Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 5 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ciddi ipucu yok
Güldal
Mumcu
MSB'ye
dava açtı
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Gazetemiz
yaz.an L'ğur Mumcu'ya
yönelik bombalı suikastla
. ilgili 42 aydir ciddi bir
ipucuna ulaşılamazken
yazarımızın eşı Güldal
Mumcu. soruşturmayı
savsakladığı belirlenerek
disiplin cezası verilmesi
istenen eski Devlet
Gü\ enlık Mahkemesi
(DGM)sa\cısı Ülkü
Coşkun'a gerekli
yaptırımı uygulamavan
Milli Savunma Bakanlığı
hakkmda da\a açtı.
Uğur Mumcu Araştırmaeı
Gazetecılik Vakfı'ndan
(um:ag) dün vapılan
. açıkJamada. Güldal
. Mumcu'nun başvurusu
üzenne Adalet Bakanlığı
müfettişlerinın >aptığı
soruşturmada, daha sonra
Ankara 2 No'lu DGM
Yedek Hâkımliği'ne
, atanan Ülkü Coşkun'un.
. "savcılık görevini
. savsak/adığı ve devletin
gihenilirliğine gölge
, düşürdüğü" saptanarak
disıplm cezasına
çarptınlmasının istendiği
anımsatıldı.
:
Ceza uygulannıadı
« Ülkü Coşkun'un, Milli
Savunma Bakanlığı
tarafından korunduğu
savunulan açıklamada,
"Askeri kökenli eski DGM
savcısı hakkında disiplin
' cezası. Milli Sa\ unma
Bakanlığrnca
uvgulamava konmazken
bu işlemin gerekçesi de
. açıklanmamıştr dendi.
um:ag açıklamasında.
Güldal Mumcu'nun bu
gelişmeler üzerine. Askeri
Yüksek İdare
Mahkemesi'ne (AYtM)
başvurarak bakanlığın
kararının iptalini istediği
belirtildi. Güldal
Mumcu'nun vekili.
yazarımızın kardeşi
Cevhan Mumcu
tarafından önceki gün
AYİM'e sunulan dava
dilekçesinde. Milli
Savunma Bakanlığı
işleminin: "kamu yaran
ve hi/met gerekleri
açısından. sebep, konu ve
maksat tönlerinden
hukuka avkın olduğu "
belirtilerek iptali istendi.
Coşkun'un sözleri
anımsatıldı
Dılekçede. Coşkun'un,
Mumcu suıkastı
soruşturmasını
savsaklamasının örnekleri
sıralanarak " Devlet isterse
bu işi çözer" yolundaki
sözlen anımsatıldı. Geçen
yasama döneminde
kurulan TBMM Faili
Meçhul Sıyasi Cinayetleri
Araştırma
Kombyonu'nun
hazırladığı rapora da
dikkat çekılen dilekçede,
her biri farklı siyasi
partilere mensup
komısyon üyelerinin.
"Adeta olayın açıklığa
kav uşmaması için her
türlii ortam
hazırlanmaktadır" ortak
yargısına vardığı anlatıldı.
Komisyonda, Ülkü
Coşkun hakkında
soruşturma açılması için
Yüksek Hâkimler ve
Sa\cılar Kurulu'na
başv urulmasının
jbenmşendiği de
•vurgulanan dilekçede.
şöyîe dendi:
'TSK'nin sayguüığuıa
gölge düşürecek''
"Adalet Bakanlığı ve
Meclis gibi çok ciddi iki
kurumumuzun u/un
araştırmalaria ortaya
- koyduklan bu görev
ihmallerine karşı. davalı
bakanlığın, gerekçesini de
saklayarak şikâyet olunanı
aklaması, davalı
bakanhğın ve mensubu
olduğu Tiirk Silahlı
Kuvvetleri'nin de
savgınlığına gölge
düşürecektir. Sokaktaki
yurttaş, Ülkü Coşkun'un
'Bu işi devlet yapmıştır,
siyasal iktidar isterse
çözer' tümcesini
gerçek va da icapsız
olaraksarfettiğini
duvarakbucinayete
biriakım kamu
görevlilerinin kanşıp
karışmadiğınt. kanşmadı
ise soruşturmanın baştan
aşağı bovle düzensizlikle
vürütülmesinin nedenini
sormaktadır. Bu
sorgulama gelecekte de
hep sürecektir."
Tasfiyelere ve iktidar olanaklarma karşın GİK seçimleri sonrası çalkantıyı önleyemedi
Çifler mııhalefet iiretiyor• 24 Aralık seçimlerinin
ardından 135 kişiden
120'yedüşenDYP
grubunda, lOcivannda
milletvekili daha Çiller'e
bayrak açtı. DYP
grubunun dünkü
toplantısında kongrenin
ardından beklenen "birlik
rüzgân" esmedi.
BÜLENTSARIOĞLU
ANKARA-DYP Genel Başka-
nı TansuÇilIer'in yönetım anlayı-
şı, tüm tasfiyelere ve iktidar ola-
naklanna karşın, 3 yıllık süreç içe-
risinde her siyasi dönemecin ardın-
dan partide "muhalif" kesim oluş-
ması sonucunu doğurdu. 135 ki-
şiden 120'yedüşen DYP grubunun
dünkü toplantısında kongre sonra-
sı beklenen "birlik rüzgârı" es-
mezken Genel Idare Kurulu (GtK.)
listesinden kaynaklanan kırgınlık
nedeniyle lOcivanndamilletveki-
li daha muhalefet bayrağını açtı.
Tansu Çiller. DYP' Genel Baş-
kanlığı'nda ilk tasfiye>i. uzun sü-
re kendisine muhalefet yaptıktan
sonra. DYP azmlık koalisyonuna
güvenoyu vermeyen Hüsamettin
Cindoruk ve 9 miJlervekilini pa.
tiden atarak gerçekleştirdi.
Çiller, erken genel seçime gi-
dildiği dönemde muhalif hareke-
ti büyük ölçüde etkisiz hale geti-
rirken listelerde, eski DYP Genel
Başkanı Yıldınm Avcı ile eski Dev -
let Bakanı Bekir Sami Daçe'nın
de aralannda bulunduğu çoğun-
luğu Demokrat Partı ve Adalet
Partisi misyonundan gelen 55 mil-
lervekilini eledi.
DYP grup toplantısı dün yapıldı.
Genel Idare Kunılu'ndaki küs-
kün milletvekilleri nedeniy lepar-
ti yönetimini çok zorunlu olmadık-
ça toplantıya çağırmayan Çiller.
milletvekillerinin büyük bölümü-
nü "A Takımı" olarak adlandırı lan
kendisine baglı isimlerden seçme-
sine karşın. seçimin hemen ardın-
dan muhalif hareketle karşılaştı.
Bakanlann muhalefeti
DYP'nin. misyonundan saptığı
gerekçesiv le Cavit Çağlar, Rıfat
Serdaroğlu, Köksal Toptan v e Re-
faiddin Şahin tarafından başlatı-
lan harekete. Çiller'in DYP-CHP
koalisyonunu bozma nedenlerin-
den biri olan eski fstanbul Emni-
loplantıda,Çiller'in aKını çizdiği birlik beraberiik ruhuna rastlanmadı.
yet Müdürü, Istanbul Millerveki-
li NeedetMenzirde katıldı. Çiller'e
karşı olan ekibin başında yer alan
isimlerin tamamının. Çiller'in baş-
bakanlığı döneminde bakanlık ya-
panlardan oluşması dikkat çek'tı.
DYP liderınin. Mesut Yılrnaz
başbakanlığındaki ANAYOL ko-
alisyonunda bakan >aptığı Emre
Gönensav ile İbrahim Yaşar Dede-
lekde bakanlık görev lerini sürdü-
rürken muhalif kanada geçtiler.
Çiller'in en yakınlanndan oluşan
muhalefete eski DYP Genel Sek-
reteri TevfikDiker de aynı dönem-
de katıldı.
24 Aralık seçimleri sonrasında.
Dedelek, Dıker. Adana Milletve-
kili Mustafa Küpeli'nin de arala-
nnda bulunduğu 6 milletvekili
ANAP'a geçti.
Necdet Menzir'in istifa etmesi.
Çanakkale Milletvekili Hamdi Üç-
pınariar m Büyük Türkıye Parti-
si'ne (BTP) geçmesinin ardından.
DYP'nin yeni grubu içinde en kök-
lü misyon temsilcilerinden biri
olan Aydın Milletvekili İsmetSez-
gin ile Rıfat Serdaroğlu, Emre Gö-
nensay. Çav it Çağlar. Köksal Top-
tan, Refaiddin $ahin. MehmetKös-
tepen ve Mehmet Batallı da parti-
den aynldı.
DYP arubu. 7 ay içinde 16mil-
letvekill kaybederken. RP-DYP
koalisyonunun güvenoyu sürecin-
de ANAP'tan Muş Milletvekili
Erkan Kemaloğlu'nu transfer et-
ti.
İhraç göze aünamadı
Manisa Milietvekiii AyseliGök-
soy ile Izmir Milletvekili Gencay
Güriin, Çiller'in "A Takımı1
" için-
de parlamentova girmelerine kar-
şın. RP'lı koalisyona güvensizlik
oyu vermeleri nedeniyle genel baş-
kanlan tarafından dışlandılar. Tan-
su Çiller. grubundaki erimeyi ön-
lemek amacıyla bağlayıcı karar
alınmasına karşın, bu iki milletve-
kilini de partiden atmayı göze ala-
madı. RP-DYPhükümetiningüve-
noyuna katılmayan ve GİK. liste-
sinc alınmayan Kilis Milletvekili
DoğanGüreş'in. kesin olarak mu-
halif kanada geçmemesine karşın,
Çiller'e eskisi kadaryakındurma-
ması dikkat çekti.
GİK listesine girmek amacıyla
Çiller'e bağlılıklannı sürdüren mil-
letvekilleri de 5. olağan kongrenin
ardından seslerini yükselttiler. DYP
Genel Başkanı Tansu Çiiler'e ko-
şulsuz bağlılık bildiren Nevşehir
Milletvekili Esat Kıratlıoğlu ile
Kayseri Millenekili A>"vazGökde-
mir, Içel Milletvekili Fevzi Ancı.
Erzurum Milletvekili Zeki Ertu-
gay, Kastamonu Milletvekili Ha-
lukYıldız. Şırnak Milletvekili Ba-
yarökten'in de aralarında bulun-
duğu lO'unüzerindemillenekili.
Tansu Çiller ve Istanbul delegesi
olan eşi Özer Uçuran Çiller'e ta-
vıraldı.
30'a yakın milletvekilinin ka-
tılmaması nedeniyle sönük geçen
grup toplantısında, Sanayi ve Ti-
caret Bakanı Yalım Erez ile İstan-
bul Milletvekili Cefi Josef Kamhi
de yeralmadı.
Tıkanan siyasete yeni çözüm bulalıırf önerisiyle 1 ağustosta toplantı istendi
ODP'den Türk-îş'e çağrı• Türk-Iş Genel Başkanı Bayram
Meral'i ziyaret eden Özgürlük ve
Dayanışma Partisi Genel Başkanı
Ufiuk Uras, "Havuç politikasına son
vermek için toplanalım" diyerek 1
ağustosta gerçekleştirilecek
toplantıya çağırdı.
AINK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) -Özgürlük
ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı
Uftık Uras, Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral'i. Türkiye'deki siyasi tıkanıklığı
gidermek için ortak toplantı yapmaya çağırdı.
Uras. "Havuç politikasıyla siyasi hooliganlık
arasında sıkışan shasete veni çö/ümler
üretmek için örgütler, siyasi partiler ve
sendikalar bir arava gelmeli" dedi.
ÖDP Genel Başkanı Uras. dün Türk-lş
Başkanı Meral'i ziyaret etti.
Uras. ziyaret sirasında yaptığı konuşmada
"Emckçiler için semerin Uzerinde kimin
olduğu fark etmiyor" diyerek.
Türkiyeıiekı siyasi kilitlenmeye dikkat çektı.
Uras. Bayram Meral'i. ÖDP'nin düzenlediği.
1 ağustosta gerçekleştirilecek toplantıya
çağırdı. Uras. siyasi partiler, örgütler ve
sendikalan. yeni siyasi çözümler aramak için
biraraya getirmeyi amaçlayan toplantı için
şunlan sövledi:
"Sivasette istibdat ve kelâm tekeli hükünı
sürüyor. Ha\ uç politikasıvla siyasi holiganlık
arasında sıkışan siyasete yeni çözümler
üretmek için örgütler. siyasi partiler ve
sendikalar biraraya gelmeli. Veni bir kurucu
iradc oluşturulmalı. Toplumsal muhalefetin
bevlik lafların onüne geçmesi için yeni bir
polirika gerekli. Türkiye'nin temel
sorunlarının derin dondurucuya arılması
engellenmeli."
Türk-lş Genel Başkanı Meral de. 12 Eylül
döneminden sonra sendikaların yalnız
toplusözleşme yapan kuruluşlar durumuna
getırildiğini belirterek toplantıya
katılacaklannı sövledi.
Ankara nm rahatsızlığını iletti
DemireVdenABD Başkanı
Cttnton'a Kıbns mektubu
• Cumhurbaşkanı Demırel. 16 temmuzda
Bill Clinton'a bir mektup göndererek
Washington'ın Kıbns konusundaki çabalarını
desteklediğini bildirdi. Demirel. aynı
mektupta, Türkiye'nin Kıbns sorununun
çözümü için KKTC ile yakın işbirliği içinde
çalışacağını belirtirken konunun Avrupa
Birliği zeminine kaymasından Ankara'nın
duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)
-Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel 16 temmuzda ABD
Başkanı Bill Clinton'a bir mektup
göndererek VVashington'ın Kıbns
konusundaki çabalannı
desteklediğini bildirdi. Demirel,
aynı mektupta Türkiye'nin Kıbns
sorununun çözümü için KKTC
ile yakın işbirliği içinde
çalışacağını belirtirken konunun
Avrupa Birliği zeminine
kaymasından Ankara'nın
duyduğu rahatsızlığı da
dile getirdi.
ABD'nin Ankara'daki
büyükelçilik yetkilileri tarafından
önceki gün NATO üyesi ülkelerin
müsteşarlanna verilen bir
yemekte de Kıbns konusunun
gündeme geldiği öğrenildi. ABD
büyükelçiliğinın. Ankara'daki
NATO üyesi ülkelerin
büyükelçiliklerinde görevli
müsteşarlanna verdiği yemekte.
geçen hafta Türkiye'yi ziyaret
eden ABD'nin Birleşmiş
Milletler (BM) nezdindekı
Büyükelçisi Madeleine
Albright'ın Ankara'daki
temaslan hakkında bilgi verdiği
öğrenildi. Amerikan
büvükelçiliğinin, üstdüzey
Amerikalı yetkililerin ziyaretleri
sonrasında bu tür bilgilendirme
toplantılan yaptığı belirtildi.
Catısmalarda 17 terörist öldürüldü
PKKile operasyonda 4
güvenlikgörevlisişehit
Yurt Haberleri Servisi -
Güneydoğu'da sürdürülen
operasyonlarda mevdana gelen
çatışmaJarda 4 güvenlik
görevlisi şehit oldu.
Operasyonlarda 17 terörist
öldürüldü.
Sıvas'ın Hafik ilçesine bağlı
Adamlı Köyü'ne baskın
düzenleyen teröristler. iki
köylüyü kurşuna dizdiler.
Olağanüstü Hal Bölge
Valiliği'nden yapılan açıklamaya
göre, güvenlik güçlerince
Hakkâri'nin Çukurca ilçesi
kırsal alanında sürdürülen
operasycnlarda 15. Muş'un
Üçevlerve Bökülyazı köylerinde
de birer olmak üzere toplam 17
terörist öldürüldü. Catısmalarda
biri geçıci köy korucusu 3
güvenlik görev lisi şehit oldu.
Tunceli Ovaeık karayolunda
önceki gece dev riye gezen
güvenlik askeri birliğine
teröristlerce açılan ateş sonucu
Cüneyt Şen (Burdur) adlı er
şehit oldu. Saldırıyı'
gerçekleştiren teröristler. gece
karanlığından yararlanarak
kaçtılar.Güneydoğu'nun çeşitli
kentlerinde yapılan arazi
taramalarında. 43 uzun namlulu
silah ile çok sayıda mühimmat
ele geçirildi. Bölgedeki
aramalarda 2 terörist, güvenlik
güçlerine teslim oldu.
Şırnak'ın Uludere ilçesinde
askeri bir aracın şarampole
yuvarlanması sonucu Mutlu
Duran adlı jandarma eri
şehit oldu.
Iki kövlthü öldürdüler
Sıvas'ın Hafık ilçesine bağlı
Adamlı Kö>ü'ne baskın
düzenleyen 15 kadar terörist de
önceki gece yurttaşları köy
meydanında toplayarak bir süre
propaganda yaptılar. Teröristler
daha sonra köylülerden Hasan
Önder ile Hüsevin Çakmak'ı
kurşuna dızerek öldürdüler.
Teröristlerinyakalanması için
bölgede operasyonların
sürdürüldüğü bildirildi.
Seyfi Oktay
'Sol,
misyonuna
sahip
çıkamıyor'
\NK-\RA (Cumhuri>et Bü-
rosu)-CHP Ankara Millet\e-
kili SeyfiOktav. partisinin Grup
Yönetim Kurulu'na (GYK)
başvurarak RP \e laiklik kar-
şıtı akımlarla ilgili grupta ge-
nel görüşme açılmasını istedi.
Oktay, "t'lkemizde teokra-
tik sistem oluşturmayı \e din
devieti kurmayı amaçlamışolan
bir parrinin birinci parti olnıa-
sı ve nihavet iktidara gelmesi
de aynı duvarsızlıkla karsjlan-
makta. olavın ciddi analizleri-
nin yapılması konusunda bir
irade ortava konamamaktadır.
SoLmisvonunaveterince sahip
çıkamıyor"dedı.
Oktay. başvurusunda. de-
mokratik laik cumhuriyete
özünde ınananların bir bölü-
münün bu nitelıklere dönük
saldırılara aldırmazlık göster-
meyi \e hoşgörü ile bakarak
bunları "tehlikesiz" saymayı
"sözde demokratlığın ve ileri-
ciliğin ölçürii" haline getirdik-
lerını sövledi.
Oktay. 12 Eylül askeri yöne-
timinin komünızme karşı şeri-
atı kullanma uygulaması veya-
sal düzenlenıelerle şerıatçı
akımlara geniş olanak sağla-
yan bir dev let ve toplum yapı-
sı oluşturulduğunu savundu.
Oktay. demokrasi ve özgür-
lüklerin •^akıvye" yöntemiyle
çok iyi kullanıldığını ve şeri-
atçı akımlann altvapısının oluş-
turulduğunu söyledı.
Oktay, "Şu hususgözden ka-
çırılmamalı: şeriatçı akımlar.
toplumun gereksinimi ve isteği
nedenh le olağan koşullar içe-
risinde. kendiliğinden gelişip
güçlenmemiştir. Tam aksine.
planlı. programlı olarak bir
makroyıkım projesi ilesisteme
yöneltiimiş büyük birsaldınnın
üriinü olarak orta>a çıkmıştır"
dedi.
IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Bir yerlerde birileri ölüyor. Bize çetele
tutmak düşüyor. Haber Merkezi'ne uğru-
yoruz. Deniz Teztel bıkkın, yorgun. Yü-
zünde... Ne var Deniz'in yüzünde? Keder?
Öfke? Umutsuzluk? Galiba hepsi ve da-
ha fazlası.
Kırık bir soru:
- Kaç oldu?
Doğal yanıt "Ne, kaç oldu?" olmalı.
Ama hiçbir şey doğal değil ki artık. Yanıt.
beklemeksizin geliyor:
- Üç kesin. Dört deniyor, hatta beş.
- Nerde?
- Bayrampaşa'daki kesin. Malatya ve..
Bayrampaşa'da bir tane daha. Ama on-
lan doğrulatamadık henüz.
Şu konuşmadaki saçmalığı görüyorsu-
nuz değil mi? Ne nerede? Üç ne? Beş de-
ğil üçse sevinelim mi? Üç degil beş diye
daha çok mu üzülelim? Nerede olduğu ne-
den soaılur ki? Bayrampaşa ya da Anka-
ra Merkez Cezaevi ya da Ümraniye ya da
Gebze ya da... Diyarbakır ya da Malatya
olmasının önemi var mı?
Çözümsüzlüğün boğuntusu saçmala-
tıyor. Saçmalık boğucu. Çetele tutuyor
ve bekliyoruz.
Her an yeni birölüm haberi gelebilir. Gel-
Çetele Tutmak
sin. Çeteleye bir çentik daha atarız. Beş
olur. Sonra altı, yedi...
Tozdumandan göz gözü görmüyor. Aç-
lık grevlerinin gölgesi küçük ve düzgün ya-
şamlannın üstüne düşenler tedirgin. Te-
dirginliklerini aşmanın en kolay yollannı an-
yorlar.
- Ama onlar terörist!
- Günaydın! Bırakahm ölsünler!
- Tabii hayır. Ama istekleri yerine geti-
rilecek gibi değil.
- İstekleri ne? Sayın bakayım.
- Eşey, PKK ile ateşkes ilan edilsin di-
yortar. Sonra devlet DHKP-C mi ne var
ya hani ? Hani terör örgütü, işte onunla
masaya otursun diyorlar. Sonra...
- Kim söyledi bunlan?
- Şevket Kazan. Adalet Bakanı. Tele-
vizyonda dinlemedin mi?
Offff, şu boğucu temmuz gününde her
şey çürümüş sanki.
Umutsuzca anlatmaya çabalıyorsunuz.
Aynntılar önemli. Artık hiçbir konuyu ya-
kından izlemeyen siyaset ve yaz yorgu-
nu kafalara ayrıntılarıyla anlatmaya ça-
balıyorsunuz: Bak, diyorsunuz. Haniyıl-
lardırpolisin diline pelesenk olmuş birlaf
vardı. Hani, biz yakalıyoruz, mahkemeler
bırakıyor, diyorlardı. İşte Mehmet Ağar
Adalet Bakanı olunca bırgenelge çıkar-
dı. Tutuklulan yargılanacakları kente çok
uzak cezaevlerine sürdü. Örneğin 1 Ma-
yıs sanıklan Eskişehir cezaevinde. Du-
ruşmalara getirilmiyorlar. Getirilemiyor-
lar. Getirtilmiyoriar. Böylece polisin yaka-
ladıklannı mahkemelerin serbest bırakma-
sının fiilen önüne geçilmiş oldu. Şevket
Kazan, Adalet Bakanı olunca Refah usu-
lü bir shovvyaptı ve Ağar Genelgesı 'ni ip-
tal ettiğini duyurdu. Ince eleyip sık doku-
mayanlar, Refah mıtomanisinı ve propa-
ganda tekniklerini iyi bilmeyenler yuttu-
lar. Boş bulunup alkışlayanlar bile oldu.
Oysa Kazan, yargılanacaklan kentin ce-
zaevıne konma hakkını Terörle Mücade-
le Yasası kapsamı dışındakilere tanımış-
tı.
Sorun bu kadar yalın...
Hayır, bu kadar yalın değil!.. Biliyorum.
Milrtanların bedenleri üstüne rezil bir pro-
paganda sürdürmeye çabalayan örgüt
şefleri, tekke şeyhleri var. Ideolojik mer-
mileri tükenenler şimdi gencecik beden-
len mermi yapıp namluya sürmeye çaba-
lıyoıiar.
Yatan bilir. Açlık grevi yapan bilir. Ce-
zaevinde, dört duvar arasında yalıtılmış-
lığın kendi özgü kurallan. psikolojik koşul-
lamaları vardır. İki dünya birbirinden salt
demirparmaklıklarla değil, kurallanyla da,
töreleriyle de aynlır.
Duvarın bu tarafındakilerin öteki tara-
fındakileri anlaması kolay değildir. Bu bir
günlük yazının çerçevesinde deşilip, üs-
tesinden gelinecek bir konu da değildir.
En önemlisi bu tartışmanın yeri ve zama-
nı bugün değildir. Bugün "ölüme beş ka-
/a"yı çoktan geride bırakmış, ideolojileri
ne olursa olsun, gencecik yurttaşlanmı-
zın yaşamı söz konusu. Tartışmak için
sonra çok, ama çok vaktimiz var. Böyle
bakınca sorunun çözümü çok yalın: Tu-
tuklulann yargılanacaklan kentin hapisha-
nesine yerleştirilme taleplerini yerine ge-
tirin, bu ölümler bitsin. Hepsi bu kadar!
Yoksa çentik atmaya devam edeceğiz.
Elinden başka bir şey gelmeyişin öfkesin-
den boğularak...
POUTIÎKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Üç Genç ÖliL.
Kurumuş gözlerinde bir ışık parçası görülmüyor
artık...
Paramparça olmuş bir gençlik. ölüme kafa tu-
tuyor demir parmaklıkların arkasında...
Bir gülümseme, bir sevinç yok. Yüreklerde gü-
zel bir şarkıya benzeyen aşk da yitip gitmiş...
Karanlık bir suda bir konuk gibi yüzen gökyüzü,
bir ırmağın yamacındaki kent, deniz ötesi bir boz-
kırın yalnızlığını getiriyor odanın içine...
Haber o saatte geliyor...
Miyase ifknur, "Ölü sayısı üçe çıktı" diyor. Ar-
dından uzun bir sessizlik kaplıyor odanın içini.
Arseni Tarkovski'den İlya Ehrenburg'a uza-
nan bir türkü, bir şiir, çiçek dökümünün zamansız
ölümüylebütünleşiyor.
llginç Özkeskin, ölüm orucunda komaya giri-
yor vedün sabah 35 yaşına basamadan sessiz bir
yolculuğaçıkıyor...
O anda belki Nagazaki'de yağmur yağıyor, ba-
lıklar çıldırıyor, gökten yere düşüyor kuşlar.
istenmeyen bir yağmur bu, ağaçlar hoşlanmıyor
ondan...
ilk kurban Aygün Uğur'du.
O, 25 yaşında Tuncelili yoksul bir ailenin çocu-
ğuydu. Altan Berdan Kerimgiller de bir emekçi
ailenin oğluydu.
Bu, üçüncü ölümdü...
Hep birlikteölümleri seyrediyorduk. Kendi utan-
cımızı sessiz ölümle, istenmeyen yağmurla çogal-
tıyorduk İlya Ehrenburg gibi...
Ölenler bizim çocuklarımızdı. Daha sırada çok
kişi vardı...
Açlık grevleri başlayalı kaç gün olmuştu?..
.66 gün!..
Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Biz gerçekten
ölümlere üzülüyoruz" diyordu. Ancak Bakan Ka-
zan, bunu siyasi bir gösteri olarak nitelendiriyor-
du...
Toplum suskun ve tepkisizdi...
Genç insanlar ölüme yolculuğa çıkarken kimi
televizyon kanallarında, "Onlarbirercanidir, ölsün-
ler'' diyen tartışmacılar bile vardı...
• • •
Gri bir lekenin insan yüreğinde siyaha dönüştü-
ğü, acımasızlığın kol gezdiği bir dönemden geçi-
yoruz toplum olarak...
Şeriatçı basın, ınsan haklannın bırincil koşulu
olan yaşama hakkını savunmuyor. ınsanların aç-
lık grevinde ölüme gitmelerini "gebersinler" diye
yorumluyor...
İşte şeriatçı basından seçtiklerimiz:
"Asker, Başbakan'ı kucakladı...", "Hezimetin
73. yıldönümü... Lozan 'dan müthiş hatıralar... Mu-
sul, sarhoş kurbanı... Lozan'daki ABD müşahidi
John GrewV/7 hatıralarındayazdığına göre ismet,
iyi birkeyiflendiricinin etkisialtında Ingilizlerin Mu-
sul'u elde tutmalarında hiçbir saktnca görmedi-
ğini 3 kere söylemiş..."
Bunlar ne yapmak istiyor? Asıl bölücü, asıl ha-
in bunlar değil mi? Bunlar bu ülkeyi bölüp parça-
lamak istemiyor mu? Bunlar, Lozan yerine Sevr'i
savunmuyorlar mı?
Cezaevlerindeki genç ınsanların ölümleriyle bi-
le "dalga geçen"; gazetelerinde, "Çağdaşlardan
intihar savunması" diye söz eden bu karayobaz
çetelerine iki çift sözümüz olacak:
"Sizde utanmak, sıkılmak yok mu?"
Takkeli liboşlar, takkesiz liboşlarla bir olup "bu
ülkeyi" cepleri para dolsun diye parselleyip par-
selleyip satarlar günün birinde...
Gazetelerinde, "Çekiç Güç Tamam Inşallah"di-
ye manşet atanlar, utanmadan sıkılmadan dindar
geçinirler...
• • •
Üç genç ölü...
Onlar bir ağacın yaprakları gibi yeşermeden ölü-
me gittiler. Arkalannda acılı analar, babalar. sevgi-
liler, dostlar bıraktılar...
Artık yeter!
Ölümlerle bir yere varılmaz. Devlet ise ölümlere
seyirci kalamaz...
Başta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Baş-
bakan Necmettin Erbakan. Başbakan Yardımcı-
sı Tansu Çiller. Adalet Bakanı Şevket Kazan, ce-
zaevlerindeki iyileştirmeyi gerçekleştirip genç in-
sanların ölüm yolculuğuna son verin!
Cezaevlerindeki ınsanların suçları ne olursa ol-
sun, onların da yaşama hakkı var...
Onlar bu ülkenin çocukları!..
Artık yeter!..
Cezaevlerinden yükselen haykırışlara kulak ve-
rin...
Kurumuş gözlerinde bir ışık parçası belirsin bu
genç insanlann. Karanlığın içinden ölüme değil, ay-
dınlık bir evrene açılsın yürekleri...
Acele edin, elinizi çabuk tutun!
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (u Planet.com. TR
HİKMET CETJNKAYA
H I *,••-• ',
BARONUNUN
KAZLARI
j .
250.000 TL(KDVdahil)
Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesı Saikımsöğüt Sokak
Ho: 9/B CağaloğJu İstanbul Tei:514 01 98/95
Posta çeki no.: 666322