Katalog

17ŞUBAT1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA kulisiIŞIK KANSU Geçmişin tortusu O lüler, geçmişte yaptıklan ile anılıriar. "Anayasa bir kere delinmekle bir şey olmaz" diyen, ülkeyı yasalarta değil, karar nameler ile yönetmeye kalkan Turgut Özal bugün yaşanan hukuk dışı olaylarla anılır. KlT'lerı borç batağına sokan Turgut Özal, bugün kamu mallannın, en önemli sanayi kuaıluşlannın ona buna peşkeş çekilmesi ile anılır. Rüşvete, yağmaya bulaştığı şaptanan prensleri ile övünen Turgut Özal, bugün ülke yönetimine soyunanlann yolsuzlukları ile anılır. Iş bitiriciliği toplumun belleğine sokan Turgut Özal, bugün bir yanda üretmeden varsıllık ıçinde yaşayanlar, bir yanda umarsız yoksullukta çırpınanlarta anılır. Çankaya Köşkü'nde toplu iftarlar, toplu namazlann öncüsü Turgut Özal, bugün Başbakanlık Konutu'na davet edilen tarikat şeyhlen ile anılır. Sılah satışını serbest bırakıp, Türkiye'yi Teksas'a çeviren Turgut Ozal, bugün cumhuriyete yönelmiş pompalı silahlarla anılır. Turgut Özal'ı "devrimci" diye nıteleyen dünün yağdanlıklan, bugün kulaklannız çınlıyor mu? DYP'de hava durumu T BMM'dekı beş yıldızlı gerilim filmi birkaç gün sonra başlayacak. Once Tansu Çiller ile ilgıli TEDAŞ, TOFAŞ ve malvarlığını soruşturma komısyonlannın raporlan oylanacak. Ardından hükümet ile ilgili verilen gensorunun gündeme alınıp alınmaması tartışılacak. Kulisler dalgalı, söylentiler parçaJı bulutlu. Deniyor ki "Peşpeşe yaptlacak bu oylamalarda DYP'li milletvekillerinin tutumu çok önemli." DYP'dekı hava durumuna gelince: Son dönemde özellikle Iran üzerinden gelip iktidann tepelerine yerieşmekte olan yüksek basınç sisteminden olumsuz etkilenen DYP'li milletvekillen Turhan Annç (Izmir), Yusuf Bacanlı (Yozgat). Demir Berberoğlu (Eskişehır), Mustafa Çiloğlu (Burdur), Osman Çilsal (Kayseri), Cefi Kamhi (Istanbul), Hasan Karakaya (Uşak), Haluk Muftüier (Denizlı), Nuri Yabuz'un (Afyon) güvendikleri dağlara kar yağdığı bildiriliyor. Bu yüzden söz konusu milletvekillerinin parti üst yönetimi ile ilişkjlen dondurma eğiliminde olduklan belirtiliyor. Oiğer yandan, Tansu Çilter'in parti içi muhalefeti geriletmek içtn kimi DYP'li bakanlann "suyunu ısıtarak", kabınede yeni isimlere yer vereceğinin gündeme gelmesı üzerine ortalığı "sahte muhalffier"den oluşan bir bulutun kapladığı ileri sürülüyor. Bakan olduklan takdirde muhalifliklerinin yaz yağmurları gibi gelip geçici olacağı savlanan DYP'liler de şoyle sıralanıyor: Esat Kıratlıoglu (Nevşehir), llhan Aküzüm (Ankara), Tekin Enerem (Istanbul), Necmettin Cevheri (Şanlıurfa), Nahit Menteşe (Aydın), Unal Erkan (Ankara), Ayvaz Gökdemir (Kaysen). Siyasetçilerin hazıriadığı tahmin raporu gerçek çıkacak mı? Izleyip göreceğiz. Yanık merkezi S ağlık Bakanı Yıldtnm Aktuna, her hafta gazetecılerle söyleşir. Geçenlerdeki bir toplantıda da yanık olgulannın tedavisi ve takibinde büyük güçlükler yaşanması nedenıyle Ankara, Istanbul, Izmir ve Kocaeli'nde 8 ayn "Yanık TedaviMerkezi"kurulacağını açıkladı. Konuyla ilgili aynntılı bılgiler veren Aktuna, "Sorusu olan var mı" dedi. Peşinden soru geldi: "Srvas ve Konya gibi potanstyel yangın tehlikesi taşıyan kentlerde de Yanık Tedavi Merkezi kurulacak mı?" Aktuna, bir an durdu, sonra karşılık verdi: "Daha önceki yangın gerekli dersi verdi sanıyorum. O nedenle yeni bir yangına neden olabileceklerini sanmıyorum. Bu nedenle gerek yok oralarda Yanık Tedavi Merkezi'ne." Sayın Aktuna'ya katılmıyoruz. Belli bir kesim, son örneğı Tuzla'da görüldüğü gibi insanları yakmakta epey ılerleme kaydettı. Vahşi kapitalizm insan yakar T uzla'da bir tankerin üzerinde alev almış itfaiye eri Ibrahim Kolay'ın o acılı anı, Türkiye'nın yakıcı gerçeğini ortaya koydu. Devlete ait en büyük tanker, birileri kamu kaynaklanndan zengin olsun diye, tüm donanımı ile az ileride bekleyen Pendik Tersanesi yerine özel sektöre ait eciş bücüş bir tersaneye çekilmişti. Özel tersanenın deneyımsiz elemanları, koskoca tankerı yaktılar, yöneticileri de seyrettiler. Olan, aklını Taksim'e cami yapmaya takmış RP'li Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığını üstlendiği Istanbul Anakent Belediyesi'nin ayda 30 milyon maaşlı emekçilerine, itfaiye erterine oldu. Insanlann gözü önünde cayır cayır yandılar. Ne diye sorumlu aranıyor ki? Insanlan ve kamunun ortak malı koskoca tankeri alevlerin kucağına bırakanlar, ortalıkta serbest piyasa adına, liberalizm adına tepınen vahşı kapitalizm savunuculandır. Çıkar hırsıyla yananlar! Durmayın, duraksamayın; limanlan, tersaneleri, termik santrallan, demir çelik fabnkalannı satın, özelleştirin. Yangın yerine çevirin bu ülkeyi. Uç-beş itfaiye erinin yanık bedenlerınden yükselen ağılı ısı vızgelsın size... 1Yapışmış Wk M eciis'te DYP Genel Başkanı | \ / | ve Başbakan Yardımcısı 1 V 1 Tansu Çiller'in "TURBAN'da yapılan yolsuzluklara gözyumduğu ve usulsüzlüğe bizzat katıldığı" gerekçesiyle hazırlanan soruşturma önergesinin oylanması tamamlanmıştı. DYP Grup Başkanvekıli Ali Rıza Gönül, gazetecilere muhalif milletvekillerinin mükerrer oy kullandtğından yakınıyor, böyle bir yönteme başvurmanın "sahtekâriık" olduğuna ilişkin açıkiamalar yapıyordu. Az sonra oylamanın sonuçları gazetecilere ulaşmış, Gönül'ün de mükerrer oy kullartdığı saptanmıştı. Bu durum kendisine aktanlınca Gönül, hemen bir gerekçe buldu: "Pusulalar birbirine yapışmış olabilir. Ondan öyledir." Yurttaşlığın ak kurdelesi X # ok "mum söndü" laik cumhuriyetimize karşı yf oynanıyormuş, yok yönettilen saldırılar 1 "çocukluk"muş... duruluncaya, saldırganlar Varsın söylenip dursunlar, kirii yasalann karşısına ilişkılere, çağdışı gidişe karşı çıkanlıncaya, haikın ekonomik, toplumsal muhalefet hız toplumsal sorunlannın kazanıyor. çözümü için gerçekçi adımlar Her gün saat 21 .OO'de mahalle atılıncaya, yolsuzluk, kirli aralannda çığlıklar yükseliyor, ilişkiler ve kişisel çıkartar evlerdeki ışıklar yanıp sönerken aydınlatlıncaya, suçlular gelecegin aydınlığına yasalann önüne çıkıncaya, göz kırpılıyor, kadınlar yürüyor... vekillerimiz Atatürkçü Düşünce sorunlann çözümü için Derneği nın (ADD), her gün saat yüzünü halka dönünceye, bu 12.30-13.00 arasında hükümet işbaşından Güvenpark'takı sessiz uzaklaşıncaya eylemı de sürüyor. kadar biz Güvenparktayız..." ADD Genel Başkanı Suphi Güvenpark eylemıne katılanlann Gürsoytrak, eylemin her gün yakasına bir beyaz kurdele büyüdüğünü söylüyor: iliştiriliyor. "Temiz toplum, temiz Yurttaşlık kurdelesi sizi bekliyor. devtet, ak yürekler istiyoruz. Her gün saat 12.30-13.00 arası Sessiz eylemimiz, demokratik Güvenpark'ta... Emeksiz parti D ISK'in HHton Oteli'nde düzenienen 30. kuruluş yıldönümü törenine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, RP'li, DYP'li bakanlar, yöneticiler, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek katılmışlardı. Gözler DSP Genel Başkanı Bülent Ecevrt ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı aradı, ama bulamadı. Emekten elini eteğini çeken sol parti liderleri yalnızca bize özgü olmalı... HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ Yüksel Endeğer yazıyor Bazen düşünüyo- rum da yakın tarihi- mizde ne büyük ha- talar yapmışız. Örne- ğin saltanatın kaldınl- ' ması bence hatadır. Şimdı, ingiltere'de oldu- ğu gıbı padişahımız başımızda olsaydı, sarayında güzel güzel ikamet etseydi fe- na mı olurdu? Gider, sohbetinden nasiplenir, sofra- sında mütevazı bir yer edinirdik. Müba- rek elinı oper, hayır duasını alırdık. Bek- lentilerimiz sadece manevi olurdu. Ha- di dıyelım ki bir kese altın bağışladı, al- mak istemezdik. Ama ısrar ederse de kırmak istemezdik. Ya halifelik o da boşuna kaldınldı. Ol- saydı bizim gibi geniş perspektifli insan- lara biraçılım daha çıkar, konunun kap- sama alanına gınverirdik. Hadı bunlar kaldınldı. O halde Ameri- kan mandasını kabul etseydik bari. Ne Sokağımın başında bir federal polis olsaydı! büyük, ne acı bir fırsat kaçmıştır bizim için. Geçen gün Fethullah Hocafendi'nin sofrasında yanımda oturan dürüst ve ile- rici bir dostuma anlattığım reaJiteyi size de nakletmek isterim: Eğer Amerikan mandası olsaydı, şim- di belki de Michael Jackson'ın oğlu Zeynep Kâmil'de dünyaya gelecekti. Bir ihtimal adı da Ismail Hakkı Jackson olacaktı. Ya da Naomi Campbell benim kapı komşum olacaktı ve gayet de iyi olacak- tı. NBA Ligi'nde Kütahya Boğalan ya da Kırıkkale Rangers'in yer alması müm- kün olabilecektı. Amerika'nın, pardon, sevgili Ameri- kam'ın bu topraklardaki varlığı süs nite- liğinde birkaç üsten ibaret değil, bizzat kahraman Amerikan ordusunun en ge- niş anlamda tesis ve personeliyle ve muhteşem donanmasıyla donanmış olacaktı. Neslimiz sanşınlaşacak ve güzelleşe- cekti. Böyle köylü, böyle sakil olmaya- caktık. Dolarla yeni yeni değil, 75 yıldır tanı- şıyor olacaktık. Talk-show gelenekleri- miz arasına girecekti. Ve daha neler neler olacaktı, saysam brtmez! Fakat tren kaçmış değildir. Şu anki du- ruma da bin şükür. Hatta 2001 şükür. Gerçek bütünleşme, bayrağımızdaki yıldızın, çok yıldızlı bayrağa kabul edil- mesiyle sağlanacak, o vakit modernleş- me zirveye ulaşacak ve belki de iki ül- kenin de vatandaşı olan bendenizin ba- şı göğe erecektir! tnternet: htp /www/ Biz Amerikan yanlılan çok güzel insanlanz. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK HARBİ SEMtH POROY GADDAR DAVUT MRIKURTCEBE BULUT BEBEK MRAYÇİFTÇI MIRMIRLAR UĞVR DUHAK TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN UŞubat GERON/MO'NUN SAMS/.. İBU6ÜtJ, Ş Ç 8O YAÇINDA ZATÜ&ieEDEH ÖIMJ. iBSB'De, MBKSİK4 LERİ TAKAFINDAN ACIMASI2CA KATLEPfLSU APAÇİL£fZ A/SA- S/NOA, ANHESİ, BŞI </E ÜÇ ÇOCU6U BULUNAU SeKONfMa, SU TAg/tfTEN SONBA, TAM Blg lUTtKAM GefZlUASl OLMUŞTV.. APAÇÎ KABİL££tNİM yAÇAOIĞI 8OLGE, A8D-MEKS1KA Sl- UlfStHPAYDI ve BU NEPENL£, GE&ON/MOj ÇETESIMİH ŞtMDA, H£e İKİ ÜLZENlN ASK£JS/ fUJVUETıYLE DE SA- VHÇMAK DlieUMUfJM /İALMIÇTI. B/SÇOK KEZ ICAIANMIŞ AMA, ÇOK GSÇMEDBAl YlfJE RAK DAĞLAB4 ÇIKMtp-/. SOM ELe Ç Ç O6, SAVAÇ ESİei OLAEAK FLD&OA'YA GÖNDE- R.İLMİŞ VE OGADA HASmLAUARAk: ÖLMÜŞTÜ. UMUTSUZCA DA OLSA, SÖZUPEK MÜCAPECESİ OUA DUNYA ÇAPINDA ÜN KAZANCHZMtÇri\.