Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22NİSAN1997SALI
HABERLER
Kemal
Çelik
MGK'de
yok
• Milli Güvenlik
Kurulu'nun 26
nisanda yapacağı
topiantıya tartışmah
Emniyet Genel
Müdürü yerine
Içişleri Müsteşan
Teoman Ünüsan
katılacak
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- Milli Güvenlik
Kurulu'nun (MGK) 26
nisanda yapacağı
topiantıya halen Emniyet
Genel Müdürlüğü
koltuğunda vekaleten
oturan Kemal Çelik' in
katılmayacağı, "emniyet
brifingi''ni Içişleri
Bakanlığı_ Müsteşan
Teoman Ünüsan'ın
vereceği ögrenildi.
Emniyet Genel
Müdûrlüğü tartışmasına
MGK de taraf oluyor.
Kemal Çelik, 4 nisan
günü sabaha karşı saat
O3.3O'da Içişleri Bakanı
Meral Akşener'le birlikte
genel müdürlûk
makamına gelerek,
koltuğa oturmuştu.
Emniyet Genel ı
Müdürlüğü'nden
mevzuata aykın biçimde
uzaklaştınlan Alaaddin
Yüksd'ın yargıya
başvurup "yürütmeyi
durdurma" karan
almasıyla bunalım
büyümüştü.
Brifıngi Ünüsan •
verecek
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel.
TBMM Başkanı Mustafa
Kalemli, Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail
Hakki Karadayı, Polis
Haftas\ kutlamalannda
Kemal Çelik'le
.görûşmediler.
Çelik, bu sürecin , • --
ardından MGK
toplantısına da
katılamayacak.
Edinilen bilgıye göre,
MGK Genel
Sekreterliği 26 nisan
toplantısının gündemini
oluşturmaya başladı. Bu
çerçevede emniyet
brifingini tçişleri
Bakanlığı Müsteşan
Teoman Ünüsan'ın
vermesi kararlaştınldı.
Konuya ilişkin
düşüncelerini almak
üzere aradığımız
Ünasan'ın, Ankara
dışında olduğu belirtildi.
MGK toplantılanna
geleneksel olarak
katılan Emniyet
Genel Müdürü iç
güvenlikle ilgili brifing
veriyor. Söz konusu
brifinglerde terör
olgusunun yanı sıra başta
irtica faaliyetleri olmak
üzere iç güvenliği tehdit
eden her konu gündeme
geliyor.
Kulislerde, Yüksel'in
emniyet teşkilah
içindeki irticai faaliyetler
konusunda da "hassas"
davrandiğı, bu dunımun
hükümetin RP kanadmı
rahatsız ettiği
değerlendinneleri
yapılıyor.
V
Refah'tan yedek partiYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nm partiyi kapatmaya yönelik hazırlıklar yaptığı
yolundaki haberler üzerine, Refah içinde yeni bir parti için gizli çalışma başlatıldı
ANKARA (ANKA)-
Başbakan Necmettin
Erbakan'm Mısır'da bir
gazeteye verdiği demeçle
ilgili Yargıtay
Cumhuriyet
Başsavcılığı'nm partiyi takibe alması
üzerine RP içinde siyasette yeni bir
tartışmaya neden olacak çok gizli bir
hazırlık başlatıldı. RP'nin baskın bir
kapatılmaya karşı "tanınmamış baa
isimlere yeni bir parti kurdurtarak"
önlem alacağı iddia edildi.
RP içinde görevlendirilen dar bir grup
tarafından partiye yönelik hukuksal
tartışmalar ve Yargttay Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın girişimleri izlemeye
alındı. Bu grup, ilk çalışmalannı MGK
kararlan öncesinde yapılan bazı
RP'lilerin açıklamalan nedeniyle
başsavcılığın dava açacağı
değerlendinneleri üzerine yaptı. Bu
sırada parti içinde en çok kaygı
uyandıran ve ciddi bulunan gelişme
Kayseri'deki özel üniformalı korumalar
konusundakı başsavcılığın ihtar yazısı
oldu. Bunun ardından Sincan'daİa
Küdus Gecesi ve başta Ankara
Milletvekili Hasan Hüseyin Ceyian ve
parti yöneticilerinin açıklamalannın da
başsavcıhkça incelenmeye alındığı
değerlendinneleri yapıhnca partide
alarm hali yaşandı. MGK kararlannda
da RP'lilerin bizzat isim verilerek
suçlanması ve ardından Erbakan"ın
Mısır'daki bir gazeteye verdiği demeç
ortaya çıkmca RP'de ilk kez yeni parti
kurma formülünün gündeme geldıği
iddia edildi. Yeni parti kurulması
formülü, partinin özellikle hükümetten
düşmesi sonrasında açılacak baskın bir
dava sonucu hızla kapatılması
olasılığına karşı önlem olarak
düşünüldü. Çok gizli olarak tüm
yönleriyle ele alınan yeni parti girişimi
tartışmasının RP'li birçok yöneticinin de
bilgisi dışında yûrütüldüğü ögrenildi.
Yeni parti kurma girişiminin özellikle
Erbakan'm demecınin yalanlanması
konusunda yapılan araştırmalann da
başansızlıkla sonuçlanmasından
kaynaklandığı belirtildi.
Bir süre daha çok gizli yürütülecek
tartışma ve hazırlıktan sonra formülün
yaşama geçirilmesi karan çıkması
halinde süreç şöyle işletılecek:
"Halen RP ile hukuksal bir bağı olmayan
ve kamuoyunda çok fazla tanınmış bir
kurucular kurulu İçişleri Bakanhğı'na
yeni parti için kuruluş başvurusu
yapacak. Ancak parti öncelikie sadece
isim hakkı atıp resmen kurulmuş bir
tabela partisi olarak bekleyecek,
teşkilatianma ve üye kavdı vapmayacak.
Partinin muhalefete düşmesi ve gerilimin
kapatmaya doğru gidip partiyi seçim dışı
bırakma planlan ortaya çıkarsa RP
tümüyie bu partiye taşuıacak."
REFAHYOL koalisyonu, irticaya karşı mücadele seçeneklerinde anlaşamadı
MGK'ye genelgeli oyalama• Hükümet, 26
nisanda yapılacak
MGK toplantısına
'genelgeler çıkararak
oyalama' taktiği ile
hazırlanıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bûrosu)-REFAHYOL
hükümeti, irticaya karşı
mücadele için belirlenen
Milli Güvenlik Kurulu
(MGK) kararlannın uygu-
lamasının ele alınacağı 26
nisan toplantısına "genel-
ge"ler çıkarıp oyalama
taktiği izleyerek hazırlanı-
yor. Tçişleri, Adalet, Sağ-
lık ve devlet bakanlan,
yalnızca genelge yayımla-
makla yetinirken; Milli
Eğitim Bakanlığı'nın top-
iantıya "8 yıllık kesintisiz
eğitim. din dersinin içeriği-
nin genişletilmesi ve imam-
hatip lisesinden önce ha-
zırük sının"nı öngören bir
modeli sunması bekleni-
yor. REFAHYOL ortakla-
n temel eğitim konusunda
henüz kendi aralannda bir
uzlaşmaya varmadığın-
dan, MGK toplantısı ön-
cesinde bu konudaki be-
lirsizlik giderilemedi.
28 şubat tarihli MGK
kararlan. mart ayı sonun-
da yapılan MGK'de gün-
deme getirilmemiş ve hü-
kümete bir ay süre tanın-
mıştı. MGK'nin yeni top-
lantı tarihi yaklaşırken,
hükümetin somut adımlar
atmaması "Oyalama ile
zaman kazanmaya calış>
yorlar" yorumlanna ne-
den oldu. Hükümetin RP
kanadı "imza atüklan"
MGK kararlannı tartışma-
ya açarken; DYP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Tansu ÇiUer'in "MGK kararlan
halkın içine sinecekşekilde u>gula-
nacak* sözleri "sulandırma ve
oyalama" taktiğinin işareti olarak
değerlendirildi. lstanbul'da yapı-
lan DYP ıl başkanlan toplanusın-
da da MGK kararlannın yumuşa-
tılması istendi.
28 şubat toplantısında alınan ka-
rarlar uyannca, bazı bakanlıklann
bugüne dek yürüttüğü çalışmalar
özetle şöyle:
Milli Eğitim Bakanlığı: Bakan-
lık, 8 yıllık zorunlu eğıtimin ke-
sintisiz 8 yıla çıkanlması konusun-
da, okul ve derslik sayısı ve alrya-
pıya ilişkin teknik çalışmalar ya-
ANAP lideri V ılmaz'a Silifke Belediye Başkanı tabio hediye ettL (Fotoğraf: AA)
Yümaz:Darbe be/deyenlervar
NAZMİAKDAĞ
MERStN - ANAP lideri Mesnt
Yıhnaz, "Türldye'nin gündeminin
darbe olduğu" yolundaki görûşünü
yineleyerek "Bugün hâlâ darbenin
gelmesini ve demokrasinin kesintiye
uğramasını kurtuluş gibi görenkr
var" dedı. Yılmaz, laikliğin
Türkiye'nin asla vazgeçerneyeceği
temel bir ilke olduğunu da
vurguladı. Ydmaz'ın Içel
gezisinde, Akdeniz Belediye
Başkanı Muzafer Şahin bacağından
bıçaklandı. Bayramın dördüncü ve
son gününü de Mersin'de geçiren
ANAP lideri Mesut Yılmaz, önceki
akşam Mersin Sanayici ve
Işadamlan Derneği'nde (MESİAD)
düzenlenen yemeğe katıldı. Burada
bir konuşma da yapan Mesut
Yılmaz, darbe konusuna değinerek
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tûrkiye'de demokrasi kesintiye
uğrayıp askıya alınırsa hiç şüpheniz
affiiasın ki bugünkü vaşadığımız
sorunlar daha da ağuiaşarak
devam edecektir. Türkiye'nin bûtûn
sorunlannı çözebikceği, dfinya
ülkeleriyte yanş edebileceği tek
sistem demokrasidir. Halkımızın,
demokrasiyi sadece sivasetçilerin
alanı olarak görme yanılgısından
kurtulması lazım. MfllervekiUerini,
iktidan beğenınİTOrtarsa bir
sonraki secimlerde değjşnfme
ünkânı vanbn MiUet, demokrasinin
kendi hâkimiyeti olduğunu
unutursa memleketin kötfi kaderi o
zaman başlar ve kurtuluş imkânı
yoktur. Bugün ülkede demokrasinin
askna alınmasından medet
umaıüar ve darbeyi kurtuluş gibi
görenler var. Tûrkiye'de demokrasi
üç kez kesintiye uğramasuıa karşm
krizden kurtulma başansını
gösterdL Ancak bufilmigörmeye
can atanlar var."
parken, yasal düzenleme anlamın-
da somut bir adım atmadı.
MGK'nin "kesintisiz" karanna
karşın, imam-hanp ortaokullannm
korunması için "5+-3* modelini sa-
vunan RP'yi ikna edebilmek için
ilköğretimin imam-hatipleşmesi-
ne yol açacak "temel eğitime Ku-
ran ve Arapçanın seçmeti ders ola-
rak konması" formülü gündeme
getirildi. Bu süreçte "kesintisiz" ve
"5+3" modeli tartışmalanndan
öteye gidilemedi.
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral tsmaO Hakİa Karadayı ile gö-
rüşmesinın ardından Çiller, ilk kez
"kesintisiz" sözünü kullanarak zo-
runlu eğitimin kesintisiz 8 yıla çı-
kanlacağım söyledi. Eğitimin ye-
niden ele alınması gerektiği ve
2001 yıhnda 11 yıllık eğitime ge-
çihnesi geTektiğini belirten Çiller,
8 yıllık eğitimin TBMM ve parti-
lerden geçeceğıni kaydederek
MGK karannı oyalayabıleceği iz-
lenimini verdi. Bu gelişmelenn ar-
dından Milli Eğitim Bakanı Meh-
rnetSağtam, MGK toplantısına su-
nacağı eğitim modelini şöyle açık-
ladı:
• Zorunlu eğitim kesintisiz 8 yı-
la çıkanlacak. Liselerbünyesinde-
ki ortaokullar temel eğitime devre-
dilecek. Temel eğitimde Kuranı-
kenm ve Arapça gibi seçmeli ders-
ler yer almayacak.
• tlkokul 4. sınıftan itibaren
okutulan din kültürü ve ahlak bil-
gisi dersinin programı, halkın is-
teklerine göre yeniden düzenlene-
cek. Müfredat değişikliğiyle Isla-
mın, imanın şartlan ve gerekleri
öğretilecek, bazı surelerezberletı-
lebilecek.
• Meslek liselerinin önüne ha-
zırlık sınıfi konulacak. Arapça, ı-
mam-hatip lisesi hazırlık sıaıflan-
na konulacak.
• 1739 sayılı Milli Eğitim Temel
Yasası ile 222 sayılı llköğretim ve
Eğitim Yasası'nm geçici iki mad-
desi kaldınlarak 8 yıllık zorunlu
eğitime geçilecek.
İçişleri Bakanlığı: İçişleri Baka-
nı Meral Aksener, 80 ilin va-
lisıyle yaptığı toplantıda kök-
tendinci kadrolaşmaya karşı
uyanlarda bulundu. Çiller de
valilerden, MGK kararlannın
uygulanması ve irticayla mü-
cadele konusunda etkin ön-
lemler alınmasım istedi. -\k-
şener. valilere 12 sayfalık bir
genelge de gönderdi. Bu ge-
nelgenin uygulama çizelge-
sinde bazı kararlann uygu-
lanması için konulan "mi-
aflar şöyleydi:
• Özel yurt ve vakıf okul-
lannın denetim altına alınma-
sı (mevcut özel okul ve yurt-
lann tespiti 1 ay, yasal olma-
yanlann kapatılması sürekli.
çalışan personelın durumu-
nun gözden geçinlmesi 2 ay).
• Diyanet lşieri Başkanlı-
ğı'nın denetimi dışındakı Ku-
ran kurslarının kapatılması
(Sürekli olarak mevcut du-
rum ortaya konacak ve yasa-
lar uygulanacak).
• YAŞ kararlan ile Türk
Silahlı Kuvvetleri ile ilişkıle-
ri kesüen personel konusu-
nun istismar edılmemcsı
(Durum sürekli olarak izle-
neTek cumhuriyet başsavcı-
lıklanna intikal ettirilecek).
• Kamu kurum ve kuru-
luşlan ile belediyelere aşın
dinci kesimden veya yasadı-
şı örgütlerden muhtemel sız-
malan önlemek için persone-
lin takibi. sızanlann ışıne son
verilmesi (durum tespiti 2 ay,
önlemlerin belirlenmesi 3 ay,
sızmalarda gerekli işlemin
yapılması 6 ay).
• Belediyelerin kendileri
veya şirketleri vasıtasıyla ir-
ticai faaliyetleri, disiplinsiz-
likleri veya yasadışı örgütler-
le irtibaü nedeniyle ilişkileri
kesilen personelin istihdamı-
nı teşvik etmemeleri (tekrar-
lanmaması için önlem alınması 2
ay, istihdam edilenlere yapılacak
işlemin saptanması 2 ay, önleyici
tedbirler 2 ay).
• Kıyafet Kanunu'na aykm uy-
gulamalann önlenmesi, yasal ol-
mayan korumalann kaldınlması.
Atatürk'e saygısızlığın önlenmesi,
kurban derilennin rejim aleyhtan
kuruluşlarca toplanmasının önlen-
mesi, kısa ve uzun namlulu silah-
lara ait ruhsat işlemlerinin dikkat-
le değerlendirilmesi (sürekli).
Adalet Bakanlığı: Adalet Baka-
nı Şevket Kazan da DGM başsa\ -
cılanna gönderdıği genelgede, ya-
salann titizlikle uygulanmasını is-
tedi.
ÜZ YAZIIORHAN BtRGİT
Adaletin Gözü Bağlıdır. Ya Valiler ile Savcılann Elleri?..
Erzurum Jandarma Asayiş Bölge
Komırtanı General Osman Ozbek,
bayram öncesi Artvın'de düzenledi-
ği yemekte, o bilinen konuşmasını
yapıncaya kadar hiç kimse, bu ko-
nuşmada tuğgeneralin sabnnı taş-
ma noktasına getiren "BirHak Düş-
manı" adlı oyunun Erzurum ve
Amasya'da sergilendiğinden haber-
li görünmüyor.
Sözüm ona "iletişim" çağındayız.
Her il merkezinde en az bir televiz-
yon ve sayısız özel radyomuz var.
Ulusal televizyonlanmızın, haber di-
ye çırpınıp suyuna tirit konulan ek-
ranlara taşimak için yarıştıkları bir
dönemdeyiz. Çok tirajlı ulusal bası-
nımız, keza haber peşinde koşmak
yerine çağı geçmiş promosyon kar-
tonlan yayımlamakla uğraşıyor.
Derken o konuşma üzerine öğre-
niyoruz ki kimlikleri hâlâ iletişim dün-
yamızca keşfedilememiş bir grup Is-
lamcı gencimiz, kent merkezlerinde
sergiledikleri birtiyatro oyunu ile dü-
pedüz bir "halk savaş/"nıntohumla-
nnı atıyorlar.
Oyunu kim yazmış, kim uyarlamış,
sahneye koyanlar kimdir? 1997 yılı-
nın dördüncü ayında bilgimiz dışın-
da. Ama bilinen, sözüm ona hayali
bir ülkede geçtiği ileri sürülen bir ti-
yatro oyununda, o ülkede iktidara
gelen ve asıl amacı "Kuran"a göre
yönetimi sağlamak isteyenlerie, bu
isteği engellemeye çalışan askerler
arasındaki çekişme ele alınıyor.
Oyunu 5 nisanda Erzurum'da, 8
nisanda izmir'de sergileyen "Izmir
Fetih Sahnesi Oyunculan"rnn, olası
bir askeri müdahale için, halkı diren-
meye, gerekirse çatışmaya hazırla-
mayı amaçlayan kimi sözleri, önce-
ki gün "Hürriyet" gazetesinde yer al-
mıştı. Dün de Ulusal Basın Ajansı,
Erzurum ve Amasya valilerinin ken-
dilerine yöneltilen sorular üzerine
yaptıkları açıklamalan bültenine aldı.
O bilgilerden öğreniyoruz ki Erzu-
rum'da 5 nisan günü Halk Eğitim
Merkezi'nde, Amasya'da 7 nisan
günü II Özel Idare binası salonunda
bu gösteri sahnelenmiş. Her iki kent-
te de oyunu izleyen güvenlik birim-
leri, rapoıiannı o illerin "cumhuriyet
başsavcılan"na sunmuşlar.
Bu sunuş üzerine her iki ilin cum-
huriyet savcılan harekete geçmişler-
miş. Erzurum Cumhuriyet Başsavcı-
lığı konuyu inceliyormuş. Suç unsu-
ru bulursa, gereğini yapacak ve da-
va açacak imiş. Amasya Savcılığı da
çalışmalannı sürdürüyor imiş.
İki valimizin de UBA muhabirleri-
ne yaptıklan açıklamanın zamanla-
ma açısından da doğru olduğunu
varsayalım. Yani Erzurum'da 6 nisan
sabahı, Amasya'da da 9 nisan saba-
hı, "Izmir Fetih Sahnesi Oyuncula-
n"nın bir gece öncesi kentte sergi-
leyerek yurttaşları silahlı kuvvetleri-
ne ve aynı zamanda birbirlerine kar-
şı ayaklanmaya çağıran oyunlan ile
ilgili dosyalar o illerin güvenlik birim-
leri tarafından sayın "Cumhuriyet"
savcılannın makamlanna sunulmuş-
tur. Şimdi takvimlerimizi bayram ön-
cesine doğru gözden geçirelim:
14 nisan günü İçişleri Bakanı Me-
ral Akşener, bütün valileri başkent-
te topladı. Bu toplantıda adı geçen
illerin sayın valileri, kentlerinde Milli
Güvenlik Kurulu'nun 28 şubat kara-
n ile ilgili olarak alternatif bir oyun
sergilendiğini, bu oyunun halkı birbi-
rine düşmanlık duyguları beslemeye
çağırdığını, silahlı kuvvetlerimizi tah-
kir ertiğini, dahası bir iç savaş tohu-
mu atmanın peşinde olunduğunu
"bakanlık makamına" duyurdular
mı?
Aslında sayın valilerin, toplantıyı
beklemeden birisinın 6, diğerinin 9
nisan sabahı bir gece önce il mer-
kezlerinde "vuku bulan bu türbiro-
lay üzerine dosyanın tamamlanarak
aidiyeti cihetiyle cumhuriyet savcı-
lığına" verildiğini bildirmeleri zaten
görevleri gereği değil miydi?
Üstelik böyle bir duyurunun pos-
tada gecikmesi gibi eski bahaneler
de yok artık. Valiliklerdeki fakslar, gö-
revi zamanında yapanlar için saati
ve dakikası ile bildirilen haberin üze-
rine gerekli kaydı yapıyor olmalı.
O zaman Meral Akşener de, Baş-
bakan Vekili Tansu Çiller'e gerekli
duyumu yapar ve her iki çağdaş
Türk kadınının, bulunduklan hükü-
mette laikliğin, çağdaşlığın güven-
cesi olduklarını öğrenmemizi sağla-
yacak birer demeç vermeleri kolay-
laşırdı.
Kimse kimseyi kandırmasın.
Olayı, bir kısım politikacılarla as-
kerler arasında yetki tartışmasına
yöneltmek kadar hatalı, hatalı oldu-
ğu kadar da tehlikeli bir yola sok-
mak hiç kimseye hiçbir şey kazan-
dırmaz.
Olay, "iktidarda kimin bulunduğu"
sorunudur. Öyle anlaşılıyor ki devle-
tin valileri de, savcılan da bu görün-
tü sürdükçe anayasal düzeni koru-
ma görevlerini yeterince özgür yapa-
mamaktadırlar.
O zaman herkes ormandan ağaç-
ları görememekten vazgeçsin ve
üzerine düşen görev ne ise onu yap-
maya baksın.
GUNDUZ GOZUYLE
MELİH CEVDET ANDAY
Hoşça Kal Sayın Tanilli
Strasbourg Insan Bilimleri Üniversitesi, Departe-
ment d'etudes Turques de P'USHS ve 'Vıs-â-vis'
Demeği'nin öncülüğünde, TünViye'de Aydınlanma
Hareketi adlı bir 'ProfesörServer Tanilli'ye Saygı'gü-
nü düzenlenmiştir.
Bu amaçla Türk ve yabancı bilginler, yazarlar, dü-
şünürler 25-26 IV 1997 günlerinde, Strasbourg'da-
ki Palais Universiter salonunda, Türkiye'dekı aydın-
lanma hareketi üstüne konuşacaklar.
Açılışı Insan Bilimleri Üniversitesi Başkanı Albert
Hamm'ın yapacağı bu toplantılarda yer alacak ko-
nuşmacılar şunlar:
- Türk Etüdleri Müdürü Paul Dumont,
- 'Vis-â-vis' Demeği Başkanı Ragıp Ege,
- Irene Melikoff,
- llhan Selçuk,
- Hüseyin Batuhan,
- Timour Muhidine, ' S f c <:
"*"
- Bülent Tanör,
- François Georgeon,
- Fakir Baykurt,
- Server Tanilli,
- İlber Ortaylı,
- Louis Bazin,
- Şirin Tekeli,
- Semih Vaner,
- Ufuk Doğrusöz,
- Demir Özlü,
- Ahmet Oktay.
Strasbourg Universrtesi'nin Sayın Server Tanilli'ye
saygı niyetiyle düzenlediği 'Türkiye'de Aydınlanma
Hareketi' adlı bu toplantıdan ötürü mutluluk duydu-
ğumu belirtmek isterim.
Prof. Tanilli, dersleri ile, yazılan ile, çevirileri ileTür-
kiye'deki aydınlanma hareketine büyük katkılarda
bulunmuş bir düşünürümüzdür.
Prof. Tanilli, bütün büyük düşünürler gibi, us'un i-
nanç'a karşı üstünlüğünü kanıtlamak için büyük sa-
vaşım vermiş, bir bilimsellik anlayışının yılmaz tem-
silcilennden biri olarak tarihe geçecektir.
Prof. Tanilli. ancak bilim ahlakından kaynaklana-
bilen bir doğruluk ve özgeçi ıralaştırmış bir ömek in-
san olarak da lyımserlik, güven ve umut aşılamıştır
bizlere.
Azız dostumu, bu güzel gününde yanında bulunup
kutlamak isterdim elbet.
Ama onun da bildiği gibi, sağlığım yol yorgunlu-
ğuna katlanmama elverişli değil.
Oraya gidebilseydim, söyleyeceğim sözlerin bir-
kaçını bu yazımda dile getirdim sanıyorum.
Peki ama özellikle son zamanlarda dilimizden hiç
düşmeyen şu 'Aydınlanma' ne demektir, ne anlama
gelir?
Bu konuyu başka bir yazımda ele alacağım.
Dostum Tanilli'ye nice başanlar diliyorum.
Hoşça kal Sayın Tanilli.
LjÖR ÜŞI BÜLENT TANLA
'REFAHYOL'un
yeni bir oyunu'
REFAHYOL hükümeti.
Erbakan la Çiller'in bir-
birierinin zaaf, sıkıntı ve
açıklannı gidermek üze-
re. birbirlerine duydukla-
n ihtiyaç ve işbirliği zor-
laması sonucu kurul-
muştur. Bu işbirliği sonu-
cu Çiller, kamu vicdanın-
da olmasa dahi, parla-
menter denetim meka-
nizmalarında aklanarak
koalisyonla vaımak iste-
diği amaca ulaşmış, Er-
bakan ise niyet, tutum ve
davranışlanyla rejimi krı-
ze sokmuştur.
Refah kanadının ana-
yasal sistemi hedef alan
şeriat yanlısı uygulama-
ları büyük tepkilere yol
açmış ve kamuoyu bü-
tün olumsuzluklan bir ya-
na, özünde bu düzenden
yana olan Doğru Yol'a
koalisyonu bozma me-
sajlan vermeye başla-
mıştır.
Kamuoyunun bir kesi-
minde Refah dışında bir
hükümet, DYP'den betli
sayıdan milletvekilinin
yeni bir hükümet oluşu-
muna desteği ya da Tan-
su Çiller'in de içinde ola-
cağı geniş tabanlı bir hü-
kümet talepleri yaygınlık
kazanmakta ve bu yönde
çabalar görülmektedir.
Çiller şimdilik durumu
kurtarmış gözükürken
Erbakan, Mercümek ve
mal variığı gibi dosyala-
nn tehdidi altında bulun-
maktadır.
Bütün bu gergin şaröar
ve baskılar içinde, Refah
Partisi ile DYP'nin erken
seçim karan alarak ken-
di yararlanna olacak bir
işbiıiiğine gitmesi ihtima-
li gün geçtikçe güçlen-
mektedir. Bu iki parti,
pariamento dışında kal-
mış siyasal parti ve güç-
lerin de desteğini alarak
kendilerine yönelik ana-
yasal baskı ve tepkiler
karşısında zaman kaza-
nacak bir davranış içeri-
sine girebilirier.
Solun bütün bu senar-
yo ve hazırlıklar karşısın-
da dikkatli olması gerekir.
Sağın çeşitli oyunlaria ik-
tidannı sürdürme çaba-
lannı boşa çıkarmazsak
bize bağlanan umut ve
beklentilere saygısızlık
etmiş oluruz. Hazırlıklı
olalım. Eskilerinden fark-
lı olmayacak, halka bir
şey vermeyecek koalis-
yon hayalleriyle vakit ge-
çireceğimize, demokra-
tik güçbiıiiği ve bütünleş-
me çabalanmıza hız ve-
relim. Solun iktidan bu
güç biriiği ve bütünleş-
meden partiler, sivil top-
lum kuruluşlan, biriikler,
sendikalar ve vakıflarla
kunjlan işbirliğinin h^kın
özlem ve beklentilerine
yönelmesinden geçe-
cektir.
RP seçmeni MGK
kararlanna ılımlı
ANKARA (ANKA) -
Milli Güvenlik Kuru-
lu'nun 28 şubat tarihli top-
lantısında ele alınan ve ta\ -
siye edilen kararlara karşı
çıkan hükümetin büyük
ortağı RP'nin seçmeni,
MGK kararlannı olumlu
karşılıyor.
ARSİEM'in yaptırdığı
bir araştırmaya göre,
MGK'nin hükümete tavsi-
ye ettiği kararlan hükümet
ortağı RP seçmeninin yüz-
de 74'ü olumlu karşılıyor.
Şırketın 719 RP seçmeni
üzennde yaptığı ankette,
"MGK kararlannı olum-
lu karşılıyor musunuz" so-
rusuna, RP'lı seçmenlerin
yüzde 74.20'si, "evet" der-
ken "hayır" diyenlerin
oranı >üzde 22.58. fikri ol-
mayanlann oranı ise yüzde
3.22 oldu. RP'li seçmenle-
rin yüzde 59.68'i ise Tür-
kiye'de rejime yönelik bir
tehdit olduğu görûşünü sa-
vunurken, yüzde 22.87'si
böyle düşünmüyor.
DYP'li 330 seçmen ara-
sında yapılan ankette ise
MGK kararlannı olumlu
karşılayanlann oranı yüz-
de 72.73 oldu. DYP'li seç-
menlerin yüzde 21.21 'i,
MGK kararlannı olumlu
karşılamazken, fikri olma-
yanlar ise yüzde 6.06'hk
bir bölümü oluşturuyor.
Rejimin tehdit altında ol-
duğunu söyleyen DYP'li-
lerin oranı da yüzde 51.52
iken, aynı şekilde düşün-
meyenlerin sayısı ise yüz-
de 45.45 oranında kaldı.