Katalog

23 ŞUBAT 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Önceki gün Aksaray'daki dairelerinde ölü bulunan iki îranlı ile ilgili soruşturma genişletiliyor Cinayette Islami Hareket kuşkusuİstanbul Haber Servisi - tran'daki rejim muhalin Halkın Mücahitlen örgütü fran Ulusal Dıreniş Konseyi üyesi Zehra Raca- b i (üzerinde Mariam Javdan Jowkar adına düzenlenmış pasaport buiundu) ile örgüt sempatızanı Abdül AJi Moradi'nın, Aksa- ray'da kıraladıklan daırede önceki sabah ölü olarak bulunmaianyla ilgili soruştur- ma, tstanbul Emnıyet Müdürlügü'nün din- c\ örgütlerden sorumlu binmı tarafindan yûrütülüyor. Soruşturma kapsamında, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Cçok, Çetin Emeç ve Turan Dursun cına- yetlennden de sorumlu tutulan, daha önce de îranlı rejım muhalıflennın öldürülmesi olaylannı gerçekleştıren "tslami Hareket" örgütü bağlantısının araştınldığı öğrenıl- dî. Bir insani yardım örgütünün görevlisi olarak 27 ocak tarihinde Istanbul'a geldı- gi belirtılen ve sığınmacılarayardım çalış- malan yapan 37 yaşındaki Racabı'nin, ör- güt sempatızanı Abdül AIi Moradi'yi yurt- dışma çıkarma hazırlığında olduğu ilen sü- rüldü. Dairede ele geçınlen dövızler ile 12 gün önce dairenin 15 günlüğüne kiralan- masının da bu olasılığı güçlendirdıği kay- dedıld Halkın Mücahitleri Örgütü'ne bağlı Iran Ulusal Dıreniş Konseyı'nın yaptığı açıkla- mada, cinayetin tran ajanlan tarafindan iş- lendiği savunuldu. tran Islam devnminın gerçekleşmesinin ardından özellikle rejım karşıtı Mesut Re- cavi lıderliğındekı Halkın Mücahitleri ör- gütü üyelenne karşı Iran gızli servisi SA- VAMAajanlan tarafindan çok sayıda öl- dürme olayı gerçekleştirildi. Istanbul'da SAVAMA ajanlan tarafindan gerçekleştı- nldiği sanılan eylemler 16 Mayıs 1985 yı- lında Şah yanlısı Bınbaşı Behruz Şehınıız Şahverdulu'nun Küçükyah'da, Albay HamdiAazMuradi'mn de Bahçelıevler'de 23 Aralık 1985 yılında öldüriilmesıyle baş- ladı. 1986 yılında Ataköy llkokulu önün- de otobüs bekleyen Şah'ın koruma subayı Albay FerzaneAhmed Hamid, kımiiğı be- lirsız iki kışinın saldınsı sonucu öldü. 1987 yılında Levent'te bır vıllayı basan sılahlı ı- ki kişi, Iran rejim muhalifi Muhammed Hasan Munsuriıle Iraklı BehnanFadd'ı öl- dürdüler. Polis tarafindan yapılan operasyonlarda lslanıı Hareket örgütünün 4 kışılık "icraşû- rasında" bulunan Hamza kod adlı Men- met Aii BUki ile Kenan kod adlı Zübeyir Gümüş'ün yakalanmasının ardından 11 Şubat 1993 tanhinde yapılan açıklamada, bu kişilerin planlaması sonucu CengizSa- nkaya (tutuklu) adlı militanın 2 arkadaşıy- la birlikte 26 Aralık 1992 tarihinde Şah'ın korumalanndan Yüzbaşı Abbas Goliza- de'yı kansı Zehra Golizade'nın yanında kaçırarak öldürdüklen bıldınlmişti. Islami Hareket örgütü mılıtanlannın SAVAMA ajanı olduğu sanılan lranlılardan bu ış kar- şılıgı 500 mılyon lıra aldıkları bildirilmiş- tı. Polis açıklamasında aynca, Iran rejım muhalifı Ali AkbarGorbani'nin 4 Haziran 1992 tarihinde polis kıyafetı gıyen tslamı Hareket örgütü mılitanlan Mesut kod adlı İrfan Çağına ve Anf kod adlı Tamer As- lan (tutuklu) tarafindan Şışli Halaskargazi Caddesi Kocamansur Sokak'ta bulunan evınden kaçınldıktan sonra Yalova'da bır vıllada 2 Îranlı tarafindan 10 gün ışken- ceyle sorguiandıktan sonra boğularak öidü- rüldüğü bildinlmışti. Tamer Aslan'ın Çe- tin Emeç cmayetuıin tetikçısi olduğu ıddıa ediliyor. Ali AJcbar Gorbani'nin cesedi Çınarcık Hasanbaba Dağlan'nda ormanlık araziye M.Zeld Y ıkünm (tutuklu), M Ali Şeker (tutuklu), CengizSankaya (tutuklu) ve Mu- zafler Daimaz tarafindan gömülmüştü. 26 Ocak 1993 yılında yapılan operasyonda ts- lami Hareket örgütü mılıtanlannın lranlı- lardan kaçırma olayına karşıhk 800 milyon lıra aldıklan anlaşılmış ve Gorbani'nin ce- sedı gömüldüğü yerden çıkanlarak Fran- sa'dan gelen ailesı tarafindan toprağa veril- mek üzere bu ülkeye götürülmüşfü. Merkezi Pans'te bulunan tran Ulusal Dı- reniş Konseyı, önceki gün Aksaray'da öl- dürülen bın kendi üyesi iki Îranlı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı SüJeymen Demi- rel'e, Başbakanlığa ve Dışişleri Bakanlığı- na birer mesaj göndererek tran'ın Türki- ye'deki büyükelçilik ve konsolosluklanm kapatması çağrısında buiundu. Ulusal Dıreniş Konseyi Başkaru Mesut Racavi tarafindan yapılan açıklamada, Al- manya, tskandınav ülkeleri ve tngiltere'de yaşayan tranlı sığınmacılar tarafindan lyi tanınan ve asıl adı Zehra Racabi olan kon- sey üyesinin 3 hafta önce Türkiye'ye gide- rek oradabulunan tranlı sığınmacılarla gö- rüştüğü belirtildi. Racavi, Zehra Raca- bi'nin tran'daki rejime ve dını dıktatörlü- ğe karşı çalışmalarda bulunan Halkın Mü- cahitlen grubuna bağlı tran Ulusal Dire- niş Konseyi'nde uzun bır süreden beri gö- revlı olduğunu ve özellikle tranlı sığınma- cılarla ilgili konularda çalıştığını kaydettı. Açıklamaya göre 39 yaşındaki Zehra Racabi, sıyası yaşamına 1977 yılında mı- marlık öğrenimi gördüğü Tahran Mellı Ünıversıtesı'ndebaşladı. 1991 yılındanbe- n ise konseyin üyesi olarak yurtdışında gö- rev yapmaktaydı. Bayram onlann havatında uzun sürenbir dinlenme dışındapek bir şey değıstirmedL Çunkü "gezmek ve eğlenmek' için paralan \ ok- Derbentü çocuklaruı bu bavram da tek ••toıpil" ve kızkaçıran" padatmak oldu. (Fotoğraf: ERZADE LRTEM) ünlar bayramı buruk kutladıİstanbul Haber Servisi - tstanbul'un gecekondulannda yaşayan halkın co- ğu, bayramda memleketlerine gideme- di. Bayram, onlann hayatında uzun sü- ren bir dinlenme dışında pek bir şey de- ğiştiremedi. Çünkü 'gezmek ve egteo- mek' için paralan yoktu. Bayramda neler yaptıklannı sordu- ğumuz Sanyer Derbentli yurttaşlar, evlerinde oturmak ve komşulannı zi- yaret etmekle yetindiklenni söylediler. Babasına bayramda ne yapacaklannı soran Medine Gülervüz'ün şakacı ba- basından aldığı yanıt. "Bdki Akde- niz'e, Marmaris'e, Bodrum'a gideriz- olur mu? Kaç paran var?" olmuş. Fa- kat Derbentli çocuklar için bayram bayramdı; yeni giysilergiyecekler, pek bol alınamayan şeker ya da çikolatayı doyasıya yiyebileceklerdi. Sinemaya gidemeseler de 'torpiT ve 'kızkaçıran' patlatarak eğlenebileceklerdi. Medı- ne'nin babası, Derbent'ın 'ilkkurucu- lan'ndan Osman Güleryüz, 21 yıl ön- ce yaptığı gecekondu evinde ikısi kız biri oğlan olan çocuklannı büyütmüş ve onlan '^ıçunnuş''. Sıvas'm Hafik ılçesı Çınarlı Köyü'nden gelen GüJer- yüz aılesının evlerinde iki inekleri ve güvercinleri için de yer var. Alman- ya'dan gelemeyen oğullan ve Sıvas'ta- ki yakınlan ile telefonda görüşerek bayramlaştıklannı söyleyen Osman Güleryüz, bayramın ilk gününün öğle- den sonrasında da Okmeydanı ve Gül- tepe'ye 'uçurduğu' kızlannın gelmesi- ni bekleyecekmiş. Çünkü, "tstan- bui'da gezmek için büe ayırabilecekJe- ri para yok". Bayramı aılede en keyif- li geçirecek olan ise 'okunuya niyetii' Medine olacak. Sanyer tlköğretim Okulu'na giden Medine, mahalledeki kız arkadaşlan ile birlikte Sanyer'de, Beşiktaş'ta ve mahallede dolaşmış. Nakliyeci olarak çahşan Osman Güleryüz, yılda bir ke- re Sıvas'a gıttığini belirtirken, Eiehi>e Güleryüz memleketine 10 yıldır git- mediğıni, gitmek de istemediğini söy- ledi. Derbent'te çocuklar, bayram havası- na okullannın tatıl olması ile birlikte bayramdan önce erken girmişlerdi. Kastamonu Cide'den gelen ve yaşlan 9 ile 12 arasmda değişen Zafer Tasa, Ercan Aydın, Ozcan Aydın, Orfaan Baysal (Gencebay diyorlar) bayramda şunlan yaptıklannı söylediler: "Top oyuadık. Bayramın ikinci günü halı sahada maçımız vardi. Dolaştık- iş- te Eminönü, Sanyer, Beşiktaş'a gittik. Ma\tap, kızkaçıran, torpil oynadık. Kızlar çok korkuyorlar. Onlan kor- loıttuk, Sinemaya girmedik. SAT ko- mandoculuk oynadık. Şeker yedik." Tunaşar: Çahşanlarm yüzde 3O'u köle BÜLENTSARIOĞLU AJVKAR4 - Başbakanlık Müşavıri Seyhun Tunaşar, Türkiye'nin stratejik ve ekonomık durumu üzerine hazırladığı araştırmada, çahşan kesimin yüzde 29.86'sınm "köle" olduğunu kaydetti. Anadolu'nun, 150 milyon insani besleye- bilecek ve yılda 120 milyar kilovatt saat elektnk üretebılecek kapasiteye sahip ol- duğunu kaydeden Tunaşar, "Emperya- lizmin, ban ülkelerde gericiliği ve toprak ağalığuu desteklemesinin nedeni, köleci çahşmayı bunlann sûrdürmesidir. Buy- sa, fazla kânn başlıca kaynağKur" dedı. Başbakanlık Müşaviri Tunaşar, rapor halinegetırdiği "Türkiye Üzerine Dıştave Içte Oynanan Oyunlar, 21. Yiizyıl İçin Oneriler" adlı araştırmasında, Anadolu toprakîannın 150 milyon insani besleye- bilecek bir tanmsal yapida olduğunu be- lirtti. Dünya toryum rezervinin yüzde 72'sinin, bor rezervinin yüzde 60'ının, sepiolit kil rezervinin yüzde 50'sinin Tür- kiye'de bulunduğunu bildiren Tunaşar, Şırnak'ta molipten, Tokat ve Sıvas'ta da titan rezervinin yüksek olduğu yönünde- ki verilere dikkat çekti. 1990 nüfus sayımına göre gelir sahibi 19 milyon 528 bin 9 kişiden, 6 milyon 157 binınin "ücretli \e>a maaşlı", 1 mil- yon 400 bininın "mevsimlikveyageçiciis- çi", 1 milyon 59 bininın "işveren", 5 mil- yon 77 bininin "kendi besabına çaJışan" ve 5 milyon 833 bininın "ücreteiz aOe iş- çisi" olduğunu belirten Tunaşar. "ücrrt- siz aile işçisinin tarin. bogaz tokluğuna çalışandır, diğer bir tabirte kötedir. Bir ül- kede çalışanlann yüzde 29J46"sı köle ise o üikede demokrarik rejimden babsetmek olanakstzdır" dedi. Empcryalizmi, "kapitalist üretim biçi- minin tekekilik asaması" olarak açıkta- yan Tunaşar, kapitalizmden, emperyaliz- me geçiş aşamalannı şöyle özetledi: "Kapitalin \e üretimin yoğunlaşması, serbest rekabeti tekekiliğe dönüştürür. (Yurdumuzda be>az eş>a üreticileri ara- sındaki da\anışma.) Banka scmıayesi, sa- nayi sermayesi ile bineşir ve finans- kapi- tal doğar, bankerier ve sanaviciler böyie- ce banker- sanaykri olurtar. (Yurdumuz- da Akbank, Kocbank. Pamukbank vesa- ire.) Sanayi ürünlerinin ihracı yerine ka- prtal ihracı önenı kazanır. (\urduinuzda daha bu aşamaya gelinmedi.) l luslarara- sı kapitalist tekeller kurulur ve artık ye- niden pavlaşılması söz konusu olur. Dün- yanın paylaşılması tamamlanır ve artık yeniden paylaşılması söz konusu oiur." Tunaşar, emperyalizmin geri kalmış ülkelerin sömürülmesi ile elde ettiği kâ- nn, atışılmış kânn çok üstünde olduğu- na dikkat çekerek "Bunun 3 nedeni var- dır. Geri kalmış ülke halklanrun yaşama standartlannın düşük oluşu. Bu ülke emekçuerinin çok kötii koşullar içinde ve az ücretle çabştınlabilmelerl El ürünleri iledeğiştiriien sanayi ürünleri üstünlüğü " dedi. Emperyalizmin, "heryereözgürlük değU,egemenlik"eği]imi soktuğunu kay- deden Tunaşar. "Emperyalizmin bazı ül- kelerde gericiliği ve toprak ağaiığuıı des- teklemesinin nedeni, köleciçahşmayı bun- lann sürdürmesidir" dedi. HAFTAY4BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Demokpasi Yok, Hukuk Var mı? Önümde, 1992 yılının kasım ayından bugüne uzanan bir öykünün dosyası duruyor. Ne zaman, nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bir öykünün. Öykü, genç ve başarılı bir bilim adamının, Ça- nakkale 18 Mart Üniversitesi'ne rektör olarak atan- ması ile başlar. Üç kez görevden alınması ile sü- rer. Şimdi dördüncü kez göreve gelmeyi beklerken de bir "kara mizah" havasınabürünür. ••• Prof. MeteTuncoku, ODTÜ Uluslararası llişkiler Bölümü öğretim üyesidir. Çanakkale Savaşlan özel ilgi alanına girmektedir. Çanakkale'ye büyük bir sevgisi vardır. Öğrencileri ile birlikte, yöreye sık sık geziler yapmaktadır. İle yeni kurulan üniversite şanslı çıkar. Tarikatçı olmayan, "taşra üniversitesi değil, ulusal ve hat- ta uluslararası düzeyde sesini duyuracak bir üni- versite" yaratmak isteyen bir rektöre kavuşur. Hız- lı bir gelişme içine girer. Üniversiteye Japonya'nın etkin desteği sağlanır. Velıaht Prens Mikasa ve eşi Çanakkale'ye gelir- ler. Ün/versiteyi ve Anafartalar'ı ziyaret ederier. Japon Prensi, Atatürk'e olan hayranlığının bir kat daha arttığını açıklar. 18 Mart Üniversitesi'nde "gerçek" bilim adam- lanndan bir kadro oluşmaya başlar. "Üniversite mensupları", Uğur Mumcu'nun öldürülmesinin ardından, yerel gazetelere, tepkilerini dile getiren ilanlar verirler. Ve de Sayın Çiller'in DYP'sinin milletvekilleri te- dirgin olurlar. Çünkü rektör, üniversiteye eleman alırken, mil- letvekillerinin cebindeki listelere degıl, bilimsel ni- teliklere ve yeteneklere bakmaktadır. Üstelik de si- yasal amaçlarla her ilçeye bir fakütte açılması is- teklerine karşı çıkmaktadır. ODTÜ gibi bir "kam- pus üniversitesi" kurmak istemektedir. Özellikle de Ezine'ye "ilahiyat fakültesi" yapılmasını kabul et- memektedir. Yerel basın, Prof. Tuncoku'nun rektör oluşunun Çanakkale için birşans, ama kendisi için birşans- sızlık olduğunu yazar. * • • Ve DYP-SHP hükümeti, bir yılda çok şeyleryap- mayı başarmış olan rektörü görevden alır. DYP il başkanı gazetelere şu demeci verir: - Üniversitemizde solcu eğitim kadrosu istemi- yoruz. Eski rektönj bu yüzden görevden aldık... Yenirektöre biz kefiliz. Açılmayan fakültelehbir an önce açacaktır. DYP Milletvekili Süleyman Ayhan ise Prof. Tun- coku'nun görevden alınmasının nedenlerini şöyle sıralar: "Kendi başına hareket etmek istemesi... Bize danışmadan iş yapmaya kalkması... Uyum- lu davranmaması." Ve ekler: - Yeni atanan rektör de bu konularda başanlı olamazsa onu da görevden alınzl Yeni rektör de açıklamasını gecikmeden yapar - Gerekirse köye bile fakülte açarım. Ama Çanakkale'de ne kadardemokratik kitle ör- gütü varsa bır araya gelip isyan etmektedir, "Bili- me siyaset bulaştınldı" diye... Kimler Prof. Tuncoku'na karşı? DYP'nin "çağdaş" kadrolanndan iki-üç yerel si- yaset adamı. Kimler Prof. Tuncoku'na destek veriyorlar? Çanakkale Belediye Başkanı ve belediye mec- lisinin her partiden birçok üyesi... Çanakkale Ba- rosu ve bütün meslek odalan... Sendikalar... Der- nekler... Yerel basın. Başta Cumhuriyet gazetesinde olmak üzere Mil- liyet'te, Hürriyet'te, Sabah'ta, olaydaki çarpıklığı sergileyen yazılar çıkıyor. Ve Danıştay, buram buram ilkel siyaset kokan "keyfi" karan bozuyor. Danıştay durduruyor. DYP-SHP hükümeti yeni- den görevden alıyor... Danıştay göreve iade edi- yor, hükümet yeniden alıyor. Şimdi önümde, Danıştay Idari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun -bir karşı oya karşı- oybirliği ile aldığı "kesin karar" var. Ve Prof. Tuncoku, görevi- ne dördüncü kez dönmek için başvurmuş durum- da. Olayda "demokrasi"nin işlemediği açık... Ba- kalım "hukuk" işleyecek mi?.. Üçiincü gün bilançosu: 14 ölü, 16 yaralı Trafîk canavarı bayram dinlemiyor Yurt Haberleri Servisi - Bayramın üçüncügününde yurtta meydana gelen trafık kazalanndâ 14 kişi öldü. 16 kışi de yaralandı. Yetkililer, özellikle bay- ram tatilı dönüşünde kazalann artabı- lecegine dikkat çekerek sürücülen dık- katlı olmaya çağırdılar. Şımak Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memunj Mehmet Karagöz yönetimindeki oto- mobil, Malatya'da Hava Lojmanlan kavşagında aşın hız nedeniyle devnl- di. Kazada, otomobilde bulunan Gül Karagöz (20) ile NDa>' Karagöz (2) öl- dü, Zöhre Karagöz yaraJandı. Tarsus'tan Adana'ya gelmekte olan, Adana Emniyet Müdürlüğü'nde görev- li polis memuru Şerafettin Ülker'ın kullandığı otomobıl, dikkatsizlik sonu- cu karşı yöne geçerek AH Yatar'ın kul- landığı kamyonetle çarpıştı. Kazada Şerafettin Ülker, yaşamını yitırdj. Uşak'tan fzmır'e gıden FanıkOnder Yerti (21) yönetimindeki otomobıl, Di- kilitaş mevkimde, karşı yönden gelen ZekaiŞahan'm (41) kullandığı otobüs- le çarpıştı. Kazada, otomobilde bulunan Melek Ulusal (18), eşı Fatih Ulusal (29) ve 1 yaşındaki çocuklan olay yennde öldü. '-'aruk Örıder Yerlı de ağu" yaralandı. Yumurtalık-Ceyhankarayolunun 14. cilometresmde Tekin Kapian yöneti- mindeki otomobıl, saat 16.00 sıralann- da yolun karşı kısmına geçmek isteyen 60 yaşlanndakı Hüseyin Boyun ve eşı- ne çarparak ölümlenne neden oldu. Konya'nın Ereğlı ılçesi çıkışuıda Arif Topalo^u (33), kullandığı plaka- sız motosiklet ile elektnk direğine çar- parak yaşamını yitırdı. Konya-Ankara karayolunda meydana gelen kazada da- MehmetBüvüktürkmen'in kullandığı kamyon, Altınekin ilçesi girişınde şa- rampole yuv^rlandı. Sürücü Büyük- türkmen (24) olay yerinde öldü. Ankara'dan Kınkkale yönüne git- mekte olan Adnan Akahn yönetimin- deki 06 RPF 71 plakalı özel oto, sabah saat 09.30 sıralannda Kayaş çıkışında aşın hız yüzünden devrildı. Kazada, otomobilde bulunanlardanMustafa Kapan olay yerinde yaşamını yıtirir- ken sürücü Adnan Akalın. Hacer Çe- vik ve Kamar Akalın ağır yaralandı. Çankın'dan Ankara'ya gıtmekte olan Erdem IValbantyönetımındekı 06 MJJ 28 plakalı özel oto, Kalecık mev- kiınde aşın hız nedeniyle devnldi. Ka- zada otomobilde bulunan SareNalbant öldü Şükran, Ayfer, Ömer, Turgut, E- da, Aysel ve Erdem Nalbant yaralandı. Bursa'da dün sabaha karşı meydana gelen iki ayn trafik kazasuıda 2 kişi öl- dü, 4 de kişi yaralandı. Açük grevi yapan 30 kişiyie polisler arasmdaki gergjnlik arbyor. (Fotoğraf: ALPER TURGUT) Açlık grevi 6. günündeİstanbul Haber Servisi - Ok- meydanf ndakı Pır Sultan Abdal Canlar Derneğı'nde toplanan yaklaşık 50 kişilik bir grup Sı- vas'taki köy boşaltmalannı pro- testo ettikieri için polis tarafin- dan gözaltına alındıklannı öne sürdüler. 30 kışilik grubun Gazi Cemev i'nde başlattıgı açlık gre- vi 6. günegırerken eylemcılerve polis arasındaki gerginlik gittik- çe büyüyor. Okmeydanrndaki Pir Sultan Abdal Canlar Dernegi'nde dün saat 12.30 sıralannda toplanan yaklaşık 50 kişilık bir grup, Esenler'de 19 şubat tanhinde Sı- vas'ta yaşanan olaylan protesto ettikieri gerekçesiyle 12 kişinin Atışlanı Polis Karakoluyetkilile- rince gözaltına alındığını ve 12 kişinin götürüldükleri tstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mü- cadele Şubesi'nde işkence gör- düklerini iddia eden bir basın açıklaması yaptı. iki gün sürey- le gözaltında tutulduklannı be- lirten 12 kişi, 21 şubattasavcılık tarafindan tutuksuzyargılanmak üzere serbest bırakıldıklannı be- lirttiler. Gazi Mahallesi Cemevi'ne ön- ceki akşam saat 16.45 sıralann- da gelen tstanbul Emniyet Mü- dür Yardımcısı Kemal Bayrak, açlık grevinin yasal olmadığını belirterek, eyleme bir an önce son verilmesini istedi. Açlık gre- vini kesinlikle sürdünne karann- da olduklannı söyleyen eylem- ciler, "Cemevini kapatmak is- teyen tutumun bekçileri, işin sonunu hesaplamaktan da yoksunlar. Aleviler ve Gazi hal- kı cemevlerinin kapatılmasına razı geür mi?" diye konuştu. Te- lefonla basın kuruluşlannı ara- yan mahalle sakinleri ise, Gazi Mahallesi'nde son günlerde te- dirgin edici bir gerginlik olduğu- nu belirterek, "Gazi olaylannın 1. yıldönümü olan 12-13 Mart'ta yaşanacak oiaylardan korkuyoruz" dediler. 400 işçi bayrama issiz girdi STFA işçileri yeni hükümetteıı ıınıutsuztstanbulHaber Servisi-Bızbu bavram da "banal bir iş" yaptık ve haklannı arayan iş- çilere"merbaba'' dedik. THY'nin taşeron şirketi STFA-OGDEN firmasının sendika- laştıklan için işten çıkardığı 400 işçisi ve 255 gündürgrevde bulunan Aras Kargo iş- çiieri bayramlannı eylem yerlerinde geçır- diler. STFA-OGDEN işçileri ve Hava-lş Sendikası yöneticıleri Atatürk Havalima- nı'nda bayramlaşırken biz de kargo işçisi RahmiOztürk'ten. sorulanmızı yanıtlama- stnı istedik. Öztürk, Hava-tş Sendikasf na üye olduk- lannı, bunu öğrenen işverenin Izmir'de 9 arkadaşlannı işten çıkardığını belirterek, ış- ten çıkarmayı protesto eylemi yapan 400 işçinin de Iş Yasası'nın 17/2 maddesi uya- nnca tazminatsız olarak işten çıkanldıkla- nnı anlattı. STFA-OGDEN'de bir yıl önce çalışmaya başladığını belirten kargo işçisi, kendi öyküsünü ise şu sözlerle aktardı: U 6 milyon lira alıyorum. 6 çocuk var. Sa- matya'da oturuyorum. Kira vermiyoruz. Mahallcnin muhtan bir yer gösterdi, bura- da oturabilirsiniz dedi. Biz de girdik otur- duk. Vakıflar'a aitmiş. Kaçak oturduğumuz belli olmuş. Bize kâgıt gönderdiler. AİO yd- uk kira için 36 milyon istivorlar. 10ocağa ka- dar ödemem lazımdı,ödeyemedim. Borç fa- iziyte 50 milyon oidu". Rahmi Öztürk"ün çalıştığı yerde sendika- lı işçilerdevarmış. Onlardaha çok para alı- yorlarmış. tkramiyeleri, yakacak ve giyim yardımlan varmış. Arkadaşlanyla konuş- muşlar ve "Biz desendikaya üyeotahm" de- mişler. Ancak sendikaya üye olur olmaz da Izmir'den 9 işçi işten çıkanlmış. Sonrasını zaten biz biliyoruz... Bu kez hükümetten bir şey bekleyip bek- lemedığini sorduk. 'Işçiyi memuru düşün- müyorlar" diye yanıtlayan Öztürk, kurul- ması olası ANAP-RP koalısyon hükümeti- nin de çalışanlar için bir şey yapmayacağı- nı söyledi. Aras Kargo 254. gflndür grevde Aras Kargo işçileri ise bayramı grevleri- nin 254. gününde karşıladı. DlSK'e bağlı Nakliyat-lş Sendikası yöneticıleri ve işçiler, dün bir grevin sürdürüldüğü Aras Kargo Afibeyköy Aktarma Merkezi'nde bayram- laştılar. Nakliyat-lş Sendikası Genel Başka- nı Afinza Küçükosmanoğiu, Aras Kargo iş- çılennin bayramını kutlarken, "grevi kır- mak için uğraşanlan" da kınadı. işverenin yanı sıra Eyüp Emniyet Müdürlüğü görev- İilerinin de Aras Kargo grevini kırmaya ça- lıştığını belirten Küçükosmanoğiu. "Grev- ci işcilere saldıran Alibeyköy Karakolu Baş- komiseri Mehmet Işbıtıren şimdi gazeteci Metın Göktepe'nin öldürülmesi suçundan açığa aünmışür" dedı.