29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23ŞUBAT1996CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Kurban Bayramına MELİH CEVDET ANDAY Ş eker bayramının ılk gunu er- ken erken Ganı Girgin geldı eve kapıdan gırer gırmez de, - Ramazan bayramın mubarek olsun dedı Ganı bayramlarda pek gorunmez, hele bayram zı- yaretınde hıç bulunmaz, dahası var. böy- iekonuşmaz Buışın ıçındebırış varde- dım ıçımden - Şeker bayramının adı mı değıştı Ga- nı'' - Farkında değıl mısın7 Koalısyonun ılk ruzgan şeker bayrdmını ufürdu, yen- ne ramazan bayramını getırdı - Ne demek bu9 Anlamayacak ne var' Şeker bayramı adındandabellı Turkleşmış bır bayram- dı, koktendıncı buna katlanamaz, "ra- mazan bavramır na çevırdı lşın tuhafı bır yerden emır gelmışçesıne, butun te- levızyonlann radyolann ağzı bırden de- ğıştı Şeker bayramı sozu ortadan kalktı - Farkına varmamışım Ne anlam ve- nyorsun buna9 Ganı Gırgın başı önde, dolaşmaya başladı Bana anlarmak ıçın değıl de, kendı kendıne konuşur gıbıydı - Bızım koktendıncıler fslâm'ı Arap olarak bılır ve öyle kalmasını ısterler Arap'a "kavm-i necip" denmesı de bunu göstenr Ezan'ın Arapça ya dondurul- mesını başka nasıl açıklayabılırsın'? An- lamadığımız dılde tapınırsak Tann'ya daha yakın olacağımızı sanıyoruz Arap- ça sankı Tann'nın dılı ımış Karşımda durdu, sağ elınm ışaret par- mağı ıle havaya yazıyormuş gıbı yaparak, - Bak, bunu unutma, dıye surdurdu so- zûnu, yakjnda mevlıt yasaklanacak Neden1 ? Türkçe olduğu ıçın Bızım kokten- dıncı, Kuran'dan başka kjtap okunması- nı ıstemez Suleyman Çelebi'nın kaleme aldığı 730 beyıtten oluşan Vesiletu'n Ne- cat adlı yapıt, Turk'un Islam'ı ozümse- yış bıçemının ozgun bır göstergesıdır - Nereye gelmek ıstıyorsun' - Bırçok yere, ama once şuna Bızde dın, Arapçılıkla kanştınlıyor Arap'a benzedıkçe dınımıze kavuştuğumuzu sa- nacak kadar darlaşıyoruz Boyle olduğu ıçın de koktendıncılık ıster ıstemez gen- cılıkte bırleşıyor, çunku çağı yakalaya- bılmış bır tek tslam ülkesı yok Ganı Gırgın'e yer gosterdım - Otur da öyle konuşalım, dedım Ganı Gırgın, - Ne dıyeceksın, söyle, dedı oturma- dan - Bu sabah bır dostuma telefon ettım, dedım Ganı Gırgın alay ederek, - Bayram kutlaması mt? dıye sordu - Evet Bu konu açıldı Dosrum, kok- tendıncılık akımının Türkıye'ye özgû ol- madığını, butun İslâm ulkelennde yaygın durumda bulunduğunu soyledı Dahası, ona göre, Hınstıyanlık ıçın de sozkonu- sudur Ganı Gırgın, - Katılmıyorum, dedı Kılıse, bılım- dın çatışmasında yenılgıye uğramıştır Papa, bılıyorsun, Galile'den ozürdıledı Oysa İslâm'da bılım-dın çatışması olma- dı Bız inanç ıle bilgjyı yanyana koruya bilıyoruz Elbet bınnı ıska geçerek bılı- mı Ganı Gırgın, gosterdıgım koltuğa otur- du - Bak, dedı, ANAP ıle Refah Partısı arasındakı koalısyon konuşmalannda so- run geldı bakanlıklann paylaşılmasına dayandı Haberlere bakıJırsa, ANAP, Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nı Refah'a kap- tırmak ıstemıyormuş, Bu ne korkunç bır durumdur' - Neden9 - OrtakJığa razı olduğu partının eğıtım polıtıkasından korktuğu ıçın Ne demek- tır bu9 Refah Partısı, bu bakanlığı ele ge- çınrse butun okullan ımam-hatıp okulu- na çevırecektır Içışlen Bakanlığını alır- sa, guvenlık guçlennı şenata gore ayar- layacaktır Bu Mesut Yümaz'a bır turlu akıl erdıremıyorum Refah Partısı'nden hem korkuyor, hem yakasını kurtaramı- yor Oysa toplumumuz bugun çok kntık bır durumda bulunmaktadır Refah Partısı 'nın, ortaklaşa da olsa, ık- tıdara gelmesınden korkuyordu Ganı Gırgın, bunu bılıyordum Dedım kı, - Refah Partısı, daha ıktıdara gelmeden bırçok ısteğıne kavuştu Çûnku bızım sözde laık partilerımız, onu ıktıdardan uzak tutmak ıçın boyuna odun verdıler Bugun yaşanan durum budur Ganı Gırgın yennden fırladı - Sen ne demek ıstıyorsun lcuzum7 Şe- nata dayalı dın devletı kaçınılmaz bır so- nuç mu, yazgımız mı9 - Öyle bır şey demedım - Sözde laık partılenn Refah'a odün vermesı, köktendıncıhğın bütün dûnya- da yukselmesı gıbı olaylan arka arkaya sıralamak, bızı bır kaçınılmazlıkla karşı karşıya bırakmak değıldır de nedır9 Yok- sa ınsanhgın yenı bır ortaçağa hazırlan- dığını mı soylemek ıstıyorsun9 Şunu bıl kı, tanh yınelenmez Gerçekçı olmak bu demek değıldır Aklın gucünü kuçümse- memek gerekır - Bana yakıştırdığın dûşuncelere bak, dedım Ganı Gırgın kapıya doğru yururken, - Tanhımızın krıtıkbırdonemını yaşı- yoruz, dedı Donup dolaşıp nereye gel- dık - Karamsarlığa gerek yok, dedım Ben karamsar degılım. dedı - Yemeğe kalmaz mısın9 dedım - Kurban bayramına, dedı ARADABIR MUHAMMED DAFİ Emekh Vau Şeriaön Rengi Bızım şerıatçı kesım, her şeyı brtırdı, Islamtn rengı- nı tartışmaya başladı Peygambenn bıle aklından ge- çırmedığı şeylerı ortaya atıp ınsanlann, ozellıkle sa- de Muslumanlann kafalannı kanştırıyorlar AraJık 1995 ayı ıçınde duzenlenen "Islamda Ceza Hukuku" ko- nulu toplu çalışmada da ortaya çıktığı gıbı bın beş yuz yıldır kendıne ozgu bır yargı ve ceza dızgesını bıle açıklığa kavuşturmayan şerıat, ınançta renk belırle- meye kalkışıyor Oysa şenatın kaynağında, yanı Ham- murabı Yasalan 'nda bıle renk ve örtunme soz konu- su değıldır Ne var kı Muhammet Peygamber sıya- hı seçmış, savaşlannda kullandığı ve yırtıcı bır kuşun adı olan ukab, sınğa takılı kara bır bez parçasıdır Bır kuşun adı olan ukab sozcuğu Arap dılınde Yırtıcı, parçalayıcı, kapıp yaralayıcı anlamlarına gelır Kar- tal, yırtıcı karakartal demektır Isiamı yaymakla gorevlendınldığını soyieyen pey- gamber, Mekke de benımsenme dışlanınca guceyo- nelmek, zora başvurmak gereğını duymuştur Yıllar- ca suren Mekke/Medıne savaşlan sırasında dalgalan- dınlan ukab, zorun ve gucun sımgesı olarak yerleş- mıştır belleklere Onun ıçın şenatta yargının ve