Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12ŞUBAT1995PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Erek, gümrükleri
kamştrdı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gümrükler Genel
Müdürü Ramazan Uludağ,
görevinden alındı. Uludag'ın,
Türkiye'nin gümrûk birliğine
üyeliğinin gündemde olduğu
bir dönemde görevinden
almması, eleştirilere neden
oldu. Edinılen bilgiye göre
Uludag'ın görevden almması,
Devlet Bakanı Ali Şevki
Erek'in ısrarlı girişimleri
sonucu gerçekleşti. 29 yıl
süren bürokratlık döneminın
büyûk bölümünü Maliye
Bakanlığı'nda geçiren
Uludag'ın, ekonomi
konulannda yazılmış 5 kitabı
bulunuyor.
AH Doğan, başkan
adayı
• İSTANBUL <AA) - Eski
ANAP Istanbul ll Başkanı ve
27 Mart yerel seçimlerinde
Fatih Belediyesi başkan adayı
olan, ancak seçimi
kazanamayan Ali Dogan, bu
kez de 19 şubat tarihinde
gerçekkştirilecek seçimlerde
ANAP Istanbul ll
Başkanlıği'na aday oldugunu
açıkladı. Doğan, dün
düzenlediği basın
toplantısında, il başkanı adayı
olarak kardeşçe, dostça bir
hızmet yanşı başlatmak için
yola çıktıgını söyledi.
YP'nin Istanbul
kongresi
• İstanbul Haber Servisi -
Istanbul ıl kongresinı bugün
gerçekleştirecek olan Yeni
Parti'nin teşkilatlardan
sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı ve Istanbul
Bagımsız Milletvekili Dr. K.
Naci Ekşi, YP'de 'saglam ve
tarafsız' olacagını açıkladı.
tstanbul'daki ılçe
başkanlanyla Osmanbey'deki
bir restoranda verilen iftar ve
tanışma yemeğinde konuşan
Ekşi, aynca Yeni Parti'nin
Türkiye'yı kurtaracak gerçek
reçeteye ve lidere sahip
oldugunu savundu.
Ercan Kanar'dan
kınama
• İstanbul Haber Servisi -
lnsan Haklan Derneği (İHD)
Genel Başkan Yardımcısı
Ercan Kanar, yabana • ~"
r
gazetecilere"karşı Türicrye'de
devlet tarafindan uygulanan
ve hukuk dışı nitelik taşıyan
baskılann 'utanç venci'
oldugunu açıkladı. Son olarak
Connna Guttstadt adlı bir
Alman gazetecinin. röportaj
için gittiği tzmir'de gözaltına
alındıktan sonra sınırdışı
edildiğini anımsatan Kanar,
"Basına yönelik bu
uygıüamalar. ister yerli ister
yabancı olsun, kamuoyunun
gerçekleri öğrenme hakkına
yöneltilmiş bir saldındır.
Toplumumuzu böylesine
ayaklar altına almaya
iktidarlann hakkı yoktur"
dedi.
TekstiMe grev
çanlan
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tekstil işkolunda
örgütlü olan 3 sendika,
toplusözleşme göriişmelerinde
anlaşma sağlanamazsa 27
şubatta greve çıkma karan
aldı. Türk-tş'e bağlı Teksif,
DlSK'e bağlı Tekstil ve Hak-
tş'e bağlı Oziplik-lş
sendikalan. 14 şubat salı günü
tstanbul'da grev tarihlerini,
ortak bir basın toplantısı
düzenleyerek açıklayacaklar.
86 ışyerinde 38 bin üyesi
adına toplusözleşme
görüşmelerini sürdüren Teksif
Sendikası Genel Başkanı
Şevket Yılmaz. işverenin,
kazanılmış haklan geri almak
istedigini bdirterek
sendikanın geri adım
atılmasına izin vermeyecegini
söyledi. Yılmaz, işverenin
yüzde lOOcranındaki fazla
mesai ücretierini yüzde 50'ye
indırme, iknmiyeyi çalışılan
güne bölmeve işyerlerindeki
vardüya sayısını düşürerek
çalışma süresini 12 saate
çıkarma önerileri oldugunu
belırterek bı isteklerin kabul
edilmesinin mümkün
olmadığını îelirtti.
İnsan Haklan
tfakf ı'm ABIften
odül
• ANKARA (Cumhuriyet
Börosu)-Tirkiye lnsan
Haklan Vakfı, başanlı
çalışmalantdan dolayı 1994
y~ıl Roger Ealdvvin Ozgürlük
Midalyası'îi almaya hak
taiandı. ABD dışındaki
h>asanh in«n haklan
karuluşlanıa iki yılda bir
veilen ödû, son olarak
f*<Ji erya Srvl Ozgürlük
K.ıxuluşu'ra verilmişti. Seçici
k ı r u l tarafııdan yapılan
ȍklamada lnsan Haklan
Vakfı'nın Tirkiye'deki
b»a»anlı çalşmalanna
cleğinildi.
SHP ve CHP yöneticileri, bütünleşilecek partiye kimin karar vereceğini açıkladı
Çaüyı delege belirleyecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP
ve CHP yöneticileri. bütünleşilecek
partinin çatısının hangisı olacağına
delegenin karar vereceğini söylediler.
SHP Genel Sekreterı Mustafa Timisi,
bütünleşilecek partinin çatısının,
delegeler tarafindan belirleneceğinı
belirtti CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ali Topuz da CHP olarak çatı
meselesini 1820 delegenin özgür
düşünceleriyle vereceğı karara
bıraktıklannı bildırdi. SHP Genel
Sekreten Mustafa Timisi. dün
düzenlediği basın toplantısında, solda
birlik çalışmalanna ilişkin bir soru
üzerine, çatı tartışmalannın yapay
tartışmalar oldugunu kaydederek.
bütünleşilecek partinin delegeler
tarafindan belirleneceğini söyledi. CHP
Genel Başkan Yardımcısı Ali Topuz da
birleşilecek çatının hangi parti
olacağına ilişkin en doğru karan
delegelerin verecegine inandıklannı
kaydettı.
Topuz, "-.'Çatı tercihleri ortaya
konulduğu için tıkanıklık oldu. sorun
çıktı' şekündeönyargılaria hareket
etmek doğru değildir" dıye konuştu.
"Bu kurultayın delegeierinin şu veya bu
sebeple baskı altında kaldıklan
düşüncesi saygısızlık olur. Demokratik
olarak. herkesin demokratik
platformlarda aldığı karariara saygı
duymak zorundayız" diyen Topuz, CHP
olarak. CHP'li olsun, SHP'li olsun,
kurultay delegelerinin dogru karan
vereceklerinden kuşkulan olmadığını
söyledi.
Topuz, çatı meselesini de 1820
delegenin özgür düşünceleriyle
vereceği karara terk ettiklerini bildırdı.
Her iki partinin bir araya gelerek yeni
önlemler almalan gerektiğini söyleyen
Topuz, SHP yöneticileriyle yeni
uzlaşma ve konsensus arama yolunda
açık olduklannı kaydetti.
Topuz, çatı konusunda genel başkanlık
konusunda olduğu gibi adaylıktan
çekilmesinin söz konusu olamayacağına
dikkati çekerek, "Çatı beüriemeye sıra
geMiği zaman bu çatı, hiikmi şahsiyeti
Hade etriği için, adaylıktan çekilme şansı
yoktur" diye konuştu.
Sosyal demokratlann. bütünleşme
sürecinde birbirlerine güven duymak
zorunda olduklannı ıfade eden Topuz,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katüacak parti üyelerinin.
birieşilecek parti içinde güvenee
istemeleri doğaldır. Bu talebi haklı
buluyoruz. Biz hem kamuoyunu, hem
parti tabanını tatmin etmek için her
türlü yasal ve hukuki gihenceyi
vermenin gerekli oldugunu
düşünüyoruz.
İnanıyoruz ki, çatı SHP'li ve CHP'li
delegelerin ittifak ettiği biiyük bir
çoğunlukla ortaya çıkacaktır."
ÇIZMEDEN YUKARI/MUSA KART Kıratlıoğlu'ndan Cindoruka rest:
Once istifanı ver, ondan
sonra mücadele et
BÜLENTSARIOĞLU
ANKARA-SHP-CHPbütün-
leşme kurultayı öncesinde ko-
alisyonun devamı konusunda do-
ğan belirsizlık üzenne yeni hü-
kümet arayişlartnı gündeme ge-
tıren TBMM Başkanı Hüsamet-
tin Cindoruka. Başbakan Tan-
su Çiller'e yakınlığıyla bılınen
Devlet Bakanı Esat Kuratboğlu
rest çekti.
Cindoruk'un. muhalif millet-
vekillerinin bütün ısrarlanna
karşın daha önce iki kongreden
•*kaçtığını"savunan Kıratlıoğlu,
"Sayın Cindoruk tarafsız ko-
numdadır. Ama DYP hakkında
ahkam kesiyor, günlük polirika-
yı yönlendiriyor. kendisine y akış-
nramıvorum. İstifasını versin, ge-
lip mücadele etsin" dcdı.
'Lider arayışı anlamsız'
Kıratlıoğlu, bütünleşme ku-
rultayının ardından. Çiller'in,
Çankaya'ya sunmayı planladığı
kabine degişikligi listesinin
onaylanmaması olasılıgı konu-
sunda. "Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirerin daha önce söyle-
diği sözkre sadık kalacağını tah-
min ediyoruz" değerlendirmesi-
ni yaptı.
DYPIi Kıratlıoğlu. yeni hü-
kümete Çiller dışında lıder ara-
yışlanna "anlam veremediğinr
söyledi. Kıratlıoğlu. Cumhuri-
yet'in konuya ilişkin sorulan
üzerine. "Sayuı Cindoruk,
TBMM Başkanlığı'na DYP sa-
yesinde geldi. Kendisi dava arka-
daşunızdır. Ancak son zamanda-
ki tutum ve davranışlarını anla-
mak mümkün degil" dedı. Cın-
doruk'un. geçmış 2 kongrede
genel başkan adayı olmayı red-
dcttiğini anımsatan Kıratlıoğlu,
şöyle devam etti:
"DYP içinde bu gibi meselele-
re rağbet gösterecek 3-5 arkadaş
var. Geçmişte 37 arkadaşımız
deklarasyon açıklamıştı. ancak
bu. şimdi hepsinin birlik içinde
hareket edeceği aniamma gel-
mez. Bu arkadaşlanmtnn. parti
sıkıntı>a düştüğünde, parti) i ta-
şın aKına koyacaklannı $anmı>t>-
rum. Bu arkadaşlanmızla biz de
temas kuruyoruz. Birtakım in-
sanlar kendilerini kuvvetli görü-
yorlar. Benim onlara tavsiyem
çıksınlar yola. Sayın Cindoruk.
kongre öncesinde çok baskı\-a uğ-
radı. Antaha'va kaçtı. Arkadaş-
lar ora\ a kadar girriler, ikna ede-
mediler. Şimdi onlar artık unu-
tuunuş gibi da>ranı\or. Kendisi
TBMM Başkanı'dır, ciddiyetine
\akistiramiyorum.''
Kıratlılogu, TBMM Başka-
nı'nın tarafsız olması gerektıgi-
ni, görüş bildirme özgürlüğü-
nün anayasa ile kısıtlandığını,
ancak Cindoruk'un, sık sık DYP
ile ilgili "ahkam kestigini" ve
günlük politikayı yönlendirdiği-
ni söyledi. Cindoruk'a, genel
başkan olmak istiyorsa. Meclis
Başkanlığı'ndan istifa edıp. par-
ti kurullannda -mücadele etmeyı
öneren Kıratlıoğlu, parti aleyhi-
ne konuşan milletvekillerinin de.
"muhalcfet partUi" gibi değil.
DYP'lı gibi hareket etmeleri ge-
rektiğini söyledi.
ANAP
Yılmaz: Demokrasi
için erken seçim
OSMAN AYDOĞAN
E S K t Ş E H İ R / K Ü T A H -
YA/GEDtZ - ANAP Genel Baş-
kanı Mesut Yılmaz. Başbakan
Tansu Çiller'ın açıklamalanna
karşın. bu yıl erken seçımin ka-
çınılmaz oldugunu savunarak.
halka, "Seçimekadardişinizisık-
manızjistiyorum" dedi. Yılmaz,
seçime gıdılmeden koalisyon
hükümetıyle devam edilmesi du-
rumunda halkın demokrasiye
olan inancını yitirecegini belirte-
rek, erken seçimi demokrasinin
de yaşayabilmesı için ıstedikle-
rini söyledi. ANAP lideri, parti
yöneticilennden "hınsızhk yap-
mış olsa da, tövbe eden kişiferin
ANAP'aüyeyapılmasmı" istedi.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz, Ramazan nedeniyle
başladığı örgüt zıyaretleri ve mi-
tinglerini dün de Kütahya ve il-
çelerinde sürdürdü.
'Tek çare erken seçim'
Yılmaz, yaptığı konuşmalar-
da, ısrarla erken seçim isteğini
dile getinrken. hükümetı de sert
bıçimde eleştirdı. Türkiye'nin
büyük sıkıntılar. ağır sorunlar
yaşadığını ve bunun nedeninin
kötü yönetim oldugunu söyleyen
Yılmaz. 1991 yılında erken seçi-
me gitme kararlannı örnek gös-
tererek. hükümete "Eğermillete
hizmet ederai)orsanız. o koltuğu
işgal etmenize hakkınız yok" di-
ye seslendı.
Yaşanan sorunlann çözümü-
nün siyasi oldugunu \nrgulayan
Yılmaz, koalisyon hükümetın-
den kurtulunmadan sorunlann
çözülemeyeceğinı belirterek.
şöyle konuştu:
"Yaşanan sorunlardan de-
mokrasi içinde çıkmanın tek yo-
lu var. milletin hakenıliğine git-
mek. Bu zavıf, halk desteğinden
yoksun, millete' Her sıyasetçi ya-
lancıdır' dedirten bu hükümet-
ten kurtulmak lazını. Bu hükü-
met işbaşmda kalırsa, yaşanan
sorunlann hepsi daha beter olur.
Korkarun ki bu iktidar işbaşm-
da kalırsa millet demokrasiye
olan inancını yitirir. Hem mem-
leketin kurruİması, hem de de-
mokrasinin yaşayabilmesi için
Türkiye'nin bir an önce seçime
granesi lazım."
"6 ay içinde bu hükümet gidi-
ci" diye konuşan Yılmaz. hükü-
meti beceriksizlikle suçlarken,
artan enflasyon ve sıkıntılann
sa\aş ya da dogal afetten değil.
yalnızca kötü yönetimden kay-
naklandığını söyledi. Yılmaz.
halka şöyle seslendı:
"Bu hükümetten size hayır
yok. Sıkıntılan giderecek olan
siziersiniz. \aadettikleri anahtar-
lar fos çıktı. Ama memleketin ge-
leceğinin anahtan sizde. Seçim
sandığı gelince >ine hayallerle
uyutmak isteyecekler. Onlara de-
ğil bize destek olun. Türkiye'yi
bu bataktan biz çıkartınz. San-
dık gelince büe sahip çıkmanızı,
o zamana kadar da dişinizi sık-
manızı istiyorum. Çilenin çoğu
bitti. Sandık en geç sonbaharda
önünüzde. Sandıkta onlardan
hesap sorun."
Yılmaz, önceki akşam Eski-
şehir'de partılilerle yediği ifter
yemeğinden sonra yaptığı ko-
nuşmada da. parti yönetıcilerin-
den "hınsızlık yapmış olsa da.
tövbe eden kişüerin ANAP'a üye
yapılmasınr istedi. Yılmaz. şu-
bat başında kongre döneminin
başlatıldığını da anımsatarak,
şöyle dedi:
"Üç ayhk bir kayıt dönemi var.
Partiye üye olmak isteyen kim
varsa. hepsini üye yapmak göre-
vi var teşkilatlann. .Ama çok hak-
lı bir sebepleri varsa, üye kaydet-
mek istemeyebilirier. Adam hır-
sızdır, partiye gecmişte büyük bir
zarar vermiştir. Ben ashnda her-
kesi almaktan yanayım. Adam
hırsızsa. tövbe etmişse gelsin.
Partiye kötülük yapmışsa. tövbe
etmişse gelsin. Anıa çok haklı bir
sebep olmadıkça. partiye zarar
verecek, halkın gözünde küçük
düşürecek bir sebep olmadıkça,
teşkilatlarımızdan. herkesi üye
yapmalannı istiyorum. Partiye
başvurup da. kabul edilmeyen
kimse kalmasın."
Yılmaz. ANAP'a yolsuzluk
suçlamalannın yoğun biçimde
yöneltildiği dönemlerde. partı-
sinde "yetim hakkı yiyen" kım-
senin bulunmadığını \e bu in-
sanlarayerolmadıeını söylemiş-
ti ANAP'm DYP"ıle bırleşerek
"ANAYOL oluşturacağı" söy-
lentilennı de yanıtlayan Yılmaz.
"Ben, birinci elden sövlüyorum,
seçimlere kadara hiçbir partiyle
birleşmey iz. Eğer seçimleri erke-
ne alabilecekse. koalisyona gire-
biliriz. Ancak 1996 Ekim'inde
yapılacak bir seçim için koalis-
yona falan girmeyiz" dedi.
Genç Huknkçular Derneği'nin 1. CMağan Genel Kurulu'na katılan Ecevit r>i işleyen bir hukuk
düzenJ olmadıkça, demokrasinin kâğıt üzerinde kalacağını söyledi.
Nusret Demiral: Mumcu cinayeti yerli kaynaklı değil
'Hukukçu, devleti korumalı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genç
Hukukçular Derneği'nin 1. Olağan Genel
Kurulu dün yapıldı. Kurulda konuşan DSP
liden Ecevit, iyi işleyen bir hukuk düzeni
olmadıkça, insan haklanyla birlikte.
demokrasinin de kâğıt üzerinde kalacağını
ifade etti.
Türkiye'nin insan haklan konusunda kâğıt
üzerinde çok eksiği bulunmadığını anlatan
Ecevit. kamu çalışanlanna sendika hakkı
verilmediğine dikkat çekti.
Ecevit, öğretim üyelerinin ve ögrencilerin
siyaset yapmalannın kısıtlanmasını eleştirirken
"Siyaseri en iyi öğrenmek, ergenlikte ve
gençlikte olur" dedi.
DGM Başsavcısı Demiral. anayasada yer alan
"Devletin ülkesi ve miUetiyle bölünmez
bütünlüğü" cümlesinin ikiye aynlmasının
mümkün olmadıSmı belirtti. "Devletin ülkesini
koruyacağım, onu bölmeyeceğim. ama düşünce
özgüiiüğü içinde ulusu bo'lmeye çauşacağım.
Böyie şey ohnaz" diye konuşan Demiral,
hukukçulann önce devleti. sonra bireyi
korumalan gerektiğini savundu.
Demiral, dün Büyük Anadolu Grubu'nun.
onuruna verdiği iftar yemeğine de katıldı.
Yemek öncesinde bir konuşma yapan Demiral.
Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun
öldürülmesine de değinerek şunlan söyledi:
"Yerli kaynaklı değil. 30 saniyede 250 gram
patlayıcıyı yerlestirebilecek birisi bizde yok.
lUegal bir örgüt veya bir birimin de işi olabilir"
dedi.
Demiral, kendisine. üzerinde bayrak ve Türkiye
haritasının bulunan bırplaket verilmesi
üzenne, "Ölene kadar saklayacağım, müsade
edin de gözyaslanm onun abidesi olsun"
dizesini okudu ve gözyaşlannı tutamadı.
Karakuyu, basmda otokontrol istedi
AJVKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DYP Genel Başkan Yar-
dımcısı İsmail Karakuyu, görsel
ve yazılı basın kuruluşlannın,
yayınlannı kendi iç mekanizma-
lan içinde denetlemelerini iste-
di. "Ailemizle birlikte seyrede-
meyeceğimiz yayınlann televiz-
yon kanallannda yer almasmı
uygun bulmuyonız" diyen Ka-
rakuyu, Radyo Televizyon Üst
Kurulu'na (RTÜK) başvurarak,
toplumun bu konudaki duyarlı-
lıöını dile getireceklerini bildir-
df
Karakuyu, dün düzenlediği
basın toplantısında. televizyon
kanallannda yer alan "pornog-
rafik nitelikteki'* yayınlara deği-
nerek "Yanlı basın ile televizyon
kanallan, topluma karşı olan so-
rumluluklarını, kendi iç meka-
nizmalan ile denetlemelidir" de-
di. Basın özgürlüğünün. sağlık-
lı demokrasinin koşullanndan
birisi oldugunu söyleyen Kara-
kuyu. özgürlüğün, başıbozukluk
aniamma da gelmediğini belir-
terek şöyle konuştu:
" Ülkenin her yerinde pornog-
rafık yayınlara karşı tepkiler
vüksclivor. Bu tür vayınlar dün-
yamn hiçbir yerinde başıboş \n-
rakılmıyvr. Baba kızryla. erkek
çocukda annesiyle tdc\ izyon iz-
leyemez hak geldi. 'İstemeyen
seyretmez' anlayışı yetişkinler
için geçerii, ancak çocuklar ve
genç dimağlar için bu görüş doğ-
ru değitdir. Bu tür yayınlara oto-
kontrolden geçirildikten sonra
yer verilmesini arzu ediyoruz.
Kimse milletin milli. manevi de-
ğerierini rencide etme hakkına
sahip degildir. Ramazan ayında
çoçuklanmızla oturup seyrede-
medigimiz yay ınları millete say-
gısızlık olarak göriiyoruz."
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
İnsan YüreğL.
Dostluklar ve arkadaşlıklar, sevgi üzerine kuruludur.
Dostluklar ve arkadaşlıklar, yalandan dolandan uzak insan
yüreğinin sıcaklığını taşır...
Yıllar önce bir dostum alkolün etkisiyle kendi 'iç evre-
ni'ni açık-seçık yansıtmıştı bana...
Demişti kı:
"Ben kendi çıkanm için çok rahat bir şekilde insanlan
satarım... Dostum da olsa, arkadaşım da olsa satanm..."
Yüzüne uzun uzun bakmıştım...
Serin bir Bodrum akşamıydı.
Beyaz badanalı evlerin önünde kadınlar fesleğen koku-
su içindeydıler.
Sormuştum dostuma:
"Beni de satar mısın çıkahann için?"
Şaşırmıştı; böyle bir soru beklemiyordu...
Yanıt vermışti zorunlu olarak:
"Herkesi satanm, ama seni asla!"
Dostlukları ve arkadaşlıkları kendi çıkarlan üzerine ku-
ranlar, yaşamlarının o ince çızgisınde kimi zibıdiliklerini bir
süre saklamayı becerebıliyorlar. Toplumu altüst eden, ken-
di değerleri sandıkları aldatmacalar üzerinde kurduklan
düşsellikleri, zamanın içinde eritebilıyoriar.
Ne yapıyorlar o aşamaya geldıklerinde?
Temelinde kendi ıçgüdülerının fotoğrafı yansıyan olay-
ların kahramanı olup çıkıvenyorlar...
Oysa dostluklar ve arkadaşlıklar, bir çorap söküğü gibi
degildir. Oysa dostluklar ve arkadaşlıklar, 'sevgiırmağı'nın
denizle buluştuğu sonsuz bir güzelliktir.
• • •
'Yükselen değerler'e teslim edilmek istenen bir toplum-
da; dostluk ve arkadaşlıkları, çıkarlar yönlendirir...
Işte Türkiye şımdı böyle bir noktada...
Engin Civan'ın ve Selim Edes'in dostları nerede bu-
gün?
Ya Semra Özal'ın, Ahmet Özal'ın arkadaşları gerçek-
ten nerede?..
Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Marmaris Ar-
mutalan Köyü'nde kendi yalnızlığını yaşarken 'dostum' ve
'arkadaşım' diyebılecegi, onlarla kendi yaşamındaki 'en
gizlı çizgılen' tuvale yansıtabıleceğı kaç dostu ve arkada-
şı var?
Politik yaşamımıza erdemliliği getıren Erdal Inönü'nün
dun 'dostumuz' diye çevresinde dolaşanlar bugün nere-
deler?
Evrenimiz 'döneklık sofralan'r» kuşatan 'aç kurtlar'\a do-
lu...
Onlar; kendi çıkarlarıyla 'sahtecilik çarşısı'nöao seçilmiş
ayvalar örneği sarımsı yüzleriyle hovarda aynaların ısırgan
otları sanki...
Pislık içinde;'soytanlığın resminde, şurada burada; bir
dost meclisınde; politıka kulvarında; hoyratça asılmış tab-
loların içinde; karmakanşık duygulann belkı de dehlizinde.
Bu birtoplumsalolgu...
Bile bile zehirli mantar yıyen bir toplumun bireyleri ola-
rak her şeye hazır olmanız gerekir. Çok sevdiğiniz. elinden
tutup yücelttiğiniz kişi size bir gün ihanet edebilir.
Günümüzde dostluklar ve arkadaşlıklar çıkar üzerine
kurulu...
En sevdiğiniz ve güvendiğinız kişi size bir gün 'kazık'ata-
bilir.
Eğer kazığı yedikten sonra ona kızar ve ateş püskürür-
seniz hata edersinız. .. . •
Çünkü asıl suçlu sizsiniz!..
•••
Dostluklar ve arkadaşlıklar hiç de gelip geçici degildir.
Eğer ağabey-kardeş ilişkısine dönüşen dostluklar ve ar-
kadaşlıklar bir gün ihanet belgesıne ulaşırsa, siz de bu
gerçeği görürseniz yüreğınızde derin bir sızı duyarsınız.
Aslında duyarlı oimak başka şey, insanın yüreğinde sızı
duyması başka şeydir...
Umur Talu, dünkü Milliyet'te "Dostluklann Vıcık Vıcıklı-
ğı"n\ anlatırken; dönekliğin, satılmışhğın, kendini bilmezli-
ğin resminı çizerken beni oldukça etkıledi. Sevgıli Umur,
yazısının sonunda şöyle diyordu:
"Gerçek dostluklann derin sıcaklığını paylaşabiliyorsa-
nız, ne mutlu. Ancak; çevrenize ve kendinize dikkatlice ba-
kın.
Toplumsal seyirliklerimizde ya da kendi hayat oyunlan-
nızda, burada 'mesala cinsinden varsaydıklanmız'a ben-
zer nice 'dostluk örnekleri' de bulabilirsiniz.
Henüz o tür 'dostluklar'/a çatpılmamışsanız bile, unut-
mayın ki...
Her Sezar'/n mutlaka Brütüs'ü çıkar."
Evet dostluklar ve arkadaşlıklar sık sık yinelediğimiz gi-
bi 'yükselen değertere koşut' olarak yürüyor günümüzde.
Ben ise on yıl önceyi düşünüyorum...
Sımsıcak bir Bodrum akşamıydı ve masada dört kişiy-
dik...
Biraz sarfıoş olmuştu dostum ve arkadaşım...
Gözlerini yumdu, rakısını yudumladı:
"Bilir misin abı" deyip ekledi:
"Ben çok rahat adam satanm..."
Beyaz badanalı evleri, fesleğen kokan kadınları anımsa-
dım on yıl sonra...
O genç arkadaşımı ve dostumu..
Acaba o beni sattı mı, satabildi mi?
Onu arıyorum, ama bulamıyorum...
Kim bilir nerede. nerelerde?
Nesin: Evren'in
akli dengesi bozuk
ANK.4RA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yazar Aziz Nesin. 12 Ey-
lül hukuku ve 1982 Anayasa-
sı'nın miman 7. Cumhurbaşka-
nı Kenan Evren'in akli denge-
sınin bozuk oldugunu ıleri sür-
dü. Nesin. 12 Eylül döneminde
egemen olan Millı Güvenlık
Konseyı yönetimı için "Birde-
li ve4 arkadaşı bir kuyuya taş at-
tılar. Şimdi bunu pariamento bi-
le çıkaramıyor" dedi Avukat
HalhÇelenkde 12 Eylül düzen-
lemelerinın egemen sınıflann
hukuku oldugunu vurgulayarak
yalnızca anayasa ya da Terörle
Mücadele Yasası'nın değiştiril-
mesiy le bir sonuç elde edileme-
yeceğini söyledi.
Birleşik Sosyalist Parti (BSP)
tarafindan düzenlenen "12 Ey-
lül Hukuku Anayasası Tartış-
malan" panelı. dün Ankara Sa-
nat Tıyatrosu'nda gerçekleşti-
rildi. Panelin açılış konuşması-
nı yapan yazar Azız Nesin, pey-
gamberin "Her devlet, layık ol-
duğu yönetime kavuşur" hadi-
sini anımsatarak "Biz fazlasına
bilelayıkız. 12 Kvlül'ün miman
ve akli dengesi bo/uk olan bir
adama. yüzde 92.5 oy vermişiz.
Ben aptal deyince kızmaya ne
haklan vardı bana?" diye ko-
nuştu.
Nesin, Atafürkçü olmadığını,
ancak Atatürk'ün hakkının da
verilmesi gerektiğini savunarak
"O dönemde Batıhlar. Ata-
rürk'e ne ad verecekk rini bile-
mediler. "Demokrat" yaf'^'Dik-
tatör' diyemediler. Soı. -alan
^Demokratik diktaicı" dediler.
İkinci cumhuriyetçîlerin bu dö-
nemi kınayan görüşleıine de ka-
tılmryorum"1
dedi
Avukat Halit Çelenk de dar-
belerin tekelci kapıtalizmi yer-
leştirmek amacıyla yapıldığını.
ancak göstermelik gerekçelerin
ortaya atıldığını söyledi.
Şırnak Bagımsız Milletveki-
li Mahmut Alınak da anayasa-
nın egemen güçlerin dışındaki
60 milyon insana demir par-
maklık, tel örgülerve hücre da-
yattığını savunarak politıkacı-
ların demokratikleşme konu-
sunda tükendiklerini belirtti.
Alınak. Diyarbakır'da, Şır-
nak'ta ya da Siirt'te demokrasi
sağlanmadan Ankara'ya, Istan-
bul'a demokrasının getirile-
meyeceğini vurguladı.