28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23ŞUBAT1S9SCUMA CUMHURİYET SAYFA 11 Tefc 0.212.512 05 05 M s 0.212.512 44 97 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK Katakullici mudurun bacanak ve baldızı A dı "katakullici"ye çıkan Afyon Mılli Eğitim Müdürü Rıza Kül- tür'ün bacanağı Ünsal Gün- 1 doğan'ın bir matbaası ve ya- yınevi vardı . Baldızı Elife Gündo- ğan m da ders kitabı yazariığı... Elife Hanım yazıyor, Ünsal Bey bası- yor, Rıza Bey de bu ders kitaplannın Af- yon'daki okullarda okutulmasını sağlı- yordu. Ünsal Bey'in matbaasından çıkan ki- taplan ders listesine almayan okul mü- dürleri de, kendilerini ilçelerden birine tayin edilmış buluyordu... Katakullı bu kadarla kalmıyormuş... Ve Rıza Kültür'le sınırlı değilmiş... Bacanak ve baldız da kendi alanla- nndaoldukça becerikliymiş... Şöyle ki: Mersin'den ilkokul öğretmenleri Hü- seyin Güney ve Pakize Özcan1993 yılında ilkokulların her sınıfı için beş ta- ne "Çevre, Sağlık, Trafik Okuma" ders kitabı yazıyor... Öğretmenler, kitaplarını bastırmak üzere Ünsal Bey'in şirketine gidiyor. Şirketin adı Bilim ve Kültür Yayınlan Ltd. Şti. Bundan sonrasını öğretmenler Hü- seyin Güney ve Pakize Özcan anlatı- yor: "Yayınevı sahibi Ünsal Gündoğan ki- taplarımızı beğendi. Telifsiz olarak anlaşarak, basın ve ya- yın haklannı Ünsal Gündoğan'a dev- rettik. Heyecan ve merakla kitaplanmızın piyasaya çıkacağı günü bekleyip, eşe dosta, öğrencilerimize ders krtaplanmı- zın yakında yayımlanacağını söyledik. Sonunda beklediğimiz gün geldi; ders kitaplarımız yayımlandı. Yayımlandı ama bizim adımızla de- ğil, Elife Gündoğan adıyla." inanmayan, Mersin 7. Noterliği'nden 14573 yevmiye numarasıyla öğret- menlerin vekaletini alan avukat Yücel Güney'in, Bilim ve Kültür Yayınlan Ltd. Şti adına Ünsal Gündoğan'la 12 Hazi- ran 1993 tarihinde imzaladığı sözleş- meye bakabilir... Sözleşmenin dördüncü maddesin- de yer alan "eseri yazma hakkının baş- kasına devredilmesi şirkete aittir" hük- mü uygulandıysa başka... Ama o zaman sözleşmenin birinci ve ikinci maddesınde Hüseyin Güney ve Pakize Özcan'ın adı neden yazar ola- rak kabul ediliyor? Bu da bir başka katakulli olsa gerek! sSESSfZSEDASlZ NURİKURTCEBE Tepcih G örgün Özdemir, işyerinde çıkan ıspanağı yemek yerine dışandan döner siparişi verenleri görünce, Türkiye'yi 21. yüzyıla taşıyacak kadrolar içinde yer alacak insanlann hangi koşullarda yetiştiğini düşünmüş: "Meyva suyu ve süt yerine kola içerek. Spor yapmak yerine kahvehanelerde sigara dumanı altinda oturarak. Krtap okumak yerine televizyon seyrederek. Televizyonda eğrtici programlar yerine hiçbir sey vermeyen programlan izleyerek. Klasik müzik yerine arabesk ya da pop-arabesk dinleyerek. Ciddi gazeteler yerine yalan ve yanlı haberierle dolu, boş gazeteleri okuyarak." Mert Ali Başarır'dan SÖZDEYİŞLER Tok kamına onuru hazmetmek zordur. Çocuk gözüyle başbakan nasıl olmalı, neter yapmalı? ağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Fatih şubesinin açtığı kış okulunda, öğrencılerden bir kompozisyon yazmalan istendi... Kompozisyonda, nasıl bir başbakan L Cihan Demirci den -ry A F O R İ Z M A L A K Insan, gaflet uykusundan uyanmasa da olur! istediklenni anlatacaklardı. 11 yaşında bir öğrenci, nasıl bir '"başbakan istediğini, başbakandan neler beklediğini şöyle yazdı: 1- Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti korumalı. 2- Enflasyonu düşürmeli. Pahalılık düşme)i. 3- Kılık kıyafet değişmeli. Şalvar, çarşaf kaldınlmalı. 4- Parklar olmalı. Oynamamız için oyuncaklar olmalı. 5- Herkes ıçın ev, araba vermeli. 6- Odun, kömür ucuzlamalı. 7- Başbakanımızın kıyafeti düzgün olmalı, şalvar ve çarşafı kaldırmalı. 8- Din ve laiklik işlerini bırbirinden ayırmalı. 9- Resim, el sanatlan, Türk alfabesini ilerletmeli. 10- Okullar olmalı, liseler olmalı, ortaokullar kurulmalı. 11 - Doğu'daki terörü kaldırmalı. 12- Türkiyemizi korumalı, vatanımızdan bir kanş bile toprak vermemeli. Savarona'dan anılar: Celal Bayar şaşkına dönüyor!rmatör Kahraman Sadıkoğ- lu'na kiralanan ancak denize elverışlilik belgesi alamadığı için uluslararası sulara çıka- mayan ve yabancılara devredileceği söylenen Atatürk'ün tarihi yatı Sava- rona konusunda bir gelişme olmadı... Yatı, devletin geri alacağı yolundaki demeçler de ortada kaldı, unutuldu gı- bi. Fakat Savarona anıları unutulmuyor. Erol Bilbilik anlatıyor: "Yıl 1955, aylardan mart, Savaro- na'da açık deniz eğitimindeyiz. istan- bul'dan demir alacağız, Süveyş Kana- lı'nı, Kızıldeniz'i, Hint Okyanusu'nu ge- çip Karaçi limanına ulaşacağız. Dönüş- te Aden, Bahreyn ve Abadan'a uğra- yıp Manmaris'e demir atacağız. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ı, Pa- kistan Cumhurbaşkanı'nın davetlisi olarak Karaçi'ye götürüyoruz. Gemide kimleryok ki, Celal Bayar'ın eşi Reşide Bayar, Milli Savunma Ba- kanı Ethem Menderes, Demokrat Parti izmir Milletvekili Nuriye Pınar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Sadık Al- tncan ve 70 kadar yetkili... Bizler ise eğitime çıkmış 48 öğren- ci... Komutanımız DP iktidannın gözbe- beği konuklanmızın etrafında pervane gibi dönüyor. Bir zamanlar Atatürk'ün denizin hı- şırtılanna daldığı kıç güvertede Nuriye Pınar, Celal Bayar'ın elini avucunun içi- ne almış fal bakıyor. Bir başka hanım nabza şerbet hikâyeler anlatıyor. Bayar da Golden Rouge şampanyasını bü- yük bir zevkle yudumluyor. Velhasıl, konuklar vur patlasın çal oy- nasın eğleniyor, bizler 18'ine yeni gir- miş öğrenciler de tahtakurulan tarafın- dan istilaya uğramış kamaralanmızda 40 dereceye varan sıcakta sabahı zor ediyoruz, sade suya tirit yemeklerle, kuru üzüm hoşaflanyla karnımızı doyu- ruyoruz. Sadece Atatürk'ün kamarotu Os- man bizleri düşünüyor ve el altından gizlice yiyecek getiriyor. Ama yakalan- maktan korkuyor ve bunu her zaman yapamıyor. Bazen yemekleri ve mey- valan bizim rahatlıkla aşırabileceğimiz yerlere koyuyor. Biz de özellikle porta- kalları süngüleri kullanarak aşırabiliyo- ruz. Zaman zaman bu durumu yüksek sesle ifade ediyoruz ve anında gemi- nın başaltındaki zincirliğe hapsediliyo- ruz." Savarona, Bahreyn'edemirlediğinde altın kaplama Rolls Royce'la şeyh haz- retleri Bayar'ı ziyarete geliyor: "Şeyh merasim güvertesine geldi- ğinde, merasim kıtası silahlan ile sela- ma duruyor. O an, şeyh hazretleri pür- telaş güverteye çöküp namaza başlı- yor. Bayar başta olmak üzere herkes şaşkına dönüyor. Dışişleri yetkilileri dertıal araya girip nedenini soruşturu- yor. Meğer, şeyh hazretleri silah sesle- rini duyunca kendisine darbe yapıldı- ğını sanmış ve o yüzden secdeye baş koymuş." Yolculuğun sonunda Marmaris'e de- mir attıklannda Bayar bir kez daha şaş- kına dönüyor: "Cumhurbaşkanı Celal Bayar, bizle- ri kıç güvertede toplatıyor ve tüm ko- nuklar etrafımızda. Bayar, Atatürk'ün kamarotu Osman eliyle bizlere birer bardak limonata, bi- rer kutu sigara ve 50 lira para verdiri- yor. Bizler, bunlan almayı kımıldamaksı- zın reddediyoruz. Gözlerine inanamı- yorlar. Belli ki irkiliyorlarama belli etme- meye çalışıyorlar. Ve bu davranışımız DP iktidannın gözdesi komutanca affedılmiyor. Yıne Zinciriik hapishanesınde Marmaris'ten Istanbul'a dönüyoruz." Sendikalar, SSK için işbirliğine gönüHü • Türk-İş, DÎSK ve Hak-lş genel başkanlan, 1996 yılı bütçesi ve ekonomik gidışten bu yılın çahşanlar açısından zor bir yıl olacağının anlaşıldığını kaydederek, birlikte hareket etmenin kaçınılmaz olduğunu vurguladılar. ANKARA (AA) - Türk-lş, DtSK ve Hak-lş genel başkan- lan, çalışanlan 1996 yılında bekleyen sorunlar karşısında ve özellikle SSK'nin içine düş- tüğü durumdan kurtarılması için birlikte hareket etmeye ha- zır olduklannı bildirdiler. Açıklamada bulunan üç kon- federasyonun genel başkanlan, 1996 yılı bütçesi ve ekonomik gidişten, bu yılın çalışanlar açısından zor bir yıl olacağının anlaşıldığını kaydederek. çalı- şanlann yaran açısından kon- federasyonlar arasındaki farklı- lıklar bir yana konularak bir- likte hareket etmenin kaçınıl- maz olduğunu kaydettiler. Türk-fş Genel Başkanı Bay- ram Meral. daha önceki vıllar- da çeşitli konularda DİSK ve Hak-lş ile birlikte hareket et- tiklerini, çalışanlar açısından bunun yarannın da görüldüğü- nü vurgulayarak, bu birlikteli- ğin bazı istenmeyen nedenler- den ötürü bozulduğunu bildir- di. Kendilerinin yalnızca Hak-Iş ve DÎSK ile değil, diğer tüm sivil toplum örgütleri ile ülke ve çalışanlann yaran için işbir- liği yapmaya hazır olduklannı anlatan Bayram Meral, "Biz, ülke sorunlanna çözüm arayan bir kuruluşuz. Her konuda DİSK ve Hak-İş ile işbirüği >a- pabiliriz. SSK'nin düzlüğe ÇH kanlması konusunda da işbirli- ğine hazırız. Bu işbirliği bay- ramdan sonra gündeme getiril- metkür" diye konuştu. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak da emek dünyasının ge- lecekte kendilerini bekleyen süreci hesap etmesini isteye- rek, 1996 bütçesi ve ekonomik gidişatın bu yılın çalışanlar açısından zor bir yıl oiacağını ortaya koyduğunu söyledi. Bu yıl içinde kazanılmış haklann korunması noktasmda işçi kunıluşlannın zorluklar ile karşı karşıya kalacağını savu- nan Rıdvan BudaJc, "Kim han- gi ekonomik potitikayı savunur- sa savunsun görüJen o ki, sosyal güvenlik haklanndan toplu iş sozleşmesi hakkımıza kadar bir ciddi sataşma ile karşı karşıya kalacağız. Yok olmak yerine, farklılıklanmLa koruyarak bir- likte davranmayı elbetteki yeğ- leriz. Ancak bir noktada da sa- mimivet aranz" dedi. Hak-lş Genel Başkanı Salim L'slu ise üç işçi kuruluşunun birlikte hareket etmelerinde en önemli görevin, en büyük işçi kuruluşu Türk-Iş'e düştüğünü kaydederek, Türk-lş'in büyük- lüğüne uygun şekilde sorumlu davranması gerektiğini söyledi. Türk-lş'in kendilerini ve DİSK'i yok sayarak bir yere varamayacağını, yok sayması için de bir neden bulunmadığı- nı vurgulayan Salim Uslu, da- ha önceki yıllarda her üç kuru- luşun birlikte hareket ettikleri- ni. bu birliktelikten de olumlu sonuçlar aldıklannı anımsattı. Ortak platformda hareket et- menin yararına her zaman inandıklannı kaydeden Uslu, bu platforma TİSK'in de alın- ması gerektiğini bildirerek, "Yapay nedenlerle birbirimizi yok saymanın yaran yok. TİSK'te birlikte harekete gel- meli SSK'yi, Ekonomik ve Sos- yal Konsey'i, vergiyi ve diğer tüm sorunlan birlikte konuşa- hm, bu konularda ne yapacağı- nuzı ele alalım" diye konuştu. ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI GADDAR DAVUT HURI KURTCEBE «EKJ BlZl HEPTEN KbK, CAHİL, CfcHALET Ml GU TCSTl NAS(L . f ÖNCE ŞURBAAYU TESTÜNUN İCİNE ATIREM~ SONRA <5IZ UÇ DEF» TESTÜNUN/ İÇİNE ÜÇ OİPA/ MU-HU DE &CZ < Ç OİPA/ MU-HU DE &CZ. .< SONRA TESTUVU AHA BUVUE t>CVU TERS ÇEVİRİİM... MÇSAAT SONRA TES- TUVÜ. KALDlRlP BAKIİ' AHAİ. BİOE N E J İ I CUtZBAâA NA OİKİİ.<. ÇÛNKÜ HAAAİLE/. OLAAASAVPI GURSAtİA HALA YEOİGİN HALTI KABUL ETAAİRVO6EN? MIRMIRLAR UĞURDLRAK TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 23Şubat /Martr Ott Tmrih Cpjrfym fauMes SOL EĞ/L/AfUL£R O/ŞA#/f. 1348'De BU&İN, ÜNIVE8SİTELER Af&SI Olfi.UL, SOL £Ğİ- ÜMIİ Ö6RET7M ÜV£l£flİMN GÖeSYPjEN AUA/ArtASIYLA iLGiü MRAKI gEDoerri. 8ie sûee ÖNCE, AAIKAZA ütji- veesivEsı SENATOSU, SOL PİKHZLI öSeeriM ureıea. BAR ALMIÇ, DAHA SöNÇA ÜNİVEESİTZl&S A&ISt KUKULA 8AÇI/UEIUMUÇTTJ. YAPILAN TOPLANT1DA, ismHguL ûuıveesiTBSi öâ/eenuÜYet&i, Bu KOUUDA VETERÜ KAHtT OLMAtH6lNt ILE& £Ü8£- ge/C KABŞ/ 7XV/e PTUMM/f, OYLAMA SOUUND*, ALIHAN KAZAJZ ZEDPEPİLMlÇTİ. AHCA£,ANICA- HA ÜUİVEIZSI7ESİ, ŞÖZ KOMUSU ÖS/SET7M İİ/BLB- RlMiM PEIIS VEKP/Ğ/ PİL 77İ&H CO&RAFYA F#- KÛLTBSJ 'NPE BAZJ gÖLÛML6&U ŞİMOILIK KAL- i i i ! TEKtRDAĞ 1. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 994/27 Karar No: 995/86 Davacı Malıye Hazınesi tarafindan davalılar Zınetı Demırel ve arkadaşlan aleyhine mahkeme- mize açılan tespite itiraz davasırun yapılan açık duruşması sonunda; Davacı Hazıne tarafindan açılan itiraz davasımn reddine; davaya konu Tekirdağ merkez Kum- bağ Köyü Bekçievcigı mevkiindeki 8.500 m2 yüzölçümlü, 412 parsel sayılı taşınmazın tespıtgi- bı 480 pay sayılıp 30'ar paydan 120 payının davalılar Necati Demırel. Riyane Mandacı, Kadnye Yeşiltepe, Meliha Ören; 344 payının davalı Hasan oğlu ölü Ismaıl Tosun; 16 payının davalı Salih kızı ö!ü Neyde Tosun adlanna tescılme daır venlen hüküm, davacı Hazıne vekili tarafindan tem- yiz edilmekle, tüm aramalara rağmen adresleri tespit edilemeyen ölü Ismail Tosun mırasçılan ile Neyde Tosun ve Zınetı Demırel adlanna karar özeti ve temyız dılekçesi ilanen teblıği ile neşrın- den 15 gün sonra adı geçenlere teblıgatın yapılmış sayılacağı ilan olunur. Basın: 72186 GAZİANTEP DÖRDÜNCÜ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1993/5275 Pamukbank T.A.Ş. vekili Av. Mehmet Deniz tarafindan Ahmet Çıftçi ve Nun Çıftçı aleyhine 1993/5275 sayılı takip dosyası ile 114.648.477.- TL. alacaktan dolayı bireysel kredı sözleşmesı- ne davalı olarak örnek 49 ilamsız ödeme emrı takiplerine mahsuz ödeme emn borçlulara tebliğe çıkarılmış, borçlulardan Ahmet Çıftçi'ye çıkanlan teblıgat bıla teblığ ıade edildiği, keza zabıtaca yapılan adres araştınlmasında borçlu adresinin tespit edılemediğinden ödeme emrinin borçlu Ah- met Çiftçi hakkında ilanen tebliğıne karar verilmıştır. İlan tanhuıden itibaren 15 gün içinde takıp dayanağı belgeler size ait değılse. açıkça bır dılek- çe ile icra müdürlüğüne, aksi takdirde belgelerin ve borcun sızden sadır sayılacağı, haksız yere ıtı- razda bulunursanız alacak mıktannın % 40 oranında ınkâr tazminatına mahkûm edileceğıniz, ay- nca % 10 miktarda para cezasıyla cezalandınlacağınız, ilan tarihınden itibaren 20 gün içinde ltK'nin 74. maddesı geregınce mal beyanında bulunmazsanız ayn hapısle cezalandınlacağınız hususu ila- nen teblığ olunur. 5.2.1996 Basın: 72379 İLAN T.C. MZILTEPE KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1990-432 Tespite itiraz davasından dola- yı Malıye Hazınesi vekili Av. Na- dıye Şahin ile davalılar Hüseyin Yordaş ve müşterekien arasında icra kıluıan açık duruşmalan so- nunda; Davalılaradına kadastroca ya- pılan tespitin iptalme ve Hazıne adına tapuya tescilıne 22.1.1996 tarih ve 1996/1 sayılı kararla ka- rar verilmiş olduğundan karann davalılara tebliğ edilmış olup an- cak teblıgatın bıla ıkmal ıade edildiği, zabıta marifetıyle de ya- pılan tüm aramalara rağmen ad- resleri meçhul olduğundan. ışbu karann ilan tanhinden itibaren 15 gün içinde temyız edılmedığı takdirde hükmün kesmleşıp Ha- zine adına tapuya devır edilece- gi ilanen tebliğ olunur. 8.2.1996 Basın: 71915
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle