Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1NİSAN1997SAU
10 DIŞ HABERLER
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı'nın benzetmesiyle aynı apartmanda oturan iki komşu silahlanmada atbaşı gidiyor
'Pencereden' sflahLanma görülüyorYUSUF OZKAN
ANKARA - Genelkurmay Başkanı Orgeneral îs-
mail Hakkı Karadayı'nın, "aynı apartmanda oturan
iki komşu'1
olarak tanımladığı Türkiye ve Yunanis-
tan. ABD'nin gereksinim fazlası silah satışında, ts-
rail'in ardından 2. ve 3. sırayı paylaşıyor.
Karadayı ve Yunanlı yetkililerin, iki ülkenin de sı-
lahlanma yanşma son vermesi yönündeki açıklama-
larına karşın. Türkiye ve Yunanistan, uluslararası si-
lah pazannın en gözde müşterileri olmayı sürdürü-
yorlar.
Yunanistan, gelecek 10 yıl içinde, savunma harca-
malan için 17 milyar dolarhk bütçe ayınrken, Tür-
kiye, 1997 yıh için bütçesinin 12'de biri olan 6.7 mil-
yar dolan savunma giderlerine bağladı. '
Orgeneral Karadayrrun, Yunanistan Ulusal Günü
resepsiyonuna katılarak, iki ülke ilişkilerinin yumu-
şaması yönünde önemli bir adım atmasının ardın-
dan. Türkiye ve Yunanistan'm yoğun silahlanma ya-
nşı yeniden gündeme geldi. Yıllardır. birbırlerine gü-
vensizlik nedeniyle yoğun silahlanma çabasına giren
iki komşu ülke, u
pencereteri"ni açhklannda, birbir-
lerinin silahlannı görüyorlar.
Uluslararası silah pazarlannın en gözde müşterisi
durumuna gelen Türkiye ve Yunanistan, ABD'nin de
vazgeçilmez silah pazan durumunda. Uluslararası
savunma envanterlerine göre, ABD"nin gereksinim
• Karadayı
ve Yunanlı
yetkililerin
silahlanma
yanşma
son
verilmesi
yolundaki
sözlerine
karşın,
ABD'den
silah
ahmında
Türkiye 2.,
Yunanistan
3. sıradayer
alıyor.
Savunma hıarp
Hava Kuvvetleri:
37F-16savaşuçağı
37 Mtrage savaş uçağı
30MrageF-1C .-
101F-4
70F-5
80CorsairsA-7D/E
175 F-16 (1999'da 24Ca ufaşacak)
140 F-4 (54'D modernize ediSyor)
136 F-5 {48'ı modemize ed8e«*)
30 ARF4keşif uçağı
20 ARF-5keşif uçağı
Helikopter
165Genelkullanını
20Apachı
9CH-47devheRkopter
H P
20Cougar(30dahageiecek)
4taneCH-47aİ!nacak
50SıkorskyBtackHawk
20Cobra
17 Mt-17
10SûperCobra
(1O'unuABDbk3keetti)
Hava Savunma
HOOuçaksavarfuzesı
700 hava savunma sıstemı (yenı savunma
programı Patnot fuzesı alımmı öngöruyor.
Fuze sıstemlerınde Mırage 2000'lere
Exoset AM39 ve Harpoon fuzetennin
yerteştınlmesi söz konusu) fuzesi almacak.
Deniz Kuvvetleri: 1 RadarUçak
Deniz Hava Gücü
6 P-3B uçak
1 P-3A uçak
18 helikopter Penguen füzelen ıle
dooatıldı. Insan haklan gerekçesıyle
Norveç bu fuzeten Türtaye'ye vemedfl
20 heftkopter
Nakliye Uçagı
10C-130
15DO-28
12C-130
2DO-28
19C-160
40CN-235(Ortakûreöm!e
toplam 52"ye ulaşacak)
2600uçaksavarfüzesi
600 hava savunma sistemı
70 Raper bataıyası
18Hawksistemiiçın
Fransa'dan Hawk tüzesi aljnacak.l
Yeri! savunma programı 4 adet tanker
uçak alımmı ongofüyof
2 KC-135R tanker uçağı
(7 adet daha aiınacak)
12firkateyn
20 muhnp
15çıkarmagemısi
8 zırhlı araç çıkarma gemisi
16 mayın tarama gemisi
2 mayıtı döşeytct
2 devriye botu
35 torpido ve hücumbot
lOdestroyer
20firkateyn
30 muhnp
61 çıkarma gemisi
7 arhiı araç çıkarma gemisi
25 maym tarama gemisi
5 mayHi döşeyka
80 devriye botu
5 destroyer
4adetAWACSBpierken
uyan sıstemi alınaeak
Kara Silah Sistemleri
1110 çeşrttı tıp top
3523çeşMbptop
l~~) Yunanistan I _ } Türkiye
Kara Kuvvetleri:
1800 tank
3040 zırhlı araç
40 ATACMS fuzesi alıyor
4296tank
4220 arhlı araç
120 ATCMS fuzesi
îfazlası silah sabşında 1. sırayı Israil ahrken, bunu 2.'lik-
le Türkiye, 3.'Iükle de Yunanistan izliyor. Türkiye ve
Yunanistan, dünyadaki silahlanma sıralamasında da
ilk 10 ülke içindeki yerlerini koruyorlar.
Yunan hükümeti, gelecek 10 yıllık dönemdeki sa- mü yeni donanımlar için, geri kalan kısmı da silah
vunma programı (EMPAE) kapsamın- alımlan vediğer savunma projelerine aynldı. Yunan
da, 4 trilyon drahmilik (17 milyar dolar) bir harcama hükümeti, savunma giderlerinin yurtdışından alınan
öngörüyor. Bu bütçenin 1.95 trilyon drahmilik bölü- krediler, ulusal savunma bütçesi ve ABD'den aiına-
cak satış kredilen ile karşılanmasını öngörüyor.
10 yıllıkprogram çerçevesinde, 60 yeni Mirage 2000
savaş uçağı ile orta mesafe nakliye uçağı ve eğitim
uçaklannın alınması planlandı. Yunanistan, 10 yıllık
süreçte Nike Hercules karadan havaya füzelerinin
yenilenmesini ve F-4 modernizasyonu projelerini de
program çerçevesine aldı.
30 yılda 150 milyar dolar
Gelecek 25-30 yıllık süreçteki savunma gereksi-
nimleri için 150 milyar dolarhk bir harcama planla-
yan Türkiye de, 1997 yıh savunma giderleri için, top-
lam bütçenin 12'sini oluşturan 6.7 milyar dolar ayır-
dı. Bunun. özel fonlarla 1 milyar dolar daha yukan
çıkması bekleniyor.
Türkiye'nin silahlanmasuıa neden olarak. bölge-
sındeki stratejik konumu ve komşu ülkelerden gelen
tehditlerin belirgin olması gösteriliyor. Kaynaklar,
Türkiye'ye: Kıbns, Yunanistan, Suriye, Iran, lrak ve
Rusya gibi komşulanndan kaynaklanan tehdidin yıl-
lardan beri bilindiğini belirterek, bu nedenle silahlan-
manm zorunlu görüldüğünü belirttiler.
ABD, 1997 yıh içinde, Yunanistan ve Türkiye'ye
yaptığı askeri yardımlanndaki 10'a 7 oranını koru-
du. ABD, Yunanistan'a 122.5 milyon dolar askeri
yardım yaparken, Türkiye'ye 175 milyon dolar ve-
recek. ABD Kongresi'nin onayıyla, 1998 yılındaki
askeri yardımlarda da bu oran korunacak.
Onurlu yoksulluktan, vahşi özgürlüğe doğru bir 'kardeşlik' öyküsü, yeni dünya düzeni adlı oyunun kurallanna takıldı. Şimdi sıra itiraflarda
'Haklanmızı sanmıstık'
ardeşhk coşkusu
sistemeyenildi
Beriin duvan yıhldığı gün, "birieşme*, "kardeşlik"gibi bir
kolektifhissiyatın baymmıydı. Ogün herkes. kendi
devrimini çok sevmişti. Şefkatli, kapilalizme inanmış
aydmlar için sosyalizmin zırhı deûnmiş, Doğu Almanya 'da
yaşayan aydmlar için totaliter sistemin karanhk kabuğu
hnlmıştı. Doğu Alman halh için olan biten, bir "muz
devriminden " ibaretti. Batı Almanlar bu yüzden hâlâ Doğu
Beriin den gelen insanlann ilkgün nasıl markeilere hücum
edip doya doya muz aldıklanm anlatryor. Işin güzelyanı
duvaria ikrye bölünmüş aşk öykülennin, ailelerin,
dostluklann yeniden toparlanmasıydı.
Korku, sistemin temeliydi neredeyse. Anlatılanlara
bahlırsa, Doğu Beriin larafında duvann yanındaki
binaiarda oturanlar, karşı tarafian etkilenmesin diye
hükümet tarafından özel olarakseçiliyordu ve burada
oturanlann misafır kabul etmeleri, devlet organlarından 4
hafia önceden aiınacak izne bağlıydı. Hatta Batı
Almanya'daduvann ilkyıUannda özgür basının simgesi
olan AxdSpringer'in binasının Dogu Almanlar tarafından
görülmemesi için yüksek binalar inşa edilmişti.
Duvaryıhldı ve bunun adı özgürlük konuldu. Ama
özgüriüğün muz alma özgürlüğünden ibaret olduğu kısa bir
süre sonra anlaşıldı. Doğu Almanya 'nın yıhlmasıyla 326
bin meslek ortadan kalktı. Işsizlik resmi rakamlarda bile
korkutucu düzeylere ulaştı. Batı Beriin'deinsanlar
kaçmasm diye verilen sübvansiyonlar kesildiği için insanlar
birgûnde işsiz kahrken bütün ayncahklar bir anda ortadan
Duvar'insan'ın üzerineyıkıldı
kalktı. Yıhmın "i/ısan" üzerindeki sonuçlanysa yeni yeni
kendini gösteriyor. Korku, aşırı sağcı hareketlere girip
kaybolan Doğu Alman genç lazlar, işsiz kalma paranoyası,
yalnızlıkduygusu... Sistemin orasına burasına serpistirilmiş
"insan*sorunlan yeni mekanizmalar yaratılarak sistemin
içinde tutulmaya çalısılıyor. Duvardan en çok etkilenenler
ise kadmlar. Erkeklere göre işsizlikten yüzde 80 dahafazla
etkilenen Doğu Alman kadınlan, bu yetmezmiş gibi Batı
Alman kadınlannın renkk-hayatlanna keveslenen kocalan
tarafından terk ediliyor. Avukatlar, Doğu Alman çiftler
arasında boşanma oranımnpatladığını anlatıyoriar.
Duvann yıkıldığı gün birbirine sanlan insanlar şimdi,
büyûk işsizlik canavanna karşı birbirlerini *nd^p" olarak
görüyorlar. Kardeşlik coşkusu, sistemin aamasızhğına vız
geliyor. Almanya, şimdi duvann altında kalan "insania"
uğraşıyor.
EYÜBOGLU EĞİTİM KURUMLARI®
6.İLKYAZ ŞENLİĞİ (5-9 MAYIS 1997)
ÖYKÜ - ŞİİR - RESİM VE SATRANÇ YARIŞMALARI
EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI, çocuklanmız arasında sevgi- dostluk bağlannı
güçlendirmek, onlann iç dünyalannı açmalanna ve yaşamın her dalında yaratıcüığını kullanabilen
bireyler olarak yetişmelerine ortam hazırlamak amacıyla başlattığı İLKYAZ ŞENLİĞİ'nin
altıncısını düzenlemiştir.
Genel Kosullar :
• Yanşmaya İlkokul öğrencileri katılabilir.
• Yanşmalar öykü, şiir, resim, bügisayar oyunlan ve satranç dallannda yapüacaktır.
• Yapıtlar daha önce hiçbir yanşmaya katılmamış ve özgün olmalıdır.
• İsteyen öğrenci yanşmaya her dalda birden fazla yapıtla katılabilir.
• Öykü ve şiir yanşmasına katılacak yapıtlarda dilimizin güzel ve etkili kullanüması ile
anlatımın özgünlüğü dikkate ahnacaktır.
• Yapıtlann arka sol üst köşesine ad, soyad, okul, sınıf, yaş, ev adresi ve telefonu yazılacaktır.
• Yanşmalara son katüım tarihi 15.04.1997'dir.
KONULAR:
Öykü : Serbest
Şiir : Serbest
Resim : Serbest
Teknik : Pastel, suluboya, guaj
Boyut : 35 x 50 an. Resim paspartulu olacak ve kaılanmadan
gönderilecektir.
Satranç : Üç asil, bir yedek öğrenci masalan da belirtilerek
büdirilecektir. Turnuva hızlandırürnış İsviçre
sistemine göre yedi tur üzerinden 6-7-8 Mayıs 1997
günlerinde ikişer, 9 Mayıs günü ise bir tur şeklinde
olup Eyüboğlu Lisesi Kampüsü'nde yapılacaktır.
Bilgisayar Oyunlan: Her okulu temsilen bir öğrenci büdirilecektir.
ÖDÜLLER :
Her dalda Birinciye : 15.000.000.-TL.
İkinciye : 10.000.000.-TL.
Üçüncüye : 5.000.000.- TL.
Satranç ve Bilgisayar oyunlannda ise ödüller birinci, ikinci ve üçüncü olan okullara kupa veya şilt,
yanşmacılara altm ve madalya şeklinde olacaktır.
6. İLKYAZ ŞENLİGİ'nde Çocuk Tıyatrolan, Konser, Özel Eyüboğlu Lisesi Tıyatro Kolu'nun oyunlan,
Müzik, Dans, Halk Oyunlan, Konuk Okullann gösterileri olacak.
Ödül Töreni 09.05.1997 günü Eyüboğlu Lisesi Kampüsü'nde yapılacaktır.
İRTİBAT VE TESLÎM ADRESLERİ :
*" Özel Eyüboğlu Lisesi, N. Kemal Mah. Talat Paşa Cad. Dr. Rüstem Eyüboğlu Sk. Ümraniye - İST.
Tel: (0216) 329 16 14 (5 Hat), Fakş : (0216) 335 71 98
• Özel Eyüboğlu İlkokulu, Dr. Neşet Ömer Sok. No : 9 Kadıköy - İST.
Tel: (0216) 414 52 24-25 , Faks : (0216) 338 86 77
e-maıl: eyuboglu @ eyuboglu . k 12 . tr
Berlin Belediyesi'nde ka-
dm-erkek eşitliğini gözetmek-
le sorumlu Doğu Berlinli Ba-
yan Schneider, Doğu Berlinli
kadınlann Batı Beriin'deki mar-
ketlere girdiklerinde yaşadık-
lan şa^kınlık ve serbestlik duy-
gusunun, nasıl birden korkuya,
\ikima dönüştüğünü anlatıyor.
Schneıder'ın anlattıklan, Do-
ğu Almanya sosyalizmınin, to-
talitarizmin kıskacında nasıl
biçim değiştırdıgini gösteriyor:
"Duvar insanlann üzerine
yıkıldı dhc düşünmek biraz in-
safsız olur. Çünkü insanlar ha-
yarJarında ilk kezsecme özgür-
liiğünü tatular. Bu seçme hak-
kı, bazen sadece dükkândaki
mallar arasında kullanılsa da
Doğu Alman halkı için buöoem-
üjdL"
Schneider; meslegini, evini,
boş zamanlannda ne yapacağı-
nı bile seçemeyen insanlann
böyle bir <
*serbestfik'* duygu-
suna çok şe> yüklediğini \e
bunun haklı gerekçelerini an-
latıyor. Schneider, Batı Ber-
lin'deki pınltılı kadm-erkek
eşitliğı görüntüsünün insanla-
n çok etkiledığini de söy lüyor:
"Kadmlar. Batı Bertin'egeç-
tiklerinde en çok şaşırdıklan
şey, ilk ghtikleri yer olan mar-
ketkrdc crkekkrin çalışügun
görmekoklu. Çünkü Doğu Al-
manya'da bu rür düşük iicret-
li işleri sadece kadınlar yapı-
yordu."
Burada durup, Doğu Alman-
ya'daki kadınlara bir göz atıyo-
ruz. Bayan Schneider'in anlat-
tıklan gizli, sıkıntılı, eşitlikten
uzak bir Doğu Alman kadın
portresi çıziyor:
"Dogu Almama'da kadın-
lar için elbette her şe> daha ko-
laydı. Çünkü doğumunuzdan
mezara kadar bütün ha> atınız,
sizdoğmadan önce ptanlanmışoluyor-
du. İşsiz kalmav-acaksınız. ama işinizi
de siz seçemeyeceksiniz. Evsiz kahna-
yacaksınız, ama nerede oturacağmızı
secemcveccksiniz. Sîziste\ ken çocuğu-
nuz de> let tarafından bakılacak. ama
be>nide\ ıkanacak. Gerçektençok ko-
lav bir havat"
erlin Belediyesi'nde kadın-erkek eşitliğinden
sorumlu Schneider, Doğu Alman sosyalizminin
totaliter yanma eleştiri getirirken kaybolan genç
kızlan, Doğu Almanya'ya taşınan aşın sağcı
merkezleri, yıkım günü hayallerinin bittiğini anlatıyor.
Doğu Alman kadınlar, duvann yı-
kılmasıyla birlikte "özgürlük" hava-
sına girip haklannın ellerinden alına-
cağını sanmıyorlardı. Ama önce para-
sız kürtaj, sonradevlet tarafindan kar-
şılanan çocuk bakımı, giderek bütün
haklan ellerinden alındı:
"Haklanmızı kaybedeceğmıizi hiç
düşünmemiştik. Şimdi ne yapacağuu
bilmeyen binkrce insan var."
Schneider, aile ilişkilerinin de par-
çalanma noktasında olduğunu söylü-
yor:
Duvann kayıp kuşağı doğdu
"Doğu Beriin dc ev içi şiddet yaşa-
myordu, ama resmi' olarak
değiL Bir erkeğin kansnı döv-
mesi. sosyalist bir topluma >a-
kışmadıgı için bunun varnğını
kabul ermediler ruc."
Bu gibi aıle sorunlannda du-
vann ydulmasmın ardından bir
patlama yaşandığını anlatıyor
Schneider. Çünkü erkeklerin
işsizliğı, kadınlann yalnızhğı
ve mutsuzluğu, şiddet için ku-
sursuz bir zemin hazırlamış.
Gençler? Onlar duvann yı-
kılmasından nasıl etkilendiler?
>
'12-14>aşındaki insanlarçok
etkifcnmediler. Ama 18 yaşın-
da, tam hseyi bitirmiş. ünhw-
siteve gitmek üzere olan insan-
lann ha>atlan altüst oldu. Öz-
gür ha>~at peşinde koşan Doğu
Alman genç kciar. otonomlara.
anarşistgnıplarakatıldılar.Çok
sa\ıda aik şu anda kayıp kızla-
nnı arryor. Bazı Dogu \lman
gençler de mertezteri Doğu Ber-
lin'e taşınan aşın sağcı grupla-
ra kanlıp ortadan yok oldular.
Onlara artık duvann \-arattgi
kayıp kusak diye bakabiliriz,"
Schneider, totaliter sistemin
insanlara kurduğu oyun alanla-
nndan söz ediyor:
Sosyalist Orgücü
Kadınlar Birliği
"Omeğin, Dcmokrat Alman
Kadın Birfiğiadı altındatek bir
kadın örgütü vardL Ama yap-
aktantekşev,birararagefipör-
gü örmek ya da çay partisi dü-
zenlemekti Hemen herkes bu
örgütün üyesi olmasma karşın
kimse jgitmhordu. Buna Sos-
yalist Örgü Birliği de dıyebilir-
siniz."
Duvann arkası onurlu ve eşit
bir yoksulluğun izlerini taşıyor
hâlâ. Her yer sosyalizme ina-
nan bir insaru umutsuzluga ite-
cek kadar renksiz, tek düze.
Çabucak yapılmış ve içine insan istif-
lenmiş, binalar bir yana. ana cadde üze-
rindeki kilometrelerce süren devasa, tek
tip taş binalar sistemin istediği iktida-
n yansıtıyor. Bu da sosyalizmin güzel
yanı, şehrin en görkemli yapılan olan
bu bınalarda, binalan yapan işçiler
yaşıvor hâlâ.
Hitler 'in metrodaparmağı varBeriin, bugünlerde en çok bu sergiyi konuşuyor. Al-
man tarihinin aklanmak için ürettiği en büyük tezini
yalanlayan sergi. 2. Dünya Savaşı'nda yalnız SS'ler
ve SA'lann değil, bütün Alman ordusunun ırkçı. fa-
şist eylemlere, kıyımlara katıldığını belgeliyor. Ser-
gi. başkent Bonn ve Berlin başta olmak üzere he-
men bütün ülkede aşın sağcı gruplanntepkisine yol aç-
sa da Almanya, bir kez daha tarihinin lanetli sayfala-
nnı tartışıyor. Geçmişin malum sayfalan, özellik-
le Berlin"de yaşayan Almanlar için zaten hep pusu-
da bekliyor. Berlin Parlamentosu'nun hemen karşı-
sında. eski Berlin duvannm Batı Almanya'ya dö-
nük tarafında "Terör Topografısi'' (Terör Bölgesi)
olarak adlandınlan yer, hâlâ tartışmalara neden olu-
yor. Bölgede bulunan, duvann yeraltındaki bölümü-
ne dayalı yıkılmış, küçük odacıklar, Nazilerin işken-
ce ve sorgu yaptıklan hücreler. Bölgede bulunan Ges-
tapo binalan savaş sırasında bombalanmış. Kalan par-
Nazilerin işkence ve sorgu yaptığı hücreler Beriin duvannın yeraltı bölümüne dayalı.
çalar daha sonra temelleriyle birlikte yerinden sökül-
müş. Rehbenm Anette, "Işte Atananlann tarihe ba-
laş aspsf diyor bunlan anlatırken ve Batı Berlin Par-
lamentobinasım gösteriyor. Binanrn duvarlan 2. Dün-
ya Savaşf ndan kalma kurşun delikleriyle dolu. Ges-
tapo'nun merkezi olan bu bölgeye müze yapılması tar-
tışması ise tarihi unutmalı mı, hatırlamalı mı sorusu-
nu yeniden gündeme getırmiş. Berlin yönetimi önce
müze yapılmaması karannı açıklamış. Ancak tarihi
sürekh hatırlatmaktan yana olanlarbu karara çok tep-
ki gösterince karar. üç gün içinde geri alınıp, müze-
nin hazırlıklanna başlanmış. Yapının nasıl olacağı
konusunda ise belirli bir görüş yok. Çok sevimli ol-
maması gerekiyor. ama her gün insanlann tüylerini
ürperten bir müzeyi de şehrin merkezine kimse dik-
mek istemiyor.
Tarihin ortasında yaşayan Almanya
Bir yandan da duvann tarihe nasıl geçeceği konu-
sunda tuhaf bir çelişki yaşanıyor. Duvan yıkma he-
vesinden sonraduvardan hatıra almak isteyenlere kar-
şı duvann etrafi şimdi teller ve demirlerle çevrilmiş.
Hatıra peşinde koşanlann, tarihi bütünüyle ortadan kal-
dırmalanna izin yok. Almanya, tarihi nereye koyaca-
ğı konusunda sürekli tartışmayı yeğliyor. Bunu yap-
maktan başka çareleri de yok zaten, çünkü tarih ya-
nıbaşlannda duruyor hep. Rehberim Anette, günde-
lık hayatın içindeki tarihi şu örnekle anlatıyor: "Hh-
ler'in NVilheim Strasse'deki rezidansı yıküıp, binanm
ruğlalan metroyapımında kullanıldı. Her mctroya gi-
risimde du\-artara dokunma fikri bana hep dehşetve-
riyor. Çünkü benim dokunduğum tuğlaya Hitier'in de
dokunmuş olabileceği akfamdan bir türlü jptnüyor."
YARIN: Duvann Yıktıaı insanlar ve Yasasın Kapitalizm