Katalog

17 ŞUBAT 1997 PAZAFTESJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rıdvan Budak, 'Bunlar yalancı, üçkâğıtçı, Türkiye'nin gelmiş geçmiş en şaşkın hükümeti' dedi 'REFAHYOL soruıdan çozemez • DÎSK'in30. yıl etkinlikleri dün düzenlenen şölenle sona erdi. DİSK. Başkaru Rıdvan Budak, Susurluk kazasından sonra Kemal Türkler ve Uğur Mumcu'nun katillerinin kimler olduğununun ortaya çıktığını söyledi. fstanbul Haber Servisi - Türkıye Devrimcı Işçı Sendikalan Konfederasyonu'nun (DİSK) kuruluşunun 30. yıldönü nünü çerçevesınde düzenlenen etkıniıkJer, dün Bostancı Gösteri Merkezi'ndekı "görkemn"' bir şölenle son buldu. Açılış konuşmasını DİSK Milli Eğitim Bakanı Sağlam 'Dersler Türkçe okutulacak' YUSUFZİYAAY Bostancı Gösteri MerkezTndeki şölene ÖDP üderi Ufiık Uras, Mehmet Moğultay, Kadıköy Beiediye Başkanı Setami Oztürk, çok sayıda yurttaş ve sanatçı kankh. DİSK'in, 30. kuruluşyıldönümü önceki akşam bir kokteyllekudandı. Kokteylesanatçı,yazar ve sendikacılar katıldı. (Fotoğraflar. İPEK YEZDANİ ICAAN SAGANAK) Başkanı Rıdvan Budak'ın yaptığı şölene Özgürlük ve Dayanışma Parüsı (ÖDP) Genel Başkanı Lfiık Uras. DlSK Genel Sekreteri Kemal Daysal, eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, Kadıköy Beiediye Başkanı Seiami Oztürk, ses sanatçılan Edip Akbayram, Zülfü Ljvaneii, tiyatro sanatçısı Genco Erkal ve Ruhı Su Dostlar Korosu katıldı. DlSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, "sözde adil düzen" söylemiyle gelen mevcut hukümetin Türkiye'nin hiçbir sorununu çözemeyeceğını savunarak "Bunlar yalancı, üçkâğıtçı. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en şaşkın hükümeti" dedı. Budak, halkın ne din egemen bir devletı ne de tank seslenni duymak istedığini söyleyerek, "Şeriata ve tank seslerine karşı gereldrse yeri yerinden oynaünz, bir tek fabrikavı biie çalışürmayız** dıye konuştu. Susurluk kazasının, 1 Mayıs 1977 katlıamının katillerinin kimler oldugunu gösterdığını savunan Budak, "Görüklü ki Kemal Türkler'in, Uğur Mumcu'nun katüleri de bunlar'* dedi. •Pislikler ortaya çıkacak' Budak konuşmasında, bugünkü siyası yapılanmanın "bu çeteferden hesap sormasını beklemenin safdillik olacağuu" vurgulayarak, halkın parlamentonun üzerinde demokratik baskı unsuru olabilmcsı durumunda "Pisliklerin ortaya çıkacağını ve kardeş kavgasının son bulaeağını" söyledi. Şölene katılan CHP lstanbul Milletvekili ve eski Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın şu anda Bayrampaşa Cezaevi'nde bulunan eski Sincan Beiediye Başkanı Bekir Yıldız'ı ziyaret etmesini "skandal" olarak değerlendirdi. Moğultay, Adalet Bakanı Kazan'ın "Deviete karşı olan terör örgütlerini ilçesine davet ettiği için tutuklanan ve bu yüzden sanık sıfatı taşıyan Yıldız'ı zjyaretinin" hukuku ve adaleti zedeledığıni savundu. Kazan'ın Yıldız'ı ziyaretiyle onun "kendi adamı oldugunu" gösterdigini öne süren Moğultay. "Adalet Bakanı herkesin bakanıdır. eğer bir a\ukat gibi davranacaksa o bakanlığı bırakması lazun" dedı Yaklaşık 3 bin kişintn katıldığı şenlık boyunca DlSK'e bağlı sendikalara üye işçiler tarafindan "Çete değil kontrgeriUa", "Çeteler halka hesap verecek", "Kahrobun MİT, CIA, kontrgerilla". "Vur vur inlesin, hacı bacı dinlesin", "Kahrolsun faşist diktatörlük" ve "Susnıa, sustukça sıra sana getecek" şeklinde sloganlar atıldı. Kutlama törenınde DİSK'in bugün hayatta olmayan kuruculanndan DİSK'in ilk genel başkanı Kemal Türkler'in eşi Sabahat Türkler'e, Abdullah Baştürk'ün eşı Ayten Baştürke \ e İbrahûn Güzelce'nin oğlu Yalçın Güzelce'ye de birer plaket verildı. DlSK, 30. kuruluş yıldönümünü kutlamak üzere önceki akşam da Taksim Sanatevi'nde bir kokteyl düzenledi. Kokteyle tiyatro sanatçısı Savaş Yurttaş, Metin Akpınar. sınema sanatçısı Tank Akan. yazar Şükran Kurdakul, CHP İstanbul Millervekili Ahmet Güryüz Ketenci, gazetemız Yönetim Kurulu üyesi AtiBa Coşkun, Nâzım Hikmet Kültür Vakfı Yönetim Kurulu üyesı Kıymet Coşkun, eski DlSK Genel Sekreten ve eski SHP Milletvekih Fehmi Işıklar, TİSK Genel Başkanı Refik Baydur. ses sanatçısı Ferhat Tunç ve birçok sanatçı katıldı. Sevket Kazan 'Konuşmamı biraz özleyin' • Adalet Bakanı Şevket Kazan skandala neden olan gaflan ve yârgıya mesaj olarak yorumlanan cezaevi ziyaretlerinin ardından gazetecilere açıklama yapmaktan kaçındı. Kazan, "Konuşmuyorum, beni konuşturamazsmız. Kütahya'nın havasını bozmayın, konuşmamı biraz özleyin" dedi. EVtNGÖKTAŞ KÜTAHYA - Adalet Bakanı Şevket Kazan, skandala neden olan gaflan ve yargıya mesaj olarak yorumlanan cezaevi ziyaretlerinin ardından Kütahya'da gazetecilere açıklama yapmaktan kaçınarak "Kütahya'nm havasını bozmayın, konuşmamı biraz özleyin*' dedi. Şevket Kazan. Kütahya Cezaevi çini ve gömlek atölyelerinin açılış töreninde, gazetecilerin ısrarlı sorulanna karşılık, "Konuşmuyorum. Beni konuşturamazsmız. Şu anda Kütahya'dayız. Kütahya'nın havasını bozmaym. konuşmamı biraz özleyin bakalun" dıye konuştu. Kazan, bu sırada yaşanan ızdıham üzerine gazetecilere sinırlenerek "Soru sormanın bir adabı vardır. Böyle insan üzerine çullanılmaz ki? Konuşmuyorum beni konuşturamazsınız" diye basın mensuplannı azarladı. 'Çaba gösteriyoruz' Kazan. açılış töreninde yaptığı konuşmada, cezaevlerinin yalnızca suçlulann cezalandınldığı yerler olarak görülmemesi gerektiğüıı kaydetti. Adalet Bakanllğı görevıne getinldiğinde cezaevlerinı toplumun beğenisıni uyandıracak yönlenyle ortaya çıkarmak için çaba gösterdigini anlatan Kazan, göreve geldiğı zamanki cezaevlerinin kötü görünümünün şu anda ortadan kalktığını söyledi. Adalet Bakanı Şevket Kazan, göreve başladığı dönemdeki cezaevlennin durumu nedeniyle eleştinldiğıni belırterek "Bunlar beni üzdii. Göreve geküğünizde cezaevlerinı öyle bulduk. Bu bizim hatamız değildi** dedi. Türkıye'de halen 562 cezaevi bulunduğuna dikkat çeken Kazan, bu cezaevlennin "mükemmer hale getirilmesi için çaba harcadıklannı söyledi. •Dünyaya örnek olacak' Cezaevlerindeki tutuklu sayısınm da en aza ındirilerek yargılamalann daha kısa sürede sonuçlanması için çaba gösterildığini belirten Kazan. "Eğer terör sorununu da çözersek, ki gidiş bu istikaraettedir. Türkiye'de suçluluk oranı dünyaya örnek olacak seviyeye inecek" diye konuştu. Hükümlülenn bir meslek edinmeleri için cezaevlerinde meslek atölyelerinin kurulacağını bildıren Kazan, ceza alanlann ıslahı ıçın bunun gereklı oldugunu kaydetti. Adalet Bakanı Şevket Kazan, bir soru üzerine. hâkim ve savcılara ek zam yapılmasını öngören kararnamenin bu hafia içinde imzaya açılacağını bildirdi. Kazan, bir başka soru üzerine hükümlülenn, kamu kurum ve kuraluşlannda çalıştınlması için bir yasa tasaısı hazırlandığını belirttı. K_aan, öğle namazını cezaevi mescidinde hükümlü ve tutuklularla birlikte kıldı. Tes-iş, Türkiye Maden-İş üyesi işçiler Çayırhan'da eylem yaptı Işçi santrallar için ayaktaÇAYIRHAN (Cumhtıriyet)- Lülebur- gaz ve Soma'nın ardından "EnerjiSant- ralian ve Madenlerin Özelleştirilmesine Hayır" mıtınginin üçüncüsü, Anka- ra'nın Çayırhan ılçesmde yapıldı. Türk- Iş'e bağlı TefrJş ve Türkıye Maden-lş Sendikası'na üye işçiler, Anneler Mey- danı'nda düzenlenen eylemde. "Anası- nın ak sütü gibi milletin hakkı olan sant- rallan samrmayacagız"' diye seslendi- ler. Çeşitlı sendıka başkanlannın destek verdiği dünkü mıtınge, CHP mılletve- killeri Ali Dincer.Eşref Erdem,Mahmut Işık, Ayhan Fırat ıle BBP mılletvekıii Mehmet Ekinci de katıldı. Tes-lş Sendi- kası Genel Başkanı Mahmut Ozonur. 12 santral ve 25 işletme şebekesınin özelleştırilmesinı ısteyen RP'nin, 1995 • 'Santrallann özelleştirilmesine hayır' mitinginin üçüncüsü, dün Çayırhan'da yapıldı. Mitinge çeşitli sendika başkanlan ve milletvekilleri de destek verdi. seçimlen için yayımladığı bıldınlerde, stratejik kuruluşlann özelleştirilmesine karşı olduklannı ifade ettiğini anımsat- tı Santral satışınm hukuka aykın oldu- gunu, "yandaşlanna peşkeş çekmek İCJB" böyle bır karar alındığını belirten Ozonur. "Bu santrallar. bu milletin ana- sının ak sütü gibi hakkıdır. bunlan sat- tırmayacağız. Gerek bu santraDan sa- tanlar, gerekse talip olaniar şunu çok iyi bilmelidirler ki enerji işçLsinin izni olma- dan bu müesseseleri çahşoramazlar. Bu- na müsaade etmeyeceğiz'' dıye konuştu. Türkıye Maden-lş Sendikası Genel Başkanı Hasan Hüseyin Kayabaşı da dün bu ışletmelen sattırmayacaklannı söyle- yenlerin bugün rneydanlarda olmadıgı- nı vurgulayarak "İşçi kesimi bu olaylann karşısında göğsünü siper edeeektir" de- dı Turk-Iş Genel Başkanı Bayram Me- ral de konuşmasına. "Türk-Iş nerede biz oradayız", "Şatter inecek, hükümet gide- cek" sloganlan arasında başladı. Siyası- lenn termık santrallan uluslararası ser- mayeye açtığını belirten Meral, RP'yi eleştirirken "Özelleştirmeyi en çok iste- yen Tansu Çiller değil mi? Bugün ne ça- buk onun dümen suyuna uydunuz" di- ye sordu. Meral, konuşması sırasında meydanı dolduran ışçilerin "Şalter nezaman ine- cek?" dıye tempo tutmalan üzenne, "Şalterin sahibi sizlersiniz. Bizi bu şalte- ri indirmeye mecbureden de siyasfler. Bu siyasiler ne zamangidecek sizonu sorun. Onlar giderse şalterin inmesine de gerek kalmaz" dedı. KlT'lenn eksıkliklen \-ar- sa sendıkalar ve siyasılerle birlikte dü- zeltılmesini önerdiklenni kaydeden Me- ral, ancak sıyasılenn bunun yenne bu kuruluşlan "peşkeş çekmek istediğjni" vurguladı. Meral, haklannı elde edeme- melendurumunda bütün ışçılen Kızılay Meydanf nda toplanmaya çağırarak "O zaman mert dayanır. namert kaçar nû- saiiyie Koroğlu gibi Kıalay'a geleceksi- niz, hem öyle bir geleceksiniz ki. Başba- kan "Yanlış yaptık. düzelteceğız" cek. Buna mecburlar" diye konuştu. TYS'nİfl vÖfiPtİtn k l i m l i l helirlpndî T ü r k i >e Vazarlar Sendikası'nın (TVS) veni vöne-1 1 3 I l i n y o n e u m Klirillll « e i i r i e i l U l tim k u r ^ u ^ ^ n d i ^ S ' n i n önceki gün başla- >un 10. Olağan Genel Kumlu'nun dün yapılan seçimJerinde önceden verilen tek liste kabul edildi. TYS'nin yeni lis- tesi ^yle: Yönetim Kurulu; Ataol Behramoğlu, Cezmi Ersöz, Emin Karaca, Feyza Hepçilingirler, Güven Turan, Ha- san Öztoprak, Necati Mert, Suna> Akın ve Zeynep Aüye. Denetleme Kurulu; Arslan Başer Kafaoğlu, Lütfl Kakli ve Raif Ertem. Disiplin Kurulu; Âdnan Ö/vaİçıner. Arif Damar. Hasan Kıyafet, İsmet Kemal Karadayı ve Zihni AnadoL Yönetim Kurulu Başkanı hafta içinde yapılacak toplantıvla belirienecek. (Fotoğraf: SAADET USLU) DYP Ankara Milletvekili Ünal Erkan sistemle ilgili görüşlerini açıkladı 'Korucvılar denetimden çıkıyor' HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-DYP Ankara Mılletvekıii, es- ki Olağanüstü Hal Bölge (OHAL) Valısi Ü- nal Erkan, uyuşturucu ve silah kaçakçılı- ğından ırza geçmeye kadar binlerce suça ka- nştıklan saptanan ve bazı operasyonlarda jandarmanın denetimmden çıkan korucula- nn "ıslah edilmesi" gerektiğini söyledi. Ko- rucu seçıminde bazı sınırlamalar getinlme- sinin zorunlu olduğuna dikkat çeken Erkan, "Meslek içi egitimin ve kademenin esas aun- dığı uygulamaya geçilmelidir" dedı. Erkan, emniyet-siyaset-mafya-aşiret bağ- lantısının kılıt ısmı DYP'li Sedat Edip Bu- cak'la yenıden tartışılmaya başlayan koru- culuk sistemi konusunda görüşlerini anlat- tı. Böigede terör tehdidı altındaki küçük yer- leşım binmlerinde yapılan operasyonlarda koruculann jandarmanın denetıminden çı- karak inisiyatifi ellerinde tuttuklanna ve so- runlann bu noktada düğümlendiğine dikkat çeken Erkan. "Islah edilmelidir derken bi- limsel bir temek oturtulmahdır diyorum*" görüşünü dile getirdı. Devletin, korucu se- çımi ve koruculuğa giriş aşamasında bazı sınırlamalar getirmesinın zorunlu oldugunu kaydeden Erkan. "Meslek içi egra'm, riitbe, kıdem veözlük haklannı güvence altuıa alan uygulamayageçilmetidir'* diye konuştu. Bu- nun sağlanmasının koruculan görev ve yet- ki alanında sağlıklı bır yapıya kavuşturaca- ğını belirten Erkan, rasgele görüntüden bu yolla kurtulunacağını kaydetti. Terörün bitmesi durumunda koruculann kapı önüne konuimasından yana olmadığı- nı kaydeden Erkan, aralanndan tercıhlere uygun olanlann görev de kalmasının doğru oldugunu belirtti. Dev letın, "kırsal güvenlik haritası** çıkar- ması gerektığmı kaydeden Erkan, korucula- nn bu harita doğrultusunda yerleştirilmesı ve yeni yapılanmayla görevlerinı sürdürme- lerinın yararlı olacağını bildirdi. Cnal Er- kan, Lıce'de halkın korucu olmaya zorlan- dığına ilişkın savlann doğru olmadığını söyledi. Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, Anadolu lıselerinde derslenn Türkçe okutulması karannı onaylayacağinı belırterek,"Bu kararı çıkardığımızda çocuklar bayram edecek" dedi Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam. Anadolu lıselerinde derslenn yabancı dille okutulmasının yürürlükten kaldınlması yönündeki çalışmalann kamuoyunda saptınldığını söyledi. Bakan Sağlam, kendisinın, Talim Terbıye Kurulu'nun 1985'te aldığı "yabancı dille eğitimde başansızuklar nedeniy le öğrencilerin fen ve matematik derslcrini kendi diünde daha kolay öğrenebilecekleri*' şeklındekı ta\ sıye karannı uygulamak istedığini kaydetti. Bu tavsiye karan üzerine halkın "süper liseter" dedığı, yabancı dil ağırlıklı liselerin kurulduğunu anımsatan Sağlam, Anadolu liselerinde de süper liselerde olduğu gibi bır yıl yabancı dıl hazırlıktan sonra derslenn Türkçe okutulacağını söyledi. Süper liselerin, eğitim araştırmacılannca 10 yıldır izlendiğıni belirten Sağlam. universite ginş sınavlarında derslerin Türkçe okutulduğu süper liselenn, Anadolu lıselerine göre daha başanlı olduklannın görüldüğünü vurguladı. Ortaöğretım Genel Müdüriüğü'nün bu gerçekten hareketle ıkı yıl önce durumu Talım-Terbıye Kurulu'na bıldirdığini anlatan Sağlam. kurulun bu yönde çalışmalara başladığını söyledi. Sağlam, bu çalışmanın yalnızca Anadolu liselerine yönelik oldugunu belırterek Gaiatasaray. Işık, lstanbul Lısesı gıbı Anadolu liselen ıle özel Türk ve yabancı okullann bu çalışmanın dışında tutulduğunu kaydetti. Avrupa Konseyi'nin aldığı kararlann da hıçbır ülke vatandaşına kendı dilinın dışında eğitim yaptınlmaması yönünde olduğuna dikkat çeken Sağlam, Prof Dr Hamit Süren ve Prof Dr Şerafettin Turan gibi bılim adamlannın bu konudakı araştırmalannın da Türkçe öğretım yapılması yönünde oldugunu söyledi. Sağlam, 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı'na konulan ve yasalaşan bır maddeyle de yabancı dil öğretımıyle birlikte eğıtimın Türkçe yapılmasının hedeflendığını belırterek 15. Mıllı Eğitim Şûrası'nda yabancı dil öğretılmesıne karşın yabancı dılde eğitim yaptınlmaması kararı alındığını söyledi. Sağlam. iki yıl önce bakanlığın yayımladığı bir genelgeyle de Anadolu lıselerinin, istemelen halinde Türkçe öğretıme geçılebılmelenne olanak sağlandığını anımsattı. Sağlam, çalışmanın kendı.sınııı ısteğiyle başlamadığmı belırterek şöyle konuştu- "Ben destekliyonım. Çünkü bu 12 yıllık süreci ve önerileri biliyorum. Bir bakanın otunıp politik karar vereceği bir olay değil bu. Anadolu liselerinde fen ve matematik derslerini okutan öğretmenlerin yalnızca yüzde 15'i Boğaziçi ve ODTL gibi yabancı dille eğitim yapan universite mezunlanndan oluşuyor. Geri kalan yüzde 85'i ise 6 ay dil kursu görmüş öğretmenlerden oluşuyor. Bu öğretmenler fen derslerini yabancı dille öğretemiyor. Bu durumda çocuklar, ne doğru düriist dil ne de fen dersi öğrenebiüyor. Biz diyoruz ki Anadolu lisesi öğrencileri gerekirse iki yabancı dil öğrcnsin, gerekirse saaoerini de fazlalaşOraJım. Ama fen derslerini öğretmek için çocuklara yabancı dille işkence yapmayalım. Talim Terbiye'den bu şekilde çıkarsa onaytayacağun.'* MCK raporu hükümete sunuldu 'Siyasetçi üesilah kaçakçm bağlantıhANKARA (L'BA) - Milli Güvenlik Kurulu tarafindan "Terörie Mücadelede Sorunlar ve Çözüm Önerüeri" adı ile hazırlanarak hükümete sunulan raporda. Türkiye'de meydana gelen organıze silah kaçakçılıği bağlantılannın bırçoğunun mılletvekıllenne kadar uzandığı öne sürüldü. Milletvekili dokunulmazlığınm kullanılarak kaçakçılık yapıldığı belirtilen raporda. yasal düzenlemelere gıdılerek dokunulmazlığın sınırlandınlması istenildı. Milli Güvenlik Kurulu tarafindan hazırlanan, "Kürt nüfusunun ıçeren ve terörle mücadele konusundakı zaaflara dıkkat çekılen raporda. zaaflann gidenlmesi için bırtakım önenlerde bulunuldu. Raporda. bır dızi yasal düzenleme yapılması gerektığine dikkat çekilırken "İhtiyaç duyulan yasal düzenkmeİer'* başlığı altında, mılletvekillerinin de silah kaçakçılığı ile bağlantısı olduğu yönündeki ıddialara yer verildi. Raporda, bu ıddıalar şu cümlelerle ifade edildi: "Türkiye'de meydana gelen organize silah kaçakçılığı bağlantılannın birçoğu politikacılara kadar uzanmakta \e silah kaçakçılan, çeşitli menfaatlar karşılığı parlamenterterin dokıinulmazuklanndan istifade etmektedir. Bu nedenle parlamenterterin Vleclis dışındaki eylemlerinden dolayı oluşacak suçlaru dokunulma/Jık kapsamı dışında kalacak şekilde, Dokunulmazlık Yasası'nın yeniden düzenlenmesi sağtanmandır." • Milli Güvenlik Kurulu tarafindan hazırlanarak hükümete sunulan raporda, silah kaçakçılığı bağlantılannın bırçoğunun milletvekillerine kadar uzandığı ve milletvekili dokunulmazlığının kullanılarak kaçakçılık yapıldığı belirtildi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz tarafindan. "RP tabanının pompalı av silahlan ile silahlandığı*" ıddialan ortaya atılmadan önce hazırlanan raporda, pompalı tüfeklenn yasaklanması gercken silahlar kapsamına alınmaması dikkat çekti Yasal sınırlama Raporda. "avcuann taşıyacağı av tüfekleri (pompalı tüfekler haric), özel güvenlik görev lileri ile asker ve polis dtşındaki personelin silah temin etmesine yasal sınıriamalar getirilmesi" ıstendı. Raporda ıstenen dığer yasal düzenlemeler de şöyle: - Sadece emekli güvenlik göreviilerinin silah taşunave bulundurmasına izin verilmesi. ancak sanş ve devrinin yasaklanması, güvenlik görev lilerinin vefatı halinde silahlann Hazine'ye irad (gelir) kaydediİmesi - Türk Ceza Kanunu"nda silah kaçakçılığı cezalannın caydıncı hale getinlmesi. - Ruhsatsız kaçak silahlann ele geçirilebilmesi ve tespit edilebilmesi için, ruhsatsız silahlan ihbar edenlere verilen ödüllerin artünlması. - Jandarmayı desteklemek üzere Mehmetçik Vakfı ve Türk Sılahlı Kuwetlen"ni Güçlendırme Vakfı üyelıği devam etmek kaydıyla ve bu vakıflann kaynaklan dışında başka kaynaklar yaratarak "Asayiş Vakfi'* adı altında jandarma ıçın yeni bir vakıf kurulması veya polıs vakfının adı "Asaviş Vakfi" olarak değıştirilmek suretiyle polıs ve jandarma ıçın ortak bir vakıf halıne getinlmesi. - Operasyon tazminatı üst sınınnın kaldınlmasının sağlanması.