Katalog

7 NİSAN 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 showTv 23.15İ '32. Gün' milliyetçi sağın geleceğini araştırdı Türkeş'ten sonra MHPTV Servisi - Haber program "32. G ü n " ü n ilk dosyası. cuma günü ölen MHP lideri Alparslan Türkeş'e aynldı. 27 Mayıs'ın ihtılalci albayı Türkeş'in sürgûnden lıderliğe uzanan hayatının konu edildiği programda. "Türkeş, Orhan Doğan'la Kürt meselesini nasıl tartıştı". "27 Mayıs'ta ihtilal bildirisini nasıl okudu" gibi sorulara da yanıt aranıyor. Aynı dosya ıçerisinde MHP'nin ve milliyetçi sağın geleceği de masaya yatırılıyor. "Yeni lider kim olacak". "Milliyetçiler nereye toplanacak", "Lider adaylan kimler, nasıl bir milliyetçi parti düşlüyorlar" konusu da Rıdvan Akar'ın araştırmasıyla ekrana geliyor. "32. Gün"ün bir diğer dosyası ise "mödür operasyonunun perde arkası" adını taşıyor. "Bir geceyarısı emniyet teşkilatını sarsan müdûr operasyonu neden yapıldı, teşkilatta nasıl karşılandı" sorusunun ele alınacağı bölümü Cüneyt Özdemir araştırdı. Geçen haftalarda Refah Partisi'nin düzenledıği "Alternatif Çanakkale Şehitlerini Anma Gecesi"nde sahneye çıkan ve "Kara Çarşaflılar" adlı şarkılanyla tepki toplayan İpek Yolu grubu şarkılannda ne anlatmak istediklerini anlatıyorlar. Canlı yayın bağlantılan ve sûrpriz konuklanyla sürecek haber programın son bölümünde ise "inanılmaz ama gerçek olaylar" yer alıyor. atv 22.20 Eroinman gençlerin itiraflan : TV Servisi - "A Taki- mı"nın ilk dosyasında. uyuşturucu batağına dü- şen eroinmanlann itırafla- n yer alı>or. Savaş Ay'ın sundugu programda Al- manya'da yanarak ölen Türklerin yakınlan ile gurbetçilerin dramlan ek- rana geliyor. Bir diğer dosyada ise üç yıl önce Sı- vas'ta yanarak ölen Has- ret Gültekin'in ölümün- den sonra hazırlanan klibi yaytmlanıyor. KanalE 23.05 ;'Türkiye'de j tıp sorunu' • TV Servisi - Nevval Sevindi'nin sunduğu ' "Açık Toplum"da "Türkiye'de tıp sorun- lan"konuediliyor. "Tıp bu kadar gelişirken ne- den insanlar başka al- ternatiflere başvuru- yor" sorusunun ele alına- cağı programa. Prof. Dr. Orhan Arıoğul. Doç. Dr. ;Mehdi Öğüt, Doç. Dr ' Bektaş Yıldırım. Dr. , I\fchnpef Abut tartışmacı İ Düşûk bütçesine karşın oldukça başanlı bir korku filmi. Dev timsahın gazabı ı TGRT 22.00 Alligator - Alligator / Yönetmen: Levvis Teague / Senaryo: John Sayles / Görüntü: Joseph Mangine / Müzik: Craig Hundley / Oyuncular: Robert Foster, Robin Ryker, Michael Gazzo, Dean Jagger, Jack Carter, Henry Silva / 1980 ABD yapımı, 91 dakika. TV Servisi - Hayvanla- nn korku unsuru oiarak be- yazperdede kullanılmalan o kadar sık karşımıza çıkar ki. zaman zaman gerçek ya- şamda da "ürküten" hay- vanlann yanı sıra "sevim- li" yaratıklar da korku filmlenne konu olurlar. Bu akşam izleyeceğımiz "Alligator", birincı tür fılmlere bir ömek; yani ger- çekten korkutan hayvanla- nn kullanıldığı fılmlere... Yavru bir timsahın yan- lışlıkla bir klozetin içine ,1djj§erek,Sehjr kanalizasyo- nuna doğru yola çıkmasıy- la başlayan film, daha son- ra bu timsahın inanılmaz büyüklüğe ulaşarak bütün kente dehşet saçmasını an- latır... Yönetmen-senarist John Sayles'in senaryo- sundan alabıldığıne güç alan bu korku filmi, düşük bütçesine karşın oldukça başanlı olabıliyor. Bu tür filmlerde rastlanan "psiko- lojik derinlik" eksikliği burada yerini aynntılı insan tiplerine bırakıyor. Özellik- le Henr^ Silva'nın canlan- dırdığı "uçuk timsah avcı- sı"nın etkili bir karakter ta- nımlamasının yapıldığını söyleyebiliriz. Richard O. Helmer özel efekt çalışma- sı da düşük bütçeye ve o dönemin koşullanna göre oldukça etkili... 1991de Jon Hess tara- findan başansız bir yeniden çevrimi yapılan "Alliga- tor". ıçerdiği mizahı doz- la da ilgi çekiyor. Bunu da büyük ölçüde Sayles'in senar>r osuna borçlu tabii ki. Yönetmen Lewis Teague ise sinema tarihinde iz bırakmış bir si- nemacı değil. "Cujo" (1983), "The Jewelof the Nil-Nh"inİncisi"(1985) gibi "yanm başarı" fılm- leriyle az çok bilinen bu yö- netmenin belki de en göze batan filmi bu akşam iz- leyeceğimiz yapıt. , , ı r j HBB 22 - 3O l Senaristleri arasında ünlü yazar William Faulkner da var Birieşen Kalpler - The Big Sleep / Yönetmen: Hovvard Hawks / Senaryo: William Faulkner, Leigh Brackett, Jules Furthman (Raymond Chandler'in romanından) / Görüntü: Sid Hickox / Müzik: Ma Steiner / Oyuncular: Humphrey Bogart, Lauren Bacall, John Ridgely, Martha Vickers, Dorothy Malone, Regis Toomey, Charles VValdron, Charles D. Brovvn, Elisha Cook Jr, Louis Jean Heydt, Bob Steele, Peggy Knudsen/1946 ABD yapımı, 114 dakika. MURAT ÖZER Sinema tarihınin bir döne- mine damgasını vurmuş "ka- ra film" (fılm noir) geleneği- nin belki de en önemli temsil- cilerinden binni izleyeceğiz bu akşam; "Birleşen Kalp- ler" (The Big Sleep). Suç ve suçlu kavramlanna Kara filııı başyapıü Raymond Chandler'in ünlü roman kahramanı Philip Marlovve'u Bogart canlandırıvor. eğılen "kara filmler". bu kavramlara "içeriden" bir bakış atmayı deneyen yapıtlar oldular. Polisiye sınemanın kalıplannı da kullanan. ama bunlan "kendine göre" bı- çımlendiren tür, genellikle "sert" bir biçemi de berabe- rinde getirmiştir. Fihnlerin psikolojık yanlan, zaman za- man adeta "ders" niteliğin- dedir. Zekânın ön plana çık- tığı olay örgülennde ise baş kahraman fazlasıyla önem kazanır. Çoğunlukla "cool" bir görüntü çızen kahraman- lar, olayı çözümleme gırişim- leri sırasında belli tehlikeler Doğa-insan înterstar 15.40 Tomruk - Yönetmen: Şerrf Gören / Oyuncular: Kadir Inanır, Serpil Çakmaklı, Selçuk Ozer, Yaman Okay, Hayati Hamzaoğlu /1982, Anadolu Film yapımı. TURHAN GÜRKA.N Çay üzennden lımana ulaştınlacak tomrukları yüzdüren bir köy delıkan- lısıyla, azgın sulardan kur- tardığı bir genç kızın aşk öyküsü. Şerif Gören'in 1982'de yönetmcnlığini yaptığı "Tomruk", Ah- met Soner'in Osman Şa- hin'ın öyküsünden derle- diği senaryoya dayalı bir kırsal kesim dramı. Aynı kıza tutkun iki erkekle, ıl- kel bir taşımacılığın iç içe i, düğjjn eğlencele- savaşıri gibi yöresel motiflerle süslü yapımda, su yoluyla ve kamyonlarla taşınan tomruklann yarattığı çatış- raa, orman köylülerinin yaşamı, aile ve arkadaşlık ilışkılen, sallar üzerinde insanlann doğayla savaşı- mı, coşkulu serüven kalıp- lan içinde usta bir anlatım ve çarpıcı belgesel göriin- tülerle venliyor. 20. Antal- ya Fılm Şenliğı'nde 3. fılm. Orhan Oğuz da gö- rüntü ödülü kazandı. Kamyoncular fazla para istediği için ormanda kesi- len tomrukları ilkel bir taşı- macılıkla Dalaman Çayı üzennden yüzdürerek götü- ren köylülerden Kürşat Ça- vuş, arkadaşı Delı Os- man'la birlikte. âşık olduğu Gülçiçek'i sallakaçınjr.u_ _, Çankaya'dan canlı yayın TV Servisi - Cumhurbaşkanı Sfileyman Demirel. Çankaya'dan yapılacak canlı yayınla NTV ekranlannda. Demirel. NTV Genel Koordinatörü Nuri Çolakoğlu. Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Ertan ve Ankara Temsilcisi Murat Yetkin'ın son günlerdeki sıyasi gelişmelerle ilgili sorulannı ,,.,. vanıtlayaçak (NTV, 17.45). 5 S fct. ,s , ; yaşarlar ve bunlan da "can yakan" kadınlardan görür- ler... "Birleşen Kalpler"de, Raymond Chandler'in ünlü roman kahramanı Philip Mar- lowe gelir karşımıza... Bir özel dedektif olan Marlowe (Bogart), bir iş ıçin kiralanır. İş, General Sternwood"un (\Valdron) küçük kızı Car- men'i (Vickers), kendi pata- vatsızlıklanndan konunaktır. Bu arada generalin büyük kı- zı Vıvian'la (Bacall) tanışır ve "yürek yakan" güzelliği- ne tutulur. Tüm bunlar olur- ken, bir dizi cinayet de dedek- tifımız Philip Marlowe'u beklemektedir... Romanın yazan Raymond Chandler'in bile "kimin yaptığmı" bilmediği karma- şık bir olay örgüsüne sahip olan "Birleşen Kalpler" ya da son zamanlarda ekrana ge- len adıyla "Büyük Uyku". heyecan, kuşku. şıddet, tutku v e bunun yanında mce bir mi- zahi anlayışı da beraberinde getirir. Humphrey Bogart baş- ta olmak üzcre. geçen aylarda sinemalarda gösterime giren ve Oscar'a aday olduğu "The Mirror Has Two Faces - Aş- kın İki Yüzü"yle( 1996) ız- lediğımız Lauren Bacall, Do- rothy Malone. Martha Vic- kers gibi oyunculann perfor- mansıysa üst düzeyde. Ünlü yazar Willıam Faulk- ner'ın başını çektıği üç kişilik senaryo yazım kadrosunun elinden çıkan senaryo, her tür- lü aynntıyı içinde banndıran ve olaylann ıpuçlannı "sak- layan" bir yapıya sahıp. Böy- lece son ana kadar merakla ız- lenen bir fılm oluyor "Birle- şen Kalpler" 1977de Mic- hael Winner yönetıminde, Robert Mitchum ve Sarah Miles'm başrollenni paylaş- tıklan bir yeniden çevrimi de yapılan film. günümüze kadar etkılen açıkça süren "kara film" geleneğınin başyapıtla- nndan. Daha önce defalarca ekrana gelen bu önemli siyah- beyaz filmi, büyük olasılıkla bir kez daha bilgisayarla renk- lendirilmtş kopyasından ızle- KENT HABERLERI Bahıpköy'de tren kazası • İstanbul Haber Servisi - Bakırköy'de hareket halindekı trene binmeye çalışan bir kişi. tren ile peron arasına sıkışarak öldü. Sirkeci-Halkalı seferini yapan Fahri Tanm yönetimindeki 80148 numaralı banliyö trenine, Bakırköy Istasyonu'ndan hareket ettiği sırada binmeye çalışan Mehmet Ali Banş (29), kapının kapalı olması nedeniyle yere düştü. Trenle peron arasına sıkışarak ağır şekilde yaralanan Banş, hastaneye kaldınlırken öldü. AR-a Hkokulu'nun yapdımı • İstanbul Haber Servisi - Özel İstanbul AR-EL Ilkokulu öğrencileri, Adıyaman ilindeki Pamuklu tlkokulu'nu kardeş ilkokul ilan ederek bir yardım kampanyası düzenlediler. Kampanya süresince tüm sınıflardan toplanan kitap, defter, kalem, araç-gereç ve giyecek, Okul Aile Birliği ve Sosyal Yardımlaşma IKızılay-Yeşilay kolu rehber öğretmeni Süheyla Özsüer tarafından Adıyaman'a gönderildi. ÖOP'lilene gözaltı iddiası • İstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP) yapılan açıklamaya göre, partinin yasal ıznı alınmış afişlerini asan 4 kişinin Gazi Mahallesi'nde gözaltına alındığı belirtildi. Gazi Mahallesi Karakolu tarafından gözaltına alınan arkadaşlannın bir an önce serbest bırakılması istenen açıklamada, görevliler hakkında soruşturma açılmasının gerektiği de kaydedildi. Ağaç dikme kampanyası k İstanbul Haber Servisi- Bahçelievler Belediye Başkanı mimar Saffet Bulut ve İstanbul Eczacılar Odası Başkanı Mustafa Turunç ile üyelerinin katıldığı ağaç dikme törenı dün Çobançeşme'de 300 ağaç dikimiyle gerçekleştirildı. Üç yıl içinde 110 bin agaç dikimi gerçekleştırdiklerini açıklayan Bulut. Bahçelıevler sakinlerinin Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nden ücretsız fidan alabileceklerini söyledi. Ueleceğin Okulu' resim yarışması • İstanbul Haber Servisi -Donald Amca dergısı ve UNESCO tarafından ilkokullar düzeyinde gerçekleştinlen 'Geleceğin Okulu' resim yanşmasında flereceye gırenler açıklandı. Yanşmada, Ankara Halide Edip Adıvar Ilkokulu birinci, Ankara Özel Atılım Ilkokulu ikinci ve Izmir Necatibey Ilkokulu da üçüncü pldu. Yanşmada dereceye giren okullann. Paris'te UNESCO Merkez binasında 12 haziranda düzenlenecek 1997 Dünya Çocuk Zirvesi'ne katılacağı ve çalışma gruplan ile birlikte görüşlerini paylaşarak öluşturduklan projelerini Birleşmiş Milletler'e ve 185 UNESCO üyesine sunacagını bildirdi. Çeşitli mesleklerden kadmlann kurduğu KA-DER, dün düzenlenen bir toplantıyla açıldı 6 Hedef 2000 yılında 55 kadın mffletvekili' İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de ka- dının siyasette eşitlikçi biçimde temsil edil- mesi ve eşit şartlarda siyaset yapabilmesi amacıyla kurulan Kadın Adaylan Destek- leme ve Eğitme Derneği (KA-DER) açıldı. KA-DER geçici Başkanı Doç. Dr. Şirin Te- keli, başlangıç için seçtikleri hedefi. "2000 yılında Meclis'teki milletvekilerinden en az yüzde 10'unun kadın olması" oiarak açıkladı. Akademisyen, yönetim danışmanı, gaze- teci-yazar, reklamcı, iletişim danışmanı, hukukçu gibi çeşitli mesleklerden kadınla- nn kurduğu KA-DER, dün The Marmara Oteli'nde düzenlenen bir toplantıyla açılı- şını yaptı. KA-DER'le politikaya ve toplu- ma dürüstlüğü getirmek istediklerini söyle- yen Şirin Tekelı, "KA-DER'i kaderimizi değiştirmek için kurduk. İddiamız bü- yük" diye konuştu. TBMM'de şu anda yüzde 2.4 oranmda kadın bulunduğunu vxır- gulayan Tekeli, derneğin amacını şöyle açıkladı: "Kadınlık durumunun bilincinde, bu- nu sahiplenen, dillendiren, kadınlara öz- gü sorunlar konusunda duyarlı davra- nan. kadın dayanışmasına önem veren, başta Vledeni Kanun reformu olmak üzere kadınlara yönelik her türlü ay nm- cılığı ve şiddeti sonlandıracak adımları atmaya kararlı. yenilikçi, toplumu ileri- ye götürecek projeleri olan, laik cumhu- riyetin insan haklarına saygılı, eksiksiz Kadın Adaylan Destekleme ve Eğitme ra Oteli'nde düzenlenen bir toplantıyla bir demokrasi ve hukuk devleti olması ve sivil toplumun güçlendirilmesi için çalı- şan tüm kadın adaylan destekleyerek temsil oranını arttırmak." KA-DER'in partileri değil. kadın aday- lan destekleyeceğinin altmı çizen Doç. Te- keli, bu kişilerin derneğin ilkelerini benim- siyen ve uymayı taahhüt eden kışiler olaca- ğını belirtti. Şirin Tekeli. amaçlannı ger- Derneği (KA-DER), dün The Marma- açıldı. (Fotoğraf: SAADET USLU) çekleştirmek için özellikle eğitim çalışma- lanna ağırlık vereceklerini, bu kapsamda, kurs. eğitim seminer, basın kampanyası. konferans. açıkoturum gibi çeşitli etkinlik- lerinin olacağını kaydetti. Çalışmaları so- nucunda siyasi parti temsilcileriyle masa- ya oturacaklannı belirten Tekeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Onlara. '25 temsilciyi seçen bir seçim çevresinde kadınlan 22., 23., 24. sıradan aday gösteremezsiniz. Çünkü hem siz kay- bedersiniz hem de ülke. Onları ilk üçe ko- yun kazanırsınız" diyeceğiz. Ve inanıyo- rum, arkamızda milyonlarca kadın seç- menin desteğinin, bize kulak verdikleri- ni bildiğimiz gençlerin ve akıllı erkek seçmenlerin olduğunu gördükleri için fazla direnemeyecekler." Destekçılen arasında piyanist Güher Pe- kinel. ÇYDD Genel Başkanı Türkân Say- lan veeskı Itfaiye Müdürü Abdurrahman Kılıç ile bazı erkek ışadamlannın da bulun- duğu KA-DER'in açılış toplantı>na, ANAP tstanbul ll Başkanı Erdal Aksuy, Şişli Belediye Başkanı Gülay Atığ da ka- tıldı. Toplantıya kutlama mesajı gönderen Dışişlen Bakanı Tansu Çiller ve Içişlen Bakanı Meral Akşener yuhalanırken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve ANAP Muğla Millervekıli Lale Aytaman alkış- landı. Kunıcu üyeler Doç. Dr. Şirin Tekeli başkanlığındakı KA-DER'in kurucu üyeleri ise şöyle: Suay Aksoy, Yeşim Arat, Canan Arın, Doç. Dr. Ayşe Ayata, Şule Aytaç, Ayşe- gül Baykan. Yıldız Ecevit, Nur Ger, Zey- nep Göğüş, Sündüz Haşar, Prof. Dr. Çiğ- dem Kâğıtçıbaşı, Meryem Koray, Nilü- fer Kuyaş, Zeynep Oral, Ceylan Orhun, Şafak Ozsoy, Canan Pak. Şeyda Taluk. Ingiliz ve Türk eğitim sistemini karşılaştıran Wilding, nota dayalı yöntemi yanlış buluyor 'Türkiye'de sorgulayıcı eğitim verflmiyor' ACI KAYBIMIZ Odamız Adana Şubesı Yönetıcılerinden Yönetim Ku- rulu Başkan Yardımcısı TEVFİK OKUMUŞ (Dayı), Yazman İBRAHİM AJALI, Sayman CELAL POLAT ile Denetleme Kurulu Üyemız MEHMET AYSAN'ı elim t»r trafık kazası sonucu kaybetmış bulunmaktayız. Cenaze töreni 8 Nisan 1997 Salı günü EMO Adana Şubesı önünde düzenlenecektır. Ailesine, EMO cami- asına ve demokrasi mücadelesı veren herkese baş- sağlığı dileriz. TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU YUSUF ZİYA AY Türkiye'de Ingilizce ögret- menliği yapan Ingiliz Sandra Wilding. Ingilizcfnin eğlenceli öğretim tekniğiyle daha iyi öğre- tilebileceğini belirterek. oyunla ve pratik yaparak lngilizce öğren- menin "çok etkili" bir yöntem olduğunu söyledi. Ingiltere'de sorgulayıcı bir eğitim venldiğini belirten VVildıng. Türkiye'deki eğitimin ise nota dayalı olduğuna dikkat çekerek, bu yöntemi yan- lış bulduğunu söyledi. Sandra Wilding. Manchester'lı bir Ingiliz öğretmen. Istanbul'da- ki bir kursta öğretmenlik yapan Wilding, "Öğretmenliğin ken- disi için bütün mesleklerden farklı ve çok güzel bir mes- lek"olduğunu belirtıyor. Wil- dıng, Ingıltere'de öğretmen ol- mak ıçin ders vereceği konuda üniversite mezunu olmak gerek- tiğini söylüyor. İngiltere"de öğ- retmenlerin maaşı ve çalışma şartlannın Türkiye'den çok iyi ol- duğunu belirten VVilding, "Öğ- retmenlik İngiltere'de çok say- gı duyulan bir meslek. Öğret- menlerin sendikal hakları var, bankadan kredi alması çok ko- lay. çünkü statüsü çok yüksek" dıye konuşuyor. Ingiliz eğitim sisteminde eğitimin amacının, düşünebilen insanlar yaratmak olduğunu anlatan VVilding. şöyle devam ediyor: "İngiltere'de derslerde ezber yoktur. Üniver- sitede olduğu gibi öğrenciler öğretmenlerini dinleyip, notlar aür. Evde de öğrendikleriyle il- gili metin yazarlar. İngiltere'de sorgulayıcı bir eğitim veriiiyor. Türkiye'deki eğitim ise nota dayalı. Bu çok yanlış. İngilte- re'de öğrenciye bilgiye ulaşma yolları öğretiliyor. Sorgulayıcı, düşünmcyi sağlayıcı eğitim ve- riiiyor. Türkiye'de ünrversiteye gitmezsen iyi iş bulmak zor. İn- giltere'de ise ilk ve ortaöğre- timde öğrenciler. ilgi ve yete- neklerine göre mesleklere yön- lendiriliyor. İngiltere'de üni- versite eğitimi almadan da iyi işler bulabilirsiniz. İngiliz de\- letinin, herkesi üniversiteliyap- mak gibi bir kaygısı kesinlikle yok. Ingiliz hükümeti şu anda üniversiteleri paralı yapmak is- tiyor. Ama eğitim çoğunlukla devlete ait okullarda yapılıyor. Özel okullar çok pahalı. Para- sız olan üniversitclere. lisedeki sınavlarla öğrenci alınıyor. Li- sede yapılan ve üniversitede okumak istediği bölümle ilgili sınavı geçmek gerekiyor." \Vilding. lngilizce öğretirken tek bir yöntem izlenemeyeceğinı söylüyor. Öğretme yönteminin. sınıftan sınıfa, öğrenciden öğren- ciye değiştiğini anlatıyor. Sınıfın istekleri ve öğrencilerin düzeyı- nin kendisini. eğlenceli öğretim tekniğini uygulamasına yönelttı- ğinı belirten V\'ilding, Ingilizceyı oyunlarla v e pratik yaparak öğret- menin etkili olduğunu vurgulu- yor. Türklerin lngilizce konuşma ve öğrenmede başanlı olduklan- nı söyleyen VVilding, Türkçedekı seslenn Ingilizcedekilerden fark- lı olmasının. telaffuz sorunlanna neden olduğunu belirtıyor. İngilizcenin en iyi Ingılizlerle konuşarak öğrenilebileceğini vurgulayan VVilding, "lngilizce öğrenmek için lngilizce konuş- ma k şart. Onun için derslerim- de öğrencilerimin Türkçe ko- nuşmalarını yasaklıyorum. Yanlış da olsa İngilizce konuş- malılar" diyor. İngiliz öğretmen Sandra VVilding. Görme• • •• 1 * * 1 ozurlulere sesli kitap İstanbul Haber Servisi - Beyazıt Devlet Kütüphane- si'nde "kasetlere kitap okuma" yöntemiyle oluştu- rulan kitaplıkta görme özür- lülere hizmet veriiiyor. Ko- nuyla ilgili bilgi veren kü- tüphanenin Görme Engelli- ler Bölümü Sorumlusu İs- met Hocaoğlu, kitaplığın gönüllü kışilerce teyp kaset- lerine kitap okunmasıyla oluştuğunu belirterek. "Şu anda yaklaşık 800 kitap 6 bin kasete kaydedilmiş du- rumda" dedi. Beyazıt Devlet Kütüpha- nesi bünyesinde görme özürlüler için açılan kıtap- lıktan daha çok açık lise ve açık öğretim fakültelen öğ- rencilerinin faydalandığını kaydeden Hocaoğlu. bunun yanında normal liselere ve özellikle hukuk fakülteleri- ne giden öğrencilerin de ki- taplığa başvurduklannı söy- ledi. lsmet Hocaoğlu, ders ki- taplannm önemli yertuttuğu kitaplığa sürekli gelenler arasında avukatlann başı çektiğini belirterek şöyle ko- nuştu: "Kasete okunan kitap- lar arasında sosyoloji, psi- koloji, felsefe gibi sosyal bilimleri konu alan kitap- lar ile romanlar ve şiirler bulunuyor. Fizik, kimya, matematik gibi kitaplar, somut kavramlara yönelik olduğu için yer almıyor. Talebi görme özürlü oku- yucular belirliyor, ayrıca gönüllülerle belirli peri- yodlarla toplantı yapılı- yor. Gönüllü okuyuculann başında hukuk fakültesi öğrencileri olmak üzere üniversite ve lise öğrencile- ri, emekli öğretmenler, bankacılar, öğretim görev- lileri ve büy ükşehir beledi- yesi ile Bakırköy Belediye- si çalışanları geliyor. Tür- kiye'de bu tür kitaplık faz- la yok. Boğaziçi Üniversi- tesi, Beyaz Ay Derneği ve Ankara Milli Kütupha- ne'de ben/er kitaphklar bulunuyor."