Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT1996CUMA
8 DIŞ HABERLER
l
ElffyaMnci
tutuktaına
• PAMPELÜNE (AA) -
tspanya'da Bask bölgesinin
bağımsızlığı için mücadele
veren ETA örgütünün siyasi
kanadı Herri Batasuna (HB)
partisinin lideri Jon
Idigoras'ın
tutuklanmasından sonra,
partinin önde gelen bir
lideri hakkında daha
tutuklama emri çıkartıldı.
Kuzeydeki Navarre bölgesi
Adalet Yûksek Mahkemesi,
HB sözcûlerinden Floren
Aoiz hakkında, mahkemede
ifade vermeyi reddettiği
gerekçesiylc tutuklama
emri çıkarttı. Herri
Batasuna'nın lideri Jon
Idigoras, "silahJı bir örgütle
işbirliği" suçlamasıyla dün
tutuklanmıştı.
BAB olağanüstü
toplantısı
• LONDRA(AA)-Batı
Avrupa Birliği (BAB)
Asamblesi olağanüstü
toplantısı, Ingiltere'nin
başkenti Londra'da başladı.
Asamble Dönem Başkanı
Dudley Smith toplantıda
yaptığı konuşmasmda,
BAB'ın Avrupa'da gûv'enlik
ve savunma alanındaki
önemıne dikkati çekti.
Toplantının dünkü
oturumunda, Jacques
Bumel tarafından
hazırlanan "Savunma
Açısından Avrupa'da
Güvenlik örgütİenmesi" ve
Lluis Maria Depuig'in
hazırladığı "Politik Açıdan
Avrupa'da Güvenlik
Örgütlenmesi" başlıklı iki
rapor ele alındı. Depuig'in
hazırladığı raporda, NATO
üyesi olup, AB üyesi
olmayan BAB ortak üyeleri
Türkiye, Izlanda ve
Norveç'in BAB'a tam üye
olmalan tavsiye ediliyor.
Toplantıya Türkiye 'den,
milletvekilleri Irfan
Demiralp, Şükrü Yürür ve
Esat Kıratlıoğlu katılıyor.
Çeçenya'da
çabşrrâtar .
• MOSKOVA(AA)-
Çeçenya'ın doğusundaki
Novogrozni kasabasında ve
çevresinde Çeçen
direnişçilerle Rus askerleri
arasında devam eden
çatışmalarda, dün 8 Rus
askerinin öldüğü, 31 'inin de
yaralandığı bildirildi.
BBC'nin Rus rnedyasına
dayanarak verdiği haberde,
Rus ordusunun dün
denetimini ele geçirdiğini
açıkladığı Novogrozni
kasabası içinde ve
çevresinde, akşam
saatlerinde çatışrnalann
sürdüğü belirtildi.
K
Atina Büyükelçisi Ankara'ya çağınldı. Baykal: Yunanistan Türkiye aleyhine atacağı adımlann bedelini öder
Ânkara Atina'ya karşı serlleşiyorANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) - Yunanis-
tan'ın. Kardak bunalunının ardmdan uluslara-
rası alanda Türkiye aleyhine yoğun diplomatik
girişimlerde bulunması, Ankara'nın da alarma
geçmesine neden oldu. Yunanistan'ın tutumu-
nun u
dûşmanca"oldu|unu kaydeden Türkiye,
Atina Büyükelçisi L'mit Pamir'i "istişare"
amacıyla Ankara'ya çağırdı. Başbakan Tansu
ÇiDer, Avrupa Birliği (AB) yetkili organlannın
gümrük birliği kapsamında yapılacak mali yar-
dımlann ertelenmesini öngörmesinin "üzün-
tü" verici olduğunu belirterek, Türkiye'nin bu
duruma seyirci kalmayacağını bildirdi. Başba-
kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Deniz Bay-
kaL Yunanistan'ın Türkiye aleyhinde atacağı
her adımın bedelini ödeyeceğini vurguladı.
Başbakan Çiller, dün yaptığı yazıh açıklama-
da, Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'in,
"Türidye'nin rutumunun değişmemesi duru-
munda gümrük biriiğinin ryi iştaneyeceğj" yö-
nündeki açıklamaiannın iki ülke arasındaki iliş-
kiler açısından bir talihsizlik olduğuna dikkat
çekti. Türkiye'nin Yunanistan ile her zaman iyi
ilişkiler kurmak istediğini belirten Çiller, "Ye-
ni Yunanistan hiikümeti, kendisine uzatılan
dostluk efini görmezlikten getip,Türkiye'ye kar-
şı hasmane politikalar izlemeyi tercih etmiştir"
dedi. Başbakan Çiller, Yunanistan'ın bu kez,
başta AB olmak ûzere, uluslararası kuruluşlar-
da Türkiye'nin çıkarlanna zararverme cabasın-
daolduğunu kaydederek. şu görüşleri bildirdi'
"AB'nin, ortaklık anlaşması ve gümrük bir-
liği çerçevesinde Türkiye'ye vönelik yükümiü-
lüklerini aynen ve gecikmeden yerine gerirme-
sini beklrvonız. Biz bütfln dost ülkelerin Yuna-
nistan ı bu yanlış ve tehlikeJi yoldan vazgecme-
ye davet etmeterini bekliyonız. Ancak Türkiye
tek başuıa da kalsa, Yunainistan'uı hasmane po-
Htikasmakarşı koyacak güçteve kararühktadır.
Yunanistan'ın Türkiye aleyhine atacağı hiçbir
adım karşılıksız kalmayacakür." Yunanıstan'ı
şimdılık bu yanlış ve tehlikeli polıtikadan vaz-
geçirmediğini söyleyen Baykal, şu görüşleri
dilegetirdi: "Yunanistan, Türki\« ile dostlukye-
rine husumet politikası izlemeve devam ederse
bundan doğabilecek olumsuz sonuçlann so-
rumluluğunu taşıyacakür. Yunanistan, bu po-
litikasuu devam ettirdiği sürece, hiç kimse Tür-
kiye'den bu ülkeye karşı hoşgörü ile davranma-
yı sürdürmesini beklememefidir."
Pamir, Ankara'da
Dışışlen Bakanlığı'ndan dün yapılan yazılı
açıklamada Yunanistan'ın, Kardak bunalımını
bahane ederek, Türkiye'nin hayati çıkarlanna
yönelik "düşmanca" eylemler içinde girdiği
vurgulandı. Atina'nın özellikle Türkiye-AB
ilişkilerinde yara açmayı amaçladığı belirtilen
açıklamada, bu durumun. Ankara'da "geniş
kapsamn değerlendirme''yapma gereksinimi-
ni doğurduğu kaydedildi. Açıklamada, Atina
Büyükelçisi Pamir'ın istişare toplantısı için
Ankara'ya çağnldığı belirtildi. Yunan hükü-
met yetkilileri, AB'nin, gümrük birliği anlaş-
ması kapsamında Türkiye'ye yapacağı mali
yardımlann bloke edilmesi gerektiğmi bildir-
mişti. 26-27 şubat tarihlerinde Brüksel'deki
toplantılarda mali yardımlann bloke edilmesi-
ne yönelik bir eğilimin oluştuğu da kaydedil-
di. Dışişleri Bakanı Deniz Baykal, geçen hafta
içinde Avrupa başkentlerine yaptığı ziyaretler-
de, Türkiye'nin Kardak bunalımı ile ilgili gö-
rüşlerini bildirmiş ve bunalımın Türkiye-AB
ılişkilerine bir zararvermemesi gerektiğini kay-
detmişti. Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis
de lobi çalışmalan kapsamında Atina'mn gö-
rüşlerini iletmek ve Türkiye'ye yapılacak ma-
li yardımlann durdurulması için bazı Avrupa
başkentlerine geziler düzenliyor.
Kıbns Rum kesimi de, Yunanistan yönetimi-
nin Türkiye'ye yönelik politikalanndan rahat-
sız oldu. AA'nın haberine göre. Kıbns Rum
kesiminde, adının açıklanmasını istemeyen bir
yetkili, Atina'nın bu yöndeki girişimlerinin,
(Kıbns)ın AB üyeüği sürecini olumsuz etkile-
yebileceğinı kaydetti.
Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis, Tür-
kiye'nin Atina'daki Büyükelçisini geri çağır-
masınm Arina'yı ilgilendirmediğini, sadece
Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olduğunu söy-
ledi. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı kaynaİc-
lan ise "Ankara'nın davranışları çelişki
içinde. Bir taraftan Yunanistan ile diyalog
isterken, diğer taraftan da Büyükelçisini ge-
ri çağırdı" ifadesini kullandılar.
Üç yıl içinde 10.2 milyar dolar kredi verilmesi konusunda IMF ile anlaşma sağlandı
Rusya ile IMF aıılaştılarDış Haberier Servisi-
Uluslararası Para Fonu
(IMF), Rusya ile yeni kre-
di konusunda prensipte an-
laştı. Malıye Bakanı YTadi-
mîr Panskov, IMF Başkanı
Mkhael Camdessus ile
Başbakan Viktor Çerno-
mırdin'ın Moskova'dayap-
tıklan görüşmeden sonra
yaptığı açıklamada 10.2
milyar dolar tutanndaki
kredinin 3 yıla yayılması
konusunda anlaşma sağlan-
dığını bildirdi.
IMF'nin, Rusya'ya vere-
ceği bu yeni kredi karşılı-
ğında, 1 nisanakadarpetrol
ve doğalgaz üzerinden ah-
nan gümrük vergilerınin in-
dirilmesini istediği, Rus-
ya'nın da bunu kabul ettiği
belirtiliyor.
IMF Başkanı Camdessus
da toplantıdan sonra yaptı-
ğı açıklamada anlaşmadan
ötürü son derece memnun-
luk duyduğunu belirtirken
çeşitli çevreler de IMF'in
önünde zaten krediyi ver-
mekten başka seçenek ol-
madığını ıfade ediyorlar.
IMF'in bu karan "seçün
arifesindeki bu kritik dö-
nemde Yettsin'in imdadına
kurtancı gibi yetjşmesi"
şeklinde değerlendirilirken
ABD Başkanı Bill CHntoni-
le Almanya Başbakanı Hel-
mut Kohlün da Yeltsın'e
destek olmak amacıyla söz
konusu kredinin verilmesi
üzerinde ısrarla durduklan
kaydediliyor.
IMF görüşmelerde Rus
doğalgaz ve petrol fiyatla-
nnı dünya piyasalan ile eş-
değer hale getirmesini ıs-
rarla dile getirmişti. Pans-
kov açıklamasında bu ko-
nuda görüşbırliğine vardık-
lannı, ancak gümrük vergi-
lennin indirilmesinden do-
layı bütçede ortaya çıkacak
olan açığı nasıl kapatacak-
lannı görüştükJerini bildir-
di ve şunlan söyledi: "Bût-
çe sçıgının bir kısmı yeni
vergi konmak suretiyle ka-
pablacak. Geriye kalan
miktar ise başka önlentler-
le kompanse edilmeve çah-
şûacak."
IMF Rus hükümetini
gümrük vergilerinin yerine
tüketim vergilerini getire-
rek açığı kompanse etme-
leri yönünde sıİaşürmış an-
cak gerek başlatılan seçim
kampanyalan gerekse Ko-
münist Partı lideri Genna-
diy Zyuganov'un aralık
ayında yapılan parlamento
seçimlerindeki başansı, hü-
kürnet yetkililerin yeni ver-
gi konusunda geri adım at-
malanna yol acmıştı.
Rusya'ya verilen bu kre-
di IMF tarihine Meksi-
ka'dan sonra verilen ikinci
büyük kredi olarak geçiyor.
IMF Başkanı ile 2.5 saat
kadar süren görüşmeye
Başbakan Çernomırdin'in
yanı sıra, Panskov, ekono-
miden sorumlu başbakan
yardımcısı VTadimir K&-
dannikov ve Rusya Merkez
Bankası Başkanı Sergei
Dubinin de katıldılar.
Afrîkall hÜvİİ GüneyAfrika>banşıngelebilmesibü\ücüşefNic-
h m C k ' n ı n büyük büyük bü>ük am-
cası Kral Hintsa'nın kafatasuu bulabilmesinc bağİL O da kafatasını bulabilmek için vollara düşmeve hazuia-
nıyor. Gideceği .ver ise İskoçya. Zira büyücü doktor nıhlann kendisine rehbertik ettiğini ve Iskoçya'v-a gitmesini
önerdiklerini anlaüyor.
Yunanistan rahatsız
AB, Ege sınırını
tanımıyor
MURAT tLEM
ATİNA-Kardak kayalıkla-
n krizinden sonra ortaya çı-
kan "AB sınuian nereden
başhyor?'' tartışması Yuna-
nistan aleyhine gelişiyor.
Yunanistan hükümet yetki-
lilerinin AB, BAB, AGIT gi-
bi kuruluşlar nezdinde bugü-
ne kadar yaptığı girişimler-
den bir sonuç alınamazken bu
durum büyük rahatsızlık ya-
ratmaya başladı. Başbakan
Kostas Simitis'in önceki gün
başlayan Brüksel, Bonn, Pa-
ns temaslannda da sınırlar
konusunda kendisine Avru-
palı yetkililer tarafından özel-
İikle Ege konusunda net ce-
vaplar verilmediği öğrenildi.
Geçen gûnlerde Yunanis-
tan başkentini ziyaret eden
Almanya Dışişleri Bakan
Yardımcısı ile Ingiltere Dışiş-
leri Bakan Yardımcısı tarafin-
dan Yunan basın organlanna
verilen özel açıklamalar, Si-
mitis'in Avrupa temaslan ön-
cesinde hükümete venlmek
istenen mesaj olarak kabul
ediliyor.
Bu konuda Almanya Dışiş-
leri Bakan Yardımcısı Yuna-
nistan'da yayımlanan To Vi-
ıfla gazetesine yaptığı özel
açıklamada "AB'ye üyebir ül-
kenin sınuian, AB'nin dq 9-
nırlandır. ancak ortaklan-
ınızdan bu suurlannın nerede
olduğunu ve uluslararası ül-
keler tarafından kabul edilip
edilmediğini açıklamalannı
beküyoruz" şeklinde cevap-
ladı.
Almanya Dışişleri Bakan
Yardımcısı "Yunanistan'ın st-
nııiannın açıkça beiirienrae-
si için uluslararası hukuk ve
hukuki işlemlerin tamamlan-
masından sonra sınırlann AB
askerieri taraftndan savunul-
masına değinebiliriz" dedi.
Yunanistan'ın Ege konu-
sundaki endışelerini anlayış-
la karşıladığını belirten fngil-
tere Dışişleri Bakanı Mal-
colm Rifkind ise "Ege konu-
sunda Türkiye'yle diyalog
yapmafasuuz" uyansmda bu-
lundu. Rıfkind'in AB sımrla-
nyla ilgili sorulan sorulan ce-
vapsız bırakması da dikkat
çekti.
Atina'daki tarafsız diplo-
matik çevreler, Yunanistan
Başbakanı Kostas Simitis'in
Avrupa temaslan öncesinde
görüştüğü birlik ülkeleri tem-
sılcilerinin de kendisine aynı
doğrultuda cevap verdiğini
belirtiyorlar.
Aynı çevreler, AB üyesi ül-
kelerin. Ege konusunda Yu-
nan tezlerini desteklemeleri-
nin sadece maddi düzeyde
kalabileceğini, Türkiye'ye
verilecek bazı kredilerin bu
yüzden kısıtlanabileceğini
ifade ediyorlar. Yunanistan
Başbakanı Kostas Simitis ön-
ceki gün Brüksel'deki temas-
lanndan sonra yaptığı basın
toplantısında, sınırlar Vonu-
sunda ıstedikleri destegin alı-
namadığını belirtmiş, Yuna-
nistan Dışişleri Bakanı Te-
odoros Pangalosise aynı du-
rumdan yakınarak "Neyapa-
bm, Haçh seferi yapacak du-
rumumuz yok" açıklamasın-
da bulunmuştu.
UZEY-GUNEY/ ÖZCAN BUZE
Çeçenya Rusya'nın Neresinde?
Çeçenya'yla ilgili yorumlar arasın-
da sık sık bu özerk cumhuriyetin
Rusya için yeni bir Afganistan ola-
cağı öngörüsüne rastlan/yor. Afga-
ntstan'ın Rusya dışında bir ülke ol-
ması, Çeçenya'nın ise Rusya top-
raklannın bir parçası sayılması ben-
zetmeyi biraz talihsiz kılıyor.
Ama benzetme tümüyle geçersiz
de sayılmaz. Örneğin, Afganistan'a
dışandan binlerce gönüllü gelmışti.
Arap ülkelerindeki şeriatçı terörün
insan kaynağını "Afgani" adıyla bi-
linen ve savaşın bitmesinden sonra
ülkelerine dönen bu gönüllüler oluş-
turuyor. Çeçenya'da da dışandan
gelen gönüllülerin çok olduğu söy-
leniyor. Afganistan'daki mücahitler
A8D eliyle Sovyet ordusuna karşı
eğitilmiş ve silahlandınlmıştı. Çeçen
savaşçılar da son derece egitimli.
Pervomayskaya'da sanlan Salman
Raduyev kuvvetlerinin bir manev-
rayla Rus kuvvetlerini iki ateş arası-
na alıp yarma harekâtını başarması
Rus Genelkurmayı'nı şaşkına çevir-
di.
Rusya, topraklannın paylaşım ko-
nusu olmasını engellemeye kararlı.
Bu kararlılık sadece askeri tedbirie-
rin çapı ve acımasızlığında görülmü-
yor. Konu, Rusya'nın siyasal gün-
demininin en önemli maddesi. Bir
bakıma diğer konular da buna en-
deksli. Rusya'daki en etkili çevre
olan askeri sanayi kompleksinin ve
işletme yöneticileri ile onlann çıkar-
lannın en açık biçimde temsil edil-
diği genelkurmayın kimi destekle-
yeceği, dolayısıyla Boris Yeltsin'in
geleceği buna bağlı.
Nitekim Çeçenya'daki çatışmalar
Yeltsin için bir siyasi kâbustan daha
beter bir yönde ilerliyor. Yelt-
sin, 1993 ylında parlamento bom-
bardımanıyla sona eren bunalımdan
sonra siyasi yaşamının en ciddi sı-
navıyla karşı karşıya. 1993'te aske-
ri lideıieri kendi yanında yer almaya
güçbela razı edebilmişti. Şimdi ise
umabileceği en iyi gelişme bunalım-
dan Savunma Bakanı Pavel Gra-
çov'u, belki de onunla birlikte gü-
venlikten sorumlu bakanlardan biri-
ni görevden alarak atlatmak olabilir.
Karşı karşıya kalabilecegi en kötü
gelişmeyi ise Batı düşünmek bile is-
temiyor: Moskova'daki generallerin,
kişısel prestıjıni askeri gereklerin ve
ülke çıkarlarının önüne koyan dev-
let başbakanı bir darbeyle devirme-
leri. Ya da eğer "demokrasi" adı ve-
rilen şey korunacaksa, önümüzde-
ki seçimlerde tamamen gözden
düşmesi.
Batı'da darbe tehlikesinden za-
man zaman o kadar çok söz edili-
yor ki, artık darbe öngörüleri inandı-
ncılığını kaybetti. Ama Moskova'da-
ki Genelkurmay'da birbiriyle reka-
bet halinde olan general gruplannın
varlığı ve son zamanlarda Graçov
çevresinin etkisini kaybetmekte ol-
duğu da biliniyor. Çoğu Afgan gazi-
si olan Kobets, Kondratyev, Bur-
lakov, Bapşov, Vetrov, Barinkin,
Visotski, Harçenkogibı generalle-
rin oluşturduğu bu grup şimdiye ka-
dar en güçlü grup olarak görülüyor-
du. Ama Boris Gromov, Mihail Ko-
lesnikov, Valeri Mironev gibi gene-
rallerin başını çektiği ayn ayn grup-
lar son zamanlarda büyük etki ka-
zandı. BunlarGraçov'un kellesini is-
temeye başladılar. Bunlann güçlen-
mesi karşısında Graçov grubundan
bazı generaller de ona verdiği des-
teği çekmeye başladılar.
Güç kazanan generaller en önem-
li işletme yöneticilerinin oluşturduğu
grupla çok yakın ifişki içinde. Batıcı
politikalardan aynlmayı ve özelleş-
tirmenin frenlenmesini istiyorlar.
Aleksander Kozirev'in dışişleri ba-
kanlığmdan aynlması ve yerine istih-
baratçı Yevgeni Prinrakov'un gel-
mesinde de bunlar etkili oldu. Vık-
tor Çernomırdin de bunlara karşı
hep dikkatli. Birçok konuda Yeltsin'e
karşı onlaria birlikte hareket ediyor.
Çernomırdin, Çeçenya sorununda
da gelişmelerin çözümsüzlüğe bat-
masını sağlamaya çalışır gibi tutum-
lar takınan Yeltsin'e karşı bir an ön-
ce bir çözüm bulunup petrol güzer-
gâhlannın geçmesi öngörülen böl-
geye banş gelmesi için uzlaşmacı
bir yaklaşım benimsediği ızlenimini
uyandırıyor.
Rusya biriiğini korumakta, Alman-
ya lokomotifli Avrupa ile ABD ara-
sındaki çelişmelerden de yararian-
mayı umuyor. Bunun için petrol ko-
nusunda ABD'ye karşı Almanya ile
ortak tavır alabileceği işaretini veri-
yor. Ancak NATO'nun genişlemesi
konusunda ABD ile Almanya'nın or-
tak davranacağinı da görüyor. NA-
TO'nun doğuya doğru yayılması ko-
nusunda ABD ile Almanya arasında
görüş aynlığı yok. Ayrılık, bundan
sonra başlıyor: Yayılmanın başını
kim çekecek. Almanya yeni üyele-
rin kendi etkisinin büyük olduğu Ba-
tı Avrupa Birliği (BAB) içine alınma-
sını isterken ABD, NATO'yu yeterli
görüyor. ABD, ilk alınacak ülkenin
Almanya ile sorunlu olan Potonya
olmasını isterken Almanya önemli
etki sahibi olduğu Çekya'yı ilk sıra-
ya koyuyor. Rusya'nın Avrupa Kon-
seyi üyeliği de ABD karşısında Av-
rjpa kartını güçlendirme isteğinden
kaynaklanıyor.
Fakat Rusya'da asıl güçlenen Ba-
tı karşıtı eğilim. Bu eğilim ABD ile
Avrupa arasında aynm yapsa da
Batı'ya karşı toptan daha mesafeli
davranılmasını istiyor. Bunlar ken-
dilerine zaman zaman "Avrasyacı"
da diyor. Eski Sovyet cumhuriyetle-
rinin yeniden toparlanmasını isteyen
bu eğilim, başta Nursultan Nazar-
bayev olmak üzere Orta Asya cum-
huriyetlerince de destekleniyor. Av-
rasyacılık.Çin de dahil olmak üze-
re bütün Asya ülkeleriyle 'yi ilişkiler
geliştirilmesini istiyor. Bu istek Pe-
kin'de çok olumlu yankılar uyandı-
rıyor. Aynca iki ülke ilişkilerinin her
alanda geliştiği görülüyor. Rus ge-
neralleri ve en etkili çıkar gruplan,
Batı'dan gelen baskrya karşı ancak
Avrasya politikalarıyla direnebile-
cekJerini düşünüyor. Avrasya polrti-
kalan, Orta Asya'dan alınacak des-
tekle Kafkasya'da da ayağını daha
sağlam bir zemine basmayı amaç-
lıyor.
Bu politikanın güç kazanması,
bölgemizdeki parçalanma eğilimle-
rini yavaşlatma yönünde olumlu bir
etkide bulunabilir. Parçalanma eği-
liminin engellenmesi ise bu süreçten
en çok zarar görecek ülkelerin ba-
şında gelen ülkemizin çıkanna olur.
Bu nedenle ülkemizin bölgeyle ilgi-
li dış politika tercihlerinin Rusya'da-
ki dağılma eğilimlerine destek ol-
maktan kaçınma yönünde belirlen-
mesi gerekiyor.
Park cezası ve tecavüz
FUAT KOZLUKLU
New Jersey eyaletinde
ödemediği park cezası
yüzünden hapse atlan 32
yaşındaki bir kadına,
hapishane tuvaletinde iki
mahkûm tarafından tecavüz
edildı. Elizabet adlı kasabada
hafta başında meydana
geldiği bıldirilen olay üzerine
konuşan hapishane müdürü
"Utanç verici ve şok
edici"derken tuvaletin
bulunduğu bölgede görevli 8
kadar gardiyana rağmen 2
tecavüzcünün
tuvalete nasıl —
girdikleri merak konusu. —
|wc
Fıllerle eşeklerin tepişmesi
ABD, kasım ayının ilk salı
günü noktalanacak seçim
maratonunun havasına
girdi. Artık bundan böyle
dünyada olup biten "Sam
Amca "nın umrunda bite
değil. Yer yerinden
oynamadığı sürece,
kimsecikler dış politika
konulanna el atmayacak.
Kısacası, Beyaz Saray'a
göz diken tüm adaylar,
"Dünyanınjandarması biz
miyiz?" diyen seçmenin
sesine kulak verip ülke
içinde giderek büyüyen
sorunlara yönelik
"vaailerde"bulunacakfar. Bu seçimlerde
kazanan aday aynı zamanda yeni yüzyılın
da "İlk ABD Başkanı" olacak.
Seçim süreci, garip politik kurallan ve
terminotojisi ile gerçekten zorlu bir
maraton. Her şey, tek tek 50 eyalette yerel
tercihleri belirleyen seçimlerle başlıyor. Bu
seçimlerle iki büyük parti başkan adaylannı
saptayacak.
Demokratlann (eşekler) adayı şimdiden
belli; ikinci kez seçilmek isteyen Başkan
Bill Clinton, Cumhunyetçiler (filler) ise
henuz adaylannı belirlemiş degil. Biri zenci
ve ırkçı ABD'de başkan seçilme şansı
binde bir bile olmayan toplam 8 aday kıran
kırana bir yanş veriyor. Sabah akşam TV ve
radyo reklamlanyla birbirterine saldınp
karalama kampanyası yapıyorlar. Filler
birbirini yerken eşekler de seyrediyor.
Küfür savurmak, aşağıiamak ve çamur
atmak serbest. Amerikan seçimlerinde ipi
göğüsleme noktasına gelmeden önceki
hamlelerde bu türden davranışlar "tipik bir
Amerikan seçim geleneği" kabul ediliyor.
Amaç; seçmeni korkutup, karşı adayı pislik
içinde boğmak ve bu yolda ne mümkünse
yapmak. Geçen seçimlerde bunun en iyi
örneği, Clinton'a karşı savaşıp ağır
hezimete uğrayan fillerin adayı George
Bush idi. Eşeklerin genç ve dinamik sesi
Clinton'ın yatak odası, pasaport kayrtlan,
askerlikten kaçması ve esrar kullanmasına
vanncaya kadar her bir şeyden medet
ummuş, ancak tüm çabalara karşın eşekler
filleri tepivermişti.
Parti ön seçimlerinin ilki, seçim geteneğinin
en popüler eyaleti olan lıberal eğilimli New
Hampshre'da yapıldı. Bu eyalette seçimı
kazanan aday çoğunlukla partisinin de
başkanlık yanşındaki adayı oluyor. Seçim
heyecanının aylar öncesinden basladığı bu
kuzey doğu eyaletinde geçen salı günü
yapılan ön seçimlerde ipi, Demokrat
Parti'de onlarca küçük rakibine rağmen
kazanacağı kesin olan Başkan Bill Clinton,
Cumhuriyetçi Parti'de ise sürpriz bir
şekilde faşist politikaların savunucusu ve
ırkçı Patrick (PAT) J.Buchanan göğüsledi.
ABD'nin Jirinovskisi!
New Hampshire'da geçen salı günü yapılan
ve merkez sağ ile aşın sağın kıyasıya
savaştığı ön seçimi "gerilla politikacı" diye
tanımlanan gazeteci ve yorumcu Patrick
(PAT) J.Buchanan kazandı. Hem de yıllann
"kurtpolitikacısı" Cumhuriyetçi Parti Senato
çoğunluk lideri Kansaslı Senatör Robert
(BOB) Dote'a karşı.
Buchanan'ın beklenmedik zaferi, yalnızca
ABD'de değil, Kanada'dan Çin'e kadar
birçok ülkede dikkati çekti. "Paniğe" kapılan
ülkelerin basında Israıl de geliyor. Sadece
milyonlarca dolan olanın mücadele
edebildiği Amerikan seçimlerinin "Seş
parasız" savaşçısı, salı akşamından beri
televizyonlann ilk haberi, gazetelerin
manşeti.
Kampanyasının başından beri ekonomik
bunalımın ezdiği kitleleri rahatlatmayı vaat
eden "yurtsever fîkirli" Buchanan'ın zaferinın
herkeslerin yüreğine korku salmasının
nedenı, alışıldık kalıplann dışındaki çıkışlan.
O, Gatt ve Nafta gibi uluslararası ticari
anlaşmalardan nefretle söz ediyor ve başkan
seçilmesi durumunda iptal edeceğini
açıklıyor. Anlaşmalar yüzünden, ABD'de
açılabilecek iş alanlannın başka ülkelere
kaptınldığını, bu nedenle de işsizliğin
yaygınlaştığını iddia eden Buchanan, Nafta
yerine Kanada ile Meksika sınınna "duvar
öreceğini"d\\e getiriyor. Yahudiler ve göçmen
işçiler onu, o da Yahudiler ile göçmenleri
sevmiyor... "En gaddar fıl". Tam bir göçmen
düşmanı. Feministlere "diş gösterip", nedeni
de olursa olsun kürtaja "kesinlikle" karşı
çıkıyor. Cumhuriyetçi Parti'nin "aşın dinci"
kanadının sözcûlerinden olan Buchanan,
Hıristiyan Amerikalılara "yeryüzü cennetinin
mimartığınr vaat ediyor. Tıpkı bizdeki
Refahlılar gibi... Hoşlandığı ten rengi beyaz.
Ense de "kırmızı" olmalı. Birçok beyaz gibi
siyahın "iç kararttığına" inanıyor. Özetle Klu
Klux Klan'cılardan aşağı kalır yanı yok.
"ABD'nin Jirinovskisi", her ne kadar
Rusya'daki benzeri gibi Amerikan
topraklanna toprak katmaktan söz etmiyorsa
da en az Moskova'da beliren faşizm
tehlikesini "yeni dünyada" dagündeme
getiriverdi. Vladimir Jirinovski'nin askeri
doktrinine benzer şekilde, kendisine ya da
müttefiklerine yapılacak her türlü saldın
karşısında, ABD'nin nükleer silahla cevap
vermesi gerektiğini ima ediyor. Ona göre,
Kuzey Kore nükleer silahlar konusunda işi
azrtırsa, Tayvan ve Japonya nükleer silah
deposu haline getirilmeli.
Görünen o ki, Buchanan, Amenkan
toplumunun şu anki ruh halini, seçmen
eğilimlerini ve halk/n taleplerini dile getiren
"kilit bir isim". Yakın çevresi, "tehlikeli" ve
"oportünisf diye tanımlarken o, seçkinlere
karşı "halkın bağnndan kopmuş" imajı
vermeye çalışıyor.
L