29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 5 TEMMUZ 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ciddi ipucu yok Güldal Mumcu MSB'ye dava açtı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Gazetemiz yaz.an L'ğur Mumcu'ya yönelik bombalı suikastla . ilgili 42 aydir ciddi bir ipucuna ulaşılamazken yazarımızın eşı Güldal Mumcu. soruşturmayı savsakladığı belirlenerek disiplin cezası verilmesi istenen eski Devlet Gü\ enlık Mahkemesi (DGM)sa\cısı Ülkü Coşkun'a gerekli yaptırımı uygulamavan Milli Savunma Bakanlığı hakkmda da\a açtı. Uğur Mumcu Araştırmaeı Gazetecılik Vakfı'ndan (um:ag) dün vapılan . açıkJamada. Güldal . Mumcu'nun başvurusu üzenne Adalet Bakanlığı müfettişlerinın >aptığı soruşturmada, daha sonra Ankara 2 No'lu DGM Yedek Hâkımliği'ne , atanan Ülkü Coşkun'un. . "savcılık görevini . savsak/adığı ve devletin gihenilirliğine gölge , düşürdüğü" saptanarak disıplm cezasına çarptınlmasının istendiği anımsatıldı. : Ceza uygulannıadı « Ülkü Coşkun'un, Milli Savunma Bakanlığı tarafından korunduğu savunulan açıklamada, "Askeri kökenli eski DGM savcısı hakkında disiplin ' cezası. Milli Sa\ unma Bakanlığrnca uvgulamava konmazken bu işlemin gerekçesi de . açıklanmamıştr dendi. um:ag açıklamasında. Güldal Mumcu'nun bu gelişmeler üzerine. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne (AYtM) başvurarak bakanlığın kararının iptalini istediği belirtildi. Güldal Mumcu'nun vekili. yazarımızın kardeşi Cevhan Mumcu tarafından önceki gün AYİM'e sunulan dava dilekçesinde. Milli Savunma Bakanlığı işleminin: "kamu yaran ve hi/met gerekleri açısından. sebep, konu ve maksat tönlerinden hukuka avkın olduğu " belirtilerek iptali istendi. Coşkun'un sözleri anımsatıldı Dılekçede. Coşkun'un, Mumcu suıkastı soruşturmasını savsaklamasının örnekleri sıralanarak " Devlet isterse bu işi çözer" yolundaki sözlen anımsatıldı. Geçen yasama döneminde kurulan TBMM Faili Meçhul Sıyasi Cinayetleri Araştırma Kombyonu'nun hazırladığı rapora da dikkat çekılen dilekçede, her biri farklı siyasi partilere mensup komısyon üyelerinin. "Adeta olayın açıklığa kav uşmaması için her türlii ortam hazırlanmaktadır" ortak yargısına vardığı anlatıldı. Komisyonda, Ülkü Coşkun hakkında soruşturma açılması için Yüksek Hâkimler ve Sa\cılar Kurulu'na başv urulmasının jbenmşendiği de •vurgulanan dilekçede. şöyîe dendi: 'TSK'nin sayguüığuıa gölge düşürecek'' "Adalet Bakanlığı ve Meclis gibi çok ciddi iki kurumumuzun u/un araştırmalaria ortaya - koyduklan bu görev ihmallerine karşı. davalı bakanlığın, gerekçesini de saklayarak şikâyet olunanı aklaması, davalı bakanhğın ve mensubu olduğu Tiirk Silahlı Kuvvetleri'nin de savgınlığına gölge düşürecektir. Sokaktaki yurttaş, Ülkü Coşkun'un 'Bu işi devlet yapmıştır, siyasal iktidar isterse çözer' tümcesini gerçek va da icapsız olaraksarfettiğini duvarakbucinayete biriakım kamu görevlilerinin kanşıp karışmadiğınt. kanşmadı ise soruşturmanın baştan aşağı bovle düzensizlikle vürütülmesinin nedenini sormaktadır. Bu sorgulama gelecekte de hep sürecektir." Tasfiyelere ve iktidar olanaklarma karşın GİK seçimleri sonrası çalkantıyı önleyemedi Çifler mııhalefet iiretiyor• 24 Aralık seçimlerinin ardından 135 kişiden 120'yedüşenDYP grubunda, lOcivannda milletvekili daha Çiller'e bayrak açtı. DYP grubunun dünkü toplantısında kongrenin ardından beklenen "birlik rüzgân" esmedi. BÜLENTSARIOĞLU ANKARA-DYP Genel Başka- nı TansuÇilIer'in yönetım anlayı- şı, tüm tasfiyelere ve iktidar ola- naklanna karşın, 3 yıllık süreç içe- risinde her siyasi dönemecin ardın- dan partide "muhalif" kesim oluş- ması sonucunu doğurdu. 135 ki- şiden 120'yedüşen DYP grubunun dünkü toplantısında kongre sonra- sı beklenen "birlik rüzgârı" es- mezken Genel Idare Kurulu (GtK.) listesinden kaynaklanan kırgınlık nedeniyle lOcivanndamilletveki- li daha muhalefet bayrağını açtı. Tansu Çiller. DYP' Genel Baş- kanlığı'nda ilk tasfiye>i. uzun sü- re kendisine muhalefet yaptıktan sonra. DYP azmlık koalisyonuna güvenoyu vermeyen Hüsamettin Cindoruk ve 9 miJlervekilini pa. tiden atarak gerçekleştirdi. Çiller, erken genel seçime gi- dildiği dönemde muhalif hareke- ti büyük ölçüde etkisiz hale geti- rirken listelerde, eski DYP Genel Başkanı Yıldınm Avcı ile eski Dev - let Bakanı Bekir Sami Daçe'nın de aralannda bulunduğu çoğun- luğu Demokrat Partı ve Adalet Partisi misyonundan gelen 55 mil- lervekilini eledi. DYP grup toplantısı dün yapıldı. Genel Idare Kunılu'ndaki küs- kün milletvekilleri nedeniy lepar- ti yönetimini çok zorunlu olmadık- ça toplantıya çağırmayan Çiller. milletvekillerinin büyük bölümü- nü "A Takımı" olarak adlandırı lan kendisine baglı isimlerden seçme- sine karşın. seçimin hemen ardın- dan muhalif hareketle karşılaştı. Bakanlann muhalefeti DYP'nin. misyonundan saptığı gerekçesiv le Cavit Çağlar, Rıfat Serdaroğlu, Köksal Toptan v e Re- faiddin Şahin tarafından başlatı- lan harekete. Çiller'in DYP-CHP koalisyonunu bozma nedenlerin- den biri olan eski fstanbul Emni- loplantıda,Çiller'in aKını çizdiği birlik beraberiik ruhuna rastlanmadı. yet Müdürü, Istanbul Millerveki- li NeedetMenzirde katıldı. Çiller'e karşı olan ekibin başında yer alan isimlerin tamamının. Çiller'in baş- bakanlığı döneminde bakanlık ya- panlardan oluşması dikkat çek'tı. DYP liderınin. Mesut Yılrnaz başbakanlığındaki ANAYOL ko- alisyonunda bakan >aptığı Emre Gönensav ile İbrahim Yaşar Dede- lekde bakanlık görev lerini sürdü- rürken muhalif kanada geçtiler. Çiller'in en yakınlanndan oluşan muhalefete eski DYP Genel Sek- reteri TevfikDiker de aynı dönem- de katıldı. 24 Aralık seçimleri sonrasında. Dedelek, Dıker. Adana Milletve- kili Mustafa Küpeli'nin de arala- nnda bulunduğu 6 milletvekili ANAP'a geçti. Necdet Menzir'in istifa etmesi. Çanakkale Milletvekili Hamdi Üç- pınariar m Büyük Türkıye Parti- si'ne (BTP) geçmesinin ardından. DYP'nin yeni grubu içinde en kök- lü misyon temsilcilerinden biri olan Aydın Milletvekili İsmetSez- gin ile Rıfat Serdaroğlu, Emre Gö- nensay. Çav it Çağlar. Köksal Top- tan, Refaiddin $ahin. MehmetKös- tepen ve Mehmet Batallı da parti- den aynldı. DYP arubu. 7 ay içinde 16mil- letvekill kaybederken. RP-DYP koalisyonunun güvenoyu sürecin- de ANAP'tan Muş Milletvekili Erkan Kemaloğlu'nu transfer et- ti. İhraç göze aünamadı Manisa Milietvekiii AyseliGök- soy ile Izmir Milletvekili Gencay Güriin, Çiller'in "A Takımı1 " için- de parlamentova girmelerine kar- şın. RP'lı koalisyona güvensizlik oyu vermeleri nedeniyle genel baş- kanlan tarafından dışlandılar. Tan- su Çiller. grubundaki erimeyi ön- lemek amacıyla bağlayıcı karar alınmasına karşın, bu iki milletve- kilini de partiden atmayı göze ala- madı. RP-DYPhükümetiningüve- noyuna katılmayan ve GİK. liste- sinc alınmayan Kilis Milletvekili DoğanGüreş'in. kesin olarak mu- halif kanada geçmemesine karşın, Çiller'e eskisi kadaryakındurma- ması dikkat çekti. GİK listesine girmek amacıyla Çiller'e bağlılıklannı sürdüren mil- letvekilleri de 5. olağan kongrenin ardından seslerini yükselttiler. DYP Genel Başkanı Tansu Çiiler'e ko- şulsuz bağlılık bildiren Nevşehir Milletvekili Esat Kıratlıoğlu ile Kayseri Millenekili A>"vazGökde- mir, Içel Milletvekili Fevzi Ancı. Erzurum Milletvekili Zeki Ertu- gay, Kastamonu Milletvekili Ha- lukYıldız. Şırnak Milletvekili Ba- yarökten'in de aralarında bulun- duğu lO'unüzerindemillenekili. Tansu Çiller ve Istanbul delegesi olan eşi Özer Uçuran Çiller'e ta- vıraldı. 30'a yakın milletvekilinin ka- tılmaması nedeniyle sönük geçen grup toplantısında, Sanayi ve Ti- caret Bakanı Yalım Erez ile İstan- bul Milletvekili Cefi Josef Kamhi de yeralmadı. Tıkanan siyasete yeni çözüm bulalıırf önerisiyle 1 ağustosta toplantı istendi ODP'den Türk-îş'e çağrı• Türk-Iş Genel Başkanı Bayram Meral'i ziyaret eden Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı Ufiuk Uras, "Havuç politikasına son vermek için toplanalım" diyerek 1 ağustosta gerçekleştirilecek toplantıya çağırdı. AINK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) -Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Uftık Uras, Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral'i. Türkiye'deki siyasi tıkanıklığı gidermek için ortak toplantı yapmaya çağırdı. Uras. "Havuç politikasıyla siyasi hooliganlık arasında sıkışan shasete veni çö/ümler üretmek için örgütler, siyasi partiler ve sendikalar bir arava gelmeli" dedi. ÖDP Genel Başkanı Uras. dün Türk-lş Başkanı Meral'i ziyaret etti. Uras. ziyaret sirasında yaptığı konuşmada "Emckçiler için semerin Uzerinde kimin olduğu fark etmiyor" diyerek. Türkiyeıiekı siyasi kilitlenmeye dikkat çektı. Uras. Bayram Meral'i. ÖDP'nin düzenlediği. 1 ağustosta gerçekleştirilecek toplantıya çağırdı. Uras. siyasi partiler, örgütler ve sendikalan. yeni siyasi çözümler aramak için biraraya getirmeyi amaçlayan toplantı için şunlan sövledi: "Sivasette istibdat ve kelâm tekeli hükünı sürüyor. Ha\ uç politikasıvla siyasi holiganlık arasında sıkışan siyasete yeni çözümler üretmek için örgütler. siyasi partiler ve sendikalar biraraya gelmeli. Veni bir kurucu iradc oluşturulmalı. Toplumsal muhalefetin bevlik lafların onüne geçmesi için yeni bir polirika gerekli. Türkiye'nin temel sorunlarının derin dondurucuya arılması engellenmeli." Türk-lş Genel Başkanı Meral de. 12 Eylül döneminden sonra sendikaların yalnız toplusözleşme yapan kuruluşlar durumuna getırildiğini belirterek toplantıya katılacaklannı sövledi. Ankara nm rahatsızlığını iletti DemireVdenABD Başkanı Cttnton'a Kıbns mektubu • Cumhurbaşkanı Demırel. 16 temmuzda Bill Clinton'a bir mektup göndererek Washington'ın Kıbns konusundaki çabalarını desteklediğini bildirdi. Demirel. aynı mektupta, Türkiye'nin Kıbns sorununun çözümü için KKTC ile yakın işbirliği içinde çalışacağını belirtirken konunun Avrupa Birliği zeminine kaymasından Ankara'nın duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 16 temmuzda ABD Başkanı Bill Clinton'a bir mektup göndererek VVashington'ın Kıbns konusundaki çabalannı desteklediğini bildirdi. Demirel, aynı mektupta Türkiye'nin Kıbns sorununun çözümü için KKTC ile yakın işbirliği içinde çalışacağını belirtirken konunun Avrupa Birliği zeminine kaymasından Ankara'nın duyduğu rahatsızlığı da dile getirdi. ABD'nin Ankara'daki büyükelçilik yetkilileri tarafından önceki gün NATO üyesi ülkelerin müsteşarlanna verilen bir yemekte de Kıbns konusunun gündeme geldiği öğrenildi. ABD büyükelçiliğinın. Ankara'daki NATO üyesi ülkelerin büyükelçiliklerinde görevli müsteşarlanna verdiği yemekte. geçen hafta Türkiye'yi ziyaret eden ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) nezdindekı Büyükelçisi Madeleine Albright'ın Ankara'daki temaslan hakkında bilgi verdiği öğrenildi. Amerikan büvükelçiliğinin, üstdüzey Amerikalı yetkililerin ziyaretleri sonrasında bu tür bilgilendirme toplantılan yaptığı belirtildi. Catısmalarda 17 terörist öldürüldü PKKile operasyonda 4 güvenlikgörevlisişehit Yurt Haberleri Servisi - Güneydoğu'da sürdürülen operasyonlarda mevdana gelen çatışmaJarda 4 güvenlik görevlisi şehit oldu. Operasyonlarda 17 terörist öldürüldü. Sıvas'ın Hafik ilçesine bağlı Adamlı Köyü'ne baskın düzenleyen teröristler. iki köylüyü kurşuna dizdiler. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre, güvenlik güçlerince Hakkâri'nin Çukurca ilçesi kırsal alanında sürdürülen operasycnlarda 15. Muş'un Üçevlerve Bökülyazı köylerinde de birer olmak üzere toplam 17 terörist öldürüldü. Catısmalarda biri geçıci köy korucusu 3 güvenlik görev lisi şehit oldu. Tunceli Ovaeık karayolunda önceki gece dev riye gezen güvenlik askeri birliğine teröristlerce açılan ateş sonucu Cüneyt Şen (Burdur) adlı er şehit oldu. Saldırıyı' gerçekleştiren teröristler. gece karanlığından yararlanarak kaçtılar.Güneydoğu'nun çeşitli kentlerinde yapılan arazi taramalarında. 43 uzun namlulu silah ile çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Bölgedeki aramalarda 2 terörist, güvenlik güçlerine teslim oldu. Şırnak'ın Uludere ilçesinde askeri bir aracın şarampole yuvarlanması sonucu Mutlu Duran adlı jandarma eri şehit oldu. Iki kövlthü öldürdüler Sıvas'ın Hafık ilçesine bağlı Adamlı Kö>ü'ne baskın düzenleyen 15 kadar terörist de önceki gece yurttaşları köy meydanında toplayarak bir süre propaganda yaptılar. Teröristler daha sonra köylülerden Hasan Önder ile Hüsevin Çakmak'ı kurşuna dızerek öldürdüler. Teröristlerinyakalanması için bölgede operasyonların sürdürüldüğü bildirildi. Seyfi Oktay 'Sol, misyonuna sahip çıkamıyor' \NK-\RA (Cumhuri>et Bü- rosu)-CHP Ankara Millet\e- kili SeyfiOktav. partisinin Grup Yönetim Kurulu'na (GYK) başvurarak RP \e laiklik kar- şıtı akımlarla ilgili grupta ge- nel görüşme açılmasını istedi. Oktay, "t'lkemizde teokra- tik sistem oluşturmayı \e din devieti kurmayı amaçlamışolan bir parrinin birinci parti olnıa- sı ve nihavet iktidara gelmesi de aynı duvarsızlıkla karsjlan- makta. olavın ciddi analizleri- nin yapılması konusunda bir irade ortava konamamaktadır. SoLmisvonunaveterince sahip çıkamıyor"dedı. Oktay. başvurusunda. de- mokratik laik cumhuriyete özünde ınananların bir bölü- münün bu nitelıklere dönük saldırılara aldırmazlık göster- meyi \e hoşgörü ile bakarak bunları "tehlikesiz" saymayı "sözde demokratlığın ve ileri- ciliğin ölçürii" haline getirdik- lerını sövledi. Oktay. 12 Eylül askeri yöne- timinin komünızme karşı şeri- atı kullanma uygulaması veya- sal düzenlenıelerle şerıatçı akımlara geniş olanak sağla- yan bir dev let ve toplum yapı- sı oluşturulduğunu savundu. Oktay. demokrasi ve özgür- lüklerin •^akıvye" yöntemiyle çok iyi kullanıldığını ve şeri- atçı akımlann altvapısının oluş- turulduğunu söyledı. Oktay, "Şu hususgözden ka- çırılmamalı: şeriatçı akımlar. toplumun gereksinimi ve isteği nedenh le olağan koşullar içe- risinde. kendiliğinden gelişip güçlenmemiştir. Tam aksine. planlı. programlı olarak bir makroyıkım projesi ilesisteme yöneltiimiş büyük birsaldınnın üriinü olarak orta>a çıkmıştır" dedi. IRMIKI AYDIN ENGİN e-mail: [email protected] Bir yerlerde birileri ölüyor. Bize çetele tutmak düşüyor. Haber Merkezi'ne uğru- yoruz. Deniz Teztel bıkkın, yorgun. Yü- zünde... Ne var Deniz'in yüzünde? Keder? Öfke? Umutsuzluk? Galiba hepsi ve da- ha fazlası. Kırık bir soru: - Kaç oldu? Doğal yanıt "Ne, kaç oldu?" olmalı. Ama hiçbir şey doğal değil ki artık. Yanıt. beklemeksizin geliyor: - Üç kesin. Dört deniyor, hatta beş. - Nerde? - Bayrampaşa'daki kesin. Malatya ve.. Bayrampaşa'da bir tane daha. Ama on- lan doğrulatamadık henüz. Şu konuşmadaki saçmalığı görüyorsu- nuz değil mi? Ne nerede? Üç ne? Beş de- ğil üçse sevinelim mi? Üç degil beş diye daha çok mu üzülelim? Nerede olduğu ne- den soaılur ki? Bayrampaşa ya da Anka- ra Merkez Cezaevi ya da Ümraniye ya da Gebze ya da... Diyarbakır ya da Malatya olmasının önemi var mı? Çözümsüzlüğün boğuntusu saçmala- tıyor. Saçmalık boğucu. Çetele tutuyor ve bekliyoruz. Her an yeni birölüm haberi gelebilir. Gel- Çetele Tutmak sin. Çeteleye bir çentik daha atarız. Beş olur. Sonra altı, yedi... Tozdumandan göz gözü görmüyor. Aç- lık grevlerinin gölgesi küçük ve düzgün ya- şamlannın üstüne düşenler tedirgin. Te- dirginliklerini aşmanın en kolay yollannı an- yorlar. - Ama onlar terörist! - Günaydın! Bırakahm ölsünler! - Tabii hayır. Ama istekleri yerine geti- rilecek gibi değil. - İstekleri ne? Sayın bakayım. - Eşey, PKK ile ateşkes ilan edilsin di- yortar. Sonra devlet DHKP-C mi ne var ya hani ? Hani terör örgütü, işte onunla masaya otursun diyorlar. Sonra... - Kim söyledi bunlan? - Şevket Kazan. Adalet Bakanı. Tele- vizyonda dinlemedin mi? Offff, şu boğucu temmuz gününde her şey çürümüş sanki. Umutsuzca anlatmaya çabalıyorsunuz. Aynntılar önemli. Artık hiçbir konuyu ya- kından izlemeyen siyaset ve yaz yorgu- nu kafalara ayrıntılarıyla anlatmaya ça- balıyorsunuz: Bak, diyorsunuz. Haniyıl- lardırpolisin diline pelesenk olmuş birlaf vardı. Hani, biz yakalıyoruz, mahkemeler bırakıyor, diyorlardı. İşte Mehmet Ağar Adalet Bakanı olunca bırgenelge çıkar- dı. Tutuklulan yargılanacakları kente çok uzak cezaevlerine sürdü. Örneğin 1 Ma- yıs sanıklan Eskişehir cezaevinde. Du- ruşmalara getirilmiyorlar. Getirilemiyor- lar. Getirtilmiyoriar. Böylece polisin yaka- ladıklannı mahkemelerin serbest bırakma- sının fiilen önüne geçilmiş oldu. Şevket Kazan, Adalet Bakanı olunca Refah usu- lü bir shovvyaptı ve Ağar Genelgesı 'ni ip- tal ettiğini duyurdu. Ince eleyip sık doku- mayanlar, Refah mıtomanisinı ve propa- ganda tekniklerini iyi bilmeyenler yuttu- lar. Boş bulunup alkışlayanlar bile oldu. Oysa Kazan, yargılanacaklan kentin ce- zaevıne konma hakkını Terörle Mücade- le Yasası kapsamı dışındakilere tanımış- tı. Sorun bu kadar yalın... Hayır, bu kadar yalın değil!.. Biliyorum. Milrtanların bedenleri üstüne rezil bir pro- paganda sürdürmeye çabalayan örgüt şefleri, tekke şeyhleri var. Ideolojik mer- mileri tükenenler şimdi gencecik beden- len mermi yapıp namluya sürmeye çaba- lıyoıiar. Yatan bilir. Açlık grevi yapan bilir. Ce- zaevinde, dört duvar arasında yalıtılmış- lığın kendi özgü kurallan. psikolojik koşul- lamaları vardır. İki dünya birbirinden salt demirparmaklıklarla değil, kurallanyla da, töreleriyle de aynlır. Duvarın bu tarafındakilerin öteki tara- fındakileri anlaması kolay değildir. Bu bir günlük yazının çerçevesinde deşilip, üs- tesinden gelinecek bir konu da değildir. En önemlisi bu tartışmanın yeri ve zama- nı bugün değildir. Bugün "ölüme beş ka- /a"yı çoktan geride bırakmış, ideolojileri ne olursa olsun, gencecik yurttaşlanmı- zın yaşamı söz konusu. Tartışmak için sonra çok, ama çok vaktimiz var. Böyle bakınca sorunun çözümü çok yalın: Tu- tuklulann yargılanacaklan kentin hapisha- nesine yerleştirilme taleplerini yerine ge- tirin, bu ölümler bitsin. Hepsi bu kadar! Yoksa çentik atmaya devam edeceğiz. Elinden başka bir şey gelmeyişin öfkesin- den boğularak... POUTIÎKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Üç Genç ÖliL. Kurumuş gözlerinde bir ışık parçası görülmüyor artık... Paramparça olmuş bir gençlik. ölüme kafa tu- tuyor demir parmaklıkların arkasında... Bir gülümseme, bir sevinç yok. Yüreklerde gü- zel bir şarkıya benzeyen aşk da yitip gitmiş... Karanlık bir suda bir konuk gibi yüzen gökyüzü, bir ırmağın yamacındaki kent, deniz ötesi bir boz- kırın yalnızlığını getiriyor odanın içine... Haber o saatte geliyor... Miyase ifknur, "Ölü sayısı üçe çıktı" diyor. Ar- dından uzun bir sessizlik kaplıyor odanın içini. Arseni Tarkovski'den İlya Ehrenburg'a uza- nan bir türkü, bir şiir, çiçek dökümünün zamansız ölümüylebütünleşiyor. llginç Özkeskin, ölüm orucunda komaya giri- yor vedün sabah 35 yaşına basamadan sessiz bir yolculuğaçıkıyor... O anda belki Nagazaki'de yağmur yağıyor, ba- lıklar çıldırıyor, gökten yere düşüyor kuşlar. istenmeyen bir yağmur bu, ağaçlar hoşlanmıyor ondan... ilk kurban Aygün Uğur'du. O, 25 yaşında Tuncelili yoksul bir ailenin çocu- ğuydu. Altan Berdan Kerimgiller de bir emekçi ailenin oğluydu. Bu, üçüncü ölümdü... Hep birlikteölümleri seyrediyorduk. Kendi utan- cımızı sessiz ölümle, istenmeyen yağmurla çogal- tıyorduk İlya Ehrenburg gibi... Ölenler bizim çocuklarımızdı. Daha sırada çok kişi vardı... Açlık grevleri başlayalı kaç gün olmuştu?.. .66 gün!.. Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Biz gerçekten ölümlere üzülüyoruz" diyordu. Ancak Bakan Ka- zan, bunu siyasi bir gösteri olarak nitelendiriyor- du... Toplum suskun ve tepkisizdi... Genç insanlar ölüme yolculuğa çıkarken kimi televizyon kanallarında, "Onlarbirercanidir, ölsün- ler'' diyen tartışmacılar bile vardı... • • • Gri bir lekenin insan yüreğinde siyaha dönüştü- ğü, acımasızlığın kol gezdiği bir dönemden geçi- yoruz toplum olarak... Şeriatçı basın, ınsan haklannın bırincil koşulu olan yaşama hakkını savunmuyor. ınsanların aç- lık grevinde ölüme gitmelerini "gebersinler" diye yorumluyor... İşte şeriatçı basından seçtiklerimiz: "Asker, Başbakan'ı kucakladı...", "Hezimetin 73. yıldönümü... Lozan 'dan müthiş hatıralar... Mu- sul, sarhoş kurbanı... Lozan'daki ABD müşahidi John GrewV/7 hatıralarındayazdığına göre ismet, iyi birkeyiflendiricinin etkisialtında Ingilizlerin Mu- sul'u elde tutmalarında hiçbir saktnca görmedi- ğini 3 kere söylemiş..." Bunlar ne yapmak istiyor? Asıl bölücü, asıl ha- in bunlar değil mi? Bunlar bu ülkeyi bölüp parça- lamak istemiyor mu? Bunlar, Lozan yerine Sevr'i savunmuyorlar mı? Cezaevlerindeki genç ınsanların ölümleriyle bi- le "dalga geçen"; gazetelerinde, "Çağdaşlardan intihar savunması" diye söz eden bu karayobaz çetelerine iki çift sözümüz olacak: "Sizde utanmak, sıkılmak yok mu?" Takkeli liboşlar, takkesiz liboşlarla bir olup "bu ülkeyi" cepleri para dolsun diye parselleyip par- selleyip satarlar günün birinde... Gazetelerinde, "Çekiç Güç Tamam Inşallah"di- ye manşet atanlar, utanmadan sıkılmadan dindar geçinirler... • • • Üç genç ölü... Onlar bir ağacın yaprakları gibi yeşermeden ölü- me gittiler. Arkalannda acılı analar, babalar. sevgi- liler, dostlar bıraktılar... Artık yeter! Ölümlerle bir yere varılmaz. Devlet ise ölümlere seyirci kalamaz... Başta Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Baş- bakan Necmettin Erbakan. Başbakan Yardımcı- sı Tansu Çiller. Adalet Bakanı Şevket Kazan, ce- zaevlerindeki iyileştirmeyi gerçekleştirip genç in- sanların ölüm yolculuğuna son verin! Cezaevlerindeki ınsanların suçları ne olursa ol- sun, onların da yaşama hakkı var... Onlar bu ülkenin çocukları!.. Artık yeter!.. Cezaevlerinden yükselen haykırışlara kulak ve- rin... Kurumuş gözlerinde bir ışık parçası belirsin bu genç insanlann. Karanlığın içinden ölüme değil, ay- dınlık bir evrene açılsın yürekleri... Acele edin, elinizi çabuk tutun! Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (u Planet.com. TR HİKMET CETJNKAYA H I *,••-• ', BARONUNUN KAZLARI j . 250.000 TL(KDVdahil) Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesı Saikımsöğüt Sokak Ho: 9/B CağaloğJu İstanbul Tei:514 01 98/95 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle