02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 NİSAN1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 15 6 Modern casus' Jack Ryan tiplemesinin yer aldığı üçüncü film Uyuşturucu harekab > TV S«rvisi - Sean Con- nery'nir başrolünü oyna- dığı" "Tke Hunt for Red October-Kızıl Ekim" (1990) aclı filmde ikıncil karakter olan Alec Bald- win'incanlandırdığı "mo- dern casus" Jack Ryan tiplemesinin tutması üze- rine. onu öne çıkararak. Harrison Ford'la önce '' Patriot Cames-Tchüke- liOyunl»r'"<1992).ardın- dan da bu gece ızleyeceği- miz 'Açık Tehlike" (Cle- ar and Present Danger) çe- kildi. Adrnı, ABD'nin milL gü- venlığinitehditeden "açık ve mevcut bir tehlike" dunımımda askeri kuvvet kuilanabileceğine ilişkin yasa maddesinden alan filmde, Jack Ryan (Ford) bu kez, dostu ve hamisi CIA Başkanı James Greer'in (Jones) ncasını kırmaya- rak. danışmanlığını üstlenir. O sırada ABD Başkanı Bennett'ın (Moffat) dost- lan Hardinler öldürülür. Jack de cinayetin ardmda Meddelin kartelinin bas.ı. uyuşturucu kralı Emesto Escobedo'nun (Sandoval) olduğunu öğrenir. 1 Kara para aklayan Haı- dinler, Escobedo'yaihanet ettiklen ıçin ölürnle ceza- landınlmışlardır. Dostlannın acısıyla sar- sılan Başkan, Amerika'nın uyuşturucuyla mücadele- de aciz kalmasını hazmede- mez ve uyuşturucu nakliya- .tırun durdurulması ıçın Ko- lombiya'ya gizli bir aske- ti birlik gönderilmesini is- 1er. Eski CIA ajanı Clark (Dafoe). birlığı toplayıp bölgeye gitmekle görev- lendırilır. Jack ıse oîup bi- tenin farkında bile değil- dir, ama olaylara bir yerin- den girmesi de kaçınılmaz- dır... "Action" geleneğiyle casus filmlerinin bir kan- şımı olan film, tempolu bir anlatımın izlerini takip eden, zaman zaman "Ame- rikan rüyası" eleştirisi bi- le içeren yapısıyla öne çı- kan bir seyirlik. Ancak tüm bunlann öte- sinde, "işleri yoluna ko- yanlar' 'ın her zaman Ame- rikalılar olduğunu da vur- gulamadan geçmiyor bu fılm."Harekette bereket vardır" kuralına bağlıy- sanız. "Açık Tehlike"nin dehlizlerinde kendinize bir çıkış yolu bulmaruz müm- kün olabilir... tnterstar 01.30 Açık Tehlike - Ciear and Present Danger / Yönetmen: Phillip Noyce / Senaryo: Donald Stewart, Steven Zaillan, John Millius (Tom Clancy'nin romanından) / Görüntü: Donald M. McAlpine / Müzik: James Horner / Oyuncular: Harrison Ford, Willem Dafoe, Anne Archer, James Eari Jones, Joaquim de Almeida, Henry Czerny, Harris Yulin, Donald Moffat, Miguel Sandoval / 1994 ABD yapımı, 136 dakika. 'Action' geleneğiyle casus filmlerinin bir karışımı olan 'Açık Tehlike'de casus Jack Ryan'ı Harrison Ford oynuyor. Film, 'Harekette bereket vardır' kura- lına bağlı izleyiciler için ideal bir seçim. ShcmTV 2Î15İ Canlıyaymdasorulanyanıtlıyor Demirel 32. Gün'deTV Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, haber program "32. G ü n ' d e Mehmet Ali Birand'ın sorulannı yanıtlıyor. Antalya'dan canlı yayımlanacak programda, "Hükümet 28 şubatta MGK'nin uymasını istediği konuları yerine getirmediğine göre şimdi ne olacak", "Askerler nasıl tavır alacak", "Cumhurbaşkanı kimden yana tavrını koyacak", "Önümüzdeki MGK'de neler konuşulacak" gibi sorular yöneltiliyor. Yaptmda aynca, 8 yıllık kesintisiz eğitimden emniyet krizine, darbeden erken seçime kadar çeşitli konular da yer alıyor. Bu arada Cumhurbaşkanrna soru yöneltmek isteyen izleyiciler de sorulannı "32. Gün"ün 0 (216) 413 92 16 nolu faksma gönderebilecek. Soranlu kisilerüzerine [(5)SlumTV01.15 MURAT ÖZER Woody Allen'ın, "Inte- riors-İç Dünyalar" (1978) ve "September- Eylûl"den (1987) sonra bir kez daha "Bergmanvari", son dere- ce kişisel bir sinemaya so- yundugu başyapıtı "Başka Bir Kadın" (Another Wo- man), Allen ve Bergman te- matıklennı ustaca harmanla- yan yoğun bir film olarak karşımıza çıkıyor. Oykü, Marion Post adlı bir felsefe profesörû (Row- lands) çevresinde gelişiyor... Bir fizikçiyle evlidir ve ço- cuğu yoktur, ancak kocası- nm ilk evliliğinden olan La- ura (Plimpton) ile iyi ileti- şim kurmuştur. Bir kitap yazmaktadır ve rahatçaçahşabileceği bir ofis kiralar. Bir gün masasında otuıurken, havalandııma boş- lugundan komşusu psikiyat- ristin terapi seansını duyar ve dinlemeye koyulur. Bir ka- dındır (Farrow) terapiye ka- tılan ve sorunlanyla boğul- muştur. Bu kadını dinledikçe Ma- rion, kendi yaşamındakı aç- mazlan, sorunlan da birer birer görmeye başlayacak- ür. Bunlann çözümü ise san- dığı kadar kolay olmayacak- ür, belki de hiçbirzaman tam anlamıyla çözûme ulaşama- yacaktır.ka Bir Kadın", Woody AJlen'ın açık açık dile getırdiği Ingmar Berg- man hayranlığının çok be- lirgin bir yansıması olarak görülebilir. Bergman ustarun "Smult- ronsUUet-Yaban Çilekle- ri" (1957) başyapınnı anım- satan bir öyküye sahip ol- masına karşın, filmi bir ye- niden çevrim gibi değerlen- dirmek yanlış olur. Yapımın kendine özgü bir iç gerçek- liği olduğunu gözlemlemek mümkün film boyunca. Filmdeki Marionn Post karakateri, insanın yalnız- lık, iletişimsizlik gibi temel sorunlanyla birlikte yaşamın anlamını sorgulayan, kendi- si üzerine sorular soran, ya- nıtlar arayan çağdaş insanı temsil ediyor. 'Başka Bir Kadın', insan üzerine düşünmeye yöneltcı,. n ^ amsar' sinemanın baş- yapıtlarından. Gena Rovvlands ve Martha Plimpton filmin bir sahnesinde... Allen'ın birçok filminde görülen kişilik çözümleme- lerindeki ustalık, "Başka Bir Kadın"a "Freudyen" anlamlar da yüklüyor. Baş- karakterin yaru sıra sorun- larla boğuşan birçok yan ki- şilik de filmde boy göstere- rek karamsarlığın katlanma- sını sağhyor. "Başka Bir Kadın". tüm bunlann öte- sinde izleyici için insan dav- ranışlan üzerine bir keşif ge- zisine dönüşüyor. Perdede rastladığımız kişiliklerin alt- yapılannı öğrenme güdüsüy- le filmi izliyor ve bütün ipuç- lannı değerlendirerek insan yapısı, yaşamın anlamı üze- rine bir sonuca ulaşabiliyo- nız. Başta Gena Rovrlands olmak üzere tüm oyuncula- nn, özellikle de "Marlan'un Başka Bir Kadın - Another Woman / Yönetmen-Senaryo: Woody Allen / Görüntü: Sven Nykvist / Oyuncular: Gena Rovvlands, Philip Bosco, Betty Buckley, Martha Plimpton, Blythe Danner, Sandy Dennis, Mia Farrovv, Gene Hackman, John Houseman, lan Holm/1988 ABD yapımı, 81 dakika. babası" rolünde ölümün- den önce beyazperdedeki son görüntüsünde John House- man'ın oyunlan filmin rit- minin üst düzeyde gezinme- sine neden oluyor. Bergman'ın görüntü yö- netmeni Sven Nykvist'in pastel. biraz da "entelektü- el" görüntü çahşması ise et- kili dakikalan beraberinde getiriyor. "Başka Bir Kadın"ı, Woody Allen fılmografisin- de çok özel bir yere koymak da cabası. Yönetmenin aydın yapısını bire bir yansıtan, "insan" üzerine düşünme- ye yönelten, dahası "kanun- sar" sinemanın başyapıtı durumuna gelen bir film bu. Kaçırmayın! Siirüldeyici bir entrika TV Servisi - Alfred Hitcbcock'un günümüzdeki uzantısı Brian De Pal- ma'nın başka yönetmenlerin çektik- leri ve kendi filmlerinden esintiler ta- şıyan ünlü filmi "Beklenmeyen Ta- nık" (Blow Out), gecenin ilerlemiş bir saatinde gösterilse de, izlenmeyi hak ediyor. Film. bir ses efektçisinin öyküsünü anlatıyor... Ikinci sınıf filmler yapan bir fir- manın efektörü olan Jack (Travolta) bir gece baykuşlar ve gecenin diğer seslerini kaydederken bir lastik pat- laması duyar, köprüden nehre düşen bir araba kazasının tanığı olur. De Palma, öncelikle adıyla bile öykündüğü Michelangelo Antoni- oni filmi "BIOH Lp-Cinayeti Gör- dfim"e (1966) benzetmiş filmıni. Bu- rada da d filmdeki gibi birkarakter var. Oradaki fotoğrafçının yerini bir ses atv 01.00 Beklenmeyen Tanık - Blow Out / Yönetmen-Senaryo: Brian De Palma / Oyuncular: John Travolta, Nancy Allen, John Lithgovv, Dennis Franz, John McMartin, John Aquino / 1981 ABD yapımı, 108 dakika. efektçisi almış o kadar. Yönetmenin esinlendigi filmlerden biri de Fran- cis Ford Coppola'nın "The Con- versation- Konuşma"sı (1974). Ustası Alfred Hıtchcock'u da unut- mamış De Palma. Onun "North by Nortbwest-Gizli TeşkUaf'tan (1959) "Saboteur-Sabotajcı"ya (1942). "Foreign Correspondent- Yaban- cı Muhabir"den (1940) "Strangers on a Train-Trendeki Yabancı- lar"ına (1951) kadar birçok filmin- den esinler taşıyor "Beklenmeyen Tanık". Ama yönetmenin asıl bas- vurduğu filmler, kendi yapıtlanndan oluşuyor. "Dressed to KiD"in (1980) şiddeti, "The Fur>-Gizu Kuvvef'in (1978) ürkütücü görüntüleri, "Sis- ters-Kızkardeşler"in (1973) belli belirsiz kişilikleri. "Obsession-Tut- ku"daki (1976) tarihli gerçeklerin belirsizliği ve "Carrie-Günah Tohu- mu"nun (1976) koyu nihilizmi, hep- si bu filmin ilgi alanlan içinde yeT alıyor. "Beklenmeyen Tanık"ı izlerken. kendinizı hem sürükleyıci birentrika- nın ritmıne kaptırmak hem de dedi- ğimiz gibi bir sinema dersi almak is- tiyorsanız, bu film tam size göre... KENT HABERLERI Cezaeylermde açık görüş • Istanbul Haber Servisi - Istanbul'daki cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüler, bayram nedeniyle tanınan açık görüş uygulamasının son gününde yakınlanyla görüştüler. Metris Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde de gün boyunca açık görüş sürerken Söylemezler çetesinden rüşvet aldıklan iddiasıyla tutuklu bulunan eskı Istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin, eski Asayiş Şubesi Müdürü Sedat Demir ve Müdür Yardımcısı Erdal Durmaz ile Susurluk olayıyla ilgili tutuklanan (Özel Harekât Dairesi Başkanvekili tbrahim Şahin, özel timde görevli polis memurlan Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Ayhan Akça. Ziya Bandırmalıoğlu, Ercan Ersoy, Enver Ulu, Mustafa Altınok, DYP Milletvekili Sedat Bucak'ın şoförü Abdulgani Kızılkaya ve uyuşturucu kaçakçısı Yaşar Öz'ün görüşmelerini görüntülemek isteyen basın mensuplanna izin verilmedi. Açık görüş yapmalanna izin verilmeyen siyasi tutuklu ve hükümlülerin ise bugün ve yann kapalı görüş hakkını kullanacaklan bildirildi. Eminönü'nde tpamvay kazası • Istanbul Haber Servisi - Eminönü'nde tramvay ile yol kenanndaki demir korkuluklar arasında kalan 2 kadın yaralandı. Gülhane tramvay durağı yakınındaki dönemeçte meydana gelen kazada yaralanan Hatice Taarruz ve soyadı öğrenilemeyen Nihal adlı bir kadın yaralanarak Haseki Hastanesi'nde tedavi altına alındı. 5 işçi gözaltında • Istanbul Haber Servisi - Naklıyat-lş Sendikası Yönetim Kurul'u, GtNTEM işçilerinin 15 nisanda başladıklan grevin devam ettiğini belirterek bayramın ikinci gûnü Hüseyin Kayın, Hasan Esen, Nihat Okçu. Turan Tümgür ve Yusuf Yaman adlı işçilerin gözaltına alındığını bildirdi. TK'da kaçak yolcu • tstanbul Haber Servisi - Haydarpaşa Gümriik Müdürlüğü'ne bağlı Erenköy'deki Ro-Ro çıkış sahasında, Italya'ya gidecek olan Ro-Ro gemisine yüklenmek üzere bekleyen Amold Nakliyafa ait GE-J-4741 plakalı fındık yüklü TIR'da saklanan 15 kaçak yolcu yakalandı. İstanbul'da sayılan 470'i bulan özel polikliniklerden 60'ının son bir yıl içinde kapatıldığı bildirildi Anoğıd: Özel poliklinikLer sa^ıksız• Istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan Anoğul, p>olikliniklerin yasal olmayan bir biçimde çalıştıklanm vurguladı. • Dr. Rıfat Yücel, "Sistem öylesine paraya dayalı ki, hekimin bir süre karşıdan gelen hastaya 1 milyonluk diye bakmaması hemen hemen olanaksız" dedi. SAADET USLU İstanbul'da son yıllarda sayılan hız- la artan özelpolikliniklerin sağlıksız ko- şullarda hizmet verdiği bildirildi. Is- tanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan Anoğul. polikliniklerin yasal olmayan bir biçimde çalıştıklanm vur- gularken ll Sağlık Müdürü Tolga Ev- ren de son bir yıl içinde 60 polikliniğı kapattıklannı söyledi. Asistan olduğu dönemde bir polik- linikte çalıştığını belirten Dr. Rıfat Yö- cel ise "Sistem öylesine paraya da- yatı ki, hekimin bir süre karşıdan gelen hastaya 1 milyonluk diye bak- maması hemen hemen olanaksız" dedi. Sağlık Bakanlığf nın getirmeyi dü- şündüğü sağlık reformu, sağlıkta özel- leşrirmenin kabul edilemeyeceğini sa- vunan çevreler taranndan hâlâ tartışı- lırken özel poliklinik ve hastanelerin ye- tennce uygun olmadığı bildirildi. tstanbul Sağlık Müdürlüğü'nün ver- diği bilgiye göre, 1992 tarihinde sayısı 332 olan poliklinikler, son bir yılda bü- yük bir artışla 470'e ulaştı. Istanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Orhan An- oğul, özel polikliniklerin yasal olma- yan bir şekilde çalıştıklanm belirteTek "Kontrol dışüar" dedi. Bu polikliniklerin hizmet verip ver- mediğinin de tartışmalı olduğunu savu- nan .Anoğul, "Devletin boş bıraktığı bir sektörden yararlanılıyor. 1. ba- samak sağlık hizmeti verilmediği için bunun yerini doldurmaya çalışıyor- lar. Piyasadan pay kapmaya çalışı- yorlar. Hiçbir kontrol ve sorumluluk yok" diye konuştu. Özel polikliniklerde çeşitli sorunla- nn yaşandıgını belirten Istanbul Sağ- lık MüdürüTolga Evren, çözümiçin ça- ğa daha uygun yönetmelik düzenleme- lerine gıdileceğini söyledi. "Artık der- me çatma polikliniklere izin veril- meyecek" diyen Tolga Evren, sağlık grup başkanlannın da yeniden eğitile- ceğini kaydetti. Sağlık Müdürü Evren, polikliniklerdeki aksaklvklan şöyle sı- raladı: "Sahte doktorlar var. Türki- ye'de çalışma izni olmayan yabancı uyruklu kişileri çalıştınyorlar. Ruh- sat olmayan bölümler var. Labora- tuvar var, uzmanı yok. Ölmüş ada- mın diplomasını kullanıyorlar. Ya- sal olmadığı halde asistan çalıştırılı- yor. Mümkün olduğu kadar hasta- lardan da yardım bekliyonız. Has- talar, olayları en yakından gören in- sanlar. Hijyen koşulları. kanlı alet kullanıp kullanılmadığı gibi konu- lara dikkat etsinler." Evren. özel hastanelerin de para ka- zanmaya alıştıklan için yenilik yap- maya çekindiklerini belirtti. Ekonomık nedenler yüzünden asistan olduğu dö- nemde altı ay poliklinikte çalıştığını söyleyen Dr. Rıfat Yücel, devletin gö- revini yapmadığını ifade etti. Polikli- niklerle ilgili Sağlık Müdürlüğü'nün yaptıklan dışında hiçbir çalışma olma- dığını vurgulayan Yücel, "Bunlar pi- yasa koşullarına bırakılmış. Temel sağlık hizmetlerinin özelleştirilme- sinin bir kolu" diye konuştu. Hekim fazlalığı yüzünden işsizliğin olduğunu belirten Dr. Yücel, özel po- likliniklerin "Bu ücret yetmiyorsa git kardeşim" anlayışıyla hekimleri sö- mürdüklerinı sa\undu. "Nasıl daha fazla kâr elde ederim" görüşüyle he- kimlerin meslek ahlakınaaykın davra- nışlardabulunduklannı \airgulayan Rı- fat Yücel. yaşanan sorunlan şöyle an- lattı: "Örneğin bir grup hastasına daha fazla kâr düşüncesiyle bakıldı- ğında hiç gerek yokken serum takı- hr, vitaminler eklenir. tetkikler iste- nir. Buralarda mesleki. tıbbi dene- tim yok. Ben hastaya fiyatı ucuz an- tibiyotik yazdığım için polikliniğin patronuyla kavga etraek zorunda kaldım. Olayı araştırınca patronun eczacıyla ilişkisi olduğu ortaya çık- tı. Poliklinik sahibi daha pahalı ol- sun diye tedaviye karışır. Bu durum da hekimlik mesleğini zedeleyici du- ruralar ortaya çıkıyor." Hasköy ve Okmeydam'nda eylem "Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık" kampanyası, yurt- taşların kitlesel eylemleriyle sürüyor. Hasköy Yurttaşlık Girişi- mi'nin öncülüğünde Fetihtepe Mafıallesi Yolağzı'nda önceki gece toplanan 300 kadar yurttaş da temiz toplum istemlerini dile getir- di. Saat 21.00'de ellerindeki mumları söndüren, çanları çalan yurttaşlar daha sonra kortej oluşturarak yürüyüşe geçriler. Yürü- yüşten sonra toplandıkları yere dönen gruba seslenen Yurttaşlık Girişimi iiyesi öğretmen Yüksel Selek, amaçlarının toplumu çetele- re karşı bîrleştirmek olduğunu söyledi. Okmeydanı'nda Sürekli Aydınlık İçin 1 Dakika Karanlık eylemi sırasında yürüyüş yap- mak isteyen yaklaşık 100 kişilik gruba polis müdahale etti, bazı göstericiler cop darbeleriyJe yaralandı. (BERTAN AĞANOĞLU) Açığı kapatmak için belediye ve özel sektör kolları sıvadı Yeni kongre merkezleri geKyor BARIŞ DOSTER Dünyanın sayılı kentle- rinden olan Istanbul, kong- re merkezleri konusunda- ki açığını kapatıyor. lstan- bul'a uluslararası çapta kongre merkezleri kazan- dırmak içinbelediye ve özel sektör kollan sıvadı. İstan- bul'da 10'ayakuıprojenin hazırlıklan sürerken Türki- ye'nin ilk ve tek uluslara- rası kongre merkezi olan Istanbul Lütfü Kırdar Ulus- lararası Kongre ve Sergi Sarayı Genel Müdürü Si- , nan Bilsel "Türkiye «tanbul Lütfü Kırdar, şimdilikTürkiy kongre konusunda çok önemli birçok kongre merkezine kavuşa- bir potansiyele sahip ve bunu çok iyi bir tanıtım aracı olarak kullanabilir. Fakat bunun için tesislerimizi sayı ve nitelik olarak arttırmak, uluslararası rekabe- te çok iyi hazırlanmak zorunda- yız" diye konuştu. Uluslararası kongreler konusun- da yıllardır büyük sıkıntı çeken ve bu açığını daha çok otellerle kapat- maya çalışan Istanbul'un, yakın bir gelecekte uluslararası nitelikte cağı belirtildi. Istanbul"da halen Lütfü Kırdar'ın dışında, TÜYAP'ın Beylikdüzü tesisleri ve CNR Fu- arcılık sergi alanı bulunuyor. Bun- lar dışında CNR Fuarcılık'ın 10 bin kişilik kongre merkezi, Ecza- cıbaşı Vakfı'nın da Maslak'ta 1999'da bitecek olan 5 bin kişi ka- pasiteli kültür ve kongre merkezi için inşaatabaşladığı bildirildi. Ay- nca Kadıköy'de Istanbul Büyük- şehir Belediyesi'nin, Maslak'ta iş nin ilk ve tek uluslararası kongre merkezi. Bankası'nın kongre merkezi yap- mayı tasarladığı; Levent'te Saban- cı Center'ın arkasında bir kongre merkezi yapmak için hazırlıklann sürdüğü, tstanbul Menkul Kıymet- ler Borsası'nm da kongre merke- zi inşa etmek için çalışmalar yap- tığı belirtildi. Istanbul dışında da Bursa'da 10 bin kişilik bir proje- nin, Antalya'da biri havaalanının yakınında olmak üzere 2 projenin, Ankara'da ise Cumhurbaşkanrnın talimatıyla bir kongre merkezinin yapımı için hazırlıklara baş- landı. Türkiye'nin kongre turiz- mindeki yerini ve kongre merkezlerinin çahşmalannı değerlendiren Sinan Bilsel, yeni yapılacak kongre mer- kezleriyle Türkiye'nin şan- sının artacağını, bunun hem para kazandınp hem de ta- nıtıma katkı sağlayacağını söyledi. Bilsel,"Tiirki- ye'de ilk kez, Türkiye Tu- rizm Gelişjirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) bünye- sinde böyle bir merkez ku- ruldu. Yabancı bir uzman gelip burada hem danış- malık yapacak hem de sektörû bilgilendirip personeli eğitecek. Sydney bu merkeze 6 milyon do- lar ayırırken biz yaklaşık 1 mil- yon dolar ayıracağız"diye ko- nuştu. Bilsel, uluslararası kongTeler- den haberdar olmak için merkezi Amsterdam'da bulunan Conventi- on and Congress Association adlı kuruma yıllık 4 bin 500 dolar ai- dat ödeyerek üye olduklannı söy- ledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle