Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2NİSAN1997SALI CUMHURİYET
KÜLTÜR
SAYFA
13
Ergin Atlıhan, çocuklarla birlikte
gerçekleştireceği enstalasyonla, araba
egzozlarıyla çevre bilincini yaratacak Çok kültürlü
çok reııldi 'çevrecf* bîr çağrıDUYGU DURGUN
Ergin Atlıhan. geçen yıl Al-
rnanya'ran \Viesbaden kentinde,
300 çocukla birlikte araba eg-
zozlanndan oluşan bır enstalas-
yon (yerleştirme) gerçekleştir-
nıek üzere kollan sıvamıştı. UM-
CEF'in bünyesinde düzenlene-
cek bu etkinlik 20 Eylül Dûnya
Çocuk Günü'nde, Wiesbaden'da
eskiden askeri amaçlar için kul-
lanılan geniş bir alanda, mûzis-
yenlerin katılımıyla da renklenen
bir 'çevre karnavalı' olarak dü-
şünülmüştü.
Ancak projenin karşılaşOgı
mali sıkıntılar, Ergin Athhan'ın
kafasındaki bu şenlik tablosunu
gerçeğe dönüştürmesini engelle-
di. Atlıhan o tarihten bugüne çe-
şitli sponsor firmalarla yazıştı;
onlara, bu projenin gerçekleş-
mesi halinde Ren nehrinde yü-
zen balıklann bile minnettar ka-
lacağını söyledi. Çabalar meyve-
sini verdi. Athhan'ın çocuklar-
la birlikte gerçekleştireceği ens-
talasyon, nisan ya da mayıs ay-
lannda Wiesbaden kentinin çeh-
resini değıştirecek. Müzisyen
Omer Ahunbay da etkinlige kat-
kıda bulunacak.
Atlıhan, projenin ana fikri
olarak araba egzozunu seçiyor,
çûnkü egzoz çağımızın tûketim
alışkanhklannı en iyi simgeleyen
malzeme. 21. yûzyıhn geçmişin
pisliklerini temizlemekle geçe-
ceğini söyleyen Atlıhan, bûtün sa-
nayi kurulu^ıanna bır çagnda
bulunuyon "GcHn, uzakiardaki
o temiz adaya 0den uçakta bflet
tükenmedcn bir şeylerin farta-
navaratan!" Opel, Marshall gi-
bi fırmalann desteğini arkasına
alan Atlıhan."Yeryüzündeki kir-
BHği yaratanlarw o knüKkten ya-
kınanlar da aslında aynı getni
icinde. Öyieyseortakbir düşün-
cede buluşmamız gerek. Çevre-
vi kirieten fırmalardan bu vfiz-
den yardnn isriyonım. Madem
kirletiyorlar, o halde temizlesin-
ler!" diyor.
Atlıhan, devasa boyutlardaki
egzoz enstalasyonunun Alman-
ya gibı endüstn devi olan bir ül-
kede gerçekleştirilmesini anlam-
lı buluyor. Aslında her açıdan
çok sayıda göndermeleri var bu
projenin. Çevre bilincini yarat-
mak için Almanya gibi bir en-
düstri beşiğinin seçilmesinden
öte, tüketim alışkanlıklanmızı
egzoz gazıyla anlatmak proje-
nin en can alıcı noktası. Atlı-
han'm projede sadece çocukla-
ra yer vermesi, üstelik bu çocuk-
lann Almanya'daki göçmen ai-
lelerden gelmesi de gönderme-
lerin birbaşka ayağmı oluşturu-
yor. "3. Dünya'nın henüz tûken-
memiş kümlrlerini simgetiyor o
çocuklar.'' Işin bir başka boyutu
da, eskıden askeri amaçlarla kul-
lanılan bir alanın şımdi çok renk-
li, çok sivil bir sanat etkinliğine
kucak açması. Atlıhan'ın en bü-
yûk düşü, bu projenin Türki-
ye'den de alacağı destekle ger-
çekleşmesi. Eğer başarabilirse,
Wiesbaden'daki bu kolektif ve
doğurgan sanat projesini Türki-
ye'ye taşıyacak.
Almanya'da nüfusun çok ge-
niş bir bölümünü oluşturan Türk-
lerin artık sanat yoluyla da ken-
dilerini ifade etmesi gerektiğini
düşünen Atlıhan "Enternasyo-
nal ohnanın üketabı Idşinin ken-
disi otanasKhr. Yani önce Anado-
hı kültüriinün zengjnügini fark
etmehsiniz ki başka kültürlerle
flişkiniz olsun" diyor. u
Ben de
bu işi,Türkoiduğumuortaya ko-
yarak yapiyorum. Her insanın
enindesoounda ortaya çıkan mfl-
B bir referansı vardır. Kafamda
farkta kühfirle OgDi büyûk proje-
ler var. Bunlan gerçekleştîrebfl-
mek için önce kişinin kendi var-
hk fonnlanyla yeniden hesaplaş-
mas gerektiğini düşünüyorum."
4
Nasrettiıı
Hoca' sergisi
Kültür Servisi - Nazan Erkmen'in
Nasrettin Hoca'yı konu alan resim ser-
gisi, 3 mayıs tarihine dek Kadın Eserle-
ri Kütüphanesrnde izleyicilere sunulu-
yor.
UNESCO'nun 1996-1997 yıllannı
'Nasrettin Hoca Yıh' ilan etmesi nede-
niyle hazırlanan 'Nasrettin Hoca Resim
Sergisi'nde 25x35,50x70 boyutlannda,
guvaş ve airbrush tekniğinde çalışılmış
25 resim yer alıyor. Bir yıh aşkın bir sü-
redir Anadolu'yu gezen sergide Nazan
Erkmen, zengin kültür mirasımızdan ve
minyatürlerden esinlenerek ortaya çı-
kardığı çalışmalannı, herzamanki usta-
lığı, detaycı ve espri dolu anlatımıyla
sergiliyor.
Nazan Erkmen, 11. Nasrettin Hoca
Sergisi'ni, özellikle 23 nisan tarihine
rastlatarak sergiyi çocuklarla birlikte
kutlamayı amaçlamış. Nazan Erkmen'in
resimlediği, Nuran Turan'ın öyküleri-
ni yazdığı, 'Nasrettin Hoca ve Serdar' ad-
k kitapta, 13. yüzyıldan bu yana Türk
mizah anlayışmın sembolü olarak tanı-
nan Hoca, doğa koruyucusu ve güldü-
rürken eğlendiren bir kimlikle karşunı-
za çıkıyor.
tllüstrasyon sanatı alanında özgün ya-
pıtlar üreten Nazan Erkmen, resimle-
rinde mizah dolu ve zengin bir anlatım
sergilerken, yapıtlannda baskı teknigı da-
hil çeşitli tekniklerini kullanıyor. Özel-
likle kitap resimleme konusunda çahş-
malar yapan sanatçı, şimdiye kadar ço-
cuklar için 30, büyükler için 46 resim-
lik iki seri hazırladı. Bu çalışmalannın
yanı sıra afış, kitap kapağı, dergi illüst-
rasyonu gibi illüstrasyon türlerinde ya-
pıtlarveren Erkmen, yapıtlannda çocuk-
lar için ideal bir evren yaratma, onlara
sanat yoluyla estetik ve sanat sevgisi
aşılama çabasını ön plana çıkanyor. Pek
çok karma sergjye katılan, on bir kişi-
sel sergi açan ve Bratislava, Japonya,
Almanya, Çekoslovakya gibi pek çok
ülkede ve yurtdışında da çeşitli bienal-
lerde ve yanşmalarda Türkiye'yi tem-
sil eden sanatçınnı şimdiye kadar afîş ve
kitap resimleme konulannda kazanmış
oldugu 7 ödülü bulunuyor. Sanatçınm
yapmış oldugu resimlerden bazılannın
bu yıl 23 Nisan Pulu olarak basıhnası ka-
rarlaştınldı.
Nazan Erkmen'in Nasrettin Hocabaş-
lıklı sergisinin kapanış günleri olan 2-3
mayıs tarihlerinde aynca Ayla Algan ve
Uğur Değirmencioğju tarafından çalış-
tınlan Marmara Üniversitesi Disiplinle-
rarası Gösteri Sanatı Kulübü üyelen, sa-
natçınm yapıtlanndan yola çıkarak bir
doğaçlama gösterisi sunacaklar.
Nijeryalı yazar Wole SoyinkŞ
cezasıyla karşı karşıya
manıtona
haztrlaKûttûr Servisi- 1986'daNobel Ede-
biyat Ödülü'nü kazanan Nijeryalı oyun
yazan WoteSoyinka, ülkesinin en önem-
li muhalif kimliklerinden biri. Soyinka,
son kitabı 'The Open Sore of a Conti-
nent' (Bir Kıtanın Açık Yarası) ile Ni-
jerya'nın diktatör lideri General Abac-
ha'yı şiddetle eleştiriyor.
Nıjerya hükümeti askeri otontelen-
nın 'lanetii kişi' ilan ettıği Soyinka. 12
martta, askeri tesislere yapılan bomba-
lama eylemlerinde parmağı oldugu id-
diasıyla suçlandı. Soyinka eğer suçlu bu-
lunursa ıdam cezası ile yargılanacak.
Newsweek dergisi, Nijerya'yı terk et-
meye hazırlanan yazar Wole Soyinka ile
konuştu. Soyinka, yaşamınm bundan
sonraki bölümünü Fransa, Almanya ve
Rusya'da sürdürecek.
-GeneralAbacha neden sizisuçiuyor?
SOYİNKA - Abacha' nın politık mu-
halefetle ilişkisi oturup konuşmak ve uz-
laşmak değil. O, askerlenyle birlikte iş
bitirmekten yana. lşlemediğim bir suç
için suçlanıyonrm, aynca getirilen yap-
tınmlar uluslararası desteğı baltalayıcı
nitelikte. Abacha eğerbizi tehlikeli suç-
lular olarak göstermeyi başanrsa ya-
bancı hükümetlenn bizim tarafimızda
yer ajma olasılığı gerçekleşmeyecek.
-Abacha'nın sizi hükümete karşı top-
lana vapmakb suçladığı zaman siz Da-
vos'tâki Dünva Ekonomi Zirvesi'ndey-
dinizdeğnmi?
SOYİNKA - Evet. O gün, BM Genel
Sekreteri ile görüştüm. Toplanhlara ka-
tıldım. CNN kameralan da oradaydı.
Ama ilginçtir, Nijerya televizyonu be-
ni Benin'deki toplantıdaymışım gibi
gösterdi! Bu da Abacha rejiminin ne
kadarsallanülı ve tutarsız oldugunun işa-
reti. Düpedüz bır yalanı nasıl bütün ül-
keye yayımlayabilır?
- Nijerya'da sizinle birlikte suçianan
Idşflerin asıiacağnıa inanıyor musunuz?
SOYİNKA - Büyük bır tehlikenın
ıçindeler. Vatana ihanet etmenin suçu
idam cezası. Abacha rejimı, tutarsız
ve yeterli olmayan bir adalet sistemiy-
le çalışıyor. Iddia edilen suçlann ne bir
görgü tanığı var ne de kanıtı. Ken Sa-
ro, Wiwa da aynı trajik durumla karşı-
laşmıştı. Çünkü Abacha hem yargıç
hem jüri hem de infaz edici.
-TehBkedemismiz?
SOYİNKA - Evet, elbette. Buna emi-
nim. Abacha bir katil ordusunun başın-
da. Hepimiz onlann kimler tarafından
eğitildiğinı; kimlerin sayesinde buraya
gönderildiklerini çok iyi biliyoruz. Bir-
kaç yıl önce Abacha, Afrikalı pekçok
liderle, ülkeleri tarafından geri istenen
insanlarla ilgili olarak gizli birpakt ım-
zaladı.
- Nijerya'nın Salman RüşdTsi haüne
geidiniz o hakfc?
SOYİNKA - Hayır, hayır! Bu kıyas-
lama yapılıyor, çünkü durumumuzu an-
cak böyle daha iyi anlaşıhr kılıyoruz.
Ben Salman Rüşdi değilim. Bizim so-
runumuz devlete ihanetle suçlanmak.
- General Abacha için 'öldürmekten,
işkence yapmaktan sakınmayan katil,
psikopat ve patolojik bir yalancı' di-
yorsunuz. Peki uluslararası kamuoyu
neden bu kadar Ugisiz?
SOYİNKA - O bir öldürücü. Ama
hükümetler, Abacha'yla girdikleri iliş-
kilerde onun bir hayvan olduğunu gö-
zardı ediyorlar. Bizim amacımız, bu ül-
kelere 'bakm, Abacha ile dost obnak
uznn vadede cıkarlannıza zarar verir'
demek. Zaman varken, daha saygın bir
hükümetin kunılması gerek.
- Nijerya için tunatiannı yitinniş in-
sanlara ne söylüvorsunuz?
SOYTNKÂ -Dünya Abacha'yı sa-
dece izliyor, ama kolunu kıpırdatmı-
yor. Demokrasıye inancunız tam, As-
kerlerin yaşantımızdan çekip gıtmesi-
nı istiyoruz. Önümüzde hazırlanmamız
gereken bir maraton var.
Hoüywood kendini kitaplara gömüyorKûltûrServisi-'İngflizHas-
ta' (English Patient) filminin
kazanmış oldugu En iyi Film
Odülü. sinemaya ya da oyun-
culuga değil de, 'edebiyat'a ve-
rilmış bir ödüldü aslında. Do-
kuz dalda Oscar kazanan film
sinemaya uyarlanmış en basa-
nlı fihn ömeği olmanuı yanı
sıra edebiyat ve sinema ara-
sında bir ateşkesin işaretiydi.
Kurmacadaki dolambaçlan da-
ha kolay anlaşılabilir bir anla-
tıma kavuşturan ve yapıttaki
tekrarlanan imgeler ve karma-
şık konulan açıklayan film,
bugüne kadar edebiyattan uyar-
lanan pek az yapıtın yapabil-
diklerini yaptı: Kitabm okur-
larmm iki katınaulaşan izleyi-
ciler kitabın yorumlanması açı-
sından oldukça önemli bir hiz-
metle ödüllendirildi. önce fıl-
mi izleyip ondan sonra kitabı
okuyan kışiler Mkhael Onda-
aatje'nin edebi başansım da-
ha iyi kavrayabüiyor.
'fngfliz Hasta' insanı derin-
den etkileyen aşk öyküsü ve
gizemli anlatımıyla 'Rüzgâr
Gibi Geçti' ve 'DoktorJivago'
gibi klasik edebiyat uyarlama-
lanna dönüşün simgesi haline
geldi. Filmin başansı yapım-
cılara izleyicilerin artık özel
efektlerle yüklenmiş, piyasaya
yönelik Fılmlerin dışında bek-
lentilerinin olduğunu göster-
İJ
^ngiliz
Hasta'nın
Oscar başansı,
edebiyatın gişe
hasılatı
üzerindeki
etkisini gözler
önüne sererken
pekçok
Hollywood
yapımcısı en
çok satan
kitaplara
yönelmiş
durumda.
YapıtJan sinema\a en çok para kazandıran yazarlann başında Mkhael Crkbton getiyor.
di. Çok ünlü isimlerin rol al- sk Park' ile Michael Crichton tabının film hakkını romanrn
dığı "Mission Impossibfc" gi-
bi yüksek bütçeli filmlerin ar-
tık beklenen gişe hasılatlannı
yakalayamaması nedeniyle de
yapımcılar artık edebi yapıtla-
ra yönehniş durumda.
'Ingiliz Hasta' ve 'Trains-
potring' gibi fılmler dışında
edebiyattan uyarlanan eski
fılmler sadece para kazanma-
yı amaçlamayan. gözüpek, ba-
ğunsız yapımcılar tarafından
çekiliyordu. Sinema dergilerı-
nin yaptığı araştırmalara göre
yapıtlan sinemaya en çok pa-
ra kazandıran yazarlar, 'Juras-
ve 'Şirket' (The Firm) ile John
Grisham. Bu uyarlamalann ba-
şansı film endüstrisinin best-
seller romanlar konusımdaki
iştahını kabarttı ve yeni Crich-
ton ve Gnshamlar bulma ko-
nusunda kumar oynamaya teş-
vik etti.
Yapımcılann bu konudaki
en büyük kaygılan, bır sonra-
ki bestseller'ın film haklannı
kaçırmak. Bu nedenle bazı ki-
tapların film haklan kitabın
basımı henüz tamamlanmadan
bile satın alınabiliyor. Hatta
Ingiliz yazar Nicholas Evans ki-
son bölümünü tamamlamadan
satmıştı. Orta halli bir televiz-
yon yapımcısı olan Evans, Ro-
bert Redford'un 'The Horse
Whispirer' adlı yapıtının fibn
haklannı bir milyon dolara sa-
tın almasıyla Ingiltere'nin en
zengin yazarlanndan biri olu-
verdi. Önümüzdeki yıl çekim-
lerine başlanacak olan filmde
de 'Ingiliz Hasta'nın oyuncu-
su Christin Scott Thomas rol
alıyor.
Şu anda Tom Cruise ve Ro-
bert De Niro ile bir sonraki ki-
tabı üzerine görüşmeler yapan
tngiliz yazar Philip Kerr'i de
benzer bir akıbetin beklediği
düşünülüyor. Kerr, önceki ro-
manlanyla yaymcılanndan en
az 30 bin dolar kazanan saygı-
değer bir yazar. Kerr'in altın-
cı romanı 'GrkHron'un fihn
haklannm Holh/vvood tarafın-
dan satnı alınmasından sonra
sanatçı Crichton'ın Avrupalı
alternatifı olarak görülmeye
başlandı. Kerr aslında Holly-
wood'un çağdaş romanlan da
kendi tican amaçlan için alet
etmek istediğini söylüyor ve
dikkatli davranılması gerekti-
ğini savunuyor. Sanatçrya gö-
re bir filmde romanın özgün-
lüğü konımak güçleşiyor. Öte
yandan bir romanm orijinali-
ni okuyan herkes farklı biryo-
rum katabiliyor yapıta. Bu ni-
teliği sinemada yakalamak çok
güç. Pek çok uzman da aslın-
da Hollywood'un edebiyata bu
yönelişinin öykülerin çekicili-
ğiyle bağlanülı olduğunu, ken-
dilerini zorlayacak ya da gişe
hasılatına olumlu etkileri ol-
mayacak romanlar konusunda
hiçbir yapımcının gönüllü ol-
mayacağı konusunda hemfı-
kir. Şimdi herkes Hollywo-
od'un bu yeni ilgisinin ne ka-
dar para kazandıracağını ve
bununla bağlantılı olarak da
bu ilginin ne kadar süreceğini
merak ediyor.
Devlet Tiyatposu1
nda 'Muamma'
• Kültür Servisi - Mayıs ayı ortasında sezona veda
edecek olan Istanbul Devlet Tiyatrosu, sezonun son
oyunu Muamma'nın prömiyenni bu akşam AKM
Oda Tiyatrosu'nda gerçekleştinyor. Bir meydan
komedisi olan 'Muamma' gelenekselle modernin
sahnede ve sanatta çatışmasını, uyuşmasını, mizah
dolu bir hayat sürecınin "kendi kendini arayan'
dolantılanyla sergiliyor. Yılmaz Onay'ın yazdığı ve
yönettigi oyunun müziklenni Levent Güner
besteledi, koreografısını de Ayşin Kücüküçerler
yaptı. 'Muamma'da Nunnnısa Yıldınm, Metin
Beğen, Umut Demirdelen, Erdoğan Ersever, Selçuk
Kıpçak. Ali Fuat Çimen. Levent Güner. Melek
Gökçer. Süheyla Erbaş rol alıyor.
İdil Biret KKTC'de
• LEFKOŞA(AA)-
Piyanıst İdil Biret, 23
Nisan günü konser
vermek için Kuzey
KıbnsTürk
Cumhuriyeti'ne
gidiyor. İki özel
kuruluşun düzenlediği
sanat etkinlikleri
çerçevesmde.
Bellapais
Manastın'nda konser
verecek olan Biret'e
Türkiye'den 22 kişılik
"Çağdaş Kadmlar Oda
Orkestrası" eşlik
edecek. Konserde
orkestrayı da lzmir
Senfoni Orkestrası
Şefi Ender Sakpınar
yönetecek.
Sanatçılardan Özerklik Kuruttayı
• ANKARA (ANK.\) - Sanat ortamının
özerkleşmesı yönünde üç yıldan bu yana
çalışmalannı sürdüren Özerk Sanat Konseyı Girişim
Kurulu, 3. Sanatta Özerk Yapılanma Kurultayı'nı 6-8
mayıs tarihleri arasında tstanbul'da düzenleyecek.
Kurultayda sanatçı haklan ve örgütlenme özgürlüğü
ele almırken 2000 yılına kadar sanat eylem programı
belırlenecek. Özeric Sanat Konseyi Girişim Kurulu
dönem başkanı ve Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi
Çahşanlan Yardımlaşma Vakfı (TOBAV) Genel
Başkanı Tamer Levent 52 sanat kuruluşunun sanat
alanının özerk yapılanması için üç yıldan bu yana
birlikte hareket ettiğını bildırdı. Eskı Kültür Bakanı
Fikri Sağlar dönemınde Kültür Bakanlığı ile Özerk
Sanat Konseyi GirişTm Kurulu arasında imzalanan -•
bır protokolle Ulusal Sanat Kurumu'nun
oluşumunun gerçekleştiğini kaydeden Levent,
Ulusal Sanat Kurumu'nun kurumsallaşması için
Özerk Sanat Girişim Kurulu ve 52 üyenin sanat
kuruluşunun çahşmalannı sürdürme kararlılığında
olduğunu bildirdi. Beşiktaş Belediyesi Akatlar
Kültür Merkezi'nde yapılacak 3. Sanatta Özerklik
Yapılanma Kurultayı'nın teması "sanatçı haklan ve
örgütlenme özgürlüğü" olacak. Kurultayda sanatçı
örgütlerinin federatif bırliğı. telif haklan ve 2000
yılına kadar sanat eylem programı konulannda
çahşmalar yapılırken sanatçılar kendi sanat
alanlannın sonınlannı saptayıcı toplantılar
düzenleyecek.
CUMOK Opkestrası'ndan
anlaülı konser
• Kültür Servisi - Cumhuriyet Okurlan Birliktelıği
Kültür ve Sanat Kolu etkinlikleri kapsamında
düzenlenen anlatılı konserlenn 'Romantik Dönem'
başlıklısı 26 nisan pazar günü saat 19.30'da
Caddebostan Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek.
Arzu An Demirkaya ve Alper Akgün'ün Romantik
Dönem üzerine vereceklen kısa bilgilerden sonra
Deniz Neyire Saner ve Evren Bilge Kutlay piyanoda
Schubert'in Sonat Op. Posth 120 D.664 ve Etüdler
(Op.25 No:3 Op 10 No: 8,12), Chopin'in Op.10
No.945 ve Mendelssohn'un 'Rondo Capnccıosso ',
'Andante Presso' adlı yapıtlannı seslendirecekler.
'Aydınlanmaya öncelikle kendi çevremızden
başlamalıyız' anlayışıyla kunılan CUMOK
Orkestrası, müziğın tarihsel gelişiminı göz önünde
bulundurarak hazırladıklan aylık anlatılı
konserlerini sürdürecek.
Cengiz Ugur resim sergisi
• Kültür
Servisi-
Cengiz
Uğur'un
resim sergısı
28 nisan
tanhine
kadar Enka
Rönesans
Galeri Bar'da
görülebilir.
1964 yıhnda
Bursa'da
dünyaya
gelen
sanatçı.
Uludağ
Üniversitesi
Resim
Bölümü'nü bitirdi. 1992 yıhnda Neşe Erdok
Atölyesi'nde yüksek lisans eğıtimıni tamamlayan
sanatçı, bugüne kadar 1991 Devlet Resim Heykel
Sergisi. 1991 Esbank Resim Yanşması ve 1996
Tekel Resim Yanşmasf na katıldı.