hu- kumun kaynağı, hıçbırzaman varolmayan karakap- lı kıtap'\\r Önune gelen davada kadı, karakaplı kıta- ba bakmaktan soz eder, ama kendısı de ışın ıçınden bır turlu çıkamaz Çunku levh-mahfûz olanda yazı- lanlann hemen tumu bellı olçut ve olçunu olmayan /fara/tuş/yargılardır Onun ıçın derier kı şenat Mekke ve Medıne'de doğmuş, Kahıre, Bağdat, Şam, Basra ve Kufe'de konuşulmuş, fakat, Buhara, Semerkant, Tırmız ve Taşkent'te yazılmışmış? Kaynak ne denlı sağlam ve guçlu olursa olsun, neredeyse Asya ve Af- nka anakaralannı ıçıne alan bır ulkeler ve uluslarara- sı boyuta yayılan, yazıyla belgelenmeyen bır soylen- ceden hayır kalır mı' Yukarıda sozunu ettığım top- lantıda en çok tartışılan konu recm, yanı zrna suçu ışleyen kadın ve erkeğın kuma gomuldukten sonra taşlanarak ve tukuruğe boğularak oldurulmesı konu- suydu Konuşmacılardan bın recmın Kuran'da olma- dığını soyleyınce, bır başkası "Hayır once Kuran'da vardı, sonra çıkanldı" dedı Tuhaf değıl mı? Orada bulunanlardan, kendılerıne fıkıhçı, yanı Islam hukuk- çusu şerıat uzmanı sanını verenlerden hıçbın de kal- kıp Yahu bızler başlangıçtan ben Kuran'ın tek soz- cuğunun, tek nokta ve vırgulunun değıştırılmedığını, değışmedığını ve de değıştınlemeyeceğını savunup duruyoruz Bunu soyleyenlen dınsızlıkle, ınançsızlık- la suçluyoruz Sen nasıl olur da recm once Kuran'da vardı, sonra çıkanldı, dersın dıye sormadı Çunku on- lar da bılıyorlardı bu konunun tartışılmaya gelmeye- ceğını Sorulsaydı belkı başka sorular da gundeme gelebılırdı Orneğın Kuran'da Farsça, Uygurca, Ibra- nıce ve hatta eskıl Turkçe sozcuklenn ne aradığı tar- tışması açılabılırdı Şenata renk arayanlar, bence ukabı yeğlemelıdır- ler Hem paygamberın sunnetıne donmuş hem de ıçerığını yansıtmış olurlar YATILI BAYAN ARANIYOR Yaşlı bır çıftın yanında yatılı kalabılecek, genç veya orta yaşlı, çocuğu olmayan, bekar bayan aranıyor Ucret tatmınkâr olup, haftada bır buçuk gun ızın venlecektır. Aıleden bır ınsan gıbı muamele gorecektır Tel: 265 53 23 İLAN T.C. ANTALYA ASLÎYE 5. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo 1994 420 KararNo 1995 241 Davacı Nevsal Bılgın tarafından davalı Emlakbank ve Lokman Demırdöğen aleyhıne açılan tazmınat davasın- da, Mahkememızce venlen 27 3 1995 tanh ve 1994/420 esas, 1995/241 kararsayıhkaranmız davacı vekılınetem- yız edılmekle yargıtay 13 Hukuk Daıresı Başkanlığı nın 27 11 1995 gun ve 1995/9008 esas 1995/10392 kararsa- yılı ılamı ıle hukmun bozulmasına karar venlmekle da- vaya ıhbar olunan Lokman Demırdöğen'ın adresı bılın- memekle bozma ılamı yenne kaım olmak uzere ılanen teblıg olunur Basın 69219 "TEKERLEKLÎ SANDALYE KAMPANYASINA KATKIDA BULUNMAK BtR INSANLIK GOREVİDÎR" Ziraat Bankası Sirkeci Şb. 304420/718-5 Bedensel Eng. Davanışma Der. Tei: (0216) 37081 66-441 0834 Hayvanlan Sevdiğini Sananlar... AHMETGVLÇVBVKVetennerHekımJst Unı Vetenner Fak C anlılar âlemınde omurgalı meme- lı hayvanlar ıçensınde sosyal hay- vanlar olan bız ınsanlarla, sosya- lıteden uzak olan ya da olduğunu sandığımız hayvanlann bırlıktelı- ğı, yaşamın başlangıcından gunu- muze kadar değışık boyutlar alarak suregelmış- tır Bu bırlıktelık ılkel ınsalarda korkma, tapınma ve avlanma şeklınde başlamış, günümuze kadar değışık boyutlar alarak suregelmıştır Ilkel ınsanlann tannsal guçlen kendılennde topladığını sandıkJan hayvanlardan korkmalan ve tapınmalan, zamanla bazı hayvanlan kendıle- nne ruh kardeşı ya da totemlen saymalan şekJın- de değışıme uğramış ve bu tapınmalar mıtolojı- de çok değışık boyutlara ulaşmıştır Mıtolojıde- kı hayvan ınançlan öylesıne etkılı olmuştur kı bunlar günümuze kadar değışerek de olsa canlı- Iıklannı etkın bır şekılde koruyarak gelmışlerdır Bu gelışmelerden anlaşılıyor kı havyanlarla bınlerce yıllık doğal bağlılığımız olmuş ve bu su- re ıçensınde sevgı gelışmıştır Ancak ınsanlığm geçırdıgı evrelerle bırlıkte sanayı devnmıne ge- çıldığınde, kentleşmenın artmasıyla köylennden kalkıp gelen ınsanlann şehırlerde el tezgâhlann- da ve fabnkalarda çalışmaya başlamasıyla bırlık- te hayvanlarla olan bağlarda kopmalar başhyor ve bu zamanla ıyıce dennleşıyor lşte bu noktada, bu kopmalan gıdermek ıçın hayvanlar (hayvanat) bahçelen doğuyor Bununla bırlıkte ekonomık guçtekı belırleyıcılık hayvan sevgısınde de belır- leyıcılığı getınyor ve ekonomık gûcü lyı olanlar hayvanlan evlenne alarak bakıyorlar Oysa bu durum hem hayvanlann doğal ortamlanndan ay- nlmalanna hem de sevgının doğal yapısını yıtır- mesıne neden oluyor Bununla bırlıkte ıstesek de doğallığı yaşayamayacağımıza göre ancak hay- van sevgısını de tatmak ıstedığımıze gore hayvan- lan evlenmızde beslememız, çocukJanmıza hay- van sevgısını aşılamamız ve bızım de her ne ka- dar kendı turumuzu pek sevmesek de kenûı turu- mûz dışındakılen sevmeyı öğrenmemız ıçın hay- van sevgısı gerçekten gerekJı Ne var kı asıl so- run, bu gereklı olduğunu soyledığımız şey ger- çekten var mı yoksa moda olduğu ıçın mı olma- sı gerektığı ıçın mı var Bunca yazının ana konu- su ışte bu Evet hayvanlan sevıyor muyuz9 Bu gerçek bır sevgı mı, moda tarzında bır sevgı mı, hımayecı bır sevgı mı, yabancılaşma sendromu ıle bırlıkte gelen sevgı açlığını hayvanlara yo- neltme mı, yoksa potansıyel faşıst kışılığımız so- nucu ınsanlara yapamadıklanmızı (fırsat bulduk- ça yapmaktan da kaçınmıyoruz) hayvanlar uze- nnde deneme gınşımı mıdır nedır 9 Doğal olarak gerçek hayvanseverlere saygımız var, ancak bızım burada ele alacağımız patolojık boyuttakı hayvan sevgısı Şımdı bunlara sırasıy- la bakalım Bınncısı, sosyal statü hummasına kapılan sos- yetede hayvan sevgısı moda oldu ve bunun saye- sınde başta Istanbul'da olmak uzere epeyce faz- la sayıda küçuk hayvan kJınıklen ve mılyarlarca lıraya kurulan hayvan hastanelen açıldı, bunun yanında yurtdışından getırtılen mama ve hayvan sus eşyaîan ulkemıze gırdı Bızde de kopeğıne mılyonlarca lıralık mama, kuafor ve hekjm para- sı verenlenn sozde sosyal statulen artıyor tkıncısı hımayecı sevgımız 1 Bızım sevgımız hımayecı ve totalıter bır sevgı Bunu Gündüz Vas- saf "Cebennem Övgu, Gundeiik Havatta Totali- tanzm" adlı yapıtında şov le dıle getınyor "Duy- gulanıma en açık \e en korktuğumuz, en az çe- kındigimı/ kışilere açıklamamız. sevme tarzunı- zın totaliter bir yanı. En a/ korktuğumuz kışiler synı zamanda tahakküm etme gucüne sahip oi- duğumu/ kışiler. Dolavısıvla sevecenlik (şefkat) gostererekdokunarak gulerek ya da çocukça da\- ranarak duygulannuzı en açık biçünde başka ye- tişkinJere degiL ancak çocuklara ve hayvanlara gosterebiliyoruz." lşte bızler, bıze ıtaat edenlen ya da tahakküm altına aldıklanmızı sevıyoruz, alamadıklanmızı sevmıyoruz Bunun en lyı orneğı toplumumuzda kopeğın sadık, kedinın de nankör olarak gorul- mesıdır Üçüncü türû yabancılaşma sendromu ıle bırlıkte ınsanlararası ılışkılenn zayıflaması ve her seyın çıkara donûşmesı nedenıyle gerçek yuz- lenne ve sevgılennı gosteremeyen ınsanlann bu sevgılennı hayvanlar uzennden gıdenne çabası Dördüncü kategon de potansıyel faşıst kışılı- ğın dışavurumu Bu da aslında üçuncü kategon- de nedenlennı belırtmış olduğurnuz çağımızda otonter toplumlarda görûlen ve Andro'nun "oto- riteryan kişilik" dıye tanımladığı kışılık tıpleme- sıne sahıp ınsanlann bu duygulannı hayvanlar uzennden dışavurması Çevremızde bu tıp ınsan- lan çok goruyoruz Şımdı bu ınsanlan sıze tanı- talım Bunlarbırgunkopeklennıgetınrler "Dok- tor bey, ben kopeğimin kulaklanm daha dik dur- ması için kulaklanmn yansını kestirmck ıstiyo- rum" der Yanı estetık kulak kesme operasyonu (Otectomıe) Ertesı gun "Kopeğimin ku>ruğu- nun dik durmasını isthorum, buna estetık ku>- ruk kesme operasyonu uygulayui" der (Caudec- tomıe) Sonra bır gun "Kopegim çiftfeşme mev- sünınde benı rahatsıy edıvor, dısanya hemcınsle- rinın yanına gıtnıek ısOvor" der, "Onun ıçin ure- meorganJannın alın" der, erkekse testısler (Cast- ratıon), dışıyse yumurtalıklar ve rahım alınır (Ovanohysterectomıe) Çok nadtrolarak bazıla- n da "Kopeğim çok havtıyor, apartmandakiler ve evdekiler rahatsız oluyor ses tellerini aklıralım" derler (Ventnculo-cordectomıe) Pekı şımdı sorayım sıze, ortada kopek kaldı mı 9 lşte sıze hayvan sevgısınm boyutlan 9 TARTIŞMA Sınıfiçi Tartışma eçen gunlerde b ı r ılköğretım okulunun 8 sınıfında Turkçe oğretmenımızın dersını ızlıyorum 'Habercilik' konusunda oğretmenımız sınıfiçi tartışma açtı Bırbakıma günlük planını uyguluyordu 15'ındekı öğrencılenmızden ne de özgûn düşunceler ortaya atılıyordu Şaştım doğrusu' Ilgıyle ızledım bır ders saatı boyu Oğretmenımız, Almanca öğretmenıyken Türkçe dalında görevlendınlmıştı Yaklaşımı ıyıydı Dersını ve görevını sevıyordu Oğrencılenne yaklaşımı olumluydu Kımı zaman onlara soz vererek öz düşuncelennı alarak dmlıyordu ve dınletıyordu En azından gençlere dinlemesini oğretiyordu Kımı zaman kendısı devreye gırme gereğını duyuyordu Yanlışlan düzeltıyordu Onlan tamamlıyordu Kısacasi sınıfta kurallara bağlı tam bır demokratık ortam vardı Bütun bunlardan şuraya vanlıyordu Şayısız TV, sayısız radyo ve bunlann sayısına eşıt dergı ve gazete yayım yapıyordu Akıllannca haikı Imaja iman! # maja kulluk edılen I bır çağın soytanlan artık sarhoş, koylu ve eşcınsel taklıdı yapmaz oldular Imaja kulluk edılen bır çağın soytanlan, du$unen bır msanm taklıdı ıle guldurürler ınsanlan Ne de komık gelır halka felsefı tutarlılık lafı, ne de komıktır artık tefekkur gayretlen ve nasıl kahkahaya bogar seyırcıyı hakıkat aravışlan "Yöneömlen, aralannda bır şûradır." (42/38, Kuran mealı) "Onlar ki sozü dinler, hayırusına ujarlar." (39 18) dıyen bır kıtâba ıman ettığını soyleyen guruh haykınr "İslamda demokrası yoktur." "Dinde zorİama yoktur." (2 256) "Ey ehli kitap sızuüe biznn bılgılendırme, bılınçlendırme ya da yonlendırme görevı yapıyorlardı Ama yanlı yapıyorlardı, yönlü yapıyorlardı ve çalışmalannda - oğrencılenmızın değerlendırmelenne gore- durust değıllerdı Bınsının yorumu dığenne terstı Bınsı konuyu olumlu yonden ele alırken dığen olumsuzluğu on plana çıkanyordu Bırbakıma, yurttaşlan kendı kafa yapılanna göre etkılıyorlardı Onlan ıstedıklen tarafa çekıp göturuyorlardı Tartışmaya katılan oğrencılenmızın çok aramızda a\m olan şu söze gefan: \llah'tan başkasına kulluk etmevetun. Bırbınmızı raMer edınmeyetim" (3 64) dıyen bır kıtaba ıman ettığını ıddıa edenler karşı çıkarlar "Islamda laiklik yoktur" derler lmaja kulluk edılen bır çağın ınsanlan kıtaba değıl kıtabın da ımajına ıman ederler Adaletı ve eşıtlığı ruhuyla değışık yayımlan okuduklannı saptadım Bunun yanı sıra değışık televızyon kanallannı ızledıklennı de öğrendım Ama korü körune bınne bağlanmıyorlardı Her bınnın olumlu ya da olumsuzluklan ortaya koyma becenlennı sergılıyorlardı Yer yer polıtıkacılanmızı olumsuz eleştın topuna tutmaya yönelıyorlardı Ama oğretmen, sıyasetı sınıfın ıçıne sokmama çabasmı hemen göstenyordu Şu gerçektır kj, oğrencılenmız her şeyden önce dıirüstlıik ve güvenirük beklıyorlardı Sınıfiçi tartışmada, olumlu gelışme ve duşünceler ve lafiyla değerlenn en ustunde ışleyen bır kıtaba ıman ettığını ıddıa edenler toplumun en tarafgır kesımını de ıçlennde banndınr Bır yakını da olsa adaletten sapmamakla ve emanetı ehlıne vermekle emrolunanlar her fırsatta tarafgırlığın, devlette buyumenın ve hatta devletı ele geçırmenın bayraktarlığını yaparlar da Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım. ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLU GENEL MUDURLUĞU Sayın Doktor ve Eczacıların Dikkatine, film tablerlilc blister ambalajiarda Törlc tıbbının hizmetine sunulmuf Panadol tescıffı morkadır Aynntıtı btlgı ftrmamııöon ttmın edrfebıfır SmrthKlme Beecham FAKO ILAÇLARI A Ş Buyukdere Cad No 205 levent/ISTANBUL buldum Her şeye karşın gençlenn ıyıyı kötuden güzelı çırlcınden, doğruyu eğnden ayırma çabasında olduklannı sevınçle saptadım Onlar çok daha gûzel tartışıyorlar Ben gençlere güvenıyorum Çunkü onlar, çıkar hesaplannın çok çok uzağındadırlar Onlar oğretmenıne, kıtapta yazılanlara ve Atatürk'e bağlıdırlar Dılenm kı öğrendıklennı yasama geçırme ortamı bulurlar Muhsin Durucan Tekırdağ bır gunden bır güne ozeleştınde bulunmazlar Dındarlığının bır gereğı olarak laıklık, demokrası ve hukuk devletı yanlısı olanlar, dındarlığının bır gereğı olarak dev lette çoğalmaya karşı çıkanlar, dındarlığının bır gereğı olarak kadın haklannın mudafaasını yapanlar, ımaja kulluk edılen bır çağın soytanlannın dıllenne duşerler Suçlan buyuktur onlann Dıne değıl ama dının ımajına ters duşmuşlerdır Artık adalet ve demokrası gıbı sorunlan olmaz ınsanlann Imaja kulluk edılen bır çağın ınsanlannın en buyuk meselesı, baş değıl onun ortusudur Artık paralar yoksullann doyurulması ıçın değıl camı yapımı ıçın toplanır Zıra camı ımajdır Imaja kulluk edılen çağın ınsanlannda bır ınsan ımajı kalır ınsanlıktan genye Bılınçaltlannda demokrası, laıklık ve sol ıle ateızmı ozdeş goren kırlenmış şuurlann dahı ımajlan artık alabıldığıne laıkve alabıldığıne demokrattır Durustuğun ılk değer olduğu bır zıhnıyetın vıtnnındekıler bıle kendılenne guvenemez olurlar Ve sorarlar "Yahu sen nasıl demokraük soldan ada> olursun." Muttalip Sönmez Ziraat Muhendısı PENCERE ZamanveUzamdaDiUmiz... Sayın Mustafa Kalemli, 24 Aralık seçımferıyfe oluşan Meclıs'e başkan seçıldı, Genelkurmay Baş- kanı Ismail Hakkı Karadayı, Kalemlı'yı kutlamak ıçın Meclıs'e gıttı, televızyonda ızledım, karşılıklı gu- zel sozler soyledıler Mustafa Kalemli, seçıldıkten sonra kamuoyundan olumlu yankılar aldığını dıle getırmek amacıyla dedı kı "Fevkalade muspet aksulameller aldım " Osmanlıcada 'a/rs'çoğunlukla 'ters, karşıt' anla- mına gelıyor örnekler "Aks-ı dava, aks-ül-amel, aks-ı müddea, bılakıs " Meclıs Başkanımız, Osmanlıca konuşma moda- sına uymuş, ama, deyış tumcede yerlı yerıne otur- mamıştı Basında kımı koşeyazarı da Osmanlıcaya ozenı- yor, kullanılan sozcukler yazıda çoğunlukla ığretı kalıyor Osmanlıca polıtıkacıları sardı Televızyonda duyduğumuz "ıfade ettım, ıfade ettı, açıkça ıfade edıyorum"\af\ar\, gulunç olmaya başladı Bır kuçuk ornek "Sayın Mesut Yılmaz'ın ıfade ettığı gıbı " Pekı, bunun yerıne doğru durust şoyle soylene- mez mı - Sayın Mesut Yılmaz'ın dıle getırdığı gıbı - Sayın Mesut Yılmaz'ın soyledığı gıbı • Guzelım Turkçemızın tadını duyumsamak ıçın ben Melih Cevdet'ın cuma ve salı yazılarını ıple çeke- rım Anday 'Salı Yazılan'runsonunabırde 'Dıl Koşesı' eklemıştı Çok yararlıydı Son 'Salı Yazısı'nüa Anday dıyor kı "Bu sutunda, bırara, 'Dıl Koşesı dıye bır yer açı- yordum, yanlış kullanıldığını gorduğum sözler, soz- cukler uzennde duruyordum o koşede Başa çıka- madığım ıçın vazgeçtım " Oysa o kuçuk 'Dıl Koşesı'çok ılgı goruyordu Melıh Cevdet, son salı yazısında bır de okur mek- tubu yayımladı Sayın Erden Türkmence'nın mek- tubunda benı ılgılendıren satırları aktarıyorum Turkmence dıyor kı " Sayın llhan Selçuk, mekân yenne uzam soz- cuğunu yeğlıyor Oysa uzam sozcuğu bırfelsefe te- nmı olarak vusat karşılığıdır Mekân yenne, Turkçe Otlak, yaylak, kumluk, buzluk, kırlık, eğlek vb yerad- larından turetılen 'yerlek' sozcuğu var" Doğrusunu ıstersenız, yazılarımda kımı zaman mekân,k\m\ zaman 'uzam'\ kullanıyorum, ıkısınden bınnı yeğleyemıyorum, anlatmak ıstedığım fıkn tum- cede hangısı daha lyı vurguluyorsa, onu seçıyorum örnek vermek gerekırse, şu tumceye hangısı ya- raşır "Her sozcuğun zaman ve uzamda bır seruvenı vardır " Şımdı Sayın Türkmence'nın onerdığı 'yeriek'\ tum- cede sınayalım "Her sozcuğun zaman ve yerlekte bır seruvenı vardır" Oldu mu? Tumceye 'uzam' ya da 'mekân' yakışabılır Mekândakı felsefe boyutu, sozcuğu ufuklandırı- yor, Arapça 'kevn'den gelıyor mekân, 'oluş' anla- mını da ıçerıyor, evrenı kapsıyor, tum enlem ve boy- lamları ıçıne alıyor, uzamda ıse uzayı çağrıştıran bır kan bağı hemen sezılıyor 'Otlak, yaylak, yerlek'm de kullanılacağı yer, yakı- şacağı tumce elbet vardır t Dılımızı 1yı kullanmak ıçın her yazıda beyın ten dokmekten vazgeçemeyız Ama dılımızı tum boyutlarıyla değerlendıremıyo- ruz, çunku duşuncemızın erıştığı yere dek ulaşabı- lır sozcukler, fıkrın tukendığı yerden bır adım oteye gıdemezler Bunun yanı sıra arama-tarama sozluk- lerımızde bınlerce, onbınlerce sozcuk unutulmuş beklıyorlar, onlara erışmek ıçın alın ten dokenımız çokaz Sozun kısası Turkçe zengın, bızler yoksunuz OLUM Merhum M. Fahn Umur, merhume Hatıce Umur'un kızlan, merhum Prof Dr. Zıya Umur, Nedıme Aşkın, Nermın Gur ve Suha Umur'un kardeşlen, Perry ve Syhıe'nın kayınvahdelen, Tımur, Alı ve Kenan'ın büyükannelen, Zeynep Çelık ve tbrahım Çelık'ın annelen, Prof Dr Edıp Çelık'ın eşı NEVİN ÇEIİK 21 Şubat 1996 günü vefat etmzştır Cenazesı 24 şubat cumartesı günu Teşvıkıye Camıı'nde kılınacak öğle namazından sonra Fenköy Mezarhğı'nda toprağa venlecektır Not Çıçek göndenlmemesı, dıleyenlenn TEV'e bağışta bulunmalan nca olunur HİKMET ÇETİNKAYA H i l l E I ÇETİMIATA mm 'ı '.'ııt.l.lfııırıııtı KUZU POSTUNDA KURTFetullah Hoca nın Onlenemeyen Yukselışı 180 0O0TL (KDV ıçınde) Cumhunyet Kıtap Kulubu Çag Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39/41 Cağaloglu Istanbul Tel 512 05 05
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle