Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NİSAN1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
şANAP ve DYP, temel eğitimde 'dinsel seçmeli ders' konusunda aynı noktada birleştiler
Imam-hatip için kııtsal ittifakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağ
partiler, 8 yıllık zorunlu temel eğitimin
son kademesine "Arapça ve Kuranıke-
rim" dersleri konularak dinsel eğitimin
yaygınlaştınlmasını öngören planda bu-
luştular. RP, DYP ve ANAP sözcüleri, i-
mam-hatip okullannın kapatılmasına ya
da bu okullann ortaokul bölümlerinin
"işlevsiz" bırakılmasına izin vermeye-
ceklerini dile getirdiler.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz.
partisinin Başkanlık Divanı toplantısın-
dan sonra yaptığı açıldamada, din eğiti-
minin seçmeli ders uygulamasıyla sağ-
lanmasına ihtiyaç bulunduğunu kaydet-
ti. Imam-hatip iiselerinin dikkate alına-
rak zorunlu temel eğitim içerisinde din
eğitiminin çeşitli altematifler içinde sağ-
lanması gerektiğini söyleyen Yılmaz.
hûkümetin ortak bir görüş belirleyerek
bunu kamuoyuna sunması gerektiğini
bildirdi.
DYP liden Tansu ÇUlerde dün Imam-
Hatip Mezunlan Derneği ve bazı dini
vakıf yöneticileriyle görüşmesinde
RP'yi kâstederek "hiçbir $iyasi parrinin
gençtikkollan haJine gelmemeleri" uya-
nsında bulundu. Hiç kimseye "Dinini
öğrenmesin" demediklerini ve Kuran
kurslan, camiler ve imam-hatip iiseleri-
nin kapatılmayacağını söyleyen Çiller,
"Siyasetyaparsanızveyasiyasetyapılma-
sma müsaade ederseniz oyuna gelirsiniz.
Bu mesele devam eder. Ben sianle ana gi-
bi konuşuyorum. Camilere, okullara si-
yaset sokmayınız. Allah nzası için sok-
mayacaksıruz" diye konuştu. Çiller, 8
yıllık eğitirrde ilgili çalışmalann devam
ettiğini belirterek "Bunu yaparken din
eğitimine zarar vermeyeceğiz. Herkesi ra-
hatlatacak çözüm anyoruz. Bu konu tek-
nik bir meseiedir, siyasi bir mesele değü-
dir" dedi.
ÎHL mezunlan toplandı
Imam-Hatip Liseleri Mezunlan ve
Mensuplan Derneği, Ensar Vakfı, Anka-
ra Imam-Hatip Liseleri Mezunlan Der-
neği ile llim Yayma Cemiyeti tarafindan
Büyük Ankara Oteli'nde duzenlenen
toplantıya bazı kabine üyeleri, RP, DYP
\e ANAP'tan çok sayıda milletvekili ka-
tıldı.
Toplantıyı düzenleyen dernek ve va-
kıf temsilcileri, imam-hatip okullanyla
ilgili tartışmalann halkı huzursuz ettiği-
ni savunarak, temel eğitimin 8 yıla çıka-
nlmasına karşı olmadıklannı, ancak dü-
zenleme yapılırken, öğrencilerin ve ai-
lelerinin huzursuz edilmemesini istedı-
ler.
Toplantıya katılan Devlet Bakanı Sa-
cit Günbey, hiçbır idarenin halka karşı
bir girişimde bulunmaya hakkı olmadı-
ğını belirterek, "5 arö 3 kuraJınm uygu-
lanmasında kararlı otduklannı" söyle-
di. Günbey, Türk Silahh Kuvvetleri'nin
(TSK), "dayatmacı" bir eğilim içinde
olduğu düşüncesini taşımadığıru söyle-
di. TBMM Başkanvekili. RP'li Yasin
Hatipoglu. imam-hatip liseleri için
19501i yıllarda kurban derisi topladığı-
nı, annesinin 10 bin 500 metrekarebk
arsasmı imam-hatip okulu derneğine ba-
ğışladığını kaydederek, T ğ e r imam-ha-
tip okullan kapatüırsa, biz bu bağışlan
yapanlara nasıl hesap vereceğiz" dedi.
