulü ihaleyle ANKON fırmasınadevTedilmesiyle ilgıli soruştur- ma başlattı. Proje, çalışmalann başlama- sımn üzerinden 4 yıl geçmesıne karşın henüz pilot illerde bile uygulamaya konu- lamadı. Projeler Koordinasyon Kurulu Başkan- lığı, KöksalToptan'ın bakanolduğu Mart 1993'te baslatılan 8 yıllık ılköğretimin altyapısının hazırlanmasına ilişkin Temel Eğitim Projesi"ni Şubat 1994'te tamam- ladı. Tüm illerde zorunlu eğitimin altya- pısının oluştumlması için 2.5 milyar do- larlık kaynağı Hazine'nin karşılamayaca- ğını belirtmesi üzerine, Dünya Banka- sı'nın da onayı alınarak Mart 1995'te pi- lot proje hazırlandı. Türkive eenelinı kao- sayan projenin uygulanması için 4 yıllık süre öngörülürken, aradan 3 yıl geçmesi- ne karşın pilot projenin uygulaması bile başlatılamadı. Pilot projenin uygulamasmı ve asıl pro- jenin hazırlık çalışmalannı bir firmaya devTetmeyi öneren Milli Eğitim Bakanlı- ğı Müsteşan Bener Cordan, Dünya Ban- kası'ndan Ralph Harbison'a gönderdiği 7 Şubat 1996 tarihli yazısında, "Bu hiz- met ahmını mevcut ProjelerKoordinasyon Bnimi araahğryla gerceklestirip. sözleşme- nin imzalanmasını müteakip bu nrmanın hizmetierini tlköğretim Genel Müdürlü- ğü'ne bağlı olaraksürdürmesini planlryo- ruz" dedi. Cordan'ın, eski Anadolu Ünı- versitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyü- kerşen ve Vehbi Koç'un kızı Suna Kı- raç'ın da yönetim kurulunda yer aldıgı Eğitim Gönüllülen Vakfı'na projeyı dev- retmek istedığinin belirtilmesine karşın, ihaleyi yaklaşık 3 ay önce ANKON Da- Cenel kurul kararım açıklıyor 'Refah üniversitesi'ne YOK incelemesi ANKARA (ANKA) - Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çil- ler'in üniversite sahibi olup olamayacağı yann belli ola- cak, YÖK Genel Kurulu, Tansu Çüler'in başkanı ol- duğu Zübeyde Hanım Şehit Analannı Koruma Vakfi'nın da kuruculan arasında yer al- dığı Avrasya Üniversitesi ve RP üniversitesi olarak bili- nen Gaziantep Mehmet Akif Üniversitesi ile ilgili basvu- ruyu bugün karara bağlaya- cak. Yüksek Öğretim Genel Kurulu, bugün yapacağı top- lantıda, 1997ÖYSkılavuzu, üniversite kontenjanlan ve özel vakıf üniversitesi baş- vurulannı görüşecek. Genel kurul. aralannda Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in başkanı olduğu Zübeyde Ha- nım Şehit Analannı Koruma Vakfi'nın da kuruculan ara- sında yer aldığı Avrasya Üni- versitesi ile birlikte 8 özel vakıfüniversitesinin kuruluş başvurulannı değerlendire- cek. Zübeyde Hamm Şehit Analarmı KorumaVakfı, Sev- gi Sağlık Eğitim Kültür ve Sosyal Dayanışma Vakfı ile ortaklaşa Ankara'da 'Avras- ya Cniversitesi' kurulması içinbaşvuruda bulunmuş, an- cak vakıf üniversitelerini in- celeme komisyonu, üniversi- terün kuruluşu için öngörü- len tahsisleri yetersiz bul- muştu. Mütevelli heyetinde RP'nin fînansörlerinden Ha- san Karyoncu ile RP'li mil- letvekilleri Abdülkadir Ak- su ve Kahraman Emmioğ- lu'nun da bulunduğu, 'Gazi- antep Mehmet Akif Üniver- sitesi' için de son karar bugün verilecek. Gaziantep Eğitim ve Hizmet Vakfı'nca kuru- lacak üniversite bünyesinde ilk özel ilahiyat fakültesinin de açılması öngörülüyor. YÖK Genel Kurulu, baş- vurular için olumlu görüş bil- dirmesi halinde kuruluş öne- rilerini Milli Eğitim Bakan- lığı'na iletecek. Milli Eğitim Bakanlığı da üniversitelerin kuruluşuna ilişkin