Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yaym Yonetmenı Orhan Erinç •
Genel Yaym Koordınatoru Hikmet
(, etinkaya # Yazıışlen Mudurlerı
Ibrahim Yıldız (Sonımlu),DinçTa\anç
• Haber Merkezı Miıdurü Hakan kara
# Gorsel Yonetmerr Fikret Eser
Dii Haberler Şinasi Danışoğlu # tstıhbarat
Cengiz Yıldınm 9 Kultur Handan Şenköken
• Spor 4bdülkadir Vücelman 9 Makaleler
Sami Karaören 9 Duzeltme \hxiullah Yazıcı
9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YayınKuruIu DhanSdçuklBaşkan).
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke
Hikmet Çetinka> a. Şâknuı Soner.
Ergun Balcı. Dinç Ta>anç, Ibrahim
Yıldız, Orhın Bursalı. Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
Ankara TemMİcısı MusUfaBaIbay# Haber Muduru Doğan
Akın Ataturk Bulvarı No 125, Kat 4, Bakanlıklar-Ajıkara
Tel 4195020 < 1 hat). Faks 419502^ 9 İzmır Temsılcısı
SerdarKmk,H ZıyaBh 1352 S 23Tel 4411220. Faks
44191 P#AdanaTemsılcısı ÇetinViğenoğlu. tnonuCd
119 S No 1 Kat l.Tel 363 12 11. Faks 363 12 15
K.oordınator Ahmet KonıJsan 9
Muhasebe Biilent \ ener 9
Idare Hüse>ınGürer9İş]etme
ÖnderÇeli'k9Bılgı-I^lem Nai]
İnal 9 Bılgısayar Sıstem
Mürii\et Çiler
MEDVA C- • Yonctım Kurulu
Başkanı - Genel Mudur Gıilbin
Erduran # Koordınalor Reha
Işıtman # Genel Mudür Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Fak» 5138463
Vaunıla)an veBasan: Venı Gun Haber Aıansı Babtn \e \a>mcılık \ Ş
Tu^cocağ'ıCad 19 41 Cagaloglu İ4334 ist'PK 246 lstanbul Tel 10212» 512 05 05 120 hat) Faks (0 2121 513 85 95
17ŞUBAT1997 İmsak: 5.23 Güneş: 6 49 Öğle: 12.25 Ikındı 15 18 Akşam: 17.47 Yatsı 19.08
Trechsel
İstanbul'da
• tstanbul Haber Servisi -
A\rupa Insan Hakiarı
Komısyonu Başkanı Stefan
Trechsel, Adalet Bakanı
Şevket Kazan'ın resmi
konuğu olarak dün
Istanbul'a geldı.
Trechsel'ın üç gün sürecek
temaslan sırasmda Kazan
ıle görüşeceğı ve •
komısvonun çalışmalan
hakkında Tiirk yetkilılere
bilgı vereceği bildirildi.
Diyabet
tedavi kursu
• lstanbul Haber Servisi -
Marmara Diyabet Grubu
(MDG) tarafindan
düzenlenen ıkıncı
"Mezunıyet sonrası Eğitim
Kursu" bugün ve yann
tstanbul Onıversıtesi
lstanbul Tıp Fakültesi 1933
Reform Anfisı'nde
yapılacak. Düzenleme
Komıtesı adına bır
açıkJama yapan Prof. Dr
M. Temel Yılmaz, kursta
ikı temel hedef
belırlendığını belırterek
"Bunlardan ilki bilginin
güncel ve kullanılabılir
olması, ikincısı ise
uygulamaya yönelik ve
katılımcı bir metodoloji
seçılmesısidir" dedi.
Çocukların
çalışması
• İSLAMABAD(AA)-
Pakıstan, kısa süre önce
tsviçre'nın Cenevre
kentinde imzalanan ve 14
yaşından küçûk çocuklann
futbol topu üretıminde
çalışmasını yasaklayan
anlaşmayı önceki gün
yürürlüğe koydu. Dünya
futbol topu üretıminin
yüzde 80'inı gerçekleştiren
ve bu sektörde 7 bınden
fazla çocuğu çalıştıran
Pakıstan'ın Çalışma
Bakanlığı Sözcüsü,
Cenevre'de Dünya Spor
Ürünlen Sanayıi
Federasyonu ile
Uluslararası Çalışma
Bürosu arasında imzalanan
anlaşmayı benimsedıklennı
kaydettı.
Demirel
THK'yi kutladı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel, Türk
Hava fCurumu'nun
kuruluşunun 72. yıldönümü
dolayısıyla yayımladığı
mesajda. "Türk Hava
Kunımu'nun yürüttüğü
başanlı çalışmalar,
ülkemizın 2000'lı yıllarda
havacılık ve uzay bılimleri
alanında daha üstün bir
düzeye geleceğinin önemli
bır göstergesidır" dedi.
Cumhurbaşkanı Demirel,
büyük Ataturk'ün eseri,
Türkıye Cumhunyeti'nin
temel yapılanndan biri olan
Türk Hava Kunımu'nun,
halkın çok güzel bır sosyal
dayanışma örneği vererek
ona sahip çıkmasıyla
faalıyetlenni başanyia
sürdürdüğünü bıldirdi.
Sınavlar
kalkmıyop
• ANKARA (ANKA)-
Refik Saydam Hıfzıssıhha
Merkezı Başkanı Erol
Afşın. Refik Saydam'da
master ve doktora
yapanlara herhangi bir
engelleme getirmediklerini
bıldirdi. Hıfzıssıhha
Başkanı Erol Afşın,
basında yer alan
"Hıfzısıhha'da master ve
doktora sınavlan
kaldınlıyor" yolundaki
haberlerin doğru
olmadığını açıkladı.
Hıfzıssıhha'nın görevlen
arasında araştırma ve
eğıtımın de bulunduğunu
anlatan Afşin, bunun da
ancak master \e doktora
vapan kişıler tarafindan
yapılabıleceğinı söyledı.
Dile Türkiye'den
ne dilepsen'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye. turizmde
tanıtım ıçin buyıl 'Dile
Türkiye'den ne dilersen'
sloganını kullanacak.
Turizm Bakanı Bahattin
Yücel. Türkiye'nın turizm
çeşıtlilığı açısından
dünyanın en uygun
ülkelennden bın olduğunu
vurguladı. Yücel, bu
yüzden ısteyenın dılediğı
tunzm çeşidinı Türkiye'de
bulabıleceğini ıfade etti.
Türkiye'de 8 milyon 600 bin erkek ve 5 milyon 900 bin kadın olmak üzere toplam 14 milyon 500 bin kişi kalp krizi riski altmda
Saghkk besLenmeyi hflmiyoruzSAADETUSLU
Genellikle sağlıksız beslenen Türk
insanı, yağ kullanımında da kolestero-
lü arttıran katı yağlan tercih edıyor. Tür-
kiye'de tüketılen yağlann yüzde 35'inrn
doymuş yağlar olduğunu söyleyen Ha-
cettepe Ünıversitesı Sağlık Teknolojı-
sı Yüksekokulu Beslenme ve Dıyete-
tık Bölümü Başkanı Prof Dr. Perihan
Arslan. "Bu durum yağı tamamen bı-
rakacağız anlamına gelmez. İnsanlar
harcadıklan kadar yağ tüketsinler"
önerisınde bulundu.
lstanbul Amerikan Hastanesi ve Ka-
lıfornıya Oniversitesi Gladstone Kar-
diyovasküler Hastalıklar Enstitüsü'nün
yaptığı "Türk kalp çahşması"na göre
ülkemizde yaşayan insanlann yüzde
27'sinin kolesterol seviyesı normalın
üstünde. Bu rakam 8 milyon 600 bın
erkek ve 5 milyon 900 bin kadın olmak
üzere toplam 14 milyon 500 bin kişı-
nin kalp krizi riski altında olduğunu gos-
teriyor. Çalışmaya göre araştırma ya-
pılan lstanbul, Trabzon, Kaysen ve
Adana'da kolesterol sevıyesi yüksek:
Aydın ve Ayvalık'ta ıse düşük. Türkı-
ye'de tüketılen yağlann yüzde 35'inin
doymuş (et ve süt gıbı hayvansal be-
sinler, katı yağlar), yüzde 45 "ınin doy-
mamış(zeytınyağı) ve yüzde 20simn
çoklu do>Tnamış (ayçıçek. mısırözü, so-
ya. uskumnı. ton) yağlar olduğu belir-
lenen araştırmada, çoklu doymamış
yağlann kan kolesterol sevıyesıni azalt-
tığı kavdedilıyor.
Enerjinin yüzde 35'i yağdan
Türkıye'dekı beslenme grafiğinin
illere ve kışilere göre değişiklik gös-
terdiğini belirten Prof. Penhan Ars-
lan, "insanlann normalenerjisiııinvüz-
de 30-35'ini yağlardan sağladığinı"
söylüyor.
Yağlann fonksiyonlannı, "Vücut-
tald hücrelerin oluşumunda hayati rol
üstlenirier, büyümeyeyardımcı olurlar,
vücut ısısının kaybını önlerler" olarak
sıralayan Arslan, vücudun üretemedı-
ği elzem yağ asıtlerinin de beslenme
yoluyla alınması gerektiğını kaydedı-
•Ayçiçek ve zeytinyağının
tüketildiği Aydın ve Ayvalık
illerinde kolesterol seviyesi
düşük bulunurken, katı
yağlan tercih eden lstanbul
Adana, Trabzon ve
Kayseri'de kolesterol yüksek
çıktı.
yor. insanlann yağlan, görünen (tere-
yağı, sıvı yağ vb.) ile görünmeyen (sa-
katat, beyaz ve kırmızı et, süt pasta vb.)
olarak aldıldannı da belirten Prof. Ars-
lan. "Hücrelerin temel yapıtaşlaruı-
dan biri olan kolesteroL büyüme ve ge-
lişmev i sağlar. Kolesterolü, hareketsiz-
lik. kau vağlar, karbonhidratlar ve in-
samn kendi organizması üretir. Herke-
sin kanında buiunan kolesterolün faz-
lası kalp-damar ve sindirim sistemi
hastalıklarma neden olur. Önemli olan
harcadığunız kadarenerji ahmaknr" di-
ye bilgı venyor. Arslan. sağlıklı bır
beslenme içın aşağıdaki 4 gıda grubu-
nun da gün içinde alınması gerektiği-
ni vurguluyor
- Süt ve süt ürünleri: vağsız \e az
yağlı olanlar tercih edibneli. Bu gıda-
lar doğru alındığında kan kolesteroiü-
nü düşürücü etkisi var. Günde 1-2 bar-
dak süt ya da voğurt veya 2 kibrit ku-
tusu büyüklüğünde peynir yenmeli.
- Et ve baklagiller; içlerinde prote-
ın.vitamın, mıneralveyağbulunur Et
ürünlerinde balık tercih sebebi olma-
hdır.
- Sebze ve meyveler; meyve şeklinde
tüketim doğrudur. Bu şekilde kanda-
Id kolesterolü düşüren posa da aunmış
olur.
- Tahıllar; içinde proteın ve v ıtamın
var.
Prof. Perihan Arslan, Türk insanının
damak tadına çok düşkün olduğuna
ve bu noktada pek çok hata yaptığına
dıkkat çekıyor. Beslenmede sıkça yap-
tığımız yanlışlıklar şöyle sıralanıvor:
Beslenme yanlışlan
- Yağın vakılması damak tadını art-
nnr. Ama yakılan yağ kanserojen mad-
deleri ortava çıkanr. Bu yüzden müm-
kün olduğunca en aza indirilmelidir.
- Reklamlanmız hıç eğıtıcı değıl
Çok yağ tüketılmesı motıve edılıyor
Yapılan bir araştırmaya göre de Tür-
kiye"de reklamlardan etkılenılerek en
çok sakız, yağ ve konservelenn tüke-
tildiği saptanmış.
- Süt ve süt ürünlerini kullanma alış-
kanhğı büyük kentlerde kayboldu. Ba-
zı insanlar gaz >aptığı gerekçesiyle ço-
cuklanna süt içirmiyor. 'S'eterince süt
içmeme bo> kısalığına, menopoz döne-
minde de kemik kınlmalanna neden
olur.
- Izgara et yapılırken genellikle çok
kızartıyoruz. Bu, etın içındekı prote-
inı azaltır. A>nca kanserojen etkıler
de ortaya çıkar Izgara, ateşten 15-20
santım uzakta vapılmalıdır
- Et suvunun etten daha besleyici ol-
duğu inancı çok vanlıştır. Özellikle ço-
cuklara et suv u içinden eti ahnarak ve-
rilmemelidir.
- Kuru baklagıllerde haşlama suyu
dökülmemelıdır. Haşlanmadan önce
de iyıce yıkanmalıdır.
- C \ itamini etkisini çabuk kaybetti-
ğinden mevve suyu sıkıldıktan hemen
sonra tüketUmelklir.
- Sebzeler doğranmadan önce yı-
kanmalı Doğrandıktan sonra yıkanan
sebzenın vıtamını kavbolur
- Kuru ısıda un kavurma geneüikle
pek çoğumuz tarafindan vapılır. Bu,
proteini vok eder. Özellikle çocuk bes-
lenmesinde unu kavurma yöntemi ter-
cih edilmemelidir.
Beymen 'in yaz sıcaklığı
Beymen 1997 İlkbahar-Yaz koleksivonu, Çırağan
Sarayı'nda düzenlenen özel bir defileyle izlejicilere
sunuldu. Aralannda Pınar Altuğ, Cej'lan Saner,
Begüm Özbek, Beril Önder, Yeşim Palandüz ve Janset
Paçal'ın da bulunduğu çok sayıda tanınnuş mankenin
sunduğu defdede, yaz sezonu için üretilen yaklaşık bir
milyon üründen en belirgin örnekler sergilendi.
Beymen Genel Müdürii Nur Akgerman, defile öncesi
yaptığı konuşmada, 25. yaşım dolduran Be\men'in
"koşulsuz müşteri muduluğu" uygulamasımn da 10.
vılını kutiadığmı ifade etti. Günün her saatine
alternatif sunan koleksiyon, iş ve moda dünyasından
izk\ iciler tarafindan flgiyle izlendi
(Fotoğraflar: KAAN SAGANAK)
Siyanürle altma karşı
'Bergama - İzmir el ele'
e-posta : tan (a vol. com. tr
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Siyanürle altına
karşı savaşımlannı sürdüren
Bergamalılara Izmır'deki sı-
vıl toplum örgütlen topluca
destek atağı başlattı. Berga-
ma Belediye Başkanı Sefa
Taşkın da beş gündür Avru-
pa'nın çeşıtlı kentlennde ka-
tıldığı toplantılarda siyanür-
le altm tehdidinı anlatıp des-
tek topluyor.
"Bergama - Izmir el ele"
sloganıyla bır araya gelen sı-
vıl örgütlerın oluşturduğu
komıte. bugün yapacağı ilk
toplantıda siyanürle altına
karşı eylem ve etkinlik öne-
rilerini görüşecek ve önü-
müzdekı günlerde gerçek-
leştırilecek eylemlerin takvı-
mını belırleyecek.
Parti. oda, üniversiteler.
kadın dernekleri, çevrecı ör-
gütler, çevre hareketı avu-
katlan, Emeklıler Sendika-
sı, gazeteci, yazar ve sanat-
çılann katılımıyla geçen haf-
ta Izmır'de gerçekleştırilen
toplantıda bır komıte olustu-
rulmuş ve eylem önerilerini
belırleyip takvim yapma ka-
ran alınmıştı.
Komitenin bugün gerçek-
leştireceğı toplantıda eylem
önerilerinin görüşüleceği ve
önümüzdeki günlerde baş-
latılacak büyük katıhmlı et-
kinliklerin takviminin kara-
ra bağlanacağı belirtildı.
Bergamalılar siyanürle al-
tına karşı savaşımlannı sür-
dürürken. Bergama Beledi-
ye Başkanı Sefa Taşkın'ın
bir hafta önce başladığı Av-
nıpa gezısı sürüyor. Çeşıtlı
kentlerde konferans v e top-
lantılara katılan Taşkın, ön-
cekı gün Essen'de Uluslara-
rası Insan Hakiarı Örgü-
tü'nün (FIAN) düzenlediği
"Ahına Hücum" toplantısı-
na katılarak bır konuşma yap-
tı. Sefa Taşkın. "Bergama-
lılar alün istemivor. Çevresi-
ni savunuyor. EurogoM'a di-
renivor. Bu haklı mücadele-
ye siz \\ rupalı dostlanmız-
dan da yardım bekliyoruz"
dedi
TVIerlekullamcının veri göndermesi mümkün olacak
Televizyonlar akdlamyor
lstanbul Haber Servisi - Türk Tele-
komünıkasyon AŞ'nın bir süre önce
imzaladığı 1997 yılı kablolu TV ıha-
lesıne göre Türkiye'nin yakın bır ge-
lecekte etkileşimli TV'ye geçeceği bıl-
dınldi. Etkileşimli ya da diğer deyışle
kullamcının ven göndermesını sağla-
yan TV sistemi sayesınde tek bir kab-
lo üzennden TV, telefon, Intemet, v ı-
deo oyunlan. tele alışvenş. tele banka.
tele pazarlama ve modem gıbı hızmet-
lerden faydalanılabılecek.
Projeyi üstlenen konsorsıyum için-
de yer alan Koç Holding'ın Projeler
Koordinatör Yardımcısı Murat Ardaç.
tamamen yeni bır teknolojı gerektıren
projenin, anlaşma yapılan ıllerde 1997
ortalanna kadar yansının tamamlana-
cağını belırttı. Ardaç, "Yeni kurulacak
sistem sayesinde birkaç yıl sonra evle-
rimize bagtanan tek bir kabkıvla T\', In-
ternet, telefon, video \e atari munlan
gibi hizmederden yaraıianacağız'' dedi.
Konsorsiyumdakı bır dığer firma
olan Sımko'nun Erişim Şebekeleri Sa-
tış Müdürü Aydın Çamhbel de proje
maliyetinin çok yüksek olduğunu. an-
cak 8 yıl sonra paralannı gen alabile-
ceklenni vurgulayarak "Eğer istenirse
halen kablolu TV kullanan abonelerüı
sistemlerinide yenileyebiünz. Bö\le bir
cahşma, yeni kurulacak sistem düzeyi-
negetirmese bik, >ine de abonelerin ta-
leplerini karsılar" dedi.
Türk Telekom'un yaptığı anlaşma-
ya göre 3 büyük kentin de içinde oldu-
ğu 9 ıle ek olarak 11 il ve bazı ilçelere
daha (Mersın. Eskışehır, Samsun. Er-
zurum, Zonguldak, Izmıt. Alaplı. Göl-
cük, Tarsus. Bandırma. Adapazan. Te-
kırdağ, Balıkesır, Denızlı, Yalova. Çıft-
lıkköy. Gebze, Çorlu. Çerkezköy) kab-
lolu TV hızmetı götürülmesı kararlaş-
tınldı Sözleşmeye göre ıhaleyı alan
Sımko-Koç L'nisys-Mılpakonsorsıyu-
mu, Encsson. Tekfen ve Ere fırmalan
Türkiye'ye bu kez, kurulan tek bır hat
sayesınde aynı anda pek çok hızmete
• Yeni kurulacak sistem
sayesinde birkaç yıl sonra
evlerimize bağlanan tek bir
kabloyla TV, Internet,
telefon, video ve atari
oyunlan gibi hizmetlerden
yararlanabileceğimiz
belirtildi.
olanak sağlayan etkileşimli TV'yi ge-
tirecekler.
Projenın yüzde 70'ını üstlenen Sim-
ko-Koç Unısys- Milpa konsorsiyumu
10 yıl süreyle Türk Telekom'la geUrpay-
laşımı üzennden anlaşacak ve Türk Te-
lekom"a ışletme desteğınde bulunacak.
Proje içinde yer alan Koç Holdıng Pro-
jeler Koordinatör Yardımcısı Murat Ar-
daç. 3 yıl içinde projenın tamamlana-
cağını belırttı ve mevcut sistemi ıyıleş-
tırme ve genişletme yönündeki çalış-
malann 10 yılı bulacağını kaydettı. Ar-
daç. buna göre halen kablolu TV kul-
lananlann ellerındeki sistemın kısmen
venılenmesı gerektiğını söyledı. Ar-
daç. Türkiye'de şu anda kablolu TV'nın
çok ucuza ızlendığını de belırterek.
"Avrupa çok daha pahalı. Çünkü Türk
Telekom vabancı kanallara (klenmesi ge-
reken oranda pa> vermhor. Yeni sis-
tem çok daha ekonomik olacak"
1
dedi
Ardaç. bazı ıllenn çok küçük olma-
sı nedenıyleburalarabu hızmetı götür-
menın. karşılıgı alınamavacağı içın
ekonomik olarak olanaksız olduğunu
da belırttı
Ardaç şoyle devam etti. "İstanbuL \n-
kara, İzmir'de eski sistem kullanıldığı
için >eni sisteme dahil değiller. Eski sis-
temi kuran Türk Telekom izin \erirse,
biz bu sistemi venileyebiliriz. Bu tekno-
lojikaçıdan olasu ama TürkTelekom'un
iznine bağlı."
Konsorsıy umda yer alan Sımko'dan
Aydın Çamlıbel de kendı projelen içın
60 milyon dolarlık bir kaynak gerektı-
ğinı. projenin tamamının ıse 100 mıl-
von dolar civannda bır yatınmı gerek-
tırdiğini söyledi. Çamlıbel. mev cut kab-
lolu TV anlaşmasınm 30 Hazıran'da
sona ereceğini ve bundan sonra Türk
Telekom'un etkileşimli TV'yı zorun-
lu kılacağını belirtn. Çamlıbel, şu an kul-
lanılmakta olan koaksiyel kablolann
bant genişliğinın 450 MHz olduğunu.
yeni sıstemde ıse 862 MHz kullanıla-
cağını vurguladı.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'Globaliter Devlet'
'Globaliter Devlet' de ne demek?
Kavramı ilk defa kullanıp. tarife çalışan Ignacio
Romanet, meseleyi şöyle takdım etmiş:
"...eskiden, insan hakiarını hiçe sayan, örgüt-
lü hiçbir muhalefete izin vermeyen; siyasi ikti-
dann, hüküm sürdüğü toplumu başına buyruk
yönettiği rejimler vardı ki, bunlara 'totaliter re-
jimler' deniliyordu; yaşadığımız yüzyılın sonla-
rına doğru, bu sistemlerin yerini, 'globaliter' di-
yebileceğimiz, başka tip bir totaliterlik olan re-
jimler alıyor, bunlar globalleşme/küreselleşme'
ve 'tek düşünce' dogmalarına yaslanıp, başka
hiçbir ekonomi politikasına şans tanımıyorlar;
yurttaşın sosyal hakiarını, 'serbest rekabetin'
insafına bırakıp; hüküm sürdükleri toplumlarda,
bütün faaliyetlerin yönetimini finans piyasalan-
na bırakıyorlar." (Le Monde Diplomatique, Ocak
1977, s.1)
Yâni, 'kumarhane ekonomisi'ne\
Gizlisi saklısı yok!..
Işin püf noktası, 'Sistem'e karşı, son 'mukavemet
yuvası' gibi görünen 'ulusal devlet'in ışini bıtir-
mek! Ulusal devlet, ulusallığını kaybedip 'küresel-
leşti' mı, ne oluyor, ulusal ekonominin serpilip boy
attığı 'ulusalpazar' da kaybolüyor; ulusal ekonomi-
sine yaslanmayan 'ulusalgüç' olabilir mi? Olamaz!
Peki, ne olur? Bakınız ne oluyormuş:
"...'küreselleşme', ulus/devletinde iktidarın
bellibaşlı temellerinden birini oluşturan 'ulusal
pazan' öldürdü: onu ortadan kaldınp, ulusal ka-
prtalizmi sersem ederek, kamu yönetiminin et-
kisini azalttı. Artık devletler, pazarlarının kapa-
sitesini karşılayamıyor; merkez bankalarının re-
zerv hacimteri, spekülatörlerin vurucu gücü kar-
şısında gülünç derecede âciz kalıyor; artık dev-
letlerin, ne kendilerinin ne yurttaşlarının çıkar-
larını koruyabilecek çaresi var, ne de piyasala-
nn aleyhteki etkisini azaltabilecek, sermayele-
rin ürkütücü saldırısını önleyebilecek çaresi!
Yönetim sorumluları, ister istemez, IMF gibi,
Dünya Bankası gibi, OECD gibi uluslararası ku-
ruluşların önceden belirledikleri politikaları uy-
gulamayı kabul ediyoriar..."
Bır manada, ipi kendi elleriyle boyunlarına geçi-
riyorlar; elbette bu "acı hap' bir güzel 'yaldızlana-
rak' yutturuluyor: Türkiye, merkez sağVmerkez sol
iktidarlartarafindan, neredeyseyanmyüzyıldır, 'ser-
best teşebbüs' masalı dinliyor; Özal'dan bu tara-
fa, 'özelleştirme' ve 'küreselleşme' ninnısiyle uyu-
tulmaktayız;_ farkında olmasak da, çekılip götürül-
düğümüz yer, 'globaliter devlet' olmanın kapısı;
Müdafaa-i HukukCumhuriyeti'nin. böylelikle, bu-
tün ekonomik 'fetihlerini' kötülüyor, karalıyor, yok
pahasına elden çıkarıyorlar; kimin için, kimın yara-
rına? Türkiye'nin mi, hayır!
"...son çeyrek yüzyıl içinde, siyasi sorumlular
monaterizm'e, serbest ticaret'e, kitle halinde
özelleştirme'ye ve sermayenin serbest dolaşı-
mına yeşil ışık yakıp kamunun müdahale hak-
kını kısıtlayarak, bazı çok önemli alanlarda, me-
selâ yatırımda, istihdamda, sağlıkta, eğitimde,
kültürde ve çevre sorunlarında, karar verme hak
ve yetkisini, kamu kesiminden alıp özel sektö-
re devrettiler; bu yüzdendir ki günümüzde, dün-
yanın en büyük iki yüz ekonomisinin yarısından
fazlası artık birer ülke değil, birer şirkettir..."
"...son çeyrek yüzyıl içinde ekonominin çoku-
luslaşması, göz kamaştırıcı şekilde arttı; 70'li
yıllarda çokuluslu şirket sayısı birkaç yüzü geç-
mez iken, bugün kırk binin üzerindedir ve eğer
yeryüzünün iki yüz belli başlı teşebbüsünün iş
hacmi gözden geçirilirse, elde edilecek oranın,
dünya ekonomik faaliyet hacminin dörtte birini
aştığı görülür; oysa, bu iki yüz firma sadece 18
milyon sekizyüz bin işçi kullanmaktadır, bu ra-
kam, yeryüzündeki işçi sayısının ancak yüzde
0.75'idir..." (Le Monde Dıplomatique, Ocak 1977,
s.1)
Işin acı tarafı odur ki, Ignacio Romanet'nın ver-
diği rakamlar, 'malureten, malalıp satan, somuthız-
metlergören' 'gerçekekonomi'alanınaaıt; 'gerçek'
ekonomiye oranla. finans ekonomisinin iş hacmi el-
li defa büyük, hesaba o da karıştırılırsa, çokuluslu
şirketler karşısında, ulusal devletin ağırlığı, handiy-
se hiçe indirgenmiş oluyor.
Cidişat' nereye?..
Türkiye, 30'lu yıllardan itibaren 'totaliterlik' rüz-
gârına direnememış, inkılâpçı cumhuriyetın
otoriterliğinden, bir 'tek parti' totaliteriiğine sürük-
lenmişti; 1950'li yıllardan bugüne kendimizi demok-
rasiye geçmiş olmakla avutuyoruz: oysa 'gidişat' hıç
de öyle görünmüyor, Türkiye bu defa 'küreselleş-
me' ve 'özelleştirme' masalına inanmış, paldır kul-
dür 'globahterlığe' doru surüklenmektedir; üstelık
daha 'sivıl', daha 'demokrat', daha 'insan haklanna
dayalı' bir 'düzene' dönüştüğünü zannederek!
'40 Karanlığında' şair ne demişti, hadi gel de şim-
di hatırlama:
"Gün gibi âyan oldu içime, encâmı fenadır bu
gidişâtın!.."
httv://www.prizma.net.tr/AILHAN
httv7/www.eda.tr/bilgiyay/yazar/ailhan.htlm