06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12ŞUBAT1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erek, gümrükleri kamştrdı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gümrükler Genel Müdürü Ramazan Uludağ, görevinden alındı. Uludag'ın, Türkiye'nin gümrûk birliğine üyeliğinin gündemde olduğu bir dönemde görevinden almması, eleştirilere neden oldu. Edinılen bilgiye göre Uludag'ın görevden almması, Devlet Bakanı Ali Şevki Erek'in ısrarlı girişimleri sonucu gerçekleşti. 29 yıl süren bürokratlık döneminın büyûk bölümünü Maliye Bakanlığı'nda geçiren Uludag'ın, ekonomi konulannda yazılmış 5 kitabı bulunuyor. AH Doğan, başkan adayı • İSTANBUL <AA) - Eski ANAP Istanbul ll Başkanı ve 27 Mart yerel seçimlerinde Fatih Belediyesi başkan adayı olan, ancak seçimi kazanamayan Ali Dogan, bu kez de 19 şubat tarihinde gerçekkştirilecek seçimlerde ANAP Istanbul ll Başkanlıği'na aday oldugunu açıkladı. Doğan, dün düzenlediği basın toplantısında, il başkanı adayı olarak kardeşçe, dostça bir hızmet yanşı başlatmak için yola çıktıgını söyledi. YP'nin Istanbul kongresi • İstanbul Haber Servisi - Istanbul ıl kongresinı bugün gerçekleştirecek olan Yeni Parti'nin teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Istanbul Bagımsız Milletvekili Dr. K. Naci Ekşi, YP'de 'saglam ve tarafsız' olacagını açıkladı. tstanbul'daki ılçe başkanlanyla Osmanbey'deki bir restoranda verilen iftar ve tanışma yemeğinde konuşan Ekşi, aynca Yeni Parti'nin Türkiye'yı kurtaracak gerçek reçeteye ve lidere sahip oldugunu savundu. Ercan Kanar'dan kınama • İstanbul Haber Servisi - lnsan Haklan Derneği (İHD) Genel Başkan Yardımcısı Ercan Kanar, yabana • ~" r gazetecilere"karşı Türicrye'de devlet tarafindan uygulanan ve hukuk dışı nitelik taşıyan baskılann 'utanç venci' oldugunu açıkladı. Son olarak Connna Guttstadt adlı bir Alman gazetecinin. röportaj için gittiği tzmir'de gözaltına alındıktan sonra sınırdışı edildiğini anımsatan Kanar, "Basına yönelik bu uygıüamalar. ister yerli ister yabancı olsun, kamuoyunun gerçekleri öğrenme hakkına yöneltilmiş bir saldındır. Toplumumuzu böylesine ayaklar altına almaya iktidarlann hakkı yoktur" dedi. TekstiMe grev çanlan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tekstil işkolunda örgütlü olan 3 sendika, toplusözleşme göriişmelerinde anlaşma sağlanamazsa 27 şubatta greve çıkma karan aldı. Türk-tş'e bağlı Teksif, DlSK'e bağlı Tekstil ve Hak- tş'e bağlı Oziplik-lş sendikalan. 14 şubat salı günü tstanbul'da grev tarihlerini, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek açıklayacaklar. 86 ışyerinde 38 bin üyesi adına toplusözleşme görüşmelerini sürdüren Teksif Sendikası Genel Başkanı Şevket Yılmaz. işverenin, kazanılmış haklan geri almak istedigini bdirterek sendikanın geri adım atılmasına izin vermeyecegini söyledi. Yılmaz, işverenin yüzde lOOcranındaki fazla mesai ücretierini yüzde 50'ye indırme, iknmiyeyi çalışılan güne bölmeve işyerlerindeki vardüya sayısını düşürerek çalışma süresini 12 saate çıkarma önerileri oldugunu belırterek bı isteklerin kabul edilmesinin mümkün olmadığını îelirtti. İnsan Haklan tfakf ı'm ABIften odül • ANKARA (Cumhuriyet Börosu)-Tirkiye lnsan Haklan Vakfı, başanlı çalışmalantdan dolayı 1994 y~ıl Roger Ealdvvin Ozgürlük Midalyası'îi almaya hak taiandı. ABD dışındaki h>asanh in«n haklan karuluşlanıa iki yılda bir veilen ödû, son olarak f*<Ji erya Srvl Ozgürlük K.ıxuluşu'ra verilmişti. Seçici k ı r u l tarafııdan yapılan »çklamada lnsan Haklan Vakfı'nın Tirkiye'deki b»a»anlı çalşmalanna cleğinildi. SHP ve CHP yöneticileri, bütünleşilecek partiye kimin karar vereceğini açıkladı Çaüyı delege belirleyecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP ve CHP yöneticileri. bütünleşilecek partinin çatısının hangisı olacağına delegenin karar vereceğini söylediler. SHP Genel Sekreterı Mustafa Timisi, bütünleşilecek partinin çatısının, delegeler tarafindan belirleneceğinı belirtti CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz da CHP olarak çatı meselesini 1820 delegenin özgür düşünceleriyle vereceğı karara bıraktıklannı bildırdi. SHP Genel Sekreten Mustafa Timisi. dün düzenlediği basın toplantısında, solda birlik çalışmalanna ilişkin bir soru üzerine, çatı tartışmalannın yapay tartışmalar oldugunu kaydederek. bütünleşilecek partinin delegeler tarafindan belirleneceğini söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz da birleşilecek çatının hangi parti olacağına ilişkin en doğru karan delegelerin verecegine inandıklannı kaydettı. Topuz, "-.'Çatı tercihleri ortaya konulduğu için tıkanıklık oldu. sorun çıktı' şekündeönyargılaria hareket etmek doğru değildir" dıye konuştu. "Bu kurultayın delegeierinin şu veya bu sebeple baskı altında kaldıklan düşüncesi saygısızlık olur. Demokratik olarak. herkesin demokratik platformlarda aldığı karariara saygı duymak zorundayız" diyen Topuz, CHP olarak. CHP'li olsun, SHP'li olsun, kurultay delegelerinin dogru karan vereceklerinden kuşkulan olmadığını söyledi. Topuz, çatı meselesini de 1820 delegenin özgür düşünceleriyle vereceği karara terk ettiklerini bildırdı. Her iki partinin bir araya gelerek yeni önlemler almalan gerektiğini söyleyen Topuz, SHP yöneticileriyle yeni uzlaşma ve konsensus arama yolunda açık olduklannı kaydetti. Topuz, çatı konusunda genel başkanlık konusunda olduğu gibi adaylıktan çekilmesinin söz konusu olamayacağına dikkati çekerek, "Çatı beüriemeye sıra geMiği zaman bu çatı, hiikmi şahsiyeti Hade etriği için, adaylıktan çekilme şansı yoktur" diye konuştu. Sosyal demokratlann. bütünleşme sürecinde birbirlerine güven duymak zorunda olduklannı ıfade eden Topuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Katüacak parti üyelerinin. birieşilecek parti içinde güvenee istemeleri doğaldır. Bu talebi haklı buluyoruz. Biz hem kamuoyunu, hem parti tabanını tatmin etmek için her türlü yasal ve hukuki gihenceyi vermenin gerekli oldugunu düşünüyoruz. İnanıyoruz ki, çatı SHP'li ve CHP'li delegelerin ittifak ettiği biiyük bir çoğunlukla ortaya çıkacaktır." ÇIZMEDEN YUKARI/MUSA KART Kıratlıoğlu'ndan Cindoruka rest: Once istifanı ver, ondan sonra mücadele et BÜLENTSARIOĞLU ANKARA-SHP-CHPbütün- leşme kurultayı öncesinde ko- alisyonun devamı konusunda do- ğan belirsizlık üzenne yeni hü- kümet arayişlartnı gündeme ge- tıren TBMM Başkanı Hüsamet- tin Cindoruka. Başbakan Tan- su Çiller'e yakınlığıyla bılınen Devlet Bakanı Esat Kuratboğlu rest çekti. Cindoruk'un. muhalif millet- vekillerinin bütün ısrarlanna karşın daha önce iki kongreden •*kaçtığını"savunan Kıratlıoğlu, "Sayın Cindoruk tarafsız ko- numdadır. Ama DYP hakkında ahkam kesiyor, günlük polirika- yı yönlendiriyor. kendisine y akış- nramıvorum. İstifasını versin, ge- lip mücadele etsin" dcdı. 'Lider arayışı anlamsız' Kıratlıoğlu, bütünleşme ku- rultayının ardından. Çiller'in, Çankaya'ya sunmayı planladığı kabine degişikligi listesinin onaylanmaması olasılıgı konu- sunda. "Cumhurbaşkanı Süley- man Demirerin daha önce söyle- diği sözkre sadık kalacağını tah- min ediyoruz" değerlendirmesi- ni yaptı. DYPIi Kıratlıoğlu. yeni hü- kümete Çiller dışında lıder ara- yışlanna "anlam veremediğinr söyledi. Kıratlıoğlu. Cumhuri- yet'in konuya ilişkin sorulan üzerine. "Sayuı Cindoruk, TBMM Başkanlığı'na DYP sa- yesinde geldi. Kendisi dava arka- daşunızdır. Ancak son zamanda- ki tutum ve davranışlarını anla- mak mümkün degil" dedı. Cın- doruk'un. geçmış 2 kongrede genel başkan adayı olmayı red- dcttiğini anımsatan Kıratlıoğlu, şöyle devam etti: "DYP içinde bu gibi meselele- re rağbet gösterecek 3-5 arkadaş var. Geçmişte 37 arkadaşımız deklarasyon açıklamıştı. ancak bu. şimdi hepsinin birlik içinde hareket edeceği aniamma gel- mez. Bu arkadaşlanmtnn. parti sıkıntı>a düştüğünde, parti) i ta- şın aKına koyacaklannı $anmı>t>- rum. Bu arkadaşlanmızla biz de temas kuruyoruz. Birtakım in- sanlar kendilerini kuvvetli görü- yorlar. Benim onlara tavsiyem çıksınlar yola. Sayın Cindoruk. kongre öncesinde çok baskı\-a uğ- radı. Antaha'va kaçtı. Arkadaş- lar ora\ a kadar girriler, ikna ede- mediler. Şimdi onlar artık unu- tuunuş gibi da>ranı\or. Kendisi TBMM Başkanı'dır, ciddiyetine \akistiramiyorum.'' Kıratlılogu, TBMM Başka- nı'nın tarafsız olması gerektıgi- ni, görüş bildirme özgürlüğü- nün anayasa ile kısıtlandığını, ancak Cindoruk'un, sık sık DYP ile ilgili "ahkam kestigini" ve günlük politikayı yönlendirdiği- ni söyledi. Cindoruk'a, genel başkan olmak istiyorsa. Meclis Başkanlığı'ndan istifa edıp. par- ti kurullannda -mücadele etmeyı öneren Kıratlıoğlu, parti aleyhi- ne konuşan milletvekillerinin de. "muhalcfet partUi" gibi değil. DYP'lı gibi hareket etmeleri ge- rektiğini söyledi. ANAP Yılmaz: Demokrasi için erken seçim OSMAN AYDOĞAN E S K t Ş E H İ R / K Ü T A H - YA/GEDtZ - ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz. Başbakan Tansu Çiller'ın açıklamalanna karşın. bu yıl erken seçımin ka- çınılmaz oldugunu savunarak. halka, "Seçimekadardişinizisık- manızjistiyorum" dedi. Yılmaz, seçime gıdılmeden koalisyon hükümetıyle devam edilmesi du- rumunda halkın demokrasiye olan inancını yitirecegini belirte- rek, erken seçimi demokrasinin de yaşayabilmesı için ıstedikle- rini söyledi. ANAP lideri, parti yöneticilennden "hınsızhk yap- mış olsa da, tövbe eden kişiferin ANAP'aüyeyapılmasmı" istedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Ramazan nedeniyle başladığı örgüt zıyaretleri ve mi- tinglerini dün de Kütahya ve il- çelerinde sürdürdü. 'Tek çare erken seçim' Yılmaz, yaptığı konuşmalar- da, ısrarla erken seçim isteğini dile getinrken. hükümetı de sert bıçimde eleştirdı. Türkiye'nin büyük sıkıntılar. ağır sorunlar yaşadığını ve bunun nedeninin kötü yönetim oldugunu söyleyen Yılmaz. 1991 yılında erken seçi- me gitme kararlannı örnek gös- tererek. hükümete "Eğermillete hizmet ederai)orsanız. o koltuğu işgal etmenize hakkınız yok" di- ye seslendı. Yaşanan sorunlann çözümü- nün siyasi oldugunu \nrgulayan Yılmaz, koalisyon hükümetın- den kurtulunmadan sorunlann çözülemeyeceğinı belirterek. şöyle konuştu: "Yaşanan sorunlardan de- mokrasi içinde çıkmanın tek yo- lu var. milletin hakenıliğine git- mek. Bu zavıf, halk desteğinden yoksun, millete' Her sıyasetçi ya- lancıdır' dedirten bu hükümet- ten kurtulmak lazını. Bu hükü- met işbaşmda kalırsa, yaşanan sorunlann hepsi daha beter olur. Korkarun ki bu iktidar işbaşm- da kalırsa millet demokrasiye olan inancını yitirir. Hem mem- leketin kurruİması, hem de de- mokrasinin yaşayabilmesi için Türkiye'nin bir an önce seçime granesi lazım." "6 ay içinde bu hükümet gidi- ci" diye konuşan Yılmaz. hükü- meti beceriksizlikle suçlarken, artan enflasyon ve sıkıntılann sa\aş ya da dogal afetten değil. yalnızca kötü yönetimden kay- naklandığını söyledi. Yılmaz. halka şöyle seslendı: "Bu hükümetten size hayır yok. Sıkıntılan giderecek olan siziersiniz. \aadettikleri anahtar- lar fos çıktı. Ama memleketin ge- leceğinin anahtan sizde. Seçim sandığı gelince >ine hayallerle uyutmak isteyecekler. Onlara de- ğil bize destek olun. Türkiye'yi bu bataktan biz çıkartınz. San- dık gelince büe sahip çıkmanızı, o zamana kadar da dişinizi sık- manızı istiyorum. Çilenin çoğu bitti. Sandık en geç sonbaharda önünüzde. Sandıkta onlardan hesap sorun." Yılmaz, önceki akşam Eski- şehir'de partılilerle yediği ifter yemeğinden sonra yaptığı ko- nuşmada da. parti yönetıcilerin- den "hınsızlık yapmış olsa da. tövbe eden kişüerin ANAP'a üye yapılmasınr istedi. Yılmaz. şu- bat başında kongre döneminin başlatıldığını da anımsatarak, şöyle dedi: "Üç ayhk bir kayıt dönemi var. Partiye üye olmak isteyen kim varsa. hepsini üye yapmak göre- vi var teşkilatlann. .Ama çok hak- lı bir sebepleri varsa, üye kaydet- mek istemeyebilirier. Adam hır- sızdır, partiye gecmişte büyük bir zarar vermiştir. Ben ashnda her- kesi almaktan yanayım. Adam hırsızsa. tövbe etmişse gelsin. Partiye kötülük yapmışsa. tövbe etmişse gelsin. Anıa çok haklı bir sebep olmadıkça. partiye zarar verecek, halkın gözünde küçük düşürecek bir sebep olmadıkça, teşkilatlarımızdan. herkesi üye yapmalannı istiyorum. Partiye başvurup da. kabul edilmeyen kimse kalmasın." Yılmaz. ANAP'a yolsuzluk suçlamalannın yoğun biçimde yöneltildiği dönemlerde. partı- sinde "yetim hakkı yiyen" kım- senin bulunmadığını \e bu in- sanlarayerolmadıeını söylemiş- ti ANAP'm DYP"ıle bırleşerek "ANAYOL oluşturacağı" söy- lentilennı de yanıtlayan Yılmaz. "Ben, birinci elden sövlüyorum, seçimlere kadara hiçbir partiyle birleşmey iz. Eğer seçimleri erke- ne alabilecekse. koalisyona gire- biliriz. Ancak 1996 Ekim'inde yapılacak bir seçim için koalis- yona falan girmeyiz" dedi. Genç Huknkçular Derneği'nin 1. CMağan Genel Kurulu'na katılan Ecevit r>i işleyen bir hukuk düzenJ olmadıkça, demokrasinin kâğıt üzerinde kalacağını söyledi. Nusret Demiral: Mumcu cinayeti yerli kaynaklı değil 'Hukukçu, devleti korumalı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genç Hukukçular Derneği'nin 1. Olağan Genel Kurulu dün yapıldı. Kurulda konuşan DSP liden Ecevit, iyi işleyen bir hukuk düzeni olmadıkça, insan haklanyla birlikte. demokrasinin de kâğıt üzerinde kalacağını ifade etti. Türkiye'nin insan haklan konusunda kâğıt üzerinde çok eksiği bulunmadığını anlatan Ecevit. kamu çalışanlanna sendika hakkı verilmediğine dikkat çekti. Ecevit, öğretim üyelerinin ve ögrencilerin siyaset yapmalannın kısıtlanmasını eleştirirken "Siyaseri en iyi öğrenmek, ergenlikte ve gençlikte olur" dedi. DGM Başsavcısı Demiral. anayasada yer alan "Devletin ülkesi ve miUetiyle bölünmez bütünlüğü" cümlesinin ikiye aynlmasının mümkün olmadıSmı belirtti. "Devletin ülkesini koruyacağım, onu bölmeyeceğim. ama düşünce özgüiiüğü içinde ulusu bo'lmeye çauşacağım. Böyie şey ohnaz" diye konuşan Demiral, hukukçulann önce devleti. sonra bireyi korumalan gerektiğini savundu. Demiral, dün Büyük Anadolu Grubu'nun. onuruna verdiği iftar yemeğine de katıldı. Yemek öncesinde bir konuşma yapan Demiral. Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun öldürülmesine de değinerek şunlan söyledi: "Yerli kaynaklı değil. 30 saniyede 250 gram patlayıcıyı yerlestirebilecek birisi bizde yok. lUegal bir örgüt veya bir birimin de işi olabilir" dedi. Demiral, kendisine. üzerinde bayrak ve Türkiye haritasının bulunan bırplaket verilmesi üzenne, "Ölene kadar saklayacağım, müsade edin de gözyaslanm onun abidesi olsun" dizesini okudu ve gözyaşlannı tutamadı. Karakuyu, basmda otokontrol istedi AJVKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - DYP Genel Başkan Yar- dımcısı İsmail Karakuyu, görsel ve yazılı basın kuruluşlannın, yayınlannı kendi iç mekanizma- lan içinde denetlemelerini iste- di. "Ailemizle birlikte seyrede- meyeceğimiz yayınlann televiz- yon kanallannda yer almasmı uygun bulmuyonız" diyen Ka- rakuyu, Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) başvurarak, toplumun bu konudaki duyarlı- lıöını dile getireceklerini bildir- df Karakuyu, dün düzenlediği basın toplantısında. televizyon kanallannda yer alan "pornog- rafik nitelikteki'* yayınlara deği- nerek "Yanlı basın ile televizyon kanallan, topluma karşı olan so- rumluluklarını, kendi iç meka- nizmalan ile denetlemelidir" de- di. Basın özgürlüğünün. sağlık- lı demokrasinin koşullanndan birisi oldugunu söyleyen Kara- kuyu. özgürlüğün, başıbozukluk aniamma da gelmediğini belir- terek şöyle konuştu: " Ülkenin her yerinde pornog- rafık yayınlara karşı tepkiler vüksclivor. Bu tür vayınlar dün- yamn hiçbir yerinde başıboş \n- rakılmıyvr. Baba kızryla. erkek çocukda annesiyle tdc\ izyon iz- leyemez hak geldi. 'İstemeyen seyretmez' anlayışı yetişkinler için geçerii, ancak çocuklar ve genç dimağlar için bu görüş doğ- ru değitdir. Bu tür yayınlara oto- kontrolden geçirildikten sonra yer verilmesini arzu ediyoruz. Kimse milletin milli. manevi de- ğerierini rencide etme hakkına sahip degildir. Ramazan ayında çoçuklanmızla oturup seyrede- medigimiz yay ınları millete say- gısızlık olarak göriiyoruz." POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA İnsan YüreğL. Dostluklar ve arkadaşlıklar, sevgi üzerine kuruludur. Dostluklar ve arkadaşlıklar, yalandan dolandan uzak insan yüreğinin sıcaklığını taşır... Yıllar önce bir dostum alkolün etkisiyle kendi 'iç evre- ni'ni açık-seçık yansıtmıştı bana... Demişti kı: "Ben kendi çıkanm için çok rahat bir şekilde insanlan satarım... Dostum da olsa, arkadaşım da olsa satanm..." Yüzüne uzun uzun bakmıştım... Serin bir Bodrum akşamıydı. Beyaz badanalı evlerin önünde kadınlar fesleğen koku- su içindeydıler. Sormuştum dostuma: "Beni de satar mısın çıkahann için?" Şaşırmıştı; böyle bir soru beklemiyordu... Yanıt vermışti zorunlu olarak: "Herkesi satanm, ama seni asla!" Dostlukları ve arkadaşlıkları kendi çıkarlan üzerine ku- ranlar, yaşamlarının o ince çızgisınde kimi zibıdiliklerini bir süre saklamayı becerebıliyorlar. Toplumu altüst eden, ken- di değerleri sandıkları aldatmacalar üzerinde kurduklan düşsellikleri, zamanın içinde eritebilıyoriar. Ne yapıyorlar o aşamaya geldıklerinde? Temelinde kendi ıçgüdülerının fotoğrafı yansıyan olay- ların kahramanı olup çıkıvenyorlar... Oysa dostluklar ve arkadaşlıklar, bir çorap söküğü gibi degildir. Oysa dostluklar ve arkadaşlıklar, 'sevgiırmağı'nın denizle buluştuğu sonsuz bir güzelliktir. • • • 'Yükselen değerler'e teslim edilmek istenen bir toplum- da; dostluk ve arkadaşlıkları, çıkarlar yönlendirir... Işte Türkiye şımdı böyle bir noktada... Engin Civan'ın ve Selim Edes'in dostları nerede bu- gün? Ya Semra Özal'ın, Ahmet Özal'ın arkadaşları gerçek- ten nerede?.. Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Marmaris Ar- mutalan Köyü'nde kendi yalnızlığını yaşarken 'dostum' ve 'arkadaşım' diyebılecegi, onlarla kendi yaşamındaki 'en gizlı çizgılen' tuvale yansıtabıleceğı kaç dostu ve arkada- şı var? Politik yaşamımıza erdemliliği getıren Erdal Inönü'nün dun 'dostumuz' diye çevresinde dolaşanlar bugün nere- deler? Evrenimiz 'döneklık sofralan'r» kuşatan 'aç kurtlar'\a do- lu... Onlar; kendi çıkarlarıyla 'sahtecilik çarşısı'nöao seçilmiş ayvalar örneği sarımsı yüzleriyle hovarda aynaların ısırgan otları sanki... Pislık içinde;'soytanlığın resminde, şurada burada; bir dost meclisınde; politıka kulvarında; hoyratça asılmış tab- loların içinde; karmakanşık duygulann belkı de dehlizinde. Bu birtoplumsalolgu... Bile bile zehirli mantar yıyen bir toplumun bireyleri ola- rak her şeye hazır olmanız gerekir. Çok sevdiğiniz. elinden tutup yücelttiğiniz kişi size bir gün ihanet edebilir. Günümüzde dostluklar ve arkadaşlıklar çıkar üzerine kurulu... En sevdiğiniz ve güvendiğinız kişi size bir gün 'kazık'ata- bilir. Eğer kazığı yedikten sonra ona kızar ve ateş püskürür- seniz hata edersinız. .. . • Çünkü asıl suçlu sizsiniz!.. ••• Dostluklar ve arkadaşlıklar hiç de gelip geçici degildir. Eğer ağabey-kardeş ilişkısine dönüşen dostluklar ve ar- kadaşlıklar bir gün ihanet belgesıne ulaşırsa, siz de bu gerçeği görürseniz yüreğınızde derin bir sızı duyarsınız. Aslında duyarlı oimak başka şey, insanın yüreğinde sızı duyması başka şeydir... Umur Talu, dünkü Milliyet'te "Dostluklann Vıcık Vıcıklı- ğı"n\ anlatırken; dönekliğin, satılmışhğın, kendini bilmezli- ğin resminı çizerken beni oldukça etkıledi. Sevgıli Umur, yazısının sonunda şöyle diyordu: "Gerçek dostluklann derin sıcaklığını paylaşabiliyorsa- nız, ne mutlu. Ancak; çevrenize ve kendinize dikkatlice ba- kın. Toplumsal seyirliklerimizde ya da kendi hayat oyunlan- nızda, burada 'mesala cinsinden varsaydıklanmız'a ben- zer nice 'dostluk örnekleri' de bulabilirsiniz. Henüz o tür 'dostluklar'/a çatpılmamışsanız bile, unut- mayın ki... Her Sezar'/n mutlaka Brütüs'ü çıkar." Evet dostluklar ve arkadaşlıklar sık sık yinelediğimiz gi- bi 'yükselen değertere koşut' olarak yürüyor günümüzde. Ben ise on yıl önceyi düşünüyorum... Sımsıcak bir Bodrum akşamıydı ve masada dört kişiy- dik... Biraz sarfıoş olmuştu dostum ve arkadaşım... Gözlerini yumdu, rakısını yudumladı: "Bilir misin abı" deyip ekledi: "Ben çok rahat adam satanm..." Beyaz badanalı evleri, fesleğen kokan kadınları anımsa- dım on yıl sonra... O genç arkadaşımı ve dostumu.. Acaba o beni sattı mı, satabildi mi? Onu arıyorum, ama bulamıyorum... Kim bilir nerede. nerelerde? Nesin: Evren'in akli dengesi bozuk ANK.4RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yazar Aziz Nesin. 12 Ey- lül hukuku ve 1982 Anayasa- sı'nın miman 7. Cumhurbaşka- nı Kenan Evren'in akli denge- sınin bozuk oldugunu ıleri sür- dü. Nesin. 12 Eylül döneminde egemen olan Millı Güvenlık Konseyı yönetimı için "Birde- li ve4 arkadaşı bir kuyuya taş at- tılar. Şimdi bunu pariamento bi- le çıkaramıyor" dedi Avukat HalhÇelenkde 12 Eylül düzen- lemelerinın egemen sınıflann hukuku oldugunu vurgulayarak yalnızca anayasa ya da Terörle Mücadele Yasası'nın değiştiril- mesiy le bir sonuç elde edileme- yeceğini söyledi. Birleşik Sosyalist Parti (BSP) tarafindan düzenlenen "12 Ey- lül Hukuku Anayasası Tartış- malan" panelı. dün Ankara Sa- nat Tıyatrosu'nda gerçekleşti- rildi. Panelin açılış konuşması- nı yapan yazar Azız Nesin, pey- gamberin "Her devlet, layık ol- duğu yönetime kavuşur" hadi- sini anımsatarak "Biz fazlasına bilelayıkız. 12 Kvlül'ün miman ve akli dengesi bo/uk olan bir adama. yüzde 92.5 oy vermişiz. Ben aptal deyince kızmaya ne haklan vardı bana?" diye ko- nuştu. Nesin, Atafürkçü olmadığını, ancak Atatürk'ün hakkının da verilmesi gerektiğini savunarak "O dönemde Batıhlar. Ata- rürk'e ne ad verecekk rini bile- mediler. "Demokrat" yaf'^'Dik- tatör' diyemediler. Soı. -alan ^Demokratik diktaicı" dediler. İkinci cumhuriyetçîlerin bu dö- nemi kınayan görüşleıine de ka- tılmryorum"1 dedi Avukat Halit Çelenk de dar- belerin tekelci kapıtalizmi yer- leştirmek amacıyla yapıldığını. ancak göstermelik gerekçelerin ortaya atıldığını söyledi. Şırnak Bagımsız Milletveki- li Mahmut Alınak da anayasa- nın egemen güçlerin dışındaki 60 milyon insana demir par- maklık, tel örgülerve hücre da- yattığını savunarak politıkacı- ların demokratikleşme konu- sunda tükendiklerini belirtti. Alınak. Diyarbakır'da, Şır- nak'ta ya da Siirt'te demokrasi sağlanmadan Ankara'ya, Istan- bul'a demokrasının getirile- meyeceğini vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle