Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr. Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatoru Hikmet
Çetinkava # Yazıişlen Müdürleri
Ibrahim Yüdız (Sorumlu). Dinç Tayanç
• Haber Merkezı Müduıü Hakan Kara
# Gorsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi D&nışoğlu • kühbarat.
Cengiz Yüdınnı 9 Kültür Handan Şenköken
• Spor Abdülkadir Yücelman • Makaleler
Sami Karaören • Dûzeltme. Abdullah Yazıcı
• Fotograf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YaymKuruhı. tlhan Sdçak(Başkan),
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke.
Hikraet Çetinkaya,Şükran Sooer,
Ergun Bakı. Dinç Tayuıç, İbrahim
Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafı
Balbnv. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balba> # Haber Müdinû. Doğan
Akın Atatürk Bulvan No: 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ankara
Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 • [zmır Temsılcısı
SerfarKnık,RZ.yaBh 1352SMTel 4411220. Faks
4419117»AdanaTemsılcısı:ÇetiııYiteooğlu, lnönuCd
119 S No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11, Faks-363 12 15
Koordmator Ahmet Korursan #
Muhasebe Bülent Yener •
Idare HüseyinGürer#lşletme
Önder Çelik • Bılgı-lşlem: Naü
Inal • Bılgısayar Sıstem
Mürüvet Çiler
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gûlbin
Erdoran 0 Koordınatör Reha
Işıtmuı • Genel Müdür Yaıdımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138450-61,Faks 5138463
YayiDİa\ao \e Basan: Yenı Gin Haber ^jansı Basın ve Yayıncılık A S
Türi^cii Cad '-V 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 22NİSAN1997 Imsak: 4.32 Güneş: 6.08 Öğle: 13.10 tkindi: 16.54 Akşam: 199.58 Yatsı: 21.27
Ormancılık
kongpesi
• ANKARA (AA)-
Antalya'da 13-22 ekim
tarihkri arasında
düzsnlenecek 11. Dünya
Ormancılık Kongresi için
Orrnan Bakanlıgı'nın
hazırlıklan sürüyor. Sergi
ve fuar merkezinde
yapılacak olan kongreye,
184 ülkenin davet edildiğinı
ve 108 ülkeden olumlu
yanıt geldiğıni belırten
Orman Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı ve Kongre
Organızasyon K.omıtesi
Başkan Yardımcısı Osman
Taşkın, etkınliklerde dünya
ülkelerinden gelen
ağaçlann yer alacağı bir
hatıra ormanının
kurulacağını bildirdi.
Öğretmen
yetişmiyop
• ANKARA (ANKA)-
Mıllı Eğıtim Bakanı
Mehmet Sağlam, geçen yıl
eğitım fakûltesi kökenli
dğretmenlenn beş katı
kadar, diğer
yüksekokullardan diploma
alan lisans mezunlannın
öğretmen olarak
görevlendirildiklerini
bıldırdı. DSP Bursa
Milletvekili Yüksel
Aksu'nun öğretmen
atamalanyla ilgıli soru
önergesini yanıtlayan
Saglam. 1996 yılı ikinci
atama döneminde öğretmen
olarak atanabilmek ıçin
bakanlığa başvuran
adaylardan sınıf
öğretmenliğı dışındakı
diğer 8 branş ıçin başvuran
öğretmen adaylannm
atamalannın
gerçekleştirildiğinı söyledi.
Haydi Türkiyeyi
keşfedin'
• ANKARA (AA) -
Turizm Bakanlığı dünya
çapında yaptığı tanıtımda
bu yıl, "keşfedilmemiş
ülke" imajını kullanıyor ve
"Haydi Türkiye'yi
keşfedın" sloganıyla
dünyaya sesleniyor. Turizm
Bakanlığı yetfcilileri,
tanıtımda, elverişlı fiyatlar,
bozulmamış doğa,
ışletmecilik açısmdan
nıteliklı tesısler, Doğu ve
Batı'nın özelliklerini
yansıtan özgün kültürün de
reklamlarda ana tema
olarak yer alacağını
belırttıler.
Sevgi sözcükleri
• PARİS(AA)- Fransa'da
8-14 yaşlan arasmdaki
çocuklann anadıllerinde en
çok sevdikleri sözcüğün
"sevgi" (amour) olduğu
bildirildi. Kültür
Bakanlığı'nca yapılan
bir yanşmada, jüri
üyelerinin topladıklan
6 bin 286 yanıtta
"sevgi" kelımesi 2 bin
629 kez, "özgûrlük"
1280 kez. "dostluk"
1193 kez. "banş"
1003 kez, -'eşitlik"
706 kez kullanılmış.
Doğum
kontrolü
• ANKARA (AA) -
Her geçen gün yeni
bir doğum kontrol
yöntemı uygulamaya
geçerken bunun en
son örneğıni
"enjekte edılen
kontreseptifler"
oluşturuyor.
Dünyada yaklaşık
12 milyonçiftin
kullandığı yeni
doğum kontrol
ılaçlan.
Türkıye'de de pilot ,
olarak seçilen
Ankara, Adana,
Diyarbakır ve
Istanbul'da
uygulanmaya
başladı.
Enjektörle
doğum
kontrolünde.
her yüz kadın
ıçin birden az
gebehk
bildiriliyor.
Bugün Dünya Günü... Çevreyi kirlilikten kurtarabilmek için her bireyin yapabileceği şeyler mutlaka vardır
Siz de bir denizyıldızı kurtarm• "Kirlenmiş kırlar.
özgürlüğün antitezidir."
Bunlan 1968'de ABD'de
Wisconsin Senatörü
Gaylord Nelson söylüyor.
Bu görüşten yola çıkan
Denis Hayes adlı bir genç de
1970 yılında girişimlere
başhyor. 22 Nisan, o
zamandan beri Dünya Günü
olarak kutlanıyor.
ASUMAN ABAaOĞLU
İZMİR-Heryıl
tl
DünvaGünü"nü,
dünyayi yaşanılır kılan özelliklerden
yeni kayıplarla kutluyoruz. Geçen yıl-
dan bu yana kımbilir kaç bin canh ve
bitki türü yok oldu dünyamızda. Or-
manlanmızın ne kadannı daha yok
ettık? Nüfusun ne kadan daha açlık-
la karşı karşıya. Yağmur ormanlannın
tükenmesıyle iklım değışecek diyor-
lardı, iklimin değiştığinin farkında
mısınız'*- Tannv topraklannm ve su
kaynakJannın kirlenmesiyle gelecek
kuşaklann, yanı çocuklannızın nasıl
bir dünyada yaşayacaklan konusun-
da kaygı duyuyor musunuz? Işte bu-
gün, Dünya Günü'nde, hiç değilse yıl-
da bir kez bu kaygıyı duymanız gere-
kiyor. "Dünya içiıı ne yapüm?" soru-
sunu kendınıze sormanız gerekıyor.
" Kirlenmiş kırlar,özgürlöğün anü-
tezkür." Bu gönişü 1968'de ABDde
VVisconsın Senatörü Gaylord Nebon
dile getıriyor. Bu görüşten yola çıkan
Denis Hayes adlı bir gencin 1970 yı-
lında başlattığı gınşımle 22 Nısan,
Dünya Günü olarak kutlanıyor. Bu
kutlama 1990 yılından bu yana da
uluslararası platformda sürdürülüyor.
Dünya Günü'nün anlamı, her bıre-
yın dünyayı koruyabihnek için "kn-
çük de oJsa" yapabileceği bir şeyler ol-
duğunun bilincine varması. Tıpkı,
kumsala vurmuş binlerce denizyıldı-
zııun bırkaçııu denize atarak kurtar-
Belediyeler çöp vergisi toplayadursun, çöpler yine gelişigûzeL açık alanlara bırakdryor. Kryılanmız, verflen izinlerie beton ormanına dönüştû.
maya çalışan yaşh adam gıbi. Sizin de-
nizyıldızımz sokağınızdakı ağaçlar,
semtinizdeki yeşil alan, hafta sonlan
piknik yaptığınız bakır bir koy, yaşa-
dığınız kentin yakınındakı antik kent
olabilir. tçme sulannıza siyanür kanş-
masın, çocuklannmn yediğı meyve ve
sebzelere ağır metal bulaşmasın diye
yapmanız gereken, bir dilekçe veya im-
za vermek ya da bir toplantıya katıl-
maktır. Bireylerin "küçümsenmeme-
si gereken" lcüçük çabalan birleştı-
ğinde dünyanın daha yaşanılabihr ol-
ması konusunda büyük adımlar atıl-
mış olacaktır.
Mahkeme kararian
uygulanmıyor
Muğla'da zehır kusan Yatağan, Ke-
merköy ve Yeniköy termik santralla-
nnm kapatılması yönündeki mahke-
me karan, hukuk skandalı olarak ni-
telendirilen uygulamayla yerine geti-
nlmıyor. Izmir'de Kordon Yolu Pro-
jesi, Karşıyaka Katlı Otoparkı, Ko-
nak StT alanına viyadük projesı, mah-
kemenin karanna karşın yasalar ayak-
lar altına alınarak uygulamaya geçi-
riliyor.
Selçuk'ta Efes antik kentmın orta ye-
rine, 1. derece arkeolojık StT alanına
yerel yönetimlerin desteğiyle yapılan
yasadışı havaalanı, kaldınlmak bir ya-
na daha büyük uçaklann inmesi için
genişletiliyor. Efes antik kentinde, ar-
keologlann tüm karşı çıkmalanna kar-
şın Büyük Tiyatro'da konserler sürü-
yor, antik stadyumda "devegüreştiri-
Hyor"
Çeşme Yanmadası'nda kalan son
doğal rezerv alanlannı, tarihi değer-
len koruyan kararian alan bılim adam-
lan görevlennden uzaklaştınhyor. Ka-
rarlann "ortadan kaldınlması" için
sürdürülen çabalar, mahkeme karar-
lanyla iptal ediliyor, ancak tarihi ve
doğal alanlan korumakla görevlı ku-
rum olan Kültür Bakanlığı Koruma Ge-
nel Müdürlüğü'nün yöneticileri, "Çeş-
me Yarunadaa'nda SİT yoktur" y o
lunda demeçler vererek yasadışı ya-
pılaşmayı teşvik ediyor.
Uluslararası sözleşmelere göre çev-
reye zaran olabilecek yatınmla ilgıli
yöre halkınm görüşlerinin alınması
gerekirken, Bergama'dakı köylülerin
yedı yıldır "siyanürlü altına" karşı
sürdürdükleri mücadele hiçe sayılı-
yor.
Çernobil faciasından sonraradyas-
yonlu çaylan Türk halkına içıren. si-
yasi iküdar, Akkuyu'da halkın karşı çık-
üğı nükleer santralın ihalesini son aşa-
maya getiriyor.
Mekke'de zikır ayinlerine katılan
Çevre Bakanı Ziyaddin Tokar. Türki-
ye'ye gömüldüğü açıklanan zehirli
atıklan "birarabayükû" diye küçüm-
süyor.
Istanbul Tuzla'da ihmallere yeni ih-
maller ekleniyor; temızlik çalışmala-
n sırasında patlayan petrol tankerin-
de yangın söndürme çalışmalanna
"vanmaz giysisi" olmadan gönderi-
len itfaiyeciler can veriyor.
Neler yapümadı?
Çevre koruması adına yapılan birey-
sel ve toplumsal ginşimler görmezden
gehnİT ve engellenirken, doğal ve ta-
rihi değerleri korumakla yükümlü sı-
yasi iktidarlar sorumluluklannı yeri-
ne getirmedıler. Ege ve Akdeniz kı-
yılannda altyapıyı ıyileştirme ve ge-
liştirme projesi olan ATAK için tek bir
adım atılmadı. îzmir Büyük Kanal
Projesi, yıllarca yennde saydı. Hazi-
ne arazilerinin satışından, turizmden,
özelleştirmeden sağlanan gelirden,
çe\Te adına tek bir kuruş harcanma-
dı. Ülke toprağından bır çakıl taşı ver-
meyeceklerini söyleyenler, her yıl Kıb-
ns büyüklüğünde toprağın erozyona
kurban edilmesine seyirci kaldı. An-
tik örenyerlerinden elde edilen gelir,
buralara gen dönmedı Antik kentler,
müzeler, bekçisiz, korumasız bırakı-
larak defınecilenn eline terk edildi. Çöp
vergileri, belediyelerce hiç ilgisiz yer-
lere harcandı. Çöpler, yine gelişigü-
zel, açık alanlara depolandı. Dünya-
ca ünlü sulak alanlanmız "ölüme"
terk edildi. Kjyılanmız, venlen izın-
lerle beton ormanına dönüştü.
Ormanlann yakılarak, sökülerek
yok edilmesiyle daha az yağmur, da-
ha kurak mevsimler yaşayan dünya-
mızda ısı artışı sürüyor. Kuraklık ve
rüzgârlann da etkisiyle yangınlar ar-
tık kıtalardan kıtalara sıçnyor. Isı ar-
tışının getirdiği felaketler, görmez-
den geliniyor. Oysa buzdağlan enyor,
denizlerdekı gel-git olaylannda bü-
yük değışımler yaşanıyor. tlclım değı-
şiklığiyle hastalıklann yayıhnasırun
önüne geçilemiyor. Dünya insanı sıt-
ma, astım, verem, kolera gibi hasta-
lıklann tehdidınde yaşıyor. Artan ısıy-
la böcek nüfusunda da büyük patla-
ma gözleniyor. Ormanlar. meralar bö-
cek saldınsına uğrarken, çekırge sü-
rüleri hızla çoğalıyor. Birleşmiş Mil-
letler raporlan, ısı artışıyla gıda üre-
timınde de düşüşler olduğunu göste-
riyor. Afrika ve Asya ülkelerinin bir-
çoğu gıda yetersizliğinden etkileni-
yor.
Urküten tablolar
Dünyadakı birçok ülkede Türki-
ye'ye benzer ya da daha 'Sahnn" bir
tablo ortaya çıkıyor:
Kanada, asıt yağmurlannın kötü et-
kisi altında. Kalitesız kömür kullan-
mayı sürdürüyor. Çin, dünyada sera et-
kisi yapan gaz üreten ülkelerin başın-
da geliyor; ormanlan hemen hemen
yok oluyor. Etiyopya, aşın ekim ne-
denıyle her yıl bır mılyar ton toprak
kaybvna uğruyor. Ahnanya'da asıt yağ-
murlan ormanlan hızla yok ediyor.
Ülkede zehirli aük bırakılan 35 binböl-
ge olduğu belirtıliyor Hindıstan'da
belli başlı yağmur ormanlan yok ol-
muş. ÇevTe kirliliği büyük boyutlar-
da. Endonezya'da 10 bin mılhk mer-
can kayalıklan yok oldu. Italya'da Ad-
nyatik Denizi vahim bir durumda.
Kenya, içme suyuna hâsret. Malez-
ya, ormanlannı ve sulak alanlannı
hızla yitinyor. Meksika, su ve havakır-
lilığıni büyük boyutlarda yaşıyor. Fi-
lipinler'de ormansızlaştınna, şıddetli
ve ölümcül sellere yol açıyor; 2010
yılında ormansız kalacağı hesaplanıyor.
Zaire, içme suyu kirliliği en yüksek
düzeyde olan 25 ülkeden bui olarak
anılıyor.
Eva'nın
Dünyanın en pahalı on
mankeninden biri
oian top model Eva
Herzigova, geçen yıl
ülkenüzde Zeki
Mayolan'nm
tanıümını üsttenerek
göz kamaşünnıştL
Özeflikle göğûsleriyle
dikkat çeken top
model, muhteşem
vücut ölçülerini
korumakiçin
neredeyse hiçbirşey
yemiyor ve bol bol
spor yapıyor.
Herzigova, güzd
olmaktançok insanın
bedenini
kullanabilmesinin
önemli olduğuna
inamyor.
Şişmanlığın suçlusu virüs
Çeviri Scrvisi - Dünyada en çok duyulan sözlerden biri, "Su içseriı yanyor, ne
vapsam kilo veremiyonını''dur. Dıyetler, kürler, koşular ve spor bile bazı kişilenn
kilo vermesıni sağlayamıyor. Uzmanlann şişmanlar üzerinde yıllar yılı süren
araştırmalan bir yağ virüsü keşfetmeleriyle sonuçlandı. Adeno adı verilen vıriisle
şışmanlık arasında gerekli bilimsel bağlantıyı kuran uzmanlar, laboratuvar
deneyleri sırasında adenoyu tavuklara şınnga ettikten sonra tavuklann nonnal
besin almaya devam ettikleri halde aşın yağlanmaya başladıklannı gördüler.
Virüsün adı Ad-36 ve tıpta solunum yollan hastalıklanyla bağırsak
enfeksiyonlanna yol açtığı bilinen adeno virüsleri grubundan.
Ancak her virüs her insanda farkh tepkilere yol açıyor. Biri bağırsaklan
bozarken diğeri yağ dengelerini altüst ediyor.
Virüsün bulunuş hikâyesi bir hayli ilginç. Bombay'da yaşanan bir salgın
sonrasmda telef olan binlerce tavukta, araştırmalar sırasında normal kolesterol
sınırlanna rağmen aşın derecede yağlanma görülmüş. Aynı tavuklar üzerinde
yapılan araştırma sonucunda adeno virüsüne rastlanmış. Adeno virüsleri normal
tavuklara aşılandığında bu hayvanlarda da kolesterol ölçümleri yükselmeksizin
aşın yağlanma ortaya çıkmış. Deneyler genişletilerek fareleT üzerinde de
çalışılıyor ve aynı sonuçlara ulaşılıyor.
Adeno virüsüyle şişmanlayan insanlann klinik denetimde zayıflamalarmın
diğer hastalara göre çok daha çabuk olabileceği iddia ediliyor. Ancak
zayıflama süreçleri içinde diyetler yerine ilaç kombineleri kullanılıyor.
Araştırmalar geçen zaman içinde yerini önceden tedbir alma
anlayışına da yöneltmiş ve uzmanlar bir aşı üzerinde
çalışmaya başlamışlar. Ancak yapılan testlerle orantılı
olarak adım adım ilerleyen çalışmalann ancak iki yıl
'içinde Ad-36'ya karşı bir aşı aşamasına geleceği
belirtiliyor. Aynı aşının kolesterol miktan yüksek
hastalarda da etkili olacağı söyleniyor. e-posta : tan (a vol. com. tr
Ölüımine zayıflama tutkusu
SAADETUSLU
Bilinçsiz yapılan diyetin ilerleyen
süreçte ölümcül bir hastalık olan Bul-
mia ve Anoreksia'ya dönüşebildiği bil-
dirildi. Bu hastalığa Ingiltere'de her
200 genç kızdan birinde rastlanılırken
Türk aileleri hastalığı tanımadığı için
ülkemizde istatistiki bilgi çıkanlamıyor.
Yeme bozukluğu olarak tanımlanan
Bulmia ve Anoreksıa hastalığı özellik-
le incelme tutkusu içinde olan genç
kızlan tehdit ediyor. St. George's Has-
tanesi'nden Prof. Dr. ArthurCrips, In-
giltere'de ergenlik çağındaki her 200 kız-
dan birinde bu hastalığın görüldüğüne
ve bunlann yüzde 20'sinin yaşamını
yitirdiğine dikkat çekiyor. Ingiltere'de
ergenlik çağındaki genç kızlarda yüz-
de 2 oranında görülen Anoreksia'nın
büyümenin aksamasına neden olduğu-
nu belirten Prof. Arthur Crips, "Özel-
tikle beden görünümü konusunda du-
yarlı olan kızlar. yağ gelişinıinden kay-
gı du ynıakta, diyetyohıyla bundan kur-
admayaçakşmakta. Büyük bir kısnıı bu-
nu başaramaz. Diyet çok uç noktalara
giderse sonın haline gelir. Ergenlik sû-
recinde buna bağh olarak da büyüme
duraksar" diyor.
Kişinin kiloyu düşük tuttuğu sürece
kendinı güvende hissettiğini ve dış yar-
dımlan kabul etmediğini belirten Crips,
Bulmia hastahğının ise gelişimini ta-
mamlamış insanlarda kendini kontrol
edememe olarak ortaya çıktığını belir-
tiyor.
Yeme bozukluklannın tedavisi için
ciddi psikoterapi gerektiğini vurgula-
yan Crips, aile içindeki iletişimin düz-
gün ve sağlıklı hale getirilmesinin öne-
mine dikkat çekıyor.
lstanbul Üniversitesı Çocuk Sağlığı
Enstitüsü'nden Prof. Dr. AyselEkşi ıse
Türk ailesinın yetennce tanımadığı has-
talığa, ülkemizde sıkça rastlandığını
vurguluyor. Hastalığın yüzde 95 oranın-
da kadın, yüzde 5 oranında da erkek-
lerde görüldüğünü söyleyen Hcşi, su bil-
gileri veriyor:
"Kişi bilinçli diyet isteğiyle başbyor.
Zamanla iradesini kanıtlamak için ile-
ri düzeyde diyete dönüşüyor. Bu du-
rumda orijinal küonun flörtte biri kay-
bediür. Kızlarda âdet bozukluklan, vü-
cudun erkek vücudu görünümü ahna-
S4, baş dönmesi, derinin kalınlaşması
durumlan görülür. Kişi zamanla bir
gün içinde ya tek bir elma yer ya da sa-
decesu içer."
Saman nezlesi kış uykusundan uyandı
tstanbul Haber Servisi - Soğuk ve
uzun geçen bir kışın ardından bahar
kaçamak da olsa yüzünü göstermeye
başladı. Sıcak yaz günlerinin müjdeci-
si, duygulann uyanmaya başladığı ba-
har mevsimi, beraberinde yorgunluğu,
saman nezlesıni, göz nezlesini, polen
astımını ve çeşitli alerjileri de getiriyor.
Uzmanlar, doğanın bir büyük bir de-
ğışıme uğradığı bahar mevsiminde, in-
sanın hormon salgılannda değışiklik,
bağışıklık sisteminde ve nıhsal yapıda
uyumsuzluklann yaşandığına dikkat
çekiyorlar. Bu mevsimde vücudun da-
ha da duyarlı hale geldigini belirten
uzmanlar, bahar çarpmasmm "Baş ag-
nsı, iç sıkınüsu huzursuzluk, sinirlilik,
uyku hali, yorgunlukya da aşınkonuş-
ma, coşku ve gülme krizteri" belirtile-
riyle kendinı gösterdiğini vurguluyor-
laT.
En sık 15-25 yaşlar arasında görülen
saman nezlesi, bir kez belirti verdi mi
ömür boyu kalıcı olarak kabul edili-
yor. Özellikle "hapşırma, burunda
akınü,takanıkhk,burunda ve gözlerde
kaşmma, gözlerde kızanna. sulanma
ve kaşutü" belirtılen gösteren saman
nezlesine karşı alınması gereken önlem-
ler ise şöyle:
"- Ağaçhk,çiçeklikyerterde gezilme-
melL Gezilnıesî gereldyorsa koruyucu
maske kullanıunah.
- Sıcak ve rüzgâru günlerde polcnin
en çok görülduğü sabahın erken saat-
lerinde dışan çıkılmamalı.
- Kapı ve pencereler sıkı sıkı kapaül-
maİL
- Ffltreli hava temidc\icisikuDanılma-
u.
- Açık havada egzersizden uzak du-
rulmau."
Prof. Bekaroğlu
'Makale
sayısı bilim
düzeyini
göstermez'
ADANA (Cumhuriyet)
- Bilimsel düzey ve kalite
üzerine yaptığı araştırma-
Janyla tanman İTÜ öğre-
tim üyesı Prof. Dr. Ozer
Bekaroğlu, bilimsel ma-
kale sayısının. bilimsel dü-
zeyin göstergelerinden yal-
nızca biri olduğuna işaret
ederek " Bilimsel düzey en
az 7-8ölçütebakılarak be-
lirlenebilir. Makale sa> ısı
tek başına yeterii değiL Sa-
yı artsa da etkisi ve kalite-
si nedir, ona bakmahyTz"
dedı.
Türkıye'nin uluslarara-
sı alanda yayımladığı bi-
limsel makale sayısını art-
tırarak 85 ülke arasında
19. sıraya yükseldiğinin
belirtilmesinin "Nihayet
iyi haber" diye sunulma-
sı, gerçe^ğı tam yansıtmı-
yor. İTU Kimya Bölü-
mü'nden Prof. Dr. Özer
Bekaroğlu'na göre, bilim-
sel düzeyi saptama konu-
sunda uluslararası alanda
çeşitli ölçütler var:
"Bu konuda ölçüt çok.
Omeğin Ukaklageleni gay-
ri safi milli hasıla içinde
büimsel araşormalara ay-
nlan pay önemlidir. Tür-
kiye'de binde üçtür bu ra-
kam. Buna karşıhk tsra-
il'de ise yüzde 33. Yani bi-
zim on kabmtzdan da faz-
la. Uzman araştırmacı ye-
tistirmedeki üstünlük bir
diğer ölçüttür. Yani bilim
adamı yetiştirme dunımu
nedir, bu da önemlL Üçün-
cü ölçüt temel endüstriyel
üstünlükdurumudur. Tür-
Idye tekstil ülkesL ancak
bizde tekstil makinesi üre-
ten var mı? Biz habire it-
hal edryoruz."
"Topiam makale sayısı
da önemli^ dıyen Prof. Dr.
Özer Bekaroğlu'nun bu
konudaki değerlendirme-
si de şöyle: "TÜBİTAK'm
sıralamasına göre 29. sı-
radayız, yani yükseunişiz.
Ama nüfus başına bölün-
düğünde bu rakam çok
küçük çıkıyor. Bu birinci
yam. Diğeribu makalenin
etkisi ne, Idmler okuyup
etkilenmiş. Sarf edilen pa-
ra ne, getirisi ne. Ortaiama
makale kalitesine bakma-
h. Gösterilen nispi üstün-
lük, toplam aüf ne kadar,
onu görmek gerekiyor.''