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu
vurgulayan Hatipoğlu, "İmam-hatip
okullan hakkında herkes bir şey söylö-
yor. Herkes haddini bilsin" dedi.
RP Grup Başkanvekili Temel Kara-
mollaoğlu, imam-hatip liselerinin kapa-
tılmastna ya dabu okullann ortaokul bö-
lümlerinin "işlevsiz" bırakılmasına izin
vermeyeceklerini söyledi.
DYP Erzurum Milletvekili İsmafl Kö-
se, imam-hatip liselerini "Anadolu'nun
kokjleri" olarak niteleyerek, "Biz DP
misyonunun devamıyız. En fazla imam-
hatip lisesini bu iilkeye biz kazandırdık.
Misyon sahibi olarak bindigimiz dalı kes-
meyiz" dedi. İmam-hatip okullan için
"Namus ve şerefimiz" diyen Köse. "Al-
lah'ın ve İslamın emrinde, Jslam davast-
na sabip çıkarak" çalışmalann ı sürdüre-
ceklerini söyledi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçeciler, "Her kim imam-ha-
tip lisesini kapatmak istiyorsa A.NAP'a
güvenmesin. İmam-hatip okullan de-
mokrasinin ürünüdür" dedi
ANAP Ankara Milletvekili Cemil Çi-
çek, hûkümetin imam-hatiplerkonusun-
da uzlaşarak karannı zaman geçirmek-
sizin TBMM'ye getirmesi gerektiğini
savunarak. "Bizim tavnmızbdli. İmam-
hatip liselerinin kapatılmasına karşı eü-
mizden geien mücadeleyi yapanz. Hü-
kümet tavnnı netleştirmeli. Eğer, anlaşa-
rak bir düzenleme yapariarsa- bize üıti-
yaçlan yok. Anlaşamazlarsa zaten TB-
MM'ye getiremezler" dedi.
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel
Başkanı Hasan Celal Cüzel ile Büyük
Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoglu imam-hatip liselerin-
de "imam-hatipiileri rahatsız edecek bir
düzenlemeye"karşı çıkacaklannı söy-
lediler.
Panel
'Türkiye'de
siyasi irade
eksikliği
bulunuyor'
LEYLA TAVŞANOĞLU
"Dış Politika ve Kaûüro"
ana başlığıyla duzenlenen
panelde agırlıkla ortaya çı-
kan görüşle. Türkiye'de siya-
si irade eksikliği duyulduğu,
dış politika konusunda aske-
ri egemenliğin çok güçlü ol-
duğu ve siyasi partilerin dış
politika oluşturma organla-
nnm bulunmadığı oldu.
Sosyal Demokrat Değişim
(SDD) hareketinin düzenle-
diği toplantıda konuşmacıla-
nn bir kısmının dış politika-
da saydamlık olması gerekli-
liğine dikkat çekmelerine
karşı görüş olarak her dış po-
litika konusunun açıkça orta-
ya vurulamayacağı savunul-
du. Konuşmacılardan Büyu-
Şfcı Ali TfjkAiet Alp "Dışpo-
linica'tfa savdamjık artmafc-
tadır. Ama bu, bazı sorunla-
n da beraberinde getirmek-
tedir. Son ydlardaki hareket-
lenme. dış poütikanın gele-
neksel mistisizmden annma-
sına yardımcı olmaktadır"
dedi.
Büyükelçi Alp, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Saydamhk olmayan bir
ortamda demokratik yurttaş
katıhmı beklenemez. Basın
yoluyia da dış politika vürü-
tüboesi de çok defa dış politi-
kayı zedeJeyecektir."
Marmara Ünıversitesi öğ-
retim üyelerinden Prof. Ke-
mali Say başılı da "Siyasi ikti-
dann sınırsızhğı yargı bağım-
stzlığı olmamasından kay-
nakJamyor" diyerek daha
sonra şu görüşlere yer verdi:
"Kişisei kaülımlar karar
alma sürecini etkilediği za-
man buna karşı çıtahnabdır.
Kurumlar dururken kişisei
dostiuklann kuOanjlması çok
yanhştir."
Prof. Saybaşılı, MGK'nin
Türk siyasi yaşamındaki et-
kisiyle ilgili olarak "MGK
askeri devier de olduğu için
Bakanlar Kurulu'nun çok
üstündedir. Askeri ağuiık de-
mokrasiyi geriye götürüyor.
Buna imam-hatip liselerini
örnekverebiliriz. Askerier si-
yasilere müdahale ettikleri
zaman yanlış karaıiar alabi-
b'yorlar. Hatıriayınız 1983'te
bazı partilerin seçimlere ka-
tılmalanna izin verilmedi"
dedi.
Dr. Gencer Ozcan da as-
kerlerin sıklıkla siyasi ya-
şamda etkili olduğunu şu ör-
nekle anlattı:
"9 Kasım 1983'te MGK
Genei Sekreterliğj'ni oluştu-
ran yasa kabul edildi. Bu da
6 Kasım 1983 seçimlerinden
üç gûn sonra oldu. Askerier
bu yasayı kabul ertirdiler.
Başbakanhk Kriz Yönetme-
hği de çok önemli. Shasiler
basiretsizliklerinden güven-
lik konulannı askerlere ihale
ermekieter.
Yasalarve uygulamalar ne
kadar i\i olsalar da uygulayı-
cılann clinde hayat buiujvr-
lar."
Dr. Mensur Akgün de ko-
nuşmasında Türkiye'de fikir
ürütme kuruluşlan ve siyasi
parti vakıflannın oluşturul-
masının önemini vurguladı.
Prof. Burhan Şenatalarda
TBMM'nin daha çok dış po-
litika uzmanı kullanması ge-
rektiğini vurguladı, aynca
üniversitelerde dış politika
uzmanhk enstitülerinin
bulunmayışının bır eksiklik
olduğunun altını çızdi.
Sekiz yıllık Esenyurt Belediyesi çağdaş kentleşme ömekleri veriyor
Esenyw% enbüyük uydukentİstanbul Haber Servisi -
Esenyurt Belediyesi, 8 yıl-
lık geçmişine karşın ger-
çekleştirdiği projelerle ls-
tanbul'un en büyük uy-
dukenti oldu. Esenyurt'un
CHP'li Belediye Başkanı
Dr. Gürbüz Çapan, Esen-
yurt'ta bugüne dek yapılan
çalışmalann hiçbirinin gü-
nü kurtarmaya yönelik ol-
madığını belirterek, "Ken-
te sıgınmış ancak dışJanmış
göçmeni zaman içinde ağa-
cını koruyan, parkına $a-
hip çıkan,yolunu onaran i-
mar planlanna titizlikle
uyan, eglenen, dinlenen
kent bilinci aiıruş bir yurt-
taş haline dönüştürmeyi
hedefledik"dedi.
Ülkemizde, çağdaş be-
lediyeciliğin en iyi örnek-
lerini sergileyen Esenyurt,
1976 yıhnda yalnızca 700
nüfuslu bir köyken, göç-
lerle büyüyerek 1989 yı-
Iında2üıbin kişilik büyük
bir beldoye dönüştü.
O yıl yapılan ilk seçim-
lerde Belediye Başkanı se-
çilen Çapan, yolu, suyu ve
alt yapısı olmayan, bu 'bü-
yük köyü', çağdaş kentleş-
me anlayışıyla bugünün
Esenyurt'una dönüştürdü.
1994 yerel seçimlerinde
yeniden seçilme başansı
gösteren Gürbüz Çapan
gerçekleştirdikleri projele-
rin başmiman olarak yola
çıkış felsefesini şöyle açık-
ladı:
TESÎSLER BAĞIŞLARLA YAPILDI - Başkan Dr. Gürbüz Çapan. Esenyurt'ta ger-
çekkştirdikJeri sosyal amaçh tesislerin beidedeki işadamlanıun bağışlanyla yapıldığı-
m özeflikle vurgulay arak işadamlanna Eseny urtlular aduıa teşekkür etti.
PROJELERİ DÜNYADA YANKI BULDU - Yüzde 80'i tamamlanan 14 bin konutluk
Esenkent ve Boğazköy projeleri, Amerikan Mimarlık ve Planlama Firması The Hillier
Group'un ,"\eni Bir 1000 V ıla Bafaş" ödülüne deger görüldü. Projeler HABITATII top-
lanblan sırasında birçok yabancı heyet taraündan incelendi ve övgüyle karşılandı.
''Esenyurt'ta bugüne dek yapılan çauşmala- namerdemuhtaçetaıesin.'Geçmenamertköp-
nn hiçbiri günü kurtarmaya yönelik olmamış- riisünden koy aparsın sel seni." Biz, Esenyurt'ta
tir. 'Çağdaş yaşamherkesin hakkıdır' ilkesiyle, kendilisanımızlakenditürkümüzüsöylüyoruz.
öncülüğünde yapıldığını
kaydetti. Çapan, 26 bin
konutluk Bahçeşehir pro-
jesini de 4 yıl denetleye-
rek, planlamasını yaparak
desteklediklerini belirtti.
Iki dev konut projesinin
yanı sıra beldenin alt ve
üst yapısmı da >aizde 80
oranında tamamlayan DT.
Çapan ve ekibı, 8 yıllık
hizmet dönemleri içinde
ünlû yazanmız Rıfat \\-
gaz'ın adını verdikleri 4
bin 200 kişilik, Istan-
bul'un ikinci büyük açık
hava tiyatrosunu Cumhur-
başkanı Süleyman Demi-
rel'in de katıldığı bir tö-
renle beldenic kültürel
hizmetlerine açtı.
Kültürel projelere ayn
birönem veren Çapan, asıl
önemli olanın kültürel
alandaki çahşmalar oldu-
ğunu, zira, geleneksel be-
lediye hizmetlerinin 'üç
aşagı beş yukan' herkes
tarafından venlebileceği
düşüncesinde.
Gerçekleştirdiği açık
hava tiyatrosu ile kültüre
verdiği önemi gösteren
Çapan, beidedeki kültürel
çalışmalara verdiği destek
yanında belediye binası
içinde İsmet Kfintay sah-
nesi açtı.Suat Ülhan'ın
yönetriği "403JüJometre'*
adlı oyun her cumartesı bu
sahnede oynanı>"or. Esen-
yurt Belediyesi'nin ger-
çekleştirdiği üç önemli
kültür hizmeti daha var: Belediye bünyesinde
kent küJtürü olmayan bir beideyi, kentü yapma
mücadelesi veriyoruz. Bir beMe düşünülsün ki
keçi var, koyun \ar, at »ar, inek \ar... Komşuluk
hukuku yok. Bir arada, biıükte yaşama kültü-
rii yok. Herkes kendini altküJrür grubuyla ifa-
de ediyor. Bütün bunlarla yümadan bu insanla-
ra kent küitürûnün gerek-
lerini yerine getirmeye ça-
hşıyoruz."
Çapan, büyükşehir be-
lediyesiyle kardeş olduk-
lannı ancak hiç yardım al-
madıklannı vurgulayarak
ilişkilerini şöyle özetledi:
"Büyükşehirie gündüz
ve gece gibiviz. Ancak on~
lar gece biz gündüzüz, on-
lardan blze ışık yok. Biz
kendi imkânlarımızla kav-
ruluyoruz. Allah kimseyi
De\ letin bir tek kuruşu kullanılmadan 14 bin
nizami konut ve bunu tamamlayan 50 bin ko-
nut ürettiklerini vurgulayan Başkan Dr. Çapan.
büyük bölümü tamamlanan konutlann 14 bini-
nin belediye önderliğinde, diğer 50 bin konu-
tun da belediyenin denetiminde, sivil girişimin
kurulan Belediye Tiyatrosu, Belediye Çocuk
Tiyatrosu ve Belediye Çocuk Korosu.
Bugüne dek İstanbul dışında 22 şehir de
oyunlannı sahneleyen Belediye Tiyatrosu orta-
lama 20 öğrenciyle çalışmalannı sürdürüyor.
Çocuk korosu da etkinliklerini istanbul dışına
taşırma başansını gösterdi. Çocuk Tiyatrosu
ise sahnelediği oyunlan Esenyurt'taki tüm ilko-
kullarda oynayacak.
N e l e r B a s a r d ı l a r ?
^ 14 bin konutluk iki dev projenin
yüzde 80'/' tamamlandı.
f Rıfat Ilgaz açık hava tiyatrosu ya-
pıldı.
f" Bir ilkokul tamamlanarak Milli
Eğitim 'e devredildL
v* Lise temeli atdıyor. 4 ayn mahalle-
de bir lise ve 4 ilköğretim okulunun arsa
tahsisleri yapıldu
V 250 km kanalizasyon, 800 km bor-
dür döşendi, 200 km yolyapıldu
v
0
Beldeye Cumhuriyet Meydanı ka-
zandınldı.
t^ 2 üst geçit, 3 adet çocuk parkı, 1
adet kreş hizmete açıldu
ı^ Avrupa standartiannda l adetfut-
bol sahası yapıldu 120 dönümlük yeni
mezarük oluşturldu.
\S 3 adet sabit halkpazan açüdu 30 bin
boylu ağaç dikildi
Hedefler
Esenyurt Belediye Baş-
kanı Gürbüz Çapan, gele-
ceğe yönelik hedeflerini
de şöyle açıkladı. "Esen-
yurt'ta gecenkondu, kaçak
inşaat korkusunu yenmeye
çauşacağız. Bütün hisseli
tapulan bağunsız tapuya
çevireceğiz... Bütün konut-
lararuhsatveiskânverece-
ğjz."
DSP Iideri, fmam-hatiplerin değerlî bir işlevi olduğunu söyledi
Ecevît'ten diyalog önerisiANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-DSPGenel Başkanı BülentEcevit,
Ankara Imam-Hatipliler Derneği ile
çeşitli vakıf temsilcilerini kabulün-
den sonra yaptığı açıklamada, 8 yıl-
lık kesintisiz eğitim konusunda bu
kesimle "diyalog" önerdi. Ecevit,
"tmam-hatipokullannın değerli bir
işlevi yerine getirdiği beUidir. Bu
okullar üe dini eğitimin varhğı Tev-
hid-i Tedrisat'la çelişmez. Sorun,
RP'nin bu okullan fidânhğı gjbi gör-
mesinden kaynaklanıyor" dedi.
Ecev it, Kuran ve Arapçanın seçme-
li ders olmasını öngören ara formül-
ler konusunda görüş bildirmekten
kaçınırken DSP'li Uluç Görkan,
"AraformüDer,imam-hatip müfre-
dahnın normal okullara seçmeli
ders görüntüsüyle taşınarak laik eği-
timin sulandıniması anlamına ge-
lir" değerlendirmesini yaptı.
llim Yayma Cemiyeti, Ensar Vak-
fi, Ankara lmam-Hatipliler Derne-
ği ve Önder Derneği temsilcilen,
dün parlamentoda Ecevit'ı ziyaret
ettiler. llim Yayma Cemiyeti Baş-
• DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, eğitimde yaşanan
sorunun. RP'nin bu okullan fidânhğı gibi görmesinden
kaynaklandığını söyledi. Ecevit, Kuran ve Arapçanın
seçmeli ders olmasmı öngören ara formüller konusunda
görüş bildirmekten kaçmdı.
kanı Hasan Sağlam görüşmeden bundan rahatsız olduğunu hîsset-
sonra yaptığı açıklamada, imam-ha-
tiplerle ilgili olarak yardım istedik-
lerini, bu okullann bir partinin arka
bahçesi olmadığını söyledi. Ecevit
de ziyaretçilerinin 8 yıÜık kesintisiz
eğitim konusunda tereddüt ve kay-
gılan olduğunu vurgulayarak, "Be-
ni sevindiren bu arkadaşianmızın
önyargılı ounamalandır. 8 yıluk eği-
tim konusunda yülardır beklenen,
ama ablmayan adunlar atilacakken
görüşlerinin alınmamasından şikâ-
yetçiler. Bu camiayia diyalog yarar-
u olabinr" dedi. Ecevit, sözlerini
şöyle sürdürdü: "İmam-hatiplerin
değerli bir işlevi yerine getirdiği bel-
Üdir. Sorun, dini siyasallaştıran ba-
zı çevrelcrin imam-hatipleri kendi
yaşam biçimlerinin fidanlığı gibi
göstenneleridir. Konuklarunızuı da
tim. Bu okullar ile dini eğitimin var-
bğuıın da Tevhid-i Tedrisat De çeu>-
mediği kanaatindeyim. Dini sryasal-
iaşoran bazıçevreler,imam-hatiple-
ri kendi anayasa dışı amaçlan için
kullanmak istiyorlar. 8 y ıldk eğitim
nasıl olmaİL din cgirimi temel eği-
timle ne ölçüde bağdaştinlabilir. bu
konulara bilimsel açıdan bakılmaü.
Biz pedagog, sosyolog veflahiyatçı-
lann görüşlerini anyoruz."
Ecevit, kılık kıyafet konusunda
da "Hanımlann başörtülerinc kan-
şdmamalı, elbettedevletin giyim ku-
şam kurallan olan kurumlan dışın-
da. Ama bugün kara çarşann bile
propagandası yapılıyor. bunu içime
sindiremem" açıklamasını yaptı.
Gazetecilerin Kuran ve Arapçanın
seçmeli ders olmasını öngören ara
formülle ilgili sorulan üzerine ise
Ecevit. "Muhtelif formüller var. Şu
aşamada dahagörüş bfldirme duru-
munda değiliz, incefiyoruz" demck-
le yetindi. Ecevit, bir başka soru
üzerine RP'nin tavn nedeniyle "i-
mam-hatiplerin üzerine haksız bir-
takun kuşkulann gölgesinin düştii-
ğünü" söyledi. Yaratılan gerginlığe
karşın, Milli Güvenlik Kurulu top-
lantısında bu konunun gündeme
gelmediği ammsatılarak yöneltilen
bir soru üzerine de Ecevit, "Zaten
gündemde yoktu. Türkiye genelde
gergin'' dedi.
Ecevit'in 8 yıllık kesintisiz eğitim
tartışmasına girmekten kaçınması,
parti içinde, "Doğaltabanuıı rahat-
sız etmek istemiyor. Net tavır koy-
mak istemiyor" eleştirilerine yol aç-
tı. DSP'li TBMM Başkanvekili U-
luç Gürkan, Cumhuriyet'ın 8 yıllık
kesintisiz eğitim tartışmalanyla il-
gili sorulan üzerine "Seçiın bildir-
gemizde zorunlu eğitimin tfim yurt-
ta kısa zamanda 8 yıla çıkanlacağı
yer alıyor. Tavrunız açık" dedi.
ÖDP'li Aytemur
'8 yıllık
eğitime
geçilmeli'
İstanbul Haber Servisi -
ÖDP Genel Başkan Yardım-
cısı Atilla Aytemur, RP'nin
imam-hatip lıselenni kendi
geçlik kollan gibi gördüğü-
nü ve oradan "siyasal kadro
devşirdiği"ni iddia etti.
Aytemur, 8 yıllık kesinti-
siz eğitime geçilmesini, ırk-
çı ve şeriatçı içeriğin terk
edilmesıni ıstedi. Milli Eği-
tim okullanndan din dersle-
rinin kaldınlmasını da iste-
yen Ayiemur. "İmam-hatip
liseleri mesiek okulu olman-
dır" dedi. RP'nin insan hak-
lan ve demokrasiye sığınma-
sının ınandıncılığı olmadı-
ğını savunan Aytemur, 8 yıl-
lık kesintisiz eğitim sorunu-
nun tek yanlı olarak tartışıl-
dığını belirtti.
Aytemur aynca şu istem-
lerde bulundu: "8 yıllık ke-
sinJisiz eğitimegcçilmetive 11
yılhk eğitim şinıdiden tasar-
lanmalıdır. Savaşa ve silah-
lanmaya son verilmeli, büt-
çede eğitime aynlan pay art-
tinlmalıdır. Ana dilde eğitim
hakkı herkes için >e tam ola-
rak sağlanmah."
30 Mart 1972'de Kızıldere Köjü nde öldiiriilen Mahir
Çayan ve arkadaşlan için dün üniversitelerde gösteri-
ter düzenlendL
Mahir Çayan ve
arkadaşları anıldı
İstanbul Haber Servisi - Tokat'm Niksar ilçesi
Kızıldere Köyü'nde 30 Mart 1972'de güvenlik
güçlerince öldürülen Türkiye Halk Kurtuluş
Partisi Cephesi'nın (THKP/C) liderlerinden
Mahir Çayan ile 9 arkadaşı, üniversite
öğrencıJerince duzenlenen gösterilerde anıldı.
Çayan ve arkadaşlan için ilk eylem Beyazıt'ta
gerçekleştinldi. tstanbul Üniversitesi lktisat
Fakültesi önünde toplanan bir grup öğrenci,
Partizan Gençlik ve Devrimci Gençlik Platformu
imzalı pankartlar açtı. Alkışlı protestoda bulunan
öğrenciler sessiz şekilde dağıldılar. İTÜ'nün
Maslak'ta bulunan kampusunun
yemekhanesinde de aynı saatlerde başka bir
anma töreni yapıldı. Yemekhanede toplanan
öğrenciler, Çayan ve arkadaşlannın
öldürülmesini kınadılar.
Demokratik Öğrenci Birlikleri (DÖB)
Koordinasyonu da istanbul Üniversitesi Diş
Hekımliği Fakültesi kantininde forum düzenledi.
"Demokratik Öğrenci Birlikleri" yazılı pankart
ile "Mahir, Hüseyin, L'laş, kurtuluşa kadar
savaş" yazılı döviz açan öğrenciler, Kızıldere'den
bugüne değışen çok fazla bir şey olmadığını
söylediler. Adalet, eşitlik ve özgürlük
isteyenlenn bugün de saldınlara maruz kaldığmı
savunan öğrenciler, şunlan söylediler: "Buna bir
omek 30 Mart 199Ste Hatay ın Samandağ
öçesinde Mehmet Latifeci'nin babası Yahya
Latifeci ile birlikte e\inde kontrgerflla tarafinda
katledilmesidir. Mehmet Latifeci 1985-1986
eğitim yıhnda Burdur Eğitim Fakültesi'nde
başlattığı mücadelesini doğduğu yer olan
Samandağ"a taşıdı. Burada 1992'deHADEP
Samandağ İlçe Başkanlığı'nı yaptı. Hatay'da
Arap, Türk, Kürt halklannın kardeşliğini
mücadelesinin parolası haline getiren Mehmet
Latifeci kışj süre içerisinde Samandağ halkının ,
gözbebeğj haline «pldi. Başta da söyiediğimiz gibi
adalet eşitfik. özgürlük mücadefesi verenler bu
ülkede Susuriuk devletinin kirli gerçeğiyle yüz
yüze gelmek zorunda. onunla hesaplaşmak
zorunda. Mehmet Latifeci de bu hesaplaşmayı
onuruy la yapan halkiann kardeşliği uğruna
canını veren insanlardan biridir."
Hasan Âli Yücef'i anma toplantısı
4
Yücel kendisini eğitime
adamış devlet adamıydı'
İstanbul Haber Servisi -
Eski Milli Eğitim Bakanla-
nndan Hasan Âli Yücel'i an-
ma toplantısında konuşan bi-
lim adamı ve aydmlar, Yü-
cel'in Türk milli eğitimine
her alanda büyük katkı sağ-
lamış ve ilklere imza atmış
bir bakan olduğunu belirte-
rek, "Hasan Âli YûceL, ken-
disûıi eğitime ve aydınlanma-
ya adamış büyük bir eğitim-
ci ve devlet adamıydı" diye
konuştular.
UNESCO'nun 1997yılını
Hasan Âli Yücel Yılı ilan et-
mesi nedeniyle dün İTÜ
Vakfı Sosyal Tesisleri "nde
Yücel'in kızı Canan Yücel
Eronat. Mehmet Başaran.
Vedat Günyol, İTÜ Vakfı
Başkanı Prof. Dr. KemalKa-
falı ve eski İTÜ Rektörü
Prof. Dr. İlhan Kayunın ka-
tıldıklan bir panel düzenlen-
di. Panelde ilk sözü alan Ca-
nan Yücel Eronat. babasının
yaşam öyküsünü anlatarak
Yücel'ınilkyazılanm 15-16
yaşlanndayken yayımladığı-
nı belirtti. Eronat, babasının
öğrenci olaylannda en önde
yer aldığını, daha o yıllarda
felsefe ve estetik içerikli ya-
zılar yazdığını vurguladı.
Eronat, şöyle konuştu:
"Babam. aklın inançtan.
bilimin dinden bağımsızlaşması için felsefe
eğitiminin önemine inanıyordu. Sürekh' ki-
taplan sevmemizu kitaplarla yolumuzu ay-
dmlatmamızı isterdL Kendi ısranyla bakan-
lıktan aynlan babam, daha sonra da coşku-
sundan ve çahşma hızmdan hiçbir şey yitir-
medi"
Mehmet Başaran da Türk toplumunun
büyük bir yozlaşma içinde olduğunu, böy-
le bir ortamda Yücel'i anmanın Atatürk'ü
ve Kurtuluş Savaşı'nı anmak demek oldu-
ğunu belirtti. Başaran. Yücel'in Milli Eği-
tim Bakanhğı'nı Kurtuluş Savaşı coşkusu
içinde ve bu hareketin uzantısı olarak yönet-
tiğini vurgulayarak, "Fakat I946'da sessiz
bir darbeyle karşı devrim başladı ve günü-
müzde onun uzantılannı yaşıyoruz. O gün-
den sonra tüm okullar kapılannı gericiliğe
açtılar. Cumhuriyet'in tüm değerleri çürü-
tülmek isteniyor. Bu savaşımda partisi bile
UNESCO'nun 1997'\i
Hasan .\li Yücel Yıh ilan
etnıesi nedeniyle bir panel
duzenlendi. Panele kab-
lanlar. Yücel'in yorulmaz
bir aydınlanma savaşçısı ve
eğjtirn adamı olduğunu
söylediler. Panelde konu-
şan Yücel'in kızı Canan
Yücel Eronat, babasının bakanhktan aynldıktan sonra
da coşkusundan ve çahşma hızından bir şey kaybet-
mediğini söjiedi. (Fotoğraflar: KAAN SAĞANAK)
Yücel'e sahip çıkmadı" diye konuştu. Vedat
Günyol ise Yücel'in bakanlığını aydmlan-
ma ya da aydırdatma bakanlığı olarak ta-
nımlamak gerektiğini ifade ederek "Yücel,
Bati'mn kültür kay naklannı Türkiye'nin in-
san kaynaklanna ulaştırmak istiyordu. Baş-
ta Köy Enstitüleri ve klasiklerin çevirisi ol-
mak üzere tüm çahşmalan bu yöndeydi"
dedi.
Kemal Kafalı da Yücel'in Köy Enstitü-
leri, dünya klasikJerinin çevirisi ve eğitim
alanındaki unutulmaz katkılannın yanında
İTÜ'nün adeta kurucusu gibi çalıştığını söy-
ledi. Kafalı, "İTÜ'nün mevcut haline gelme-
si, şimdiki adını alması için Yücel büvük ça-
ba gösterdi. Üniversite özerkliği \e Üniver-
siteler Kanunu hep onun eserieridir" dedi.
tlhan Kayan ise konuşmasında Yücel döne-
minde İTÜ'nün gerçekleştirdiği atılımlan
anlattı.