Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l NİSAN 1997 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 19
stanbul 3 Sinop 6 Adana
Edime 12 Samsun 7 Mersın 16
^anakkale B 9 Trabzon Y 10 Diyarbakır Y 15
tocaeli _6 Giresun Y 10 Şanlıurfa 13
zmır 11 Ankara 4 Mardin 13
vianisa 10 Konya 6 Siirt 14
tydın _9 Eskişehır 3 Hakkân
3enızli 12 Sıvas Y 8 Van
longuldak Y T
Antalya Y 12 Kars Y 10
B 12 Atına B 14
B 14 Mılano 20
B 20 Belgrad
Marmara'nın batısı ıle kt-
yı Ege dtşında tum yurtta
yağış beklenıyor Yağış-
lar AKdenız'de sağanak
yağmur, Batı Karade-
raz'in ıç kesımlen, Iç Ana-
dolu'nuntatteyııle Dogu R o m a B
1 6
fjslo
Anadolu nun kuzey ve — ———
dogusunda karia kanşık Benin Y O HelSI
ya§mur ve kar şekimde Amsterdam B 8 Stockholm B -2
olacak. Hava sıcaklığı
tüm yurtta hıssedılır dere-
cede azalacak Ruzgâr.
guney ve batı yonlerden
hafif ara sıra orta kuvvet-
te esecek.
Londra
Pans
Madrid
Sofya
Brüksel
B
Y 7 viyana
B 12 Bonn B 14
Budapeşte Y 7 Münih
Taşkert
' Kahre»
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflis
Kahire
Y
B
B
Y
B
B
B
B
6
25
24
22
18
23
10
21
Şam 17
(jAçık Parçalı bulutlu Sısh BUut L ^ Çok bulutlu 4BB> Yağmuriu Kariı Sulu kat k Gok gOruttulü
G U N C E L CÜIVEYTARCAYÜREK
B Baştarafı 1. Sayfada
Devlet Şaibe sultanın, Müslümanlık takkeli güru-
riun eline teslirn edıldiğinden beri her gece bir reza-
letle, skandalla yatıyor, sabah yenileriyle uyanıyo-
ruzv
Giörünüşte rejimın adı da demokrasi. Ya da reza-
letler ve skandallar bizim demokraside olağan olay-
lar! Ismet inönü sağ olsaydı, "Eşkıyanın gece ne
yapacağı belli olmaz" demez; her sabah neleryap-
tığını görmeyi yeğlerdi. Temelini attığı cumhuriyet
adına utanç duyarak.
Günümüzde yetişkin siyasetçı mi? Yüzüne tükür,
yarabbi şükür diye duaya geçiyor.
. Yaşadığı sürece -rejimsel ve siyasal yargıları bir
yana- kişiliği, girişimleri üzerınde pek çok irdeleme
y,apılan Türkeş, öldükten sonra demokrasimizi içi-
rie düştüğü bataktan kurtarmaya çalışan "yegâne
siyasetçiye" gelen yazılarla, haberlerle uğurlanıyor.
Benzerı gelişme, galiba demokrasimizle ilgili. De-
mokrasiyi ve devlet yönetimıni aydınlığa çıkarmak
bugün TBMM'nın, bir araya gelebilseler, siyasetçi-
lerin elinde. Oysa, ha gitti ha gider kargaşası içinde
üzerterine görev düşenler parmaklannı kaldıramıyor.
Bir iki kez örneklerinı gördük:
Rejim bir darbe ile musalla taşına uzanırsa, bu-
gün öldürücü darbeye çanak tutanlar yann cena-
zenın başında toplanıp ağıtlar yakacaklar. Yeniden
demokrasiye dönüş için çözümler üretmeye girişe-
cekler.
28 şubattan önce başlayan, o gün toplanan
MGK'den sonra hızla gelişen olaylar, 31 marttaki
"geçici" durağanlığa aldananlarca "bunalımın artık
yatıştığı" gibi önyargılarla değerlendiriliyor.
Tabii yanılıyorlar.
Bir sonuç
Devleti simgeleyen Çankaya; gelişmelerin herya-
nını gördüğü ve içinde yaşadığı için gayet açık ko-
nuşuyor: "Bunalım ortadan kalkmış değil. Askıya
girmiş durumda" diyor.
"Durumu" daha açık seçik nasıl anlatabilir?
Beri yandan devlet fikrinden, devlet anlayışından,
devlet yönetiminde anayasa ve yasalann önemin-
den nasibini almamış bir kafa, Çankaya'nın kaygı-
S&nnı nasıl paylaşıyor, biliyor musunuz?
t Zaman zaman yakın çevresi konumuna giren ga-
zetecinin yazdığına göre, "Merak etmeyin. 8yılso-
rununu hallediyonım" diye sağa sola, yakın adam-
lartna hava basarak!..
- ARSİEM adındaki kuruluş, yılda bir ıki kez yaptı-
ğı kamuoyu araştırmalanndan sonuncusunu siya-
sal değerlendirmelere ayırmış.
4290 kişiye sorduğu ve aldığı yanıtlar ilginç:
Soru: Zonınlu eğitimin kesintisiz 8 yıl olması fik-
î ?^ y
Yanıt: Yüzde 57 evet, yûzde 31 hayır, yüzde 12
kararsız.
Soru: Yeni imam-hatip liseleri açılmalı mıdır?
Yanıt: Yüzde 25 evet, yüzde 66 hayır, yüzde 15
kararsız.
' Soru: Yeni cami ve Kuran kurslan açılmalı mıdır?
Yanıt: Yüzde 22 evet, yüzde 56 hayır, yüzde 22
kararsız.
llgınç bir tablo.
Başka öğeleri de var araştırmanın. Hemen her
partı tabanına sorulanlar arasında bir ikisinin aldığı
karşıhklar parti örgütlerini oluşturanlann güncel olay-
tarı özenle izlediğini göstenyor.
Örneğin, MGK kararlan yüzde 70'lerle onaylanı-
yor.
Avrupa Birliği'ne girmemizde duraksama yok. Hü-
kümetin ekonomik çabalarına -RP dışında- hemen
her parti tabanı çok kötü notlar veriyor.
Soru: Rejime tehdit var mı?
• Yanıt: RP, yüzde 59.68 evet. ANAP, yüzde 61.54
evet. DSP, yüzde 63.83 evet. DYP, yüzde 51.52
evet. CHP, yüzde 62.23 evet. MHP, yüzde 50 evet.
"Dirayetli başkanlan" sayesinde DYP'liler, gidişin
rejimde bir tehlike yaratmadığına inanıyoriar.
Devekuşu gibi. Başlar kumda.
Şaibe'ye sunduklan açıkta...
Frits Bolkestein
'Türkiye hiçbir zaman
AB'yegiremez'
BALUKBAK1R
AMSTERDAM - Hollan-
da Lıberal Partısı VVD'nin
lideri Frits Bolkestein, Türkı-
ye'nin tanhı ve demografik
riedenlerle Avrupa Birli-
ği'ne hiçbir zaman üye ola-
mayacağını söyledi. Partisi
kpalisyon ortağı olmasına
rağmen hükümet politikala-
nna ters gelen çılcışlanndan
dolayı sık sık kamuoyunu
şaşırtmasıyla tanınan Bol-
kestein' in açıklamalan Hı-
ristiyan Demokrat CDA'nın
ve Işçi Partisi PVDA'nın
tepkisine yol açtı.
' Bolkestein, partisinin ge-
nel kurulunda yaptığı ko-
nuşmada, "Avrupa Birliği'ne
ancak,Avnıpa'nın geçmişin-
deki bazı büyük oluşumlan
yaşamış üikeler üye olabilir.
Bu oluşumlardan. feoda-
lizm. Rönesans, reform dö-
nemlerini, demokrasinin or-
taya çıkmasını ve gelişimini
kastediy orum. Bu oluşumla-
nn bizi hangi noktaya ulaş-
tırdığını tarn olarak söyleye-
bilnıek tnümkUn değil. An-
cak her halükârda Rusya,
Ukrayna veTürkiye, bu olu-
şumlann dışında kalmış iil-
kelerdir. Bu ülketerin AB'ye
üye olnıalan. AB'nin sonu
anlamına geKr ki bunu hiçbi-
rimiz istemeviz" dedi
Bolkestein. bu konuşma-
dan sonra Hollanda televiz-
yonunun Türkiye'ye ilişkin
sorulannı yanıtlarken Türki-
ye'nin halen 65 milyon olan
nüfusunun yakın gelecekte
ikiye katlanacağmı, halkımn
fakir olduğunu, bu nedenle
AB'nin, Türkiye'nin tam
üyeliğinin getireceği maddi
yükü kaldıramayacağını
söyledi. Sözlenni. "Ahnan-
ya ve Hollanda'daçok sayıda
Tiirk yaşıyor. Bu insanlar
Türkiyc'deki ııüfus için mık-
natıs rolü oynuyor. Tam üye-
lik durumunda buradaki
gruplar genişler ve zaten var
olan işsizlik sorunu ağırlaşa-
rak içinden çıkümaz hale ge-
Kr" şeklinde sürdüren Bol-
kestein, "Bu görüşleriniz,
Ankara'yi bu konuda yaüş-
tırmaya çalışan Dışişkri Ba-
kanı Van Mierlo'nun polhi-
kasına ters düşmüyor mu"
sorusunu, "Hayır. AB, Tür-
kiye ile zaten ortaklık anlas-
ması ve gümrük biriiği çer-
çevesinde çok sıkı ilişki içeri-
sinde. Bu ilişkiJerin geliştiril-
mesini biz de istiyoruz. An-
cak tam üydik başka. Çün-
kü insanlann serbest dolaşı-
mını öngörüyor. Yeltsin de
Rusya"nın üyeliğini istiyor.
Av rupa BirUği'nin yok olma-
sına karşıyız'" şeklinde ya-
nıtladı.
Testere ile 84 ldşiyi kestîlerD«ş Haberler Servisi - Cezayir'de son altı ayın en
vahşi katlıamını gerçekleştiren şeriatçı militanlar
geçen perşembe ve cuma günü toplam 84 kişiyi öl-
dürdüler. Ölenlerin çoğunun boğazlannın testere
ile kesıldiğı. bir lasmının da yakıldığı belirtiliyor.
Cezayir'de yayımlanan gazeteler ülkenin çeşit-
li yerlerinde gerçekleştinlen katliamlarla ilgiii ay-
nntılı haberler verirken hükümet tarafindan resmi
bir açıklama yapılmadı. Katliamlann, geçen haf-
ta ordu birlikleri tarafindan 100 kadar radikal Is-
lamcı militanın öldüriilmesine misilleme olarak
gerçekleştirildıği ileri sürülüyor.
Cezayir'de yayımlanan El-Vatan gazetesi tslam-
cı militanlann perşembe gecesi başkente 80 km
mesafedeki Talit Köyü'nü basarak 52 lcişinin bo-
ğazını kestığini yazdı. Köye baskın düzenleyen 40
kadar silahlı militanın, e\'lerinden çıkardıklan köy-
lüleri çoluk çocuk, kadın erkek aynmı yapmaksı-
zın katlettiklerini, ancak bir kişinin kaçarak kur-
tulabildığini yazan gazete. aynı gece Talıt yakın-
lanndaki Harbil Köyü'nü basan silahlı şeriatçı mi-
litanlann. 3 kişinin boğazını kestiklerini belirtti.
Kathamlardan bir gece sonra da Sidi Naamane ka-
sabasında da 5 kişi benzer şekılde öldürüldü.
Liberte gazetesi de militanlann cuma gecesi
başkent Cezayir'in 50 kilometre güneyindeki Am-
russa Köyü'nü bastıklannı ve aralannda 7 kadın
ile 3 yaşından küçük 3 çocuğun da bulunduğu 16
kişinin boğazlannı kestiklerini bildirdı. Görgü ta-
nıklan saldınnın ,\ntarZuabri liderliğinde Silah-
lı tslami Grup (GIA) üyelen tarafindan gerçekleş-
tinldiğıni söylediler.
Görgü tanıklan. militanlann kadın ve çocukla-
nn boğazlannı testere ile kestiklerini, olay yerin-
den a>Tilmadan önce ise kurbanlann evlerini kun-
dakladıklannı belirttiler. Saldından sağ kurtulma-
yı başaran bir görgü tanığı "Kaçmak iste>enler
üzerlerine benzin dökülerek vakıldılar" derken bir
diğen de "Komşum arabasınm içine saklanmışü,
ancak militanlar tarafindan fark edildi. Arabasını
ateşe \erdiler ve cajır ca\ir yanarak öldü" şeklin-
de konuştu.
Aynı gece, Mırica kasabası yakınlannda birçıft-
liğı basan silahlı militanlar4 kışiyı öldürdüler. Ga-
zeteler, cuma sabahı Buyra bölgesinde bir karayo-
lunda 4 kişinin öldüriilmüş olarak bulunduğunu
belirttiler.
1992 Ocak ayında İslami Selamet Cephesi'nin
galip çıktığı seçımlerin ordu desteldi hükümet ta-
rafindan iptal edilmesinden sonra radikal İslami
gruplann gerçekleştirdikleri katlıamlarda 60 bin
kışınin yaşamını kaybettıği ileri sürülüyor. 5 hazı-
randa yapılacak olan genel seçımleröncesınde ül-
kede terör yaratan îslamı militanlann saldınlannı
azaltmak ıçın hükümet son zamanlarda İslami ör-
gütlere sürekli operasyon düzenlemeye başlamış-
tı.
Yeniden bir dakika karanlık eylemi
İstanbul Haber Servisi- " Yurttaş
Girişimi" tarafindan şubat ayında
başlatılan ve 37 gün süren "Sürek-
li Aydınlık İçin Bir Dakika Karan-
hk" eylemi, dün "Isyan ediyonım,
ısrar ediyorum" sloganıyla yeniden
başladı.
18 gün yapılacak eylem için sa-
at 21.00'de ışıklar kapatılırken ev-
lerin pencere ve balkonlan ile oto-
mobillere beyaz kurdeleler asıldı.
"parlamentonun üzerine düşen gö-
revi layıkıyla yerine getirmesi" me-
sajını vermekamacıylayapılan ey-
lemin başlangıcını Özgürlük ve Da-
yanışma Partisi (ÖDP) yaptı. ÖDP
dün saat 13.00'te eski adı Bakırköy
Özgürlük Meydanı olan Cumhuri-
yet Meydanı'nda yurttaşlara 'bej
r
az
kurdele' dağıttı.
ÖDP Babrköy llçe Sekreteri Bü-
lent Coşkungür, burada yaptığı
açıklamada, partisinin temiz top-
lumtalebi doğrultusunda 13 nisan-
da Türkiye genelinde Ankara'ya
yürüme eylemi gerçekleştireceğini
ve başkentte bir miting düzenleye-
İkinci tur aydınlık eylemine kaülım yoğundu. (HATİCE TUNCER)
ceğini kaydetti.
Işçi Partisi (İP) İstanbul ll Örgü-
tü de dün akşam lstiklal Cadde-
si'nde bir etkinlik düzenledı. Tü-
nel 'de ellerinde mumlar ve Atatürk
posterleriyle toplanan partililer,
"AydmlıkTürkij'e'', "Türkiye laik-
tir,laikkalacak" sloganlanyla tstik-
lal Caddesi boyunca yürüdüler.
Tansu Çiller ve çetecılen simgele-
yen kuklalar taşıvan göstericiler,
güvenlik güçlerinin slogan atılma-
ması şeklindeki uyansı üzerine al-
kışlarla tstiklal Caddesi'nin Tak-
sim gırişine vardılar. İP İstanbul ll
Başkanı Turan Özlü, burada yaptı-
ğı konuşmada. 1 şubatta başlayıp
3 7 gün süren 'Sürekli Aydınlık için
1 Dakika Karannk' eylemine yö-
netenlerin kulak vermediğini be-
lirtti. Suçlulann hükümetçe korun-
dugunu ifade eden Özlü, koalisyo-
nun cumhuriyet devrimi kanunlan-
nı hiçe saydıgım, cumhuriyetin ka-
zanımlannı tahrip ettiğini söyledi.
Partililer, açıklamanın ardından
sessizce dağıldılar.
Okmeydanı sakinleri de dün ak-
şam Şark Kahvesi önünde toplana-
rak ellennde meşalelerle yürüdü-
ler. "Susma, sustukça sıra sana ge-
lecek" sloganlan atan altı yüz kişi-
lik topluluk olaysız bir şekilde da-
ğıldı.
Almanya'da da Münih'in banli-
yösü olan Neufarn'daki Alevı kül-
tür derneğinde alkışlarla ve ışıkla-
nn yakılıp söndürülmesiyie eyleme
destek verildi.
Sıısurlıık'un îşaretini yıllar önce vermişti
Polis teşkilatındaki çarpıklıklan ortaya döktüğü ve şeflerini eleştirdiği için dört
kez meslekten atılan polis memuru Kadir Karakaş'ın hukuk savaşımı sürüyor
NECATİ AYGIN
İZMİR - Polis şeflenni ve
müdürlerini eleştirdiği için 4
kez memuriyetten atılan po-
lis memuru Kadir Kara-
kaş'ın hukuk savaşımı sürü-
yor. Karakaş'ın avukatı
,Mehmet Nur Terzi, müvek-
kilinin eleştinlerinın Susur-
luk olayıyla haklılık kazandı-
ğını v\ırgulayarak, "Müvek-
küim Emniyct Genel Müdür-
lüğü \ üksek Disiplin Kunı-
lu'nca art arda açüan sonış-
turmaiarla adeta 'suç maki-
nesı' konumuna getirildi"
dedi.
Kadir Karakaş, Selçuk tl-
çe Emniyet Müdürlüğü'nde
görevli iken, 29 Mayıs
1995'te tçişleri Bakanlığı'na
yazdığı mektupta çalışma
koşullannın anayasanm eşit-
lik ilkesine aykın olduğunu
ve çalışma sisteminin düzel-
tilmesini istediği için hakkın-
da idari soruşturma açıldı.
Bakanlığa yazdığı mektup
yüzünden 40 gün açıkta ka-
lan Karakaş, soruşturmalar
sürerken Karaburun'a sürül-
dü. Haksızlığa uğradığına
inanan Kadir Karakaş, hu-
kuk yoluyla hakkını aramaya
çalışırken Emniyet Genel
Müdürlüğü Yüksek Disiplin
Kurulu'nca. meslekten atıl-
ma cezası aldı. Uygulamalar-
la ilgili kamuoyunu görsel ve
yazılı basın yoluyla bilgilen-
dirdiği gerekçesiyle Karakaş
hakkında verilen cezalar bir-
birini izlemeye başladı.
Kadir Karakaş son olarak
eski Içişleri Bakanı ÜlküGü-
nev'in katıldığı 10 Nisan
1996"da polis teşkilatının ku-
ruluş yıldönümünün kutlama
törenleri sırasında, üzerinde
"Son on yılda 300 polis inti-
har etti, neden?", "Antide-
mokratik sisteme son veri-
niz" yazılı pankart taşıyarak
bir elinde de beylik silahını
şakağına dayamak suretiyle.
tçişleri Bakanı \e medya
önünde "On aydır işkence
görüyorum", "Polisin çalış-
ma şartian çok ağır" sloganı
attığı savıyla önce gözaltına
alındı. Ardından serbest bıra-
kıldı, ancak hakkında açılan
bir dizi soruşturmadan ken-
dini kurtaramadı.
Kadir Karakaş'ın savun-
manlığmı üstlenen Izmir Ba-
rosu avukatlanndan Mehmet
Nur Terzi, müvekkilinin tçiş-
leri Bakanlığı'na yazdığı
mektupta çalışma koşullan-
nı, polis şeflerini ve müdür-
lerini eleştirdiği için meslek-
ten atıldığım vurgulayarak
şunlan söyledi:
"Bazı polis müdürleri için
çok daha ağır eleştirileri ve
suçlanıalan sa> cüiklar yap-
makta ve polis şefleri yargı-
lanmaktadır. Bu durumda
müvekkilim eleştirilerinde
hakb çıkmışOr. Demokratik
ülkelerdeki gibi bizde de po-
lis sendikalan ve örgütleri ol-
sa polisler haklannı arayıp,
haksızlıklara karşı gelebilir-
lerdi. Müvekkilim tek başına
bu işi yapmaya kalkışüğı için
ilahlara kurban edümiştir."
tçişleri Bakanlığf nın ken-
disi hakkında 4 kez verdiği
meslekten atma karannın ip-
tali için Izmir ldare Mahke-
mesi'ndedavalaraçtığını be-
lirten Kadir Karakaş da hu-
kukun üstünlüğüne, yargınm
bağımsızlığına inandığını
belirterek idare mahkemesi-
ne verdiği savunma dilekçe-
sinde suçlamalan kabul etti-
ğini belirterek savunmasın-
da görüşlerini şöyle dile ge-
tirdi: "Demokratikvehukuk
devleti olduğuna üıandığım
ülkemde, mektup yazmanın
suç olduğunu bilmiyordum.
Başuna ne geldiyse bu mek-
tupyüzünden geİdl 295.1995
günü yazdığun bu mektu-
bumla anayasanın eşitlik il-
kesine aykın çalışma sistemi-
nin düzeltilmesini istemiştim.
Maalesef bu mektup yüzün-
den 40gün açıkta kaldım. Bu
yetmedi, mektupta sistemi
eleştirdiğim halde şahsıma
amirleri ekştirme suçundan
24 ay uzun süreli terfi dur-
durma cezası verildi. Bu da
yetmedi çocuğumun tahsil
durumu dikkate alınmadan
Selçuk ilçesinden Karabu-
run'a sürüldüm. Haksız
ikazlara maruz kaldım. Bu
da yetmedi 1995 yüı sicflim
bozuldu. Bu dayetmedi.ana-
yasal haklanm climden alın-
dı. Böyle bir ortam içinde 10
ay ısürap veişkenceye maruz
kaldım. Evim Selçuk ilçesin-
de, çocuğum Tire Anadolu
Lisesi'nde, ben de Karabu-
run'da görev yapüm. lOaylık
süre içinde genel müdürdcn
cumhurbaşkanına kadar
PTT onay lı faks ve yazı gön-
dermiş olduğum halde hiç
Idmseden cevap gelmedi.
Karşımda susan insanlan
gördüm. Böyle bir ortam
içinde 10 Nisan 1996 günü ey-
lem yapmaya karar verdim."
Karakaş. bugüne kadar 2
binin üzerinde yazışma yap-
tığını, 150'nın üzennde ga-
zete haberinde yer aldığını,
televizyonlarda konuştuğunu
ve 10 Nisan 1996 günü An-
kara'da eylem gerçekleştırdi-
ğini vurguladı. Kadir Kara-
kaş, savunma dilekçesinde
de şu görüşlere yer verdi:
"Antidemokratik sisteme
karşı vermiş olduğum müca-
delemden dolayı pişman de-
ğilim. Pişmanlık duyacak bir
ortam içine girmedim. Mü-
cadelem süresince ülkeme,
ülke bütünlüğüne, bayTağH
ma, mesleğime ve insanlann
kişiiik haklanna zarar ver-
meden yapıcı bir mücadele
verdim. Mesleğiıni ve ülkemi
en az sizkr kadar sevmekte-
yim. Antidemokratik kural-
lar içinde hissi ve keyfi olarak
yargüadmız. Daha doğrusu
muhalif sese kulak vermekis-
temediniz. Beni 17.6.19% ta-
rih ve 996/147 saydı Bakan
Clkü Güney imzası ile ihraç
ettiniz. Bu yetmedi idam etti-
ğiniz bir insanı mezardan çı-
kanp, 11.7.19% tarih
1996/158-159 No'lu van ve
Sayuı Bakan Mehmet Ağar
imzası ile iki kez daha idam
ettiniz. Bu kararlar bir insa-
nı analiz etmeden verilen bir
karardır. Yalnızca yargısızin-
fazdır.
Türkiye, Birieşmiş Millet-
ler ve Avrupa Parlamentosu
üyesidir. Avrupa ortak paza-
n için başvurmuş bir ülkedir.
AGİK, Il-O. İnsan Haklan
EvTensel Bildirgesi'ne imza
koymuş bir garantör devlet-
tir. Maalesef topluma karşı
ödevlerini yerine getireme-
mektedir. İnsan ve suııf ayn-
nuna göz yummaktadır. Öy-
le bir ülke düşünün ki, bir ta-
rafta demokratik haklan ve-
rilmiş işçL diğer tarafta iki
dudak arasına hapsedilmiş
devlet memuru... Öyle bir po-
lis teşkilatı düşünün ki, kart
ve torpiün prim gördüğü,
yağcılık. Lspiyonculuk, takla-
cılık ve amirierin kişisel çt-
karlanna hizmet eden bir sis-
tem_. Böyle bir polis teşkilatı
ile çağı yakalamak mümkün
dep." '
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit
politika boşluğunu
Genelkurmay doldııruyor'
AMCAR\ (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit.
hükümetin dış politika alanında yarat-
tığı boşluğun Genelkurmay Başkan-
lığı tarafindan doldurulduğunu vur-
guladı. Ecevit. "Banlüararnküstdü-
zey komutanlaria görüşme ihtiyacı
duyuyorlar. Bunda sorumluluk asker-
lerde değil, boşluk yaratan hükümet-
tedir"dedi.
Genç Hukukçular Derneği tarafin-
dan düzenlenen toplantıda,"Rejim ve
Yargı Sorunlan" konulu konferans
veren Ecevit, "Ben Türk Silahlı Kuv-
vetieri'nin darbe yapacağına inanmı-
yorum. Darbe ülkemiz için inanılmaz
birjıkımolur" diye konuştu. RP'nin
uzun vadeli bir strateji izlediğini. dev-
let içindeki kadrolaşma ve eğitim sis-
temindeki etkinliğiyle amaçlarına uy-
gun kuşaklar yetiştirmeye çalıştığını
belirten Ecevit. RP'nın savunduğu
"çok hukuklu sistem"in PKK'den de
tehlikelı olduğunu söyledi.
Ecevit. hükümetin dış politıkasını
eleştirirken şu görüşlere yer verdı:
"RP'nin dış iBşkilere verdiği zararm
onanlamamasından kaygılıyım. Bu
kaygım RP'nin Müslünıan ülkelere
öncelik vermesinden değil Mısır. Pa-
kistan, Tunus gibi ülkelerde silahlı
kökten dinci gnıplarla bir araya gel-
mesinden."
Susurluk Araştırma Komisyo-
nu'nun raporuna da değinen Ecevit,
"Komisyon ilginç bilgi ve itiraflar sağ-
ladı. Komisyonun çalışmalannın sona
erdiği bu noktada Cumhurbaşkanı
DemireL Devlet Deneueme Kurulu'nu
(DDK) devneye sokmalıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
4
Basın açıklığın ve
şeffaflığın göstergesidir'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
reL AIDS'in toplumlan tehdit eden
bir afet olduğunu belirterek. bu has-
talığın önüne geçmek için "sağlıkbi-
lincinin" oluşturulması gerektiğini
söyledi. AlDS'le mücadele kapsa-
mında bir kampanya oluşturulması
gerektiğıni belirten Demirel, bu
kampanyaya her kesimin destek ver-
mesini istedı. Demirel, basının hal-
kın haklanna sahıp çıkma görev i ol-
duğunu belirterek "Basın açıklığın,
şeflafhğuı da göstergesidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel, dün so-
na eren 3. AİDS Kongresi'nde bir
konuşma yaptı.
AIDS'ın herkese bulaşabılecek
bir hastalık olduğunu belirten De-
mirel, "AIDS, afet olarak geliyor. Şu
andaki durumu bir faciadır. Büyük
bir sıkuıüdır. İnsanlığı tehditeden bir
afettir. Bununla mücadele insanlık
onunınayakışan bir dav ranışür" de-
di.
Demirel, kanser ve Hepatit-B'nin
diğer önemli iki afet olduğunu kay-
dederek, "bireylerde sağlık bilinci-
nin oluşturulmasuın eğitim, kültür
ve uygarlıkseviyesi iledoğnıdan Uin-
tisi olduğunu" bildırdi.
Demirel, AIDS'in topluma öğre-
tılmesi konusunda basının önemli
bir etmen olduğuna işaret ederek,
"Basın, halkın haklanna sahip çık-
ma olayıdır. Bu anlamda basın vaz-
geçilmez bir güçtür. Ve hak arama
yöntemlerinden biridir. Basın açıklı-
ğın ve şeffafuğuı da bir göstergesi-
dir" diye konuştu.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
gösteriliyor. Bu hepimizin zararına...
Siz de kabul edersiniz ki, bu tavırlar bugünkü yö-
netim anlayışının onaylayacağı bir şey değil...
Yüksel, eğer makamda kalmak istiyorsa, şöyle
demeliydi:
- Türkiye'de kimse polisin kılına dokunamaz. Po-
lisimiz ne yapmışsa iyi yapmıştır. Bunun dışındaki
hertürlütavır, polisiyıpratmayayöneliktir. Ben, kel-
le koltukta kelle koparmaya geldim...
Ama Yüksel, "daha demokrat olmaya" çalıştı.
Her neyse... Konumuz, Yüksel'in kişiliği değil,
muhatap olduğu durum...
Şimdi perşembe geceyansına dönelim...
Saat 00.30... Düşişleri Bakanı Tansu Çiller'le Su-
çişleri Bakanı Meral Akşener bir araya geliyor.
Konu son derece önemli. Emniyet Genel Müdür-
lüğü'ne bir operasyon düzenlenecek. Başan ora-
nının yüzde yüz olması gerekıyor. Öncü güçler, çev-
reyi kontrol edip, nöbetçi polis memurlannı etkisiz
hale getirecekler. Birkaç dakika içinde Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü makamına ulaşılacak...
Saat 03.30... Operasyon planlandığı gibi gerçek-
leşiyor. Anahtarlar bulunuyor, hemen makam oda-
sına giriliyor. Daire başkanlan telefonla çağnliyor.
Akşener, Kemal Çelik'i makama oturtuyor. Baş-
kanlara sesleniyor:
- Işte yeni Genel Müdürünüz...
Bu arada kapıya haber salınıyor:
- Alaaddin Yüksel gelirse almayın...
Bu tablonun tanımı şudur:
Türkiye değil hukuk devleti, kanun devleti bile
değildir. Herkes yasalan kendisine göre yorumla-
makta, yorumlayacak yasa bulamayınca da makam
basmakta...
Siz bu yönetim anlayışıyla mı Avrupa Birliği'ne gi-
receksiniz?
Siz bu mantıkla mı devlette devamlılığı ve huku-
kun üstünlüğünü esas kılacaksınız?
Ertesi gün Tansu Çiller'e konuya ilişkin görüşü so-
ruluyor. Yanıtı, operasyondan beter:
- Uygulama yasaldır, siyasi irade öyle uygun gör-
müştür...
Başbakan Erbakan, sağır, dilsiz, kör... Maymun
dansı yapıyor...
Biz ancak birbirimize gireriz...
Cumhurbaşkanı Demirel, olayın tarafı olmama-
ya çalışıyor. Kendisiyle konuyu iki kez görüştük.
Slovenya dönüşü uçakta, "Yapmayın dedim yap-
tılar" dedi, ardından ekledi:
"Devlet hükümetten ibaret değil..."
Tümce doğru ama... Ortada hükümet yok ki bu
yaklaşımın zemini olsun. Ortada Necmettin Çiller
yönetimı var. ,, . . . .
Ikinci görüfmemiz, Yuşuf Kurçenli'nin yönetimi,
Tank Akan'ın anlatımı, Özgen Acar'ın araştırma-
sıyla filme bürünen AntikaTalanı'nın Çankaya Köş-
kü'nde gösteriminden sonra oldu.
Antika talanının ardından biraz da siyaset talanını
konuşalım dedik. Demirel'e konuyu yeniden sorduk.
"Devlette ben yaptım oldu, olmaz" deyip ekledi:
- Hukuk gün gelir herkese lazım olur. Aynı durum
sizin de başınıza gelebilir...
"Emniyet'ten genel müdür kaçırma"n\n geldiği
nokta bu. Yüksel, son anda kararını değiştirmezse
bugün Danıştay'a başvuracak.
Danıştay 5. Dairesi'nin başvuruyu uzatmadan so-
nuçlandırması bekleniyor. Eğer, yürütmeyi durdur-
ma kararı çıkarsa, iki genel müdürlü emniyetimiz
olacak.
Bu durum, polis kurumu için depremdir. Bir ku-
rumun genel müdürü böyle horlanır, itilir kakılırsa,
il emniyet müdürleri ne yapar? En alt kesim nasıl
düşünür?
Kamu düzeninin sağlanmasından sorumlu ku-
rum, kendi düzenini sağlayamıyor.
Görünen o ki, Yüksel makamına gitmeye kalksa,
coplayacaklar...
Çiller her fırsatta yineliyor:
- Avrupa Birliği'ne gireceğiz...
Bu yönetim anlayışıyla Türkiye Avrupa Birliği'ne
zor girer. Girse girse birbirine girer...
CUMHURIYET'TEN
OKURLARA
ORHAN ERINÇ
• Baştarafı 2. Sayfada
Yüksek Askeri Şûra'nın (YAŞ) "şeriatçı faaliyet-
lere kanştıkları" gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetle-
ri'nden uzaklaştırdığı subay ve astsubaylan, yöne-
timindeki belediyelere alan RP'nin, şeriatçı subay-
ları da KlT'lere alarak devlet kadrolanna yerleştir-
meye başladığını Yusııf Özkan haberleştirdi.
•
IMF'nin. hükümetin bavul ticareti olarak tanıtma-
ya çalıştığı 13 milyar dolarlık kayıt dışı döviz girişi-
nin kaynağını incelemeye aldığını Esra Yenerokur-
lara aktardı.
•
Yaşlarından fazla ceza alan "örgüt üyeliği" su-
çundan cezaevlerinde kalan çocukları, Kerem II-
gaz ile Hülya Topcu haberleştirdiler.
•
İstanbul Haber Servisi, Istanbul'daki hava kirlili-
ği nedeniyle "ucuz" ve "temizyakıt" olarak yurttaş-
lara sunulan doğalgaza 10 ayda Istanbul'da yüzde
103, Ankara'da ise 4 ayda yüzde 57 oranında ya-
pılan zamların nedenlerini araştırdı. BOTAŞ, İGDAŞ
ve tüketicilerın konuyla ilgili görüşlerini yansıttı, yeni
abone olacak yurttaşları uyardı.
•
Önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir
hafta geçirmeniz dileği ve saygılanmızla.
TÜRK EĞİTİM DERNEĞİ (TED),
KORUNMAYA MUHTAÇ
ÖĞRENCİLERİN
ÖĞRENİMLERİNE KATKILARINIZ İÇİN
ÇELENK BAĞIŞLARINIZI BEKLİYOR.
Tel: (312) 418 06 14-417 42 02
Faks:(312)417 53 65