yasa tek- liflerini görüşülmek üzere TBMM'ye gönderecek. Ge- nel kurul, kuruluş belgeleri ile tahsisleri yeterli bulmazsa, başvurulan ıade edecek. Ge- nel kurulda başvurulan gö- rüşülecek özel vakıf üniver- siteleri ve kurucu vakıflar şöyle: "Doğuş Eğitim Vakfi- İstanbul Doğuş Üniversitesi, Sevgi Sağlık Eğitim Kültür ve Sosyal Dayanışma Vakfi ileZübeyde Hanım Şehit Ana- lannı Koruma Vakfi-Ankara Avrasya Üniversitesi, Gazi- antep Eğitim ve Hizmet Vak- fi-Gaziantep Mehmet Akif Üniversitesi Baykent Eğitim Vakfi-İstanbul Beykent Üni- versitesi,SıtkıAlp Eğitim Vak- fi-Ankara Çankaya Üniver- sitesi, Bayboğan Eğitim Vak- fi-Tarsus Çağ Ürüversitesi, ts- tanbul Marmara Eğitim Vak- fi-tstanbul Maltepe Üniversi- tesi." 4 Ekim-9 Kasım 1997 5. Uluslararası Istanbul Bienali Sanatçı Başvurulan 4 Ekim-9 Kasım 1997 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 5. Uluslararası İstanbul Bienali'nin kavramsal çerçevesi "Yaşam, Güzellik, Çeviriler ve Diğer Güçlükler Üstüne" başlığı altında belirlenmiştir. Sergiye katılacak olan tüm sanatçıların seçimi, 5. Uluslararası İstanbul Bienali'nin Sanat Yönetmeni Rosa Martinez tarafından yapılacaktır. Türkiye'den başvurmak isteyen sanatçılar, aşağıdaki dökümanları içeren başvuru dosyalarını en geç 30 Nisan 1997 tarihinde aşağıdaki adrese ulaşacak şekilde İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'na postalayabilirler. 7. Özgeçmiş (Türkçe ve Ingilizce) 2. Sanatçmm çalışmalannı örnekleyen en az 5, en fazla 10 adet 35'lik dia. (Sanatçı ismi, yapıt ismi, tarih, malzeme ve boyutları içeren Türkçe ve İngilizce etiketleriyle birlikte.) 3. Sanatçının son 5 yıl içinde yayınladıklan içinden seçilmiş en fazla 3 adet sergi broşür veya kataloğu 4. Son 5 yılı kapsayan bibliyografya 5. Sanatçının çalışmalannı tanıtan bir metin (Türkçe ve İngilizce) 6. Adres ve telefon numarası. Dosyalarınız değerlendirme sona erdikten sonra Temmuz ayı içinde adresinize geri postalanacaktır. Adres: İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı, Uluslararası istanbul Bienali, İstiklal Cad. LuvrApt. No:146, Beyoğlu 80070 İstanbul I S T A N B L : RENALU 8u ılan Cumhuriyet Gazetesi'nin katkıstyla yaytnlanmıştır. Cumhuriyet nışmanlık Hizmetleri A.Ş kazandı. Pro- je, bu firmaya yaklaşık 2 milyon dolarlık bir ücret karşılığında devredıldi Davet usulüyle gerçekleştirilen ihaleye, Milli Eğitim Vakfı'na bağlı Vaktaş şirketinin ka- tılmasına Dünya Bankası, "çıkar çaOş- ması olacağı" gerekçesiyle karşı çıktı. Projeler Koordinasyon Kurulu Başkan- lığı. 1995 yılının sonunda gerekli yetiş- miş elemanın bulunduğunu belirterek. projenin tlkögretim Genel Müdürlüğü'ne devredilmesine karşı çıkan bir yazı hazırladı. Müsteşar Yardımcısı CevdetCengiz, el yazısıyla gönderdiği yanıtta. projeyle ilgili dokümanlann Ilköğretim Genel Müdürlü- ğü'ne ve Proje Direktörü Ne- cip Özkan'a verilmesmi is- terken, bu aşamadan sonra da firma ve Ilköğretim Genel Müdürlüğü'ne terk edilen pro- jeye Projeler Koordinasyon Kurulu'nun müdahalede bu- lanamayacağını bildırdi. Temel Eğitim Projesi kap- samında kırsal kesim eğitimi ile ilgili danışmanlık ve pro- jenin birlikte uygulanmasına yönelik olarak da UNlCEF'le 2.5 milyon dolarlık bir sözleş- me gerçekleştirildi. Bu hiz- met satın alımının ihaleyle değil. doğnıdan sözleşmeyle yapıldığına dikkat çekildi. UNICEF'in Temel Eğitim Projesi kapsamında Ürgüp'te düzenlediği seminerde, öğre- tim üyelerine 160 dolar, kur- sıyerlere de 40 dolar para ver- mesi üzerine bakanlık müfet- tişleri soruşturma başlattı. Öğ- retim üyeleri ve kursiyerlere devlet tarafından verilen yol- luk ve yevmiye dışında UNI- CEF'ten aynca ödeme yapıl- masının Devlet Memurları Yasası'na aykın olduğu be- lirtildi. Bakanlık müfettişleri, Te- mel Eğitim Projesi'nin neden Projeler Koordinasyon Kuru- lu Başkanlığı'ndan alınarak, İlköğretim Genel Müdürlü- ğü'nde oluşturulan yeni biri- me devredildiğini ve daha son- ra da projenin yürütülmesı hizmetinin ihaleyle bir fîrma- dan satın alınması yoluna gi- dildiğini araştırıyor. Soruş- turma kapsamında, Müsteşar Bener Cordan, Müsteşar Yar- dımcısı CevdetCengiz, Ilköğ- retim Genel Müdürü Ekrem Vangm, Proje Direktörü Ne- dp Ozkan, Projeler Koordi- nasyon Kurulu Başkanı Sa- lıh Çelik bulunuyor. AYDEVLAISMA EMRE KOINGAR Eğitimdeki Yanlış Kavga Türkıye'ae ilkokul, ortaokul ve lise eğitimi çökmüş- tür. Çünkü çağdaş toplumun değerierine ve gereksin- melerine uygun bir "müfredat programı" yoktur. Çünkü "Milli Eğitim", Türkiye'de ne millidir, ne de evrensel. Okullanmızda ne "milli değeherimiz" ne de "evren- sel değeher" öğretilmektedir. Çökmüş olan bu eğitime, din öğretiminin eklenme- siyie ortayaçıkan "Imam Eğitimi" ise, nedine uygun- dur, ne çağa, ne de ülkenin gereksinmelerine. Çün- kü, imam eğitiminin hareket noktası olan "normal eğitim" zaten çökmüştür ve çağdışı kalmıştır. Buna din konusunda yapılan eklerin ise çağı yakalama kaygısı ile uzak yakın bir ilişkisi yoktur. Pek doğal olarak, sistem tüm olarak çöktüğün- den, öğretmenler de kötü yetiştirilmekte, çok az pa- ra almakta ve kötü müfredat - kötü eğitim - kötü öğ- renci - kötü öğretmen sarmalı tüm ülkeyi boğmak- tadır. Bu durumun sorumlusu, en kötü koşullarda büyük bir özveri ile görev yapan öğretmenlerimiz değil, sis- temi düzeltmeyen politikacılanmızdır. Ama asıl sorun, "müfredat programlarında" yani ilkokul, ortaokul ve liselerde "nelerin nasıl okutula- cağı" konusunda odaklaşmaktadır. • • • Okullanmızda ne Türk uygarlığı, ne Islam uygarlı- ğı, ne de Batı uygarlığı okutulur. Daha doğrusu hepsi yalan yanlış ve yanm yama- lak okutulur. Öğrenci ne karşılaştırmalı olarak "inanç sistemle- n'ni" bılir, ne de çeşitlı "felsefe okullannı". Ne Anadolu kültürünün Yunan uygartığına bile ışık tutan tarihi, ne Türklerin Orta Asya ve Horasan mi- raslanyla, Islam dınine yaptıklan belirieyicı katkılar öğretilir. Ne Selçuklulann dünya uygarlığına katkılan, ne Osmanh'nın Selçuklulardan aldığı miras ve ne de Bi- zans ile nasıl bütünleştiği ve üç kıtaya egemen oldu- ğu anlatılır. Atatürk, içi boş bir sımgedir eğitim sistemımizde. Ne Avrupa'dakı sanayi devrimi, ne Osmanh'nın bu dev- rimi niçin yakalayamadığı, ne de Mustafa Kemal'in, feodaJitenın karanlıklannda boğulmuş ve duşman ta- rafından işgal edilmiş bir imparatorluktan, bir ''sana- yi devrimi sonrası toplum"u nasıl ürettiği anlatılır. Işin daha kötüsü, bugünkü toplumsal, siyasal ve ekonomik düzenimiz öğrenci için bir "yabancı dün- yadır". Ne aile, ne kentleşme, ne yurttaşlık sorunlanmız ele alınır. Kültür nedir, ekonomı nasıl işler, siyaset nedir ve siyasal kararlar nasıl alınır, hep yabancı, hatta "tehlikeli" konulardır öğrenci için. • • • Işin acıklı tarafı, ne Türkçe bilir öğrenci, ne mate- matik. Güzel sanatlar, resim, müzik, hak getire. Ne el becerileri geliştirilir, ne de vücudunu kullanmasını öğrenır. Bırakınız çağdaş teknolojiyi, bilgisayan, ikili sayı sis- temlenni; kartezyen düşünceyi, fonksiyonel ilişkı kur- mayı bile bilmez. Öğretmezseniz, nerden bilsin ki? Müfredat programında olan bazı gerekli konular da o denli kötü öğretilir ki, öğrenciler, matematikten, ta- rihten, coğrafyadan hatta Türkçe'den nefret ederek mezun olur. Bu bilgi ve becerileri de bir yana bırakın, öğrenci kendini tanır mı? Yeteneklerini bilir mi? üseyi bitirin- ce nıçin ne olacağına nasıl, kime danışarak karar ve- rir? • • • Türkiye'deki eğitim sistemi ideolojik olarak da tek- nolojık olarak da iflas etmiştır. Ne "iyi vatandaş" yetiştirir, ne de "iyi teknisyen". Bugünkü mücadelenin, bu çökmüş sıstemin "ye- nilenmesi" ve "çağdaşlaştınlması" üzerinde odaklaş- ması gerekirdi. REFAHYOL sayesinde, tartışma ko- nusu, Türkiye'nin 21. yüzyıla "iman gücüyle taşınma- sı" kavgasına dönüşmüştür. Politikacılanmız kendilerine acımıyorlarsa, bari baş- ta kendilenninki olmak üzere, tüm çocuklanmıza acı- sınlar... Medya notu: 3 Nisan Perşembe gecesı, değerii sa- natçı Levent Kırca'nın "Olacak O Kadar" programın- da, "s/f/c; s;yr//maA"deyimi yanlış kullanıldı. Kırca'nın oda arkadaşı, telefonda bir haber alan sanatçıya "Hayrola ne oldu, srtkın sıynldı" biçiminde hitap edi- yordu. Oysa "sıtkı sıynlmak" bir insanın, birbaşka- sına güvenini kaybetmesi anlamına gelir. Kızmak ya da üzülmek anlamına değil. Metin yazaharı biraz da- ha dikkatli olmalı. Hele Kırca gibi bir büyük sanat- çıya metin yazıyoharsa. içişleri Bakanlığı genelgesi 'Kurban derilerini THK toplayacak' • İçişleri Bakanı Meral Akşener imzasıyla valilere ve kaymakamlara gönderilen genelgede, kurban derilerinin THK dışında toplanamayacağı bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanı Meral Akşener. kurban derilerinin Türk Hava Kurumu dışındaki kurumlara bağışlanması için her yıl yayımlanan genelgeyi, Başbakan Necmettin Erbakanın soğuk bakmasına karşın yineledi. İçişleri Bakanı Akşener'in imzasıyla valılık ve kaymakamlıklara gönderilen genelgede. kurban denlenni THK dışındaki kurum ya da kişilerin toplayamayacağı bildirilirken. mahalle ve köy muhtarlannın da bu konuda bilgilendirilmeleri istendi. Başbakan Erbakan'ın, hükümete gelmesinin ardından üniversiteler ile kamuda çalışanlara türban serbestisi. karayoluyla haccın yanı sıra, kurban derilerinin istenen kuruma bağışlanması konusunda çalışma başlatmıştı. Erbakan'ın. RP'li bakanlan bu konuda görevlendirmesi Türk Silahlı KuvvetlerTnce tepkiyle karşı lanmış ve hükümete yaptınm uyanlı kararlann bildirildiği Milli Güvenlik Kurulu'nun 28 şubat toplantısında bu çalışmalar tartışma yaratan konular arasında yeralmıştı. Erbakan'ın, grup toplantısında, kurban denlerinin istenen kuruma venleceğine ilişkin kesin açıklamalanna karşın ordunun ağırlığını koyması, İçişleri Bakanlığı'nın genelge yayımlamasında önemli bir etken olarak değerlendirildi. Benzer genelgenin. Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı'nca da, bağlı kuruluşlara yayımlanması bekleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle