14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Seçim takvimi işliyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yerel idareler için 1 Haziran 1997 pazar günü yapılacak seçimlerin ertelenmesini öngören yasal dûzenleme, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafindan onaylanmadığı için Yüksek Seçim Kurulu'nun ilan ettiği seçim takvimi işliyor. Yüksek Seçim Kurulu, bu çerçevede I Haziran 1997 pazar günü yapılacak yerel idareler ara seçimine 12 siyasi partinin katılabileceğini açıldadı. Türk-Fransız ilişkileri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya Dışişleri Bakanı KJaus Kinkel'in istemine karşın "protokolde" anlaşmazlık nedeniyle bir araya gelemediği Genelkurmay Başkanı Orgenaral Ismail Hakkı Karadayı, Fransa Dışışlen Bakanı Herve De Charette ile görûşecek. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel, dün düzenlediği basın toplantısmda, Charette ile yapılacak görüşmelerde, "ilcili ilişkiler ve Türkiye- Avrupa Birliği (AB) ilişkileri "nin ele alınacağını bildkdi. İnsan haklan kütüphanesi • Haber Merkea - İnsan Haklan Derneği lstanbul Şubesı. günlük yaşamda ve uluslararası alanda yaşanan insan haklan ihlalierini kapsayan, içinde görsel, işitsel ve yazılı materyallerin bulunacagı bir insan haklan kütüphanesi kurma çalışmalanna başladı. Dernek, kütüphanenin kurulması için Uluslararası Af Örgütü'nün yanı sıra çeşitli hükümet dışı kuruluşlardan destek almayı planlarken tüm projenin maliyetinin 10 milyan aşması beklertiyor. ÇiHer-Yılmaz davası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, kendisine hakaret ettikleri gerekçesiyle ANAP lideri Mesut Yılmaz ile ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler ve Yeni Yüzyıl gazetesi hakkında açtığı tazminat davasma devam edildi. Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında mahkeme yargıcı; Mesut Yılmaz. Keçeciler ile haberi yazan Yeni Yüzyıl gazetesi yazan Murat Birsel ve Yazıışleri Müdürü Kerem Çalışkan'ın maaşlanmn saptanması için duruşmayı erteledi. İşçiye ek zam inizada • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Necati Çelik'in işçi emeklilerine, ayhklanna yapılan yüzde 12- 18'lik ek artıştan doğan farklann Kurban Bayramı öncesinde ödeneceğini açıklamasına karşın, henüz kararname imzalanmadı. Türkiye İşçi Emeklileri Cemiyeti Genel Başkan Yardımcısı Incı Koyuncu, işçi emeklı ayhkJanna ek zam yapılmasına ilişkin kararnamenin Bakanlar Kurulu'nun gündeminde bekledığıni belirterek bayrama 15 gün kalması nedeniyle ek zam ödemelerinin tehlikeye düştüğünü söyledi. Diyanet kurbanlara vekil • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Diyanet, Türkiye Diyanet Vakfı aracılığıyla "vekâlet yoluyla kurban kesimi"nin bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirecek. Kampanyaya katılmak isteyenlerin, 16 milyon lirayı I1 nisana kadar il ve ilçe müftülükleri ile Vakıflar Bankası Meşrutiyet Şubesi 2017360 no'luhesaba yatırmalan istenerek bu paranın içinde. satm alma, naklıye ve kesım masraflannın olduğu bildirildi. Kesilen kurbanlann bir bölümünün Bosna- Heîsek, Karabağ, Mo|olistan ve Nahçıvan'a gönderileceği, bir bölümünün de öğrenci yurtlanyla Kuran kunlanna dağıtılacağı