23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yaym Koordınatoru Hikmet (, etinkaya # Yazıışlen Mudurlerı Ibrahim Yıldız (Sonımlu),DinçTa\anç • Haber Merkezı Miıdurü Hakan kara # Gorsel Yonetmerr Fikret Eser Dii Haberler Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Kultur Handan Şenköken • Spor 4bdülkadir Vücelman 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzeltme \hxiullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç YayınKuruIu DhanSdçuklBaşkan). Orhan Erinç, Oktay Kurtböke Hikmet Çetinka> a. Şâknuı Soner. Ergun Balcı. Dinç Ta>anç, Ibrahim Yıldız, Orhın Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara TemMİcısı MusUfaBaIbay# Haber Muduru Doğan Akın Ataturk Bulvarı No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ajıkara Tel 4195020 < 1 hat). Faks 419502^ 9 İzmır Temsılcısı SerdarKmk,H ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks 44191 P#AdanaTemsılcısı ÇetinViğenoğlu. tnonuCd 119 S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15 K.oordınator Ahmet KonıJsan 9 Muhasebe Biilent \ ener 9 Idare Hüse>ınGürer9İş]etme ÖnderÇeli'k9Bılgı-I^lem Nai] İnal 9 Bılgısayar Sıstem Mürii\et Çiler MEDVA C- • Yonctım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gıilbin Erduran # Koordınalor Reha Işıtman # Genel Mudür Yardımcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Fak» 5138463 Vaunıla)an veBasan: Venı Gun Haber Aıansı Babtn \e \a>mcılık \ Ş Tu^cocağ'ıCad 19 41 Cagaloglu İ4334 ist'PK 246 lstanbul Tel 10212» 512 05 05 120 hat) Faks (0 2121 513 85 95 17ŞUBAT1997 İmsak: 5.23 Güneş: 6 49 Öğle: 12.25 Ikındı 15 18 Akşam: 17.47 Yatsı 19.08 Trechsel İstanbul'da • tstanbul Haber Servisi - A\rupa Insan Hakiarı Komısyonu Başkanı Stefan Trechsel, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın resmi konuğu olarak dün Istanbul'a geldı. Trechsel'ın üç gün sürecek temaslan sırasmda Kazan ıle görüşeceğı ve • komısvonun çalışmalan hakkında Tiirk yetkilılere bilgı vereceği bildirildi. Diyabet tedavi kursu • lstanbul Haber Servisi - Marmara Diyabet Grubu (MDG) tarafindan düzenlenen ıkıncı "Mezunıyet sonrası Eğitim Kursu" bugün ve yann tstanbul Onıversıtesi lstanbul Tıp Fakültesi 1933 Reform Anfisı'nde yapılacak. Düzenleme Komıtesı adına bır açıkJama yapan Prof. Dr M. Temel Yılmaz, kursta ikı temel hedef belırlendığını belırterek "Bunlardan ilki bilginin güncel ve kullanılabılir olması, ikincısı ise uygulamaya yönelik ve katılımcı bir metodoloji seçılmesısidir" dedi. Çocukların çalışması • İSLAMABAD(AA)- Pakıstan, kısa süre önce tsviçre'nın Cenevre kentinde imzalanan ve 14 yaşından küçûk çocuklann futbol topu üretıminde çalışmasını yasaklayan anlaşmayı önceki gün yürürlüğe koydu. Dünya futbol topu üretıminin yüzde 80'inı gerçekleştiren ve bu sektörde 7 bınden fazla çocuğu çalıştıran Pakıstan'ın Çalışma Bakanlığı Sözcüsü, Cenevre'de Dünya Spor Ürünlen Sanayıi Federasyonu ile Uluslararası Çalışma Bürosu arasında imzalanan anlaşmayı benimsedıklennı kaydettı. Demirel THK'yi kutladı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türk Hava fCurumu'nun kuruluşunun 72. yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda. "Türk Hava Kunımu'nun yürüttüğü başanlı çalışmalar, ülkemizın 2000'lı yıllarda havacılık ve uzay bılimleri alanında daha üstün bir düzeye geleceğinin önemli bır göstergesidır" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, büyük Ataturk'ün eseri, Türkıye Cumhunyeti'nin temel yapılanndan biri olan Türk Hava Kunımu'nun, halkın çok güzel bır sosyal dayanışma örneği vererek ona sahip çıkmasıyla faalıyetlenni başanyia sürdürdüğünü bıldirdi. Sınavlar kalkmıyop • ANKARA (ANKA)- Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezı Başkanı Erol Afşın. Refik Saydam'da master ve doktora yapanlara herhangi bir engelleme getirmediklerini bıldirdi. Hıfzıssıhha Başkanı Erol Afşın, basında yer alan "Hıfzısıhha'da master ve doktora sınavlan kaldınlıyor" yolundaki haberlerin doğru olmadığını açıkladı. Hıfzıssıhha'nın görevlen arasında araştırma ve eğıtımın de bulunduğunu anlatan Afşin, bunun da ancak master \e doktora vapan kişıler tarafindan yapılabıleceğinı söyledı. Dile Türkiye'den ne dilepsen' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye. turizmde tanıtım ıçin buyıl 'Dile Türkiye'den ne dilersen' sloganını kullanacak. Turizm Bakanı Bahattin Yücel. Türkiye'nın turizm çeşıtlilığı açısından dünyanın en uygun ülkelennden bın olduğunu vurguladı. Yücel, bu yüzden ısteyenın dılediğı tunzm çeşidinı Türkiye'de bulabıleceğini ıfade etti. Türkiye'de 8 milyon 600 bin erkek ve 5 milyon 900 bin kadın olmak üzere toplam 14 milyon 500 bin kişi kalp krizi riski altmda Saghkk besLenmeyi hflmiyoruzSAADETUSLU Genellikle sağlıksız beslenen Türk insanı, yağ kullanımında da kolestero- lü arttıran katı yağlan tercih edıyor. Tür- kiye'de tüketılen yağlann yüzde 35'inrn doymuş yağlar olduğunu söyleyen Ha- cettepe Ünıversitesı Sağlık Teknolojı- sı Yüksekokulu Beslenme ve Dıyete- tık Bölümü Başkanı Prof Dr. Perihan Arslan. "Bu durum yağı tamamen bı- rakacağız anlamına gelmez. İnsanlar harcadıklan kadar yağ tüketsinler" önerisınde bulundu. lstanbul Amerikan Hastanesi ve Ka- lıfornıya Oniversitesi Gladstone Kar- diyovasküler Hastalıklar Enstitüsü'nün yaptığı "Türk kalp çahşması"na göre ülkemizde yaşayan insanlann yüzde 27'sinin kolesterol seviyesı normalın üstünde. Bu rakam 8 milyon 600 bın erkek ve 5 milyon 900 bin kadın olmak üzere toplam 14 milyon 500 bin kişı- nin kalp krizi riski altında olduğunu gos- teriyor. Çalışmaya göre araştırma ya- pılan lstanbul, Trabzon, Kaysen ve Adana'da kolesterol sevıyesi yüksek: Aydın ve Ayvalık'ta ıse düşük. Türkı- ye'de tüketılen yağlann yüzde 35'inin doymuş (et ve süt gıbı hayvansal be- sinler, katı yağlar), yüzde 45 "ınin doy- mamış(zeytınyağı) ve yüzde 20simn çoklu do>Tnamış (ayçıçek. mısırözü, so- ya. uskumnı. ton) yağlar olduğu belir- lenen araştırmada, çoklu doymamış yağlann kan kolesterol sevıyesıni azalt- tığı kavdedilıyor. Enerjinin yüzde 35'i yağdan Türkıye'dekı beslenme grafiğinin illere ve kışilere göre değişiklik gös- terdiğini belirten Prof. Penhan Ars- lan, "insanlann normalenerjisiııinvüz- de 30-35'ini yağlardan sağladığinı" söylüyor. Yağlann fonksiyonlannı, "Vücut- tald hücrelerin oluşumunda hayati rol üstlenirier, büyümeyeyardımcı olurlar, vücut ısısının kaybını önlerler" olarak sıralayan Arslan, vücudun üretemedı- ği elzem yağ asıtlerinin de beslenme yoluyla alınması gerektiğını kaydedı- •Ayçiçek ve zeytinyağının tüketildiği Aydın ve Ayvalık illerinde kolesterol seviyesi düşük bulunurken, katı yağlan tercih eden lstanbul Adana, Trabzon ve Kayseri'de kolesterol yüksek çıktı. yor. insanlann yağlan, görünen (tere- yağı, sıvı yağ vb.) ile görünmeyen (sa- katat, beyaz ve kırmızı et, süt pasta vb.) olarak aldıldannı da belirten Prof. Ars- lan. "Hücrelerin temel yapıtaşlaruı- dan biri olan kolesteroL büyüme ve ge- lişmev i sağlar. Kolesterolü, hareketsiz- lik. kau vağlar, karbonhidratlar ve in- samn kendi organizması üretir. Herke- sin kanında buiunan kolesterolün faz- lası kalp-damar ve sindirim sistemi hastalıklarma neden olur. Önemli olan harcadığunız kadarenerji ahmaknr" di- ye bilgı venyor. Arslan. sağlıklı bır beslenme içın aşağıdaki 4 gıda grubu- nun da gün içinde alınması gerektiği- ni vurguluyor - Süt ve süt ürünleri: vağsız \e az yağlı olanlar tercih edibneli. Bu gıda- lar doğru alındığında kan kolesteroiü- nü düşürücü etkisi var. Günde 1-2 bar- dak süt ya da voğurt veya 2 kibrit ku- tusu büyüklüğünde peynir yenmeli. - Et ve baklagiller; içlerinde prote- ın.vitamın, mıneralveyağbulunur Et ürünlerinde balık tercih sebebi olma- hdır. - Sebze ve meyveler; meyve şeklinde tüketim doğrudur. Bu şekilde kanda- Id kolesterolü düşüren posa da aunmış olur. - Tahıllar; içinde proteın ve v ıtamın var. Prof. Perihan Arslan, Türk insanının damak tadına çok düşkün olduğuna ve bu noktada pek çok hata yaptığına dıkkat çekıyor. Beslenmede sıkça yap- tığımız yanlışlıklar şöyle sıralanıvor: Beslenme yanlışlan - Yağın vakılması damak tadını art- nnr. Ama yakılan yağ kanserojen mad- deleri ortava çıkanr. Bu yüzden müm- kün olduğunca en aza indirilmelidir. - Reklamlanmız hıç eğıtıcı değıl Çok yağ tüketılmesı motıve edılıyor Yapılan bir araştırmaya göre de Tür- kiye"de reklamlardan etkılenılerek en çok sakız, yağ ve konservelenn tüke- tildiği saptanmış. - Süt ve süt ürünlerini kullanma alış- kanhğı büyük kentlerde kayboldu. Ba- zı insanlar gaz >aptığı gerekçesiyle ço- cuklanna süt içirmiyor. 'S'eterince süt içmeme bo> kısalığına, menopoz döne- minde de kemik kınlmalanna neden olur. - Izgara et yapılırken genellikle çok kızartıyoruz. Bu, etın içındekı prote- inı azaltır. A>nca kanserojen etkıler de ortaya çıkar Izgara, ateşten 15-20 santım uzakta vapılmalıdır - Et suvunun etten daha besleyici ol- duğu inancı çok vanlıştır. Özellikle ço- cuklara et suv u içinden eti ahnarak ve- rilmemelidir. - Kuru baklagıllerde haşlama suyu dökülmemelıdır. Haşlanmadan önce de iyıce yıkanmalıdır. - C \ itamini etkisini çabuk kaybetti- ğinden mevve suyu sıkıldıktan hemen sonra tüketUmelklir. - Sebzeler doğranmadan önce yı- kanmalı Doğrandıktan sonra yıkanan sebzenın vıtamını kavbolur - Kuru ısıda un kavurma geneüikle pek çoğumuz tarafindan vapılır. Bu, proteini vok eder. Özellikle çocuk bes- lenmesinde unu kavurma yöntemi ter- cih edilmemelidir. Beymen 'in yaz sıcaklığı Beymen 1997 İlkbahar-Yaz koleksivonu, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen özel bir defileyle izlejicilere sunuldu. Aralannda Pınar Altuğ, Cej'lan Saner, Begüm Özbek, Beril Önder, Yeşim Palandüz ve Janset Paçal'ın da bulunduğu çok sayıda tanınnuş mankenin sunduğu defdede, yaz sezonu için üretilen yaklaşık bir milyon üründen en belirgin örnekler sergilendi. Beymen Genel Müdürii Nur Akgerman, defile öncesi yaptığı konuşmada, 25. yaşım dolduran Be\men'in "koşulsuz müşteri muduluğu" uygulamasımn da 10. vılını kutiadığmı ifade etti. Günün her saatine alternatif sunan koleksiyon, iş ve moda dünyasından izk\ iciler tarafindan flgiyle izlendi (Fotoğraflar: KAAN SAGANAK) Siyanürle altma karşı 'Bergama - İzmir el ele' e-posta : tan (a vol. com. tr İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Siyanürle altına karşı savaşımlannı sürdüren Bergamalılara Izmır'deki sı- vıl toplum örgütlen topluca destek atağı başlattı. Berga- ma Belediye Başkanı Sefa Taşkın da beş gündür Avru- pa'nın çeşıtlı kentlennde ka- tıldığı toplantılarda siyanür- le altm tehdidinı anlatıp des- tek topluyor. "Bergama - Izmir el ele" sloganıyla bır araya gelen sı- vıl örgütlerın oluşturduğu komıte. bugün yapacağı ilk toplantıda siyanürle altına karşı eylem ve etkinlik öne- rilerini görüşecek ve önü- müzdekı günlerde gerçek- leştırilecek eylemlerin takvı- mını belırleyecek. Parti. oda, üniversiteler. kadın dernekleri, çevrecı ör- gütler, çevre hareketı avu- katlan, Emeklıler Sendika- sı, gazeteci, yazar ve sanat- çılann katılımıyla geçen haf- ta Izmır'de gerçekleştırilen toplantıda bır komıte olustu- rulmuş ve eylem önerilerini belırleyip takvim yapma ka- ran alınmıştı. Komitenin bugün gerçek- leştireceğı toplantıda eylem önerilerinin görüşüleceği ve önümüzdeki günlerde baş- latılacak büyük katıhmlı et- kinliklerin takviminin kara- ra bağlanacağı belirtildı. Bergamalılar siyanürle al- tına karşı savaşımlannı sür- dürürken. Bergama Beledi- ye Başkanı Sefa Taşkın'ın bir hafta önce başladığı Av- nıpa gezısı sürüyor. Çeşıtlı kentlerde konferans v e top- lantılara katılan Taşkın, ön- cekı gün Essen'de Uluslara- rası Insan Hakiarı Örgü- tü'nün (FIAN) düzenlediği "Ahına Hücum" toplantısı- na katılarak bır konuşma yap- tı. Sefa Taşkın. "Bergama- lılar alün istemivor. Çevresi- ni savunuyor. EurogoM'a di- renivor. Bu haklı mücadele- ye siz \\ rupalı dostlanmız- dan da yardım bekliyoruz" dedi TVIerlekullamcının veri göndermesi mümkün olacak Televizyonlar akdlamyor lstanbul Haber Servisi - Türk Tele- komünıkasyon AŞ'nın bir süre önce imzaladığı 1997 yılı kablolu TV ıha- lesıne göre Türkiye'nin yakın bır ge- lecekte etkileşimli TV'ye geçeceği bıl- dınldi. Etkileşimli ya da diğer deyışle kullamcının ven göndermesını sağla- yan TV sistemi sayesınde tek bir kab- lo üzennden TV, telefon, Intemet, v ı- deo oyunlan. tele alışvenş. tele banka. tele pazarlama ve modem gıbı hızmet- lerden faydalanılabılecek. Projeyi üstlenen konsorsıyum için- de yer alan Koç Holding'ın Projeler Koordinatör Yardımcısı Murat Ardaç. tamamen yeni bır teknolojı gerektıren projenin, anlaşma yapılan ıllerde 1997 ortalanna kadar yansının tamamlana- cağını belırttı. Ardaç, "Yeni kurulacak sistem sayesinde birkaç yıl sonra evle- rimize bagtanan tek bir kabkıvla T\', In- ternet, telefon, video \e atari munlan gibi hizmederden yaraıianacağız'' dedi. Konsorsiyumdakı bır dığer firma olan Sımko'nun Erişim Şebekeleri Sa- tış Müdürü Aydın Çamhbel de proje maliyetinin çok yüksek olduğunu. an- cak 8 yıl sonra paralannı gen alabile- ceklenni vurgulayarak "Eğer istenirse halen kablolu TV kullanan abonelerüı sistemlerinide yenileyebiünz. Bö\le bir cahşma, yeni kurulacak sistem düzeyi- negetirmese bik, >ine de abonelerin ta- leplerini karsılar" dedi. Türk Telekom'un yaptığı anlaşma- ya göre 3 büyük kentin de içinde oldu- ğu 9 ıle ek olarak 11 il ve bazı ilçelere daha (Mersın. Eskışehır, Samsun. Er- zurum, Zonguldak, Izmıt. Alaplı. Göl- cük, Tarsus. Bandırma. Adapazan. Te- kırdağ, Balıkesır, Denızlı, Yalova. Çıft- lıkköy. Gebze, Çorlu. Çerkezköy) kab- lolu TV hızmetı götürülmesı kararlaş- tınldı Sözleşmeye göre ıhaleyı alan Sımko-Koç L'nisys-Mılpakonsorsıyu- mu, Encsson. Tekfen ve Ere fırmalan Türkiye'ye bu kez, kurulan tek bır hat sayesınde aynı anda pek çok hızmete • Yeni kurulacak sistem sayesinde birkaç yıl sonra evlerimize bağlanan tek bir kabloyla TV, Internet, telefon, video ve atari oyunlan gibi hizmetlerden yararlanabileceğimiz belirtildi. olanak sağlayan etkileşimli TV'yi ge- tirecekler. Projenın yüzde 70'ını üstlenen Sim- ko-Koç Unısys- Milpa konsorsiyumu 10 yıl süreyle Türk Telekom'la geUrpay- laşımı üzennden anlaşacak ve Türk Te- lekom"a ışletme desteğınde bulunacak. Proje içinde yer alan Koç Holdıng Pro- jeler Koordinatör Yardımcısı Murat Ar- daç. 3 yıl içinde projenın tamamlana- cağını belırttı ve mevcut sistemi ıyıleş- tırme ve genişletme yönündeki çalış- malann 10 yılı bulacağını kaydettı. Ar- daç. buna göre halen kablolu TV kul- lananlann ellerındeki sistemın kısmen venılenmesı gerektiğını söyledı. Ar- daç. Türkiye'de şu anda kablolu TV'nın çok ucuza ızlendığını de belırterek. "Avrupa çok daha pahalı. Çünkü Türk Telekom vabancı kanallara (klenmesi ge- reken oranda pa> vermhor. Yeni sis- tem çok daha ekonomik olacak" 1 dedi Ardaç. bazı ıllenn çok küçük olma- sı nedenıyleburalarabu hızmetı götür- menın. karşılıgı alınamavacağı içın ekonomik olarak olanaksız olduğunu da belırttı Ardaç şoyle devam etti. "İstanbuL \n- kara, İzmir'de eski sistem kullanıldığı için >eni sisteme dahil değiller. Eski sis- temi kuran Türk Telekom izin \erirse, biz bu sistemi venileyebiliriz. Bu tekno- lojikaçıdan olasu ama TürkTelekom'un iznine bağlı." Konsorsıy umda yer alan Sımko'dan Aydın Çamlıbel de kendı projelen içın 60 milyon dolarlık bir kaynak gerektı- ğinı. projenin tamamının ıse 100 mıl- von dolar civannda bır yatınmı gerek- tırdiğini söyledi. Çamlıbel. mev cut kab- lolu TV anlaşmasınm 30 Hazıran'da sona ereceğini ve bundan sonra Türk Telekom'un etkileşimli TV'yı zorun- lu kılacağını belirtn. Çamlıbel, şu an kul- lanılmakta olan koaksiyel kablolann bant genişliğinın 450 MHz olduğunu. yeni sıstemde ıse 862 MHz kullanıla- cağını vurguladı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Globaliter Devlet' 'Globaliter Devlet' de ne demek? Kavramı ilk defa kullanıp. tarife çalışan Ignacio Romanet, meseleyi şöyle takdım etmiş: "...eskiden, insan hakiarını hiçe sayan, örgüt- lü hiçbir muhalefete izin vermeyen; siyasi ikti- dann, hüküm sürdüğü toplumu başına buyruk yönettiği rejimler vardı ki, bunlara 'totaliter re- jimler' deniliyordu; yaşadığımız yüzyılın sonla- rına doğru, bu sistemlerin yerini, 'globaliter' di- yebileceğimiz, başka tip bir totaliterlik olan re- jimler alıyor, bunlar globalleşme/küreselleşme' ve 'tek düşünce' dogmalarına yaslanıp, başka hiçbir ekonomi politikasına şans tanımıyorlar; yurttaşın sosyal hakiarını, 'serbest rekabetin' insafına bırakıp; hüküm sürdükleri toplumlarda, bütün faaliyetlerin yönetimini finans piyasalan- na bırakıyorlar." (Le Monde Diplomatique, Ocak 1977, s.1) Yâni, 'kumarhane ekonomisi'ne\ Gizlisi saklısı yok!.. Işin püf noktası, 'Sistem'e karşı, son 'mukavemet yuvası' gibi görünen 'ulusal devlet'in ışini bıtir- mek! Ulusal devlet, ulusallığını kaybedip 'küresel- leşti' mı, ne oluyor, ulusal ekonominin serpilip boy attığı 'ulusalpazar' da kaybolüyor; ulusal ekonomi- sine yaslanmayan 'ulusalgüç' olabilir mi? Olamaz! Peki, ne olur? Bakınız ne oluyormuş: "...'küreselleşme', ulus/devletinde iktidarın bellibaşlı temellerinden birini oluşturan 'ulusal pazan' öldürdü: onu ortadan kaldınp, ulusal ka- prtalizmi sersem ederek, kamu yönetiminin et- kisini azalttı. Artık devletler, pazarlarının kapa- sitesini karşılayamıyor; merkez bankalarının re- zerv hacimteri, spekülatörlerin vurucu gücü kar- şısında gülünç derecede âciz kalıyor; artık dev- letlerin, ne kendilerinin ne yurttaşlarının çıkar- larını koruyabilecek çaresi var, ne de piyasala- nn aleyhteki etkisini azaltabilecek, sermayele- rin ürkütücü saldırısını önleyebilecek çaresi! Yönetim sorumluları, ister istemez, IMF gibi, Dünya Bankası gibi, OECD gibi uluslararası ku- ruluşların önceden belirledikleri politikaları uy- gulamayı kabul ediyoriar..." Bır manada, ipi kendi elleriyle boyunlarına geçi- riyorlar; elbette bu "acı hap' bir güzel 'yaldızlana- rak' yutturuluyor: Türkiye, merkez sağVmerkez sol iktidarlartarafindan, neredeyseyanmyüzyıldır, 'ser- best teşebbüs' masalı dinliyor; Özal'dan bu tara- fa, 'özelleştirme' ve 'küreselleşme' ninnısiyle uyu- tulmaktayız;_ farkında olmasak da, çekılip götürül- düğümüz yer, 'globaliter devlet' olmanın kapısı; Müdafaa-i HukukCumhuriyeti'nin. böylelikle, bu- tün ekonomik 'fetihlerini' kötülüyor, karalıyor, yok pahasına elden çıkarıyorlar; kimin için, kimın yara- rına? Türkiye'nin mi, hayır! "...son çeyrek yüzyıl içinde, siyasi sorumlular monaterizm'e, serbest ticaret'e, kitle halinde özelleştirme'ye ve sermayenin serbest dolaşı- mına yeşil ışık yakıp kamunun müdahale hak- kını kısıtlayarak, bazı çok önemli alanlarda, me- selâ yatırımda, istihdamda, sağlıkta, eğitimde, kültürde ve çevre sorunlarında, karar verme hak ve yetkisini, kamu kesiminden alıp özel sektö- re devrettiler; bu yüzdendir ki günümüzde, dün- yanın en büyük iki yüz ekonomisinin yarısından fazlası artık birer ülke değil, birer şirkettir..." "...son çeyrek yüzyıl içinde ekonominin çoku- luslaşması, göz kamaştırıcı şekilde arttı; 70'li yıllarda çokuluslu şirket sayısı birkaç yüzü geç- mez iken, bugün kırk binin üzerindedir ve eğer yeryüzünün iki yüz belli başlı teşebbüsünün iş hacmi gözden geçirilirse, elde edilecek oranın, dünya ekonomik faaliyet hacminin dörtte birini aştığı görülür; oysa, bu iki yüz firma sadece 18 milyon sekizyüz bin işçi kullanmaktadır, bu ra- kam, yeryüzündeki işçi sayısının ancak yüzde 0.75'idir..." (Le Monde Dıplomatique, Ocak 1977, s.1) Işin acı tarafı odur ki, Ignacio Romanet'nın ver- diği rakamlar, 'malureten, malalıp satan, somuthız- metlergören' 'gerçekekonomi'alanınaaıt; 'gerçek' ekonomiye oranla. finans ekonomisinin iş hacmi el- li defa büyük, hesaba o da karıştırılırsa, çokuluslu şirketler karşısında, ulusal devletin ağırlığı, handiy- se hiçe indirgenmiş oluyor. Cidişat' nereye?.. Türkiye, 30'lu yıllardan itibaren 'totaliterlik' rüz- gârına direnememış, inkılâpçı cumhuriyetın otoriterliğinden, bir 'tek parti' totaliteriiğine sürük- lenmişti; 1950'li yıllardan bugüne kendimizi demok- rasiye geçmiş olmakla avutuyoruz: oysa 'gidişat' hıç de öyle görünmüyor, Türkiye bu defa 'küreselleş- me' ve 'özelleştirme' masalına inanmış, paldır kul- dür 'globahterlığe' doru surüklenmektedir; üstelık daha 'sivıl', daha 'demokrat', daha 'insan haklanna dayalı' bir 'düzene' dönüştüğünü zannederek! '40 Karanlığında' şair ne demişti, hadi gel de şim- di hatırlama: "Gün gibi âyan oldu içime, encâmı fenadır bu gidişâtın!.." httv://www.prizma.net.tr/AILHAN httv7/www.eda.tr/bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle