Katalog

25 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Keskin'den lotJiGJlik suçlaması (Cunıhuriyet Biirosu) - C H P Gene'l Sekreteri Adn.an Keskin. hükümetin "mandacı" biranlayış sergilediğini, Çekiç Güç göriişmelerinde, "İobicilık" anlayışının su yüziine çıktığını söyledi. Keskin, dün düzenledigi basın toplantısında. Başbakan Necmettin Erbakanın muhalefetteyken iç ve dış politika konusunda •'mangalda kül bırakmadığını" öne sürdü. Çekiç Güç görüşmelerinin gizli oturumla yapılmasının halkın haber alma özgürlüğünün "gasp edilnıesi" anlamına geldiğini belirten Keskin. yabancı ülkelerin Ankara temsilcıleri ile ulusal politıkaların tayin edilmeye çalışıldığını bildirdi. Kuptuluş'a polis baskını • İstanbul Haber Senisi - Kurtuluş gazetesinin Cağaloglu Bürosu'na baskın düzenleyen Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı ekipler. gazetenin i 5 muhabirini döverek gözaltına aldı. Çataldere Caddesi Meriçli Apartmanı'nın4. katında faaliyet gösteren Kurtuluş gazetesi. dün akşam saat I9.00 sıralannda uzun namlulu sılahlarla gelen sivil ekiplerce kuşatma altına alındı. Polisin biiroya girmeye çalışması üzerine muhabirler. kapının arkasına barikat kurdu. Polis, gözyaşartıcı bomba kullanarak binaya girdi ve 15 muhabiri gözaltına aldı. Mor Çatı ve annelep • İstanbul Haber Servisi - Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı. "Cumartesi Anneleri'nı destekleyerek anne olsun olmasın tüm kadınlara şıddet uygulanmasına karşı çiktığmı açıkladı. Yapılan yazılı açıklamada. otoriter erkek kimliğinin temsilcileri olan polislerin copları kayıp ve tutuklu yakınlanna yöneldiğinde. kadınlann ancak "kutsal anne" kimliğiyle destek kazanabildiği hatırlatılarak "Cumartesi Annelen'nin omuzlanna acı çekme görevinin yüklenmesi protestoedildi. Türkiye-Belarus ilişkileri • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Türkiye'nin bölgesel pofitikasının. "banş. istikrar ve refaha katkıda bulunmak" olduğunu kayderti. Demirel. Türkiye'nin Belarus (Beyaz Rusya) ile ilişkilerini olanaklı olan her alanda geliştirmek istediğini söyledi. Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko. Cumhurbaşkanı Demirel'in resmi konuğu olarak dün Türkiye'ye geldi. Demirel. karşılama töreninde yaptığı konuşmada. Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazanan yeni devletlerle dostluk ve işbirliği ilişkilerini geliştirmenin. Türkiye'nin bölgesel politikasının temel amaçlarından olduğunu belirtti. RTÜK'ün savunması • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu): Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK)Başkanı Güneş Müfrüoğlu. sansürcü kuruluş damgası vnrulmak istenen üst kurulun bazı medya srganlannca bilinçli bir biçimde yıpratılmak stendiğini söyledi. 3aşbakan Necmettin Erbakan'ın kullandığı .ansür yetkisinden üst curulun sorumlu utulamayacağını ;aydeden Müftüoğlu. 'Hükümetle bizim ilgimiz ok. Üzenmizde baskılan l ayok"dedi. RTÜK nceki gece. Kanal 6 "V'nin yayınını reklam ayını ödemediği erekçesiyle sabaha kadar urdurdu. Gizlice yapılan urdurma işleminden amuoyu haberdar jilmedi. Mehmet Ali Altındağ, Balatangöz ve arkadaşlanndan Ensarioğlu ailesinin öldürülmesini istedi 'Adamlan öldürüiL, parayı ahn'HALİL NEBİLER -4- Abdurrahman Balatangöz ve arkadaşlan. Altındağ'dan ikinci kez para isterler. Balatangöz, 222 18 56 ve 222 18 57 numaralı telefonlardan AJtındağ'ı arar. acele 14 milyon liraya ihtiyaçlan olduğunu söyler. Altındağ ise telefonda. "Size verdiğim listedeki şahıslar ölnıeden beş para vermem. Bu lîstedeki adamlan temizleyin, istediğini/ paravı vereyim" yanıtmı verir. Balatangöz bir kez daha para almak için Altındağ'a gittiginde. ihbar üzerine polis tarafından yakalanır. Abdurrahman Balatangöz ve arkadaşlan Hüseyin Deger ile İsmail Özmez. "korkutarak çıkar sağlamak ve 6136 sayılı yasaya muhalefetten" yargılanırlar. Yargı sürecinde Altındag'ın Ensarioğlu ailesini öldürtmek istediği ortaya çıkınca, aiie mahkemeye bir dilekçe vererek, kendilerine bundan sonra yapılacak herhangi bir saldından Altındag'ın sorumlu tutulması gerektigini belirtirler. Birduruşma çıkışında. Mehmet Ali Altındağ. "Sen buradan çıkacaksın, seninle dışarıda hesaplaşacağız" diye tehdit eder Balatangöz'ü. Balatangöz kısa bir süre sonra tahlive edilir ve 1993 yılında Van il merkezinde ugradığı silahlı saldın sonrasında faili meçhul bircinayete kurban gider. Ya Mehmet Ali Altındag'a ne olur? Hiç... Hacı, devlet ricaliyle yakın ilişkiler sürdürmeyi sever. Ama hepsiy!' değil. Örnegin, 20 Mart 1996 tarihlu şöyle bir belgeye imza atan devlet yetkilisinden nefret eder: "jlimiz Merkez Dökmetaş Köyü sınırları içerisinde bulunan, mülkiveti hazineye ait ve tapunun 400 parsel numarasında ka>ıtlı taşınmazın 13 bin metrekare yüzölçümündeki kısmına Inrim Inşaat Eski Olağanüstü Hal Bölge valisi Ünal Erkandan açıklama Gazetenizin 22.7.1996 tarihli nüshasının 1 'nci ve 7'nci sayfa- larında "Kurt Dumanlı Havayı Sever" başlıgı altında çık'an seri yazıda, şahsımla iigili gerçek dı- şı ifadelere ve iddilara yer veril- diğini hayret ve esefle okudum. Adi geçen yazıda genel olarak Mehmet Ali Altındağ isimli va- tandaşın benim Olağanüstü Hal Bölge Valiligi görevine başla- mamla biriikte devletten destek almaya başladığı ve görevim sü- resince bu vatandaşa himaye ve tavassutta bulunduğum ifade edümektedir. Aynca OJağanöstü Hal Bölge Valiligi bütçesinden dedestekler sağladığıma dair ifa- delere yer verildiğini gördüm. Ancak sorumluluğumda bulunan bûtçeden adı geçen kişiye hangi işin veya ihalenin ne zaman ve nasıl verildiğine dair tek bir delil yazı içerisinde gösterilrnemiştir. Gerçek, Bölge Vaiiliği Bütçesi, terörle mücadele eden personelin bannması için lojman yapımına, personelin aş ve ibadesine, silah araç ve gereç ihtiyaçlannın kar- şıianmasına ya da benzeri işlerin yapılmasına aynimıştır. Bölgede yapıldığı ve onanldı- ği iddia edilen 20 okulun ihale- sinde ve işlemlerinde Bölge Va- liliği'nin herhangi bir yetkisi ve katkısı hulunmadıgı herkesin bil- digi kesin ve resmi bir gerçektir. inşaatı devam eden Diyarbakır Adliye Sarayı ihalesinin Bölge Valiligi ile bir ilgisinin bulunma- sı da hukuken ve fiilen mümkün değildir. Marmaris'te yapıldığı iddia edilen askeri resislerin kendi usul ve şekil şartlan içinde ihale edil- mesinde iigili mercilere şahsen tavassut ve tesirde bulunduğum iddiası ise sadece komiktir. Haftanın belirli günlerinde sa- bah kahvaltılannı ve akşam ye- meklerini adı geçen kişinin tesis- lerinde yedigimi iddia etmek ise ne kadar düşük ve basit düzeyde değerlendiriidiğinin birgösterge- sidir. Bu akıl ve mantık dışı iddia ve isnatlara karşılık bir gerçeği ben de ifade etmek isterim. Gerçekren de o gönlerde PKK baskısı ile bütün gazetelerin ba- sımı, yayımı. dağıtımı, satın alın- ması engellenmek istenir ve bu konuda belli seviyede etki sağla- nırlçen M. Ali Atbndağ gazetesi- nin yayinını ve dagıtımını dur- durmamış, baskı ve tehditlere di- renmiş ve bu vatansever tufumu tarafımtzdan takdirde karşılan- mıştrr. Bütün ihtiyaç duyan va- tandaşlanm gibi Altındağ da PKK tehdit ve saldınlanna karşı elbette korunmuştur. Bunu yap- mak benim gÖre\imdi ve yaptım. Bunun ihale iletavassutlamenfa- atle ilgilendirilmesinin benim şe- refle yaptığım görevime gölge düşürmek gibi kötü niyetten baş- ka bir maksada matuf olduğunu düşünemiyorum. Bölge Valiligi'nde bulundu- ğum sürece, yapılan iş ve işlem- ler tamamen kanun ve hukuka uygun olduğu gibi sadece yük- sek birgörev şuuruyia yapıimış- tır. Bütün ömrüm ve meslek ha- yatım boyunca vatanın, milletin ve devletin demokratik hukuk devleti anlayışı içerisinde biraşk ahlakı ile müdafaast dışında hiç- birsaikimolmamıştır. Olağanüs- tü Hal Bölgesi'ndeki 4 yıl benim şerefîm, gururum ve en büyük manevi sermayemdir. Bundan gerisi kötü niyet ve iftiradan iba- rettir. Bu açıklamanm yayımına has- sasiyet ve anlayış gösterecegini- zi ümit ederim. - Şaygılanmla. ÜNAL ERKA\ Tkaret Müşavirlik Limited Şirketi tarafından bina inşa etmek sureri> le lü/uli işgal ve tecavüzde bulunulduğu, Defiterdarlık Milli Emlak Müdüriüğü'nün 5J.1996 tarih ve 1027 savılı vazısı ile Valiliğimize bildirilmiştir.'" Bu belge. Intım Inşaat'ın 13 bin metrekarelik hazine arazisindeki işgaline son verilmesi için 1) Merkez Jandarma Komutanlığı'na verilen talimatla bitiyor. Belgenin altında da dönemın Diyarbakır Valisi M.Ooğan Haripoğlunun imzası bulunuyor. Hacı. dev let hazinesinin. yani beytülmalın 13 bin metrekarelik arazisinin üzerine oturmuş, tesis yapmış, bu tesisi de nisan ayında gelip devletin başbakanı Mesut Yılmaz açmış. Vali. burası hazinenin diye yırtınıp hazine malını geri almaya çalıştjgında ne oluyor? Diyarbakır Söz gazetesi ve Söz TV. başlıyorlar Hatipoğlu aleyhine yayın yapmaya... Örneğin, 3 Nisan 1996 tarihli Diyarbakır Söz'deki Günün Notları sütununda. Mehmet Ali Altındağ imzalı -Bu Halk Sahipsi/ Değildir" başlıklı yazıda şunlar söyleniyor: "... Koalisyon hükümetinin CHP kanadı tarafından aynı zihniveti taşıyan Doğan Hatipoğlu,... halkın nezdinde kendini halkçı lanse etmeye çalışmif, o\$a ki hiç de göründüğü gibi olmamıştır. ... Biz ise halkımızın ve devletimizin hakkını savunmak amacıvla bu valinin bundan sonra halkımıza yaran olamavacağı düşüncesiylc bir an evvel buradan alınması hususunu iigili Diyarbakır millet\ekilleri ve bakanlara bildirmişiz.*1 "Hacı" Mehmet Ali Altındağ. gerçekten de bildirmiş. Elimizde Intim İnşaat'ın 0412 222 40 53 numaralı faksından 28 Mart 1996 tarihınde. saat 18.04'te Ankara'da bir Diyarbakır millet\ekiline geçilen birfaks \ar. Vali Dogan Hatipoğlu'nu milletvekillerine ve bakanlara şikâyet eden bu faks metninde. Hatipoglu'nun yemediği laf kalmıyor. Vali Hatipoğlu. Altındağ'ın işgal ertigi hazine arazisini geri almaya çalışıyor ve ne PKK'liliği. ne Marksistliği. ne HADEP'Iiligi kalıvor. Bu fakslardan birini alan Abdülkadir Aksu da kalkıp TBMM'de Hatipoglu'nun HADEP'li olduğunu söylüyor. Ünal Erkan'ın da girişimleri artıyor \e Altındağ artık valinin görevden alınacağına kesin gözle baktığı için Diyarbakır Söz'ün 3 Nisan 1996 tarihli sayısında. "DivarbakırSoz" imzasıyla u Kim Dost, Kim Düşman" başlıklı yazı yayımlanıyor. Vali Hatipoğlu henüzgörevde ve yazıda söylenenler ürpertici: **O nedenle diyoruz ki. bu atamalarda adı geçen Diyarbakır Valisi Doğan Hatipoglu'nun kalınası için çığtıkları boşa... Cenaze kaldırılmış. defln töreni bitnıiş, üzerine sadece toprak atılacak duruma gelen cenazenin canlandığı nerede görülmüş?.." Ve 16 Nisan 1996 günü Diyarbakır Valisi Doğan Hatipoğlu görevden alınarak kızağa çekıliyor. Yani merkez valisi oluyor. Yerine Emir Durmazatanıyor. Diyarbakır Söz başlıvor Durmaz'a methiyeler düzmeye. Hatta ipin ucu kaçıyor biraz. Bulmaca köşesinde Emir Durmaz'ın fotoğrafı konularak. "Resimde görülen Diyarbakır Vaümiz kimdir" dive soruluyor. Eh. bir gazete de başka ne işe yarar zaten? istanbul 'da şimdi de 'siyasal kentleşme' dönemi başlatılıyor: Esenkenî prujc>ı kup>.mımda gerçekie^tiriJen Rıfat flgaz Kültür Merkezi. çağdaş kentleşmede kültürel boyuta verilen değerin ender örneklerinden biri olarak dikkat çeldyor. Esenyurt'ta sınrr değişikliği operasyonuOKTAV EKtNCt İstanbul"da artık garip de- ğil. "garip ötesi" şeyler ol- maya başladı. Daha doğru- su, kendilerine "yetkililer'" denilen kimi yöneticiler. bu kent için ne yapacaklannı "şaşırmaya" başladılar. Özellikle "imar ve beledi- yecilik" konusunda yine bu kentin "yönetilemez" ama "yağmalanabüir" hale gel- mesi yönünde ellerinden gelen her türlü çabayı gös- teriyorlar. Üstelik bu çaba- lannı w resmi veyasal karar- lar" şeklinde sürdürüp yi- ne Istanbul'u ıçinden çıkıl- maz sorunlann içine itiyor- lar... Anımsanacaktır, birkaç ay kadar önce. fçişleri Ba- kanlığı'nın Istanbul'daki bazı kaçak yapılaşma böl- gelerini yine "belediye" olarak ilan etmesini eleştir- miştik. Özellikle içme su- yu havzalarında ve orman- Iık alanlarda tümüyle kaçak ve "•yağmaya dayalı" bir bi- çimde oluşan yasadışı yer- leşmeleri bir de belediye yaparak "ödüllendirme- nin" ve "Tneşrulaştırma- nın" fstanbul'a karşı bir ihanet ve haksızlık olduğu- nu vurgulamıştık. Mimarlar Odası. bu ka- çak yerleşmelerden Elmalı su havzasındakı imar işga- liyle oluşan yasadışı yapı- laşmayı belediye ilanıyla "kurtarmak", hatta yine bir kaçak kentleşme yağması- nın "belediye eliyle organi- zeedilmesini sağlamak" an- lamına gelen Tçişlerı Ba- kanlığı karanna karşı iptal davası açtı. Dava gerekçe- sinde ise kentin yaşam kay- naklarını yok eden yasadışı bir gelişmenin merkezi hü- kümet karanyla "yasallaş- tınlamayacağınj" da v urgu- ladı... Şimdi bu önemli dava sü- rerken. tstanbul yine Içişle- ri Bakanlığı'nın benzer bir "garip ötesi" karanyla kar- şı karşıya. 'ANAVOL hükümeti'nin amk "bitmek iizere" oldu- ğu bir günde Ankara'da alı- nan bir merkezi yönetim karanyla, kentin Trakya ke- simindeki iki komşu beledi- ye olan Esemurt ile Kıraç beldelerinin "belediye suur- lannda değişiklik" yapıldı- ğı bildirildi. Bakanlığın "giderayak" işleme koyduğu 26 Haziran 1996 tarihli bu karanna gö- re. kurulduğu günden bu >ana Esenyurt Belediye- si'nin sınırlan içinde olan ve dahası bu beledıyenin gözetiminde ve çabalarıyia "imargönen" v e gelişen Ye- nikent. Merkez, Boğazköv, Esenkent, Evren Sanayi Si- tesi veBahçeşehir mahalle- leri bir çırpıdâ "Kıraç Bele- diyesi"ne bağlandı. Böyle- ce, neredeyse yine bütün yapılaşması "kaçak" olan v e henüz "çokyeni" bir bel- de belediyesi konusundaki Kıraç'a onbinlerce konut- luk -planlı. alfvapılı, ruh- satlı ve imarlı"yerleşmeler -deyim yerindeyse- "arma- ğan" edilirken. bütün bu mahalleleri ve özellikle "Esenkent" ile "Boğaz- köy" gibi gibi iki büyük "yeni kent projesini" Istan- bul'a kazandıran Esenyurt Belediyesi de "cezalandınl- mış" oldu. Bu akıl almaz operasyonun "siyasigöriin- tüsiine" bakanlar. ANA- YOL'un İçişleri Bakanlı- gı'nın ANAP'lı Kıraç Bele- diyesi yönetimine bugüne dek görülmemiş bir "ikti- dar nimetini" sunarken, ay- nı anda CHP'li Esenyurt Belediyesi yönetimine de vine yasadışı bir "iktidar darbesi" yaptığını söylü- yorlar. Bu yaygın değerlen- dirmeye Esenyurt Beledive Başkanı Dr. GürbüzÇapan da "hemşerüiksiyaseti"yo- rumunu ekliyor. "Rizeli" olan eski Başbakan Mesut Vımaz'ın. yine kendisı gibi Rizeli olan Kıraç Belediye Başkanı Sonnur Yanlızoğ- lu'na Esenyurt'u armağan eftığini söylüyor... İster siyasi nedenle ol- sun. isterse de "hemşerilik aşkıyla" olsun. acaba Içişle- ri Bakanlıgı'nın durduk yerde böylesi bir karar al- maya \e iki komşu beldeyı "dayanışmava özendirece- ği" yerde tutup gerilim ve çatışma içerisine sokmaya acaba hakkı var mı? Yine İçişleri Bakanlığı eğerdaha ı> i bir "imar ve belediye dii- zeni" kurmak peşindeyse. bunun için önce Kıraç'taki (ve İstanbul'un her yerin- deki) kaçak yapılaşmayı durdurmak yönünde "ikti- dar olanaklannı kullanma- sı" gerekmez mi? Bunu \ apmadan. Esenyurt Bele- diyesi'nin tümüyle kendi çabalarıyia gerçekleştirdiği planlı. yasal ve sosyal. kül- türel teknik altyapılanyla "iskâna hazır" veni yerleş- me bölgelerini elinden alıp, diğer komşu belediyeye bağlanması acaba hangi şe- hircilik hukukuna giriyor?.. Kuşkusuz, bütün bu so- ruların yanıtını şimdi artık "bağımsız yargj" verecek. Esenyurt Belediyesi "nin hukuk mücadelesi. kent yö- netiminde merkezi hükü- met yetkilerinin "sınırlan" konusundaki tartışmalara da önemli katkıda bulun- muş olacak. Esenyurt Belediyesi nin öncülüğünde 1990'ların başlarından bu >ana süren çabalarla ve "dayanışmay- la" gerçekleşen Esenkent ve Boğazköy yeni yerleşme bölgelerinde. yakın bir ge- lecekte \ aklaşık 60 bin kişi her türlü çağdaş kent ola- naklanv la biriikte yaşama- y a başlayacaklar. Tamamlanma aşamasın- daki Esenkent Mahallesi. 1.5 milyon metrekarelik bir alanda 7bin337konut,tica- ret ve kültür alanları, temel eğitim. kreş. lise. sağlık te- sisleri. parklar, rekreasyon alanları ve teknik altyapı donanımlarıyla gerçekleşi- yor. înşaatı sürmekte olan Boğazköy projesi ise 2 mil- yon metrekarelik biralanda daha geniş ve gelişkin sos- yal. kültürel. ticari veeğiti- me dönük kentsei hızmet üniteleriyle biriikte "daha az yoğun" olarak 5 bin 717 konutu içeriyor. Av rıca. her iki yeni verleşmenin de "merkezi ısıtma sistemi" varve Istanbul'un Esenyurt beldesinde binlerce konut- luk bir "bacasız kent" kuru- luyor. Dev letten hiçbir katkı v e kredı almadan. tümüyle "kentli bilinci" içerisindeki "kentörgütlenmesi" mode- li) le gerçekleşen bu iki bü- yük yerleşme projesinin hiç kuşkusuz en anlamlı ürün- lerınden biri de Esen- kent"teki "Rıfat Ilgaz Kül- tür Merkezi." Kooperatıf üyelerinın "kültürel altyapı katılımlan" ile finanse edi- lerek inşaatı tamamlanan bu kültür merkezi. değişik sanat ve kültür etkinlikleri için gerekli çalışma ve top- lantı mekânlanyla birhkte 5 bin kişilik de bir amfiti- yatroyu hem Esenkentlile- rin hem de İstanbulluların kullanımına sunuyor. Kuşkusuz Kıraçlılann v e tüm komşu belediyelerde yaşayanların da ortak bir kültür alanı olma) a aday bu anlamlı mekânın yarataea- ğı "demokrasi, özgürlükve dayanışma ortamı" ise. İçişleri Bakanlığfnın tüm bu özlemleri "durdurma" yönündeki "belediye sının operasyonuna" da en an- lamlı yanıtı vermiş olacak... Evet. Kimi yetkililer. İs- tanbul'da artık "garip ötesi yetkiler" kullanmay a başla- dılar. Neyse ki Mr. Robert Hillier. 16 Temmuz 1996 günü Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi'nde Esenyurt Be- lediyesi'ne bu girişimlerin- den ötürü "Şehircilikte 3. Bin Yıla Bakış" ödüllerini verirken. İçişleri Bakanlı- ğı'nın 26.06.1996 tarihli ya- zısından haberdar değildi. ABD'nın bu ünlü mimarlık grubunun lideri. o gün ödül verdiği bu çabalara siyasi iktidar gücüyle "el konuldu- ğunu" bilseydi belki de ata- larının 200 yıl önce Tek- sas'ta yaptığı benzer el koy- malan anımsayarak. "Vahşi Batı Ödülü" nü de ANA- >'OL'un İçişleri Bakanlı- ğı'na verirdi... CEZAEVLERİNDEKİ OLÜMLERE ENGEL OLALIM Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler tarafından başlatılan açlık grevlerinin 66. gününde 3 ölü verilmiştir. Bizler, gelinen noktanın toplumun geleceği açısından ciddi sorunlar yaratacağı inancındayız. Hükümet yetkililerinin soruna karşı sergiledikleri duyarsız yaklaşım, toplumsal banşı bozucu niteliktedir. Yetkilileri cezaevlerinde insanca yaşam koşullannın derhal sağlanması ve ölümlerin durdurulması için acil önlem almaya çağınyoruz. Erbakan'ın dönüşü RP'yi karıştırdı ERGÜN AKSOY TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Makina Mühendisleri Odası ANK.4RA-Başbakan Necmettin Erbakanın Çekiç Güç konusundaki " L " dönüşü RP'yi kanştırdı. Erbakan'm. "ABD'ye kafa tutamayH" görüşü, parti içinde tepkilere ne- den ofdu. RP'li milletvekıllen. *2& kez hayır ded^iınizÇe- ldçGüç'e,şmıdi nasılevet diy-ecegK?"sorusunuy6neîtirken. Erbakan'm. ret oyu verme eğiliminde oian miüetvekilleri- ni ikna etmek icin baa bakanlanm görevJendirdigî bildiril- di. Muhaiefetteyken, "işpl giicü" olarak nireledigi Çekiç Güç için. ABD'nin baskısıyla son günlerde görüş değıştire- rek "L'" dönüşü yapan Erbakan'm tavn, partisinı kanştır- di. Partisi içinde ilk kezdirenişlekarşıiaşan Erbakan'm,Çe- kiç Güç konusunda grup karan alınmaması halinde ret oyu kullanma. bağlayıcı karar alınması durumunda ise oylama- ya katılmama eğiliminde olduklan bildırilen mületvekille- ri Mukadder Başeğmez, Mustafa Baş. İbrahhn Halif Çefik, Zeki Ergezen. Şevki Yıfanaz, Ertuğrul \'atçınbavır. Veysel Candan. >fusa Okçu. Bülen! Annç, \akup Hatipoğlu, \İus- tafa İ naldı. Ahmet Ooğan, Kazun Ataoğlu, Fetulbıh Erbaş, Kahranıan Emnıioğlu, Bahri Zengin. Azmi Ateş, Lütfii Yaİ- maıı. Temel Karamoliaoğiu, Önıer \ehbi Hakipoğlu ve Vlemduh Biiyiikkdıç'ı ıkna etmek için, bazı bakanlanm ve partinin üst düzey yöneticilerinî gdrevlenfftrdıği öğreniMİ.