öğrenildi. Erbakan ve Çiller kadrolaşma yüzünden kararnamelerin çoğunu imzalamıyor REFAHYOLkflMendiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlaruıın uygu- lanması konusunda REFAHYOCda ortaya çı- kan görüş aynlığı hükümet bunalımına dönü- şürken kararnameler ve kadrolaşmada da ki- litlenme yaşanmayabaşladı. DYP'den yükse- len "Hükümetten çeküeum" seslerinden ra- hatsız olan RP. ortağına "Maceraya aülma- yın" uyansında bulundu. RP Grup Başkan- vekili Temel Karamollaoğlu ülkede yeni is- tikrarsızlıklara yol açılmaması gerektiğini sa- vunarak -Bunu yapanlar yapüklannın so- nımluluğuna da katianıriar" dedi. RP ve DYP arasındakı gergınliğin yansı- ması olarak bazı atama kararnamelerinde or- taya çıkan imza bunalunı aşılamadı. DYP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, RP'nin lstanbul Defterdan'nı geçı- ci görevle uzaklaştırmasına yönelik tepkisi- ni imzasma sunulan bazı kararnameleri bek- leterek gösterdiği kaydedildi. DYP'liler, def- terdann görevden alınmasmın tstanbul'un önemli noktalannda bulunan Hazine arazile- rinin RP tarafindan yağmaya açılmasına ze- min hazırlayacağını kaydettiler. Başbakan Necmettin Erbakan'ın RP'ye yakın bir ismin atanmasmı istedigi TRT Ge- nel Müdürlüğü için de DYP'nin uzlaşmaya yanaşmadığı belirtildi. RP'nin 2984 sayılı TRT Yasası'nda bir değişiklik taslağı hazır- ladığı, genel müdür seçiminde hükümetin yetkisini kaldıran formül üzerinde durduğu kaydedildi. DYP içindehükümetten çekilme- yi isteyenlerin sayısı gıderek artarken ve ara- lannda kabine üyelerinin de bulunduğu bazı DYP kurmaylarmın bu yönde art arda yaptık- lan çıkışlar. RP cephesinde tepkilere neden oldu. RP Grup Başkanvekili Temel Karamol- laoğlu. dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısmda bu konudaki bir soru üzerine önce spekülasyonlara katılmak istemediğini belirterek yanıt vermek istemedi. Ancak, da- ha sonra DYP'li muhalıflere uvanda buluna- rak "Huzurun sağlanması için herkes kendi üzerine düşeni yapmalı. Sonu helli olmayan bir maceraya aülmak yeni istikrarsızlıklann ortaya çıkmasını davet etmek anlamına gelir. Böyle yapanlaryapOklannuı sorumluluğuna da kauanırlar" diye konuştu. Temel Karamollaoğhı, MGK toplantısma ilişkin bir soruya yanıt verirken de "MGKas- hnda faydalı bir kurum. Clkenin güvenligiy- le ilgili olarak bir araya geüniyor \e Fıkir teatt- sinde bulunuluyor" derken ordunun dayat- macı olmadığını, ancak böyle gösterilmeye çalışıldığını savundu. 'DYP'fflemediyor•9' DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in hükü- metin devam edeceği yönündeki ısrarlı tutu- muna karşın eski Maliye Bakanı ve Isparta Milletvekili Aykon Doğan, hükümetin gele- ceğe yönelik bir hedefi olmamasını örtülü bir biçimde eleştirdi. "En az 10 yıüık dönemi kapsayan bir perspektifohnah" diyen Doğan, hükümetin sağlam bir çatısının olup olmadı- ğmı güvenlik ve güven konulanndaki alman önlemlerle değerlendırmek gerektiğini kay- detti. DYP Mardin Milletvekili MahmutDu- yan, hükümetin Güneydoğu'ya ekonomik, sosyal alanda tek bir adım bile atmadığına dikkat çekti. Baykal, Ecevit'e yüklendi 'Çekimser, mahcup partiler RP ile mücadele edemez' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal. ülkede iktidar bunalımının yanı sıra muhalefet krizi de ya- şandığını vurgulayarak D- SP'ye yüklendi. Baykal, "Türkiye, siyasal travma- ya, darbeye maruz kakh. si- yasal şok yaşıyor. Çekim- ser, mahcup partiler RP ile mücadele edemez" dedi. Baykal, parti meclisi (PM) toplantısmda yaptığı konuşmada 1.5 yılın boşa harcandığinı belirteTek bu süreçte izlediği politikalar nedeniyle DSP'yi eleştir- di. Temel yanlışlıklann ba- şında azınlık hükümeti ku- rulmasının geldiğine dik- kat çeken Baykal, "Çekim- ser destek verenler, bugün azınlık hükümetinden söz edemnor. Bu, 180 derecelik 'U' dönüşünün hesabını kim verecek? Bugün geniş tabanlı hükümet di\orsu- nuz. testi kırılmadan önce neden detnediniz? Keşke bir yıl önce bunlan söyle- seydiniz" dedi. Baykal, 8 yıllık temel eğitim konu- sunu bir yıl önce gündeme getirdiklerini vurgularken de "Şimdi ülke bunu konu- şuyor. Gündeme girmesi için MGK'nin önermesi mi gerekiyordu? DYP de bugün zorunlu, kesintisiz eğitimi savunuyor. Niçin hükümet programmda bunu söytemediler?" diye- rek iktidara tepki göster- di. Bugün ülkenin bir trav- maya. darbeye maruz kal- dığını bildiren Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türtdye, siyasal şok yaşıyor. Yıllardır Anka- ra'da müzik festivali dü- zenlenir. CMağan bir festi- val, cumhuriyete sahip çıkma gösterisine dönüş- tü. RP'nin açık, gizli teh- didine karşı verflen müca- dele, RP'ye öykünen, öze- nen, açıktan karşı çıkma- ya cesaret edemeyen tesli- miyetçi anlayışlaıİa olmaz. Türkiye'yi bu noktaya o çekimser anlayış getirdi. Mahcup, çekimser parti- lerle, RP ile mücadele yü- rütülmez." Toplantının basına ka- palı bölümünde sivil top- îum ile ilişkiler konusun- daki rapor ele alındı. Edi- nilen bılgiye göre, PM üy- lennden Mustafo Gazakı, " Raporyazarakdemokra- tik kuruluşlarla işbirliği sağlanmaz. Sorunlann çö- zümü için çaba göstermek, yanlannda olmak gerekir" dedi. PM üyelerinden Ziya Halis'in de ülkede önemli olaylar yaşanırken PM'nin iki ayda bir toplanmasını eleştirerek,"Yalnız laikliği savunuyorgibi görünmeye- lim. Düzen degisikliğini de gündeme getireUm " dedi- ği öğrenildi. Çorum örgütü ile ilgili af konusunun gündeme gelmesi üzerine de Gazal- cı'nın "Izmir yönetiminin ihracı istendi. Onlar da af- fedilsin-Onlarla ilgili karar da haksız" önensını gün- deme getirdiği bildirdildi. Edinilen bilgiye göre, Bay- kal. bu öneriye "Yüksek Disiplin Kurulu ek süre is- tedi. Henüz tzmir'le ilgili disiplinden bir karar çık- mış değil bu nedenle af söz konusu olamazdiye" karşı çıktı. ÇİZMEDEN YUKARI İMİyi 11 MUSA KART DSP'de muhaliflere ceza haftası ANKARA/İZMİR (Cumhuriyet) - DSP'de ihraç ve uyan cezası istemiyle Merkez Disiplin Kurulu'na (MDK) sevkedilen parti içi muhalefet temsilcileri yazılı savıınmalannı gönderirken, lstanbul Milletvekilleri Cevdet Cevdet SeKi MDK'de Ta- hir Köse ile birfikte sözlü savunma yapacak Setvi ile Tahir Köse sözlü savunma yapacaklannı bildirdiler. MDK'nin bu hafta içinde sözlü savunmalan aldıktan sonra karannı vermesi bekleniyor. Kulislerde, bazı milletvekilleri için istenen cezaların "hafifletilebileceği'' beklentisi dıle getirildi. DSP Grup Yönetim Kurulu, lstanbul Milletvekili Bülent Tanla. Ankara Milletvekili Gökhan Çapoğlu ve Kocaeli Milletvekili Bekir Yurdagül'ü kesin ihraç; lstanbul milletvekilleri Cevdet Selvi ve Tahir Köse ile Denizli Milletvekili Hilmi DeveH, Karaman Milletvekili Fikret Ünlü ve Bursa Milletvekili Yüksel Aksu'yu da uyan cezası istemiyle MDK'ye sevketmişti. Milletvekillerine savunmalan için tanınan süre dün dolarken, yazılı savunmalar genel merkeze gönderildi. MDK'nin bu hafta içinde toplanarak kesin karannı vermesi bekleniyor. DSP kulislerinde. Tanla ve Çapoğlu'nun ihracına kesin gözüyle bakılırken; Yurdagül için daha "hafif" geçici ihraç ya da uyan cezası verilebileceği haberleri yaygmlaştı. Uyan cezası istemiyle MDK'ye sevkedilen bazı milletvekillerine de ceza verilmeyebileceği beklentisi dile getirildi. Partiden ihraç edilen Edirne Milletvekili Erdal Kesebir ve arkadaşlan da bugün Ankara'da "çile çiçekleri" bürosu açacaklannı bildirdiler. Bu büronun genel merkeze alternatif gibi çalışacağı ve olağanüsrü kurultaya dönük hazırhldann buradan yönlendirileceği öğrenildi. DSP Izmir'dede huzursuz DSP, Izmir'de de sıkıntıda. Genel merkez politikalannı eleştiren milletvekillerine ve parti yöneticilerine karşı başlatılan operasyonlardan rahatsız olan partililenn,Bülent Ecevit'in solda birlik için takındığı olumsuz tavırlar yüzünden istifaya hazırlandıklan öğrenildi. "Örgütte bardak taşmak üzere" değetlendirmesini yapan partililenn büyük bir bölümünün ilçe ve il kongrelerini beklediği bildirildi. Genel merkezde başlayan huzursuzluklar DSP'de tabanı da etkilemeye başladı. Özellikle Izmir'de atamayla gelen il yönetimi eleştirilerin en büyük hedefi. Bazı ilçe yönetimlerinin il yönetimi yüzünden istifa ettiği, bazılannın ise istifa hazırlıklan yaptığı belirtiliyor. îsminin açıklanmasını istemeyen partililer, il merkezinden kaynaklanan huzursuzluğun giderek yayıldığına dikkat çekiyoriar. tzmir il yönetiminin yetersiz ve beceriksiz çalıştığmı öne süren partililer, DSPnin Izmir'deki gelişimınin bu yönetimle engellendiğini belirttiler. tlçe kongrelerinin henüz başlamadığı ve il kongresinin ise ne zaman yapılacağının belirsız olduğunu vurgulayan parrililer,"Kurultaya kadar suskunluğu sürdürecek örgüt Ama ondan sonra ne ohır beUi değü. Bardak taşmak üzere örgütte. Özellikle tzmir'den sorumlu Genel Sayman Yaşar Mengi Hanımefendi burayı istedigi gibi oynatıyor. Kongreden örgütün istedigi sonucun çıkmaması İzmir'de büyük sancılara neden otacakOr" dediler. Tabanın çalışma istemisine karşın il 1 yönetiminin frenlemeye gittiğini savlayan bir başka partili ise, îzmir'de şu anda çalışmalann durduğunu öne sürdü. UFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr GİRNE / KIBRIS - Kıbns Türk kesimi ciddi ekonomik so- runlarla yüz yüze. Yıllardır Kıb- ns Rumlarının yürüttüğü etkili ve ısrarlı propaganda, Türk ke- siminde bir ekonomik ve siyasi sıkısmaya neden olmuş. Örne- ğin, Türklerin yaşadığı Kuzey Kıbns, turistikaçıdan çok cazip olanaklara sahip. Doğal ve tari- hi güzelliğiyle turizmden rahat- lıkla para kazanabilir. Nevarki, Kıbns Türk Cumhu- riyeti, Türkiye dışında neredey- se hiçbir ülke tarafindan tanın- mıyor. Bütün ilişkilerini Türkiye üzerinden yürütmek zorunda kalan Kıbnslı Türkler, ne porta- kal, mandalina, limon gibi ürün- lerini ne de turizm potansiyelini özgürce dünya piyasalanna su- nabiliyorlar. 150 bin nüfuslu Türk kesimin- de 40 bin civannda olduğu söy- lenen Türk askerleri, Rumlann temel propaganda maJzemesi. Bu manzarayı göstererek Ku- zey Kıbns'ın Türkiye'nin işgali altında olduğunu söylüyorlar. Bu da dünya kamuoyunda ve devletler nezdinde etkili oluyor. Kıbns Sorunu ve Uzlaşma... Dünyanın neredeyse tama- mına yakını, Kıbns Rum kesi- mindeki devleti, Kıbns'ın meş- ru temsilcisi oiarak kabul edi- yor. Bu tanınma ve meşru kabul edilme, Kıbns Rum kesimine büyük inisiyatif kazandırıyor. Önümüzdeki günlerde bu dev- letin Avrupa Birliği ülkeleri ara- sına katılması bile söz konusu olabilir. Böyle bir adım, Kıbnslı Türklerin ve Türkiye Cumhuri- yeti'nin yıllardır ileri sürdüğü, fe- derasyon tezine de büyük bir darbe indirebilir. Kıbns Rum kesimi, Mago- sa'nın hemen yanı başında kur- duğu Maraş'taki büyük turizm kompleksini bundan 23 yıl ön- ce Türklere kaptırmıştı. Maraş bölgesi, Türk-Rum pazaıiıkla- nnda kilit sorunlardan birisini oluşturuyordu. Rumlann o böl- gedeki modern otelleri önemli bir turizm potansiyelini içeriyor- du. Aradan geçen 23 yıl çok şeyi değiştirdi. Bakımsızlık nedeniy- le bu turizm bölgesindeki bina- lar perişan oldu. Pencere çer- çevelerine kadar her şey ya çü- rüdü ya da sökülüp götürüldü. Bu arada, Rumlar Maraş böl- gesinin hemen güneyine yeni bir turistik merkez kurdular ve dünyanın en zengin turizm po- tansiyellerinden birini yarattılar. Turizm sayesinde bugün Rum- lann adam başına yıllık geliri Türklerin tam beş katına ulaştı. Kıbns Rum kesiminin Yunanis- tan'dan bile zengin hale gelme- si, Rumlann propaganda ola- naklannı da olağanüstü ölçüde arttırdı. ABD'nin ve Avrupa'nın Kıbns konusunu bu yıl içinde çözüme ulaştırabilmek amacıyla daha aktif bir politika izleyecekleri gö- rülüyor. Kıbns'ın tam üyelik için AB'ye başvurusuyla birlikte bu konu daha da hareketlenecek. Kıbns soaınunun belli bir çözü- me ulaşması hiç şüphesiz ki, i- ki tarafın uzlaşmasıyla mümkün olabilir. Nedir bu uzlaşma? Rum ta- rafı, adadaki Türk askerlerinin çekilmesini önkoşul olarak öne sürüyor. Türk tarafı ise Türki- ye'nin garantisi olmadan hiçbir çözümü gerçekçi saymıyor ve kabul etmiyor. Kıbnslı Türkler, Rum çoğunluğunun kendileri üzerinde hegemonya kurarak bir eritme politikası izleyeceği- ni belirtiyor ve geçmişte yaşa- dıklan deneyleri örnek olarak gösteriyor. Ancak, Kıbns'ta uzlaşma sağtayabilmek için Türk tarafin- dan verilecek ödünü kim üstle- necek? Türkiye Cumhuriyeti mi, Rauf Denktaş mı? Türkiye Cumhuriyeti ödün için bazı he- saplara girişince Denktaş he- men harekete geçiyor, Türki- ye'deki muhalefetle birleşerek böyle birgirişimi etkısız hale ge- tiriyor. Bugüne kadar birçok uz- laşma girişimi, böyle bir çık- mazla yüz yüze geldi. Türkiye'deki yarım yamalak iktidariann hiçbirisi bugüne ka- dar Kıbns konusunda uzlaşma- cı bir çizgi izleyemediler. Denk- taş ve Türkiye'deki muhalefet, uzlaşmacı niyetleri kısa sürede ve kolaylıkla etkisiz haie getirdi. Türk tarafı açısından bakıldığın- da bu tablo nedeniyle ciddi bir adım atılamadı. Kıbns sorunu Türk dış politi- kasının kilit sorunlanndan birisi olmaya devam ediyor. Hatta iç politika da bu sorundan ciddi şekilde etkileniyor. Peki ABD ve Batı, Kıbns sorununu çözmek için neleryapabilir? Taraflan uz- laşmaya götürecek hangi koz- lan ileri sürebilir? Bir iddiaya göre Türkiye'de her geçen gün ağıriığı artan as- kerler, böyle bir uzlaşmada kilit rolü oynayabilir. Ama bu kadar istismara açık bir konuyu asker- ler gündeme getirebilirler mi? Meclis varken partiler bu uzlaş- mayı kabul ederter mi? Yoksa ABD, bir askeri rejimi bu işi çöz- mek için yegleyebilir mi? Kıbns konusunda spekülasyon çok, MGK karariarının iç politikayı iyice gerdiği koşullarda spekü- lasyonlar daha da artıyor... POLİTtKA GUTNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Relah'ın Hesabı... Türkiye'yi Iran ve Cezayir'e çevirmek isteyen- ler 'komutanlara açık mektup' yazıp şöyle sesle- niyoriar: "Bu ülkeyi seven ve bu ülke için ter döken in- sanlann yetiştirildiği imam-hatip liseleri ve Kuran kurslanna karşı kampanyalaryünıtenler de çoğun- luğu Marksist, Leninist ve Maoist ideolojiyi savu- nan ateist güruhtur..." Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in başkanlığındatoplandtğı saatler- de İBDA-C adlı yasadışı terör örgütüne övgüler dü- zen yazarlann bulunduğu 'malum gazete'de 'ko- mutanlara açık mektup'un ilgi çekici bölümünü okuyordum... Kulaklarımda hâlâ önceki gün Ankara'da binler- ce müzikseverin sesi çınlıyordu: "Türkiye laiktir, laık kalacak..." Yer Türk Metal-Sen'in tesisleriydi. Salonu dol- duran yaklaşık 10 bin kişi 'çağdaş Türkiye'yi tem- sil ediyordu... Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek is- teyenlere yanrt veriyordu binlerce insan... Acaba karayobaz çeteleri, softa bozuntulan gereken dersi alabiliyoriar mıydı? Hayır, almıyoriar, onlar bildiklerini okuyordu... Din tacirleri ve din pazariamacılan artık iyice palazlanmışlar, ekonomik olarak güçlenmişlerdi. Yanlanna aldıklan numaracı cumhuriyetçilerle her biri 'demokrasi dersi' veriyordu, ama kapkara ruh- lanyla 'demokrat olan' herkese de Marksist, Le- ninist, Maoist ideolojiyi savunan ateistler diye saldınyoriardı... Bunlann tümü demokrasi düşmanıydı... Ve bunlann tek amaçlan, laik demokratik cum- huriyeti yıkmaktı. Zaten saldırganlıklannın altında saklanan telaşlan da bu yüzdendi. Takke düşmüş, kelleri görünmüştü... ••• Dün 31 martb... 31 martın yakın tarihimizde çok önemli yeri var- dır ve dün toplanan MGK'nin ifade ettiği anlam bu nedenle daha da 'önem' taşımaktadır... Türkiye'yi 31 marta götürmek isteyenlerin hesa- bı tutmayacaktır. Halkın demokratik bilinci kara- yobazlara geçit vermeyecektir... Şeriata giden yolun imam-hatip liselerinden ve Kuran kurslanndan geçtiği artık anlaşılmıştır. Bu okullann ve kurslann 'radikalIslamcılann' karargâ- hı olduğu ortaya çıkmıştır... Siyasi parti liderleriyle tek tek görüşen ve imam- hatip hselerınin "RP'nin arka bahçesi olmadığını" söyleyen llim Yayma Cemiyeti Başkanı Hasan Sağlam kimdir? 1995 seçimlerinde Refah Partisi'nin Balıkesir milletvekili adayı?.. Refah Partisi'nin tercihi de gün yüzüne çıkmış- tır: "Cihada giden yolda yürümek..." Artık şenatçılar, silahlı çatşmayı göze alacak kadar cesurdurlar. MGK kararîanna karşı çıkma- lannın nedeni de budur... Bugün Sultanbeyti'ye gidin, yukarıda anlatma- ya çalıştığım 'cihada giden yolun' nereden geçti- ğine tanık olacaksınız... Sultanbeyli'de 3 bin yatlı öğrencinin buJundu- ğu Kuran kurslannda neler olup bittiğini anlatma- ya gerek var mı? Oraya gidin, bakın ve gezin, 'şeriatçı örgütlen- me'nin nasıl ivme kazandığını açık bir biçimde göreceksiniz... Türkiye'yi Iran ya da Cezayir gibi yapmak iste- yenler salt Sultanbeyli'de değil, ülkenin dört bir ya- nında örgütlüdürier... REFAHYOL, MGK engelini aşarsa işlerini kolay- laştıracak, hedeflediği yöne doğru hızla ilerieye- cektir... Şeriatçıların tek amacı, orduyu bölmek ve amaçlannı gerçekleştirmektir. Onun için de askeriere şöyle seslenmektedir- ler "Tarih boyunca cepheden cepheye 'Allah Allah' nidalan ile koşan ve tarihi kahramanlıklarla dolu o/an ordumuzun, bu tahrikçilere alet olmayacağı- na ve mılleti rencide edici hiçbir uygulamaya ge- çit vermeyeceğine inanmak istiyoruz." ••• Başkent Ankara'da sessiz bir bekleyiş var... Acaba DYP grubu ne düşünüyor Şunu: "Birsûre daha bekleyelim ve hükümetten aynlalım..." Yalım Erez, Yıldınm Aktuna ve Ünal Erkan DYP içinde bir çıkışa hazırlanıyorlar... Deniyor ki: "Bir ay içinde hükümetten çekilelim, Erbakan Hoca'yla bu iş yürümez..." Önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'in siyasi parti liderleriyle görüşme- si bekleniyor... Evet... Türkiye'de 'şeriatçı örgütlenme' hız ka- zanıyor, Refah 'cihat çığlıklan' atanlaria birlikte ol- mak istiyor... Oysa demokrasi bir yaşam biçimi değil mi? Çağdışı biryaşamı isteyenler, bir gün başlannı du- vara vurmayacaklar mı? O duvar demokrasidir... O duvar, 74 yıldır Türkiye'yi ortaçağın karan- lığına götürmek isteyenlere 'dur' demiştir... Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (d Planetcom. TR Behçet Cantürk'ün akrabası yakalandı BOLU (Cumhuriyet) - Bolu Emniyet Müdürlii- ğü'nce gerçekleştirilen 2 ay- n operasyonda, 9 kilo 900 gram esrar ile kaçak sigara. çay, içki ve porselen tabak ele geçirildi. Esrar olayı ile ilgili BehçetCantürk'ün ak- rabası Kerem Cantürk ile Eşref Dakman gözaltına alındı.- Bolu Valiliği'nden yapı- lan yazılı açıklamaya göre Kaçakçılık. Istihbarat ve Ha- rekât Şube Müdürlügü ekip- leri. TEM Otoyolu Abant kavşağı turnikelerinde dur- durduklan21AK793plaka- lı otomobilde arama yaptı. Aramada, otomobilin bagaj kısmında 9 kilo 900 gram toz esrar bulundu. Polis araç- ta bulunan ve Behçet Can- türk' iin amcasının oğlu ol- duğu belırtilen Kerem Can- türk'ün üzerinde de 4 gram plaka halinde esrar ele geçir- di. Cantürk ile birlikte aynı araçta bulunan Eşref Dak- man da gözaltına alındı. Kaçakçılık, tstihbarat ve Harekât Şube Müdürlügü ekiplerince TEM Otoyolu Abant kavşağında gerçek- leştirilen ikinci operasyonda ise lstanbul yönüne gitmek- te olan 31 LF 275 plakalı kamyonette arama yapıldı. Araçta, gümrük kaçağı oldu- ğu belirtilen 2 bin 200 şişe rakı, 1024 karton sigara, 375 kilo Seylan çayı ile 25 düzine porselen tabak bulun- du. Kamyonet sürücüsü Ök- keş Öz ile araçta bulunan Hasan Ülkü, Cuma Ömür- lüoglu ve Hüseyin Sabun- cuoghı gözaltına almdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle