Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkaya 0 Yazıışleri Müdürlen
fbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
0 Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler: Ergun Balcı 0 lstihbarat: Cengiz
Yıldırım 0 Ekonomı. Bülent Kızanlık
0 Kültur' Handan Şenköken 0 Spor
Abdölkadir Yücelman 0 Makaleler Sami
Karaören 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı
0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0Bı]gı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç
Yayın Kurulu. Dhan Sdçuk (Başkan).
Ortıan Erinç, Okta> Kurtböke,
Hikmet Çeünkav a, Şükran Soner,
Ergun Bata,DtaçT»>«ıç, tbnüıim
Vıldız. Orhao Burs»Iı, Mnjtjfa
Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mnstafa Balbay 0 Haber Mûduru
Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kaı.4. Bakanlıklar-
Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks. 4195027 0 lzmır
Temsılcısı: Serdar Kızık, H. Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel
4411220. Faks: 4419117 0Adana Tarealcıa ÇeÖn Yiğcnoğlu.
Inönü Cd. 119 S. Nol Kat: 1, Tel. 3522550. Faks- 3522570
Müessese Müdurü Erol Erkut 0
Koordınatör Ahmei Korulsan 0
Muhasebe Bûknt Yener 0 Idare
Hüs*yinGürer#tşletme Önder
Çelik • Bügı-ktenr Nail tcal 0
Bılgısayar Sıstem: Mûrüvet Çüer
MEDYAC:#Yonetım
Kurulu Bajkanı-Genel
Mudür GülbiD Erduran
• Koordınatör Reha
IfitmaD # Genel Müdur
Yardımcısı MineAkıtağ
MEDYA G : •
Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel
Mudür Gstân
Akmen #Murahhas
üye BoraGöaeoc
Yıyımlajrın ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm ve Yayıncılık A Ş
Türkocajı Cad19 41 Cağaloglu 34334 la PK 246 Isıanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20hat) Faks (0212)513 85 95 23ŞUBAT1996 İmsak:5.17 Güneş: 6.42 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.23 Akşam 17.53 Yatsı: 19.13 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80-513 8460-61, Faks 5118466
Huzurevine
bayram Hgisi
H Istanbul Haber Servisi -
Dini bayramlann en büyûk
özelliklerinin başında
büyükleri ziyaret etmek
geür. Günümüzde gençlerin
pek fazla önemsemediği.
ancak büyüklerin
beklentilerinden dolayı da
vazgeçemedikJeri gelenek
bu yıl da yerine getirildi.
Huzurevlerindeki kimsesiz
yaşlılar ile çocuklan ziyaret
etmek, onlan anımsamak
ve yalnızhklannı bir ölçüde
hafıfletmek de belediye
baskanlannın ınsani
görevleri. Bu amaçla
ziyaretlerde bulunanlardan
biri de Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Öztürk'tü.
Semiha Şakir Huzuevi'ni
ziyaret eden Baskan
Öztürk, huzurevinde kalan
200 kişinin bayramını
kutlayarak çeşitli hediyeler
verdi.
Mahalle maçında
kavga: 1 öliı
• Istanbul Haber Servisi -
Fethullah Çimen (23) ve
akrabalan Erol Doruk (26)
ile Sinan Doruk kardeşler
(23), dün Güngören
Haznedar Kemal Kaya
Ilköğretim Okulu
bahçesinde futbol oynarken
top, maçı seyredenlerin
arasına düştü. Seyircilerin
topu vermemeleri üzerine,
oyuncular ve seyirciler
arasında tartışma çıktı.
Tartışmanın bıçakJı ve
demir çubuklu kavgaya
dönüşmesinin ardından,
kalbinden aldığı tek bıçak
darbesıyle ağır yaralanan
Çimen, hastaneye
kaldınlırken yolda
yaşamını yitirdi. Doruk
kardeşler ise Haznedar
Hastanesi'nde tedavi altına
alındılar.
Yeni yatmm
fırsatı
• ANKARA (AA) - Turizm
Bakanhğı, Türkiye'nin
rutelikli tesıs ihtiyacına
cevap verebilmek ve tunzm
etkinhklenni tüm yurda
yaymak içın 9 ılde turizm
amaçlı planlanan kamu
arazisini, 2634 sayılı
Turizmi Teşvik Kanunu
uyannca tahsıse çıkardı.
Arazı tahsislerinin
sonuçlanmasıyla turizme
toplam 8 bin 130 yatak
kapasiteli konaklama tesisi,
toplam 981 üniteli kamping
tesisi, 10 adet günübirlik
tesis, turizm amaçlı özel
sağlık tesisi, turizm amaçlı
kongre ve sergi merkezi, 2
adet golf alanı. golf klübü
ve 500 yatak kapasiteli golf
oteli, Türk köyü, eğlence
parkJan, alışveriş, sergi,
defile, kongre ve ticaret
merkezlerini bünyesinde
toplayacak 1 adet turizm
merkezi, 80 yataklı kırsal
turizm tesisi, 1 adet yat
lımanı kazandınlması
planlanıyor.
Hemşirenin
tercihi
• NEWYORK(AA)-
ABD'nin Los Angeles
kentinde bir acil serviste
görev yapan bir hemşire,
birbirleriyle kavga eden iki
çetenin yaralanan
elemanlanndan çok, hasta
bir 'iguana'yı yaşama
döndürmeye çahştıği için
az kalsın işinden oluyordu.
Hemşire Maura Gorvan,
olayı doğrulayarak şunlan
söyledi: "Görevimin hayat
kurtarmak olduğunu
biliyorum. Ancak gençler
hayati tehlike ıçindc
değıllerdı. Oysa iguanaya
acil mudahale
yapılmasaydı, ölebilirdi"
dedi. Hemşire hakkında
soruşturma açıldı.
PastöPize sütü
kaynatmayın
• ADANA (AA) - Pastörize
sütün tüketilmeden önce
kaynatılmasının gereksiz
olduğu belirtilerek bu
işlemin besin ve vitamin
değerlerinin yitirilmesine
yol açtığı bildirildi.
MEB ve YÖK, öğrencilerden alınan katkı paylarmm arttınlması için üniversitelere yetki verilmesini planlıyor
Üıriversite öğrencisine harç yüküEMİNE KAPLAN
ANKARA - Üniversite harçlannı
protesto eden öğrencileri, "ödenmesi
gereken rakamların düşük olduğu"
gerekçesiyle eleştiren Milli E|itim Ba-
kanhğı ve Yûksek Öğretim Kurumu
(YÖK)j, katkı payını arttırmayı planlı-
yor. YOK Başkanı Prof. Dr. Kemal
Gürüz tarafından hazırlanan yasa ta-
sansı taslağında, BakanlarKurulu'nca
belirlenecek öğrenci katkı paylannın
yanı sıra, üniversite yönetim kurulla-
nna da ek katkı payı alma yetkisi ta-
nınması öngörüldü.
2547 sayılı YÖK Yasası'nm yürür-
lüğe girdiği 1981 yılından beri, katkı
payının uygulanmaya başlanmasıyla
gelişen süreçte, yasa değişiklikleriyle
üniversiteleradım adım paralı hale ge-
tiriliyor. 1983 yılındayapılan yasa de-
ğişikliğinde, öğrencilerden cari mali-
yetin yüzde 20'sine kadar katkı payı
alınması öngörülürken bu oran, 1992
yılında yapılan değişiklikle de yüzde
50'ye çıkanldı.
llk yasada, isteyen ögrencilerin borç-
lanma veya hizmet yükümlülüğü kar-
şılığında katkı payının devlet tarafın-
dan ödenmesi öngörülürken 27 Kasım
1992 yılında yapılan değişiklikle, ög-
rencilerin yalnızca Yükseköğretim
Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan (YURT-
KUR) kredi alabilecekleri hükme bağ-
landı.
Yüzde Tden 5.7'ye çıkti
Yasada. "Devlet tarafından karşıla-
nacak ktsun, cari hizmet maliyetinin ya-
nsından azotamaz" hükmüyle Bakan-
lar Kurulu'na katkı payını, yüzde 1 ile
yüzde 50 oranlan arasında belirleme
yetkisi verildi. Bakanlar Kurulu, YÖK
ve Milli Egitim BakanlıgVnın öneri-
siyle, öğrencilerden alınacak katkı pa-
yının oranını son 5 yılda yüzde 1 'den
• Öğrencilerden alınan katkı payının cari
maliyetlere oranı son 5 yılda yüzde 1 'den yüzde
5.7'ye çıkanldı. Hükümetin bu oranı yüzde 50'ye
kadar çıkarma yetkisi bulunuyor.
yüzde 5.7'ye çıkardı. Bu oran, yıllara
göre şu çizgiyi izledi:
"1988, yüzde 2.7; 1989, vüzde 1.4;
1990, yüzde 1.7; 1991, yüzde 1.0; 1992,
yüzdeIJ; 1993, yüzde 23; 1994, yûz-
de 2.9; 1995, yüzde 3.5."
YÖK venferine göre, yıllara göre
öğrencilerden toplanan katkı payının
miktarlan da şöyle: "1984, 978 mü-
yon; 1985,9 milyar 432 milyon; 1986,
13 milyar 190rniryon;1987,15 milyar;
1988,22 mflyar 321 mflyon; 1989,24 mfl-
yar 349 mÛyon; 1990, 60 milyar 412
mihon; 1991, 65 milyar 718 müyon;
1992,137 miJyar655 milvon; 1993,425
mirvar 157 milvon; 1994,1 trilvon 105
milyar; 1995,2 trUjon 214 nıüy-ar."
YOK ve Milli Egitim Bakanlığı'nın,
öğrencilerden alınacak katkı payı ora-
nını ilk aşamada yüzde 10'a, ilerleyen
yıllarda da yasada verilen yetkiye gö-
re yüzde 50'lere kadar çıkarmayı plan-
ladığı belirtildi. YÖK Başkanı Prof. Ke-
mal Gürüz tarafından hazırlanan YÖK
yasa tasansı taslağında da katkı pay-
lanna yeni düzenleme getirildi. Taslak-
ta, Bakanlar Kurulu'nca belirlenen kat-
kı payının yanı sıra, üniversite yöne-
tim kurullanna, öğrencilerden Bakan-
lar Kurulu'nun belirledigi tutann 3 ka-
tını geçmemek koşuluyla ek katkı pa-
yı alma yetkisi verildi. Taslağa göre,
yüksek lisans eğitimi gören öğrenci-
lerden de katkı payı alınacak.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gü-
rüz, bırçok ülkede yükseköğretim hiz-
metinin paralı olduğunu belirterek üni-
versitelerin paralı olmadığı ülkelerde
ise yavaş yavaş paralı öğretime doğru
kayıldığını söyledi. Gürüz, öğrenci-
lerden alınan katkı paylannın yüzde
57'sinın beslenme, yüzde 18'inin sağ-
lık, yüzde 4'ünün bannma, yüzde
4'ünün kültür, yüzde 6'sının spor ve
yüzde 3 'ünün de diğer sosyal hizmet-
ler için harcandığını bildirdi.
Eğitim hakkı
Öğretim Elemanlan Sendikası Ge-
nel Başkanı Prof. AtiUa Erden, anaya-
sada eğitim hakkının devlet tarafın-
dan sağlanmasının öngörüldüğünü
anımsatarak üniversite ögrencilerin
eylemlerini desteklediklerini bildirdi.
Erden, Diyanet Işleri Başkanlığı 'na 21
trilyon lira aynlan bir ülkede üniver-
sıtelerin ödeneklerinin her geçen yıl
azaltılmasının dikkat çekici olduğunu
vurgulayarak şu görüşleri dile getirdi:
"Her şeyi devletten beklenmemeli
gjbi bir anlayışı kabul etmiyoruz. Tür-
kiye'deki üniversite öğrencisinin çekti-
ği sıkıntı, dünvanın hiçbir ülkesinde
yok. Bugün bazı ünrvershelerin bir kü-
tüphanesi büe yok. Kitap ve dergi ab-
nanuyor. Hem universiteferi tasarrufÖD-
lemleri adı alonda bunattacaksnuz hem
de öğrencilerden para isteveceksiniz.
Bu sağlıklı bir yaklaşun değiL"
Eski Öğretim Üyeleri Derneği Ge-
nel Başkanı Prof. Mustafa Altmtaş,
öğrenci eylemlerinin "terör eylemi''
gibi gösterilmeyeçalışıldığını belirte-
rek 1980 yıhndan beri "sosyal devtet"
ilkesinin çökertilmek istendiğini kay-
detti. Altıntaş, devletin "sosyal dev-
lefolup olmadığına karar verilmesi
gerektiğini vurgulayarak eğitim hiz-
meti yerine din hizmetinin "kamu hiz-
meti" olarak kabul edildiğini savundu.
Julia 'nın
güçlü
Sabrina sı
Çeviri Servisi - 50'lerin efsanevî
yönetmeni Bifly WWer'ın çektiği
ve büyük oyuncu Audrey
Hepburn'ü kariyerinin doruğuna
ulaştıran romantik komedi Sabrina
Fair yeniden çekiliyor. Yönetmen
i Sydney Pöflack'ın filminde, Audrey
Hepburnün rolünü güzel oyuncu
JuBa Ormond, Hunıphrey
Bogart'ın rolünü ise Harrison Ford
üstleniyor. Julia daha bağımsız,
daha güçlü bir Sabrina'yı
canlandıracak. Oysa, Audrey'nin
Sabrina sı kınlgan bir çocuktu...
Cinsel sorunlar
Terapist
alaycı ve
suçlayıcı
olmamalı'
Istanbul Haber Senisi-
Cinsel işlev bozukluklann-
da terapist secimi önemli bir
olgu. Çünkü konunun in-
sanlann en özel yaşadık-
lan olması ve tedaviyi ka-
bul edenlerdeki güç olgu-
lar terapistin konusunda
bilgili ve deneyimli olma-
sının yanısıra çeşitli özel-
liklere sahip olmasını da
beraberinde getiriyor. Peki
iyi bir terapist nasıl olma-
lı ? Nelere dikkat etmeli?
lşte bu sorulann yanıtı-
nı Doç.Dr.Psikolog Arşa-
lus Kayır'dan aldık.
- Terapistotoriter, alay-
cı, suçlayıcı ve kınayıcı
davranmamalıdır.
- Alçak ve güvensiz bir
sesle konuşmak hastayla
göz kontaklanndan kaçın-
mak, tıbbi kelimelere sı-
ğınmak, kuru bir şekilde
kitap bilgisini aktarmak bir
ise yaramaz. Cinsel tedavi-
ye uygun olmayan terapis-
ti hasta hemen ayırt eder
ve güveni sarsılır.
- Terapist ilk görüşme-
yi uzun tutmalıdır. Bu 1.5
saat olabilir. Probiemi for-
mfile ederken sade ve kı-
sa olmalıdır. Gereksiz bil-
giler vertne çiftin kafası-
nı karıştırmaktan başka
bir işe yaramaz.
- Cinsel tedaviler sıra-
sında yorum yapmamayı
tercih etmeliyiz. Bazan has-
ta terapisti yorum yapma-
ya zorlar"Bunun nedeni
nedir?" gibi sorular sorar.
Alternatifler sunmanın dı-
şına çıkılmaması lazımdır.
- Kadın psikoterapi sı-
rasında çiftler arasında
kurulmaya çaiışılan ile-
tişimin cinsel yaşamında-
ki yerini daha çabuk kav-
rıyor. Oysa erkek ruhsal
nedenlerin cinsel prob-
lemlere neden olabilece-
ğine kolay inanmıyor.
Belçika dagLarında bir Türk köyü
• Yüzyıllardır "Türk" olarak
adlandınlan Feymonville köylüleri,
bu yıl da karnavala Türk bayraklan
ve Osmanlı giysileriyle katıldı.
Feymonville, "Türk köyü" sıfatını
karnaval dışında da koruyor.
BRÜKSEL (AA) - Belçika'nın Arden Dağla-
n bölgesindekı ücra köşelerinden birinde yer
alan ve 850 kişinin yaşadığı Feymonville kö-
yünde karnaval, bu yıl da Türk bayraklan ve
Osmanlı giysileriyle yapıldı.
Yüzyıllardır "Türk" olarak adlandınlan Fey-
monville köylüleri, karnaval günlerinde Osman-
lı ve Türk giysilerine bürünüyor ve Türk bayrak-
lan ile karnaval yüriiyüşlerine katılıyorlar. Kar-
naval kurallanna göre her bölgede her yıl giysi
ve tema değişikliği yapılırken, Feymonville köy-
lüleri Türk kıyafetlerinden asırlardır vazgeçmi-
yor.
Feymonville, "Türk köyü" sıfatını taşırken,
kamaval dışında da bu özelliğini koruyor. Tatil
günlerinde, köy meydanına Belçika bayrağmın ya-
nı sıra herzaman Türk bayrağı da çekiliyor. Be-
lediye binasının duvarlannda mermer üzerine
oyulmuş Türk ay-yıldızı dikkati çekiyor. Köy
kahvehanesinde çay bardaklannın üzerinde de
aynı ay-yıldız bulunuyor. Köyün "Tûrkaııia" ad-
lı futbol takımının formalarında ve amblemlerin-
de de Türk bayrağı yer alıyor. Köyde hiçbir za-
man hiçbir Türkün yaşamadığı, Feymonville köy-
lülerinin Türklerle yakından veya uzaktan hiçbir
ilişkileri olmadığı, 1980'Ii yıllara kadar dağba-
şındaki bu köye hiçbir Türkün ayak basmadığı ifa-
de edilıyor.
Feymonville köylülerine Türk denihnesi ve
Türk bayrağmın bu köyün sembolü ohnası, çe-
şitli söylencelerle anlatıhnaya çalışılıyor.
En yaygın söylenceye göre 16 ve 17'nci yüz-
yıllarda Avrupa'da Türk fetihlerinden etkilenen-
lere yardım için para toplarurken, Feymonville köy-
lüleri bu parayı vermeyi reddettiler ve bu neden-
le "Hıristiyanlık aleminin düşmanı ve Türklerin
dostu" ilan edildiler. O zamanlar 'Türk' adını
alan ve anlatılanlara göre "Türk gibi inatçı" olan
köylüler, kendilerini cezalandıran Liege Pren-
si'ni iyice kızdırmak için, kilise çanlarını çaldır-
maktan vazgeçtiler ve papazlan pazar günleri
köy halkını müezzinlergibi duayaçağırmaya baş-
ladı.
Feymonville köylülerinin, Haçlı Seferleri'ne
katılmayı ve Türklere karşı savaşmayı reddettik-
ieri için Türk olarak adlandınldıklan da, rivayet-
ler arasında Köylüler, Feymonville'e ilk defa
1986 yılında Türk gazetecilerin ve TRT kamera-
lannın girdiğini ifade ediyorlar. Yayınlanan bir-
iki röportajdan sonra bazı Türk politikacılanmn,
köy yöneticileriyle temaslar kurup çeşitli sözler
verdiklerini belirten köylüler, bu politikacılann,
"Feymonville'in kardes köy ilan edileceğini, fut-
bol karşılaşmalan ve turistik ziyaretler organize
edileceğüıi"
1
söylcdiklerini hatırlatıyorlar, ancak
aradan geçen 10 yıl boyunca bu sözlerin yerine
getirilmediğini belirtiyorlar.
SEYAHATNAME YAVUZGÖR
Baman-ı Huda1960 yılının Şubat ayında, Ankara'dan
bir talimat aldım. Derfıal Lahor kentine
giderek orada Üçlü Zirve'de buluşan
Türkiye, Pakıstan ve Iran liderlerinin top-
lantısı arasında Türk heyetine ulaşmam
isteniyor.
Tang-ı Garu Boğazı'ndaki karlan, buz-
lan geride bırakıp Hayber'den geçerek
Peşaver'e geldım. Burada vaktiyle Rud-
yard Kipling'ın kaldığı, bungalovlardan
oluşan bir otelde kalıp arabayı orada bı-
raktıktan sonra uçakla Lahor'a ulaştım.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Pakis-
tan ile, bir yıl önce ziyaret edip 22 gün
kaldığı Afganistan arasındaki gerginliği
azaftma yönünde Türkiye'nin arabulu-
culuğu fikrinı ınceliyormuş. Bize, bu hu-
sus sorulmuştu. Bu aşamada bu kadar
gergin birortamda, bu işe sıvanırsak, iki
tarafın da bizi dinlemeyecegi ve bu su-
retle prestıj kaybına uğrayacağımızı dü-
şünerek, bu fikre "Hari-
ciye olarak" taraftar de-
ğildik.
Lahor'da Bakan Fatin
Rüştü Zorlu, "Cumhur-
başkanı, 'Kâbil'den ge-
lecek memur bana gel-
sin. Bir de ondan dinle-
yelim olup bitenten'cted/.
Git ve anlatdurumu'ta-
limatını verdi.
"Sayın Cumhurbaşka-
ntma, Ben KâbH'den get-
dim" diye söze başlaya-
cak oldum. Bana eliyle
tavanı işaret ederek "Ko-
nuşmalanmız dinleniyor"
anlamına gelen bir jest
yaptı.
İki tarafı da incitmemek gerektiği ve
arabuluculuk fikrinin şimdilik terk edil-
mesi yönünde sürdü bu konuşma...
"Başka biremriniz varmt?" deyip ay-
nlacak iken yanından, "Siz kimin oğlu-
sunuz" diye beklemediğim bir soru sor-
du.
"1. TBMM Kocaeli Milletvekili Ham-
di Namık'/n oğluyum" diye yanrtladım.
"Tabiiya, bana babanı hatııiattın. Çok
benziyorsun, benim eski Kuvay-ı Milli-
ye arkadaşıma" dedi Bayar. Ondan son-
ra da üçunün de isimlerini hatırlayarak
ablalanmın ve annemin hatınnı sordu.
Sonralan Ismet Inönü'nün de son
derece kuvvetli bir hafızası olduğunu
gördüm.
"Yahu... Bu kuşağın adamlan da baş-
ka türiü" demekten siz de kendinizi ala-
mazdınız...
•••
İki buçukyıl geçti grtti. Bizde klişeleş-
miş bir söz vardır: "Acı ve tatlı hatıralar-
la"derler. Ben Kâbil için "acı"hatıra ha-
tırlamıyorum.
Afgan dostlanmız, bize bir kez olsun
yabancılık çektirmediler. Ailelerin kapı-
sını açtılar. içtenlikli vegerçek ilişkilerku-
ruldu. Sürdürüldü.
1960 yılının 28 Mayıs sabahı, Ingilte-
re Büyükelçiliği saat 08.30'da beni ara-
dı, telefonla. îkincı Kâtip Barrington,
"Kâğıt kalem al. Sana şimdi BBC'den
aldığım bir haberi ulaştıracağım" dedi
ve Türkiye'de askeri bir darbe olduğu-
nu aynntılan ile bildirdi.
Bir şeyler olmasını beklemiyor değil-
dik, ama bu haber ne de olsa bütün
ağıtiığı ile çöktü. Kâbıl'e atanalı iki haf-
ta olmamış, yeni Büyükelçı Talat Ben-
ler'e koştum. Haberi aktardım. Külüs-
tür bir Blaupunkt radyosundan, uzun
dalga Ankara Radyosu'nu bulaoildik.
Cızırtılı ve parazitli gelen sesler arasın-
da, "Harp Okulu" marşını dinledik. Tek-
rar kısa dalgadan diğer radyolan dinle-
meye koyulduk. 27 Mayıs darbesinin
aynntılan, yavaş yavaş belirmeye baş-
ladı.
•••
Temmuzda (1960), Ankara'ya atan-
ma emrim geldi... İki valiz ve Kral Zahir
Şah'ın emri ile bana hediye edilen üç ay-
lık, safkan bir Afgan tazısı ile bir gece ya-
rısı Esenboğa'ya indik.
Kâbil'de, Ruslann yeni yaptığı hava-
limanında bizi geçirmeye gelen dostlar-
lakucaklaştık. "Baman-ıHuda'(Tann'nın
emanetine) demişlerdi aynlırken.
Tann'nın emaneti ile şimdi Ankara'ya
geldik işte...
Yarın: 27 Mayıs Ankarası ve
Afrika $ubesi
Bayram
defilesi
Modanetarü
dinliyor ne de
bavram.
Bayramın Udnci
gûnü Sflivri'deki
KlassisOtel'de
düzenlenen
Rachd defiksL,
basının yanı sıra
bayram
tatUcUerinin de
ügisini çekmeyi
başardı. Deniz
Pulas,Esin
Moraboğlu,
BegümOzbek,
Merve İldeniz
gibi ünlü
mankeıüerin
podyum aldığı
defiİede
mankenler
mavo, spor ve
abiye giysileri
konuklara
tanıtn.
(Fotoğraf:
AYKUT
KÜÇÜKKAYA)