Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 NİSAN 1997 SALI CUMHURİYET
V
SAYFA
HABERLER
îmam-hatip lisesi öğrencilerinin yüzde 80'i hukuk sisteminde İslami hükümlerin yer almasını istiyor
Aıııaç imatnbk değil, şeriat
Arastırma sonucları
îmam-hatipli
öğrencilerin
değeryargıları
BÜLENT TANLA DSP Istanbul Mılletvehlı
Imam hatip-Iisesinde okuyan öğrencilerle
yapılan araştırma sonuçlan, bu lise
öğrencileriyle Refah Partili seçmen arasında.
lslami değer yargilan ve uyulması gereken
kurallar bakımından benzerlikler olduğunu
ortaya koyuyor. İmam-hatip lisesi öğrencileri
lslami değer yargılanna uygun biçimde
yetişiyor. Bu öğrencilerin okul bilinçleri,
değer yargılan, uygarlık yaklaşımlan Islama
çok yüksek oranlarda bir uyum gösteriyor.
İmam-hatip liselennin ışlevi konusunda
toplumun ve öğrencilerin
değerlendirmelerinde ciddi farklılıklar var.
Kamuoyu imam-hatip liselerini din adamı
yetiştirilmesi konusunda bir okul olarak
görürken, öğrenciler bu okullan dini, ahlaki
değer yargılanna sahip insanlar yetiştiren bir
kunim olarak niteliyorlar.
tmam-Hatipliler Araştırması'ndan çıkan
sonuçlar beş noktada toplanabilir.
Birincisi, imam-hatiplilerin görüşleri,
araştırması, Erbakan'ın inananlar-
inanmayanlar aynmıyla "Buralarda vatanını,
milletini seven öğrenciler eğrtüiyor" esasına
dayalı yaklaşımının sonucunu ifade ediyor.
tkinci sonuç: Okullarda siyaseti. özellikle din
ile siyaseti, din ile eğitimi bir arada ele
aldığımızda bugünkü imam-hatip liselilerde
gördüğümüz gibi, öğrenciler bu yönde bir
istek belirtmemiş olsalar da,
Refah Partisi'nin din devleti kurma ve kendi
ideolojisine uygun insanlar yaratma tezi
doğrulanmış oluyor.
Refah seçmeninden daha uçta
Oçüncü bir nokta, imam-hatipli öğrencilerin
değer yargılannın Refah Partili seçmenden
daha sert ve daha uç noktada oluşudur.
Refahlı seçmenin yüzde 61'i "Hukuk sistemi
içinde tslami hükümler yer alman" derken, bu
oran öğrencıler arasında yüzde 80'e
çıkmakta, "İsteyen kadın çarşaf giymeK"
diyenler aynı bağlantı içinde yüzde 73-83,
alkollü içecekJer yasaklanmalı görüşünde
ölahiar 74-86 oranlannı vermektedrr. Refah
Parn]j>gcmenle ımam-hatıp oğrencı fla_ ,_
konuda tamamen aynı düzeyde düşünmekİte,
her iki kirfenin de yüzde 65'i "kadın ve
erkeklerio ayrı ayn eğitim almaları". yüzde
59'u da "toplu taşıma araçlarında ayn ayn
oturmalanndan" yana görüş belirtmektedir.
Dördüncü sonuç. imam-hatipli öğrencilerin,
olaylan yakından izleyen, aralannda
daha yoğun bir biçimde tartışıp
değerlendirmelerde bulunan,
politik bilinçleri Refah seçmeninden daha
duyarlı ve daha yüksek çıkan bir profıl
vermelendir. Beşınci nokta, bugüne kadar
bütün iktidarlann ürkek, korkak, çekingen
sonuçlanndan habersiz biçimde. son derece
hassas olan bu konuya oy kaygısıyla
yaklaşmalan ve bu tabanı küstürmeme
davranışlan içine girmiş
olmalannın sonuçta Refah Partisi'ne
yaramış olduğu gerçeğidir. İmam-hatip
liselerirrin problemleri son yıllann birikimiyle
bugüne gelmiş ve bugün çözüm
beklemektedir.
• Piar-Gallup şirketi
tarafından imam-hatip lisesi
öğrencileri arasında yapılan
araştırma ilginç sonuçlar
ortaya koydu. Öğrencilerin
yüzde sekseni mezun
olduktan sonra din adamı
olmak istemediğini
belirtirken, yüzde 56'sı
Türkiye'nin Islam
devletleriyle bütünleşmesini
istiyor.
Haber Merkezi - 8 yıllık kesintisiz
eğitim tartışmalannda başrol oynayan
imam-hatip lisesi öğrencileri arasında
yapılan anket ilginç sonuçlar ortaya çı-
kardı. lleride din adamı olmak isteyen
imam-hatip lisesi öğrencilerinin oranı
yüzde 20'lerde kalırken yüzde 40'a ya-
kını da kamu sektöründe çalışmak iste-
diğıni kaydettı. Öğrenciler, kamuoyu-
nun aksine. imam-hatip liselerinin işle-
vinın 'din adamı yetiştinnek' değıl 'di-
ni veahlaki değer vargılaruıa sahip genç-
ler yetiştirmek' olduğunu savundular.
İmam-hatip lisesi öğrencilerinin yüzde
84.9'luk kesimini orta gelirlı ve fakir ai-
lelenn çocuklan oluşturuyor.
Piar-Gallup araştırma şirketi, "ö-
mam-hatip lisesi öğrencilerinin zorunlu
eğitimin kesintisiz 8 yıla çıkanlmasına
yöneiik MGK karan, imam-hatip iisele-
rinde verilen eğitim, günlük yaşarnlan ve
çeşitli konulardaki görüşlerini sapta-
mak" amacıyla bir araştırma yaptı.
Yüz yüze görüşme yönteminin kulla-
nıldığı anket Adana, ıçel, Erzurum, ls-
tanbul, Bursa, Trabzon, Konya, Anka-
ra, Gaziantep illerinde imam-hatip lise-
lenne giden 1085 öğrenci üzerinde ger-
çekleştirildı.
İmam-hatip lıseli öğrencilerin yüzde
56'sı Türkiye'nin Müslüman devletler-
den oluşan bir topluluğun parçası olma-
İMAM-HATİP LİSELİ ÖĞRENCİLER VE
REFAH SEÇMENLERİNİN
KARŞILAŞTIRILMASI
Hukuk sistemi içinde lslami
hükümlerin yer alması qerekir
Demokratık kurallara zarar vermeden
islamı kurallara uyulabtlir
İsteyen kadın çarşaf giymelkür
Kadın ve erkekler ayn ayn
eğitim almaltdır
Toplu taşıma araçlannda kadın ve
erkek ayn ayn oturmaiıdır
Alkojkj içecekler yasaklanmalıdır
. İHL
Öğrencileri
%
80
77
83
65
59
86
RP
Seçmenleri
%
61
52
73
65
59
74
"İMAM-HATİP LİSELERİ-NİN
İŞLEVİNİN NE OLMASI GEREKTİĞİ
* kMli.
Ürımlııi 1
Din adarra verJsrMmesi 14.5
Dini ve ahlak; değer yargıtarma
sahip oençte-yeöstrme 63.9
Devtet Hselerinin işjevini yenne getirmesi 13.4
Rkriyok/Bılrmyor 8.3
50.7
30.1
7.9
112
İMAM-HATİP LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN İLERİDE
GÖREV ALMAK İSTEDİKLERİ ALAN %
Din adami/imam/hafız
Ozelsektör
Diöer
BiNfniyor/karar vermemiş
20.0
11 7
<i!.l
28.2
4.5
95
sı gerektiği kanaatinde. Hukuk sistemi
içinde tslami hükümlerin yer almasını
ülkemiz açısından iyi olarak değerlen-
dıren öğrencilerin oranı ise yüzde 80'i
buluyor. Öğrencilerin dörtte üçünden
fazlası demokratik değerlere zarar ver-
meden lslami kurallann uygulanacağı-
nı savunurken yandan fazlası toplutaşıt-
larda kadın ve erkeklerin ayn oturması,
kadın ve erkek için ayn eğitim olması,
alkollü içeceklerin yasaklanması yö-
nünde görüş bildirdiler. Öğrencilerin
yüzde 80'den fazlası, isteyen kadınlann
başörtüsü takabilmeleri ve çarşaf giyı-
nebilmeleri gerektiğini kaydettiler.
İmam-hatip lisesi öğrencilerinin üçte
ıkiden fazlası Türkıye'deki siyasi olay-
lan ve gelişmeleri izliyor, beşte üçlük
kesım de arkadaşlan ile siyasi konular-
da tartışıyor.
Öğrencilerin yüzde 82'si imam-hatip
liselerine kendi istekleri ile gittiklerini
belirtirken yüzde 79'u yeniden ortaöğ-
renime başlayacak olsalar yıne imam-
hatip lisesini tercih edeceklerini ifade
ettiler. Araştırmaya göre imam-hatip li-
sesi öğrencilerinin sadece yüzde 23'ü
liseden sonra din üzerine yüksek eğitim
almayı planlıyor. Başta mühendislik ol-
mak üzere hukuk. tıp, sosyal ve siyasal
bilimler alanlannda yüksek eğitim gör-
mek isteyenlerin oranı ise yüzde 6O'ı
buluyor.Öğrencilerin yüzde 40'a yakı-
nı devlet sektöründe, yüzde 28'i ise özel
sektörde çalışmak ıstiyor. Din adamı
olarak çalışmak isteyenlerin oranı ise
yüzde 20'de kalıyor.
8 yıla destek yok
tmam-hatip lisesi öğrencilerinin 8 yıl-
lık eğitime yöneiik görüşleri incelendi-
ğinde, yaklaşık dörtte üçlük bir kesimin,
8 yıllık kesintisiz eğitim sonrasmda i-
mam-hatip lisesine gidilmesini destek-
lemedikleri görülüyor. Araştırma, top-
lumda ve imam-hatip lisesi öğrencileri
arasında, imam-hatip liselerinin işlevi-
nin ne olması gerektiği konusunda cid-
di bir değerlendirme farkının bulundu-
ğunu da ortaya koyuyor.
Kamuoyu, bu liselerin görevini 'din
adamı yetiştinnek'' olarak görürken i-
mam-hatip lıseli öğrenciler ise 'din ve
ahlaki değer yargılanna sahip gençler
yetiştirmek' olarak tanımlıyor.
Öğrencilerin yüzde 40'a yakını şim-
diye kadar hiç sinemaya gitmemiş. Si-
nemaya gidip gıtmediğini anımsama-
yanlann oranı ise yüzde 17. İmam-hatip
İisesi öğrencilerinin gözde sporu ise fut-
bol. Öğrencilerin yandan fazlası futbol
oynuyor. Tuttuklan takımlarda ise ilk
sırayı Fenerbahçe ve Galatasaray alıyor.
Hoşlandıklan müzik türleri ise şöyle
sıralanıyor: Arabesk, Türk pop müziği,
Türk halk müziği, Türk sanat müziği...
Ailelerin ekonomik durumuna ilışkin
değerlendirmelerde de çarpıcı sonuçlar
ortaya çıktı. Öğrencilerin sadece yüzde
12'sinin ailesinin ekonomik durumunun
ortanın biraz üstünde. yüzde 3.3'nün or-
tanın oldukça üstünde olduğu görüldü.
Yüzde 84.9'luk kesimi ise orta gelirli ve
fakir ailelerin çocuklan oluşturuyor.
İmam-hatip lisesine devam eden İcız-
lann yüzde 70'e yakınının karşı cinsten
arkadaşı yok. Erkek öğrencilerin de yüz-
de 60'ının kız arkadaşı yok.
I Z I I l i r U.C /\Ld. y d. bdy g l y Ul t i y U^ U öğrencUen Cumhuriyet Alanı'ndaki Atatürk Anrtı önünde saygı
Kuruluşunun 15. yılını kutiayan Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim
üyesi ve öğrencileri akademik krvafetleriy le yağmur altmda "Ata'ya saygı"
yürüyüşü yapü. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi
ğ y yg
dunışunda bulunarak İstiklal Marşı'nı okudular. Yağmur altında
gerçekleştirilen "Ata'ya saygı" yüriiyüşünde öğrencüer eUerinde dev
noyutlu Türk bayrağı taşıdılar. (Fotoğraf: CELAL Y1LMAZ)
Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, temel eğitime seçmeli ders konulacağını açıkladı
Temel eğitim dinsefleştiriliyor• Milli Eğitim
Bakanlığfnın
öngördüğü sisteme
geçilmesi halinde
imam-hatip
ortaokullannda okuyan
318bin777kişinin
gördüğü dini eğitim,
yaklaşık lOmilyon
öğrenciyi kapsayan
temel eğitime
yaygınlaştınlmış
olacak.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milli Eğitim Baka-
nı Mehmet Sağlam, 8 yıllık
zorunlu eğitimin kesintisiz
uygulanacağını, ancak imam-
hatip ortaokullannda okutu-
lan Kuran ve Arapça dersleri-
nin temel eğitimde korunabı-
leceğini belirtti. Bu yöntemin
benimsenmesi durumunda.
"İmam-hatip ortaokullanm
kapatavonız" diyen hükümet.
söz konusu derslerle temel
eğitimi dinselleştirerek i-
mam- hatip modelini tüm il-
köğretıme yaygmlaştıracak. Milli Eğitim
Bakanı Sağlam, Kanal D'de önceki gece
yayımlanan "Dunım" programında yap-
tığı açıklamada, her ülkenin 8 yıllık zo-
runlu eğitimi farkh yorumladığını belir-
terek Türkiye'nin gelişmiş ülkelerdeki gi-
bi bir sistemi benimsemesi gerektiğini an-
lattı. Hedeflerinin hiçbir okul olmadığını
belırten Sağlam, 1973 yılından beri ilköğ-
retım okulu yapıldığını ve 19 ilde yüzde
91 oranına ulaşıldıgını bildirdi. 8 yıllık
ARAPÇA VE KURAN'IN SEÇMELİ DERS YAPILMASI PLANINA TEPKİ
'Amaçlan eğitimi Araplaştırmak'
ANKARA (Cnmhurtvet Bürosu)
- 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitime
geçilmesini "Arapça ve Kuran"m
"seçmefi ders" olarak okutulması
koşuluna bağlayan çevrelerin gö-
rüşleri eleştiriye yol açtı. ÇYDD
Genel Merkezi ve tüm şubeleri adı-
na Cumhuriyet'e açıklama yapan
Türkân Saylan, DYP ve ANAP'm
"ilköğretimin 8 yd" olması konu-
sunda anlaşıp buna karşın "seçme-
H" olarak tüm ortaöğretiîne, imam-
hatip okullanmn temel dersleri olan
"Arapça ve Kuran"ı getirme öneri-
sinin. "tüm eğitimi dinseUeştinne
ydunda apaçık bir takıyye" oldu-
ğunu ifade etti. Saylan, şu görüşle-
re yer verdi:"Çoculdar, ana\asaya
konulmuşzorunludin derskrhleza-
ten dinlerini öğrenmektedirler. Bu
dersler hiç yokmuş gibi davranıl-
makta. 10-14yaş grubunun tfimûnü
ezbere yönlendirmek istemektedir-
kr. Böyie bir şe> yapıhrsa bu dersle-
ri alan dindanana(!), aunayanlann
-afanayan olabflir mi- nasıt bir tu-
tumia karşılaşacaktannı kolavca al-
gdayabüuîz. Halkımız, sağduyulu
potitikacılanmız bu tuzağa dfişme-
yecek. talayyeye alet olma>acaklar-
dır.Türkh emi/i köktendincüik çık-
mazma götürmek isteyenlerin tüm
çabalan boşunadnf
ADD Genel Başkanı Suphi Gür-
soytrak, imam ve hatip yetiştirmek
üzere kurulan okullarda verilen eği-
tim ile çocuklann "Araplaşönl-
nmk" istenildiği sonucuna vanldı-
ğını belirtti. 8 yıllık eğitimin temel
amacınm, çocuklann çağdaş yaşa-
ma hazırlanmasını saglamak oldu-
ğunu bildiren Gürsoytrak,
kesintisiz zorunlu ilköğretimde seç-
mefi ders de olsa gerek Arapça ge-
rekse Kuran'ın okutulmasL çocuk-
kunmem kafasını kanştıracaktır. 8
ydlık zorunlu eğitim bMkten sonra
imam-hatip olmak isteyen çocukla-
nn bu amaçla açriacak meslek okul-
tanna gitmelerini öngören bir siste-
mi savTinuyoruz" dedi.
'Rejim tartışması yaratır'
Eski Eğitim-İş Genel Sekreteri
Erdal Çalı da uzlaşma adına ilcri sü-
rülen "aköğretimc seçmeM Kuran ve
Arapça dersleri konulmasj"nın bir
rejim tartışmasına ve Türk toplu-
munun temel tercihlerinin tartışıl-
masına yol açtığına değindi. Belir-
tilen derslerin ilköğretım okullanna
seçmeh' ders olarak konulmasının,
uzlaşmayı getireceği yerde, aynlık-
lan derinleştireceğini savurtan Ça-
îı, şöyle konuştu: "Bu uygulama,
gerginliği azaltmaz, arttınr. Cum-
horiyetin ortadan kaldırdığı eğitim-
deki ikiüği kalıcı hale getirir. Söz ko-
nusu seçmeli derslerie çağdaş bir fl-
köğretim oimaz. Kuran kurslan. û-
köğreometasınmış olur. tlköğretim-
de yapılması gereken okulun, öğren-
cinin kcndisini tanunasma yardım-
a otmaknr. OkuL öğrenciye gkkbi-
teceği okullan, bunlann programla-
nnı ve meslekkri özelükleriyte Wr-
ikte tamtmaknr. Yani. sadece ren-
beriik yapumabdır. Bu da, seçmeli
dersigerekörmez.6.suuftanhıbaren
seçmeiiderslerin konutanaa,yönlen-
dirmeyide aşan bir şartiandınnadır.
Çocuğu ağaç yerine koymakür. Ço-
cuğun kişiliğini özgürce geliştirme-
sini önkyen bir uygulamadır. T
zorunlu eğitime geçilmesi durumunda öğ-
rencilerin kazanılmış haklannın koruna-
cağma işaret eden Sağlam, "AnadoJu lise-
si sınavı yapılacak. Bütün ortaokullarda-
ki 2 ve3. sunflardald öğrencfler bu kurum-
lardan mezun olacaklar. tlköğretim dışın-
da kalan 370 bin öğrenci var. Yanlı ilköğ-
retim bölge okullan ve taşımah ilköğretim
uygulaması yaygmlaşfmlacak" dedi.
Zorunlu eğitim ıçin 1739 sayılı Milli
Eğitim Temel Yasası ile 222 sayılı İlköğ-
retim ve Eğitim Yasasf nın geçici madde-
lerinin kaldınlmasının yeterli olacağını
anlatan Sağlam, 20 trilyon liralık ek öde-
nek ve 19 bin öğretmen kadrosunun ve-
rilmesi durumunda altyapı sorunlannın
çözülerek zorunlu eğitime geçilebilece-
ğinı belirtti.
Bütün ortaokullann devredışı kalaca-
ğını belirten Sağlam. "Eğer gerekiyorsa
ikinci kademede yönlendirme vapıhr. Bu
iki seçimlik derstir. İlköğretimde, orta-
okııllardaki seçmeli dersler korunabüir.
Ülkenin birlik ve bütünlüğü için uzlaşma-
ya gidilmeüdir" dedi.
Sağlam, öğrencilerin seçmeli dersleri
almalanna sınırlama getirilebileceğini,
meslek liselerine gidecek olan öğrencile-
rin ilgili seçmeli dersleri alabileceği yö-
nünde bir düzenleme yapılabileceğini be-
lirtti. Sağlam'ın açıklamalanna göre te-
mel eğitimin ikinci kademe_sine imam-ha-
tip ortaokullan başta olmak üzere meslek
ortaokullannda okutulan Ku-
ranı Kerim. Arapça, el sanat-
lan ve ticaret gibi dersler seç-
meli olarak konulabilecek. Bu
durumda, yalnızca 353 bin
toplam meslek ortaokulu öğ-
rencisi arasından imam-hatip
ortaokullannda öğrenim gö-
ren 318 bin 777'sinin gördüğü
dini eğitim, yaklaşık 10 mil-
yon öğrenciyi kapsayan temel
eğitime yaygınlaştınlmış ola-
cak.
Bakanlık, öğrencilerin mes-
leklere yönlendirilmesi için te-
mel eğitimde ilgi ve yetenek-
lerinin belirlenmesi gerekçe-
sinı ortaya atarken ülkede i-
mam-hatipler dışında diğer
meslek ortaokullanna giden
öğrenci sayısının çok az oldu-
ğuna dıkkat çekildi.
Bakanlık verilerine göre,
mesleki ve teknik liseler bün-
yesinde açılan ortaokul ile öğ-
renci sayılan şöyle: "Erkek
teknik (21-3 bin 444), krz tek-
nik (324-22 bin 387),ticaretru-
rizm (30-5 bin 744), din öğreti-
mi (601-318 bin 775), özel eği-
tim ve rehberük (45-2 bin 27), özel öğretim
(1-127), diğer bakaniıklar bünyesinde açı-
lanlar (11-608)."
Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkanlması du-
nımunda özel anlaşmalı okullarla azınlık
okullanndaki durum netlik kazanmadı.
Bakanlık yetkilileri, bu konuda azınlık
okulu temsilcileriyle özel öğretim kuru-
mu sahiplerinin görüşlerinin alınacağını,
bundan sonra yapılacak çalışmalardan
sonra bir karar verileceğini bıldirdiler.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Laiklik
Çok özen göstermeme ve hiç istemememe kar-
şın, tatsız bir polemiğin ortasına düştüm. Okurlanm
bilirier, böyle polemiklere girişmemek için çoğu kez
isim vermeden eleştiririm. Fakat bu kez olmadı.
Sayın Mehmed Şevket Eygi'nin Son Çağn gaze-
tesindeki "Pusula" köşesinde bundan bir süre ön-
ce laiklikle ilgili yazdığı bir yazıyı ele alarak. laikliğin
doğru tanımlanması gereği üzerinde durmuş ve Ey-
gi'nin laikliği tanımlamaktan özenle kaçarak, laikliği
"din ve vicdan özgüriüğü" olarak değerlendırdiğini
ve bunun yanlış olduğunu vurgulamıştım. Gene ay-
nı yazıda Sayın Eygi'nin ileri sürmüş olduğu "Türki-
ye laik değildir" iddiasını dayanrtlamış ve "Türkiye'yi
yönetenler bu 'yönetme yetkisini' Tann'dan değil,
Türk halkından alıriar ve Tann adına' değil, 'halk
adına' kullanırlar. Ve bu nedenden ötürü Türkiye la-
iktir. Ve laik kalacaktır" demiştim.
Mehmed Şevket Eygi "...Bünyesinde resmibirDi-
yanet Işleri Başkanlığı bulunan, yüz bin resmi ima-
ma, müezzine, vaize, din hocasına sahip olan, elli-
altmış bin camii olan, Islâm vakıflannı idare eden bir
siyasi sistem nasıl laik olabilir" diye soruyor. "Türki-
ye gerçekten halka dayalı bir demokrasi sistemine
sahip olsaydı, halk ıradesini temsil eden Büyük Mil-
let Meclisi'nin üzerinde başka bir kuvvet olmaması
gerekmez miydi? Halbuki bizde böyle kuvvetler var-
dır. Görüyoruz ve biliyoruz" diyor.
Türkiye'de demokrasinin tüm kurum ve kurallarry-
la çalışmadığını elbette biliyoruz. Hatta demokrasi-
mizin ciddi "ayıplan" olduğunu düşünüyoruz. Ancak
binlerce kez vurguladığım üzere, Her laik düzen de-
mokrasi değildir." Aslında, yanlış anlaşılmak da is-
temem. Günümüz Türkiyesi'nin "demokratik olma-
dığını" düşünmüyorum. Fakat çok eksiğimız var. Za-
ten eğer Türkiye'de "az-çok" demokrasi olmasa,
Sayın Eygi gibi yazariar, o "incileri" döktüremezler.
Kimbilir, belki bizim yazma hevesinde olduklanmız
da "kursağımızda kalır..."
Laiklik, bir toplumda yönetenlerin "yönetme yet-
kisini" Tann dışında bir "kaynaktan" almalandır. Ve
demokrasimizin ne kadar kusuru olursa olsun, Tür-
kiye'yi yönetenler kendilerini "Tann'nın yönetmek
için seçtiği ayncalıklı kullan" olarak göremezler. Böy-
le bir "soytanlık" bizlerden ıraktır...
Sayın Eygi. "...Insanda akıl, mantık ve zekâ oldu-
ğu müddetçe, Ingiltere'deki sisteme laik denemez,
lakin Ingiltere krallığı gerçekten demokratik bir dü-
zene sahiptir. Siz Ingiltere'nin laik olduğunu iddia
ederseniz, biz de size, 'O halde biz Türkiye Müslü-
manlanna da oradaki kadar din, inanç, düşünce,
vicdan hümyetı sağlayınız' cevabını veririz" demek-
tedir.
Ingiltere laik bir ülkedir. Kral, ya da kraliçenin In-
giliz Kilisesi'nin başında olması bu gerçeği değiştir-
mez. Zaten bu laiklik süreci. 8. Henri'nin Kilise'nin
otoritesini (sudan bir bahane ile) kırarak yetkileri elin-
de toplamasıyla başlamıştır. Bugün Ingiliz "Avam
Kamarası"nın yanı Ingiltere parlamentosunun "din-
sel referanslara" dayanarak oluştuğunu ve çalıştığı-
nı düşünmek için insanda "akıl, mantık vezekâ" ol-
maması gerekir.
Sayın Eygi'nin "Türkiye Müslümanları" derken
kimleri kastettiğini net olarak bilmıyorum. Fakat kim-
leri kastetmiş olacağını tahmin edebilıriz. Işin doğ-
rusu biz bu toplumda herkesin din, inanç, vicdan ve
düşünce özgüriüğü olmasından yanayız. Ve bir Is-
lam şeriatı devleti kurarak, bu özgürlükleri tümüyle
kaldırmak arzu ve niyetinde olan insanlarla müca-
dele halindeyiz.
Zaten Mehmed Şevket Eygi'nin niyeti, laiklikie Is-
lamiyeti bağdaştırma mantıöından da açıkça anla-
şılmakta. Şöyle yazıyor: "...Islam dini zaten aslında
laik bir sistemdir. Çünkü Islam devletini hocalar, ruh-
ban sınıfı idare etmez. 'Müslümanlar
1
idare eder..."
Buyrun bakalım. Bu mantığa göre, Iran'da Humey-
ni ve onun izleyenleri ruhban değil. Gene aynı man-
tığa göre, Türkiye bir Islam devleti olmadığına göre,
Türkiye'yi şimdiye dek "Müslümanlar" yönetmemiş.
Olacak şey değil, ama, bu arada Erbakan Hoca'nın
Müslümanlığı da "güme gidiyor..." Mehmed Şevket
Eygi, gazetedeki köşesinin logosunun yanına, bir
kare içinde ilginç biryazı koymuş. "Toleransın, fark-
lılığa saygının olmadığı yerde demokrasi yaşamaz.
Demokrat kişi, kendisigibi düşünmeyenlere, başka
görüş sahiplerine tahammül eder, onlann hürriyet-
lerini tanır ve korur."
Doğrusu hiç üzenme ahnmadım. Farklılıklara kar-
şı, sonsuz bir tahammül içindeyim. Ancak bu "ta-
hammülüm", yani hoşgörüm; yanlış birtakım tanım-
larla insanlann kafasını kanştırmak isteyenleri ses-
sizlikle karşılamamı gerektirmez. Aynca bu arada, il-
gimi çeken bir çelişkrye değinmek istiyorum.
Sayın Eygi, "Kanlı Pazarla ilişkisi olmadığını ya-
zıyor, fakat bu olayın faillerini aklamaktan da geri
kalmıyor "... O gün orada yasadışı kızıl gruplar, Ame-
rikan 6. Filosu'nu protesto bahanesiyle ülkemizde
komünist bir sistem kurulması için gösteri yapmış-
lardı."
Farklılığa saygı nerede Şevket Bey? Hoşgörü ne-
rede?..
Şûra kararları
çarpıtdıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- 15. Milli Eğitim
Şûrasf nda, zorunlu eğiti-
min "kesintisiz" 8 yıla çı-
kanlması ve mesleki eğiti-
me yönlendirme için bir
yıllık hazırlık sınıfı uygu-
laması getinlmesi benim-
sendi.
Hükümet programında
ikinci kademesinde yön-
lendirme yapılması duru-
munda 8 yıllık zorunlu eği-
time geçilmesinin yer aldı-
ğını gerekçe göstererek
"5+3" modeli ya da "temel
eğitime Kuranı Kerim ve
Arapça dersleri" için ze-
min arayan REFAHYOL
hükümeti, 13-17 Mayıs
1996'datoplanan 15. rVf'illi
Eğitim Şûrası kararlannı
çarpıtıyor. Şûrada "tlköğ-
retim ve Yönlendirme" ile
"Ortaöğretimde Yeniden
Yapılanma" komisyonla-
nnda 8 yıllık zorunlu eği-
timle ilgili alınan kararlar
şöyle:
ilköğretim ve Yönlendir-
me Komisyonu: Yakın bir
gelecekte 5-6 yaş okul ön-
cesi eğitim, ilköğretim
bünyesine alınmalı, ilköğ-
retim kesintisiz 8 yılhk zo-
runlu eğitim olarak uygu-
lanmalı, 8 yıl sonunda tek
diploma verilmeli, 9. sınıf
liseye ya da mesleki eğiti-
me yönlendirme yılı olma-
lı, böylece ilköğretimde
zorunlu 2+8-1 sistemi
oluşturulmalıdır. Uzun va-
dede zorunlu eğitim 18 ya-
şını kapsayacak şekilde dü-
zenlenmelidir.
Ortaöğretimde Yeniden
Yapılanma Komisyonu:
Ortaöğretim kurumlan
programlan esas alınarak,
mesleki ve teknik eğitim
ağırlıklı olmak üzere en az
8 yıllık temel eğitim üzeri-
ne, ortaöğretime devam et-
mek isteyen öğrencilere bir
yıllık "hazıriık ve yönel-
me" eğitimden sonra iki
tür eğitim veren "mesleki
ve teknik eğitim" ve "genel
eğitim" okullan olmak
üzere yatay ve dikey geçiş-
ler sağlanmalıdır.
\