Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Anahtar
HUSNUA.GOKSEL
G
erçek'e onu doğru verde
aramakla ulaşılır Doğru
verde. doğru yöntemlerle
aramrsa ulaşılır gerçek'e.
Doğru yerde. doğru yön-
temlerle aransa bıle varı-
lan gerçek, her zaman "gerçek" gerçek de-
ğıl. "gerçek sanılan gerçek"tır. Bılımsel
gerçek doğa gızlerı arasından. karanhk
ıçınden siızulup çıkanlır \e ona. az ya da
çok. karanlık bulaşır süzülüp çıkanhrken.
Her bılımsel doğru. bır mıktar bılımsel
vanlış ıçenr. Bılım felsefecısı KarlPopper
(11 bunu "yanlışlama kuramr ıle açıklı-
yor Her gerçeğın ne kadar doğru olduğu-
nıı değıl. ne kadar vanlıs, ıçerdığını sapta-
mayı önenvor.
Türkıye'nın bugün sorunlar ülkesi ol-
duğundan kımsenın kuşkusu >ok Herkes
kendıne göre değışık bır c/ıkış solu anyor.
Çıkış yolunu tıkayan birileri var sayıyor.
Var mı bö> le bırılerı'7
Türkıye'nın bugün-
ku durumunu. bu bulanık. bu çamurlu. bu
çamur gıbı durumunu, bu kaosun sorum-
luluğunu kı^ılere. kurumlara. de\ let denı-
len heyulâya yüklemekle çözümlenebılır
mı sorunlar? Çozum burada aranıyor oy-
sa. Basın böyle. polıtıka böyle Toplum da
bunubeklıyor. bunaalıştınldı.bunakoşul-
landınldı Bıryazarbınlerını.bırpolıtıka-
cı bır polıtıkacıvı ne kadar kötüler. ne ka-
dar hırpalar ne kadar aşağılarsa o kadar be-
ğemlıvor.o kadar ıvı yazar, o kadar ıvı po-
lıtıkacı sa>ılıyor Türk aydınının bu kadar
yalınkat olmayabılmem kı hakkı varmı?'
E\et. su bulanık. çamur gıbı. Sorumlu-
su. suçlusu kım bu bulanık çamurlu su-
yun' Bugiine nasıl geldık? Kım getırdı
kımlergetırdı bızı bugüne. bugünlere. Yar
mı böyle bınlen? E\et. var Sartre'ın "He-
pimizKatiliz"başlıkiı kıtabından bıruyar-
lama yaparak verebılırız bu sorunun yanı-
tını: "Hepimiz Suçluyuz" Ve Türkıye'de
bugün bınlen kaybolup gıdıvorsa. bınlen
ışkence altında ölüyorsa hepımız katılız.
Türkiye, Hegel"ın "Tarihsel gerilim sü-
reci içinde" Onun deyımı ıle "diyalektik
gerilim" (2) geçınyor. tarıhının dıyalektık
genlımını yaşıyor: "Akıl yolunda tökezli-
yor". Bu kaosu sadece laıklık-şenatçılık
dıyalektık genlımıne bağlayabılır mıyız?
Yakaya Atatürk rozetı takmakla. arabala-
nn arkasına "izindeyiz*' yazmakla. suçlu
arayıp, bunalımı kışısel düzeye mdırmek.
ındırgemekle. ormanı bırakıp ağacı buda-
makla çıkabılır mıy ız bu kaosun ıçınden'
Orneğın. ÇUIerdıyelım. bu kaosun suçlu-
su mu yoksa kurbanı mı'1
Ne suçlusu ne de
kurbanı aslında.
Türkıve'nın bu "tarihsel diyalektikgeri-
lim siireci" ıçınde başka bır kışılıkte ola-
mazdı o. Ya da tanh yasalarına göre başka
kışılıkte bın olamazdı onun verınde bu-
gun. Hegel: tarıhı. bır ırmağa (nehre) ben-
zetıyor Bır "akış" olarak yorumluyor ta-
nhı. Tarıhın herhangı bır noktasındakı ha-
reketı. durumu. görünümü su>un kayna-
ğından o noktaya gelınceye kadar geçtığı
toprakların coğrafyasına.jeolojısıne, eko-
lojısıne. o noktadakı dış etkenlere bağlıyor
Tanh vasalanna göre olavlar olaylan do-
ğurur \e torun dedeye çeker az çok
Türkıve bugünkü se\gısızlığe, mutsuz-
luğa. güvensızhğe yalnız ba>ına gelmedı
Tüm düny anın ıçınde olarak tüm düny a ıle
bırlıkte geldı Elbet kendı öznel sorunlan-
nı da sırtında taşıyarak. sürükleyerek.
Hobsbawn'ın (3) "Kısa Virminci YüzyıP
olarak tanımladığı. 1914'te Bırıncı Dünva
Sa\aşı ıle başlayıp. 1991 'de Sovyetler Bır-
lığı'nın çökuşü ıle bıtenbu yetmışyedı y ıl-
lık "Felaketler Yüzyılı" yenı bır dünva. ve-
nı bır dünva ınsanı yarattı.
Hegel'ın "Yabancılaşma" kııramının
tüm dünyayı sardığı bır "Yeni Dünya" ve
"Yabancılaşma" psıkolojısının güzelım
dünvasını paramparçaaynştırdığıbır"Ye-
ni Düny a Insanı" Hiç bir yüzy ılda. insan-
lar bu kadar insan öldürmemişti. Tam bi-
linmiyor, ama Birinci \e İkinci Dünya Sa-
vaşları toplamı seksen milyon olarak he-
saplanıyor. Hiçbir yüzyılda bilim bu hızda
ilerlememiş, insan doğaya bu kadar ege-
men olmamışh. Ve hiç bir > üzyılda insan
tekniğin. bilimin yarattığı bu canavarın
böy lesine tutsağı olmamıştı. İnsanlık. Hobs-
bawn'ın 1789'da başlattığı uzun ondoku-
zuncu yüzyılda burju\a devrimi ile sanayi
dcsrimi. kısa yirminci yüzyılda da Ekinı
Devrimi'ni geçirip. iletişim devrimi ya da
elektronik de\rimiile y irmi birinci y üzyıla
ayak bastı. Iletışım devnmı "ulus-de\-
let~sınırlarını delıp geçıyor: yerel ya da
ulusal ekınlen kemırıp yok edıyor
Ekın boşluğuna düşen insan "yabancı-
laşıyor" Çevresıne. topluma, kendiMneya-
bancılaşıvor. kendikendinitanımazduru-
ma düşüyor. Kendini sevmiyor önce.çevre-
sini sevmiyor. Birey - birej ilişkileri se\gi-
sizlik. öbür bire> i sa> mamak hatta >ok sa> -
mak üzerine <>turu\or. Ve deprem başlıyor
bö)lece. Se»gisizliğin. >abancılığın. valnız-
lığin, gii\ensizliğin karanlık, acımasız dep-
remi!.. Suçlu arıvor bırey Kendıne göre de
bulu\or bırılerını. Sıstemde değıl, kışıler-
de. kendısıne yabancı olan kışılerde arıvor
sorumluluğu. Otobüste şu yanında oturan
insan. şu vabancı. şu sevımsızınsandırör-
neğın onu mutsuz eden ya da sokakta gı-
derken ona çarpıp geçen şu insan. Mutlu
olabılmesı ıçın ondan üstün olması gere-
kır, onu aşağılaması gerekır. Ona üstün ola-
bılmek ıçın satın alma gücü onunkınden
üstun olmalıdır Satın alma gücünü arttır-
mak ıçın satın alındığının ayrımında bıle
değıldır ov^a Bovlece ekonomık değer-
lerle moral değerler bırbınne kanşır, kar-
maşıklaşır.
Yalnızlık korkusu, güçsüzlük komplek-
s>ı. bırev ın tüm dev ranışlarına yansır Bıre-
vı güç aramava, vabancı bır gucün koru-
macılığını aramava vöneltır Yenı bır in-
san. venı bır ya^am t'elsefesı doğar. Kav-
bettığı va da beğenmedığı kımlığını ken-
dıne v arattığı başka bır kımlıkle. daha güç-
lü bır kımlıkte arar Bu güçlü kışı kendı
beıılığı değıl. zavıf benlığının sığmdığı.
kendibine vabancı. kendısı olmavan bır
"ben"dır artık Bu venı "ben," başkalarını
ezerek kendı gücünü kendıne ıspatlama
gav retı ıle kendı kendıne tapar duruma ge-
hr."
Iktıdar hırsı. para hırsı, başkalarını ken-
dıne taptırma hırsı; şıddet, terör hırsı bır
tutku olarak ortava çıkar. Sınırsız mal-
mülk edınme psıkopatolojısı de yabancı-
laşmış ınsanın \alnızlık uçurumunda ken-
dıne güvence arama tutkusudur. Bu psıko-
patolojı. bu fobı ıle "kâr - kazanç" tek
amaç olur Erdem denılen kavram sılınır.
bilıkleşır Mar\'ındevı>ı ıle vabancılaşma
butün ınsaneı! değerlen çarpıtır. yozlaştı-
nr. altü.st eder.Kendınde güçlü bır "ben"
varatamıyorsa kı^ılığını bır başka bıreve.
örneğın bır lıdere kaptınp özgürlüğünü. ıs-
tencını vıtırır, güvencevı bağımlılıkta, bı-
nne kul köle olmakta bulur Hegel'ın de-
yışı ıle "tarihinanıaclannahLzmetcdcn,bi-
linçsiz bir varük'"olur (2).
Bır başka kurtuluş. ınsanlığın düşünme-
yebaşlamasııledoğan.korkunun.güçsüz-
İüğün yarattığı en güçlü sığınak olan
"din"e Mğinmaktır. L's, gücünün bıttığı
verde din'ı varatır. Kışı yarattığı bu eşsız
gücün korumasında. güvencesınde, yön-
lendırmesınde saygın bır "mümin", bılge
bır "mutasa\"vıf" da olabılır; saldırgan.
kandınlmışbırdınsavaşçısı.bırengızısvon
celladı da... Tarıhın sayfaları arasından, dın
savaşçılarının akıttığı kanlar sızıvor
Bu yenı dünvada bu acımasız yırmı bı-
rıncı vüzvılda ~\abancılaşma~nın getırdı-
ğı depremden bızı korumaya, degıl ortaçağ
yöntem ve umarlan; yakm yüzyılların, on
sekız. on dokuz, yınnıncı yüzyılların bıl-
gı. bınkım ve\öntem!en bıleveterlıdeğıl-
dır Yabancılaşmanm sağaltımı (tedavısı)
eğıtımle olur ancak. Bu eğıtımin amacı v e-
nı bır insan yaratmak: gelışmış. çağcıl. v ır-
mı bırıncı vüzvıl ınsanını yaratmak. bıre-
ye kendı kendını yaratmayetenek, bılgı ve
gücünü vermek olmalıdır. Eğitim, bu
amaytan sapıp salt üretimi arttırma ve rü-
ketimi kamçılama amacma uinelirse va-
bancılaşma çok daha biı> ük bo> utlarla top-
lumsal ve bireysel çöküntülere varır.
(l)karlR Popper. The Logıc of Stıen-
tıfic Dıscuvery Hutchınson Co London,
Hthlmp 1975
(2) Erıch Fromm Çağınuzın Özgürhık
Sonmıı (Çev. Bozkurl Gtıvenç ) Cçııncü
Buskı Gündoğan Ymınları, Aııkaıv. 1995
(3) Erıc Habsba\\n. Age of E\tremes
Abacus London, 1995
ABD Destekli Ilımlı İslam...
M. EMINDEGER
Y
asemin Çongar'ın VV'ashıngton'dan
yolladığı haberlen okuduğumda. Re-
fahvolkoalısvonunungüvenoyualaca-
ğı konusunda kuşkum kalmadı. Sonuç
benı vanıltmadı demeyeceğım. eğer
Erbakan hükümetı güvenoyu alama-
mı^ oLsaydı yanılmış olurdum Neden mı? 5'mdı bu
sorunun vanıtını verelım.
Önce ^u gerçeğı not edelım Çıkar, uluslararası ılış-
kılenn de temelınde v atan v e hele empery alızmın po-
lıtıkasına vön \eren ılk oğedır Eskı Dışışlen Bakan-
larımızdan rahmetlı İhsan Sabri Çağlayangil, "Ame-
rika. bir memlekette dtınokrasi olmuş. diktatöriük ot-
nıuş. ona bakmaz. O. çıkarlannın nasıl korunacağına
bakar" demışîı. Bu gerçek ve ABD'nın son günler-
dekı tutumu \e Türkıve'dekı Islamcı hareket üzerine
yaptırdığı bır araştırmadan elde edılen sonuç. güve-
novunun engellenemeveceğı görüşümü güçlendırdı.
§ımdı, bırbelgeden. Türkıve'dekı Islamcı hareket üze-
rine 1980lerde bır CIA kuruluşu ıçın yapılmış araş-
tırmanın son bolümünden bırkaç önerı aktaralım
" İslamcı hareketABD çıkarlarma doğrudan bir teh-
ditoiuşturmamakla birlikte, kanıuov u üzerinde ilişki-
leri \e .4BD'nin Doğu Akdeniz'deki stratejik çıkarla-
n açısından problemler \aratı\or. tslamcı ideolojinin
ana tenıası Batı alcv htarlığıdır.. Eğer kısa dönemde İs-
lam faktörü Türkdış politikasında daha önemli roJ ov-
namaya başlarsa. bu gelişme bölgedeki ABD çıkarlan
üzerinde de ters etki yapacaktır Siyasi güç. funda-
mentalistlerin eline geçecek olursa. ABD. Türkiye'de-
kigüvenlikçıkarlarınıkonımaktagüçlükçekebilir."( 1)
Bu satırlar bır Türk tarafından hazırlanmış ve Gra-
ham Fuller'm başında bulunduğu, o CIA kuruluşu
ıçın yapılmış araştırmadan alınmıştır. ABD bunu ne-
den yapar? Bu sorunun vanıtını da. ünlü bır gazetecı-
yazanmızın bu raporun Türkçe yayını ıçın y azdığı ön-
sözden alalım Fehmi Koru'dan. Evet. yanlış okuma-
dınız Lnlü Islamcı yazar. namıdığerTaha Kıvançdı-
yor kr
"Süper güç olmanın da raconu v ar. Kanatlannın al-
tında tuttuğun ülkelerde neler olup bittiğinden haber-
dar olman şart (...) ABD. ilgi alanına giren her ülkede-
ki gelişmeleri çok vakından izliyor, hiçbir şey i tesadü-
fe bırakmamaya gayret ediyor." Pekı bunu nasıl yapı-
yor Yıne Koru'yu dınleyelım: "Yalnız resmi ajanı
olan diplomatlar aracıuğıyla değiL o ülkeleri yakından
tanıyan, hatta onlardan olan bir uzmanlar ordusunu
besleyerek neler olup bittiğiniöğrenmeyeçalışıyor." (2)
Nasıl ama. bızım Llamcılarımız bıle nasıl da bılı-
yorlar ABD'nın çalışma yöntemını . Nasıl mı öğren-
mışKoru Vanıtını venyor "Harvard Ünrversitesi'nde
okurken bu durumun daha vakından farkına var-
mış..."(3)
Şımdı. RP-DYP koalısyonunu bu mantık açısından
değerlendırelım. ABD. Türkıye'de Islamcı gelişmenin
ayırdında.bunaengelolama\acağınıdabılıyor. ABD
ıçın Türkıye'nın ya da çıkarlannın kesıştığı bır ülke-
nın vönetım bıçımı önemli değıldır Tiirkıye laık ol-
muş olmamış. aldırmaz. Zaten Mustafa KemalTürkı-
vebi onun çıkarlarıvla çelışmektedır. Laık ve çağdaş
ulusal bılınçlı bır Türkıve. bu çıkarlan ıçın tehlıkedır.
<\ma Boğazıçı Lnıversıtesı profesörlenn Sabri Saya-
n'nın bu raporuna göre. Islamcı polıtıka güden bırpar-
tı de Amerıkan çıkarlan ıçın tehlıkedır O halde ABD
ne vapmalıdır. .sorusunu soru>or \e vanıtını venyor
"Bugün Türkiye'deki İslamcı uyanış olgusuna tem-
kinli y aklaşımda bulunmakgerekiyor. ABD'nin çıkar-
lan en iyl ihtiyatlı vegürültüsüz politikalarla konına-
bilir. (...) ABD hükümeti politikalannı çizerkeo, Tür-
kiye'nin laik hûkümet biçimini desteklemekle, İslam-
cı güçlerie açıkça y üzleşmekten kaçınmak arasındaki
inceyoldanyürümelidir." Nıçın böv le yapmalıdır der-
sınız' Prof Sayan'ya gdre "ABD için (ikaıiarını en
iyi şekilde koruyacak politik seçenekler şunlardır:
"ÖnceABD.Türkiye'yiBatılıülkelertopluluğunun
\azgeçilmezüyesiolarakdestekleyecektir. Türkiye'nin
AT'ye (rapor hazırlandığında AB adı yoktu) girmesi
daha da önemlidir. ABD, Türkiye ile gerginlik yarat-
mamalıdır... Türkiye'deki demokratik politikalann
yerleşmesinedestekvermelidir..
v
'(4). lyı mı?
Bu raporu verdıkten sonra ABD ünıversıtelerıne
transfer olan sayın profesör. "Türkiye'deki İslamın
rolü konusunda" dıyor. "\merikalı politikacılar uz-
manlık sev iyesinde bilgi edinmelidir... İslamcı hareke-
tin ıhiBİı üycteriyk; gayri rcsmi ve ihtiyatlı temaslarda
bulunjnak faydalı olabilir." (5). Şu rastlantiya bakın.
tam da bugünlerdeılımlı İslamın bir temsilcisi. Fethul-
lah Gülen Hoca Amerıka'da değıl mı1
' Eee, her zaman
darbeöncesı Hava Kuvvetlerı komutanian gıtmezya'
Işte bu önerılere uygun olarak. ABD, RP-DYP fıü-
kümetını ılımlı islam uygulaması olarak denemeye
aldı. Buna ılımlı lslam darbesı de dıyebılınz. ABD çı-
karlan korunduğu (kı Erbakan da elbet bu raporu bı-
lıyor). bu raporun sınırları ıçınde kaldığı sürece bu ko-
ahsyon kalıcıdır. Sılahlı Kmvetler mı
9
..
Karışmaz bu gıdışe. Ta kı ABD çıkarlan tehlıkeye
gırmesın.
Bu yazının tamamlandığı gün Hümyet gazetesın-
de Esen Ünür'ün bır haben yayımlandı: ABD Dışış-
lerı Bakanlığı Sözcüsü Nicholas Burns. olagan basın
toplantısından sonra. "Türkiyeileiuşkilerimizindeva-
mı için laikliğin hiçbir zaman şart olduğunu söy leme-
dik
r
demı^. Deneme ıçın bır adım daha atılmış oldu
böylece
Bu, emperyalızmın öteden ben Kemalızme karşı aç-
ügı gızlı savaşımın da bıraşamasına gelındıgını gös-
tenyor
Cumhurıyet'te ışaret edıldıgı gıbı, Kemalıstlen çok
önemli bır görev beklıyor. Bu. öte yandan cumhun-
yetın kendını savunması olacaktır.
(II Amerıkan Gızlı Belgelennde tslamcı Akımlar.
Bevan Yayınlan 1990. syf 92
(2) A\ m ı erde syf. 7
(3) Âvnı'verdesvf: 8-9 \ i ",•
(4) Aym yerde syf: 92-93-,.^~ >V.'.•••**•
(5) Aym yerde syf. 94 .. £.. *Z J^,.
PENCERE
**•*>>
Olüm OzgÜPlüğü Yok...
Üssünden havalanan pılot, görevini yerıne getırdık-
ten sonra üssüne dönecek.
Ama bır nokta var.
Genye dönüş noktası.
O nokta aşıldı mı. pilot, üssüne geri dönmek ola-
nağını yitirir.
Uçağın deposundaki yakıtı vurgulayan gösterge
yarıdan aşağıya yöneldi mi...
inecek bir başka yer aramak gerekır.
O yer neresı?..
•
Ölüm orucuna yatmış birgenç, üssünden havalan-
mış bir pılot gibıdir.
Yaşam deposundaki yakıtı harcıyor.
Bir nokta var.
Geriye dönuş noktası.
O nokta aşıldı mı, ölüm orucuna yatan genç, artık
geriye dönemez.
•
Gazetelerın verdığı sayıya göre ölüm'orucu eyle-
mıne katılanların sayısı 276...
Üslerınden ayrılmış pilotların yazgısı, bu gençlerin
bedenlennde ışliyor...
Bugüne varıncaya dek kaçının geriye dönüş nok-
tasını aştığı bılınmiyor.
Bu satırlar yazıldığı sırada 3'üncü ölüm haben or-
talığa yayılmıştı.
4'üncü kım olacak?..
Ya5'inci?..
6'ncı?..
•
Dama çıkıp kendisinı aşağıya atacağını söyleyen
kışiye ne denıyor:
-Sakınha!..
Çevrede yurttaşlar toplanıyor...
Insanın ınsana ılgısı ve seygısı bu!.. Damdakinın
derdı ne?. Aç mı? Işsız mi? Âşık mı? Umutsuz mu?
itfaıye nerede?
Polıs nerede?..
Boğaz Köprüsü'nden kendisini aşağıya atmak is-
teyenı bırakıyor muyuz?
İnsan ınsanı ölüme terk eder mı?
Peki, hapishanede ölüm orucuna yatmış gençle-
re yönelik ilgısizlik ve acımasızlık neden?..
•
Bir ınsanın yaşamı söz konusu olunca, kafa kâğı-
dına yazılı her çeşıt önyargı sılınır; tehlikede olan ki-
şi insandır; dın, dıl, mezhep, uius, cemaat, ırk, dost,
düşman. suçlu, suçsuz aynmının sozluklerden silin-
diğı bır dünyanın ortak dılıyle konuşulur.
Hiç kımse ölüme terk edilemez.
İnsan sıcaklığıdır tehlıke anında ölüm soğukluğu-
nu ısıtıpyok eden ..
Çağdaş uygarlıkta ölüm özgürlüğü dıye bır şey
yok...
Yaşam özgürlüğü var.
Türk Kalp Vakfı 20. Yılını Kutluyor
TÜRK KALP VAKFI
Tel.: (0.212) 212 07 07 (PBX) Faks: (0212) 212 68 35
3 yıl arka arkaya şampiyon!
ALTAY
FENERBAHÇE
ANTALYASPOR BURSASPOR Ç. DARDANELSPOR DENIZLISPOR
GALATASARAY GAZIANTEPSPOR GENÇLERBİRÜĞİ İSTANBULSPOR
MKE ANKARAGUCU SAMSUNSPOR TRABZONSPOR VANSPOR ZEYTİNBURNUSPOR
Futbolun adresi değişmiyor. 4 büyüklerden
sonra, şimdi de 1. Lig'in tüm maçları,
Ağustos'tan itibaren sadece CINE 5'te!
Sezonun başlamasını beklemeyin. Şimdiden
abone olun, CINE 5'in yaz fiyatlarını kaçırmayın!
1. Futbol Ligi, 3 sene CINE 5'te, unutmayın!
D«cod«r1«r AEG -BOSCH Bayllwrlnd« v« CINE 5 standlanmla...
(İstanbul'da Akm«rk«z, Capltol, CaroıiMİ, Carr«fourf
QaJI«ri«f
Mudo Clty - Rum«ll cad., Ankara'da Karum, Izmlr'cto Klpa Alışv«rlş m«rkezlerind«)