29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE HABERLER Rusya ile TIR sorunu • MOSKOVA (AA)- Rusya. Türkiye'den gelen TIR'Iann ülkeye gırişini durdurdu. Rusya Ulaştırma Bakanlığı Federal Kara Ulaştırma Servisı. Türk Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'ne bır mesaj göndererek durumu bildirdi. Edinilen bilgıye göre karar. iki iilke arasında kara ulaştırması ile ılgılı olarak daha önce vapılan görüşmelerde anlaşmaya varılamaması üzerine alındı. Türk nakliye firmalarının harekete geçmesi üzerine Türkıye'nin Moskova Büyüİcelçılıği. dün Rus makamlan nezdinde yoğun gırışımlerde bulundu. Rus makamlan da bunun üzenne. knze geçici bır rahatlama sağlayacak bır çözüm buldular. 2 bın ek geçiş belgesı hazırlayan Rusya Ulaştırma Bakanlığı. belgeleri Türkiye Büyükelçılıği'ne verdi. Yargıtay kararı • ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Yargıtay. e\ lı bir kadının kocasının soyadını taşımak zorunda olduğunu bildirdi. Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nın Resmı Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan kararında. e\li bir kadının. Medenı Kanun'a göre eşinin soyadını taşımasının zorunlu olduğu belırtildi. Kararda. Medeni Yasa'nın 153 maddesine göre. ""evlenen kadının. kocasının aıle ısmini taşıması'nın zorunlu olduğu anımsatılarak bu hükmü ortadan kaldınr biçımde kızlık soyadı da eklenerek soyadı değişiklığıne karar verilmesının. yasaya aykırı olduğu kaydedildı. Muhtaç çiftçi kapsamı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Muhtaç çiftçilere ödünç tohumluk verilmesi hakkındaki yasada yer alan. "zarara ugrayan \e yardım edılınesı gereken kişiler'ie ilgilı kapsam genışletıldı. TBMM Tanm. Orman \e Köyişlerı Komisvonu'nda ele alınan tasan. "hasar tespıt ışlemlennde. üreticilerin tarımsal işletmesinin bütünlüğü ve tanmsal faaliyetlerinin çeşitlilıginin birlikte değerlendırilmesı"nı hükme bağlıyor. Tasarıda getınlen bir dığer düzenleme ile de zarara uğrayan bu çiftçılerın ihtiyacını karşılamak iizere Ziraat Bankası, Tanm \e Köyışleri Bakanlığı'na, her türlü tohum alımlannda kullanılmak üzere her yıl 35 bin ton tohumluk kredisi açacak BBP yine çark etti' • AN'KARA (Cumhurhet Bürosu)-MHP Genel Sekreter Yardımcısı \e Partı Sözcüsü Abidin Dursun Kalelı, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun "MHP'yeyeniden dönebıhriz" şeklinde açıklama yaptığını belirterek. "Bu açıklama üzerine genel başkanımız Alparslan Türkeş. 'Kapımız herkese açıktır' diyerek baba şefkatı göstermıştır. Fakat bu cevabı alan BBP yönetıcileri. yıne kendı görüşlerinden çark etmişlerdir" dedi. Kaleli. dün yaptığı basın toplantısında. MHPnın yapıcı açıklamalanna karşın. BBP'nin kendilerine yönelık saldırıları yoğunlaştırdığını söyledi. Türk siyasi tarihinin devlet adamı olma özellığıni yakalayamayan insanlarla dolu oldueunu behrten Kalelı. BBP\e karşı kapılannın açık oldueunu venıledı. 11 gözaltı • ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Yasadışı Türkiye Ihtılalci Komünistler Birlıği üyesi oldukları sa\ lanan 11 kişinin gözaltına alındığı bıldirildi. Ankara Emnı\et Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde dün düzenlenen basın toplantısıyla gazetecılere gösterılen zanlıların bazı bombalama. pankart asma ve korsan gösten düzenleme eylemlerine katıldıklan ileri sürüldü. Emnıyet yetkilileri. 5"i üni\ersite. 2'si lise öğrencısi. l'i makine mühendisi \e 3'ü ışsiz zanlılarla birlikte 2 adet el bombaM. 1 adet el \,apımı saatlı bomba. 3 adet tüp boya\e bazı illegal yayınlann ele geçirıldığını söyledi ler. Çekiç Güç konusunda RP ve DYP koalisyonu tutarsız mesajlar veriyor Çeldç Güç kamıaşasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Görev süresi 6 gün sonra dolacak olan tncırlik'te konuşlu Çekiç Güç konusunda son dakıka müzakereleri sürerken. koalisyon ortaklan RP ile DYP. Türkıye'nin ıstemleri konusunda tutarsız mesajlar venyorlar. Bu tutarsızlığın son örneği. önceki gün DYP \e RP kanadı tarafından Türkıve'nın Çekiç Güç koşullan sıralanırken vapılan açıklamalarda görüldü. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı DYPlı Sedat Aİoğlu. Çekiç Güç'e destek \eren ABD. Ingiltere \e Fransa büyükelçilerinin. muhalefetin boykot ettiği komisyonun •Görev süresi 6 gün sonra dolacak olan Çekiç Güç pazarlığında son dakika müzakereleri sürerken, koalisyon hükümetinin RP \e DYP kanatları "çelişkili" görüşler ortaya attılar. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı DYP'li Aİoğlu, Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması karşılığındaTürkiye'nin istemleri olarak saydığı 5 madde arasında, Zaho'daki irtibat bürosunun Silopi'ye taşınması konusunu gündeme getirmedi. toplantısında verdikleri brifingin ardından bir açıklama yaptı. Aloğlu'nun, Çekiç Güç'ün göre\ süresinin uzatılması karşılığında Türkiye'nin istemi olarak saydığı 5 koşul arasında. Incirlik'in kara unsurunu oluşturan Kuzey Irak'taki Zaho'da konuşlu Askeri Eşgüdüm Merkezı'nın (MCC) Silopi'ye taşınması konusunu gündeme getirmemesı dikkat çekti. "RP'nin gölge dışişleri bakanı* olarak anılan Devlet Bakanı Abdullah Gül ise aynı gün yaptığı açıklamada, Çekiç Güç'ün göre\ süresinin uzatılması karşılığında Türkiye'nin öne sürdüğü koşullar arasında. MCC'nin Silopi'ye taşınması konusunun da yer aldığını söyledi. Hükümet ortaklarının çelişkili bilgiler vermesının. koalisyon hükümetinin. Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması karşılığında ortaya attığı koşullardan hangisi üzennde daha kararlı ve "olmazsa olmaz" yaklaşımı sergilediği üzerinde soru ışaretleri yarattığına dikkat çekiliyor. MCC'nin Zaho'dan kaldırılmasına karşı olduklarının altını çizen Çekiç Güç ortaklarının da hükümetten gelen karmaşık mesajlardan artan bir rahatsızlık duyduklarına işaret ediliyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, AKM'de dü/enledigi etkinlikk Lozan'ın yıldönümünü kutladı. Etkinlikleri. Erdal İnönü ve eski Istanbul Bü\ükşehir Beledi>eBaşkanı Nıırettin Sözen ileçoksayıdadavetli izledi. (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) Lozan'ın 73'üncü yılı kutlandıANKARA / İSTANBL L (Cumhuriyet) - L'lusal Kurtuluş Savaşı'nın ardından Türkiye Cumhuriyetı'nın kuruluş mücadelesini tamamlayan Lozan Antlaşması'nın 73. yıldönümü kutlandı. Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL, yayımladığı mesajda. Kurtulus Sa\aşı'nın, iman. ırade ve \atan aşkı sayesınde zaferle sonuçlandığını belirterek "Işte Lozan, bu zaferin bir iftihar belgesidir" dedı. Lozan görüşmelerının sekız a\ sürdüğünü \urgulayan Cumhurbaşkanı. şunlan kaydetti: "Lozan Antlaşmasu Türkiye'nin dış politikasının temelidir. Türkiye'nin kanımızla. canımı/la kazandığı bağımsulığının \e egemenliğinin tescil \e teslimidir. Bü\ük Atatürk'ün belirttiği gibi, milletimize karşı düzenlenen ve Se\ r projesi ile başarıldığı zannedilen suikastın akim bırakılmasıdır. Se\ r'e kalkışanlann yenilgisinin delilidir." TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. antlaşmanın Kurtulus Savaşf ntn onur belgesı olduğunu bildirerek "l lusumuzun bağımsız ve üniter de>let olma \olunda \erdiği mücadele. Lozan'la dünva tarafından kabul ve tescil edilmiştir" dedı. Başbakan Necmettın Erbakan da 73. yıldönümü nedeniyle kısa bir mesaj yayımladı. Mesajında. İsmet İnönü'nün adını anmayan Erbakan. "Lozan Bartş Antlaşması. milletimizin birlik \e beraberliğini. vaıanın bölünmez bütünlüğünü konıma yolunda üstün gayret ve fedakâriıkla verdiği kurtulus mücadelesindeki askeri zaferinden sonra, bağımsızlık ve egemenlik haklanmızı bütün dünva\a kabul ettirmiştir" görüsjürıü kaydetti. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller, Ismet İnönü tarafından ımzalanan antlaşmanın, "emperyalist güçlere karşı kazanüan eşsiz zaferin diplomasideki onayı" olduğunu \urguladı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da Lozan Antlaşması'nın. Türk ulusunun bağımsızlık yolunda verdığı bilinçli mücadelesinin onayı olduğunu belırtti. Gazetecıler Cemiyetı Başkanı Nazmi Bilgin ıse Akıt gazetesinin Lozan Antlaşması'nın 73. yıldönümünü kutlayan CHP İstanbul Atatürk Anıtı'na çelenk ko\ du. (Fotoğraf: SAADET LSLL ) özellıkle İsmet tnönü'ye vönelik çırkın saldırısına sert tepki gö^terdı. Bilgin, yayımladığı mesajda. şu görüşlerı dile getırdi: "Baskı makinesinden çıkan her kâgıt parçası. gazete değüdir. Akit'in bugünkü (dünkü) >a\ını haber değiL meczupluk belgesidir. Se\r Antlaşması'nı okumadan Lozan'a dil uzatanlar; bilgi fukarasıdır. tarih cahilidir. Hiç kimse Türkive'nin onurlu kurtulus mücadelesini tartışma konusu yapamaz." Lozan Antlaşması'nın 73. yıldönümünde dün Atatürkçü Düşünce Derneği Istanbul Atatürk Kültür Merkezi'nın önünde bir basın açıklaması yaparak Atatürk. İnönü ve tüm Kurtulus Sa\aşı kahramanlarını andı. •\nmada. dernek üyeleri, hazırladıkları el ilanlarını dağıtmak isterken kendilerını İstiklal Caddesfne sokmak ıstemeyen polisle tartıştı. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ise Lozan'ın uldönümünü AKM'de düzenledığı etkınlıkle kutladı. ÇYDD 2. Başkan Prof. Dr. Necla Arat, etkınlıkte gösterılecek olan "Lozan Beİgeseli"nin tutucu dincı ve gericilere bılım aracıhyla atılan bir :okat olduğunu belırtti. Gülsen Tuncer, Erol Keskin. Halil Duman ve Can Kolukısa'nın rol aldığı "Lozan Belgeseli" sık sık alkışiarla kesildi. "Lozan, l luslaşma \e Güneydoğu Sorunu" adlı bir konferans sunan gazetemız yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı ıse uluslaşmanın, çağdaş laşma \e . .. demokratıkleşmenîn en II Örgütü. Taksim önemlı koşulu olduğunu bildirdi. Cekic Cüc / ABD Türkiye 'ye PKK istihbaratı • Türkiye'nin Çekiç Güç koşullarına karşı geri adım atmamakta direnen ABD, PKK konusunda Ankara'ya daha fazla istihbarat verme güvencesinde bulundu. Çekiç Güç'ün TBMM'de gelecek hafta oylanması öncesinde Türkiye ve bu güce destek veren ABD. ıngiltere ve Fransa arasındaki son dakika pazarlıkları sürerken Milli Güvenlik Kurulu da konuyu görüşmek üzere bugün îstanbul'da toplanacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türkiye'nin. Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatılması için öne sürdüğü koşullara karşı geri adım atmamakta direnen ABD. PKK konusunda Ankara'ya daha fazla istihbarat sağlama güvencesi verdi. DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı \e Dışişlen Bakanı Tansu ÇUIer de, Çekiç Güç'le ılgılı \eni bır anlaşma üzennde çalışıldığını açıklayarak. "Bazı değişiklikJerin yapılması şartıyla, Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatilmasını Türkiye çıkarian yaranna göriiyonım'" dedı. Çiller'in sözünü ettiği değişıkliklerin. "biçimser olmaktan öteye gitmeyeceğine dikkat çekildi. Çekiç Güç'ün, 6 gün sonra dolacak Türkiye'deki görev süresinin TBMM'de gelecek hafta tekrar oylanması öncesinde Türkiye ve bu güce destek veren ABD. lngiltere ve Fransa arasında pazarlıklar sürerken. Milli Güvenlik Kurulu (MGK) da, konuyu görüşmek üzere bugün îstanbul'da toplanacak. REFAHYOL hükümeti ile bu güce en fazla katkida bulunan ABD arasındaki görüşmelerde. yayımlanması öngörülen metin üzennde "biçimser olduğu bildinlen bazı değişıklıkler de yapılıyor. Çekiç Güç'ün görev süresinin en az 6 ay süre ile uzatilmasını isteyen ABD. İngiltere ve Fransa'nin Türkiye büyükelçileri. dün yeniden Dışişleri Bakanlıgı'na giderek Müsteşar Onur Öymen ile biraraya geldiler. RP, muhalefettey ken ağır bır dille eleştırdıgi Çekiç Güç'ün Türkiye'deki varlığının. Ankara'yı tatmın edecek koşullar karşılığında sürdürülmesı konusunda gerek Genelkurmay, gerekse Dışişleri Bakanlığı ve ABD den gelen baskılar karşısında zorlanıyor. "RP'nin gölge Dışişleri Bakanı" konumundakı Devlet Bakanı Abdullah Gül. dün Cumhurijet'e yaptığı açıklamada. RP'nin Çekiç Güç konusunda "11 dönüşü" yaparak sorumluluğu TBMM'ye attığı eleştınlenni kabul etmedığinı belirterek. şöyle dedi: "Tam tersine. TBMM ilk kez Çekiç Güç konusunda avnntılı bilgi sahibi oluyor ve hükümet karannı uygulayan bir Meclis olmaktan çıkıyor. Bunu unutmamak gerekiyor. Biz hükümet olarak bunu yaptık. Çekiç Güç koşullarımızda da ısrarlıv ız." SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Bu yazıyı yazdığım sırada ölüm oruçları nedeniyle ölenlerin sa- yısı 3'e ulaşmıştı. Bu sayının her an artması bekleniyor. • • • istanbul Barosu Başkanı Tur- gut Kazan. önceki gece TV ek- ranlarında Adalet Bakanı Şev- ket Kazan'ın sözlerinı aktardı. Adalet Bakanı Kazan, Baro Baş- kanı'na, "Onlann dolaplan yi- yecek dolu, ölüm orvcu falan ya- lan. Ayrıca Sıvas davası sanık- lan tutuklandıklan yerin dışında yargılanırlarken neredeydiniz" diyor. Şevket Kazan'ın sözleri tüy- lerürpertıcı. "Boşverbirşeyol- maz" sözleriyle duyarsızlığırn ve cezaevlerine ilişkin bilgisizliğini ortaya koyuyor. "Sıvas'tabizim- kiler yargılanırken neredeydi- niz" şeklindeki açıklaması ise onun bir Bakan olmaktan çok Sı- vas katliamı sanıklarının militan destekçısi olduğunu gösteriyor. Adalet Bakanı, bu sözleriyle bir intikam eğiliminde bulundu- ArtıkSözBitti... ğunu da açıklamış oluyor. Ada- let'in kime emanet edildiğini da- ha iyi anlamış bulunuyoruz. Gen- cecık insanlar ölüme doğru ko- şuyorlar, bu koşuyu durdura- cak sorumlu ıse intikam peşin- de. Yazık bu ülkeye. Bu ülke, bu kadar kötü insanlar tarafından yönetılmeye mahkûm mu? Ya- zık bu ülkenin insanlarına... • • • Ölüm oruçlarında insanları- mız ölürken büyük gazetelerimi- zin manşetlerine bakıyorum: Onlar Atlanta Olimpiyatları'nda kazanılan madalyalann peşinde- ler. Naim'in ve Halil'in pazulan- nı öne çıkararak ölümleri kü- çültmeye calışıyorlar. Dün basın- da sansürün kaldırılışının yıldö- nümüydü. Medya, basın özgür- lüğü üzerine nutuklar atarken cezaevlerinde insanlar ölüyor- du. Işık Yurtçu, sansürün kaldı- nldığı iddia edilen bu ülkede ay- lardır hapisteydi ve daha ne ka- dar yatacağının hesabını ise kimse bilmiyordu. insanlar ce- zaevinde ölüyor, insanlar sokak ortasında kurşunlanıyordu. Ölümlerolmasın diyen birgaze- teci cezaevlerinde çile doldu- ruyordu. Türkiye, bu koşullarda san- sürün kaldırılışını kutluyordu. Türkiye, giderek tamamen bir tiyatro sahnesine döndürüldü. Gazeteci Musa Ağacık. dün "çok vatansever" bır gazetede yer alan, sahte bayrak parçala- ma fotoğrafını gösterdi. Makasla, provokasyon yarat- mak amacıyla kesildiği belli olan bir bayrak bu vatansever gaze- tede manşete çıkarılmıştı. Bunu yapanlar büyük gazete- ci olarak ortalıkta dolaşıyorlar- dı. Cepleri milyarlarla dolu. ga- zetecilik adına ihbarcılık ve şo- venizm yapanlar, ne yazık ki bu ülkede basın mensubu olarak iti- bargörüyorlardı. Işık Yurtçu ise hapisteydi. Türkiye'de cezaevindejnsan- lar ölüyorlar, şovenizmin en aşa- ğılık basamağında oturan bazı yüreği beş para etmez adamlar "vatanseverlik" nutukları atarak tehdit yağdırıyorlar. Bizler san- sürün kaldırılışını kutluyoruz. Tam anlamıyla bir tiyatro. Sevgilı Adalet Ağaoğlu bu saçma sapan ülkede, saçma sapan bir şekilde uğradığı ka- za sonucu ölümle pençeleşiyor. Gencecik çocuklar ölüme yak- laşırken o ölümü yenmeye ça- lışıyor. Adalet Ağaoğlu. roman- cılığı yanında duyarlı bir insan. Onunla kritik günlerdeki karşı- laşmalarımızı hatırlıyorum. Yaşar Kemal hakkında, "Der Spiegel" dergisindeki yazısı ne- deniyle soruşturma açılmıştı. Şovenistler, yine kazanlannı kay- natıyorlardı. Aziz Nesin, yıllar- dır evine gitmediği Yaşar Ke- mal'i desteklemek için, "Haydi Yaşar'ın evine gidiyoruz" dedi- ğinde, Adalet Ağaoğlu koşarak gelip katılmıştı. Ülkede baskılar arttığında, acılı günlerde Ağaoğlu arar ve "Ne yapabilihm, ne yapabilıriz " diye sorardı. Bir şeyler yapabil- mek için çırpınırdı. Ayakta olsaydı, dün o da Ya- şar Kemal, Zülfü Livaneli ve Orhan Pamuk'la birlikte mut- laka ortalığa dökülür ve ölüm- leri durdurabılmek amacıyla koş- tururdu. Onun aramıza dönme- sini bekliyoruz. Türkiye'nin ona ihtiyacı var. Ona hepimizin ihti- yacı var. Gencecik insanlanmız ölüyor. Türkiye'nin onuru ölüyor. Onlar ölürken hepimiz "şerefimizden, haysiyetimizden, onurumuz- dan" kaybedıyoruz. Artık söz bitti. PERŞEMBE YAZILARI ORHAN BURSALI AcımasızlıkAçlık ölümlerinı kitlesel kıyımın eşiğine getiren acımasızlığın derinliği insanı korkutuyor. Acımasızlık çift yönlü. Bir yandan açlık grevin- deki gençlerin örgüt veya örgütlerinin "ölünceye kadar açlık grevi" tutumu, öte yandan devletin "ölürseniz ölün" boşvermişliği. Ve patır patır ölmeye başlayan gençler...Yine gözyaşı içindeki anneler ve babalar... Işte Türkiye'ye çok uygun düşen bir tablo da- ha. Acımasızlık çift yönlü, ancak devlet en büyük acımasız. Tutukluların, devletin cezaevlerindeki zor ve kötü koşullara karşı çıkmaları; cezaevlerinde keyfi- liğin değil yasaların, hukukun uygulanmasını, in- sanca bir yaşam ıstemeleri en doğal hakları. Bu, Türkiye cezaevlerinin rezılliğini bilenler için dünya- nın en anlaşılır isteklerinden biridir. Ancak ülkemizde devlet ve devlet adamlannın bir şeyleri düzeltmek, hukuku, yasaları uygulamak gibi bir derdi olduğunu söylemek zordur. Bu dertsizliğin üzerine, devletin adamlarının derin acımasızlıkları ve derin duyarsızlıklan da bi- nınce, işte minik bir Türkiye daha ortaya çıkıyor. Sık yaşadığımız bu acımasız ve duyarsız gö- rüntülerin kökleri çok derinlere gidiyor. Geçmişimiz, devlet geleneklerimiz bu tutumların örnekleriyle do- lu. Bu nedenle de hayret etmiyoruz ve niçin dev- let ve ricalinin yüreklerinde bir yaprak bile titreşmi- yor, dıye sormuyoruz. Kafa koparmak geleneği sürdükçe... Bu geleneğin kökenınde kafa koparmak vardır. Eskiden kafa koparmak, padiş'ahın iki dudağının arasındaydı. Bu iki dudak, günümüzde devlette ko- lektif bir biçime, ortak bir devlet sorumluluğuna dö- nüştü. Bugün çok sık duyduğumuz "Devlet boyun eğmez.. pazahık etmez.. taviz vermez.. görüşmez.. pabuç bırakmaz..." gibi ıfadelerin hepsi kafa ko- parmak düşüncesınn çeşıtli görüntüleridir. Devlet kendi dışında hemen her şeye karşı bu tutumu almıştır. Örneğin bu toprakların üretici beyinleriyle de devlet hiç bır zaman anlaşamamıştır. Kanuni Sultan Süleyman, o "Muhteşem Sü- leyman", Piri Reis'ın kafasını vurduran adamdır. Piri Reis kı Osmanlı denızcilik tarihinde belki de bi- lımsel düşünen, ilk bilımsel deniz kitabını yazan ve bugün yere göğe koyamadığımız dünya haritasını yapan adamdır. Ama bugün devlet bir yandan Süleyman'ın muhteşemliğini kutlar, öte yandan Piri Reis'i ko- yacak yer bulamaz. Süleyman ile Piri Reis'in kafa- sının kesılmesi arasında bir ilişki kurmayız. Süley- man'ın belki de Osmanlı'nın çöküşünün kaynağı ol- duğunu, bugünkü bılımsızliğin teknolojisizliğin, geri kalmışlığın kaynağı olduğunu düşünmeyiz ve bunu araştırmayız. Pırı Reis'in harıtası Osmanlı arşivlerin- de çürürken veya sofraaltı yemek örtüsü yapılır- ken, 200 yıl sonra, 1770'lerde bile Osmanlı padi- şahları ve devlet ricali Akdeniz'in Cebelitank adlı bir boğazla Atlas Okyanusu'na açıldığından hâlâ ha- bersizdır! Çünkü, aklın, bilginin de kafasını kopar- mışlardır.,. , Bız tarihimizde zalimliği özellikle yüceltmeyi severiz. Ne kadar kanlı, gaddar, o kadar yüce! ...yannlar için ancak hayal kuranz! Osmanlı geleneğinden bize mıras kalan dü- şünce de işte bu devlet çizgisini savunmaktır. Tarih kitaplarımız ve tarih yorumumuz bunun ötesine ta- şamaz. Taşırmak isteyenlerın de kafası kopartılır! Sondan bır önceki ünlü Türk büyüğü Kültür Ba- kanı'nın da Hezarfen Çelebi filminın kafasını ko- partma girişımı, bu geleneğin sürdüğünün çok tipik bir göstergesidır. Cumhuriyet tarihimizde de sanat ve düşün de- ğerlerimiz hapishanelerde çürütülmüştür. Hapisha- neye düşmeyen aydınımız çok azdır. Gelenek bugün aynı şiddetle, belki de artarak ve aydınların da dışına taşarak sürmektedir. Son 20 yıla bakın. Öldürülen aydınlarımızın ad- larını sayabılir misıniz? En çok isim anımsayabilen- lerin toplam rakamı bile eksiktir; bu sayıyı üçle- beşle- onla çarpmak zorunda kalırsınız. Şu devlete bakın kı Yaşar Kemal'i bile içeri tıkmaya çalışmıyor mu? işin garabeti, farkında olmadan, Türkiye'nin bir hapishaneye dönüşmeye başlamasıdır. Bugünkü Başbakan Erbakan ve hapıshanelere de bakan Adalet Bakanı, yıllarca hapishanede kalmışlardır! Devletin başında bulunan Süleyman Demirel de hapishane insanlarımızdan bıri değil midir? Bu durum bile köklerimize, geleneklerimize çok uygun düşmektedir! • • • Köklerimize sahip çıkarak değil, bizi köklerimi- ze bağlayan zincirlerimizden kurtulduğumuz za- man özgürleşeceğiz. Özgürleştikçe demokratlaşacağız, duyarlana- cağız, acımasızlığımız ve bununla birlikte acılarımız azalacak. Ve insan olmaya başlayacağız... TBMM Gizli görüşmeyi kaydeden Akit muhabirine gözaltı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-§eriatçı Akıt gaze- tesinin muhabin Bürrvamin Karaaslan. TBMM Genel Kurulu'nda önceki gün ger- çekleştınlen Çekiç Güç ile il- gılı gızlı görüşmeyi teybe kavdederken suçüstü \aka- lanarakÇankayallçe Emnı- yet Müdürlüğü'ne götürül- dü. Çıkanldığı Ankara Su- çüstü Savcılığı'nda ıfadesı alınan Karaaslan. daha son- ra serbest bırakıldı. Karaaslan. önceki gece TBMM Genel Kurulu'nda Çekiç Güç ile ilgilı görüşme- leryapılırken.genelliklete- le\ ızyonlar ıçın aynlan. es- ki basın bürosundaki oda- smda, gızlı görüşmeyi dın- leyip ses ka> dı yaparken ya- kalandı. DGM'de vargılanmak üze- re Çankaya flçe Emniyet Mü- dürlüğü'ne gönderilen Kara- aslan'ın Akıt gazetesınden önce RP'nin yayın organı olan Mıllı Gazete'deçalıştı- ğı ögrenıldı. TBMM yetkı- lılen de. konuya ılışkin bıl- gı \enrken. Bünyamin Ka- raaslan'ın genel kuruldaki görüşmelerı basın bürola- rından dinlemeyi saglayan megafonun kablolarında bağlantı yaparak yayının merkezi olarak kesilmesine karşın lokal olarak dinleme olanağı sağladığı \e kayıt \ aptığının belırlendiğini bil- dirdıler. Çankaya ilçe Emniyet Müdürlüğü'nden Ankara Su- çüstü Savcılığı'na se\k edi- len Karaaslan. ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Ankara Cumhuri- yet Başsavcılığı. gerekli in- celemeyi tamamladıktan sonra olayda suç unsuru gö- rürse Karaaslan hakkında da\a açacak. TBMM İçtüzügü'negöre, gızlı görüşme tutanakları devlet sırrı kapsamına gin- \or. Kapalı görüşme tuta- naklan, üzerinden ancak 10 >ıl geçtikten sonra açıkla- nabılivor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle